19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÖMER ŞAN RİZE - Türkiye genelin- de yaklaşõk 2 bin hidro- elektrik santral (HES) projesi yaşama geçiri- lirken her birinin ku- rulmasõ planlanan yö- relerde yurttaşlar da, derelerine sahip çõk- mak için örgütleniyor. Çevreci köylülerin başlattõklarõ hukuk mücadeleleri sonucun- da da peş peşe yürüt- meyi durdurma ve iptal kararlarõ alõnõyor. Bugü- ne kadar toplam 25 HES projesi için yürütmeyi dur- durma ve iptal kararõ verildi. Yargõ, son olarak Muğla Yuvarlakçay ile Artvin Yusufeli ve Maçahel’deki HES projelerine “dur” dedi. HES’lerle ilgili tartõşmalar ilk olarak Rize Çamlõhemşin Fõrtõna Vadisi üzerinde kurulmasõ planla- nan ve BM Holding tarafõndan ge- liştirilen Dilek-Güroluk regülatörle- ri ve HES projesiyle gündeme gel- di. DSİ tarafõndan 1965 yõlõnda, tüm havza genelinde 6 adet regüla- tör, 5 adet baraj ve 10 adet HES ol- mak üzere çeşitli büyüklüklerde toplam 21 adet enerji üretim amaçlõ yapõnõn inşasõnõ öngören plan hazõr- landõ. Ancak 24 Haziran 1986’ya kadar herhangi bir çalõşma yapõlma- dõ. Bu tarihte ilk olarak BM Mü- hendislik, Dilek-Güroluk HES pro- jesini Fõrtõna Deresi’nin kollarõndan Hala ve Hemşin dereleri üzerinde Yap-İşlet-Devret modeli ile gerçek- leştirmek amacõyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlõğõ’na başvurdu. 19 Mayõs 1998’de Fõrtõna Deresi ve kollarõ doğal sit, Zilkale ve Kale-i Bala çevresi I. derece arkeolojik sit ilan edildi. Ancak firma çalõşmalarõ hõzlandõrõnca protesto gösterileri daha da büyüdü. Bütün kararlara ve tepkilere karşõn Çevre Bakanlõğõ, 25 Haziran 1998’de ÇED raporuna “olumlu” belgesi verdi. Hemen er- tesi gün de Dilek-Güroluk HES’in temel atma töreni düzenlendi. Yöre halkõnõn hukuksal mücadelesine uluslararasõ çevre örgütleri de des- tek verdi. 10 Mart 1999’da Trabzon İdare Mahkemesi kararõyla yapõlan bilirkişi incelemesi 68 bin ağacõn kesileceğini, bõrakõlacak olan yüzde 16 oranõndaki suyun da deredeki canlõ yaşamõnõn sürmesi için yeterli olmayacağõnõ gözler önüne serdi. Bundan sonra mahkemelerin peş peşe yürütmeyi durdurma kararõ vermesi ve şirketin itirazlarõyla da- va Danõştay’a gitti. Son olarak 2001 yõlõnda Danõştay 6. Dairesi, mahkemenin verdiği “ÇED rapo- runu iptal eden” kararõnõ onayla- yarak, yörelerinde santral kurul- masõnõ istemeyen 305 Çamlõhem- şinliyi haklõ buldu. Ancak bölgede ve Fõrtõna Vadisi’nde HES projele- ri yine devam etti. CMYB C M Y B DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Eroğlu’nun Verdiği Başarılı Sınav Kuzey Kıbrıslı Türkler, imrenilecek bir demokrasi sınavı vererek, pazar günü yapılan seçimde Derviş Eroğlu’nu, KKTC’nin Başkanlık Sarayı’na taşıdılar. Mehmet Ali Talat ile Derviş Eroğlu arasındaki yarışta, başbakanlarını şanslı görenlerin bile önemli bir kesimi, kesin sonucun bir hafta sonra tekrarlanacak ikinci turda alınabileceğini düşünüyordu.Oysa seçmen, başkent Lefkoşa dışındaki tüm seçim çevrelerinde, yüzde 50’yi aşan oyları ile Eroğlu’nun kampanyada kullandığı “Fark var, arkasında halk var” sloganını bulanları haklı çıkarmış oldu.Yeni cumhurbaşkanının sonuçlar belli olduktan sonra yaptığı ilk konuşma, sadece Talat ile değil; Ankara’nın Ada için zaman zaman uygulanmasını istediği çözüm önerisi ile de uyuşmadığı bölümleri ortaya koyuyor. Eroğlu, 40 yıla yakın bir süredir devam eden soruna, elbette çözüm istediğini söylüyor. Bu yüzden, kampanya sırasında karşıtlarının görüşme masasını terk edeceği yolundaki söylentileri kesin bir şekilde yalanlıyor. Ama Ada’da uygulanmasını istediği federasyon sisteminin “nasıl”larını da açık açık söylüyor. Hristofyas’ın düşündüğü, “İki ayrı toplumdan oluşacak, üniter bir Kıbrıs Cumhuriyeti” yerine, varlığı inkâr edilmeyen iki halkın, eşit haklara sahip devletlerinin oluşturacağı bir federasyon istiyor. “Olmazsa olmazı”nın, Kıbrıs Türklerinin 1974 öncesine döndürülmesine izin vermemek olduğunu vurguluyor. Dolayısıyla Ada’daki Türk Barış Gücü’nün varlığının sürdürülmesi, yeni cumhurbaşkanı için yaşamsal bir garanti olarak değerlendirilmektedir.Yıllardan beri bilinen gerçek, BM ve AB’nin, Kıbrıslı Rumlar gibi, özellikle bir eyalet algıladıkları Kuzey Kıbrıs Türk Devleti’ne Talat’ın da sempati ile baktığı, yedi yıldır iktidarda olan AKP’nin de bu görüşleri desteklemekte olduğudur. Tanımadığınız devlete ilginizin nedeni? Derviş Eroğlu için, kuzeyde var olan devletin adı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. O cumhuriyetin üçüncü cumhurbaşkanlığına seçildikten hemen sonra UBP Genel Merkezi’nin balkonundan yaptığı teşekkür konuşmasında, KKTC’nin varlığını tanımamakta direnen yabancı ülkelerden gelen medya temsilcilerinin, seçimlerle böylesine ilgilenmelerinin nedenini, Ada’daki Türk halkı gerçeğinin iradesini öğrenmek olmasına bağlıyor. Doğrudur. Pazar günü sandık başına giden Kıbrıslı Türk seçmenlerin yüzde 50.39’u, 15 Kasım 1983’te kurulmuş olan ve o tarihten bu yana varlığını sürdüren devletlerinin ayakta kalması için oy vermişlerdir. Anavatan Türkiye, pazar günkü seçimi, Cumhurbaşkanı Gül’ün Eroğlu’na gönderdiği kutlama mesajında da söylediği gibi, “sandığa kendi iradesini çok açık ve kesin, tartışmaya yer vermeyen bir şekilde yansıtan Kıbrıs Türk halkının örnek demokrasi kültürü ve anlayışının sonucu” olarak değerlendiriyorsa, Derviş Eroğlu, arkasındaki güce yaslanarak huzur içinde başlayacaktır yeni görevine. Sadece Rum tarafı mı? Abdullah Gül, “Rum tarafı, Sizin aldığınız sorumluluk ve gösterdiğiniz liderliğe bir nebze olsun ayak uydursaydı kapsamlı sonuç alınırdı” derken gerçeği söylüyor. Ama eksikleri olan bir söylem bu. Cumhurbaşkanı’nın eksik bıraktıklarını biz tamamlayalım: Birleşmiş Milletler ve AB ülkeleri de, o sorumluluğu ve liderliği, yani “öngörüşü” göstermeyerek sorunun kangrenleşmesine yol açmışlardır. İşin asıl acı tarafı, Annan Planı adı altında, Kıbrıs Türk’ünü eyalet sistemine yönlendirerek ve sonra da Rumların iradesine bağlayarak zamanla 1974 öncesine döndürmek isteyen maskaralığın, Ankara tarafından da desteklenmiş olmasıdır. Çankaya’nın kutlama mesajı, bundan böyle Türkiye’nin Kıbrıs politikasında geçerli olacak ise “zararın neresinden dönülürse kârdır” diyen atasözümüzü anımsayalım ve özellikle AB ülkeleri, demokrasiye gerçekten inanıyorlarsa, pazar akşamı Kuzey Kıbrıs Türk seçmeninin ortaya koyduğu iradeyi selamlayalım. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] Çevreci köylülerin hukuk zaferine rağmen binlerce santralõn yapõmõ için doğa katlediliyor 20 NİSAN 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 AHMET ŞEFİK TRABZON - Başta Doğu Karadeniz olmak üzere hidroelektrik santrallara (HES) karşõ toplumsal tepki artõp, HES projeleri mahkeme kararlarõyla iptal edilirken CHP de, TBMM Başkanlõğõ’na verdiği önergeyle konu hakkõn- da Meclis araştõrmasõ açõlmasõnõ istedi. CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, HES’lere ilişkin çok ciddi iddialarda bulunul- duğunu, siyasetin bu duruma sessiz kalmasõnõn düşünülemeyeceğini söyledi. Hamzaçebi Önergenin sadece HES’lerin doğaya ve insana etkilerini değil, bu kuruluşlarõn mali ve yapõsal sorunlarõnõn da araştõrõlmasõnõ amaçladõğõnõ belirtti. CHP’li 24 milletvekilinin verdiği araş- tõrma önergesinde, 2009 yõlõ itibarõyla inşa ha- lindeki 138 HES’ten 41’inin Trabzon’da, 23’ünün de Rize’de olduğu ifade edilerek HES’lerin inşaat ve işletme aşamasõnda uygu- lanmasõ ve belirlenmesi gereken kurallarõn be- lirlenmesi gerektiği, aksi takdirde doğal yaşam alanlarõnõn tahrip edileceği vurgulandõ. D Sİ, Enerji Bakanlığı ve Enerji Piyasası Denetleme Kurulu verilerine göre yurt genelinde 1700 civarında HES projesi geliştirildi, bunlardan 400’e yakını için fiili çalışma başlatıldı. HES’lerin sayısının 2 binin üzerinde olması hedefleniyor. Ayrıca Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 2 bin de mikro HES kurulması için Doğu Karadeniz Küçük HES Kalkınma Projesi adıyla yeni bir proje gün- deme geldi. Aynı vadi üzerinde onlarca HES projesi geliştirilmesi, vadilerde akan derele- rin dev tünellere alınarak taşınması, proje çalışmaları sırasında doğal yaşam alanlarına geri dönüşümsüz zararlar verilmesi, doğal zenginliklerin, fauna ve floranın yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya gelmesi gibi endi- şelerle yöre halkı ve çevreciler HES projele- rine karşı amansız bir mücadele başlattı. MEHMET EMİN BERBER MARMARİS - Köyceğiz’deki Yuvarlakçay üzerinde AKFEN Holding tarafõndan yapõlmasõ planlanan hidroelektrik santralõna (HES) karşõ köylüler ve çevrecilerin 12 Aralõk 2009’da başlattõklarõ eylem ve çadõr nöbeti sürüyor. Muğla 1. İdare Mahkemesi’nin açõlan davada, 481 köylünün istemi doğrultusunda yürütmeyi durdurma kararõ vermesi bir umut õşõğõ oldu. Yuvarlakçay’õn doğduğu yer olan Topgözü’nde 11 çadõrda tutulan nöbet, giderek daha fazla katõlõmcõyla sürüyor. Bölgenin son ziyaretçilerinden TEMA Vakfõ Başkanõ Hayrettin Karaca, “Buradaki köylülerin yaptõğõ hizmet tarihsel bir olaydõr” dedi. Mahkemenin valilik ÇED olurunun yürütmesini durdurduğunu anõmsatan Yuvarlakçay Koruma Platformu Sözcüsü Seba Çobanoğlu şunlarõ söyledi: “Hukuk yolu ile de köylülerin haklõlõğõnõn tescil edilmesini bekliyoruz. Bu nedenle idare mahkemesi kararõ doğrultusunda mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapõldõktan sonra bu konuda yeniden bir karar verilecek.” Yuvarlakçaynöbetisürüyor ‘ÇOK CİDDİ İDDİALAR VAR’ Hamzaçebi: Meclis santrallarõ araştõrsõn Senoz ‘sit alanı’ özelliğini yitirdi Rize’deki Senoz Vadisi’nde kurulmasõ planlanan Uzundere-1 regülatörü ve HES projesi için Çevre ve Orman Bakanlõğõ “ÇED gerekli değildir” kararõ verdi, ancak bu karar Rize İdare Mahkemesi’nce durduruldu. Ancak firma, kapasite arttõrõmõna giderek yeni bir dosya sundu. Bakanlõk da “ÇED gerekli değildir” kararõnda õsrar etti. Bunlarõn ardõndan valilikçe ve mahkemece birçok kez çalõşmalarõn durdurulmasõ yönünde kararlar verilmesine karşõn firma çalõşmalara kesintisiz devam etti ve proje tamamlanma aşamasõna getirildi. Firma da 6 Kasõm 2009’da aynõ proje için toplam 63.68 MW’lõk kurulu güç öngörüp ÇED Raporu hazõrlayarak idareye sundu. Bu rapor da “Nihai ÇED Raporu” olarak kabul edildi. Yine aynõ bölgede yapõmõ devam eden, Çataldere 1-2-3 HES’leri için verilen “ÇED gerekli değildir” raporu için de Rize İdare Mahkemesi, “yürütmeyi durdurma” kararõ verdi. Yapõmcõ firma Atabey Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret AŞ, yeni bir proje tanõtõm dosyasõ hazõrlayarak Rize Çevre ve Orman Müdürlüğü’ne gönderdi. İdare, “ÇED gerekli değildir” dedi, mahkeme bunu da iptal etti. Karar Çayeli İlçe Jandarma Komutanlõğõ’nca firmaya tebliğ edilip çalõşmasõ sonlandõrõldõ. Aynõ bölgede yapõlmasõ planlanan Kayalar Regülatörü ve HES projesi için de ÇED’e gerek olmadõğõ söylendi, mahkeme yürütmeyi durdurma kararõ verdi. Aynõ vadide Melikom ve Gürpõnar HES projelerine ÇED raporu alõnmasõ için halkõ bilgilendirme toplantõlarõ yapõlmasõ amaçlandõ. Ancak yöre halkõ toplantõlarõ protesto etti. Geçen süreçte Senoz’da muhtarlar, bölgenin “doğal sit alanı” ilan edilmesi için Trabzon Kültür ve Tabiat Varlõklarõnõ Koruma Kurulu’na başvurdu. Kurul, HES’ler ve taşocaklarõnõn çalõşmalarõ nedeniyle bölgenin sit özelliklerini yitirdiğine dikkat çekti. Senoz Derneği ise mahkeme kararlarõna karşõn çalõşmalarõn durdurulmadõğõna dikkat çekerek yetkililer hakkõnda suç duyurusunda bulundu. ANTALYA (Cumhuri- yet Bürosu) - Antalya’nõn Korkuteli ilçesine bağlõ Sülekler köyünde yapõlma- sõ planlanan hidroelektrik santralõna karşõ yöre halkõ mücadelesini sürdürüyor. “Antalya, Isparta, Bur- dur Dereleri Gönlünce Aksın Platformu” üyeleri, Sülekler’de köylülerle bir araya geldi. Sülekler Köyü Muhtarõ Kerim Doğan, köyün tek su kaynağõ olan çayõn üzerine kurulmak is- tenen HES için sularõn va- diden alõnarak köyün 200- 300 metre yukarõsõna çõka- rõlacağõ duyumunu aldõkla- rõnõ, derenin eskisi gibi köyden geçmeyeceğini söyledi. Doğan, “Ekmek kapımızı bizden almak istiyorlar. Ama ne ben, ne de köylüm bu suyu as- la vermeyeceğiz” dedi. Doğan, çayõn sularõnõn Sü- lekler köyündeki 3 bin 500 dönümlük meyve bahçele- rini suladõğõnõ, Sülekler’in aşağõsõndaki Dereköy’de ise yaklaşõk 3 bin dönüm meyve bahçesi bulunduğu- nu ifade etti. Toplantõda, imza kam- panyasõ başlatõlmasõ, köy- de miting düzenlenmesi ve dava açõlmasõna yönelik çalõşmalara başlanmasõna karar verildi. Halk derelerine sahip çõktõ En eski HES projesinin bulun- duğu İkizdere Vadisi üzerinde ça- lõşmalara 1955 yõlõnda başlandõ. Vadideki derelere hiçbir bilimsel çalõşma yapõlmadan 16 HES’in kurulmasõ planlandõ. Endemik bitki ve canlõ çeşidi açõsõndan dünyanõn en önemli 200 vadisin- den biri olan İkizdere Vadisi’nde yapõmõna başlanan HES inşaatlarõ ile birlikte yöre halkõ da hukuk mücadelesi başlattõ. Her bir HES için ayrõ ayrõ yürütülen hukuk mücadeleleri sonucunda Rize İdare Mahkemesi, Dereköy Regü- latörü ve Demirkapõ HES’le ilgili davada gerekçeli durdurma kara- rõnda çarpõcõ ifadelere yer verdi. Ancak aynõ mahkeme, Cevizlik HES için verilen ikinci “ÇED olumlu” kararõna açõlan davayõ reddetti. Fındıklı’da direniş Fõndõklõ’daki vadiler üzerinde geliştirilen birçok HES projesi, diğer vadiler ve derelerinden farklõ olarak, yöre halkõnõn dirençli duruşu ile bugüne kadar herhangi bir şekilde başlatõlama- dõ. Birçoğu yargõ kararlarõ ile ya iptal edildi ya da “yürütmeyi durdurma” kararlarõ verildi. Çağlayan Deresi üzerindeki Pa- şalar Regülatörü ve HES projesi- nin ÇED olumlu raporu durduru- lurken vadi 1. derece sit alanõ ilan edildi. Arõlõ Vadisi üzerinde ya- põlmasõ planlanan Başköy Regü- latörü ve HES projesi ile Turhan HES ve Regülatörü ve Çatak Re- gülatörü ve HES projelerinin ip- tali ve yürütmenin durdurulmasõ için de çalõşmalar başlatõldõ. Arõlõ da doğal sit alanõ ilan edildi. Hemşin’deki süreç Hemşin ilçesine bağlõ Kantarlõ köyü bölgesinde, Hemşin Deresi üzerinde Şaraksel enerji firmasõ tarafõndan yapõmõ planlanan 10 MW’lõk Ortaköy HES ve regüla- törleri projesi de büyük tartõşma yarattõ. Bakanlõk ÇED’e gerek görmezken, yöre halkõ mahkeme- ye başvurdu. Rize İdare Mahke- mesi de projeyi 2008’de iptal etti. HES’leryargıyainatçoğalıyor DSİ verilerine göre 19 Ocak itibarıyla Antalya’da 37, Isparta’ta 11 HES projesinin uygulanması amaçlanı- yor. Giresun, Gümüşhane, Samsun, Kayseri, Bursa, Mersin, Ordu, Tunceli, Muğla, Zonguldak, Sinop, Es- kişehir, Sakarya, Şırnak, Denizli gibi illerde yapım aşamasındaki birçok HES’in yapımı sürüyor. Artvin’de 104 proje Artvin’de yapõmõ planlanan 104 HES projesinden 24’ü Yusufeli’nde, 21’i Borçka’da, 20’si Şavşat’ta, 15’i Murgul’da, 14’ü Arhavi’de, 8’i merkez ilçede ve 5’i de Ardanuç’ta bulunuyor. Taşköprü, Cüneyt 1-2-3-4 , Damla, Düzenli Regülatörü ve HES projeleri için de yürütmeyi durdurma kararlarõ verildi. Yüzlerce inşaat sürüyor ANTALYA ‘Suyumuzu vermeyiz’ Yuvarlakçay’da yapılması planlanan HES için 300 yıllık anıt çınar ağaçların kesildiği öne sürüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle