Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2010 SALI
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Kıbrıs’ta Kim
Çözümsüzlükten Yana?
Daha önceleri de yazmıştım.
Gazeteciliğimde 50. yılıma
ulaştım. Bu süre içinde iki konu
hâlâ gündemimde! Biri Kıbrıs;
ötekisi Türkiye’nin
Avrupa Birliği’ne
üyeliği… Sonuç: Her ikisi
de sıfıra sıfır elde var
sıfır… Üstelik Kıbrıs
sorunu ile daha
öncesinde 23 Nisan 1958’de
İngiltere’nin kolonisi olduğu
günlerde Magosa’da vatan şairi
Namık Kemal Zindanı önünde
tanışmıştım.
Londra ve Zürih anlaşmaları ile
adaya 1960’ta barış geldi. 30
Kasım 1963 akşamı Ankara
Bürosu’nda nöbetçiyken Kıbrıs
Cumhurbaşkanı Başpiskopos
Makaryos’un, anayasada 13
maddelik değişiklik önerisini
haberleştirdim. Ardından 1963-64
olayları, Kanlı Noel gibi Rumların,
Türklere katliamını izledim. Rumlar,
Kıbrıs’ı Yunanistan’la birleştirmek
için adayı kan gölüne çevirmişlerdi.
1966’da Rumların “Akritas Planı”
adlı gizli belgesi açıklandı. Başta
Makaryos olmak üzere
Tassos Papadopulos,
Glafkos Klerides’in yanı
sıra Yunanistan’ın eski
başbakanı Yeorgios
Papandreu’nun 1981’de
başbakan olacak oğlu
Andreas da bu planın
darbecileriydi. EOKA terör
örgütü ENOSİS’ten değil
vazgeçmek, anayasa
değişikliği istemi ile ilk
adımı atmıştı.
Devreye Birleşmiş Milletler girdi.
ABD Dışişleri Bakanı Dean
Acheason, adayı Yunanistan’a
devrediyor, Karpaz Yarımadası’nın
ucunu Türklere bırakıyordu.
Başbakan İsmet İnönü’nün
girişimlerini ABD Başkanı Lyndon
B. Johnson’un Atina yanlısı ünlü
mektubu önlüyordu. İnönü “Yeni
bir dünya kurulur, Türkiye de yerini
alır” sözleri ile tepkisini gösterince,
düşürülmedi mi?
Peki, 15 Temmuz 1974’te
Makaryos’u bile Atinalı darbeciler
devirmediler mi? Türkiye’nin
müdahalesi ile Türkler ile Rumlar
arasında fiilen çizilen sınırdan bu
yana geçen 35 yılda adaya barış
gelmedi mi? Geldi ama çözüm
gelmedi! Çünkü Akritas Planı’nın
fikir babaları Klerides,
Papadopulos sonra Güney
Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı
koltuğuna oturdular. Bu kişilerle
çoklu, ikili görüşmeler yapıldı.
Yunanistan’la birleşme yanlısı bu
çetecilerle görüşmelerden olumlu
çözüm beklenebilir miydi?
O tarihten sonra, BM, ABD,
İngiliz, Rus, Fransız Kıbrıs özel
temsilcilerinin trafiği yoğunlaştı. Kaç
BM Genel Yazmanı gelip geçti?
Özel temsilcilerinin sayısını ya da
birinin adını anımsayan var mı?
Altı yıl önce BM Genel Yazmanı
Kofi Annan’ın planı için yapılan
halkoylamasında Kıbrıslı Türklerin
her üç kişiden ikisi “evet” derken,
Rumların her dört kişisinden üçü
“hayır” demedi mi? Yarım yüzyıl
boyunca çözümsüzlüğün sorumlusu
Türkler mi Rumlar mı?
Oylamadan önce ABD’nin, AB’nin
verdiği sözler, yalıtımın kaldırılacağı
gibi palavralarla Kıbrıslı Türkler,
“evlenme vaadiyle iğfal edilen genç
kız” konumuna düşürülmediler mi?
Batı’nın bu vicdansız, yalancı, riyakâr
haksızlığı Derviş Eroğlu’nu daha ilk
turda “No be annem (Annan) no
artık, yemezler” söylemi ile pazar
günü cumhurbaşkanı
yapmadı mı?
Soldan gelip görevde
kaldığı sürece sağda
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın borusunu
öttüren Mehmet Ali
Talat’ın (MAT) mat
olacağı belliydi.
Eroğlu’nun oylarını
bölmek için karşısına
aday çıkarılmadı mı?
Adaya gönderilen AKP
milletvekilleri “Çeşmenizden akan
suyun vanası Ankara’da! Eroğlu’na
oy verirseniz maaşlarınızı bile
alamazsınız” demediler mi?
Sonuçtan, AKP iktidarı kadar,
Rumlar da memnun değil. Birincisi
“2. Denktaş” gözüyle gördükleri
Eroğlu’nun seçilmesi; ikincisi MAT
ile Dimitris Hristofyas arasındaki
71 buluşmanın “gizli” noktalarının
ortalığa saçılacak olmasıdır.
Eroğlu’nun işi güç. Birincisi
suyun vanasını tutan Erdoğan
memnun değil. İkincisi istenmeyen
bir koalisyonun ufukta belirmesi…
Üçüncüsü Türkiye’de AB
yalakalarının TC-AB
görüşmelerinde 14 bölümün
geleceğini şimdiden Eroğlu’na
fatura etmeye başlamaları.
Eroğlu’nun tek şansı Güney’den
gelen ve “çözüm istemeyen
Rumların” gün geçtikçe
güçlenmeleri. Bu Rumlara göre,
“zorla güzellik olmaz, zorla evlilik
olmaz, bırakın da boşanalım”
sözleri. “Kimse benim müzakere
masasından kaçacağımı sanmasın”
diyen Eroğlu, “iki eyaletli değil, iki
devletli Kıbrıs’ı” hedefliyor.
Mustafa Balbay’ı çeyrek
yüzyıldır, İzmir’de Milliyet ve
Cumhuriyet gazetelerinin haber
müdürlüklerinden tanırım. 4 Aralık
1990’da Nev York’tan Ankara’ya
muhabir olarak döndükten sonra
benim de haber müdürlüğümü
yaparken daha yakından tanıdım.
Rahmetli Şinasi Nahit Berker’in
“Gazeteci olunmaz, gazeteci
doğulur!” tanımına yüzde yüz uyar.
1991 Kasımı’nda yaşadığımız
olaydan sonra gazeteye
döndüğümüzde, ben Genel Yayın
Yönetmeni oldum, o da İstanbul’da
Haber Müdürü olmuştu. Bir yıl
sonra Balbay’ı Ankara’ya “temsilci”
atadım. Cumhuriyet’in yüzünü
daima ak çıkartan bir temsilci oldu.
Balbay’ın bir yılı aşan tutukluluğu
gerçekten Ankara Bürosu’nda
önemli iki boşluk yarattı.
Birincisi temsilcilik
koltuğundaki boşluk;
ikincisi kişisel özelliğinden
kaynaklanan
girişimciliğinin, yazarlığının
gazeteye katkısındaki
eksikliktir. Temsilcilik
koltuğundaki boşluğun
giderilmesinde şu ya da
bu nedenle gecikme
olduğu da düşünülebilir.
Bu konuda kararı ancak
“Genel Yayın Yönetmeni” gazetenin
temel ilkeleri doğrultusunda
verebilir. Ancak, boşluğun
giderilmesinde biçimsel doğrulara
gidilmeyişi, başta Balbay olmak
üzere; beni, çalışanları ve okurları
üzdü.
Son duruşmada “İlk müebbet
cezamı aldım. Artık Cumhuriyet
Gazetesinin Ankara Temsilcisi
değilim. (…) Bu biçimde bitmesini
istemezdim. Makam olarak ilk
müebbet hapsimi almış
bulunuyorum” dedi.
Balbay’ı atadığım için onunla
gurur, 4 Temmuz 2008’de yazdığım
şu yazıda onu hedef gösterdiğim
için de vicdan azabı duyuyorum:
“Gazetenin bugünkü başyazarı
İlhan Selçuk (83) bir gece yarısı
apar topar evinden gözaltına alındı.
Neymiş Selçuk, bir askeri darbe
örgütünde üyeymiş!
12 Mart 1971 askeri muhtırası
sonrasında, başta gazetenin sahibi
ve o günkü başyazarı Nadir Nadi ve
köşe yazarı İlhan Selçuk’la birlikte
11 kişi gazeteden uzaklaştırılmıştı.
12 Mart 1971 askeri darbesinde
gözaltına alınan İlhan Selçuk’a
günlerce Ziverbey Köşkü’nde
işkence yapılmıştı.
Selçuk, desteklediği askeri
darbelerin işkencelerinden hoşlanan
bir ‘mazoşist’ olmalı ki yine askeri
darbe istiyordu! Yürek yaralı
Selçuk’un ellerinde kalmasının
yaratacağı rezalet korkusu ürkütmüş
olmalı ki salıverildi. Ama ilahlar
Cumhuriyet’ten bir kurban
istiyorlardı. Bu kez
Mustafa Balbay seçildi.
(…) Bilmedikleri bir şey
vardı! Balbay sıkı bir
maraton koşucusuydu.
Hem de Samsun’da 19
Mayıs maratonlarında çok
kez koşmuştu.
Bakalım karşıtları
Balbay’ın koşusuna
dayanabilecekler mi?
Balbay daha ilk gün,
kendisini gözaltına alan
polislerle ‘İlhan Ağabey hasta diye
koluna girdiniz, peki neden benim
koluma giriyorsunuz?’ diye
dalgasını geçti. TV’de izlediniz mi
bilemiyorum. Ankara Adliyesi’nde
Balbay, basamakları ikişer üçer koşa
koşa çıkarken, kolundaki polisler
daha o an soluk soluğa kalmışlardı.
Balbay şimdi bir başka 19 Mayıs
Maratonu’nda koşuyor. Seni Ankara
Temsilciliği’ne atamamın mutluğunu
bana yaşattığın için teşekkürler
Mustafa... Koş Mustafa koş…”
Aslında tutuklanan Balbay değil,
Cumhuriyet gazetesinin ta kendisi…
Bu böyle biline… Mustafa içeride
olduğu için o bilmiyor. Ama bilsin ki,
O, tüm Cumhuriyet okurlarının
kalplerinde sevgi dolu müebbet
hapisliğe koşuyor! Koş Mustafa Koş!
Koş Mustafa Koş!
Elmek: ozgenacar@gmail.com Faks: 0312. 442 79 90
Türkler herkese soğuk
Dış Haberler Servisi - Barack Oba-
ma yönetimindeki ABD’ye dünyanõn da-
ha sõcak baktõğõ belirtilirken ABD hak-
kõnda en fazla olumsuz düşünenlerin bu-
lunduğu ülkenin ise Türkiye olduğu
kaydedildi. İngiliz yayõn kuruluşu BBC
Dünya Servisi’nin bazõ ülkelerin olum-
lu ya da olumsuz algõlanmalarõna ilişkin
yaptõrdõğõ araştõrmaya göre, bu konuda
2005’te kamuoyu yoklamalarõ yapõlma-
ya başlandõğõndan beri, ABD’nin dünya
üzerindeki etkisinin ilk kez olumluya
doğru döndüğü ortaya çõktõ. Bu durum
Obama’nõn iktidara gelişine bağlandõ.
Kasõm 2009 ile Şubat 2010 arasõnda-
ki dönemde, 28 ülkede yaklaşõk 30 bin
kişiyle görüşülerek yapõlan araştõrmaya
göre bir önceki yõl gibi katõlõmcõlarõn en
olumlu düşüncelerinin olduğu ülke Al-
manya oldu. Negatif etkileri olan ülke-
ler olarak ise İran ve Pakistan sayõldõ.
Pakistan ve Türkiye ABD’ye
olumsuz bakıyor
Araştõrma kapsamõndaki 28 ülkeden
19’unun ABD’ye olumlu baktõğõ, 6’sõnõn
olumsuz eğilimde olduğu, ikisinde ise gö-
rüşün bölünmüş olduğu tespit edildi.
Çalõşmayõ yürüten uluslararasõ ka-
muoyu araştõrma şirketi GlobeScan’õn
başkanõ Doug Miller, “Dünyanın dört
bir yanındaki insanlar, ikinci Irak sa-
vaşından beri ABD’ye ilk kez bu
kadar sıcak bakıyor” dedi. 2005’te
ABD’ye olumlu bakanlar yüzde 38
iken bu oran 2007’de yüzde 28’e düş-
müştü. Bu son araştõrmaya göre ise
ABD’ye olumlu bakanlarõn oranõ yüz-
de 46. Öte yandan 28 ülkeden sadece
ikisinde, Türkiye ve Pakistan’da halkõn
yüzde 50’sinden fazlasõnõn ABD’ye
olumsuz baktõğõ ortaya çõktõ. Türkiye’de
ABD’ye olumsuz bakanlarõn oranõ da
geçen yõla göre yüzde 7 artarak yüzde
70’e ulaştõ. Pakistan’da yüzde 52
ABD’ye olumsuz bakarken bu oran
Rusya’da yüzde 50.
Katõlõmcõlara bazõ ülkelerin ismi sa-
yõlarak dünyaya etkilerinin olumlu ya
da olumsuz olarak değerlendirmeleri-
nin istendiği araştõrma, Türklerin ço-
ğunun ABD dõşõnda kendilerine sunu-
lan diğer ülkelere de soğuk durduğunu
ortaya koydu. Türkiye’de İsrail’e olum-
suz bakanlarõn oranõ yüzde 77, olumlu
bakanlar ise yüzde 6. İran’a ise yüzde
13 olumlu bakarken olumsuzlarõn ora-
nõ yüzde 54. İngiltere’ye olumsuz ba-
kanlar yüzde 53 iken tersi görüşte
olanlarõn oranõ yüzde 18. Fransa için de
yaklaşõk yüzde 53 olumsuz, yüzde 17
olumlu görüş bildirdi. Rusya içinse
olumsuzluk oranõ yüzde 50, olumlu gö-
renler yüzde 16. Çin için olumsuz dü-
şünenler yüzde 47 iken olumlu düşü-
nenler yüzde 21.
Pakistan ve Hindistan için ise olum-
lu yanõtõ verenlerin oranõ yüzde 15.
Araştõrma çerçevesinde AB ile ilgili şõk-
ta da Türklerin yüzde 46’sõ olumsuz,
yüzde 29’u ise olumlu şõkkõnõ seçti.
Dış Haberler Servisi - Irak’taki El
Kaide’nin lideri Ebu Eyüp el Masri
ile Irak İslam Devleti örgütünün ön-
de gelen ismi Ebu Ömer el Bağda-
di’nin öldürüldüğü bildirildi. Irak
Başbakanõ Nuri el Maliki, dün dev-
let televizyonuna yaptõğõ açõklamada
Iraklõ bir istihbarat timi
tarafõndan geçen pa-
zar günü Selahaddin
vilayetinde bir eve dü-
zenlenen operasyonda
El Masri’nin öldürül-
düğünü söyledi.
Geniş çaplõ operas-
yona ABD güçlerinin
de katõldõğõnõ belirten El
Maliki, timin El Mas-
ri’nin yanõ sõra El Kai-
de ile bağlantõlõ Irak İs-
lam Devleti örgütünün
liderlerinden olduğu kay-
dedilen El Bağdadi’yi
de öldürdüğünü savundu.
El Maliki, El Masri ve El
Bağdadi’ye ait olduğunu
söylediği ceset fotoğraf-
larõnõ da gösterdi ve
DNA testleri sonucu
kimlik tespitinin yapõl-
dõğõnõ kaydetti. ABD or-
dusu da El Kaide’nin
Irak’taki önde gelen iki
liderinin öldürüldüğünü
doğruladõ. Irak İslam
Devleti örgütü ise Bağdadi’nin öldü-
rüldüğü iddialarõnõ yalanlayarak “iyi”
açõklamasõnda bulundu. El Kaide’nin
önde gelen isimlerinin öldürüldüğünün
kesinlik kazanmasõ halinde bunun
örgüte karşõ büyük bir darbe olacağõ
yorumlarõ yapõlõyor.
IRAK’TAKİ EL KAİDE’YE BÜYÜK DARBE
El Bağdadi ve
El Masri öldürüldü
IRAK TRAFİĞİ SÜRÜYOR
Iraklı Kürtler ve Sadr grubu temsilcile-
rinden sonra El Irakiye koalisyonu içinde
yer alan Irak İslam Partisi lideri Tarık el
Haşimi de destek aramak için Ankara’da
zemin yokladı. El Haşimi, Ankara’da
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile de
görüştü. Davutoğlu, Irak’ta geniş katı-
lımla, temsil kabiliyeti yüksek bir parla-
mentonun çıkmasından ötürü duyduğu
memnuniyeti dile getirdi. El Haşimi de,
“Bazılarının El Irakiye’yi saf dışı etme
çabalarını kınıyorum” diye konuştu.
Toplumlar Evet Hayır Katılım
Rumlar 24.17 % 75.83 % 88.00%
Türkler 64.90 % 35.09 % 87.00%
Eroğlu.
Balbay.
Hannover Sanayi
Fuarı dün
kapılarını
ziyaretçilerine açtı. Fuarın açılışına katılan Almanya Başbakanı Angela
Merkel, ziyareti sırasında insan şeklindeki iCub robotuyla da şakalaştı.
3.5 yaşındaki bir çocuğun boyutlarındaki robot, pek çok Avrupa
üniversitesi tarafından ortaklaşa yaratıldı. İtalya’nın ortak ülke olduğu
bu yılki fuarda 63 ülkeden 4 bin 600 firma yer alıyor. Her yıl düzenlenen
ve sanayi alanındaki yeniliklerin sergilendiği fuara Türkiye’den de 160
firma katılıyor. Fuar, 23 Nisan’a kadar açık kalacak.
erkel robotla şakalaştıMM
(Fotoğraf:AP)
Davutoğlu’dan ‘sõnõr’ vurgusu
BAKÛ (AA) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet
Davutoğlu, Bakû’da Azerbaycan Dõş-
işleri Bakanõ Elmar Memmedya-
rov’la bir araya geldi. Görüşmenin ar-
dõndan düzenlenen basõn toplantõsõnda
konuşan Davutoğlu, iki ülkenin de iliş-
kilerinin normalleştiği, bütün sõnõrlarõn
açõldõğõ, karşõlõklõ olarak güvenin sağlan-
dõğõ yeni bir dönemi başlatmak istedikle-
rini kaydetti. Minsk grubu ABD ve
Rusya eşbaşkanlarõnõn bugün Azerbay-
can’a gelmesinin büyük önem taşõdõğõ-
nõ belirten Davutoğlu, “Ümit ediyoruz
ki bu gelişmeler, Minsk grubunun
çabalarıyla da ivme kazanır ve nihai
hedefine ulaşır” dedi. Davutoğlu’nun,
Washington’da yapõlan görüşmelerle
ilgili bilgi verdiğini kaydeden Mem-
medyarov da “Türkiye’den, ikna edi-
ci açıklamalar işittiklerini” söyledi.
BBC’nin araştõrmasõna göre ABD hakkõnda olumsuz düşünenlerin başõnõ Türkiye çekiyor.
AB’nin yanõ sõra İsrail, İran, İngiltere ve Fransa için de olumsuz düşünenler çoğunlukta
Annan planı halkoylaması.
(AA)
KKTC SEÇİMİNDEN ÖĞRENDİKLERİM:
- Öngörümüz yoksa da
aynı konuda ikinci kez kandırılmamız
zordur.
- AB fon ve vakıflarının dağıttıkları Avro’ları
alıp, oyumuzu bildiğimiz yere vermemiz
mümkündür.
- Ulusalcılık ve bağımsızlık yanlısı olmayı
çağdışılık gibi gösterip, Rum-Yunan
milliyetçiliğine hizmet edenlerin maskeleri
yüzlerine yapışık değildir. Düşürülebilir.
- Seçim sandıkları, teknolojik şeytanlıklardan
ve lahmacun-kebap tehditlerinden
kurtarılabilir.
Darısı başımıza.
MÜJDAT KILIÇKIRAN
BAŞSAĞLIĞI
Baromuzun 3930 sicil sayısında kayıtlı
AVUKAT
AHMET ZİYA
KAYAOĞLU
vefat etmiştir.
Cenazesi 19.04.2010 Pazartesi günü
defnedilen aziz meslektaşımıza
Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine,
yakınlarına ve baromuz mensuplarına
başsağlığı dileriz.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
T.C. FETHİYE 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRIMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA SURETİYLE SATIŞ İLANI
Dosya No: 2009/7870
Satõlmasõna karar verilen taşõnmazlarõn cinsi, kõymeti, evsafõ:
TAŞINMAZLAR :
1- Muğla ili, Fethiye ilçesi, Arpacõk köyü, Köyiçi mevkiinde kaim, tapunun 2840 parselinde kayõtlõ 3200 m2 miktarlõ taşõnmaz. Taşõnmazõn Doğusu: 2841 nolu parsel, Batõsõ: 2839
nolu parsel, Kuzeyi: 1146 nolu parsel, Güneyi: yol ile çevrilidir. Taşõnmaz üzerinde, tek katlõ, çatõ örtüsüz, beton tavanlõ, demir doğramalõ, pencereleri ve giriş kapõsõ demir korkuluklu,
100 m2 taban alanlõ, dõşarõdan çatõya merdiveni olan, taş duvar temelli bir bina mevcuttur. Taşõnmazõn bahçe duvarõ ve bahçe tanzimi yapõlmamõştõr. Taşõnmaz köy yerleşik alanõnda kal-
makta olup, yapõlaşmada 3194 sayõlõ imar kanununun plansõz köy yerleşik alanlarõ ile ilgili hükümlerinin geçerli olduğu anlaşõlmaktadõr. 2- Muğla ili, Fethiye ilçesi, Arpacõk köyü, Kö-
yiçi mevkiinde kaim, tapunun 2839 parselinde kayõtlõ 1700.01 m2 miktarlõ taşõnmaz. Taşõnmazõn Doğusu: 2840 nolu parsel, Batõsõ: 2838 nolu parsel, Kuzeyi: 2825 nolu parsel, Güneyi:
yol ile çevrilidir. Taşõnmaz üzerinde yapõ olmayõp boş arsa vasfõndadõr. Taşõnmaz köy yerleşik alanõnda kalmakta olup, yapõlaşmada 3194 sayõlõ imar kanununun plansõz köy yerleşik
alanlarõ ile ilgili hükümlerinin geçerli olduğu anlaşõlmaktadõr.
TAŞINMAZLARIN SATIŞA ESAS DEĞERLERİ : 1. NOLU TAŞINMAZ: Muğla ili, Fethiye ilçesi, Arpacõk köyü, Köyiçi mevkiinde kaim, tapunun 2840 parselinde kayõtlõ 3200
m2 miktarlõ taşõnmaz: 86.000,00 TL. 2. NOLU TAŞINMAZ: Muğla ili, Fethiye ilçesi, Arpacõk köyü, Köyiçi mevkiinde kaim, tapunun 2839 parselinde kayõtlõ 1700.01 m2 miktarlõ ta-
şõnmaz: 34.000,00 TL.
SATIŞ ŞARTLARI: 1. NOLU TAŞINMAZIN 1.SATIŞI: 01.06.2010 Salõ günü Saat: 10.30’dan 10.40’a kadar. 2. NOLU TAŞINMAZIN 1.SATIŞI: 01.06.2010 Salõ günü Saat:
10.45’den 10.55’e kadar. FETHİYE 2.İcra Müdürlüğü’nde açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mec-
muunu ve satõş masraflarõnõ geçmesi şartõyla en çok artõrana ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla artõrma 10 gün daha uzatõlarak
10. gün olan 11.06.2010 Cuma günü aynõ yer ve aynõ saatlerde ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. İkinci artõrmada ise rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecmuunu ve tahmin edilen kõy-
metin %40’õnõ ve satõş masraflarõnõ geçmesi şartõyla en çok artõrana ihale olunur. 2 - Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranõnda pey akçesi veya bu miktar ka-
dar banka teminat mektubu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. KDV, Damga Resmi, Tapu Alõm Harcõ ve masraflarõ
alõcõya aittir. Birikmiş vergiler, Tellaliye Harcõ ve Tapu Satõm Harcõ satõş bedelinden ödenir. 3 - İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ özel-
likle faiz ve giderlere dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde haklarõ tapu sicil ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõ-
rakõlacaktõr. 4 - Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve iflas Kanunu’nun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan ve %10 fa-
izden alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 - Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup
gideri verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6 - Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyen-
lerin 2009/7870 sayõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. 01.04.2010 (İİK m.126)
(*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 25671)