Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
30 TEMMUZ 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
PARA-META-PARA
MUSTAFA SÖNMEZ
Linç Kültürüne Karşı
Demokratik Bilinç
Bursa İnegöl’de başlayan Hatay Dörtyol’da
süren provokasyon ve linç girişimleri, yeni bir
döneme sürüklendiğimizi gösteriyor. Yaşananlar
karşısında hükümetin, asker ve polisin gösterdiği
tutum ise karşı karşıya bulunduğumuz durumun
ne denli vahim olduğunu ortaya koyuyor ve
uyarıyor. İnegöl’de yıllardır birlikte yaşayan Türk
ve Kürt halkı, bir iki kişinin ticari meselesi bahane
edilerek karşı karşıya getirilmiş, kent, ırkçı gruplar
tarafından adeta teslim alınmıştır. Can ve mal
güvenliğini sağlamakla görevli hükümet ve
güvenlik güçleri ise görevlerini yeterince yapmış
görünmüyor. Meseleye basit bir “amigo” şamatası
teşhisi koymak, gerçekle yüzleşememenin yeni bir
örneği. Dörtyol’da iki gün boyunca yaşananlar,
AKP hükümetinin yangına körükle gittiğini bir kez
daha ortaya koydu. Polis otosuna yapılan saldırıda
4 polisin hayatını kaybetmesinden sonra Kürt
mahalleleri hedef gösterilerek çeteler eliyle adeta
organize bir intikam hareketi başlatılmış
görünüyor. Dörtyol’da polis karakolu önünde
toplanan, sloganlar atarak burada saldırı
hazırlıkları yapan gruplar emniyet güçleri
tarafından adeta kollanmış ve desteklenmiştir.
Söylenenlere bakılırsa, dışarıdan getirilip olayların
fitilini ateşleme görevi verilen grup, daha sonra
arkasına yüzlerce kişiyi katarak ilçeyi adeta teslim
almış, Kürt yurttaşlarımıza ve demokratik güçlere
karşı saldırıya geçmiştir. AKP hükümetinin, polisin
ve askerin linç girişimcilerini “anlayışla” karşılayan
tutumları, şehri teslim alan ırkçı gruplar
karşısındaki davranışları, Sivas katliamını
hatırlatıyor. Sivas’ta da saatlerce süren toplanma,
heykel parçalama, kültür merkezine saldırı olayları
yaşanmış ve ardından Madımak Oteli ateşe
verilerek 35 aydın ve emekçi katledilmişti.
Dörtyol’da güvenlik güçleri, parti binalarını basıp
kırıp döken, tabelaları söküp Türk bayrağı asan,
işyerlerinin camlarını kıran, talan eden ve ateşe
veren güruh karşısında seyirci kalarak
provokasyona güç vermiştir. Bu olaylarda ilk gün
BDP bürosu saldırıya uğramış, ikinci gün ise
EMEP ve ÖDP ilçe büroları tahrip edilmiştir. Tüm
bunlar olurken, açılım fiyaskosunun mimarı
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın, polis ve askere bu
tür gelişmelerin vahametine dikkat çekip polis ve
askerin hiçbir vatandaşın canına ve malına zarar
gelmeyecek her türlü tedbiri alması talimatını
vermesi beklenirdi. Oysa durum nedir? Bakan
Atalay, İnegöl’deki linç girişimlerini basit bir asayiş
vakası olarak geçiştirme telaşında. Bakan,
Dörtyol’da da Hatay valisi ile birlikte kışkırtıcı
açıklamalarda bulunmuş, linç girişimlerine
neredeyse destek ve güç vermiştir. AKP hükümeti,
gerilimden beslenmek, referanduma ve seçimlere
bu tehlikeli politika üzerinden gitmek istemektedir.
Linç kültürü topraklarımızda yıllardır ilmek ilmek
örülmektedir. Özellikle ülkenin batı illerinde, şehit
cenaze törenleri ile asker sevkıyatları sırasında,
“PKK terörünü lanetleme” adı altında bir Kürt
düşmanlığı bilinçaltına zerk edilmektedir. İzlenen
neoliberal politikalarla her geçen gün
mülksüzleşen, kronik işsizlik yaşayan kitleler,
şiddet iklimine sürüklenmekte, yaşadıkları
sorunların nedeni olarak yer yer ekmeklerini
kazanmak için batı illerine göçmüş Kürtler hedef
gösterilmektedir. Yakın zamana kadar Kürt
kimliğini bile reddeden zihniyet, demokratik
mücadeleler karşısında bu inkârdan vazgeçmiş
görünmesine rağmen, toplumda bir demokratik
bilincin yerleşmesi için çaba göstermemiştir.
Topraklarımızdaki etnik farklılıklar, bir zaaf değil,
bir zenginliktir. Etnik farklılıklara saygı bilinci,
toplumda sistemli bir çaba ile bir norm haline
getirilmelidir. Oysa olan nedir? Sorun, açık ya da
örtülü olarak “Kürtlerle yaşamanın zorluğu”
noktasına taşınmıştır. Beyaz Türkleri temsilen
Ertuğrul Özkök’ün diline doladığı, “had bildirme”
densizliği, kahve esnafında “ya sev ya terk et”
şeklinde ifadesini buluyor.
Türk milliyetçiliği cephesinde bunlar olurken
Kürt siyasetçiler de halkların yeniden
kardeşleşmesi yerine kutuplaşmaya adeta
seyirci kalmakta. Silahların susturulması
konusunda hayırhah bir tutum sürdürürlerken
“bölgesel demokratik özerklik” türü temelsiz,
afaki önerileriyle, ayrılıkçı iddialarına malzeme
vermekteler.
Tüm demokratik kitle örgütlerinin, meslek
örgütlerinin, sendikaların, siyasi parti ve örgütlerin
Türkiye’de etnik farklılıklara saygıyı, Kürt ve diğer
tüm etnik kimliklerin haklarına saygıyı özümsemiş
demokratik bir kültürü egemen kılması
gerekiyor. Bu söylemin, toplumun en alt
kesimlerine kadar tüm kitle örgütlerinde, okullarda,
camilerde, medya organlarında yaygınlaştırılması
boynumuzun borcu olmalıdır. Burnumuzun
dibinde, Yugoslavya’da olanları yeniden ve
yeniden hatırlamalı, linç kültürüne, antidemokratik
milliyetçi, ırkçı politikalara karşı kardeşliği, yalnız
kardeşliği esas alan demokratik bilinci savunmalı
ve yaymalıyız. Bağdat harap olmadan…
mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr
http://mustafasnmz.blogspot.com
FINDIK
İŞÇİSİ
YOLA
ÇIKTI
İncirde
yükleme isyanı
TEVFİK AKBAŞ
AYDIN - Aydõn’daki incir üreticileri, ih-
racatçõlarõn belirlediği 25 Ekim 2010 ilk yük-
leme tarihine tepki göstererek “Zaten zor
durumda olan üreticinin önüne niçin
böyle bir engel konuluyor” dedi.
Geçen yõl taze incirde rekolte yüksek ol-
masõna karşõn, eylülde yağan yağmurlar ne-
deniyle üretici sezonu zararla kapatmõştõ.
İncirliova Ziraat Odasõ Başkanõ İhsan
Ayaydın, Aydõn’daki kuru incirin yüzde
90’õnõn ihraç edildiğini anõmsatarak tarihin
geç olduğunu belirtti. Ayaydõn, yükleme ta-
rihinin serbest bõrakõlmasõnõ istedi.
PTT çalõşanlarõ bugün iş yavaşlatõyor
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - PTT çalõşanlarõ sorun-
larõna dikkat çekmek amacõyla bugün
Türkiye genelinde iş yavaşlatma eyle-
mi yapacak. “Bıçak kemiğe dayandı.
İş yükünün altında eziliyoruz” diyen
PTT çalõşanlarõ, eylemlerinden bir so-
nuç elde edemezse iş bõrakma ve grev
dahil tüm haklarõnõ kullanacak.
PTT emekçileri bugün Posta İş-
leme Merkezleri’nde işe 1 saat geç
başlayacak. PTT merkez ve şubele-
rindeki gişe işlemlerinde de iş ya-
vaşlatacak. Haber-Sen, eylemin ge-
rekçelerini şöyle sõraladõ:
PTT gişelerinde ödeme ve tahsilat
õn yoğun olduğu ayõn 15 ile 30’u ara-
sõnda bir memur günde 250-400 işlem
yapõyor. Bu sayõ 800’e kadar çõkõyor.
PTT Genel Müdürlüğü Hizmet
Standartlarõ Çizelgesi’ne göre, Türk
Telekom, cep telefonu, doğalgaz, su,
elektrik fatura tahsilatõ vb. işlemleri ger-
çekleşme süresi 30 saniye, emekli ma-
aş ödemeleri, prim tahsilatõ gibi işlem-
ler 3 dakika olarak belirlenmiştir. Ya-
saya göre günde 8 saat yani 480 daki-
ka çalõşmasõ gereken bir gişe memuru-
nun 400 işlem yapabilmesi için insani
ihtiyaçlarõnõ karşõlamak için tuvalete bi-
le gitmemesi, hatta su içmek için bile ara
vermemesi gerekiyor.
İşyerlerinde günlük çalõşma süre-
leri yasalara aykõrõ olarak günde 10-12
saate çõkõyor. PTT çalõşanlarõnõn bu ça-
lõşma koşullarõ karşõsõnda dayanacak gü-
cü kalmadõ. İtiraz edildiğinde “Beğen-
miyorsan gidersin, bu işi ayda 600-
700 liraya yapacaklar var” deniliyor.
AKP hükümeti ve PTT Genel
Müdürlüğü sorunlarõn çözümünü ta-
şeronlaştõrmada ve özelleştirmede gö-
rüyor. PTT’yi anonim şirkete dönüş-
türmeyi ve PTT hizmetlerini serbest
piyasa açmayõ düzenleyen Posta Hiz-
metleri Yasa Tasarõsõ Bakanlar Ku-
rulu’nda imzaya açõldõ.
Fındık toplama sezonunun başlamasıyla Diyarbakır’dan trenle Sakarya’ya
hareket eden 600 fındık işçisi yaklaşık 32 saat yolculuğun ardından Arifiye
Tren Garı’na ulaştı. Arifiye Tren Garı Müdürü Sinan Binici, Türkiye Cum-
huriyeti Devlet Demiryolları’nın Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden fındık top-
lamak için Batı Karadeniz’e gelecek tarım işçilerinin taşınması amacıyla 9 özel
treni sefere koyduğunu, son trenin 12 Ağustos’ta hareket edeceğini belirtti.
Fındık işçisi Süleyman Aydınlı da Diyarbakır’dan 20 kişiyle geldiklerini be-
lirterek, “İki günde geldik. 26 yıldan beri fındık toplamaya gidiyorum. Ço-
luk çocuk için yolculuk zor oluyor. 40 saat yolculuk kolay değil” dedi.
Değişen bir şey yok: Zengin yine zengin, fakir yine fakir
Ekonomi Servisi - Türkiye İstatistik Kurumu’nun
(TÜİK) gelir dağlõmõ araştõrmasõna göre, Türkiye’de
zengin yine zengin, fakir yine fakir olarak kaldõ. Ge-
lir dağõlõmõnda herhangi bir değişiklik gözlenmediğini
ortaya koyan araştõrmaya göre, en yoksul yüzde 20 ile
en zengin yüzde 20 arasõndaki gelir farkõ, 2008’de, bir
önceki yõlda olduğu gibi 8.1 katta kaldõ.
Araştõrmanõn yapõldõğõ 2008 itibarõyla Türkiye’de
69 milyon 231 bin kurumsal olmayan nüfus bulunu-
yor. Kurumsal olmayan sivil nüfus, kurumsal yerler-
de değil, hanelerde ikamet eden nüfus anlamõna ge-
liyor. Başka bir deyişle, okul, yurt, otel, çocuk yuva-
sõ, huzurevi, özel nitelikteki hastahane, hapishane ya
da kõşlada oturanlar dõşõndaki nüfusu ifade ediyor.
Araştõrmaya göre; Türkiye’de ortalama yõllõk ha-
nehalkõ kullanõlabilir geliri, 2008’de 19 bin 328
YTL, ortalama yõllõk eşdeğer hanehalkõ kullanõlabi-
lir gelir 8 bin 372 YTL olarak belirlendi.
İstanbul bölgesi, 11 bin 881 YTL ile ortalama yõl-
lõk eşdeğer hanehalkõ kullanõlabilir geliri en
yüksek bölge oldu. En düşük ortalamaya sa-
hip bölge ise 4 bin 193 YTL ile Güneydo-
ğu Anadolu Bölgesi oldu.
Maaş ve ücretler, yüzde 41.9 ile top-
lam gelir içinde en fazla paya sahip gelir türü. Bunu,
yüzde 22.4’lük oranla müteşebbislik gelirleri izliyor.
Nüfusun yüzde 16.7’si, yoksulluk riski altõnda.
Kentsel yerlerde oran yüzde 15.2, kõrsal yerlerde
yüzde 14.2 olarak hesaplandõ.
Yüzde 61’i kendilerine ait konutta oturuyor.
Yüzde 39’unun konutunda “sızdıran çatı, nem-
li duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve benze-
ri” sorunlar söz konusu.
Yüzde 57.7’sinin hanesinin taksit ödemeleri ve
borçlarõ bulunmakta, bu borç ödemeleri, yüzde
25’inin hanesine çok yük getiriyor.
Nüfusun yüzde 59’u
iki günde bir et, tavuk
yiyemiyor. En alttaki 14
milyon kişilik kesim
toplam gelirin yalnõz
yüzde 6’lõk kõsmõnõ
alõyor. Gelirin yarõsõ
yüzde 20’lik kesimin
elinde. Yüzde 89’u bir
haftalõk tatil yapamõyor.
Ekonomi Servisi - 3G’nin birinci ya-
şõ itibarõyla 3G teknolojisi temelli yeni çö-
zümlerin, teknolojiden eğitime, sağ-
lõktan ulaşõma kadar birçok farklõ ala-
na yeni bir boyut kazandõrdõğõnõ
belirten Avea Üst Yöneticisi (CEO)
Erkan Akdemir, “Şu an ‘3.9 G’
olarak bilinen, HSPA teknoloji-
siyle 21 Mbps hızlarda hizmet su-
nabiliyoruz. Dünyadaki 63
HSPA destekleyen operatörden
biriyiz. Bu da Avrupa ve Ame-
rika’daki 3G şebekelerine kı-
yaslandığında çok daha hızlı
data trafiği imkânı sağladığı-
mız anlamına geliyor” dedi.
Yazõlõ bir açõklama yapan Ak-
demir, özetle şunlarõ vurguladõ:
Geçen yõl, yeni şebe-
ke yatõrõmlarõmõzõ yaparken Ericsson firmasõ
ile gerçekleştirdiğimiz LTE denemelerinde kul-
lanõcõ başõna 150 Mbps hõzlara ulaştõk.
Bugün 81 ilde 3G yatõrõmõmõz var ve tüm
Türkiye’de kapsama ve servis kalitemizi art-
tõrmak için yatõrõmlarõmõza devam ediyoruz.
Şu an ‘3.9 G’ olarak bilinen, HSPA teknolo-
jisiyle 21 Mbps hõzlarda hizmet sunabiliyoruz.
İhtiyaca göre bunu 42 veya 84 Mbp’a çõkar-
maya hazõr şekilde şebekemizi kuruyoruz.
Dünyadaki 63 HSPA destekleyen operatörden
biriyiz. Bu da Avrupa ve Amerika’daki 3G şe-
bekelerine kõyaslandõğõnda çok daha hõzlõ
data trafiği imkânõ sağladõğõmõz anlamõna
geliyor.
3G hayatõn her alanõna hõz ve kolaylõk
kavramlarõnõ getirdi. Türkiye’nin tek Ar-Ge
sertifikasõna sahip operatörü olarak elimizdeki
bu büyük Ar-Ge gücünü kullanarak 3G alt-
yapõsõ hatta 4G altyapõsõ üzerine ürünler ge-
liştiriyoruz.
Türkiye’de teknolojiye son derece me-
raklõ, gelişmeleri takip eden genç bir nüfus var.
Bu durum önümüzdeki dönemde pazardaki 3G
abone sayõsõnõ hõzla arttõracak.
Biz Avea olarak, 2010 ilkyarõsõ itibarõy-
la 11.5 milyon aboneye sahibiz. 3G abone sa-
yõmõz da müşteri tabanõmõzõn yüzde 10’unu
oluşturuyor. Avea olarak toplam mobil inter-
net kullanõmõmõzõn yüzde 70’e yakõnõ artõk 3G
şebekesi üzerinden yapõlõyor.
“1 hiç 7.5’ten büyük olur mu?” diyen Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, kendi
sorusunu kendi cevapladõ: Bizde oldu; 3G için bir yõlda yaptõğõmõz yatõrõm 2G için
7.5 yõlda yaptõğõ yatõrõmõ geçti. 3G’nin Diyarbakõr’daki hõzõ Paris’i 4’e katladõ.
Türkiye’deki 3G hızının Moskova, Londra, Paris gibi dünyanın sa-
yılı merkezlerinden çok daha fazla olduğunu söyleyen Turkcell Ge-
nel Müdürü Süreyya Ciliv, bunun testini bir grup gazetecinin ta-
nıklığında aynı gün Diyarbakır ve Paris’te gerçekleştirdi. Sabah sa-
atlerinde Diyarbakır’da gerçekleştirilen testte 13.8 Mbps hız elde edi-
lirken Avrupa’nın göbeğindeki Paris’te hizmet veren operatörlerin
hızları yalnızca 3.9 Mbps’de kaldı. Buna göre Diyarbakır’daki Turk-
cell’liler, Paris’te yaşayanlara göre 4 kata yakın daha hızlı mobil ile-
tişim olanağından faydalanabiliyor. Kısa süre önce bağımsız öl-
çümleme firması IRIS Telekom tarafından Diyarbakır, İstanbul, Trab-
zon, Paris, Londra ve Berlin’de gerçekleştirilen hız testlerinde ben-
zer veriler elde edilmiş ve Turkcell, “Ortalama Mobil İnternet Hı-
zı” açısından Türkiye ve Avrupa’da hizmet veren 15 operatör ara-
sında ilk sıraya yerleşerek birincilik sertifikası almıştı.
Turkcell formülü: 1>7.5
Ekonomi Servisi - Turkcell Genel
Müdürü Süreyya Ciliv, geçen 30
Temmuz’da hizmete giren 3G tek-
nolojisi için 1 yõlda yaptõklarõ ya-
tõrõmõn önceki 7.5 yõlda 2G için
yaptõklarõ yatõrõmõ aştõğõnõ belirte-
rek “Matematik olarak 1, 7.5’ten
fazla olamaz. Ama Turkcell’de
oldu. Türkiye’nin Turkcell’i 1
yılda nüfusumuzun yüzde 80’ini
3G kapsamına aldı. Yıl sonuna
kadar bu oranı yüzde 90’a çı-
karmayı hedefliyoruz” dedi.
Büyüme stratejilerini dünyanõn en
güçlü altyapõsõnõ kurarak gerçek-
leştirmek istediklerini, bunun için
de kriz yõllarõnda bile teknolojiye
rakiplerinden ve dünyanõn en
önemli operatörlerinden daha faz-
la yatõrõm yaptõklarõnõ belirten
Ciliv, IRIS’nin Telekom tarafõn-
dan bütün dünyada yapõlan test-
lerde, performansa göre dünyanõn
en iyi 10 3G santralõndan 8’inin
Turkcell’de olduğunun belirlen-
diğini belirtti.
Turkcell’in veri aktarõmõnda ulaştõ-
ğõ düzeyi kanõtlamak için bir grup
basõn mensubu ile birlikte önce Di-
yarbakõr’a sonra Paris’e geçen
Ciliv, özetle şunlarõ vurguladõ:
Turkcell, 2G’de 7.5 yõlda ger-
çekleştirdiği şebeke yatõrõmõnõ
3G için bir yõlda gerçekleştirdi.
Dünyanõn en hõzlõ 3G şebekele-
rinden birini kurarak Türkiye
nüfusunun yüzde 80’ine bu tek-
nolojiyi ulaştõrdõ. Yõl sonunda bu
oran yüzde 90’a çõkacak.
Turkcell’in 3G konusundaki õs-
rarcõ tutumu, vizyonu, yatõrõmla-
rõ ve teknolojisi sayesinde bugün
dünyadaki teknolojik trendi ya-
kalamak mümkün. Bilgiye erişe-
bilme konusunda fõrsat eşitliği
yaratma ilkesini benimsiyoruz.
Bunun yolu, 3G şebekesinin etkin
ve verimli kullanõmõnõn yaygõn-
laştõrõlmasõdõr.
3G’den en fazla abonenin fayda-
lanmasõ, sosyoekonomik gelişi-
min de tetikleyicisi olacaktõr.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Ku-
rumu verilerine göre birinci çey-
rekte Türkiye’deki 3G’li abone
sayõsõ 6’sõ Turkcell’li olmak üze-
re 8.7 milyondu. Bir yõlda toplam
450 bin VINN, netbook ve note-
book satõşõ gerçekleştirdik. 1.4
milyon Turkcell abonesi, toplam
1.5 milyon saat görüntülü görüştü.
Son bir yõldaki mobil data kulla-
nõmõ, önceki 7.5 yõlõn toplamõna gö-
re 16 kat fazla arttõ.
En çok görüntülü görüşme yapan
il ve ilçeler sõrasõyla Ankara-Çan-
kaya, İstanbul-Fatih, Diyarbakõr-
Bağlar, İstanbul-Kadõköy, İstan-
bul-Bağcõlar, Trabzon-Merkez, Ela-
zõğ-Merkez, İstanbul-Şişli, İstanbul-
Üsküdar ve Adana-Seyhan oldu. Bu
10 lokasyonda toplam 230 bin sa-
at görüntülü görüşme yapõldõ.
Mobil TV’den bugüne dek 10 mil-
yon dakikanõn üzerinde televiz-
yon izlendi.
Üçüncü nesil cep telefonlarõ, ki
buna kõsaca 3G deniyor, bundan
bir yõl önce yaşamõmõza girdi.
Çeşitli nedenlerle ihale geciktiği
için Türkiye’ye geç gelen bu
olanaktan, şu anda toplam 9.5
milyon abone yararlanõyor.
3G’li yaşamõn olanaklarõ
açõsõndan ise Türkiye’deki
abonelerin hiçbir eksiği yok,
aksine Turkcell’in yaptõğõ
testlerden de belli olduğu gibi,
veri aktarõm hõzõ Türkiye’de çok
daha yüksek.
3G ile çok şey yapabiliyoruz;
? Şehir hatlarõ vapurundayken ister
laptopla ister cepten internetten
gazete okuyabiliyoruz.
? Futbol maçõnda gol olduğunda
arkadaşõmõzõ görüntülü arayõp
sevincimizi paylaşõyoruz.
? İşten eve giderken otobüste,
dolmuşta, serviste televizyon
seyredebiliyoruz.
? Gezdiğimiz, gördüğümüz
yerlerin videosunu çekip anõnda
Facebook’tan paylaşõyoruz.
? İşteyken evdeki çocuğumuzun
uyuyuşunu, odasõnda
oynamasõnõ telefondan
izleyebiliyoruz.
? Arkadaşõmõzõn doğum gününü
video mesajla kutlayabiliyoruz.
? Otobüste giderken gncplay’den
binlerce şarkõ dinleyebiliyor,
hatta mp3’leri hõzlõca cebimize
indirebiliyoruz.
? Alõşverişteyken hangi çantayõ
alacağõmõzõ arkadaşõmõza
görüntülü görüşme ile gösterip
fikrini sorabiliyoruz.
? Arkadaşlarõmõzõn bahsettiği
komik videolarõ, hemen cepten
internete girerek arayõp anõnda
izleyebiliyoruz.
? Bankamõzõ görüntülü çağrõ
merkezinden arõyor, kredi
kartõmõzla işlem yapabiliyoruz.
? Müşteriyle görüşmeye netbook
ile gidiyoruz.
? Askerdeki oğlumuzu özlediğimiz
zaman görüntülü görüşme ile
arayabiliyor, yurtdõşõndaki
akrabalarõmõzla görüntülü
görüşebiliyoruz.
? Evden, işten uzaklaştõğõmõzda
yanõmõza 3G modemimizi
almamõz yetiyor.
? Ortalama 700 MB’lik bir sinema
filmini, örneğin Titanic’i
yaklaşõk 6.5 saatte indirirken 3G
teknolojisi ile birkaç dakikada
indirebiliyoruz.
? Ekonomiye de katkõsõ oldu. GFK
Türkiye tarafõndan hazõrlanan
Türkiye Tüketici Teknolojisi
Ürünleri Pazarõ Araştõrmasõ’nõn
(GFK TEMAX) 2010 ilk çeyrek
sonuçlarõna göre Telekom
sektörü 3G lansmanõ sayesinde
2009’un ikinci çeyreğinden
itibaren hõz kazanarak yükseliş
trendine girdi.
? 2010’un ilk çeyreğinde sektör
2009’un ilk çeyreğine oranla
yüzde 63.8 büyüyerek 992
milyon lira ciro elde etti.
Telekom sektörü beyaz eşyanõn
önüne geçerek en büyük paya
sahip sektör oldu.
Birinci
yılında3G
DİYARBAKIR SAAT 10.00
‘Dünyadaki 63 HSPA destekleyen
operatörden biriyiz’ diyen Avea Üst
Yönetici’si Akdemir, “Bu da
dünyadakilerden çok daha hõzlõ data
trafiği sağladõğõmõzõ gösteriyor” dedi.
Avea da Avrupa ve ABD’den hızlı
Erkan
Akdemir
PARİS SAAT 19.00