19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2010 SALI 10 DIŞ HABERLER [email protected] CMYB C M Y B KAVŞAK ÖZGEN ACAR Kıbrıs’ta Kim Çözümsüzlükten Yana? Daha önceleri de yazmıştım. Gazeteciliğimde 50. yılıma ulaştım. Bu süre içinde iki konu hâlâ gündemimde! Biri Kıbrıs; ötekisi Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği… Sonuç: Her ikisi de sıfıra sıfır elde var sıfır… Üstelik Kıbrıs sorunu ile daha öncesinde 23 Nisan 1958’de İngiltere’nin kolonisi olduğu günlerde Magosa’da vatan şairi Namık Kemal Zindanı önünde tanışmıştım. Londra ve Zürih anlaşmaları ile adaya 1960’ta barış geldi. 30 Kasım 1963 akşamı Ankara Bürosu’nda nöbetçiyken Kıbrıs Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makaryos’un, anayasada 13 maddelik değişiklik önerisini haberleştirdim. Ardından 1963-64 olayları, Kanlı Noel gibi Rumların, Türklere katliamını izledim. Rumlar, Kıbrıs’ı Yunanistan’la birleştirmek için adayı kan gölüne çevirmişlerdi. 1966’da Rumların “Akritas Planı” adlı gizli belgesi açıklandı. Başta Makaryos olmak üzere Tassos Papadopulos, Glafkos Klerides’in yanı sıra Yunanistan’ın eski başbakanı Yeorgios Papandreu’nun 1981’de başbakan olacak oğlu Andreas da bu planın darbecileriydi. EOKA terör örgütü ENOSİS’ten değil vazgeçmek, anayasa değişikliği istemi ile ilk adımı atmıştı. Devreye Birleşmiş Milletler girdi. ABD Dışişleri Bakanı Dean Acheason, adayı Yunanistan’a devrediyor, Karpaz Yarımadası’nın ucunu Türklere bırakıyordu. Başbakan İsmet İnönü’nün girişimlerini ABD Başkanı Lyndon B. Johnson’un Atina yanlısı ünlü mektubu önlüyordu. İnönü “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de yerini alır” sözleri ile tepkisini gösterince, düşürülmedi mi? Peki, 15 Temmuz 1974’te Makaryos’u bile Atinalı darbeciler devirmediler mi? Türkiye’nin müdahalesi ile Türkler ile Rumlar arasında fiilen çizilen sınırdan bu yana geçen 35 yılda adaya barış gelmedi mi? Geldi ama çözüm gelmedi! Çünkü Akritas Planı’nın fikir babaları Klerides, Papadopulos sonra Güney Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdular. Bu kişilerle çoklu, ikili görüşmeler yapıldı. Yunanistan’la birleşme yanlısı bu çetecilerle görüşmelerden olumlu çözüm beklenebilir miydi? O tarihten sonra, BM, ABD, İngiliz, Rus, Fransız Kıbrıs özel temsilcilerinin trafiği yoğunlaştı. Kaç BM Genel Yazmanı gelip geçti? Özel temsilcilerinin sayısını ya da birinin adını anımsayan var mı? Altı yıl önce BM Genel Yazmanı Kofi Annan’ın planı için yapılan halkoylamasında Kıbrıslı Türklerin her üç kişiden ikisi “evet” derken, Rumların her dört kişisinden üçü “hayır” demedi mi? Yarım yüzyıl boyunca çözümsüzlüğün sorumlusu Türkler mi Rumlar mı? Oylamadan önce ABD’nin, AB’nin verdiği sözler, yalıtımın kaldırılacağı gibi palavralarla Kıbrıslı Türkler, “evlenme vaadiyle iğfal edilen genç kız” konumuna düşürülmediler mi? Batı’nın bu vicdansız, yalancı, riyakâr haksızlığı Derviş Eroğlu’nu daha ilk turda “No be annem (Annan) no artık, yemezler” söylemi ile pazar günü cumhurbaşkanı yapmadı mı? Soldan gelip görevde kaldığı sürece sağda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın borusunu öttüren Mehmet Ali Talat’ın (MAT) mat olacağı belliydi. Eroğlu’nun oylarını bölmek için karşısına aday çıkarılmadı mı? Adaya gönderilen AKP milletvekilleri “Çeşmenizden akan suyun vanası Ankara’da! Eroğlu’na oy verirseniz maaşlarınızı bile alamazsınız” demediler mi? Sonuçtan, AKP iktidarı kadar, Rumlar da memnun değil. Birincisi “2. Denktaş” gözüyle gördükleri Eroğlu’nun seçilmesi; ikincisi MAT ile Dimitris Hristofyas arasındaki 71 buluşmanın “gizli” noktalarının ortalığa saçılacak olmasıdır. Eroğlu’nun işi güç. Birincisi suyun vanasını tutan Erdoğan memnun değil. İkincisi istenmeyen bir koalisyonun ufukta belirmesi… Üçüncüsü Türkiye’de AB yalakalarının TC-AB görüşmelerinde 14 bölümün geleceğini şimdiden Eroğlu’na fatura etmeye başlamaları. Eroğlu’nun tek şansı Güney’den gelen ve “çözüm istemeyen Rumların” gün geçtikçe güçlenmeleri. Bu Rumlara göre, “zorla güzellik olmaz, zorla evlilik olmaz, bırakın da boşanalım” sözleri. “Kimse benim müzakere masasından kaçacağımı sanmasın” diyen Eroğlu, “iki eyaletli değil, iki devletli Kıbrıs’ı” hedefliyor. Mustafa Balbay’ı çeyrek yüzyıldır, İzmir’de Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinin haber müdürlüklerinden tanırım. 4 Aralık 1990’da Nev York’tan Ankara’ya muhabir olarak döndükten sonra benim de haber müdürlüğümü yaparken daha yakından tanıdım. Rahmetli Şinasi Nahit Berker’in “Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur!” tanımına yüzde yüz uyar. 1991 Kasımı’nda yaşadığımız olaydan sonra gazeteye döndüğümüzde, ben Genel Yayın Yönetmeni oldum, o da İstanbul’da Haber Müdürü olmuştu. Bir yıl sonra Balbay’ı Ankara’ya “temsilci” atadım. Cumhuriyet’in yüzünü daima ak çıkartan bir temsilci oldu. Balbay’ın bir yılı aşan tutukluluğu gerçekten Ankara Bürosu’nda önemli iki boşluk yarattı. Birincisi temsilcilik koltuğundaki boşluk; ikincisi kişisel özelliğinden kaynaklanan girişimciliğinin, yazarlığının gazeteye katkısındaki eksikliktir. Temsilcilik koltuğundaki boşluğun giderilmesinde şu ya da bu nedenle gecikme olduğu da düşünülebilir. Bu konuda kararı ancak “Genel Yayın Yönetmeni” gazetenin temel ilkeleri doğrultusunda verebilir. Ancak, boşluğun giderilmesinde biçimsel doğrulara gidilmeyişi, başta Balbay olmak üzere; beni, çalışanları ve okurları üzdü. Son duruşmada “İlk müebbet cezamı aldım. Artık Cumhuriyet Gazetesinin Ankara Temsilcisi değilim. (…) Bu biçimde bitmesini istemezdim. Makam olarak ilk müebbet hapsimi almış bulunuyorum” dedi. Balbay’ı atadığım için onunla gurur, 4 Temmuz 2008’de yazdığım şu yazıda onu hedef gösterdiğim için de vicdan azabı duyuyorum: “Gazetenin bugünkü başyazarı İlhan Selçuk (83) bir gece yarısı apar topar evinden gözaltına alındı. Neymiş Selçuk, bir askeri darbe örgütünde üyeymiş! 12 Mart 1971 askeri muhtırası sonrasında, başta gazetenin sahibi ve o günkü başyazarı Nadir Nadi ve köşe yazarı İlhan Selçuk’la birlikte 11 kişi gazeteden uzaklaştırılmıştı. 12 Mart 1971 askeri darbesinde gözaltına alınan İlhan Selçuk’a günlerce Ziverbey Köşkü’nde işkence yapılmıştı. Selçuk, desteklediği askeri darbelerin işkencelerinden hoşlanan bir ‘mazoşist’ olmalı ki yine askeri darbe istiyordu! Yürek yaralı Selçuk’un ellerinde kalmasının yaratacağı rezalet korkusu ürkütmüş olmalı ki salıverildi. Ama ilahlar Cumhuriyet’ten bir kurban istiyorlardı. Bu kez Mustafa Balbay seçildi. (…) Bilmedikleri bir şey vardı! Balbay sıkı bir maraton koşucusuydu. Hem de Samsun’da 19 Mayıs maratonlarında çok kez koşmuştu. Bakalım karşıtları Balbay’ın koşusuna dayanabilecekler mi? Balbay daha ilk gün, kendisini gözaltına alan polislerle ‘İlhan Ağabey hasta diye koluna girdiniz, peki neden benim koluma giriyorsunuz?’ diye dalgasını geçti. TV’de izlediniz mi bilemiyorum. Ankara Adliyesi’nde Balbay, basamakları ikişer üçer koşa koşa çıkarken, kolundaki polisler daha o an soluk soluğa kalmışlardı. Balbay şimdi bir başka 19 Mayıs Maratonu’nda koşuyor. Seni Ankara Temsilciliği’ne atamamın mutluğunu bana yaşattığın için teşekkürler Mustafa... Koş Mustafa koş…” Aslında tutuklanan Balbay değil, Cumhuriyet gazetesinin ta kendisi… Bu böyle biline… Mustafa içeride olduğu için o bilmiyor. Ama bilsin ki, O, tüm Cumhuriyet okurlarının kalplerinde sevgi dolu müebbet hapisliğe koşuyor! Koş Mustafa Koş! Koş Mustafa Koş! Elmek: [email protected] Faks: 0312. 442 79 90 Türkler herkese soğuk Dış Haberler Servisi - Barack Oba- ma yönetimindeki ABD’ye dünyanõn da- ha sõcak baktõğõ belirtilirken ABD hak- kõnda en fazla olumsuz düşünenlerin bu- lunduğu ülkenin ise Türkiye olduğu kaydedildi. İngiliz yayõn kuruluşu BBC Dünya Servisi’nin bazõ ülkelerin olum- lu ya da olumsuz algõlanmalarõna ilişkin yaptõrdõğõ araştõrmaya göre, bu konuda 2005’te kamuoyu yoklamalarõ yapõlma- ya başlandõğõndan beri, ABD’nin dünya üzerindeki etkisinin ilk kez olumluya doğru döndüğü ortaya çõktõ. Bu durum Obama’nõn iktidara gelişine bağlandõ. Kasõm 2009 ile Şubat 2010 arasõnda- ki dönemde, 28 ülkede yaklaşõk 30 bin kişiyle görüşülerek yapõlan araştõrmaya göre bir önceki yõl gibi katõlõmcõlarõn en olumlu düşüncelerinin olduğu ülke Al- manya oldu. Negatif etkileri olan ülke- ler olarak ise İran ve Pakistan sayõldõ. Pakistan ve Türkiye ABD’ye olumsuz bakıyor Araştõrma kapsamõndaki 28 ülkeden 19’unun ABD’ye olumlu baktõğõ, 6’sõnõn olumsuz eğilimde olduğu, ikisinde ise gö- rüşün bölünmüş olduğu tespit edildi. Çalõşmayõ yürüten uluslararasõ ka- muoyu araştõrma şirketi GlobeScan’õn başkanõ Doug Miller, “Dünyanın dört bir yanındaki insanlar, ikinci Irak sa- vaşından beri ABD’ye ilk kez bu kadar sıcak bakıyor” dedi. 2005’te ABD’ye olumlu bakanlar yüzde 38 iken bu oran 2007’de yüzde 28’e düş- müştü. Bu son araştõrmaya göre ise ABD’ye olumlu bakanlarõn oranõ yüz- de 46. Öte yandan 28 ülkeden sadece ikisinde, Türkiye ve Pakistan’da halkõn yüzde 50’sinden fazlasõnõn ABD’ye olumsuz baktõğõ ortaya çõktõ. Türkiye’de ABD’ye olumsuz bakanlarõn oranõ da geçen yõla göre yüzde 7 artarak yüzde 70’e ulaştõ. Pakistan’da yüzde 52 ABD’ye olumsuz bakarken bu oran Rusya’da yüzde 50. Katõlõmcõlara bazõ ülkelerin ismi sa- yõlarak dünyaya etkilerinin olumlu ya da olumsuz olarak değerlendirmeleri- nin istendiği araştõrma, Türklerin ço- ğunun ABD dõşõnda kendilerine sunu- lan diğer ülkelere de soğuk durduğunu ortaya koydu. Türkiye’de İsrail’e olum- suz bakanlarõn oranõ yüzde 77, olumlu bakanlar ise yüzde 6. İran’a ise yüzde 13 olumlu bakarken olumsuzlarõn ora- nõ yüzde 54. İngiltere’ye olumsuz ba- kanlar yüzde 53 iken tersi görüşte olanlarõn oranõ yüzde 18. Fransa için de yaklaşõk yüzde 53 olumsuz, yüzde 17 olumlu görüş bildirdi. Rusya içinse olumsuzluk oranõ yüzde 50, olumlu gö- renler yüzde 16. Çin için olumsuz dü- şünenler yüzde 47 iken olumlu düşü- nenler yüzde 21. Pakistan ve Hindistan için ise olum- lu yanõtõ verenlerin oranõ yüzde 15. Araştõrma çerçevesinde AB ile ilgili şõk- ta da Türklerin yüzde 46’sõ olumsuz, yüzde 29’u ise olumlu şõkkõnõ seçti. Dış Haberler Servisi - Irak’taki El Kaide’nin lideri Ebu Eyüp el Masri ile Irak İslam Devleti örgütünün ön- de gelen ismi Ebu Ömer el Bağda- di’nin öldürüldüğü bildirildi. Irak Başbakanõ Nuri el Maliki, dün dev- let televizyonuna yaptõğõ açõklamada Iraklõ bir istihbarat timi tarafõndan geçen pa- zar günü Selahaddin vilayetinde bir eve dü- zenlenen operasyonda El Masri’nin öldürül- düğünü söyledi. Geniş çaplõ operas- yona ABD güçlerinin de katõldõğõnõ belirten El Maliki, timin El Mas- ri’nin yanõ sõra El Kai- de ile bağlantõlõ Irak İs- lam Devleti örgütünün liderlerinden olduğu kay- dedilen El Bağdadi’yi de öldürdüğünü savundu. El Maliki, El Masri ve El Bağdadi’ye ait olduğunu söylediği ceset fotoğraf- larõnõ da gösterdi ve DNA testleri sonucu kimlik tespitinin yapõl- dõğõnõ kaydetti. ABD or- dusu da El Kaide’nin Irak’taki önde gelen iki liderinin öldürüldüğünü doğruladõ. Irak İslam Devleti örgütü ise Bağdadi’nin öldü- rüldüğü iddialarõnõ yalanlayarak “iyi” açõklamasõnda bulundu. El Kaide’nin önde gelen isimlerinin öldürüldüğünün kesinlik kazanmasõ halinde bunun örgüte karşõ büyük bir darbe olacağõ yorumlarõ yapõlõyor. IRAK’TAKİ EL KAİDE’YE BÜYÜK DARBE El Bağdadi ve El Masri öldürüldü IRAK TRAFİĞİ SÜRÜYOR Iraklı Kürtler ve Sadr grubu temsilcile- rinden sonra El Irakiye koalisyonu içinde yer alan Irak İslam Partisi lideri Tarık el Haşimi de destek aramak için Ankara’da zemin yokladı. El Haşimi, Ankara’da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile de görüştü. Davutoğlu, Irak’ta geniş katı- lımla, temsil kabiliyeti yüksek bir parla- mentonun çıkmasından ötürü duyduğu memnuniyeti dile getirdi. El Haşimi de, “Bazılarının El Irakiye’yi saf dışı etme çabalarını kınıyorum” diye konuştu. Toplumlar Evet Hayır Katılım Rumlar 24.17 % 75.83 % 88.00% Türkler 64.90 % 35.09 % 87.00% Eroğlu. Balbay. Hannover Sanayi Fuarı dün kapılarını ziyaretçilerine açtı. Fuarın açılışına katılan Almanya Başbakanı Angela Merkel, ziyareti sırasında insan şeklindeki iCub robotuyla da şakalaştı. 3.5 yaşındaki bir çocuğun boyutlarındaki robot, pek çok Avrupa üniversitesi tarafından ortaklaşa yaratıldı. İtalya’nın ortak ülke olduğu bu yılki fuarda 63 ülkeden 4 bin 600 firma yer alıyor. Her yıl düzenlenen ve sanayi alanındaki yeniliklerin sergilendiği fuara Türkiye’den de 160 firma katılıyor. Fuar, 23 Nisan’a kadar açık kalacak. erkel robotla şakalaştıMM (Fotoğraf:AP) Davutoğlu’dan ‘sõnõr’ vurgusu BAKÛ (AA) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, Bakû’da Azerbaycan Dõş- işleri Bakanõ Elmar Memmedya- rov’la bir araya geldi. Görüşmenin ar- dõndan düzenlenen basõn toplantõsõnda konuşan Davutoğlu, iki ülkenin de iliş- kilerinin normalleştiği, bütün sõnõrlarõn açõldõğõ, karşõlõklõ olarak güvenin sağlan- dõğõ yeni bir dönemi başlatmak istedikle- rini kaydetti. Minsk grubu ABD ve Rusya eşbaşkanlarõnõn bugün Azerbay- can’a gelmesinin büyük önem taşõdõğõ- nõ belirten Davutoğlu, “Ümit ediyoruz ki bu gelişmeler, Minsk grubunun çabalarıyla da ivme kazanır ve nihai hedefine ulaşır” dedi. Davutoğlu’nun, Washington’da yapõlan görüşmelerle ilgili bilgi verdiğini kaydeden Mem- medyarov da “Türkiye’den, ikna edi- ci açıklamalar işittiklerini” söyledi. BBC’nin araştõrmasõna göre ABD hakkõnda olumsuz düşünenlerin başõnõ Türkiye çekiyor. AB’nin yanõ sõra İsrail, İran, İngiltere ve Fransa için de olumsuz düşünenler çoğunlukta Annan planı halkoylaması. (AA) KKTC SEÇİMİNDEN ÖĞRENDİKLERİM: - Öngörümüz yoksa da aynı konuda ikinci kez kandırılmamız zordur. - AB fon ve vakıflarının dağıttıkları Avro’ları alıp, oyumuzu bildiğimiz yere vermemiz mümkündür. - Ulusalcılık ve bağımsızlık yanlısı olmayı çağdışılık gibi gösterip, Rum-Yunan milliyetçiliğine hizmet edenlerin maskeleri yüzlerine yapışık değildir. Düşürülebilir. - Seçim sandıkları, teknolojik şeytanlıklardan ve lahmacun-kebap tehditlerinden kurtarılabilir. Darısı başımıza. MÜJDAT KILIÇKIRAN BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 3930 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT AHMET ZİYA KAYAOĞLU vefat etmiştir. Cenazesi 19.04.2010 Pazartesi günü defnedilen aziz meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI T.C. FETHİYE 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRIMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA SURETİYLE SATIŞ İLANI Dosya No: 2009/7870 Satõlmasõna karar verilen taşõnmazlarõn cinsi, kõymeti, evsafõ: TAŞINMAZLAR : 1- Muğla ili, Fethiye ilçesi, Arpacõk köyü, Köyiçi mevkiinde kaim, tapunun 2840 parselinde kayõtlõ 3200 m2 miktarlõ taşõnmaz. Taşõnmazõn Doğusu: 2841 nolu parsel, Batõsõ: 2839 nolu parsel, Kuzeyi: 1146 nolu parsel, Güneyi: yol ile çevrilidir. Taşõnmaz üzerinde, tek katlõ, çatõ örtüsüz, beton tavanlõ, demir doğramalõ, pencereleri ve giriş kapõsõ demir korkuluklu, 100 m2 taban alanlõ, dõşarõdan çatõya merdiveni olan, taş duvar temelli bir bina mevcuttur. Taşõnmazõn bahçe duvarõ ve bahçe tanzimi yapõlmamõştõr. Taşõnmaz köy yerleşik alanõnda kal- makta olup, yapõlaşmada 3194 sayõlõ imar kanununun plansõz köy yerleşik alanlarõ ile ilgili hükümlerinin geçerli olduğu anlaşõlmaktadõr. 2- Muğla ili, Fethiye ilçesi, Arpacõk köyü, Kö- yiçi mevkiinde kaim, tapunun 2839 parselinde kayõtlõ 1700.01 m2 miktarlõ taşõnmaz. Taşõnmazõn Doğusu: 2840 nolu parsel, Batõsõ: 2838 nolu parsel, Kuzeyi: 2825 nolu parsel, Güneyi: yol ile çevrilidir. Taşõnmaz üzerinde yapõ olmayõp boş arsa vasfõndadõr. Taşõnmaz köy yerleşik alanõnda kalmakta olup, yapõlaşmada 3194 sayõlõ imar kanununun plansõz köy yerleşik alanlarõ ile ilgili hükümlerinin geçerli olduğu anlaşõlmaktadõr. TAŞINMAZLARIN SATIŞA ESAS DEĞERLERİ : 1. NOLU TAŞINMAZ: Muğla ili, Fethiye ilçesi, Arpacõk köyü, Köyiçi mevkiinde kaim, tapunun 2840 parselinde kayõtlõ 3200 m2 miktarlõ taşõnmaz: 86.000,00 TL. 2. NOLU TAŞINMAZ: Muğla ili, Fethiye ilçesi, Arpacõk köyü, Köyiçi mevkiinde kaim, tapunun 2839 parselinde kayõtlõ 1700.01 m2 miktarlõ ta- şõnmaz: 34.000,00 TL. SATIŞ ŞARTLARI: 1. NOLU TAŞINMAZIN 1.SATIŞI: 01.06.2010 Salõ günü Saat: 10.30’dan 10.40’a kadar. 2. NOLU TAŞINMAZIN 1.SATIŞI: 01.06.2010 Salõ günü Saat: 10.45’den 10.55’e kadar. FETHİYE 2.İcra Müdürlüğü’nde açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mec- muunu ve satõş masraflarõnõ geçmesi şartõyla en çok artõrana ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla artõrma 10 gün daha uzatõlarak 10. gün olan 11.06.2010 Cuma günü aynõ yer ve aynõ saatlerde ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. İkinci artõrmada ise rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecmuunu ve tahmin edilen kõy- metin %40’õnõ ve satõş masraflarõnõ geçmesi şartõyla en çok artõrana ihale olunur. 2 - Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranõnda pey akçesi veya bu miktar ka- dar banka teminat mektubu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. KDV, Damga Resmi, Tapu Alõm Harcõ ve masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler, Tellaliye Harcõ ve Tapu Satõm Harcõ satõş bedelinden ödenir. 3 - İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ özel- likle faiz ve giderlere dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde haklarõ tapu sicil ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõ- rakõlacaktõr. 4 - Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve iflas Kanunu’nun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan ve %10 fa- izden alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 - Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup gideri verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6 - Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyen- lerin 2009/7870 sayõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. 01.04.2010 (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 25671)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle