Katalog

SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 2010 SALI 10 DIŞ HABERLER [email protected] CMYB C M Y B KAVŞAK ÖZGEN ACAR Marcus’tan Marc’a Kayıp Çeşmenin Öyküsü Alman Heinrich Schliemann 8 yaşındaydı. İzmirli hemşerimiz Homeros’un “İlyada” destanını okuduktan sonra Prens Paris’in güzel Helene’yi kaçırdığı “düşsel” Troia kentini bulmayı kafasına koydu. 1871’de Çanakkale’de ilk kazmayı vurduğunda Troia’yı buldu. Belçikalı Marc Vaelkens 6 yaşındaydı. Schliemann’ın Troia’yı buluş öyküsünü okuduktan sonra babasına “Ben büyüyünce arkeolog olup Türkiye’de kazı yapacağım” dedi. 19 yaşında arkeoloji öğrencisi olarak Sivrihisar yakınlarında Pessinus antik kentinde Belçika heyetinde ilk kazmasını vurarak sözünü tuttu. 1989’da Burdur Avlasun’daki Sagalassos antin kentini 5 kişiyle kazmaya başladı. 1700 m yüksekliğinde, dağ başındaki bu “kayıp kent”teki kazı heyeti yıllar geçtikçe 20 ülkeden 100 uzmanı geçer oldu. Neler bulmadı ki! Bunlardan biri de adaşı Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un İS 161-180 yılları arasında yaptırdığı “Antoninler” çeşmesi idi. 28 m uzunluğunda, 9 m yüksekliğindeki çeşmede insan boyunun iki katı büyüklüğünde anıtsal heykeller vardı, 4.5 m yüksekliğinden su, şelale gibi akıyordu. İS 650’de korkunç bir deprem “çeşmeyi” yıkmakla kalmamış, kentin “kaybolmasına” da neden olmuştu. Marc, Türk yüksek mühendis Semih Ercan’a çözmesi için dev bir bilmece verdi. Semih, kalıntılar içinde çeşmeden geride kalan 3500 parça irili ufaklı, bölük pörçük mermer ve taşları derleyip toplayıp çeşmeyi yeniden yaratmalıydı. Semih 1998’de kolları sıvadı, Ağlasunlu taş ustalarını yanına aldı, kalıntı taşları tasnif etti. Aralarındaki bağlantıları saptamakla kalmadı, eksik parçaları tamamlamak için yöredeki 200 taş ve mermer ocağında incelemeler yaptı. Cumartesi günü Semih, konuklarına “13 yıllık düşünün” gerçekleştiğini gösterdi. Sanki çeşme yıkılmamıştı. Sanki deprem olmamıştı ve çeşmenin şelalesi de gürül gürül akıyordu. Altı yıl önce devreye giren Aygaz, Belçikalı bazı ailelerin himayesine ek olarak bu onarım işinin hamiliğini yüklenmişti. Aygaz Genel Müdürü Yağız Eyüpoğlu, “Bu görkemli çeşmeyi gelecek kuşaklara bırakmanın mutluluğunu yaşadığını” söyledi. Keşke öteki şirketlerimiz de Sagalassos’a giderek bu başarıdan ders alıp arkeolojik çalışmalara katkıda bulunsalar. Çeşmenin açılış töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Bu çeşmeden çıkan ve Burdur Müzesi’nde sergilenen anıtsal heykellerin kopyalarının da yaptırılarak bir yıl içinde yerine konulacağına” söz verdi. “Marcus”un yaptığı görkemli çeşmeyi yeniden yaratan “Marc”, duygusal konuşmasını “Son olarak, teşekkür etmek istediğim biri daha var. O yaşamımın her köşesine kendini dahil etti. O bana yaşamımın en güzel günlerini ve duygularını yaşattı: Teşekkürler Sagalassos” sözleri ile bitirdi. Sagalassos’un “suyu” bana bir başka “su” olayını anımsattı. Çorum’da Hattilerin ve ardından Hititlerin ülkesi Alacahöyük yakınında Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu bir baraj bulmuştu. Hitit tanrıçası Hepat’a adanan baraj, yaklaşık 150 metre uzunluğunda idi. “Troia Savaşı” ile çağdaş Hitit Kralı 4. Tuthalia’nın büyük kuraklığın ardından 11 ilde yaptırdığı 13 barajdan biri olan bu baraj İÖ 1240’larda hizmete girmişti. 2002’de onarım çalışmalarında gördüğüm bu baraj 2.5 milyon m3 balçıktan temizlenmişti. Temizliğin hamiliğini Yüksel İnşaat Şirketi yüklenmişti. Alacahöyüklülerin “içme suyunu” sağlayan baraj 2 km uzunluğunda bir kanalla kente ulaşmaktaydı. 3250 yıl sonra ilk kez bir “antik baraj” yeniden işlev kazanmıştı. Artık Alacahöyük beldesine sulama göleti olarak hizmet veriyor. Çınaroğlu, burada tanrıça Hepat’ın heykelinin kaidesini, bir mezar taşı ile yakut taşlarıyla süslenmiş bir altın kolye de bulmuştu. Çorum’da Hitit Barajı Canlandı Bakan Günay, Sagalassos’a gelmeden önce Konya Beyşehir’de de incelemelerde bulundu. Beyşehir’de Hititlerin ünlü kutsal göleti “Eflatunpınar”a gelince gördükleri karşısında çok sinirlendi. Gölet, pislik içindeydi. Yosun bağlamıştı, çerçöp göleti kirletmişti. Dayanamadı, “Hadi hiç temizlemiyorsunuz, insan bakan geliyor diye teftiş fırçası niteliğinde temizler” diye fırçasını attı. Konya Valisi, Beyşehir Kaymakamı, Belediye Başkanı, İl Kültür Müdürü bu fırçadan ne ölçüde nasiplerini aldılar bilemiyorum! Herhalde 4. Tuthalia tarihe “ilk barajlar kralı” olarak geçmiştir. Çünkü Eflatunpınar’da da onun imzası vardı. 19 adet kabartmalı taştan oluşan bir anıtsal çeşmeyi Marcus Aurelius’tan 1400 yıl önce yaptırmıştı. Sagalassus’taki çeşmede anıtsal heykellerin yerine burada Hitit mitolojisinin kabartmaları süslüyordu. Ayrıca güneş tanrıçası Arinna’nın kabartmaları da anıtsal çeşmeyi tümlüyor, beş tanrı da Eflatunpınar’ı kutsuyordu. Bir kaç yıl önce Eflatunpınar’a uğradığımda bu görkemli tarihsel mirasın yok olup gidecek olmasına çok üzülmüştüm. Teşekkürler Sayın Bakan Günay! İnşallah Eflatunpınar da Aygaz gibi, Yüksel İnşaat gibi güçlü bir hamiye kavuşur. Yosunlaşan Güneş Tanrıçası Arinna! Sağlık Tanrısının Yurdu Boğulacak! Elmek: [email protected] Faks: 0312. 442 79 90 Avrupa’yõ islamiyete çağõran Libya lideri bu yõl da 500 genç kõza teoloji semineri verdi Roma’da Kaddafi şovASLI KAYABAL MİLANO - İtalya ile Libya arasõn- daki dostluk anlaşmasõnõn ikinci yõl- dönümü nedeniyle Roma’ya gelen Muammer Kaddafi’nin ziyareti İtal- ya’daki siyaset gündeminde gerilime neden olurken, “İslam tüm Avru- pa’nın dini olmalı” diye konuşan Kaddafi’nin sözleri Vatikan ile Ber- lusconi’nin lideri olduğu Pdl ile hü- kümet ortağõ Kuzey Birliği Partisi’nin Katolik milletvekillerinin tepkisini çekti. Kaddafi’nin Roma’da yaptõğõ şo- vu Başbakan Silvio Berlusconi, “folk- lor” şeklinde yorumlayarak gelen tepkileri yatõştõrmaya çalõştõ. Geçen yõl olduğu gibi bu yõl da Hos- tesswebs ajansõnõn gönderdiği 500 genç kõza teoloji dersi veren Kadda- fi’nin seminerinde bazõ kõzlarõn İslam dinine geçtiği iddia edildi. La Re- pubblica gazetesinin görüştüğü bir genç kõz ise seminere gelen tüm kõz- larõn para kazanmak için katõldõklarõ- nõ, kendisine 80 Avro ödeme yapõla- cağõnõn belirtilmesine karşõn 65 Avro aldõğõnõ söyledi. Genç kõz seminer öncesi toplantõnõn teoloji içerikli olduğu gerekçesiyle Kaddafi’ye, Berlusconi’ye yönelik bir soru sorulmamasõ konusunda uya- rõldõklarõnõ da söyledi. ‘Türkiye’nin üyeliği’ sorusunu yanıtsız bıraktı Bir genç kõzõn Kaddafi’ye “Türki- ye’nin AB’ye üye olması konusun- da ne düşünüyorsunuz” sorusunu Libya lideri dini içerikli bir soru ol- madõğõ gerekçesiyle yanõtsõz bõraktõ. Toplantõda Kaddafi’nin “Aranızda İslamı kucaklamak isteyenler var mı” diye sorduğu, üç genç kõzõn aya- ğa kalkarak Kaddafi’ye “evet” de- dikleri de iddia edildi. Libya hükümetinin İtalya’da ekono- mik krizin etkisi ile güç durumda bulu- nan birçok şirkete ve bankaya destek ver- diği gerekçesiyle her iki ülke arasõnda ekonomik yönden özel önem taşõyan bir ilişkinin var olduğuna vurgu yapõldõ. An- cak Kaddafi’nin “İslam, Avrupa’nın di- ni” olmalõ yönündeki açõklamasõ başta Vatikan olmak üzere Katoliklerin tep- kisini çekti. Birçok milletvekili Kadda- fi’nin Hõristiyan kültürünün hoşgörüsü nedeniyle Roma’da konuk edildiğini anõmsatarak başkentte neden olduğu gerilimin yükünü hafifletmeye çalõşsa da Libya lideri Çizme’deki siyaset dünya- sõnda hoş karşõlanmadõ. Roma’ya 30 safkan Arap atõnõ da getiren Kaddafi’nin atlõ birliği gece her iki hükümetin dostluk anlaşma- sõnõn ikinci yõldönümünde özel bir gösteri yaptõ. Başbakan Berlusconi ise Kaddafi ile yaptõğõ özel görüş- menin ardõndan 800 kişinin davet edildiği bir yemek verdi. Libya lideri bu yõl da Roma’da- ki Libya Konsolosluğu’nun bah- çesinde kurulan geleneksel çadõ- rõnda konakladõ. Kaddafi’nin sözleri manşetlerde İtalyan gazeteleri, Kaddafi’nin Avrupa’ya Müslüman olma çağrõsõ yapmasõna geniş yer verdi. Kadda- fi’nin yaptõğõ şovu “adeta bir sirk gösterisi” olarak nitelendiren ga- zeteler, hükümetin tedirginliğini di- le getirdi. La Repubblica gazetesinin başyazõsõnda, “1969’dan beri Lib- ya halkını ezmekte olan bir dik- tatöre, ekonomik çıkarlar uğruna Berlusconi tarafından aşırı ilgi gösterilmesinin İtalya’nın presti- jini zedelediği” savunuldu. Başba- kan Berlusconi’nin kardeşi Paolo Berlusconi’ye ait Il Giornale gaze- tesindeki haberde ise “Folklorun ar- dında altın değerinde ekonomik ilişkiler var” ifadesi kullanõldõ. HAMİD KARZAİ: Sivil ölümlerinden başka bir sonuç yok Dış Haberler Servisi - Afganistan Devlet Başka- nõ Hamid Karzai, ABD ve NATO güçlerinin ülkede 8 yõldõr sürdürdüğü terörle savaşõn “Afgan köylerin- de sivillerin ölümüne yol açmaktan başka bir şeye yaramadığını” söyledi. Karzai, 2001 sonunda El Kaide terör örgütünün müttefiği dinci Taliban ha- reketini deviren ABD li- derliğindeki uluslararasõ güce yönelik sert eleştiri- sini, Almanya Federal Par- lamentosu Başkanõ Nor- bert Lammert’i kabulü sõrasõnda yaptõ. Karzai’nin makamõndan yapõlan açõklamada, Af- gan Devlet Başkanõ’nõn uluslararasõ güç tarafõndan izlenen terörle mücadele stratejisini eleştirdiği kay- dedildi. Açõklamaya göre Karzai, “8 yılda edindiği- miz tecrübe, Afganis- tan’ın köylerinde yürü- tülen mücadelenin etkisiz olduğunu ve sivil ölüm- lerine yol açmanın dışın- da kazanım sağlamadı- ğını gösteriyor” ifadesini kullandõ. Afgan lider, ayrõca 140 bin kişilik yabancõ güce 4 bin 500 askerle katõlan Almanya’ya teşekkürle- rini ileterek Alman şir- ketlerin özellikle ülke- nin madencilik sektörüne yatõrõmlarõnõ arttõrmasõ isteğini dile getirdi. Karzai geçen hafta ABD Kongresi üyelerine sesle- nirken ABD ve NA- TO’nun başlõca 2 hatasõnõ, teröristlerin Pakistan’daki sõğõnaklarõnõn hedef alõn- mamasõ ve savaş sõrasõnda sivillerin öldürülmesi ola- rak sõralamõştõ. Ülkenin doğusundaki Celalabad kentindeki hü- kümet binasõndaki bir top- lantõya giden güvenlik yet- kilisi Siyad Muhammed Peleven bombalõ saldõrõda öldürüldü. NEW YORK (ANKA) - Irak’ta Amerikan KBR firma- sõna taşeron olarak iş yapan bir Türk firmasõ adõna çalõşõrken 6 yõl önce kaçõrõlan Türk işçi Güngör Özkalp’õn ailesine, Amerikan AIG sigorta firmasõ yaklaşõk 400 bin TL tazminat ödeme kararõ aldõ. Özkalp, Irak’a gittikten kõsa bir süre sonra kaçõrõl- mõş ve Dõşişleri Bakan- lõğõ’nõn girişimlerine rağ- men, fidye isteyen kişi- lerle iletişim kõsa bir sü- re sonra kesilmişti. Güngör Özkalp’ten ha- ber alamayan ailesinin yasal haklarõnõ öğrenmek için, daha önce Irak’ta babasõnõ kaybeden ve annesine ABD’den sigorta aylõğõ bağlatan Musa Günday’õn izlediği pro- sedürü izlediği öğrenildi. ANKA’ya konuyla ilgili açõklama yapan Günday, aile- nin kendisine ulaşmasõnõn ar- dõndan dul eş Fatma Özkalp için ABD Çalõşma Bakanlõ- ğõ’na müracaatta bulunduğunu belirterek Amerikan firmasõnõn sigorta şirketi AIG’ye dosyalarõ yolladõğõnõ söyledi. Paralar ABD şirketlerine kalıyor Günday, “AIG kendisinde Güngör Özkalp’in dosyası ve sigorta poliçesi olmadı- ğından dosyayı reddetmesi üzerine ABD’de dava açıldı. Bir süre sonra bulduğumuz poliçe ile tekrar müracaat ettiğimizde AIG dosyayı ve sigortayı kabul ederek ge- rekli süre tamamlandıktan sonra aileye geriye dönük ödemeye yanaştı ve maaş bağlandı. 24 ay sonra kalan meblağ toplu olarak ödene- cek” dedi. Türk firmasõna da Ankara’da maddi ve manevi tazminat da- vasõ açõldõğõnõ belirten Günday, “Irak’ta hayatını kaybeden işçilerin aileleri yasal hakla- rını bilmediğinden tahsil edi- lemeyen veya sigorta firma- ları tarafından reddedilen davalar yüzünden işçi ailele- rinin alacakları, Ame- rikan şirketlerinin ce- bine kalmakta. 6 yıldır sosyal güvencesi olma- yan dul eş Fatma Öz- kalp gibi mağdurlar ve onların çocukları bu so- runlarla tek başına mü- cadele etmektedir” de- di. Günday, Irak işgalinin gün- demden düşmesiyle birlikte Irak mağduru ailelelerin de unutulduğunu belirterek, “Haksızlığın önüne geçebil- menin tek yolu, ailelerin bir- lik içerisinde tüm hakları için mücadele etmeleridir. Irak’ta 26 vatandaşımız ka- çırıldı” diye konuştu. Kaddafi’nin “İslam Avrupa’nõn dini olmalõ” diye konuşmasõ Vatikan’õn ve Katolik milletvekillerinin tepkisini çekti. Kaddafi’nin konuşmasõnõ dinleyen kõzlara 80 Avro ödeme yapõlacağõ sözü verilse de 65 Avro verildiği, 3 genç kõzõn da İslam dinine geçtiği iddia edildi. (Fotoğraflar:EPA) Antoninler Çeşmesi Alacahöyük Hitit Barajı Yosunlaşan Eflatunpınar Bugünkü yazımız için “sudan” oldu diyebilirsiniz! Bir başka “su” öyküsü ile yazımızı bitirelim. Bazı antik adlar günümüzde değişse bile anlamının vurgulanması sürer. Örneğin Bergama’da “Sağlık tanrısı Asklepios’un yurdu” denilen Allianoi’ye halkımız “Paşa Ilıcası” demiş, yakın tarihlere kadar insanlar şifa bulmuş. Yani paşalara layık bir kaplıca! Geçmişi 5 bin yıl öncesine gittiği arkeolojik buluntularla saptanan Allianoi’yi gezerken daima Hierapolis kenti yakınındaki Karahayıt kaplıcaları aklıma gelmiştir. Turistler Hierapolis ve Laodikya’yı gezdikten sonra otellerinde sıcak kaplıca sularından yararlanıyorlar. Yard. Doç. Dr. Ahmet Yaraş, kurtarma kazılarında sağlık tanrısının yurdunu ortaya çıkardı. Yerleşkeyi kurtarmak için çok uğraş verince kazı izni iptal edildi. Şimdi de neymiş efendim, üzeri kumla örtülüp Yortanlı Barajı’nın suları üzerine salınacakmış. Yerel çıkarlar uğrunda, “barajlar kralınca” barajın yönünün değiştirilerek “sağlık tanrısının yurdu, paşaların ılıcası” sulara kurban edilecek. Sayın Günay, bu olay sizle başlamadı, ama sizin döneminizde Allianoi boğulacak. Şimdi kim kime fırça atacak? Allianoi Su Perisi Amerikan sigorta şirketi AIG, Amerikan KBR firmasına taşeron olarak iş yapan Türk firması adına çalışırken kaçırılan Özkalp’ın ailesine 400 bin TL ödeyecek. PROTEZLİ GENERALLER İSTİYORUM!.. Gözlerinden birini-ya da bir kolunu, bir bacağını- savaş alanında yitiren kahraman subayları çürüğe ayırmak yerine, onlardan yararlanmak için, Harp Akademilerinde en az %20 kontenjan ayırmazsanız -ki o yiğitler kimi uzuvları ile birlikte insani birtakım zaaflarını da orada bırakmışlardır ve önlerine hiçbir dosya konulamaz- tek gözlü MOŞE DAYAN’ın cücük ordusu dünyaya kafa tutarken, siz bir FIRTIKLI’ya yenilirsiniz... Protezli generaller istiyorum!.. Yenilmez ordumu istiyorum!.. Müjdat KILIÇKIRAN İşçi ailesi tazminat mücadelesini kazandı