Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 2010 SALI
18 SPOR
görüş
A R İ F K I Z I L Y A L I N
Sabri’nin ‘Hollanda’ gribi
Rijkaard sakat diye kadroya almayõp Hiddink’i eleştirdi, G.Saraylõ oyuncunun asõl rahatsõzlõğõ dün anlaşõldõ
CUMHUR ÖNDER ARSLAN
Ulusal Takõm, 2012
Avrupa Futbol
Şampiyonasõ
Elemeleri’nde Kazakistan
ve Belçika ile yapacağõ
maçlarõn hazõrlõklarõna dün
başlarken G.Saraylõ Sabri
Sarıoğlu’nun sakatlõğõ hakkõnda ilginç
bir gerçek ortaya çõktõ. Sarõ -
Kõrmõzõlõlarõn Karpaty ve
Eskişehirspor’la oynadõğõ
karşõlaşmalarda adalesindeki sakatlõk
nedeniyle kadroya alõnmayan genç
futbolcunun aslõnda gribe yakalandõğõ
ulusal takõm kampõnda anlaşõldõ. Ay -
Yõldõzlõlarõn dünkü antrenmanõnda
oldukça neşeli görünen ve idmanõn
tamamõnda topla birlikte çalõşan
Sabri’nin, ulusal takõm yetkililerine
grip olduğu için G.Saray kadrosuna
alõnmadõğõnõ söylediği öğrenildi.
Eskişehirspor maçõ sonrasõ Hollandalõ
vatandaşõ Ulusal Takõm Teknik
Direktörü Guus Hiddink’e sakat
Sabri’yi Ay - Yõldõzlõ kadroya aldõğõ
için adeta ‘ateş püsküren’ G.Saray
çalõştõrõcõsõ Rijkaard’õn, kendi
futbolcusunun sağlõk durumundan
habersiz olmasõ şaşkõnlõk yarattõ.
Rijkaard, “Sabri sakatlık geçirdi ve
bizimle hiç maça çıkmadı. Ama milli
takıma çağırılıyor. Ve hiçbir faydası
da olmayacak. Biz, Sabri’nin geri
gelip tedavisinin G.Saray’da
yapılmasını ve hazır olmasını
istiyoruz” diyerek, Hiddink’i
eleştirmişti. Ulusal takõm sağlõk heyeti
de Sabri’nin durumunda bir sakõnca
olmadõğõnõ belirtti. Ay - Yõldõzlõlarda
sol ayak bileğindeki sakatlõk süren
kaleci Hakan Arıkan aday kadrodan
çõkarõldõ. Hakan’õn yerine Beşiktaş’õn
bir diğer genç kalecisi Cenk Gönen
kadroya davet edildi. Ulusallarõn
dünkü antrenmanõna 9 futbolcu
katõlmadõ. Takõmlarõnõn lig maçlarõnda
90 dakika oynayan Servet, Arda,
İbrahim Toraman, Emre Belözoğlu
ile Nuri’nin yanõ sõra omzundan
sakatlanan Gökhan Gönül ve dizinde
sorun olan Semih Şentürk çalõşmaya
çõkmadõ. Trabzonsporlu Onur ve
Selçuk İnan bugün Kazakistan’a
hareket edecek kafileye katõlacak.
Antrenmanda 2 kaleci dahil 16
futbolcu yer aldõ. Aurelio, sayõ
yetmediği için pas antrenmanõnõ
yardõmcõ antrenör Oğuz Çetin ve Fuat
Usta ile yaptõ.
Sıradan bir takım olan PAOK karşısında F.Bahçe, Avrupa
Kupası’ndan elendi. Üzücü bir olay. Belki başka bir ülke takımı
olsaydı pek kıymeti harbiyesi olmayabilirdi, sonuçta spor bu.
Doğasında kazanmak da var kaybetmek de. Üzülmeye, karalar
bağlamaya, tepki göstermeye ne gerek var? Oynayamazsan
kazanamazsın. Ancak Yunanistan takımları ile yapılan
karşılaşmalarda pek öyle düşünülmüyor. Onların karşısında
yenilgiye uğramanın bambaşka bir anlamı var. Her iki ülke de
gerek politikada gerekse spor karşılaşmalarında birbirlerinin
gözlerini oymaya kalkarlar. Aslında bu iki ülke takımlarının
maçları, diğerlerinde olduğu gibi sıradan olmalı ama sanki
Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın bir hesaplaşması gibi düşünüldüğü
için de böyle olmuyor ve de pek mantık aranmıyor. Bu iki ülke
bir türlü dost olamıyor. Aksine giderek daha da düşman
oluyorlar. Tavernalarda Türkçe ve Rumca şarkılar söylemek,
sirtaki oynamak, tabak kırmakla dost olunmuyor. Bunlar şov
dünyasındaki gösterilerden ibaret kalıyor.
Her iki ülkenin insanları da ulusal savaştan sonra birbirlerine
iyiden iyiye kinlenmişler ve bu kin, protoplazmalarına kadar
girmiş. Bir türlü çıkmıyor. Hiç unutmam, 1948 yılında
Yunanistan’ın Atina şehrinde Yunanistan-Türkiye maçını
oynayacağız. Futbolun tarihsel gelişiminde bir ilk yaşanacak.
Maça hazırlanıyoruz. Annem, “Sakın ha! Yunanlılara yenilmeyin.
Rezil olursunuz” demişti. Futbol oynayan, oynamayan herkesin
isteği buydu. Bu psikoloji ile maça çıktığımda dizlerim tir tir
titremişti. Benim gibi diğer takım arkadaşlarım da heyecanlı ve
hırslıydı. Konuşulanlardan bir hayli etkilenmiştik. Sonuçta, saha
içinde ve dışında birtakım tatsızlıklar yaşandı ama biz maçı 3-1
kazandık. Rakibimiz bu sonuç karşısında kahrolmuştu adeta.
Ülkemizde ise kahraman olmuştuk. Atina’daki ikinci maçta da
Ulusal Takım olarak galip geldik. Hırs küpü olan bir Yunanlı
taraftar, Akropol’den atlayıp intihar etmişti.
Bir başka seferinde Atina’da Panathinaikos ile oynadığımız
maçta, futbolun tarihsel gelişiminde az rastlanan olaylar
olmuştu. Örneğin; Yunan hakem Cicis rakip sahada oynarken
bizim aleyhimize penaltı vermişti. Sahada arbede çıktı.
Sonuçta kalecimiz Cihat Arman kaleyi açtı. Panathinaikos’lu
oyuncu boş kaleye penaltı vuruşunu yaptı ve beraberliği
yakaladı. Maç sonrası stat önünde ve soyunma odası
koridorlarında olaylar yaşandı. Polisler jop kullandı. Hiç
unutmam, onlardan iki tanesi de bana isabet etti. Biri sağ,
diğeri sol omzumda patladı. Yıllar geçti… İşte son olarak
Selanik’in sıradan takımı PAOK ile oynadık ve ne yazık ki kupa
dışı olduk. F.Bahçe’den daha zayıf, daha da cılız bir takımdı.
Ama bir şeyleri vardı. Türk takımlarına karşı hırsları... Bu hırs
sayesinde kazandılar. Saha yetmedi, bir de saha dışında
arbede yarattılar. Bize gelince; ellili yıllardaki mücadeleden
eser kalmamış. Kazanmamız gerekirdi ama milyonlar verilerek
yurtdışından getirtilen yabancı futbolcularla bu ruh nasıl
yakalanabilirdi? Onlar Türkiye’de profesyonelce hayatlarını
yaşıyor. Aykut Hoca ile PAOK antrenörü arasında tek bir fark
var: Biri mütevazı kadrosuna takım ruhu kazandırmış, diğeri
milyonluk oyuncularına bu ruhu verememiş…
Dost Gibi Görünen Düşmanlar
Testi
Kırılmadan
Sarõ-Kõrmõzõlõlar, Boşnak oyuncuyla 4 yõllõğõna anlaşõrken, İstanbul’a gelen Jovanovic’ten vazgeçildi
COŞKUN GÜLBAHAR
Eskişehir’i deplasmanda mağlup
ederek zor günleri biraz olsun
geride bõrakan G.Saray’da,
hareketli saatler yaşanõyor.
Transferin tek yetkili ismi Adnan Sezgin,
Partizan’da forma giyen Branislav
Jovanovic’i dün İstanbul’a getirirken Sarõ
- Kõrmõzõlõlar, uzun süredir kadrosuna
katmak istediği Misimovic için kulübü
Wolsfburg’u ikna etmeyi başardõ.
G.Saray’da mücadele etmek istediğini her
fõrsatta dile getiren Misimovic’e, bu
düşüncesi nedeniyle kulübünün Mainz’le
oynadõğõ lig maçõnda teknik direktör
Steve McClaren forma vermezken
Adnan Sezgin yaptõğõ son görüşmenin
ardõndan Alman kulübüyle anlaşma
sağladõ. Boşnak oyuncu için Wolfsburg’a
8 milyon Avro ödemeyi kabul eden
G.Saray, 28 yaşõndaki tecrübeli
futbolcuyla 4 yõllõk anlaşma yaptõ.
Misimovic’e de her sezon için 3 milyon
Avro verileceği kaydedildi. Özellikle
teknik direktör Frank Rijkaard’õn yoğun
isteği üzerine transfer edilen Misimovic
bugün İstanbul’a gelecek. İlk olarak
sağlõk kontrolünden geçecek Boşnak
oyuncu, ilerleyen günlerde resmi
sözleşmeye imza atacak. Misimovic,
“Galatasaray gerçekten büyük bir
kulüp. Kariyerimde artık farklı bir
şeyler denemem gerekiyordu, ben de
bunu gerçekleştirdim. Galatasaray bu
transferde oldukça sabırlı davrandı”
dedi. Bu arada G.Saray’da, Adnan
Sezgin’in dün Belgrad antrenörü Cevad
Prekazi’nin önerisiyle İstanbul’a getirdiği
Branislav Jovanovic’le gerçekleştirilen
görüşme sonucunda anlaşma yapõlmadõ.
Birkaç gün Türkiye’de kalacak 25
yaşõndaki orta saha oyuncusunun Süper
Lig’den bazõ takõmlarla görüşmede
bulunacağõ, anlaşma sağlayamadõğõ
takdirde ülkesine döneceği öğrenildi.
GÖRÜŞ / HALİT DERİNGÖR
Dünya Basketbol
Şampiyonası, Spor Toto Süper
Lig’in 3. haftası derken, ulusal
maçlar haftası geldi çattı...
Yeni teknik direktörümüz
Guus Hiddink ile üst üste iki
resmi sınava çıkacağız.
Rakiplerimizden ilki, ‘Bunlar nasıl
Avrupa takımı’ dediğimiz Orta
Asya ekibi Kazakistan, öteki
toparlanma sürecindeki
Belçika...
İlk bakışta ‘çantada keklik’ gibi
duran 6 puan, ulusal takımı
bekliyor... Ne var ki kazın ayağı
öyle değil... Sorular ve soru
işaretleri 7’den 70’e herkesin
kafasını kurcalıyor.
Öncelikle, çoğunluğu sakat,
moralsiz, formsuz isimlerden
oluşan aday kadroyu kim
belirledi, merak konusu!..
Bu isimleri, kadroya yıllık 10
milyon lira gibi astronomik bir
ücrete anlaştığı halde Türkiye’ye
gelip statlarda maç izlemeyi ‘zül’
sayıp Lig TV ve D-Smart’ı tercih
eden Hollandalı hoca mı davet
etti, yoksa Oğuz Çetin-Engin
İpekoğlu ikilisi mi belli değil!
Seçiciler (her kimse) kadro
belirlenirken hangi kriterleri
dikkate aldılar?
Sakatlıkları nedeniyle
antrenmana bile çıkamayan
Gökhan Gönül, Sabri Sarıoğlu
gibi isimler ‘ezbere’ mi kadroda
yer buldular kendilerine?
Keza, futbol yaşantısının en
kötü günlerini yaşayan ve yerini
sağ ayaklı Serkan Kurtuluş’a
kaptıran Hakan Balta ısrarı
niye?
Takımıyla iplerini koparan
Kâzım Kâzım, henüz 1 dakika
forma giymeyen Mehmet
Aurelio, Gökhan Zan ve Semih
Şentürk ‘eski fotoğraflarının
hatrına’ mı giyecekler ulusal
formayı?
İki sağ bek de sakatken,
Bursa’nın şampiyonluğunda kilit
rol oynayan Ali Tandoğan,
Volkan Şen, Necip, şu an için
en formda dönemini yaşayan
İbrahim Üzülmez, Caner Erkin
niye düşünülmez?
Neyse, soruların da, sorunların
da sonu yok...
Ancak, Hiddink ve kurmayları
testi kırılmadan bu sorulara en
mantıklı yanıtları vermeli ve
Türkiye’yi 2012 finallerinden
mahrum etmemeliler!
ÖZGENER: KOLAY
MAÇ YOK
Türkiye Futbol Federasyonu
Başkanõ Mahmut Özgener,
“Milli Takım’ın moral ve
güven kazanması açısından
Kazakistan maçıyla iyi bir
başlangıç yapmamız şart.
Belçika da kolay bir rakip
değil. Hedefimiz Avrupa
Şampiyonası finallerine
gitmek ve bu hedefe
ulaşmak. Tabii ki kolay
olmayacak, kolay maç yok.
En ciddi rakibimiz
Almanya, onların gücünü
biliyoruz. Hiddink
kariyerinde önemli
başarıları bulunan bir
teknik adam. Umarım
takımla uyum içinde yeni
başarılara burada imza
atar” diye konuştu.
Sabri dünkü
çalışmada yer aldı.
Ulusal Takım,
Kazakistan
maçında
kullanılacak
Europass topuyla
çalıştı.
(Fotoğraflar:
FATİH
ERDOĞDU)
F.Bahçe’de uzun süre sonra altyapõdan çõkan isimler Mert ve Okan’a tam not
Ezber bozan gençler
ALİCAN SEZER
Spor Toto Süper
Lig’de sahasõnda
Manisaspor’u
yenerek üç maçlõk
galibiyet hasretine son veren
F.Bahçe’de genç futbolcularõn
performansõ, Sarõ - Lacivertli
camiada güvenoyu yarattõ. As
oyuncularõn yaşadõğõ
sakatlõklar sonucu teknik
direktör Aykut Kocaman’õn
forma verdiği PAF takõmõn
başarõlõ isimleri, ortaya
koyduklarõ futbolla Sarõ -
Lacivertli ekibin geleceğinin
emin ellerde olduğunu
gösteriyor. Ulusal eldiven
Volkan Demirel’in sağ üst
adelesindeki sakatlõk nedeniyle
kaleyi devralan Mert Günok,
performansõyla birçok otorite
tarafõndan takdir topladõ. 21
yaşõndaki genç file bekçisi,
özellikle Trabzon ve Şükrü
Saracoğlu Stadõ’nda PAOK’la
oynanan Avrupa Ligi
maçõndaki kurtarõşlarõyla
Volkan’õn yokluğunu
aratmayacağõnõ göstermişti.
İlk maçında 2 asist
F.Bahçe’de sağ kanadõn önemli
oyunculardan Gökhan
Gönül’ün sakatlõğõnda Aykut
Kocaman’dan formayõ kapan
18 yaşõndaki Okan Alkan da
deneyimli teknik adamõn bu
kararõnõn ne denli doğru
olduğunu gösterdi. Manisa
karşõsõnda 90 dakika forma
giyen Okan, Alex ve Niang’a
asist yaparken sergilediği
futbolla büyük beğeni topladõ.
Sarõ - Lacivertlilerde, bu iki
genç oyuncunun başarõlõ
performansõ “F.Bahçe’de
altyapı yeniden canlanıyor
mu” sorusunu akõllara getirdi.
Bir dönem Semih, Olcan ve
Fahri gibi yetenekli gençleri
Türk futboluna kazandõran
F.Bahçe altyapõsõ, son
dönemde de A takõma çõkarttõğõ
oyuncularla dikkat çekiyor.
Tecrübeli kaleci Volkan
Demirel’in arkasõnda yõllarca
yedek bekleyen 22 yaşõndaki
Volkan Babacan Kayseri’ye
transfer olurken F.Bahçe
altyapõsõnda yetişen Can Arat
İstanbul BŞB.’de; Özgür Çek
de A.Gücü’nde forma giyiyor.
‘ALTYAPIYA
YATIRIM ŞART’
SELÇUK YULA (Eski
F.Bahçeli oyuncu / Spor
yazarı): F.Bahçe’nin
altyapõsõnda oldukça kaliteli
futbolcular bulunuyor ve bu
isimler milli takõmda da forma
giyiyor. Ancak bu oyuncularõn
A takõmda oynamasõ, ya bir
sakatlõğa ya da alternatif
sõkõntõsõna bağlõ. Gökhan’õn
yokluğunda Bekir sağ bekte
iyi oynasaydõ, maalesef yine
Okan gibi cevherler ortaya
çõkamayacaktõ. Okan, böyle
bir şans ayağõna geldiği için
çok şanslõ.
SELİM SOYDAN (Eski
F.Bahçe yöneticisi):
F.Bahçe her yõl çok büyük
paralarla oyuncu alõyor.
Ancak bu transferlerin kötü
yanõ altyapõnõn önünü
kesmesi. F.Bahçe’nin Okan
gibi birçok yetenekli genci
var. Ancak böyle
futbolcularõn yetiştirilmesi
için altyapõya daha fazla
önem vermek lazõm.
CEM PAMİROĞLU
(Eski F.Bahçeli oyuncu /
Teknik direktör): Şenol
Çorlu, F.Bahçe altyapõsõnda
başarõlõ işler yapõyor. Sarõ -
Lacivertlilerin altyapõsõ
eleştiriliyor ancak ligimize
bakõldõğõnda birçok yerli
oyuncunun F.Bahçe’den
yetiştiğini görüyoruz. Yeni
dönemdeki oyuncular da
yõllarca Fenerbahçe’ye
hizmet edecektir.
PAF’TAKİ HOCASI ŞENOL ÇORLU
‘Okan daha iyi
yerlere gelecek’
HİLMİ TÜRKAY
Okan adõnda bir genç. Yaşõ henüz 18. Üç yõl önce
Fethiye’de yapõlan bölge seçmelerinde Şenol Çorlu
tarafõndan keşfedilmiş. Tebrikler Şenol Hoca.
Doğrusu Okan’õn bu kadar üst düzeyde bir oyun
çõkaracağõnõ tahmin etmiyordum. Nasõl edebilirdim
ki? Daha bu genç ismin, A takõmdaki ilk 90
dakikasõydõ. İnsanõn ayaklarõ titrer, yeri gelir topa
vuramaz, hata üstüne hata yapar. Ama bu
saydõklarõmõn hiçbirini Okan yapmadõ. Çõktõ aslanlar
gibi oynadõ. ‘Sessiz’ gecenin yõldõzõ oldu. Madem
Okan gibi gençleri buluyoruz; peki o zaman neden
dõşarõdan oyuncu getirmek için õsrarcõ oluyoruz?
Bunu bir türlü anlayamõyorum. Kimbilir daha
ne Okanlarõmõz var... Elinden tutan ve onlarõ
gören birileri olmayõnca kaybolup gidiyorlar.
Yazõk... Şenol Hoca, Okan’õ bize
sunduğun için bir kez daha
teşekkürler. Yõllardõr F.Bahçe
altyapõsõndan Okan gibileri
çõkmõyordu, bizler de yeri
geldikçe ‘Aşağıdan yukarıya
neden oyuncu gelmiyor’ diye
eleştirilerde bulunuyorduk. Şimdi
burada durum artõk çok farklõ. Şenol
Çorlu’nun işe ciddi anlamda
sarõlmasõyla, altyapõda önemli gelişmeler
yaşanõyor. Elbetteki sevindirici. Okan
Alkan, Daum döneminde de A takõmla
idmanlara çõkmõş ancak Alman
çalõştõrõcõ bu futbolcuyla hiç
ilgilenmemişti. Aykut Hoca’nõn gözü karadõr. ‘Hata
da yapsa önemli değil, oynatacağım’ diyerek genç
Okan’õ sahaya sürdü. Ne oldu? Hem Aykut Kocaman
hem de Türk futbolu kazandõ. Bizler nasõl Şenol
Hoca’ya teşekkür ettiysek, o da Aykut Hoca’ya
teşekkür ediyor ve Okan’la ilgili sorulan sorulara
“Ona gözüm gibi baktım, bizleri mahçup etmedi.
Özgüvenini kazandığı takdirde daha iyi yerlere
gelecektir. Gökhan Gönül’ün iyi bir alternatifi
oldu. Kadromuzda 3 tane daha 1994 doğumlu
çocuk var. Bunlardan birisi Gökay. Alex’in
pozisyonunda oynuyor. ‘Altyapõdan oyuncu
yetişmiyor’ diyorlardı, biz bunu kıracağız, sanırım
kırdık da” yanõtõnõ veriyor.
Okan Alkan
SERKAN F.BAHÇE’DE - F.Bahçe, uzun
süredir görüşmelerde bulunduğu kaleci
Serkan Kırıntılı’yı renklerine bağladı.
A.Gücü’nden ayrılan Serkan’ı bonservis bedeli
ödemeden transfer eden Sarı - Lacivertliler,
tecrübeli kaleciyle 3 yıllık anlaşma yaptı.
Mert Günok
F.Bahçe kalesinde
bulduğu şansı iyi
değerlendirdi.
MISIMOVIC KİMDİR - Bochum’da iyi bir
çıkış yapan, 2007-08 sezonunda Nürnberg ile yeni
bir sayfa açan Misimovic asıl patlamayı ise
Wolfsburg’da yaptı. 2008-09 sezonunda 20 asistle
asist kralı olan Misimovic, 7 defa rakip ağları
sarsmayı başarmıştı. Üstün top tekniği, klas
hareketleri, kaleye diklemesine giden ve
enerjisini ekonomik kullanan Bosnalı yıldız,
Avrupa’nın en iyi orta saha oyuncuları arasında
gösteriliyor.
Aslan ‘Misimovic’ dedi