Katalog

CMYB C M Y B 20 HAZİRAN 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Cindoruk, konuşmasında hükümete sert eleş- tiriler yöneltti. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) DP KONGRESİ ‘Türkiye, adliye koridoru’ SELDA GÜNEYSU ANKARA - Demokrat Parti’nin (DP), 7. Ola- ğanüstü Büyük Kongresi dün Ahmet Taner Kõş- lalõ Spor Salonu’nda yapõldõ. Üç farklõ listeyle gidilen oylamada, Cindoruk’un listesi delege- lerden 537’sinin oyunu alarak kazandõ. Kon- grede konuşan Genel Başkan Hüsamettin Cin- doruk, hükümete sert eleştirilerde bulundu. Cin- doruk, Türkiye’nin adliye koridoru haline getiril- diğini vurgulayarak, “Yargı kararlarının haklı- lığı tartışılır ama yargıya hakarette bulunula- maz. Yargıya siz saygı duymazsanız o da size saygı duymaz” dedi. Cindoruk, kasõmda yapõla- cak kongreye 9. Cumhurbaşkanõ Süleyman De- mirel’in katõlarak 60 yõlõn hesabõnõ soracağõnõ söyledi. Kongre sõrasõnda listeler nedeniyle dele- geler arasõnda gerginlik yaşandõ. Genel başkan seçiminin yapõlmadõğõ kongrede, Cindoruk, Çağrı Erhan ile “Çiller Grubu” ola- rak bilinen eski bakan Turan Güven üç ayrõ lis- teyle yarõştõ. Cindoruk’un listesinde Mesut Yıl- maz’õn olmamasõ dikkat çekti. Cindoruk’un liste- sinde Ahmet Özal yer aldõ. Güven’in listesine 205, Erhan’õn listesine ise 123 oy çõktõ. DP Genel İdare Kurulu’na, aralarõnda Ahmet Özal, Salih Uzun, Orhan Keçeli, Yılmaz Ka- rakoyunlu, Ufuk Söylemez ve Ahad Andi- can’õn bulunduğu 60 üye seçildi. Cindoruk, konuşmasõnda şu mesajlarõ verdi: Önce vatan gelir: Son günlerde sõnõrlarõ- mõzõn her kesiminden şehit haberleri geliyor. Bizim için önce vatan gelir. AKP terörü neden önleyemiyor? Son günlerde 54 vatandaşõmõz, askerimiz şehit oldu. Kesin teşhisimi söyleyeyim, hükümet yalnõz kal- dõ, zayõf kaldõ, güçsüz kaldõ. Sebebi de devletin tüm organlarõyla kavga etmesi. Yargõyla, askerle, basõnla, sendikalarla, TEKEL işçisiyle, tarõm iş- çisiyle kavga ediyor. Devleti sosyal olmaktan çõ- kardõ, yandaşlarõn devleti haline getirdi. Gandi’ye ihtiyacımız yok: Biz kimsey- le kavga etmeyiz, barõş adamõyõz. DP sadece ik- tidar partisinin değil, CHP’nin de alternatifidir. Bizim Gandi’ye ihtiyacõmõz yok. Kan dökerek siyaset olmaz: Türkiye büyük devlet. Özkaynaklarõ var. Özgür bir Tür- kiye kuralõm. Onu yaptõğõmõz zaman ne terör kalõr ortada ne sorun. Türkiye büyük bir bahçe- dir. Bu bahçeye hepimiz çiçek ekelim. Ama as- la kan dökmeyelim. DP’nin 7. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde Genel Başkan Cindoruk, hükümete yüklendi, terörü lanetledi. Temsilcileriadaletikutladõ İLHAN TAŞCI ANKARA - Adalet tanrõçasõnõn gözleri sõmsõkõ bağlõdõr; haklõ ile haksõzõ belirlerken, onlarõ görme- mek için. Elindeki terazidir, hak- kõ ölçecek olan. Diğer elindeki kõ- lõçtõr, haksõz olanõn cezasõ. Kimi adalet temsilcileri, göz- lerindeki bağõ çözmüş, ellerin- deki terazilere hakkõ gözetmeden okkalar yerleştirmişti... Keskin kõlõç ise haklõnõn payõna düşer ol- muştu. Adaletsizlikten “payına düşeni” alanlardan birisi de Er- zincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’di. Tahliye olduğu duruşma günü salon yine hõnca hõnç doluydu. Tahliye kararõ dalga dalga tüm yurtta duyuldu. Yurdun değişik kentlerinden hâkimler ve savcõ- lar çoktan yola düşmüşlerdi. Her bir duruşmada yaşanan umut- suzluk, tahliye kararõyla yerini akşamki kutlama telaşõna bõrak- mõş... Öyle ya İstanbul’dan, İz- mir’den, Kars’tan, Hatay’dan, Erzincan’dan, Erzurum’dan yar- gõçlar, savcõlar, meslektaşlarõ Ci- haner’i “mücadelesinde” yalnõz bõrakmamak ve “dost yüzünü” görmeye gelmişler Ankara’ya... Serin bir Ankara gecesinde, gök- yüzünün altõna kurulmuş masalar... Restoranõn girişindeki görevliler sõ- kõ sõkõ tembihlenmiş: “Gazeteci- ler içeri alınmasın!” Onlar da restoranõn karşõsõndaki parkõn ka- ranlõğõna gizlenmişler... Cezaevinden çõkan ile onu kar- şõlayanlar adaletin yüryüzündeki temsilcileri, kurulansa bir dost meclisi. Gecenin “onur konuğu” başsavcõ İlhan Cihaner... Bir baş- ka masada ise amcalarõnõn kendi- lerine gözlerini kõsarak gülümse- mesini özleyen yeğenler ve dört ay- dõr babasõnõn “en önemli gör- evinden” dönmesini bekleyen Sı- la. Bilmeyen vardõr belki. Sõla’ya babasõnõn gidişi “görev” diye söy- lenmiştir. Zaten o gecede babasõ için düzenlenen ödül töreniydi. Ödül olarak da başsavcõ babaya al- kõşlar ve õslõklar eşliğinde Ata- türk’ün çerçeveli bir portresi ar- mağan edilmişti. Sõla gece bo- yunca gözünü “her şeyini bilen kahramanının” üzerinden eksik etmedi. Aynõ babasõnõn onca cur- cuna içinde bile kõzõna göz kõrp- mayõ ihmal etmemesi gibi... Eşini gölge gibi izleyen, yaşa- dõklarõ karşõsõnda gözyaşõnõ hep içine döken Muhteber Ciha- ner’in yüzünden gülümseme hiç eksik olmadõ. O geceye kadar eşi- nin tanõmadõğõ pek çok dostuyla tanõşmanõn şaşkõnlõğõndaydõ... Cihaner’in avukatlarõnõn, dost- larõnõn, meslektaşlarõnõn, kar- deşlerin yerleştiği masalarda kah- kaha ve türküler eksik olmadõ. Yeryüzündeki temsilcileri, ada- letin yerini bulmasõnõ kutladõlar... İstanbul Haber Servisi - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ile Alevi Bektaşi Federasyonu’nun yaptõğõ ortak açõklamada, Madõ- mak’õn insanlõk onuru için müze olmasõ gerektiği yönündeki talep- lerin, 2 Temmuz tarihinde Sivas’ta geniş çaplõ bir eylem aracõlõğõyla dile getirileceği belirtildi. Taksim Tramvay Durağõ’nda dün yapõlan basõn açõklamasõnda, Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin Güzelgül ile Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanõ Ali Balkız birer konuşma yaptõ. Ey- leme katõlan ve Sivas katliamõnda yaşamõnõ yitiren 33 kişinin fotoğraf- larõnõ taşõyan 100’ün üzerinde Alevi yurttaş, “Şeriata, faşizme, karanlı- ğa geçit yok”, “Gün gelecek dev- ran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganlarõ attõ. Madõmak katliamõnõn 17. yõlõnõn dolmuş olma- sõna karşõn Madõmak’õn müzeye dönüştürülmesi gerektiği yönündeki taleplerin halen yerine getirilmediği- ni ifade eden Hüseyin Güzelgül, “Madımak katliamı tesadüfen meydana gelmiş bir katliam değil- dir. Burada devlet kurumlarının ırkçı, milliyetçi, şeriatçı damarın- dan beslenen faşist güçlerin ortak bir organizasyonu vardır. Madı- mak katliamını yapanlar, Kenan Evren’in 12 Eylül darbesinin bir ürünüdür” dedi. Sekiz yõldõr tek başõna iktidar olan AKP hükümeti- nin, çeşitli entrikalarla Aleviler ile demokrasi güçlerini oyaladõğõna dikkat çeken Güzelgül, AKP’nin açõlõmlar aracõlõğõyla “Aleviliği” katletmeye çalõştõğõnõ kaydetti. Alevi Bektaşi Federasyonu Başka- nõ Balkız ise Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Sivas katliamõndan dola- yõ yalnõzca Alevilerden değil, tüm insanlõktan özür dilemesi gerektiği- ni, bunun yolunun ise Madõmak’õn “utanç müzesi” olmasõndan geçtiği- ni belirterek, “Madımak’ın müze olması yönünde 17 yıldır ısrarla dile getirdiğimiz talebimizi, 2 Temmuz’da Sivas’ta tekrar dün- yanın ve Türkiye’nin dört bir ya- nından gelecek olan yüz binlerce katılımcıyla haykıracağız. Bizler Pir Sultan Abdal’ın evlatlarıyız ve bununla gurur duyuyoruz.” ‘2 Temmuz’da Sivas’tayız’ Taksim’de düzenlenen eylemde katliamda yaşamõnõ yitiren 33 kişinin fotoğraflarõ taşõndõ. A L E V İ L E R Çocukları adalet istedi İstanbul Haber Servisi - Bal- yoz soruşturmasõ kapsamõnda tu- tuklu bulunan ve önceki gün tah- liye edilen eski 1. Ordu Komuta- nõ emekli Orgeneral Çetin Do- ğan’õn eşi Nilgül Doğan’õn ça- balarõ ile babalarõ Ergenekon so- ruşturmasõ nedeniyle cezaevinde olan çocuklar Maçka’daki Cum- huriyet Parkõ’nda “Babamı bek- liyorum” etkinliğinde bir araya geldi. Babalarõna olan özlemleri- ni ve gururlarõnõ dile getiren ço- cuklar, babalarõ için özgürlük ba- lonlarõ uçurdu. Tansiyon sorunu nedeniyle etkinliğe katõlamayan Çetin Doğan’õn eşi Nilgül Doğan, “İlk tahliyesinde sevindim. Ama ikincisinde aynısını yaşayama- dım. Kalbimizin yarısı aynı ne- denle içeride olan arkadaşları- mızın yanında. Onlar da çıkana kadar sevinemeyeceğiz” dedi. Ergenekon tutuklularõnõn ya- kõnlarõ, “Türkiye işgal altında mı, subaylarımız esir”, “Erge- nekon tertibinde hukuk yok, vicdan yok, ahlak yok, yalan çok”, “Acil yargı adil yargı”, “Bağımsız yargı önyargısız hâ- kim” pankart ve dövizleri açtõ. ‘Darbelere karşıyım’ Gazetecilere açõklama yapan İrtica ile Mücadele Eylem Planõ soruşturmasõndan tutuklanan Al- bay Dursun Çiçek’in avukat kõzõ İrem Çiçek Erzincan Baş- savcõsõ İlhan Cihaner’in tahli- ye edilmesinin yerinde bir karar olduğunu dile getirdi. Çiçek, Yargõtay’õn diğer sanõklarõ da yargõlama hakkõ olduğunu kay- detti. Asker çocuğu olarak dar- belere karşõ olduğunu vurgulayan Çiçek, “Bize komplo yapıldı” diye konuştu. Etkinlikte Çetin Doğan’õn Amerika’da yaşayan kõzõ Pınar Doğan’õn gönderdiği mesajõ İrem Çiçek okudu. Doğan mesajõnda “Babalarımızın da- vaları adliyeden önce elbirliği ile medyada görüldü, suçlu ilan edildiler” dedi. Önceki gün tahliye olan emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri’nin oğlu Sinan Tanyeri de adalete artõk güven- mek istediğini belirtti. Ergenekon davasõ sanõklarõndan, tutuklan- dõktan sonra hayatõnõ kaybeden Kuddusi Okkır’õn eşi Sabriye Okkır ise devletin kendisine he- sap vermesini istedi. İntihar eden Yarbay Ali Tatar’õn ağabeyi Ahmet Tatar da “Ali’yi bekle- miyoruz, adalet ve hukuk bek- liyoruz. Elinizle yaptınız, boy- nunuz ile çekeceksiniz” dedi. Maçka Cum- huriyet Par- kı’nda bulu- şan Veli Kü- çük’ün kızı, Oktay Yıldı- rım’ın kızı, Mücahit Erakyol’un kızı, emekli Orgeneral Şükrü Sarıı- şık’ın kızının da aralarında bulunduğu babası tutuk- lu birçok kişi, süreci eleşti- rerek adalet istedi. AKİF HAMZAÇEBİ ‘İktidar yürüyüşü başlamıştır’ Yurt Haberler Servisi - CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, CHP’nin son kurultayla birlikte bir ik- tidar yürüyüşü başlattõğõnõ söyledi. Akif Hamzaçebi, partisinin Giresun il teşkilatõnca düzenlenen katõlõm tö- reninde yaptõğõ konuşmada, çok çe- şitli siyasi partilerden ve toplumun pekçok kesiminden CHP’ye katõlõm olduğunu belirterek “Bu katılımın bir tesadüf olmadığını da ifade etme- liyiz. CHP, son kurultayla birlikte bir iktidar yürüyüşü başlatmıştır. Yüzde 40 oyla tek başına iktidar he- defini ilk defa bu kadar güçlü bir şekilde ifade ediyor. Genel başka- nımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile iktidar yürüyüşüne başladık. O koşunun bir durağında ben grup başkanvekili olarak buradayım. Genel başkanımız da buralara ge- lecek. Gitmediğimiz il ve ilçe kal- mayacak. CHP’nin 2011 seçim pro- jesi, birlik, kardeşlik, barış, de- mokrasi projesidir. Türkiye’nin sorunları konusunda hassasiyet gösteren bütün vatandaşlarımızın toplanacağı yer CHP’dir” dedi. Akif Hamzaçelebi, Türkiye’nin iyi yönetilmediğini söyledi. HER ŞEY 45 GÜNDE OLDU Şanlıurfa’da AKP usulü atama Yurt Haberleri Servisi - Şanlõurfa Ağõz ve Diş Sağlõğõ Merkezi’nde 6 yõldõr başhekimlik görevini başarõyla sürdüren Mustafa Kemal Kürkçüoğlu, hiçbir gerekçe gösterilmeden görevden alõnarak yerine AKP İl Yönetim Kurulu üyesi Hatice Kablama’nõn eşi ve Belediye Meclis üyesi Yahya Kemal Kablama atandõ. Projeleri diğer illere örnek gösterilen Kürk- çüoğlu, geçen günlerde hiçbir gerekçe gösteril- meden görevden alõndõ. Kürkçüoğlu’nun yerine de Kablama getirildi. 29 Mart 2009’daki bele- diye seçimlerinde belediye meclis üyeliğine se- çilen Kablama’nõn başhekimliğe getirilme sü- reci ise dikkat çekti. 5 Mayõs’ta belediye mec- lisinden istifa eden Kablama, aynõ gün Ağõz ve Diş Sağlõğõ Merkezi’ne diş hekimi olarak atan- dõ. Göreve başlamadan önce 10 gün rapor alan Kablama, rapor süresinin bitiminde 3 aylõk ge- çici görevlendirmeyle Şanlõurfa Sağlõk Mü- dürlüğü Ağõz ve Diş Sağlõğõ Şube Müdürlüğü’ne tayin edildi. Kablama, geçici görev süresi dol- madan geçen günlerde Sağlõk Bakanlõğõ’nca ani bir kararla Şanlõurfa Ağõz ve Diş Sağlõğõ Mer- kezi Başhekimliği’ne atandõ. Kablama’nõn bu kadar hõzlõ yükselişi dikkat çekerken Kürkçü- oğlu’nun İdare Mahkemesi’nde dava açmaya ha- zõrlandõğõ öğrenildi. ‘EŞİM 23 HAZİRAN’DA GÖREVİNE BAŞLIYOR’ CHP Genel Başkanõ Kõlõçdaroğlu: Eğer istihbaratõ, insanlarõ dinlemeye ayõrõrsanõz zafiyet olur ‘İstihbarat zafiyeti var’UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA - CHP Genel Baş- kanõ Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’nin ülkeyi sağlõklõ yöne- temez hale geldiğini, terördeki tõrmanõşõn yönetim iradesinin zayõflõğõnõn en belirgin sonucu olduğunu söyledi. Kõlõçdaroğlu, “İstihbarat zafiyeti var. Eğer istihbaratı; insanları dinle- meye, özel yaşamlarını takip etmeye ayırırsanız tabii zafi- yet olur” dedi. Cumhuriyet’in sorularõnõ ya- nõtlayan Kõlõçdaroğlu, dünkü te- rör saldõrõsõyla ilgili olarak, AKP’nin artõk güven vermediği- ni belirterek, “Başbakan, etrafa saldırarak, en ağır şekilde eleş- tirerek ayakta durmaya, ülke- yi yönettiği izlenimi vermeye çalışıyor” dedi. Açõlõmla ilgili bir soru üzerine Kõlõçdaroğlu, “Top- lumsal destek sağlamaları ge- rekirdi. Ulusal program ortaya koyması ve buna toplumsal destek sağlaması gerekirdi. Herkesi dışladılar, açılımın kimse ne olduğunu bilemedi. Sanatçılardan, futbolculardan destek istediler. Onlara dahi bunun içinin ne olduğunu söy- lemediler” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu, terörle mücade- lenin nasõl yapõlmasõ gerektiğinin sorulmasõ üzerine, “Aklı, mantığı egemen kılan, bütüncül bir po- litikayla yaklaşarak güvenlik boyutunun yanı sıra sosyal kül- türel ekonomik psikolojik yön- leri olan bir proje geliştirmek ve en önemlisi buna toplumsal destek sağlamak gerekir. Top- lumsal uzlaşma şarttır. Eğer arayış içine girmezseniz halka anlatamazsınız, halkı ikna ede- mezsiniz” görüşünü dile getirdi. Kõlõçdaroğlu, Doğu ve Güney- doğu illerine yapacağõ gezilerde hangi mesajlarõ vereceği sorusu üzerine, “Ekonomiyi, işsizliği, yoksulluğu, tarım sektörünün içinde bulunduğu olumsuz ko- şulları anlatacağım. Terörü de toplumsal uzlaşmayı sağlaya- rak bizim çözebileceğimizi an- latacağım” dedi. Kimlikleri ön plana çõkar- madõğõ yönünde eleştirilmesi anõmsatõlarak söyleminde bir değişiklik olup olmayacağõ yö- nündeki soru üzerine Kõlõçda- roğlu, şöyle konuştu: ‘Örgüt silah bırakmalı’ “Hayır değişmeyecek. İn- sanları insan olarak gören an- layışımız değişmeyecek. Etnik kimliklere saygılıyız. Bu kim- liklerden kaynaklanan bir so- run varsa bunu çözmeye de hazırız. Ama etnik kimlik üze- rinden siyaset yapılmaz, yap- mayacağız. Böyle bir siyaset ayrıştırıcı siyasettir, bize düşen toplumu entegre eden, kay- naştıran ve ayrışmayı ortadan kaldıran politikalar izlemektir. İnsanların etnik kökenine tabii ki saygı göstereceksiniz. İşsiz- liği, yoksulluğu konuşurken kültürel hakları da konuşaca- ğız. Ama burada bir konu çok önemli, terör varken özgür tar- tışma olamaz. Silahların ko- nuştuğu yerde neyi söyleye- ceksiniz? Önce silahlarını bı- rakmalıdırlar. Bir taraftan si- lahlarla saldırıp masumları öl- düreceksiniz, bu olmaz.” AKP’nin iktidara geldiğinde terörün sõfõr noktasõnda oldu- ğunu ancak bugün Türkiye’nin ciddi bir açmazla karşõ karşõya olduğuna dikkat çeken Kõlõç- daroğlu, şu görüşleri dile getir- di: “Ciddi istihbarat zafiyeti var. 250 kişilik grup geliyor, kimse görmüyor, fark etmi- yor. Eğer istihbaratınız yok- sa gelen saldırıya uygun kar- şı önlemi de alamazsınız. Eğer istihbaratınızın tümünü ken- di insanlarınızın telefonlarını dinlemeye, özel yaşamını ta- kip etmeye ve bunlar üzerin- den dosyalar hazırlamaya ayı- rırsanız tabii zafiyet olur. Eğer teknik ihtiyaçlar sağ- lanmadıysa bunun sorumlusu idaredir. TOKİ, hâlâ karakol binalarını teslim etmedi.” Başbakan Tayyip Erdoğan’õn AKP iktidarlarõ öncesinde de terör olduğu yönündeki açõklamalarõnõ anõmsatan Kõlõçdaroğlu, “Sizin varlık sebebinizin anlamı ne o za- man? Terörü olağan bir iş gibi sunuyorsunuz. Zaten göreviniz terörle mücadele etmek değil mi?” dedi. İlhan Cihaner ve Çe- tin Doğan’õn tahliyesiyle ilgili olarak “Siyasetçilerin yargı ka- rarları konusunda çok fazla ko- nuşmasını doğru bulmuyorum. Yargının sorunlarını yargı ken- di içinde çözüyor. Yargı karar- larına saygı göstermemiz lazım” diyen Kõlõçdaroğlu, Anayasa Mah- kemesi raportörü Osman Can’õn açõklamalarõna ilişkin olarak da “Türkiye’nin saygın hukukçuları kendisine gerekli cevabı verdi. Ciddi bir öneri olarak algılama- mak gerekiyor” diye konuştu. CHP lideri Kõlõçdaroğlu, terörle mücadele konusunda AKP’yi sert biçimde eleştirdi. Kõlõçdaroğlu, “AKP, ülkeyi sağlõklõ yönetemez hale gelmiştir” dedi. Etnik kimlik üzerinden siyaset yapõlmayacağõnõ belirten CHP lideri, “Böyle bir siyaset ayrõştõrõcõ siyasettir, bize düşen kaynaştõran ve ayrõşmayõ ortadan kaldõran politika izlemektir” diye konuştu. Babalar Günü’nde tutuklu babalarõn çocuklarõ, ‘Babamõ bekliyorum’ etkinliğinde buluştu, özgürlük balonlarõ uçurdu Cihaner’in, dost meclisinin onur konuğu olduğu yargõçlar gecesinden izlenimler Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Ci- haner’in eşi Muhteber Cihaner, karar nede- niyle çok mutlu olduklarını dile getirdi. İlhan Cihaner’in 5 gün izinli olduğunu belirten Mu- teber Cihaner, eşinin 23 Haziran Çarşamba günü görevine başlayacağını söyledi.