18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHÜRİYET 2B ŞUBAT 2010 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Bir Tarih Bir Ders... Hüseyin Atmaca... Bir Köy Enstitülü. Bir öğretmen. Milli Eğitim müdürlükleri Türkiye'nin dört bir yanında görev. Senatör. Milletvekili. 91 yaşında. Bir kitabı var, "Bir Köy Çocuğunun Serüveni. Köy Enstitüsünden Parlamentoya". Partiler, liderler, olaylar, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, Demirel, Özal, Ecevit, Erbakan, Tansu... En son Recep Tayyip Erdoğan. Hüseyin Atmaca'nın anıları bir roman gibi. Yalnız onun değil bizlerin de... • * • Bakın neler öğrenmiş 90 yıllık yaşantısında. Hepsini bir bir sıralamış: "Eğitimin beşikten mezara kadar gerekli olduğunu. Zenginin arabasını dağdan aşırdığını, fakirin düz yolda şaşırdığını, Yalancının mumunun yatsıya kadar yandığını, Rüzgâr ekenin fırtına biçtiğini, Araba devrildikten sonra yol gösterenin çok olduğunu, Insanın insanı, teknolojide, bilimde, ilerlemiş devletlerin geri kalmış ülkeleri sömürdüğünü, Duygulannı aklının önüne alanın uçurumu göremediğini, Devlet malı deniz, yemeyen domuz tekerlemesini haramzadelerin uydurduğunu, En büyük ibadetin çalışmak olduğunu, Politikanın, soygun, vurgun, çıkar sağlamada kullanılır hale geldiğini, Dediğim dedik çaldığım düdük, kör dövüşü yapan siyasi liderlerin milleti düşman kamplara ayırdığını, Taşın sertliğini, ateşln yaktığını, suyun boğduğunu, her gecenin bir gündüzü olduğunu, Yıldızlan söndürmeye çalışan liberal aydınların önlerindeki uçurumu görmediklerini, Iktidann ulemalarının amaçlarının Atatürk'ün kurduğu laik demokratik hukuk devletinin yerine, şeriat getirmek olduğunu. Ozanın, neler yapmadık bu vatan için kimimiz öldük, kimimiz nutuk söyledik, dizelerinin bugün daha geçerli olduğunu." • • • Atmaca, bir de gelip geçmiş siyasi liderlerden kalan önemli sözleri de sıralamış. İbret alınacak şeyler diyerek. Mustafa Kemal: "ögretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır." "Yurtta sulh cihanda sulh." "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." İsmet Inönü: "Bir memlekette namuslu insanlar da en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memleket için kurtuluş yoktur." Celal Bayar: "Bu kış komünizm gelecek, 30 yıl içinde Türkiye küçük Amerika olacaktır." Adnan Menderes: "Odunu aday göstersem miltetvekifı seçtiririm." "Siz istersenizhilafeti getirebilirsiniz." Süleyman Demirel: "Yollaryürümekle aşınmaz." "Dün dündürbugün bugündür." Bülent Ecevit: "Toprak işleyenin su kullananın." Necmettin Erbakan: "Bizim partimizden olmayan patates dinindendir." Kenan Evren: "Asmayalım da besleyelim mi7" Turgut Özal: "Benim memurum işini bilir." "Ben zenginleıi severim." Bülent Arınç: "Şeyini şey ettiğimin şeyi." Recep Tayyip Erdoğan: "Ben Istanbul'un imamıyım." "Demokrasi amaç değil araçtır." "Elhamdülillah şeriatçıyız." "Hem laik hem Müslüman olunmaz." Okuyun Hüseyin Atmaca'nın "Köy Enstitüsü'nden Parlamentoya" kitabını koskoca bir tarihin içinde bulacaksınız kendinizi... Azerbaycan - Türkiye Gerginliği - II Türkiye'nin çevrcsindc barışın sağlatn temellerle güvcncc altına alınması son derece önemlidir. Ancak Kafkaslar'da barış.ı tehdit cdcn asıl sorun hiç kuşkusu/., Krmenistan tarafından işgal cdilmiş olan Azerbaycan topraklarıdır. Kafkaslar'da banşın sağlanması, F,rmenistan'ın işgal ettiği Azerbaycan topraklanndan çckilmcsine bağlıdır. Bu sorun çözülmeden bölgede banşın sağlanması olas» değildir. IVof. I)r. Hakkl KKSKÎN 2(K)5-2OOV Fedmıl Almanyu Parhımenlosu Millt'lvekili ve Avrupa Konseyi l'arlanıeıılerler Meclisi llyesi 1 I Kkiın 2009 Tarilıindc Zürih'tc bü- yük bir törenlc Türkiye-Emıenislan dışişlcri bakanlan tarafından, iki ül- kc ilişkilcrini normalleştimıeyi anıaçlayan bir protokol im/ulunmıştır. Im/.a törcnindc AHIJ, Rıısya. Fransa, Is- viçre dışişleri bakanlan ve AB tcmsilcisi Solana da ha/ır bulunmuylardır. Protokoldc tek kclinıe ile bile llrme- nistan'nın i$gal ettigi A/erbaycan top- raklurından eekilmesinin ycr almaınası. cok haklı olarak Azerbaycan \kı büyük bir tcdirginliğe, derin bir kırgmlıga neden ol- ıııuştur. Azerbaycan halknıda bu politika, kardcş iilke Türkiye larafıııdan kcndilcri- nin adela arkadan hançcrlcndigi biçimin- de dcgcrlcndirilmcktcdir. (iörüştüğüm Azcrbaycanlı millelvekil- leri, duydukları büyük kırgınlıga karşın. devlet ve hükünıct yetkilileriniıı olabildi- ğince ölcülü davranarak. Azerbaycan hal- kıyla Türkiye arasında artan bir siirtüşme vcdargınlığı önlemek istediklcrini belirt- tiier Pı otokolden bu yana Türkiyc-A/.erbay- can ilişkilcri çok ciddi bir gerginlik ya- şamaktadır. İki kardcş ve dost iilke çı- karları bu gerginliğin ivedi olarak gidc- rilmcsini zonınlu kılmaktadıı. Türkiye'ııin hiçbir kuşkuya ycr bırakmayacak bir nct- liklc. Hrmcnistan'ın ışgal ettigi A/erbay- can lopraklarııulan cckilnıcdikçc, inı/.a- lanan protokolün Türkiye Büyük Millel Meclisi'nin onayına sunulnıayacagını dünya kanuıoyıına ve inı/ada ha/ır bulıı- nan ülkelere açıklaınası gerekmektediı. Türkiye, Azerbaycan'a verdigi bu sö/.ü tutnıa/sa, dost ve kardeş Azerbaycan lıal- kını. onarımı güc bicinule yaralar ve gii- venilirligini yalnız A/arbaycaırda degil, tiiın diğer Türki C'umluıriyctlcrdc de kay- bcder. Türkiyc-I'Tmcnistan ilişkilcri elbettc iyi komşuluğa dönüştürülmclidir Türkiye-I'Tinenistan arasındaki ilişkilc- rin iyi komşuluğa yakışır bir düzeye gel- mesi, kuşkusuz her iki iilke için de son de- recc yararlı olacaktır. Huıııın için iki iilke arasında günüınü/.e degin süregelen ger- ginligc neden olan sorunlarıu bir an önce çözümü gerekmekledir. Bıınlar: 1. Türkiye ile Sovyetleı Mirliği arasın- da 1921 yılında tanınan iki iilke sınmnın, koşulsuz Hrmenistan tarafından ıcsnıen ka- bııl edilmesi, 2. Iirmenistan'ın gasp ettigi Azerbaycan topraklanndan koşulsuz olarak geri çe- kilnıcsi, 3. l'imıcnistun tarafından savunulan söz- de "soykırım" iddialarının, arşivler ışı- gında uzman tarihçiler tarafından yapıla- cak araştırnıalara bırakılması ve araştırnıa sonuçlarınm her iki iilke tarafından kabul edilmesi. (•crginlik gidcrilmcli Öte yandan böyle bir yanlış adımla Türkiye, Kafkaslar'da barışa cn büyük dar- bcyi vurur. Çünkü Ernıcnistan özclliklc ekonomik ncdenlerden Türkiye sınırının açılmasına nıahkûındur. Türkiye-I'rme- nistan sınırının kapalı tutulmasmdan do- gan haskı kalkaısa, r>menistan'ın işgal el- tiği A/erbaycan topraklanndan çekilme- si büyük ölçüde olanaksızlaşır. IJç tcmcl koşul Türkiye, va/geçmenıesi gereken bu üç tcmel koşuldan ikincisine hiç deginnıe- ınektc, birinci vc üçüncü maddelerc de tanı açıklık getirmcdigindcn, Türkiye ve l!r- menislan taıallan. protokolü kcndi yo- nımlarına göre degerlendiımektediıler. Nitckiın l'lrmenistan Anayasa Mahkcnıc- sinin protokollere ilişkin verdigi 1 l.fjubal 2010 tarihli karar, bu görüşünui/ü aynen dogrulamaktadıı. Krmcnistan Anayasa Mahkemesi ge- rekçeli kararında, protokollerin yürürlüğe ginncsini "soykırıının" tanmması şartına bağlamaktadır. Kararda ayrıca F.nnenistan u Rağımsı/.lık Bildir^eNİ'ııin" II. mad- desine atıl yapılnıaktadır. 11. maddeye gö- re Türkiye'nin dogıısu, Uatı l'lrmenistan olarak geçınektedir. Mahkeme kararına ilişkin Türkiye Dışişleri Bakanlığı yaptı- ğı açıklaınada: "Protokollerin laf/ıııa vc ruhuna aykırı önkoşullar ve kısıtlayıcı hükfimlerin zikredildiği tcspit edilmiş- tir. Bu yaklaşım tarafımızdan kabul edi- lemez" denilmcktcdir. Türkiye'nin Kafkaslar'da banşın sağ- lanmasını anıaçlayan girişimleri tabii ki ge- rekli ve yararlıdır. Ne var ki barışa katkı saglaması amaçlamrkcn, tanı tersi sonuç- ların ortaya çıkmaması için Türkiye'nin gerekli ö/.eni gösternıesi gerekirdi ve ge- rekir. Oncelikle Mrmenistan'ın komşusu Tür- kiye'nin stnırlarını hiç tartışması/ tanııııası ve her türlü toprak istenıinden va/.geçnıesi zorıınludur. lîu iki iilke ilişkilerinde nıi- henk taşı ve olma/.sa olma/.ıdır. I liç kuşkusuz, yaşam anlayışlarını "soy- kırıına" endckslemiş olan diyasporadaki Ivrnıem lobisi, bu iddialarından vazgcç- ıneyecektir. Ancak tarihçiler komisyo- nunun ortaya çıkaracağı gerçekler, soy- kırım iddialarının gerçek olmadığını bel- gelerse, onlann etki alanını büyük ölçüde sınırlandıracaktır. Ermcni lobisi atakta l'lrmeni lobisi bugünlerde yenidcn ata- ga geçerek sözde "soykırımııı yasasıııı" AHI) Senatosu'nun, bclki de bazı diğer iil- ke parlamentolarının güıulcnıinc getire- cektir. Ahl) yönetiını bu yasa grışimlen- ni herdefasında Demokles'in kılıcı olarak kullanınakla ve Türkiyc'den kabul edılır- lığı güç ısteklermı bu yoldan almaya ça- lışaeaktır. Türkiye kendine özgüvenle bu tür oyıın- lara karşı kesin bir tavır sergilemelı, bu tür- den yasaların Türkiye için hiçbir kabul edi- lir taralinın olmayacağını ve iki dost iilke ilişkileriyle de asla bagdaşamayacağını açık ve net olarak vurgulanıalıdır. lirme- ni lobisi çok bilinçli olarak ısrarla 95 yıl geride kalan 1915 olaylarını dünya ka- muoyuna taşıyarak, daha 17 yıl önce işgal ettigi Azerbayacan topraklarını, evirıden barkından kovulan bir nıilyona yakın Azeri ınsanın dramını, Ilacıali (llocalı) katlianıım, Mirleşmiş Milletler kaıarları- nı da hiçe sayarak, gündem dışıııda tııt- ınaya çalışıyor. Azeri ve Türk hükümet- leri, diğer resmi kurumlar ve Sivil Toplum Kunıluşları, l'inıeni lobisinin gerçekten de akıllı biı stıalejiye dayanan bu politika- larını ho/.arak, önenılc ve kaıarlılıkla ko- ııuyu son derece güneel olan sorıına, ya- ni Iirmenistan'ın işgal ettiği A/erbaycan topraklarını koşulsuz olarak terk etmesı- ne ve kovulanların isteılerse cvlerine barklarına dönmeleri koıuısuna getirmeleri gerekmektedir. Türkiye'nin çevrcsindc banşın saglam temellerle güvence altına alınması son derece önemlidir. Ancak Kalkaslar'da barışı tehdit eden asıl sorun hiç kuşkusuz, Hrmcnistan tara- fından işgal edilnıiş olan Azerbaycan top- raklarıdır. Kafkaslar'da banşın sağlanması, Krmcnsitan'ın işgal ettiği A/erbaycan topraklanndan çckilmcsine bağlıdır. Bu so- run çözülmeden bölgede banşın sağlan- ması olası değildir. Çok haklı olarak Azerbaycan, işgal cdi- lcn topraklarını, ne pahasına olursa olsıın geri almakta kararlıdır. Azarbaycan Dev- let Başkanı Sayın tlham Aliycv ülkesinin bu kararlılığmı tekrar tekrar vurgulanıak- tadır. FJ—/1 I skiden "(,'aııklı erkâıı- lıarp" denirdi lıayat rmektebiııdc yetışıniş in- sanlanmı/.a; hemen her konu- yıı kendileri için en uygıın ola- nı gözetcrek karar vcrdiklcri için mi böyle vasıflandırıhrlardı acaba? Ciözleriylc görmcdcn inan- mamak ya da başkalarınm uy- gulamasına göre tavır almak yaklaşımı ülkemiz insanı için hcmen her alanda gcçerlidir dersek abartı olmaz lıerhalde. Peki, insan düşünme, irdele- Insanlanmıza Dair... RAKIrTÇIICtL me, değerlendirmc, sonııç cı- bilimin ve çağdaş kültürün bir zekâ ya da kabiliyet so- rıııııı değil bir düşünce yapı- sı olduğunu anlayamadı. Ün- lü bir nıolla ailesinden gelen clayıııı Türklerin zekâsından söz cdildiği zaman 'Tilki dc zekidir, ama yaşamı kürkçü dükkânında biter' derdi." karma gibi bir sistematiği i/.le- me yoluna gidemcz mi? Kişisel çıkardan önce toplumsal çı- karları gözetnıck niyc düşü- nülemez? Bu hususlara yanıtı Doğan Kuban özlü bir şekildc vcr- mcktc (CBT, 29 Ocak 2010, Sayı.1193): "Bizim toplum. Yıllar önce doğudaki bir ili- mizdc arabama ben/.in dolduran pompacının, o zamana kadar destek vemıcdikleri bir partidcn yercl yöneticiyi neden seçtik- İcrinc dair soruma verdigi ya- nıt bir ipucu niteliği taşımakta: "Onu dencdik olnıadı, öbii- rünü denedik olmadı, bir dc bunu deneyelim dedik!" Son yılların siyasi yaşamına bir göz atın: Akademisyenlcri, yargıyı, doktoru, eczacıyı, iş- çiyi, köylüyü, esnafı, etnckliyi hülasa halkın hcmen her kesi- mini elinin tersiylc bir tarala iten, hor gören, aşagıla- yan birileri var! Ucuz kabadayı eda- sıyla siyasal, sosyal, kül- türcl, ekonomik, hııkuki ve uluslararası sorunları çözmcye ycltenmek bil- gi, beccri ve birikim ek- sikliğinden başka ne ile açıklanabilir ki? Üstelik bu davranışa karşı siyasi rakipleıiniıı eleştirilerini, "yavıız lıır- sız" rolünc büriinüp hal- kın gözünün içinc baka baka saptırnıak için 23 Nisan'da nutuk atarcası- na bangır bangır bir üs- lupla yanıtlaınanın kıy- ıncti harbiyesi olabilir nı i? Işte konunun en caıı alıcı yeri. Bu davıanı.şı scrgileyen kişilcrin yakın geçınişteki düşünce ve davranışları, "Bir de bu- nu deneyelim" yakla- şımının ne denli geçersiz oldugunuu bir kanıtı dc- gil midir? "Kllfriııı kırılsaydı da oyııııuı verınesey- dim" dıye kendine kah- rcden "Ç'arıklı erkâıı-ı harp" vatandaşlarımı- zın payma da, nihavend makammda "Kimseye etıııem şikâyel, ağla- rıııı ben haliıııe" şaıkı sıııı söyleınek düşmek- tedir artık. PENCERE Sivil SorunuL Türkiye'de bir 'asker' sorunu mu var?.. Yoksa bir 'sivil' sorunu mu?.. • Karayolları mezbaha değil mi?.. Demiryollarını defterden silip yük ve yolcu taşımacılığını yüzde 95 oranında karayollarına bağlayan kim?.. Asker mi?.. Ulaşım can pazarı!.. Çarpıklık Azrail'in ekmeğine yağ sürüyor... Ekonominin yarısı kayıt dışında tezgâhını kurmuş, devlet ha var, ha yok... Kim yaptı bu işi?.. Asker mi?.. Sivil yönetime diyorsun ki: -Vergi al!.. -Alamam... - Neyaparsın?.. - Tefeci faiziyle rantiyeden borç alıp devleti yönetmeye çabalarım. - Enflasyon yirmi yıldan beri halkın canına okuyor, ahlakı bozuyor, toplumu çürütüyor, ortalık kokuşuyor, dinciliğin pazarlanması bu ortamda kolaylaşıyor, bu gidişi durdur!.. - Durduramam!.. - Neden?.. - Enflasyon yapısallaşmış, toplum içinde dayanaklarını bulmuş, enflasyon lobisi oluşmuş... - Kim bunlar... - Paradan para kazananlar, nam-ı diğer rantiyeciler, para babaları... - Peki, ne olacak?.. Ülkede servet-sefalet farkı derinleşti, uçurumlaştı... - Elimden bir şey gelmiyor... - Cezaevinde fikir suçluları yatıyor, gerekli yasayı gıkarıp bunları salıver... - Salmam!.. - Demokratikleşme için gerekli yasaları en kısa sürede hayata neden geçirmiyorsun?.. - Böyle gelmiş, böyle gider... - Hukuk devleti?.. - Boş ver!.. - Asker PKK'yi zapturapta aldı, bölgede düzeni kurdu, Güneydoğu sivil girişimi bekliyor, ekonomik ve sosyal yatırımları hızlandır... - Elimden bir şey gelmez... - Faili meçhul cinayetlerin üzerine yürü!.. Gereken önlemleri al, girişimleri yap!.. - YapamamL - Bütçe borç bütçesi!.. Iç ve dış borçların toplamı dağlar gibi!.. Devlet faiz ödeme makinesine dönüşmüş!.. Halk ne yapacağını şaşırmış!.. Camiler siyasal parti şubesine dönüşmüş, siyasal partiler ağırlıklarını yitirmiş, çok partili rejim demokrasiden soyutlanmış, liderler sultasına dönüşmüş, bir şeyler yap!.. Halk demokrasi istiyor, güven istiyor!.. Devlet içine yuvalanmış çetelerin defterini dürüp hukuk devletinin yolunu aç!... - Açamam!.. - Peki, senin derdin ne?.. - Asker!.. - Sivil politikacılar parlamentoda toplanıp demokrasiyi sağlayacak yasalan düzenlediler de karşılarına asker çıkıp dur mu dedi?.. - Yooo.. '" "~ rr •k Çok partili rejimden bu yana yarım yüzyıl geçti, siviller parlamentosundan demokrasi hukukunu devletin altyapısına dönüştürecek kaç yasa çıktı?.. Sivil politikacı lâfta demokrat; ama Ziya Paşa lâfın hakkını çoktan vermiştir: "Ayinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz!.." (18 Mart 1998 tarihli yaztst) URSA KİTAP FUARI Cumhuriyvf Kltaplan 2 201 27 ŞUBAT - 7 MART liıy.ıp I llır.l.ır.ıidsı huı vc Korı^ıc f"1cric/ı Y.ılov.l Yoln -I. kın (Huttını Y.ını) ALEV COŞKUN 2/ŞUBAICUMARTESİ 14.00-16.00 İMZA 28 ŞUBAI PAZAR 11.30-15.00 İMZA ZEYNEP ORAL 27ŞU8ATCUMARTESİ 14.00-16.00 İMZA 28 ŞUBAI PAZAR 11.30-15.00 İMZA ERDAL ATABEK 16.30-1 /.30 İMZA '3S\M PAZAR _ 11.30-15.00 İMZA 15 15-16.15 SÖYLEŞİÇobgeSabu •TEHLİKEÜCEHALET" ÜMİTZİLELİ 16.30-1/30 İMZA 11.30-15.00 İMZA ŞÜKRANSONER A 27 ŞUBAT CUMARTESİ 16.30-17.30 İMZA 28 ŞUBAT PAZAR 11.3015.00 İMZA ONER YAĞCI 27 ŞUBAT CUMARTESİ 16.30-17.30 İMZA 28 ŞUBAT PAZAR 11.30-15.00 İMZA 12.00-13.00 SÖYLEŞİ Çek«a«Salo~ "HEM DİLOEN HEM GÖNÜLDEN 01MAK* SEVG/ÖZEL 28 ŞUBAT PAZAR 13.00-14.00 İMZA 12.00-13.00 SÖY1ESİ ^ ^ * • ("«fcifge Salonu "HFiMDltOENHFAIGÖNÜlDFNOülMr www.kitcip.cumhuriycii.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle