Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 2010 PAZAR 14 PAZAR KONUĞU CMYB C M Y B İstanbul-Kartal’õn CHP’li Belediye Başkanõ Op. Dr. Altõnok Öz, yerel yöneticilik anlayõşõnõ ve projelerini anlattõ Elim kimsenin cebinde olmaz Op. Dr. Altınok Öz onlarca yõldõr Kartal halkõna hizmet vermiş bir hekim. 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde CHP’den yüksek bir oy oranõyla belediye başkanõ seçildi. Nevşehirli olan Dr. Öz, Kartal’õ bütün Türkiye’ye açma çabasõ içinde. Hedefi ilçesini kültür merkezi yapmak. Dr. Öz’le Kartal Belediyesi Huzurevi’nde yaptõğõmõz söyleşi şöyle gelişti: - Kartal bölgesinin oyları uzun yıllardır muhafazakâr partilere gitti. 29 Mart seçimlerinde ne oldu da durum tersine döndü? A.Ö.- Ben buranõn uzun yõllardõr yerlisiyim. İnsanlar seçim afişlerinde benim karakterimi gördü. Özü de bir sözü de bir sloganõnõ kullandõk. Kartal halkõnõn beni öne çõkarmasõnõn iki nedeni var. Bir kere bana güvendiler. Meslek hayatõm boyunca tek bir kişiye kazõk atmadõm. Elimi ceplerine sokmadõm. İkinci olarak da insanlar bana ulaştõlar. Yerel yönetimlerde ulaşmak çok önemlidir. Ben bu ikisini de başardõm. Bu tavrõm başkan olunca da değişmedi. Hep böyle gidecek. - 29 Mart yerel seçimlerinin üzerinden tam on ay geçti. Kartal için ne gibi projeler hazırlıyorsunuz? - Öncelikle bu 300 kişilik huzurevini yaptõk. Karşõmõzda Büyükada. Büyükada’nõn Sedef Adasõ’na bakan yüzünde Orman Kampõ var. Orayõ kiraladõk. Kartal Belediyesi’nin sosyal tesisi haline getiriyoruz. Organik tarımcılık - O sosyal tesiste alkollü içki servisi olacak mı? - İsteyen alõr. Biz veririz, istemeyen de almaz. Yine yaptõğõmõz sözleşme gereği Aydos Tepesi’ne kent ormanõ yapõyoruz. Kapadokya’da bir otel satõn aldõk. Yine Kartal Belediyesi’nin sosyal tesisi olacak. Kartallõlarõ Kapadokya’da tarihle, tasavvufla, turizmle birleştireceğiz. Kartal Meydanõ’nda Buğday Derneği’yle birlikte organik ürün pazarõ açtõk. Organik pazar bizim için en önemli projelerden birisi. Çünkü insanlarõ GDO’suz (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) ürünlerle buluşturmayõ hedefledik. Kartal Anadolu Yakasõ’nõn merkezi. Merkez olmanõn gereği de insanlarõn buraya taşõnabilir olmasõ. Onun da ötesinde eşimin Kadõn Emeğini Güçlendirme Vakfõ’yla birlikte yürüttüğü bir proje var. Buralõ hanõmlarõn ürünlerini sergilemeleri ve ekonomiye dönüştürmeleri hedefleniyor. Ayrõca Dragos Yelken Kulübü’yle Kartal Belediyespor Yelken Kulübü yazõn çocuklara yelken sporu eğitimi verecek. - Sizin bir de Nevşehir’de ceviz ve badem çiftliğiniz var. Bu işe nasıl başladığınızı anlatır mısınız? - Hekimlik sonrasõ ne yapabileceğimi düşünüyordum. Hem Nevşehir’e yatõrõm hem vakit geçirmek, hem de aynõ zamanda para kazanmak için bir şeyler yapalõm, dedim. Önce patates yetiştirdim. Sonra kapariyle ilgilendim. Tuzköy Belediye Başkanõ bin dönümlük bir arazi verdi. Kapari çok yararlõ bir ürün. Ama yõlda sekiz kez toplamak gerekiyor. Herhangi bir sorun olduğu zaman ürün tarlada kalabilir. Bu işi bir yõl yaptõm. Daha sonra Çin Kavağõ ağacõyla ilgilendim. Dünyada en hõzlõ büyüyen ağaç. Çok da güzel çiçek açõyor. Ama bir arkadaşõmõn önerisiyle ceviz üreticiliğine başladõm. 2005 yõlõnda Uludağ Üniversitesi’nde ceviz sempozyumu vardõ. Bir hafta orada ders gördüm. Çok yararlõ oldu. Akademik camiayla tanõştõk. Üreticilerle bir araya geldik. Orada işe nasõl başlayacağõmõzõ görmüş olduk. Bunun ardõndan çiftliğim var diyen herkesi gezdik. Şu an 1150 dönüm arazide ceviz üretiyoruz. İki ortağõz. ABD’den bir ceviz hocasõndan danõşmanlõk aldõk. Bugün herhangi bir hatamõz yok, eksiğimiz çok az. Beş bin fidanõmõz var. Bir ara fidanlarda kurt çõktõ. Bununla mücadele etmek için ilaç önerdiler. Onu istemedim. Onun üzerine kurt, sinek, böcek yediği için sülün yetiştirelim, dedik. Bugün sülünler için iki odalõ bir kümesimiz var. Yaşlılara huzurevi projesi - Kaç sülününüz var? - İlk aşamada 100 sülün getirttik. 97’si kõşõ geçirdi. Bu yõl 1.100 tane sülün yumurtasõ aldõk. Kuluçka makinesini geç aldõğõmõz için yumurtalarõn 700 tanesini dõşarõ verdik. 400 yumurtayla kuluçka makinesinden sülün çõkarttõk. Bir kõsmõ telef oldu. Ama geçen yõldakilerle birlikte yeni 225 sülünümüz var. Dört dişi sülüne bir erkek gerekiyor. Fazlasõ olmuyor. Fazla olan erkek sülünleri doğaya bõrakõyoruz. 220 metre boyunda, 36 metre genişliğinde, 5.5 metre yüksekliğinde, 30 metreküp su kapasitesi olan sulama havuzumuz var. İki tane de su bendi yaptõk. Çiftlikte bir de saman evi yaptõk. Dõş duvarõ sõkõştõrõlmõş saman balyasõ. Üç bir tarafta, hepsi banyo ve tuvaletli altõ, en üstte de iki odasõ var. Çatõ eski telefon direklerinden yapõldõ. Ortaya tam doğa ürünü bir ev çõktõ. Dõşõ saman olduğu için kõşlarõ soğuk olmuyor. Yazõn da çok serin oluyor. - Buradaki huzurevinde kalacak kişiler nasıl niteliklere sahip olacak? - Aklõ başõnda ama yatalak, bakõma ihtiyacõ olan yaşlõlar için yaptõk bu huzurevini. Amacõmõz yaşlõlarõ sosyal hayatõn da içine katmak ve iyi bakõlmalarõnõ sağlamak. Ağõr engellileri de bu huzurevine alacağõz. Amacõmõz, aileler buraya gelsinler, manzarayõ, verilen hizmeti görsünler, buradan vicdanlarõ rahat gitsinler. Böylece yaşlõlarõn ve engellilerin ailelerinin yeniden hayatõn içine dönüşlerini sağlamõş olacağõz. Çünkü ailelerde şöyle kaygõlar da oluyor: Acaba oraya bõrakmakla doğru mu yaptõk? İşte, amacõmõz bu kaygõlarõ gidermek. Aslõnda bu tesisin bir bölümünde kõz öğrenci yurdu da yapmayõ düşünmüştük. Ama bu düşüncemizi şimdilik erteledik. Kent içinde bazõ yerler kiraladõk. En kõsa zamanda o kõz öğrenci yurdunu da yapacağõz. - Peki, yaşlı başına kalma ve bakım ücreti ne olacak? - Sosyal demokrat gelenekte kâr amacõ yoktur. Burada para verecek gücü olanlarõn yanõ sõra para veremeyecek olanlar da kalacak ve bakõmlarõ yapõlacak. Para verebilecek olanlarõn ödedikleriyle öbürlerinin de bakõmõ sağlanacak. Böylece hem yaşlõlarõmõzõ hem ailelerini rahatlatmayõ, hem de istihdam sağlamayõ amaçlõyoruz. Burada kalacak 300 kişiye bir o kadar da yaşlõ bakõcõsõ gerekiyor. O da önemli sayõda bir istihdam anlamõna geliyor. Sadece bakõcõyla da kalmõyor. Mutfak görevlileri, temizlikçiler, hizmetliler ve servis yapacaklar da bunlara ekleniyor. Binanõn döşemesini, özel hasta yataklarõnõ büyük ölçüde sponsor şirketler tarafõndan sağladõk. - Kartal denize bayağı uzun kıyısı olan bir ilçe. Kıyı boyunca tesisler yapmayı planlıyor musunuz? - Birinci hedef Büyükada’daki tesis. Bunun belediye tesisi olmasõ, hem kurum çalõşanlarõnõn eğitimleri hem de bir arada bulunmalarõ bakõmõndan önemli. İkincisi, sizin de dediğiniz gibi Kartal’õn bu kadar büyük bir sahil kesimi var ama denize girebilecek bir yer yok. İnsanlar denizle buluşamõyor. Kartal halkõnõ denizle buluşturabileceğimiz yer Büyükada’nõn 600 metrelik plajõ. Orada 60 tane bungalov var. Otelcilik hizmeti veriliyor. Havuzu, lokantasõ, iskelesi var. - Kartal ilçesinde böyle bir tesis yapmak mümkün değil mi? - Mümkün. Ama sorun Büyükşehir Belediyesi’nde. İkinci sorun Kartal’da bir TEKEL arazisi var. Orada Şehir Üniversitesi yapõlmak isteniyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanõ’na da bu konuyu anlattõk. Orasõ İstanbul’da yelken sporu yapõlabilecek tek alan. Orada entegre bir proje yapõlmasõ gerekiyor. Kayõşdağõ’yla Aydos Dağõ’nõn arasõndaki çukurun kuzey rüzgârõnõ aldõğõ yer. Dragos’un doğu tarafõ. Oradan adaya doğru her zaman güzel bir rüzgâr esiyor. Dragos’taki TEKEL arazisi, bu 296 dönümlük yer özelleştirme kapsamõnda Büyükşehir tarafõndan Şehir Üniversitesi’ne veriliyor. Şimdi Anõtlar Kurulu’nda bekliyor. Orada 250 bin metrekare inşaat izni verildi. Orada üniversite yapõlmak isteniyorsa TEKEL’in depolarõ, işletme binalarõ var. O binalar restore edilir ve üniversite yapõlõr. - Peki, denizin burnunun dibinde üniversite yapılmasında niye bu kadar ısrar ediliyor? - O da ayrõ bir konu. O kadar bina, depo üniversiteye yetmiyor, bir de 250 bin metrekare inşaat izni veriliyor. Bir kere oraya inşaat yapmak zor. Bizim tespit ettiğimiz, Anõtlar Kurulu’na da tescile yolladõğõmõz, orada 4.100 ağaç var. Bunlar çam, çõnar, sedir ve manolya ağaçlarõ. Bu ağaçlar kesilmeden orada inşaat yapõlmasõ mümkün değil. Top sahasõnõn olduğu yer var. Orasõ düzenlenebilir. Bakõn, oraya 50 katlõk bir kütle koyacaksõnõz. 3.20 metreden hesap ederseniz 160 metre eder. Dragos tepesi 160 metre. Bunun başka önemi de şurada: Demin söylediğim yelken sporu yapõlacak en güzel alanõn rüzgâr rejimi değişecek. Kentteköylülük mantõğõsüremez - Bir de Kartal için kentsel dönüşüm projeniz var. Bunu anlatır mısınız? A.Ö.- Bizim amacõmõz kentsel sürgün değil, kentsel dönüşüm olmasõ. Kentsel dönüşüm bina dönüşümünün yanõ sõra içindeki insan dönüşümünün de olmasõ bize göre. Bunlarõ seçim sõrasõnda da seçimden sonra da söyledim. Kentsel dönüşüm binasõ ve insanõyla olur. Biz mülkiyetin düşmanlõğõnõ yapmõyoruz. Herkesin hakkõ verilmeli. Hatta belediye olarak Yakacõk bölgesinde hak sahipleriyle ortak bir çalõşma yapõyoruz. Onlarõn tapularõnõ da dağõtacağõz. Bu onlara rant sağladõğõmõz anlamõna gelmez. Onlarõn belediyenin imar planõna uygun olarak binalarõ yeniden iyileştirmeleri için gayret göstermelerini söyledik. O konuda da kesinlikle hoşgörü göstermeyeceğiz. Kentte yaşayõp da köylü düşüncesini devam ettiren bir yaşam olmaz. Kentte yaşamanõn koşullarõ var. Binalarõ da depreme dayanõklõ hale getirmek lazõmdõr. Yapamadõklarõ yerde biz belediye olarak devreye gireceğiz ve teknik destek vereceğiz. Ama onlar için fazla sorun yok. Esas sorun kent içinde. Depreme dayanõklõ olmayan binalar için depremsel dönüş projesi yaptõk. Orada bütün iş hak sahiplerine kalõyor. Orada biz belediye olarak maliyeti düşürücü tedbirler alacağõz. Ayrõca da kira yardõmõ yapacağõz. P O R T R E OP. DR. ALTINOK ÖZ Nevşehir 1951 doğumlu. Yükseköğrenimini AÜ Tõp Fakültesi’nde yaptõ. Yurdun çeşitli bölgelerinde genel cerrahi uzmanõ ve baştabip olarak çalõştõ. 1996 ve 2001’de iki kez SSK Kartal Hastanesi baştabipliği yaptõ. 1969-75 yõllarõ arasõnda CHP Ankara Merkez İlçe Gençlik Kollarõ ve Sosyal Demokrasi Dernekleri Federasyonu üyesi olarak çalõştõ. Emekli olmasõnõn ardõndan siyasi çalõşmalarõnõ bõraktõğõ yerden sürdürdü. Çeşitli demokratik kitle örgütlerinde üye ve yöneticilik yapõyor. 2004 yõlõndan beri Nevşehir’de Hõrka Dağõ’nda ceviz ve badem çiftçiliğiyle uğraşõyor. Ceviz konusunda ulusal ve uluslararasõ bilimsel çalõşmalarõnõ sürdürüyor. İlginç hobileri arasõnda sülün yetiştiriciliği ve motosiklet sporu var. 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde CHP’den Kartal Belediye Başkanõ seçildi. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU Kartal halkõ bana iki nedenden güvendi. Kimseye kazõk atmadõm. Elimi ceplerine sokmadõm. İkinci olarak da insanlar bana ulaştõlar. Amacõmõz kentsel sürgün değil, kentsel dönüşüm olmasõ. Bize göre kentsel dönüşüm bina dönüşümünün yanõ sõra insan dönüşümü de olmasõ anlamõna geliyor. [email protected] KÜLTÜR MİRASLARIMIZI ÖZENLE KORUYACAĞIZ - Şehir Üniversitesi’ni kimler yapmak istiyor? - Mütevelli heyetin başõnda (ANAP dönemi Adalet bakanlarõndan) Oltan Sungurlu var. Eğer İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kartal’a Anadolu Yakasõ’nõn merkezi nitelemesini yaptõysa o zaman buranõn birtakõm özelliklere sahip olmasõ, bir çekim alanõ olmasõ lazõm. Kültür, sanat, spor, doğa olsun. Dediğim alanda amfitiyatrolarõyla, lokantalarõyla, gezi, bisiklet yollarõyla, bahçeleriyle, su hareketleriyle bir kent ormanõ yaparsak insanlarõ mutlu etmiş oluruz. Manzarasõ da müthiş. Oradan baktõğõnõzda Sabiha Gökçen Havaalanõ, İzmit Körfezi’ne kadar her yeri görüyorsunuz. TEKEL arazisinin özelleştirme olmadan önceki konumu şehir parkõydõ. Özelleştirme İdaresi orayõ bedelsiz olarak Maliye’ye devretti. Bu, bir kere özelleştirmenin ruhuna ters. Maliye de bedelsiz olarak orayõ Şehir Üniversitesi’ne tahsis ediyor. Kâr amacõ kapõsõnõ kapatõyorsunuz. Kâr amacõ gütmeden özelleştirmeye kalkõyorsunuz. Şimdi bu konuda hukuki süreç başlatõyoruz. Mimarlar Odasõ bu arazi konusunda çok duyarlõ. Orman Mühendisleri Odasõ o 4.100 ağacõn kesilmesine şiddetle karşõ. Türkiye Arkeoloji Derneği’nin İstanbul Şubesi’yle de konuşuyoruz. Orada tarihi bir hamam var, kalõntõlarõ çõkarõldõ. Hamam olduğu yerde demek ki yerleşim yeri de var. Bunun ortaya çõkarõlmasõ için Anõtlar Kurulu’na yazõ yazdõk. Anõtlar Kurulu bunu uygun gördü. Kazõ maliyeti Kartal Belediyesi’nce karşõlanmak ve Arkeoloji Derneği İstanbul Şubesi’nin kontrolünde olmak üzere kazõ yapõlacak. Maltepe Üniversitesi de kazõya destek yardõmõ yapacaklarõ sözünü verdi. Bu Kartal’õn kültür mirasõdõr. Bunu ortaya çõkarmamõz gerekiyor. Orasõ arkeolojik dokusuyla, şehir parkõ özelliğiyle çok önemli. Ama Kartal’a 1947’de sanayi kenti görevi verilmiş. O nedenle TEKEL tesisinin korunmasõyla sanayi kenti olduğumuz bilincini de ayakta tutmalõyõz. DenizkõyõsõndakiTEKELarazisibirilerininiştahõnõkabartõyor