19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 18 NİSAN 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 17 YORUM ÖZTİN AKGÜÇ On Beş Yıl - Altmış Yıl Başlıktaki on beş yıl, eleştirilen, yıkılmaya çalışılan Atatürk dönemini; altmış yıl da sağcı partilerin ülkeyi yönettiği dönemi ifade etmektedir. Atatürk dönemine (1923-1938) şöyle kuşbakışı bakalım. Türkiye Cumhuriyeti 1929 yılına değin gümrüklerine dahi egemen olamamış, merkez bankasını kuramamış, ülkede adli kapitülasyonlar bir şekilde sürmüştür. 1929 ve sonrası, dünya ekonomik krizinin yaşandığı, ABD’nin bile ulusal gelirinin üçte birini yitirdiği bir dönem olmuştur. 1934 sonrasında ise II. Dünya Savaşı hazırlıklarına başlanılmıştır. Koşulların bu denli elverişsiz olduğu on beş yıllık dönemde, çağdaş bir devletin temelleri atılmış, 1929 sonrası kapitülasyonlar tümüyle ortadan kaldırılmış, ekonomik kalkınmanın çekirdeği, nüvesi oluşturulmuş; ABD’li iktisatçı Simon Kuznets’in ayrımı ve tanımı ile ekonomi uçuşa kalkış (take off) aşamasına sokulmuştur. Denk bütçe politikası izlenmiş, Atatürk dönemine ilişkin 15 bütçe yılının 12’sinde bütçe ya fazla vermiş ya da gelir-gider eşitliği sağlanmış, dış ticaret dengesine özen gösterilmiş, halkevleri, halk odaları, Köy Enstitüleri, eğitim seferberliği ile halk aydınlatılmaya çalışılmıştır. Atatürk gerçek bir halkçıdır. Halk aydınlanmadan, halk ülkeye ve bağımsızlığa sahip çıkmadan, halk devrimleri desteklemeden, halk kalkınmadan başarı kazanılamayacağının bilinci ve inancındadır. Gerçek lider topluma örnek olur; kendi niteliklerini, özelliklerini de topluma aşılamaya çalışır. Atatürk, topluma özgüven, cesaret, gurur, savaşım gücü aşılamaya çalışmıştır. Atatürk’ün çoğu davranışını, konuşmalarını bu amaç doğrultusunda yorumlamak, değerlendirmek gerekir. Atatürk döneminde Türkiye Cumhuriyeti dış saygınlığının doruğuna ulaşmıştır. Atatürk dış gezi yapmamış, dışarıdan talimat, buyruk almamış, yabancı devlet adamları Türkiye’ye gelmiş; Atatürk’ü ziyaret etmişlerdir. Hatay, bu saygınlığın sonucu ülkeye kazandırılmıştır. 1950’de Demokrat Parti iktidara geldiğinde, ülkenin Merkez Bankası’nda 130 ton altın vardır; dış borcu hemen hemen yok gibidir. Osmanlı’dan devralınan borç, son taksitleri dışında ödenmiştir. Sanayi planları çerçevesinde ülkede bir sınaileşme hareketi başlamış, uzun, yıkıcı savaş yılları sonrası dünya, barış ekonomisine girmiştir. Son altmış yıldır ülkeyi, kısa aralıklar dışında sağcı iktidarlar yönetmektedir. Barış içinde geçen bu süre iç ve dış koşulları elverişsiz Atatürk döneminin tam dört katı uzunluğundadır. Peki, bu altmış yılda Türkiye nereye, hangi düzeye gelmiştir? Günümüzde halkımızın çok önemli bir bölümü bırakınız yoksulluk sınırını, açlık sınırında yaşamaktadır. Gizli işsizlik, eksik istihdam, tüm yıl iş bulamayanlar da eklendiğinde, halkımızın yüzde 20’sinden fazlası işsizdir. Halkımızın aydınlatılması bir yana, ortalama eğitim süresi 4-5 yıl düzeyinde bırakılmıştır. Ülkemizde eğitim almamış, okuryazar dahi olmayan geniş bir kitle vardır. Sınaileşme hemen hemen durmuş; ülke son altmış yılda tek bir yıl dahi dış ticarette denge sağlayamamış, sürekli dış ticaret açığı vermiştir. Son altmış yılda ülke dışarıya 300 milyar USD (ABD Doları) borçlanmıştır. Halka hoş görünme, varsıl-zengin yaratma politikaları doğrultusunda büyük bütçe açıkları verilmiş, iç borç stoku 330.0 milyar TL düzeyini aşmıştır. Dış güçler, Türkiye’nin içişlerine karışmak, dış politikasına yön vermek, ekonomisini yönetmek cesaret ve cüretini bulmuşlardır. İktidarı tayin etme güçlerinin olduğu izlenimini dahi yaratmışlardır. Türkiye, son altmış yıllık sürede sürekli dış itibar yitirmiş, Batı’nın güdümünde, uydu bir ülke derekesine, konumuna düşürülmüştür. Cemiyet-i Akvam’a davet ile giden Türkiye, kovumsanarak (istiskal edilerek) küçümsenerek, horlanarak AB kapısında bekletilmektedir. Vatandaş olarak asıl kaygım, toplumun iyi özelliklerini, hasletlerini, erdemli davranışlarını yitirmekte oluşudur. Hakşinaslık (hak tanırlık), cesaret, gurur, özgür yaşama arzusu, özlemi (iştiyakı) gibi erdemler toplumda kaybolursa, o toplumun geleceği kaygı yaratır. Altmış yıllık dönemi bir yana bırakarak, on beş yıllık dönemde, eksiklik aramaya kalkışmak, ne derece ahlaki değer taşır? Yorum sizin... Yarõn başlayacak olan Almanya’daki Bauma 2010 Uluslararasõ İnşaat Makineleri Fuarõ’nda tanõtõlacak MURAT GÜLDEREN Eskişehir’de 36 yõldõr traktör ile iş makine- lerine güvenlik kabinleri üreten Hisarlar AŞ üç yõllõk çalõşma sonucu ürettiği yüzde yüz yerli 4X4 hafif arazi kamyonlarõnõ 19-20 Nisan ta- rihleri arasõnda Almanya’daki Bauma 2010 Uluslararasõ İnşaat Makineleri Fuarõ’nda gö- rücüye çõkarõyor. Turkar markasõ adõ altõnda üretilen araçlar personel taşõma dõşõnda zor koşullarda lo- jistik malzeme taşõma, ambulans ya da itfaiye aracõ olarak da kullanõlabiliyor. Hedef elektrikli motor Başta silahlõ kuvvetler olmak üzere, in- şaat şirketleri, ziraatçiler, turizmciler ve ara- zi koşullarõna uygun faaliyet gösteren iş alan- larõna yönelik tasarlanan araçlarõn yarõsõ dõş pa- zarlara gönderilecek. Hisarlar AŞ Yönetim Kurulu Başkanõ Fazlı Türker Eskişehir’deki fabrikalarõnda şu an yõlda 5 bin adet araç üretme kapasitelerinin olduğunu be- lirterek “Ancak biz sipariş üzerine üretim ya- pıyoruz. Şu an Kanadalı petrol firması Wi- king’den 10, Norveçli distribütörümüzden 50 adet sipariş aldık. Ayrıca Almanya’dan pek çok firmayla anlaşmak üzereyiz. Türkiye’de Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri ile birlikte Gana, Cezayir ve Arabistan ordularıyla görüşmelerimiz sürü- yor. Ayrıca pek çok Arap ve Körfez ülkelerin- deki banka ile de görüşmelerimiz var” dedi. Türker, Turkar’õn bir Al- man firmasõyla sürdürü- lecek müşterek çalõşma- lar kapsamõnda elektrik- li motorla çalõşõr hale dönüş- türülmesinin hedeflendiğine de de- ğinerek, şunlarõ söyledi: “Bu amaçla ilk araç 14 Ocak’ta Almanya’ya ihraç edildi. Elektrikle çalışan ilk prototipin ger- çekleştirilmesi ve dene- me aşamasını takiben yı- lın ikinci yarısından itibaren Almanya’ya araç ihracatı ekonomik sayılara ulaşmış ola- cak.” Yapõlacak lansmanlarla bir- likte araç fiyatlarõnõn da belirleneceğini anlatan Tür- ker, ciddi bir tanõtõm kampanyasõna da başlaya- caklarõnõ ifade etti. 1974’ten bu yana dünyanõn dört bir yanõna trak- tör emniyet kabini üretimi yapan Hisarlar, ayrõca iş makineleri için yedek parça tedariği de sağlõyor. TİSK,ocakitibarõylasayõnõnkrizöncesinegöreyüzde51dahayüksekolduğunuvurguladõ Her 10 işsize 5 daha eklendi Sarp yeniden umut kapısı İşsizlik oranõ, paniğin zirvede olduğu döneme göre gerilese de kasõmdan bu yana artõş sürüyor. 2007’de 2 milyon 376 bin kişi olan işsiz sayõsõ Ocak 2010’da 3 milyon 591 bine yükseldi. Ekonomi Servisi - Türkiye İşveren Sendikalarõ Konfederasyonu (TİSK), ocak ayõ itibarõyla işsiz sayõsõnõn kriz ön- cesine göre yüzde 51 daha yüksek oldu- ğunu vurguladõ. Her 10 işsize 5 işsizin da- ha eklendiğine dikkat çeken TİSK, 2007 yõlõnda 2 milyon 376 bin kişi olan işsiz sayõsõnõn Ocak 2010’da 3 milyon 591 bi- ne yükseldiğini kaydetti. TİSK’in bültenine göre krizin panik ha- vasõnõn zirvede olduğu döneme kõyasla işsizlik oranõ ocak ayõnda geriledi. An- cak işsizlik oranlarõnda kasõm ayõndan bu yana artõş yaşanõyor. İşsiz sayõsõ kriz ön- cesi döneme göre yüzde 51 oranõnda ar- tõş gösterdi. Kriz öncesi dönemi temsil eden 2007 yõlõnda 2 milyon 376 bin ki- şi olan işsiz sayõsõ Ocak 2010’da yüzde 51 artarak 3 milyon 591 bin kişiye çõk- tõ. Ocak 2010’da bir önceki yõlõn aynõ dö- nemine göre iş arayanlarõn sayõsõ 59 bin kişilik bir azalõş kaydetti. İşsizlik tarafõnda kadõn nüfusun daha belirleyici olduğu gö- rüldü. Erkek işsizlerin sayõsõ 120 bin ki- şilik azalõş gösterirken kadõn işsizlerin sa- yõsõ 60 bin kişi arttõ. Krizin panik havasõnõn yoğun ol- duğu Ocak 2009 seviyesine kõyasla iş bulma ümidi olmayanlarõn sayõsõ ge- rilemiş olmakla birlikte, Temmuz 2009’dan bu yana artmayõ sürdürdü. Ocak 2010 itibarõyla 827 bin kişinin iş bulma ümidi kalmadõ. AHMET ŞEFİK TRABZON - Türkiye’nin Kafkaslar ve Orta As- ya’ya açõlan kapõsõ olan Sarp Sõnõr Kapõsõ’nõn önemi giderek artõyor. Kapõdan geçen yõl tam 2 milyon 616 bin 849 kişi giriş çõkõş yaptõ. Bu rakam bir önceki yõ- la göre yüzde 65 artõş demek. Ticaret ve turistik amaçlõ araç girişinde de yüzde 50 civarõnda artõş yaşandõ.Bölge ekonomisinin can damarõ haline gelen Sarp Sõnõr Kapõsõ’nda modernizasyonun tamamlanmasõnõn ardõndan, 2009’da rekor denilebi- lecek artõşlar yaşandõ. Hopa Gümrük ve Muhafaza Baş- müdürlüğü verilerine göre, bölgenin ve Türkiye’nin doğu coğrafyasõndaki ülkelere açõlan kapõda, 2009 yõ- lõnda toplamda 2 milyon 616 bin 849 kişi karşõlõklõ gi- riş-çõkõş yaptõ. Aynõ yõl karşõlõklõ olarak toplam- da 204 bin 49 bin TIR-kamyon, 184 bin 843 otomo- bil ve 42 bin 33 otobüs geçiş yaptõ. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasõ (TTSO) Yönetim Kurulu Başkanõ M. Suat Hacısalihoğlu, kapõnõn yolcu geçişleri yanõnda önemli bir ticaret kapõsõ ola- rak geliştiğini belirtti. Hacõsalihoğlu şöyle konuştu: “Kapıdan pasaportsuz geçiş için odamız nezdinde çalışmalar sürdürülüyor. 72 saat içinde pasaport- suz geçiş turizm turları için Gürcistan tarafından yasal altyapı hazırlandı. Türkiye tarafının da ge- rekli adımları atması için merkezi hükümet nez- dinde girişimlerimizi arttıracağız.” Kapõdan 1 milyon 306 bin 879 kişi giriş, 1 milyon 309 bin 970 kişi çõkõş yaptõ. 2008’e gö- re girişlerde yüzde 65 oranõnda artõş sağlandõ. Çõ- kõşlardaki bir yõllõk artõş oranõ da yüzde 66 oldu. 2008 yõlõnda kapõdan yapõlan yolcu girişi 789 bin 444, yolcu çõkõşõ ise 789 bin 903’tü. SEC SUÇLUYOR Goldman’a dolandırıcılık davası Ekonomi Servisi - Yunanistan’õn borçlarõnõ gizlemekle suçlanan dünyanõn önde gelen yatõrõm kuru- luşlarõndan Goldman Sachs, yeni bir skandalla gündeme geldi. ABD sermaye piyasasõ kurumu olan Securities and Exchange Commis- sion (SEC), Goldman’õn tut- sat’a (mortgage) dayalõ bir fi- nansal ürün için yanlõş bilgi ve- rerek ve bazõ önemli bilgileri gizleyerek dolandõrõcõlõk yaptõ- ğõnõ ve bu çerçevede kamu da- vasõ açtõğõnõ bildirdi. Gizli bilgi sattı Kuruluşun yaptõğõ hile sonucu yatõ- rõmcõlarõn milyarlarca dolar zarar ettiği ifade edildi. SEC’den yapõ- lan açõklamada, “Goldman Sachs zarar etmesi kesin gözüyle bakı- lan yatırım ürününe ilişkin bil- gileri gizleyerek sattı ve sattığı ürünlerde satış pozisyonu ala- rak ayrıca kâr elde etti” denildi. Satõşlarõn 2007’de yapõldõğõ belirtil- di. Goldman’õn hayati bilgileri müşterilerine vermemesi, en önemli müşterisi konumunda olan ABD’nin en büyük hedge fonla- rõndan Poulson and Co’nun hisse senetlerinin önemli ölçüde değer yitirmesine neden oldu. Poulson and Co, bu ürün için Goldman’a 15 milyon dolar ödemişti. Goldman Sachs suçlamalarõ reddet- se de açõlan kamu davasõnõn, New York Borsasõ’nda önemli bir ağõr- lõğõ olan kuruluş için 2010’un en büyük krizi olarak görülüyor. Turkar markasõ adõyla arazi araçlarõ üretimine başlayan Eskişehirli Hisarlar Grup başta Kanada olmak üzere, AB, Arap ve Körfez ülkelerinden yüzlerce sipariş almaya başladõ. Grup başta TSK olmak üzere, Savunma Bakanlõğõ, Gana, Arabistan ve Cezayir ordularõyla da görüşmelerini sürdürüyor. Yerli 4x4’ler dünya pazarõnda CMYB C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle