22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 2010 PAZAR 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Bir Kitap Bir Gösteri Bir Oyun Sur ve Gölge: Mehmet Zaman Saçlıoğlu yeni öykülerini bir solukta ve oturuşta okuttu! Üç uzun ve ilginç öykü. İnsanların hem öldüğü hem de ölmeyip kentlerle, geçmişle, aşılmamış efsanevi varoluş kimliklerle, inançlarla ve başka paralel dünyalarla birlikte yaşadığı öyküler... Hayatın içinde ve peşinde gizemli bir geçmiş. Biz geçmişin rehineleri miyiz? Sur ve Gölge’de hem bugün, Kumkapı, Karabıçak Meyhanesi, hem de İstanbul’un Bizans tarihi; başrolde ise esrarengiz bir karanlık. Geçmişin koynunda biten iki hayat... Yüzün Tamamlayıcısı’nda, İstanbul’da sanat okuyan üç sıkı arkadaşın Antakya’nın tarihinde düğümlenen hayatları. “Ölüm hayatın sabahı mıdır” düşünceleriyle varoluşu anlama çabası sürerken, Hızır Aleyhisselam’ın gücünün yetmediği bir durumla karşı karşı kalınıyor, masallar-mitolojiler “hayatın içine” girince... Bir Başka Işık ise müthiş güzel bir kurgu ürünü. Moda’nın çay bahçelerinde olağanüstü bir ışık hareketinin keşfi ve iki öykücünün karşılaşması. İnsanlığın bir ütopyasının gerçekleştiği paralel bir dünyadan geliş ve gidişler... Saçlıoğlu, araştırmacılığını öykülerinin dokularına yedirerek, oralardan, bizi sürekli izleyen, hiçbir şeyin yok olmadığı bir ortak hayat, bir iç içelik çıkartıyor. harS: Aydın Teker. Tanıdığımdan beri ürettiklerini büyük bir keyifle izlemeye çalıştığım bir modern dans düşünürü/üreticisi; koreograf. Önceki “gösteri”si “aKabi”, şaşırtıcı ve zor bir düşünceyi gerçekleştirme denemesiydi: İnsanı bir ayakkabı ile bütünleştirmek mümkün müydü ve bu bütünlükten nasıl bir estetik yaratılabilirdi? Bu birliktelikte bedenin olası sınırlarını uç noktalarda zorlamış ve müthiş bir gösteri ortaya çıkartmıştı... Teker, insan bedeni ile nesne ve mekânlar arasında olağanüstü birliktelikleri zorlayan bir insan. Aydın Teker, harS’ta bu defa daha değişik bir deney yaşatıyor seyircilere: Bir arp nasıl bildiğimiz arp olmaktan çıkartılır veya arpçı-arp birlikteliği nasıl alışılmış estetiğinin dışında, düşle(ye)meyeceğimiz başka bir müzikalite ve estetikle sahneye konur? Bu keşif serüvenini, Aydın, mükemmel bir biçimde, yine bir başka yetkin koreograf ve dansçı, Ayşe Orhon ile yaşattı Borusan Müzik Evi’nde. Üstelik, Orhon’un eski bir arpçı olması, arp’la, bedenseli aşan, tinsel bir bütünleşmeyi de sağlıyor. Bu gösteride de, insan bedeni uç noktalarda hareket etmeye zorlanıyor. Gösteri, bazen balık-kız gibi masalsı ve mitolojik çağrışımlarla, büyük aşk sarmallarıyla, bazen arp mı Orhon’u “çalıyor”, yoksa Orhon mu arp’ı, bilemediğimiz, estetik tablolarla dolu. Gösterinin sonunda, Orhon’un arp ile semazenvari dönüşüne eşlik eden hafiften, uzaktan gelen “barok” mırıltılar için “ne güzel görülmeyen ve var olmayan müzikle eşleştirmişler” diye düşündüm. Oysa, bu dönüş sırasında arp’tan doğal olarak çıkan, kendilerinin de yeni keşfettikleri müzikmiş; arp “kendi kendine”, bu dönüşe müziğiyle eşlik ediyor! (www.aydinteker.com). Şölen: Bir de tiyatro oyunu var bugünün notları arasında. Ahmet Levendoğlu ve Tiyatro Stüdyosu, bir akşam yemeğinde bir araya gelen “dost”, “karı koca”, “sevgili” ve hepsi “arkadaş grubu” içindeki hesaplaşmayı sahneye koydu. Levendoğlu’nun çevirip yönettiği oyunda başrolde Zuhal Olcay var. Şölen, Tiyatro Stüdyosu’nun aynı zamanda 20. kuruluş yılı oyunu. Oyun, varoluşun değersizleştiği ve anlamsızlaştığı bir ilişkiler bütünlüğüne, acımasız ve yok edici bir saldırı. Levendoğlu, “tüm değer birikimlerini hoyratça tüketerek bilinçsizce toptan bir yok oluşa giden insansoyunu” gündeme getiriyor. Şüphesiz ki bir kesitini! Şölen aynı zamanda da bir kara mizah... Uzun konuşmaları baştan sona ilgiyle izleten ise, sofra çevresinde gizemli ilişkilerin sürprizlerle açılıp saçılması... “Son” ise, bu oyuna çok gerekli, ama pek beklenmedik bir biçimde geliyor. obursali@cumhuriyet.com.tr ‘Onursuz yaşamaktansa ölmeyi tercih ederiz’ diyen TEKEL işçilerinin direnişi 55. güne ulaştõ ‘Ailemizingeleceğiniistiyoruz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TE- KEL işçilerinin, Türk-İş Genel Merkezi önün- de başlattõklarõ eylem bugün 55. güne ulaştõ. İş- çilerden 142’sinin önceki gün başlayan süresiz açlõk grevi de sürüyor. Açlõk grevine katõlan işçiler, eylemlerine konferans salonunda devam ediyor. Eyleme, 16 kadõn işçi de katõldõ. Başlarõna siyah kurdele bağ- layan işçilerin üzerindeki beyaz önlüklerde de “Onursuz yaşamaktansa onurlu ölmeyi ter- cih ederim”, “Ölmek var dönmek yok”, “Sadece çocuklarım için”, “Çocuklarımızın geleceğini istiyorum” ifadeleri yer alõyor. İş- çilerden bazõlarõnõn üzerlerindeki önlüklerde de çocuklarõnõn fotoğraflarõ bulunuyor. Gazete ve televizyonlarda TEKEL işçilerine ilişkin çõ- kan haberleri takip eden açlõk grevindeki işçi- ler, eylem süresince yaşadõklarõ olaylarõ ve duy- gularõnõ kâğõda döktü. Açlõk grevine devam eden işçilerden 3’ü mi- de bulantõsõ ve baş ağrõsõ şikâyetleriyle hasta- neye kaldõrõldõ. İşçilerin, hastanelerdeki kont- rollerin ardõndan Türk-İş Genel Merkezi’ne dö- nerek açlõk grevine devam ettikleri bildirildi. Öğle saatlerinde ise açlõk grevine katõlan 16 kadõn işçiden biri rahatsõzlanarak revire başvurdu. Buradaki gönüllü doktorlar tara- fõndan kontrolden geçirilen kadõn işçi, açlõk grevine devam etmemeye karar verdi. Türk-İş çevresindeki çadõrlarda eylemi sür- düren işçiler, çocuklarõ ile Sakarya Caddesi’nde yürüyüş yaptõ. İşçiler, yürüyüş sõrasõnda çeşitli sloganlar attõ. Yürüyüş sõrasõnda bir süreliği- ne yere oturan işçiler, daha sonra çadõrlarõn bu- lunduğu bölgeye döndü. Battaniye ve odun ihtiyacı var Dõşarõdaki çadõrlarda eylemi devam ettiren iş- çilere, CHP Çankaya İlçe Örgütü sabah saat- lerinde çorba dağõttõ. Ayrõca Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Yönetim Kurulu üyeleri ve Kimya Mühendisleri Odasõ üyeleri de TE- KEL işçilerini ziyaret ederek eylemi destekle- diklerini belirtti. Sendika yetkilileri, özellikle gece saatlerinde hava sõcaklõğõnõn çok düşme- si nedeniyle işçilerin õsõnma problemi yaşa- dõklarõnõ, şu ana kadar işçilere yapõlan battani- ye yardõmõna karşõn bu konudaki ihtiyacõn sürdüğünü ifade etti. Çadõrlardaki sobalarda yak- mak için oduna da gereksinim duyulduğunu kaydeden yetkililer, açlõk grevine katõlmayan işçiler için de kumanyaya ihtiyaç olduğunu söy- ledi. İşçilere gönüllü sağlõk hizmeti sunan doktorlar ise özellikle solunum yolu rahatsõz- lõklarõnõn tedavisinde kullanõlan ilaçlara ge- reksinim duyulduğunu bildirdi. AMASYA (Cumhuriyet) - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanõ Fevzi Gümüş, bugün derneğin tüm şubelerinde TEKEL işçilerinin hak alma mücadelesini desteklemek için bir günlük “açlık grevi” yapacaklarõnõ belirtti. Açlõk grevi eyleminin İstanbul’da Kadõköy ve Eyüp, İzmir’de Bornova ve Ankara’da şubelerinin katõlõmõyla yapõlacağõnõ belirten Gümüş, AKP hükümetinin ve Başbakan’õn TEKEL işçilerini görmezden geldiğine dikkat çekti. Gümüş, açõklamasõnda şu ifadelere yer verdi: TEKEL işçileri ‘kasa soymakla’ suçlanamaz “Başbakan bütün toplumsal sorunlarda olduğu gibi bu sorunu da görmezden gelmekte, kendisine hatırlatıldığında ise azarlayıcı, rencide edici bir üslupla ‘Halkõn kasasõnõ soydurtmam’ demektedir. Bize göre TEKEL işçileri halkın kendisidir. TEKEL işçileri ‘Kasa soymakla’ suçlanamaz. Gasp edilen haklarını almak için bu kış koşullarına karşın onurlu direnişlerini sürdürmektedirler. İnsanı ve emeği kıblesi bilen Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri olarak bu onurlu hak alma mücadelesini destekliyoruz.” İstanbul Haber Merkezi - Va- kıflar Bankası, TEKEL işçileri- nin hesaplarıyla ilgili bazı basın kuruluşlarında yer alan haber- ler ve iddialara ilişkin olarak, “TEKEL personeli olan mudile- rin hesaplarındaki para hare- ketleri konusunda bilgi verildiği iddiası gerçeği yansıtmamakta- dır” açıklamasında bulundu. Açıklamada, “VakıfBank’ın TEKEL işçilerinin hesaplarına yatırılan ödemeleri mudilerin bilgisi dışında yatırım hesabına geçirdiği iddiası doğru değildir. VakıfBank tüm müşterilerinde olduğu gibi TEKEL çalışanları- nın hesaplarıyla ilişkili olarak da kişisel hesap bilgilerini ke- sinlikle üçüncü şahıslarla pay- laşmamıştır” denildi. Banka, TTA AŞ’nin talimatı doğrultusunda kıdem ve ihbar tazminatı ile benzeri tutarların TEKEL personelinin Vakıf- Bank nezdindeki hesaplarına aktarıldığını belirtti. Yorumla- rın bilgi eksikliğinden kaynak- landığının anlaşıldığını bildiren VakıfBank, müşterileriyle ilgili konularda kanunların izin ver- diği çerçevede müşteri menfaa- tının korunmasını ilke edinmiş olup bankacılık etiği açısından müşterileriyle üçüncü şahıslar arasındaki ilişkilerde müşterile- ri aleyhine hareket etmesinin mümkün olmadığını iddia etti. VakıfBank’tan TEKEL açıklaması İşçilere destek Pakistan durulmuyor: 44 ölü Dış Haberler Servisi - Pakistan’õn Karaçi kentinde önceki gün Şiilere düzenlenen saldõrõ- larda 31 kişi yaşamõnõ yitirdi. Sind eyaleti hükü- met sözcüsü Cemil Sumro, düzenlenen iki ayrõ intihar saldõrõsõnda 31 kişinin öldüğünü, kentin çeşitli hastanelerinde 170 kişinin tedavi altõna alõndõğõnõ söyledi. Öte yandan, ülkenin kuzeyin- de bulunan Gujrat kentinde çõkan silahlõ çatõş- mada da 13 kişi öldü, çok sayõda kişi yaralandõ. Çin’de ‘dinozor şehri’ bulundu Haber Merkezi - Çinli arkeologlar ülkenin doğusundaki Şandong eyaletinde 100 milyon yõl önce yaşamõş dinozorlarõn ayak izlerini buldu. 2600 metrekarelik bir alanda yapõlan ve üç ay süren kazõlarõn sonunda, bilim adamlarõnõn 3000 adet dinozor ayak izini bulduklarõ bildirildi. Çin Bilimler Akademisi Omurgalõlar Paleontoloji ve Paleoantropoloji Enstitüsü’nden Vang Haycün, bulunan izlerin 100 milyon yõl öncesindeki Me- sozoik dönemin sonlarõna ait olduğunu kaydetti. BOLU (Cumhuriyet) - İzzet Baysal Vak- fõ Başkanõ ve merhum İzzet Baysal’õn ye- ğeni Ahmet Baysal, Abant İzzet Baysal Üni- versitesi (AİBÜ) rektörlük seçimlerinde si- yasilerin yeni rektör olarak atanan Prof. Dr. Hayri Coşkun’u desteklediğini belirterek “O benim gözümde siyasilerin adayıdır” de- di. Baysal, iktidarõn, anayasanõn teminatõ al- tõndaki tüm özerk kurumlarda söz sahibi ol- ma çabalarõnõn, tedirginliklerinin sürmesine neden olduğunu söyledi. AİBÜ’de 7 Ocak’ta yapõlan seçimlerde mevcut rektör Prof. Dr. Atilla Kılıç 171 oy, Mimarlõk ve Mühendislik Fakültesi Dekanõ Prof. Dr. Hayri Coşkun 129, Fen Edebiyat Fa- kültesi’nde görevli Prof. Dr. Ekrem Gürel 48 oy alõrken, YÖK’ün Cumhurbaşkanlõğõ’na gönderdiği listede Hayri Coşkun 1’inci, Ek- rem Gürel 2’nci ve Atilla Kõlõç ise 3’üncü sõ- raya konuldu. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, iki gün önce AİBÜ Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Hayri Coşkun’u atadõ. İzzet Baysal Vakfõ Başkanõ Ahmet Baysal kendi yaptõrdõğõ Solmaz-Ahmet Baysal Öğ- retmenevi’nde dün basõn toplantõsõ düzenle- di. Rektörlük seçimlerinin ardõndan Cum- hurbaşkanõ Gül’den 15 dakikalõk randevu is- teyen ve Atilla Kõlõç ile ilgili memnuniyet- lerini anlatan mektup ve Cumhurbaşkanõ Gül’ün yoğun programõ nedeniyle görüşme isteminin kabul edilmediğinin belgeleri ga- zetecilere verilirken, vakfõn mütevelli heye- ti üyesi Mustafa Yaman, Ahmet Baysal adõ- na yazõlõ açõklamayõ okudu. Üniversitelerin siyaset üstü kurumlar olduğu ve anayasanõn öngördüğü şekilde kalmasõ gerektiğinin be- lirtildiği açõklamada şöyle denildi: “Bugün özerk olması gereken YÖK’ün hükümetin güdümünde olmadığını kaç ki- şi iddia edebilir. Benim de işte, rektörlük seçimlerinde ismi ne olursa olsun bir ada- yın bu siyasi iktidardan destek araması en- dişeme neden olmuş, Cumhuriyet’in laik bir kurumu olarak bildiğim bu ilim ve ir- fan yuvasının ideolojik bir siyasi yöne sü- rükleneceği korkusunu doğurmuştur.” Açõklamanõn ardõndan söz alan Ahmet Baysal zaman zaman gözyaşlarõ dökerek Cumhurbaşkanõ Gül’ün randevu istemini olumlu karşõlamamasõyla ilgili olarak “Üzül- düm, Bunu kınıyorum” dedi. Ahmet Baysal, Prof. Coşkun’un AİBÜ rektörlüğüne atanmasõna tepki gösterdi ‘Siyasilerin adayı rektör’ Açlık grevine katılan 16 kadın işçiden biri rahatsızlanarak revire başvurdu. Buradaki gönüllü doktorlar tarafından kontrolden geçirilen kadın işçi, açlık grevine devam et- memeye karar verdi. Eylemdeki işçiler ço- cuklarıyla Sakarya Caddesi’nde yürüyüş yaptı. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ/ AA) Kadõnişçidayanamadõ AB ÜYELİĞİ TARTIŞILACAK Gündem Türkiye Dış Haberler Servisi - AB’ye üye olmaya en yakõn ülkeler olan Hõrvatistan, Ma- kedonya ve Türkiye’nin du- rumu, önümüzdeki hafta Av- rupa Parlamentosu’nda (AP) tartõşõlacak. Çarşamba günü yapõlacak oturumla ilgili basõn açõkla- masõnda, Hollandalõ AP üye- si Ria Oomen-Rujiten’in Türkiye hakkõndaki görüşle- rine yer verildi. Türkiye’yi “sınırlı ilerleme kaydettiği” gerekçesiyle Oomen-Ruji- ten, mevzuatõn daha iyi uy- gulanmasõ gereken konularõ ise şöyle sõraladõ: Kadõn hak- larõ, ayrõmcõlõk, din / düşün- ce / konuşma / ifade özgür- lüğü, işkence, yolsuzluk ve Kõbrõs sorunu. Hollandalõ parlamenter ayrõca insan hak- larõ ve temel özgürlüklerin yerleştirilmesi için geniş bir anayasa reformunun yapõl- masõ gerektiğini savundu ve şöyle dedi: “Türk hüküme- tini reformla ilgili çalışma- larına kaldığı yerden de- vam etmesi için teşvik edi- yorum ve tüm siyasi parti- lere, sivil toplum girişimle- rine ve tüm azınlıklara iş- birliği yapmaları için çağ- rıda bulunuyorum.” CHP BAŞKANVEKİLİ KILIÇDAROĞLU ‘Hükümetisilkeleriz’ DÜZCE (AA) - CHP Grup Başkanveki- li Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz hükümeti çok rahat silkeleriz. Biz sizden hafif bir des- tek bekliyoruz. Gerçi bu saatten sonra bi- zim silkelememize gerek kalmadı. Hü- kümet zaten dökülmeye başladı” dedi. Kõlõçdaroğlu, Düzce’nin Gölyaka ilçesinde Hacõ Bektaş Veli Derneği’ni ziyaret etti. Ce- mevlerinin yasal güvenceye bağlanmasõ konusunun uzatõlmasõna gerek olmadõğõnõ ifade eden Kõlõçdaroğlu, insanlarõn istedik- leri yerde ibadet edebileceklerini söyledi. Kõ- lõçdaroğlu, Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õ eleştirerek “Gidip Meclis baş- kanvekilinin odasını basıyorlar. Sayın İnönü’nün dediği gibi ‘Eşkõyanõn bu gece ne yapacağõ belli değil’. Bunların da ne za- man ne yapacağı belli olmuyor” dedi. ‘Özgürlük talebi bölünme değil’ MARDİN (AA) - Demokratik Toplum Kon- gresi’nce Mardin’de düzenlenen “1. Mezo- potamya İnanç Çalõştayõ”nõn açõlõşõna katõ- lan Diyarbakõr Büyükşehir Belediye Başkanõ Osman Baydemir, azõnlõk gruplarõnõn özgür- lük talepleri ve bu konudaki uğraşlarõnõ, kimlikleri ve inançlarõnõ koruma çabalarõnõn asla bir bölünme, bir düşmanlõk olmadõğõnõ söyledi. Baydemir, “Azõnlõk gruplarõnõn öz- gürlük talepleri ve bu konudaki uğraşlarõ, kimliklerini ve inançlarõnõ koruma çabalarõ asla bir bölünme, bir düşmanlõk değildir. Asla bu şekilde kodlanmamalõdõr” dedi. Ümraniye’de ceset bulundu İstanbul Haber Servisi - BJK Nevzat Demir Tesisleri’nin karşõsõndaki ormanlõk alanda yü- rüyüş yapan bir kişi, ağaçlar arasõnda bir ceset olduğunu görünce durumu polise bildirdi. Po- lisin yaptõğõ araştõrmada, cesedin Selim Ağaç- ayak’a (45) ait olduğu belirlendi. Olay yeri in- celeme ekiplerinin çalõşmalarõndan sonra Ağaçayak’õn cesedi, Ümraniye Eğitim ve Araştõrma Hastanesi morguna kaldõrõldõ. İmama tacizden tutuklama ANTALYA (Cumhuriyet) - Konyaaltõ ilçe- sine bağlõ Bahtõlõ köyündeki Sekçi Camii imamõ Sinan Ç. (38), komşusu olan Mehmet Y’nin kendisini ölümle tehdit ettiğini ileri sü- rerek geçen 6 Ocak’ta jandarma karakoluna giderek şikâyetçi oldu. Jandarma, gözaltõna aldõğõ Mehmet Y’yi adliyeye sevk etti. Meh- met Y, çõkarõldõğõ mahkemede ‘Küçük yaşta- ki çocuğa nitelikli cinsel istismar’ suçlama- sõyla tutuklanarak cezaevine konuldu. Konya- altõ İlçe Müftüsü Hüseyin Uysal, imam hak- kõnda idari soruşturma açõldõğõnõ söyledi. Maden ocağında göçük: 1 yaralı ZONGULDAK (Cumhuriyet) - Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlõ Kozlu Müessese Müdürlüğü’ndeki ocakta dün sa- bah saatlerinde göçük meydana geldi. 24.00-08.00 vardiyasõnda çalõşan bir grup işçi, yerin 360 metre altõnda çalõşõrken ta- van çöktü. İşçilerden 7’si kaçmayõ başarõr- ken, 1 yõl önce işe başlayan 24 yaşõndaki Gökhan Öztürk göçük altõnda kaldõ. Öz- türk, çalõşma arkadaşlarõnõn yaklaşõk 1 saat süren çalõşmasõ sonucu yaralõ olarak kurta- rõldõ. Göçükle ilgili soruşturma başlatõldõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle