19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 2010 PAZAR 4 HABERLER Sevgili, Ben “obez”in ne anlama geldiğini ilk kez bundan otuz bir yıl önce, New York’ta anladım. Sözcüğü obez olarak kullanıyorum, çünkü Türkçe karşılığı olan aşırı şişman da durumu tam olarak ifade etmiyor. Gençliğimde de birçok ülke görmüştüm ama Amerikan topraklarına adım atana kadar, şişmanlıkla açıklanmasına imkân olmayan, onun çok ötesindeki duruma rastlamamıştım. Şişman insan olur, kocaman göbek, büyük kalçalar, kalın mı kalın bel, dolgun bacaklar ve kollar, tek kelimeyle şişman yani... Ama obez öyle değil, onlar kocaman bir yuvarlağa benziyorlar, ne bel belli oluyor, ne karın, ne göğüs, sanki insana benzeyen, ama yine de ondan ayrı olan bir tür gibi. Amerika’ya her gittiğimde sayılarının daha da arttığını biraz hayret biraz da üzüntüyle izliyorum. Bu kez de öyle oldu. Sokaklarda yürürken, adım başında bir obeze rastlamak işten bile değildi. Bu sistemin zorladığı yanlış beslenmenin sonucu. Tabii, durum gezdiğim gittiğim yere göre değişiyordu. Örneğin Carnegie Hall’ün İsaac Stern oditoryomunda, konser izleyenler arasında, değil obez fazlaca şişman bile enderdi, ama 57. Sokak’ta, onun birkaç adım ötesinde, o koskoca kitleyi nasıl hareket ettirdiğine bile şaşırdığım kadın ve erkekler görüyordum. Amerika bambaşka bir dünya ve insanı her zaman etkiliyor. Daha gençken, eşsizliği tartışma götürmeyen New York’tu favorim. Bu kez New York bana fazla kalabalık, gürültülü, pis, kaotik ve beton yığını olarak göründü. Hele hele beni her defasında ilk kez görüyormuşumcasına şaşırtan Pen Station’un kargaşası, sefaleti daha da göze çarpıcı olmuştu sanki. Son gelişimizde, bizi bahçeler içindeki yemyeşil Washington’dan beton yığını New York’a ulaştıran tren Pen Station’a girip de, kaos içinde taksi kuyruğuna dizildiğimizde Mine’nin küzini Ferda, şaşkın şaşkın sormuştu: - Çocuklar biz ne garip bir yere düştük böyle! Neyse, New York’ta hep olduğu gibi, ilk kötü izlenim, sonra çabucak kayboldu. Ama yine de eskiden, sokaklarını yeğlediğim kentin bu kez 152 yıl önce yapılmış devasa merkez parkını (Central Park) gezdim çokça... Tabii konser, müzikal (onları haftaya anlatacağım) ve barlarını unutmadım. New York barlar kenti. Kimi kendi meşrebime, kimi Teoman Hünal dostumun tavsiyelerine uyarak, sana da tavsiye edebileceğim birkaç bar adı vereyim: Benim pek sevdiğim Central Park’a bakan Plaza Otel’in görkemli, Oak Bar’ı. Hemen yanındaki sırada, bir şubesi de, Paris’te Opera semtinde bulunan, Harry’s Bar. Times Square’deki W otelinin martini barı. Modern Sanat Müzesi’nin (Moma) barı. Ve nihayet benim hem restoran hem de bar olarak bayıldığım, otuz senedir her gittiğimde mutlaka uğradığım ve her defasında da başımdan bir şeylerin geçtiği P.J. Clarke’s. 1884’te, bugünkü yerinde yani 55. Sokak ile 3. Cadde’nin kesiştiği köşede kurulmuş olan bir İrlanda barı P.J. Clarke’s. Hoş bir sürpriz olarak, New York’ta geçirdiğimiz tek pazar müzikal izlemek üzere Lincoln Center’a geldiğimde bir de ne göreyim? Benim barın bir şubesi de oraya açılmış. Gazeteci ve televizyoncuların uğradığı sabah dörde kadar açık P.J. Clarke’s’a bu kez gittiğimizde yine tıklım tıklım doluydu, masa ayırttığımız zamandan kırk dakika önce vardığımızda barda sıkışacak bir yer bile yoktu. Neyse içkilerimizi söyledik, sıra hesap ödemeye gelince, barmen “hesabınız ödendi” dedi ve çakırkeyif bir müşteriyi gösterdi. Adamla tanıştık, teşekkür ettik, ben de bir şeyler ısmarlamak istedim. Çıkmak üzere olduğunu söyledi, kibarca reddetti. Sonra da, - O kadar değişik havalı bir çiftsiniz ki, size bir içki ısmarlamaya cesaret ettim. Umarım kızmadınız, dedi. Aklıma bundan yirmi yıl önce, Birinci Körfez Bunalımı sırasında, yani Baba Bush döneminde, burada başımızdan geçen bir öykü geldi. Barda Türkçe konuşmamızı duyanlar, birlikte gittiğim Gencay Şaylan’a sormuşlardı: - Nerelisiniz? Gencay Hoca, “Bakalım ne tepki gösterecekler?” merakıyla hemen yanıtlamıştı: - Iraklıyız. Barın tam orta yerine bir bomba düşmüş gibi olmuştu, Iraklı olmadığımızı anlatana kadar akla karayı seçmiştik. O zamanlar daha “11 Eylül” de olmamıştı. Yoksa bu şakayı daha da pahalıya öder, kim bilir nerelere düşerdik. Son gittiğimizde, istiridyeli, biftekli, biralı, şaraplı güzel bir New York gecesi geçirdik, herkese salık verebileceğim P.J. Clarke’s’de. Bir de Amerikan bifteği yemek istersen Brooklyn’de Broadway Street 178’deki Peter Luger’a mutlaka uğra! DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN New York’un Şişmanları ve Barları [email protected] EMİNE KAPLAN ANKARA - Milli Eğitim Ba- kanõ Nimet Çubukçu, Cumhur- başkanõ Abdullah Gül’ün 32 üniversitenin rektör seçiminde en yüksek oyu alan 18 adayõ rek- tör olarak atadõğõnõ açõkladõ. Çu- bukçu’nun verdiği bu bilgiye gö- re, Gül, en yüksek oy alan aday- larõn yalnõzca yüzde 56’sõnõn ata- masõnõ yaparken; 10. Cumhurbaşkanõ Ahmet Necdet Sezer’in bu ko- nudaki tercihi yüzde 80 oldu. AKP’liler, düşük oy alan adaylarõn ata- masõnõ yaptõğõ gerekçe- siyle Sezer’i sert biçim- de eleştirmişti. Çubukçu’nun CHP’li Hüsnü Çöllü’nün soru önergesine verdiği ya- nõt rektör atamalarõnda 10. Cumhurbaşkanõ Se- zer ile Gül arasõndaki farkõ ortaya koydu. Çu- bukçu’nun verdiği bilgi- ye göre, Gül’ün göreve geldiği 2007 yõlõndan beri 55 üniversitede rektörlük seçimi ya- põldõ. Gül, bu üniversitelerden 23’ü yeni kurulduğu için seçim yapõlmadan YÖK’e gelen aday- lõk başvurularõna göre rektör ata- masõnõ gerçekleştirdi. 32 üniversitede yapõlan rek- törlük seçiminde ise en yüksek oyu alan 21 rektör adayõ YÖK ta- rafõndan birinci sõraya konularak Gül’e sunuldu. Gül, 32 üniversi- tede en yüksek oyu alan 18 ada- yõ rektör olarak atadõ. Oran he- saplamasõ yapõldõğõnda Gül’ün rektör atamalarõnda tercihinin yüzde 56’sõ en yüksek oy alan, yüzde 44’ü de düşük oy alan adaylar yönünde olduğu ortaya çõ- kõyor. Gül’ün Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ne yaptõğõ atama tar- tõşma konusu oldu. Çu- bukçu, Gül’ün rektör ola- rak atadõğõ Prof. Dr. Hay- ri Coşkun hakkõnda rek- törlük seçimi öncesinde YÖK Denetleme Kuru- lu’nca başlatõlan incele- menin sürdüğünü bildirdi. Sezer farkı Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanõ olduğu dönemde AKP, Sezer’in rektör atamalarõnõ sõk sõk eleştirdi. AKP yöneticile- ri, Sezer’in üniversitedeki seçimlerde düşük oy alan adaylarõ rektör olarak atadõ- ğõ eleştirisini getirdi. Sezer’in Cumhurbaşkanõ olduğu dönemde gerçekleştirilen atamalara bakõl- dõğõ zaman ise en yüksek oy alan adaylardan yüzde 80’inin rektör olarak atandõğõ ortaya çõkõyor. Sezer döneminde 119 üniver- sitede rektörlük seçimi yapõldõ. Sezer, 119 üniversitenin 95’ine seçimlerde en yüksek oyu alan adaylarõ rektör olarak atadõ. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - MİT Müs- teşar Yardõmcõlõğõ’na Baş- bakanlõk Müsteşar Yar- dõmcõsõ Hakan Fidan ge- tirildi. Fidan’õn mayõs so- nunda emekliye ayrõlacak olan MİT Müsteşarõ Em- re Taner’in yerine atana- cağõ belirtiliyor. Fidan, Sönmez Köksal’dan son- ra MİT’e dõşarõdan atanan ikinci isim olacak. Toplam 3 kez görev sü- resi uzatõlan ve mayõs so- nunda emekliye ayrõlacak olan MİT Müsteşarõ Em- re Taner’in yerine kimin atanacağõyla ilgili olarak bir süredir yaşanan tartõş- ma sona eriyor. MİT Müs- teşar Yardõmcõlõğõ’na ge- tirilen Başbakanlõk Müs- teşar Yardõmcõsõ Hakan Fidan’õn, Taner’in emek- liye ayrõlmasõnõn ardõn- dan MİT Müsteşarlõğõ’na getirilmesi bekleniyor. Ancak kulislerde, Fidan’õn teşkilatõ tanõmamasõ ve iş- leyişi bilmemesi nedeniy- le Taner’in görev süresinin bir 6 ay daha uzatõlõp, bu süreçte Fidan’õn müste- şarlõğa hazõrlanmasõnõn sağlanacağõ iddiasõ da di- le getiriliyor. Fidan, 1968 yõlõnda Ankara’da doğdu. University of Maryland University College’den Yönetim ve Siyaset Bilimi üzerine lisans dereceleri aldõ. Bilkent Üniversite- si’nde uluslararasõ ilişkiler alanõnda yüksek lisans ve doktora yaptõ. 1986-2001 yõllarõ arasõnda 15 yõl sü- reyle Türk Silahlõ Kuv- vetleri’nde görev yaptõ. Almanya’daki NATO Sü- ratli Reaksiyon Kolordu- su Karargâhõ’nda yurtdõşõ görevinde bulundu. 2003- 2007 yõllarõ arasõnda Baş- bakanlõk Türk İşbirliği ve Kalkõnma İdaresi Baş- kanlõğõ görevini yürüttü, 14 Kasõm 2007 tarihinde Başbakanlõk Müsteşar Yardõmcõlõğõ’na atandõ. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’nun başdanõş- manlõğõnõ yaptõ. MİTMüsteşarYardımcılığı’na Başbakanlık’tantransfer HAKAN FİDAN’IN TANER’İN YERİNE GETİRİLMESİ BEKLENİYOR Sekizinci Cumhurbaş- kanı, Anavatan Partisi Kurucu Genel Başka- nı, Turgut Özal, ölümünün 17. yılında Topkapı’daki anıtmezarında dün düzenlenen devlet töreniyle anıldı. Anma törenine, Özal ailesinin yanı sıra siyasetçiler ve yurttaşlar da katıldı. Oğul Ahmet Özal, Tür- kiye’nin geçtiği sıkıntılı dönemlerde bile televizyonlarda babasının yaptıklarından bahsedildiğini söyledi. (Fotoğraf: CEM GÜLDEMİR) Turgut Özal anõldõ EğitimcilerdenAKP’yeprotesto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ana- dolu’nun dört bir yanõndan Ankara’ya gelen on binlerce eğitim emekçisi, “kadrolu ça- lışma, demokratik yaşam ve kamusal eği- tim” isteklerini dile getirdi, AKP’yi protes- to etti. Eğitim-Sen’in 14 Nisan’da İstanbul ve Şanlõurfa’dan başlattõğõ yürüyüşü dün başkentte sona erdi. 20 bin eğitimcinin yü- rüyüşüne KESK Başkanõ Sami Evren, Eşit- lik ve Demokrasi Partisi Genel Başkanõ Zi- ya Halis, CHP Sõvas Milletvekili Malik Ecder Özdemir de katõldõ. Türkçe ve Kürç- te şarkõlar eşliğinde yürüyen kortej, Kõzõlay SSK İş Hanõ önüne ulaştõ. Daha sonra bir grup talepleri iletmek üzere Milli Eğitim Bakanlõğõ’na gitti. Eğitim-Sen Genel Başka- nõ Zübeyde Kılıç, AKP’nin “kâbus” gibi emekçilerin “geleceğini örttüğünü” dile getirerek, “Emekçi, halk düşmanı AKP’nin maskesini düşüreceğiz” dedi. Kõlõç, anayasa paketinde emekçilerin istek- lerinin yer almadõğõnõ vurguladõ. Alanda bu- lunan binlerce emekçi, “Sermayeye uşak, halka Kasımpaşalı” sloganlarõ atarak Baş- bakan Tayyip Erdoğan’õ protesto etti. Mevcut anayasayõ eleştiren KESK Başkanõ Sami Evren, “Fethullahçılar, şeriatçılar anayasaya dinle ilgili madde koydu. AKP bu maddeyi kaldırmıyor çünkü aynı zih- niyettedir” dedi. Evren 1 Mayõs’ta Tak- sim’de olacaklarõnõ, 26 Mayõs’ta da “genel grev” yapacaklarõnõ söyledi. Sezer en yüksek oy alan adaylarõn yüzde 80’ini, Gül ise yüzde 56’sõnõ rektör olarak atadõ Gül’ün rektör farkı Sezer Gül Ankara’ya gelen eğitim emekçileri isteklerini dile getirdi. (NECATİ SAVAŞ)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle