19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 20 NİSAN 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İzmir’de İlkyaz... Ankara’dan İzmir’e gelirken Salihli’de sıcaklık otuz dereceydi... Gediz Ovası yemyeşil, erik ağaçları çoktan çiçeklerini açmış, ilkyaza “merhaba” diyordu... Türkiye’nin en verimli topraklarında üzümden pamuğa, zeytinden tütüne dek ürün veren Gediz Ovası ve Gediz Irmağı... Buralar bana çocukluk yıllarımı anımsatır... Beş saatlik bir yolculuktan sonra İzmir’e girdim... Gâvur İzmir cayır cayır yanıyordu. Akşam Kordonboyu’ndaki kafelerin birinde Serdar Kızık’la kahvelerimizi yudumlayıp Can Yücel Sokağı’ndaki “Miko”da mola verdik. İzmir bir Avrupa kenti. Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ndeki tüm sokaklar kafelerden geçilmiyordu... İzmirliler yaşamayı sever. Özgürlüklerin yanındadır! Kafede otururken bir genç yanıma yaklaşıp sordu: “Düşünceye kelepçe vuran bir düşünce demokrasiyi nasıl olur da yaşam biçimi olarak görebilir?” Tutuklanan gazetecilerden, aydınlardan, bilim insanlarından söz ediyordu üniversiteli genç... Türkiye’yi kuşatan gerici, ırkçı, tarikatçı yapılanma İzmirlilerin gözünden kaçmıyordu... Genç bunları söylerken içim titredi, üşüdüm ilkyaz akşamında. Masadan kalktık, yeniden Kordonboyu’na çıktık Serdar’la... Alsancak İskelesi’ne doğru yürürken Ahmet Piriştina’yı anımsadım... Ardından İzmirli şair dostum Hidayet Karakuş’un dizelerini mırıldandım: “bir selam kadar uzaksın şimdi bir gül atsam perçemin bozulur sevdiğin türkülere çiy düşer çoğalır avuçlarının kınası ............. dağlardan bir yel eser çeşmelere seni doldurur sular seni bekler serviler seni bir yaprak düşer kalbinin üstüne bin yıl öteye özlem sızar” İzmir temsilcimiz Serdar Kızık, önceleri “Cumhuriyet Gezi” şimdilerde ise “Cumhuriyet Ege”de çok önemli yazılar yazıyor, bir bakıma Ege’nin nabzını tutuyor... Umarım yakın bir zamanda tüm Cumhuriyet okurları Serdar’ın yazılarını okuyacak... Kızık’ın “Yağma” başlıklı yazısını okuyunca düşündüm... Serdar şöyle diyordu: “Gözünü kâr hırsı bürümüş küresel kapitalizm, insan gibi çevre ve doğanın da canına okuyor. Çevre talanı, doğa yağması, dünya ölçeğinde katliama dönüşüyor. Özellikle yoksul ve azgelişmişle, gelişmekte olan ülkelerde yağmanın boyutu giderek artıyor. Türkiye’de de büyük bir yağma söz konusu...” Serdar Kızık’a İzmir ve Ege’deki yağma olayını sordum... İşte Serdar’ın yanıtı: “Türkiye’nin yerüstü mal varlıklarını özelleştirmeyle yabancılara satan AKP iktidarı şimdi gözünü yeraltı kaynaklarına dikti. Çokuluslu ve yerli taşeron şirketler için maden arama çalışmaları, çevresel etki değerlendirilmesi kapsamı dışına çıkarıldı. Çokuluslu altın avcıları ve onların Türkiye’deki taşeronları doğa talanında en önde yer alıyor. Şöyle Efemçukuru’na, Bergama Ovacık’a, Kozak Yaylası’na, Havran’a, Erzincan İliç’e, Turgutlu’ya, Eşme’ye, Trakya’ya, Tunceli Ovacık’a baktığımızda olayı çok açık görebiliriz.” Soygun ve vurgun! İşsizlik ve yoksulluk! Gediz ve Söke Ovası’nda perişan olan, banka borçlarını ödeyemeyen pamuk, üzüm, tütün, incir üreticileri... Kimse kırsal kesimin sorunlarını görmüyor! Yaşamın burukluğu düşsüz uykularımızı deliyor sessizce... Karanlığın izinde aydınlığı arıyoruz ama bulamıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kenti daha çağdaş yapmak için neredeyse 24 saat çalışıyor. Tarihi havagazı fabrikasını kültür merkezine dönüştürmüş... Göztepe’deki ESHOT garajını Adnan Saygun Kültür Merkezi yapmış... Bilmem Sasalı’daki Türkiye’nin en büyük Doğal Yaşam Parkı’nı gezdiniz mi? Bornova’daki Homeros Parkı’nı gördünüz mü? İnciraltı’ndaki kent ormanına gittiniz mi? İzmirli demokrasi ve özgürlükler tutkunu! İzmirliler yaşamı seviyor... İzmirliler Türkiye’de barışın, kardeşliğin gelişmesini akan kanın durmasını istiyor. İzmirliler faşist değil... İzmirliler özgürlükçü, Atatürkçü, cumhuriyetçi, solcu, devrimci! Sevgili Süheyl Batum, Kürşat Başar ve Tuna Kiremitçi Cumhuriyet’e hoş geldiniz! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Tarih: 23 Nisan 2011... Çocuklar o günde devlet büyüklerinin yerine otururlar... Erbakan mahsur kaldı KÖLN (AA) - Eski başbakanlardan ve kapatõ- lan Refah Partisi’nin ge- nel başkanõ Necmettin Er- bakan, Almanya hava sa- hasõnõn uçak seferlerine kapalõ olmasõ nedeni ile Almanya’da mahsur kal- dõ. İzlanda’daki Eyyafyal- layöküll yanardağõndan yayõlan volkanik kül bu- lutu nedeni ile Türkiye’ye dönemeyen Erbakan’õn Köln’de olduğu bildirildi. Almanya’nõn başkenti Berlin’de İslam Toplumu Milli Görüş Derneği’nin 40. kuruluş yõlõ nedeniyle düzenlenen bir toplantõya katõldõktan sonra Duis- burg’a geçerek, etkinlik- lere katõlan Erbakan’õn, karayoluyla Türkiye’ye dönmesi bekleniyor. AKP Van İlçe Başkanı istifa etti VAN (Cumhuriyet) - CHP Genel Başkanõ De- niz Baykal’a yumurtalõ saldõrõ olayõnõn ardõndan AKP Van Merkez İlçe Başkanõ Hekim Karabõ- yõk, görevinden istifa etti- ğini açõkladõ. Genel Baş- kan Yardõmcõsõ ve Van Milletvekili Hüseyin Çe- lik’e muhalif olduğu bili- nen Karabõyõk, “2 hafta önce yerel bir gazetede bazõ açõklamalarda bulun- dum. Bu açõklamalarõm iyi niyetli farklõ algõlama- lara yol açtõ. Ankara’da genel başkan yardõmcõla- rõmõzla yaptõğõm görüş- meler sonucunda teşkila- tõmõzõn çalõşmalarõna bir zarar gelmemesi için isti- famõ sundum” dedi. Avukatlardan baroya eleştiri İstanbul Haber Ser- visi - İstanbul Barosu üyesi bir grup avukat, Ba- ro yönetiminin õrkçõ ve ayrõmcõ söylemleri bulun- duğu belirtilen Mahmut Esat Bozkurt adõna ödül verilmesini ve söz konusu ödülün HSYK Başkanve- kili Kadir Özbek’e veril- mesini protesto etti. İstan- bul adliyesi önünde açõk- lama yapan avukatlar, “Bize Özür Borcun Var” yazõlõ pankartõ taşõdõ. Avukatlar, ödülün kaldõ- rõlmasõnõ istedi. Alman bakanlığa Türk politikacı BERLİN (AA) - Al- man Hõristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinden Aşağõ Saksonya eyaleti Başbakanõ Christian Wulff, dün yaptõğõ açõkla- mada eyalet hükümetinde görev yapan CDU’lu 4 bakanõ değiştirdiğini bil- dirdi. 2008’den beri Ham- burg Eyalet Meclisi’nde milletvekili olan Aygül Özkan’õn (38), eyaletin Sosyal İşler, Kadõn, Aile ve Sağlõk Bakanlõğõ gör- evine getirildiği açõklandõ. Özkan, Almanya’da bir bakanlõk görevine getiri- len ilk Türk oldu. İmama siyaset suçlaması UŞAK (Cumhuriyet) - Abdullah Dilman adlõ bir yurttaş, Uşak Organi- ze Sanayi Bölgesi Camisi İmamõ’nõn geçen cuma günkü vaazõnda, isim vermeden ÇYDD’nin simge ismi Türkan Say- lan’a hakaret ettiğini ve derneğin yurdunda yeti- şenleri “Balyozcu, Kafes- çi” olmakla suçladõğõnõ öne sürdü. Müftü Osman Akdemir konuyu araştõr- dõklarõnõ bildirdi. Baykal ve muhalefet temsilcileri Erdoğan’õn başkanlõk özlemine tepki gösterdiler ‘Ciddiye almayõn’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tay- yip Erdoğan’õn başkanlõk sistemiyle ilgili açõklamala- rõ tartõşma yaratõrken TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, “Şahsi bir değerlendirme- sidir diye düşünüyorum. Benim bu konuda ‘İyi olur, gelmelidir’ diye bir beyanı- mı beklemeyin” dedi. CHP lideri Deniz Baykal ise “Başbakan’ın laflarını cid- diye almayın. O kendisini kurtarmaya, güvence altına almaya bakıyor” görüşünü dile getirdi. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, dün HaberTürk tele- vizyonunun sorularõnõ yanõt- larken, Başbakan Erdoğan’õn başkanlõk sistemiyle ilgili söz- leri anõmsatõlarak yöneltilen soru üzerine “Anlaşılıyor ki Başbakan’ın kafasında bir süre sonra fırsat bulursa bambaşka, bununla çelişki- li bir başka modeli Türki- ye’ye dayatma düşüncesi var. Başbakan Türkiye’ye hâkim olmak istiyor. Türkiye’nin yargısına da, ordusuna da bürokrasisine de sivil toplum kuruluşlarına da, TOBB’una da hâkim olmak istiyor. Her- kesi nefes alamaz, ‘benim iz- nime bağlõ olarak faaliyet gös- tereceksin’ konumuna çek- meye çalışıyor. Başkanlık sisteminin de bu konuda ken- disine imkân getireceğini zannediyor” dedi. Başkanlõk seçimi projesinin yaşama ge- çirilmesi için 2011 seçimle- rinden sonra parlamentoda bu konuyu gündeme getirebilecek bir siyasi desteğin ortaya çõk- masõnõn gerektiğinin altõnõ çi- zen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu seçimler, AKP’nin si- yasi gücünü, siyasi ağırlığını, belirleyiciliğini kaybedeceği, iktidar şansının kesinlikle or- tadan kalkacağı bir seçim olacaktır. Böyle bir seçim tablosu içinde, Sayın Başba- kan’ın önümüzdeki seçim darbesini yedikten sonra bı- rakın Türkiye’de bir baş- kanlık sisteminin başkanı ola- rak ülkeye yön vermeyi, bu- günkü yapı içinde ayakta kal- manın yollarını bulması dahi olağanüstü güç olacaktır. İk- tidarı kaybettiği anda Baş- bakan’ın yargıya hesap ver- mesi zorunluluğu ortaya çı- kacaktır. Şimdi yapılmak is- tenen işte o ihtimale karşı değişikliktir. Başbakan’ın başkanlık sistemi laflarını siz ciddiye almayın. O kendisini, kurtarmaya güvence altına almaya bakıyor. (...) Başba- kan’ın telaşı kendisini yargı- layacak Anayasa Mahkeme- si’ni kendi yakınlarıyla dol- durmak. Başbakan kendisi Anayasa Mahkemesi üyeliği cüppesini üzerine giymek is- tiyor. 17 Anayasa Mahkeme- si üyeliğine 17 Tayyip Erdo- ğan yerleştirmek istiyor. Baş- kanlık sistemi Başbakan’ın hayallerini süsleyecek bir ko- nu olmanın ötesinde bir an- lam taşımaz.” CHP Sözcüsü Mustafa Öz- yürek de Başbakan Erdo- ğan’õn “gündem değiştirmek istediğini” söyledi. Özyürek, “Esas düşündüğü başkanlık değil, diktatörlük. Bu siste- mimizin değişirilmesi için hiç- bir hukuki, siyasi neden yok- tur. Tek neden Başbakan’ın artık başbakanlıkla tatmin olmayıp, başkanlık yapmak istemesidir” dedi. ‘Milletin aklıyla alay’ MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Başbakan Erdoğan’õn “başkanlık siste- mi” önerisinin, “milletin ak- lıyla alay etmek” anlamõna geldiğini söyledi. Milletin so- rununun işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, terörle mücadele olduğuna işaret eden Şandõr, “Bunu önlemekle sorumlu olan siyasi iktidarın başı, keyfe keder, bir pazar soh- betinde sistemin temelini de- ğiştirmeyi laf olsun diye söy- lüyor. Anadolu’da bir laf vardır, ‘Bir deli bir kuyuya taş atõyor, 40 akõllõ bunu çõkar- maya çalõşõyor’. Dolayısıyla biz Başbakan’ı dürüst ve sa- mimi bulmuyoruz” diye ko- nuştu. Şener: Başbakan önce iş yapmayı öğrensin Türkiye Partisi Genel Baş- kanõ Abdüllatif Şener, “Baş- bakan’ın yine böyle bir şeyi gündeme getirişinin altında ekonomik başarısızlık yat- maktadır. Türkiye’ye işsizlik rekoru yaşatan bir başba- kanlık söz konusudur. 2007’den bu yana, Türkiye 100 milyar dolar yoksullaş- mış. Bu varsayım altında Türkiye’yi 100 milyar dolar yoksullaştıran bir Başbakan, tüm bu konuları gündemden çekmek için yeni bir tartışma konusu bulmuşa benziyor” diye konuştu. Başbakan Erdo- ğan’õn yeni bir gündem yarat- tõğõnõ ifade eden Şener şöyle de- vam etti: “Bu oltaya herkes ta- kılacak ve herkesin bunu tar- tışacağını görüyorum. Önce iş yapmayı öğrensin. Bu ülkenin sorunlarını çözmeyi öğrensin, ondan sonra sistem değişi- mini gündeme getirsin. Bu ül- kede başta Başbakan pek çok kişi demokrasiyi içselleştir- memiş, Başbakan’ın önce de- mokrat olması lazım. De- mokrasi sicili çok önemlidir. Demokrasi sadece sandıktan çıkmak demek değildir; o ül- kedeki hukuk ne düzeyde, özgür basın, gelişmiş STK’ler var mı? Türkiye’de STK’le- ri baskı altında tutan, basın özgürlüğünü sindiremeyen bir Başbakan var. (...) Baş- bakan’ın ‘seçimle gelen her şe- yi yapabilir’ gibi bir kanaati var. Halbuki demokrasi güç- lerin paylaşımı anlamına ge- liyor. Bu ayrımı çok iyi gör- düğünü zannetmiyorum.” Şahin ‘iyiolur’ diyemedi TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, “Türkiye böyle bir sisteme geçer mi ne zaman geçer, bütün bunların kararını TBMM verecektir. Sayın Başbakan’ın görüşü, şahsi bir de- ğerlendirmesidir di- ye düşünüyorum. Benim bu konuda ‘iyi olur, gelmelidir’ diye bir beyanımı beklemeyin” açõkla- masõnõ yaptõ. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanõ Burhan Ku- zu ise, başkanlõk sis- teminin Türkiye’ye uygun ve en iyi model olduğunu savundu. Kuzu, başkanlõk siste- miyle birlikte eyalet sisteminin de Türki- ye’de uygulanõp uy- gulanmayacağõna iliş- kin bir soru üzerine, başkanlõk sisteminde eyalet sisteminin şart olmadõğõnõ belirtti. BDP: Diktatörlüğün önü açılır BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, başkanlõk sisteminin Batõ ülkelerinde tartõşõlabileceğini, ancak Türkiye’de “tek adamlığa”, hatta “diktatörlüğe” gidecek bir sistemin önünü açabileceğini söyledi. Türkiye’de parlamenter sistem olmasõna rağmen, Başbakan’õn “tek adamlığa” oynadõğõnõ belirten Yõldõz, “Amerika’da başkanlık sistemi uygulanıyor, ama orada sistemi denetleyen mekanizmalar çok sağlam, 40 tane denetim mekanizması var. Türkiye gibi demokrasisi tam yerleşmemiş bir ülkede, çok sakıncalı sonuçlar doğurur. Bu Batı demokrasilerinde tartışılabilir, ama şu anda Türkiye’nin yapısına uygun değil” dedi. Yõldõz, Erdoğan’õn, anayasa tartõşmalarõnõn yoğun olduğu bir dönemde “başkanlık” sistemi gibi rejimde köklü değişiklik getirecek bir sistemi tartõşmaya açmasõnõn “gündem değiştirme” amaçlõ olduğunu ifade etti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Adalet Bakanõ, Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn gündeme getirdiği ABD’deki gibi başkanlõk sisteminin, Türkiye’de “anayasal padişahlık” getirebileceği uyarõsõnda bulundu. Bu yöntemin, den- ge ve kontrolü işletemeyen başkanlõk sis- temlerinde “dikta” rejimine dö-nüştü- ğünü vurgulayan Türk, “Öyle anlaşılı- yor ki, Sayın Başbakan bütün her şe- yi bilinçli ve adım adım gerçekleşti- recekleri biçimde planlamış” dedi. Türk, başkanlõk sisteminde kuvvetler ayrõlõğõnõn sert uygulandõğõnõ, parla- menter sistemde bunun daha yumuşak olduğunu belirterek “ABD’deki model tüm unsurlarıyla alınacak olursa, eyaletlere bölünmüş ve her eyalette ay- rı parlamentolar ve ayrı vali olarak adlandırdığımız kimseler tarafından yönetilen bir sistem. Orada çift mec- lis var. Bir tarafta halkın olduğu temsilciler meclisi, bir tarafta da fe- dere devletlerin temsil edildiği sena- to. Ortak bir başkent var Washington D.C. ve ortak bir başkan, şu anda Obama. Eğer bu modele gidilecek olursa ülkede yepyeni bir yapılanma gerektirir” değerlendirmesini yaptõ. Devlet başkanõnõn teorik olarak çok geniş yetkileri olduğunu anõmsatan Türk, “Ama ABD’de bu yetkiler den- gelenmiştir. Başkan federal mahke- meye üye atayacak olsa bu üye, gün- lerce senatoda sorguya çekiliyor, En- gizisyon işkencesi gibi. ABD’de kar- şılıklı kontrol ve denge sistemi söz ko- nusu. O nedenle sistem bir dikta re- jimine gitmiyor” dedi. Başkanlõk sis- teminin ABD dõşõnda başarõyla uygu- lanmadõğõna işaret eden Prof. Dr. Hik- met Sami Türk, Güney Amerika ülke- lerinde başkanlõk sisteminin dikta reji- mine yol açtõğõnõ söyledi. Başkanõn halk tarafõndan seçildiği ülkelerde de- mokratik geleneklerin güçlü olmamasõ halinde diktaya yol açabildiğini anlatan Türk, “Bu durum Türkiye’de anaya- sal bir padişahlık getirebilir” dedi. Erdoğan’õn başkanlõk sistemiyle ilgi- li düşüncesinin geçmişi olduğunu akta- ran Türk, şu değerlendirmeyi yaptõ: “21 Ekim 2007’deki halkoylamasıyla cumhurbaşkanını halkın seçmesi ön- görüldü. Öyle anlaşılıyor ki Başbakan bütün bunları bilinçli ve adım adım gerçekleştirileceğini planlamıştır. Za- ten cumhurbaşkanını halkın seçme- sinin başkanlık için alıştırma oldu- ğunu söylüyor. Anayasa değişikliğin- de cumhurbaşkanının yetkilerini da- ha da güçlendiren düzenlemeler ge- tiriliyor. ABD’dekine benzer denge- ler olmadığından frenlenemeyecek bir başkan karşımıza çıkabilir.” Erdoğan’õn gündeme taşõdõğõ başkanlõk sistemi tartõşmasõnõ değerlendiren CHP lideri Baykal, “Ciddiye almayõn. Kendisini kurtarmaya bakõyor” dedi. MHP’li Şandõr, Erdoğan’õn milletin aklõyla alay ettiğini söylerken BDP’li Yõldõz, başkanlõk sisteminin Türkiye’yi diktatörlüğe götüreceğini ileri sürdü. Türkiye Partisi Genel Başkanõ Şener ve CHP’li Özyürek ise Başbakan’õn gündem değiştirmeye çalõştõğõnõ savundu. Hikmet Sami Türk, başkanlõk sisteminde kontrolsüzlüğün dikta rejimi doğuracağõ uyarõsõ yaptõ ‘Anayasal padişahlõk getirebilir’ ‘Faşist İzmir’ davası İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Kapa- tõlan DTP’nin geçen yõlki olaylõ İzmir programõ- nõn ardõndan yazdõklarõ yazõlarda, İzmirlileri “fa- şistlikle” suçlayan yazarlar Hasan Cemal ile Ra- sim Ozan Kütahyalõ hakkõnda açõlan tazminat da- vasõna, İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde de- vam edildi. Duruşmaya, İzmir İl Genel Meclisi Başkanõ Serdar Değirmenci ile avukatlar katõldõ. Sanõk avukatlarõ yazõlarõn basõn özgürlüğü kapsa- mõnda değerlendirilmesi gerektiğini savunarak, davanõn reddini istediler. Duruşma, eksiklerin ta- mamlanmasõ için 7 Haziran’a ertelendi. On Numara çekildi 2, 3, 5, 7, 9, 12, 13, 22, 26, 30, 33, 34, 36, 40, 43, 46, 54, 59, 69, 72, 78, 80 YARGITAY BAŞKANI GERÇEKER: ÇOK İYİ DÜŞÜNÜLMELİ İstanbul Haber Servisi- Yargõtay Başkanõ Ha- san Gerçeker, İstanbul Kültür Üniversitesi’nin yenilenen Hukuk Fakültesi binasõnõn açõlõşõna ka- tõldõ. Gerçeker, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn “Türkiye için başkanlık sistemi de düşünüle- bilir” sözlerini, “Dünyanın birçok ülkesinde başkanlık sistemleri bulunuyor. Demokrasinin dışında olan bir sistem değil. Ancak çok iyi dü- şünülmesi gereken bir konu. Ayaküstü konu- şulacak bir konu değil” diye değerlendirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle