Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT2010PAZAR
14 PAZAR KONUGUleyla.tavsanoglu@cumhuriyet.com.tr
Eski YÖKBaşkanı Prof Dr. Teziç, 'Seçimle gelen çoğunluk dilediği her düzenlemeyi yapamaz' dedi
' Siyaset hukuka uymalıdır'SÖYLEŞİ
LEYLA TAVŞANOĞLU
Anayasa hukukçusu, cski YÖK Başkanı Prof.
Dr. Erdogan 'l'eziç'lc soıı gelişmeleri, özellikle
dc Er/incan-Hr/urum hattındaki yargı dcpreınini
konuşuyoruz. Teziç son derecc çarpıci
değcrlcndirmclcrde bulunuyor. Hrzincan
Başsavcısi tlhan Cihaner'in hukuka ııygun
olmayan bir kararla tutuklandığmı vc bunun bir
an öncc düzellilmesi gcrckligini süylüyur. Teziç
aynca yüksek rütbeli subaylar vc komutanlann
gözaltına alınarak günlcrcc tutulup kimisiııin
tutuklanmasına da, "Ne oluyoruz yahu" diye
tepki göstcriyur. Cumhurbaşkanının görev
sürcsinin yedi yıl, THMM'nin de beş yıl
olduğuna dikkat çcken Teziç, bu konuda
tartışmaya gerck bulunmadığını vurgıılayarak
noktayı koyuyor.
- Yargı siyasallaştırılıyor eleştirileri çok
yaygın. Siz bunlara ne diyorsunuz?
- Hukuk devletinde, holc de Ikinci Dünya
Savaşı'ndan sonra hukukla siyaset arasındaki
ilişkilerdc yeni oluşumlar önc çıkmaya başladı.
19. yüzyıl parlamcnlonun üstünlüğü düncıninde,
kanun cgcmcnliğinc dayalı bir süreç söz
konusuydu. ABD'nin dışında, parlamentonun
iradesini denetleyecek mekanizmalar henüz
oluşmamıştı. Günümüz Türkiyc'sinde hukukun
siyasileştiği sık sık dilc gctiriliyor, ama hukuk
devletinde aslolan siyasetin hukukileşmesidir.
Hukuk siyaset alanına mümkün olduğu kadar
girdikçc yetki kurallarıyla uzlaşmalar da
oluşmaya başlar. Siyasi planda iktidar vc
muhalefet arasında ortaya çıkan gerginlikleri
barışçıl bir zeminde çözebilmek için, 2. Diinya
Savaşı sonrası anayasalarında siyasetin giderek
hukuki bir çerçeveye alındıgını görüyoruz. Buna
siyasetin hukukilcşmesi olgusu deniyor. Bu aynı
zamanda çoğunluğun baskısına karşı bir fren
oluşturur. Seçimle gelcn çoğunluk, "Milli
aumhwiyetin temel kunımlannda görevli
ve güvenliğimizi sağlayan bu insanlann bir
macera peşinde koşahileeeklerini kabıd
etmck güç. "Ne oluyoruzyahu? " diycsi
geliyor insanın.
2,
I
007 C 'unıhurhaşkanhğı scç'uni geniş bir
uzlaşma tabanında yapılsaydı bugün
haşımıza bu sonmlar çıkmazdı. Bugün
uzlaşamama olgu.su bir güvcnsizlik ortarnı
yaraltıysa bunu o seçime bağlanıak lazım.
iradeyi ben tcnısil ediyorum" diye artık
dilcdigi düzenlemeyi yapamaz. Yetki kurallan
her şeyin ii/eı indcdir. Bizim anayasanıızda da
buna uygun düzcnlemeler vardır. Hiçbir organ
kaynağını anayasadan alnıayan bir devlet yetkisi
kullanamaz. Kuvvetler ayrılığı dediğimiz de
budıır: "Kontrol edilcmeyen güç j»üç
değildir." /.aman zaman yargıyla ilgıli eleşliı i
sınırlarını aşan. çok agır sözcükler kullanılıyoı.
Yargılanıa organlan hukuksal gcrçeği
söylerler. Hukuksal gerçek her zaman
hukuksal doğru anlamına gelmeyebilir.
Hukuksal doğruyu yakalamak zaman içinde,
içtihat birikimleriylc de oluşur.
Hukukta abesle iştigal yoktur
- Yüksek yargıya, "yargı darbesi" gibi
yapılan sert elestirilere ne diyorsunuz'/
- ABD'dc yerleşmiş bir özdcyiş, vardır: "ABD
Anayasası Federal Yüksek Mahkcme'nin
söyledigidir. Bu ABD'dc sarsılmaz bir
inançtır. Bırakın siyasi hayatını ABD toplum
hayatı Fedcral Yüksek Mahkeme'nin
içtihatlarıyla da j»elişnıiştir.''
Cumharbaşkanı seçilmesi için 367 üye
gcrcktiği kararında bazı siyasiler ve hukukçıılar
şimdiye kadar cumhurbaşkanı üçte iki loplantı
çoğunluğııyla mı seçiliyordu, şimdi bu
ideolojiktir, dedilcr. Çok yersiz tartışmalar
yapıldı. Anayasa Mahkeınesi sorunu çözdü ()
tarihtc yürüılükteki 102. maddcnin birinci
fıkrası sadccc toplantı yeter sayısım
düzenliyordu. Onun allındaki fıkralarda da nasıl
bir çogunlukla cumhurbaşkanı seçimine
gidilcccğinin karar yeleı sayı laııyla ilgili
kurallan vardı. Yorumu yapanlar birinci fıkrayı
yok sayarak bir sonuca gitmeyc çalıştılar. "367
darbesi" dedilcr. Mirinci fıkra yok sayılarak, bir
sonuca gidilscydi bu konuda yanlış yapılmış
olurdu. Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararı
tamamıyla anayasal düzcnlcmedcn kaynaklanan
bir karardır. Ideolojik hiçbir tarafı yoktur. Hcn
bunu zaman zaman bu karara karşı çıkan
hukukçu dostlara anlattığımda, "Bunu böylc
düşünmcdik" cevabını alıyorum. Hukukta
abesle iştigal yoktur.
- Anayasa Mahkemesi'nin türban kararı çok
elestirildi. Buna ne diyorsunuz?
- Anayasa Mahkemesi 1961 Anayasasfnın
yürürlükte olduğu dönemdc cumhuriyctin
değişmcz ilkclcriylc ilgili olarak bazı kararlar
verdi. O kararlar TBMM Başkanı, danışman
hukukçulan tarafından ciddi biçimde okunsaydı
10. ve 42. maddcdeki dcğişiklikler leklif
aşamasında gündcme gelmezdi. Bu TBMM'dcn
geçti, Cumhurbaşkanı'na geldi. Cumhurbaşkanı
tarafsız olsaydı kendi hukukçu damşmanlarıyla
Anayasa Mahkemesi'nin 1975'te verdigi
karaıiara bakarak o dcğişıklik mctnini geri
çevinııesi gerekirdi. Hep Anayasa
Mahkemesi'ne yüklenildi. Ama siyaselin aciz
kaldıgı yerde Anayasa Mahkemesi sorunları
çözdü. Onun için yargıya güvcnimizi
koruduguimız lakdirde hukuk dcvlctinc doğru
daha saglıklı biryol alırız.
- Hrziman-Erzurunı hattınduyargıda bir
deprem yaşandı. İsmailağu ardındun da
l'Cthııllah (îülen vemuutlerini sorıısturan
hrzincan Cumhuriyet Bassavvısı tlhan
Cihaner'in evi ve isyeri Erzurum ö'zelyetkili
savcısı tarafından baskına uğradı, ardmdan da
tutuklattırıldı. HSYK, Erzurum özelyetkili
savalannın yetkilerini aldı, ancak Erzurum
savcılan dosyayı apar topar tstanbuVa
gönderdi. Istanbul Başsuvcılığı ise görevsizlik
kararı vererek dosyayı yeniden Erzurum 'a
gönderdi. Cihaner ise hâlû tutuklıı. Bundan
sonra ne olıır?
- Bu konunun şöyle bir özelliği var. Bir defa
lir/incan Başsavcısf nın tarikat mcnsuplarıyla
ilgili soruşturma yaparkcn Adalct Bakanı
tarafından tclefonla arandığı ve kendisine bazı
uyanlarda bulunulduğu habcrlcri basında çıktı.
Yargı sakatlıkları
- O zamanki Adalet Bakanı Cemil Çiçek de
bunu doğrııladı. Ancak bakanın o amaçla değil
dc gözaltında kinıi cocııkların serbest
bırakılması için telefon ettiği haberlerde yer
alıyor. Dolayısıyla o konuda henüz berraklık
yok. Ama buna dikkat etmek gerekiyor...
- Mıııada siyasetin yargı lanıa sürecinc müdahıl
olmasının getirdiği rahatsızlığı görüyoruz. Mu
siireç içinde cumhuriyet başsavcısı gözaltına
Cumhurbaşkanı
görev süresi 7yıldır
- Bu hükümetyargı reformunda ısrar ediyor. Sizee bu na-
sıl yapdabilir?
- Hukuk devleti olduğumuzu söylüyoruz. Hukuk dcvleti
hürriyctlcr için bir güvence devletidir. Burada cksikliklerimiz
var. 1982 Anayasası değişikliklere uğradı ama cn ihmal edilen
alan hukuk vc yargılama konusunda yapılması gereken deği-
şikliklcrdi. Bu, bir sorun olarak kaışımızda duruyor. Yargı re-
tbrmu demokratik zemin üzcrinde insa edilcbilir.
- 200?"de yapılan anayasa değisikliğiyle cumhurhaskanı-
nın besyıllığına halk tarafından seçilmesi ilkesi benimsendi.
Ancak Cumhurbaşkanı (iüldalıa önce yediyılhğına TBMM
tarafından seçilmisti. Şimdi sizce Gül'iin görev süresi yedi
miyoksa beş yıl mı?
- Bu, yürütmc açısından bir sorun. Üstclik cumhurhaşkanı-
nın halk tarafından seçilmesi bize laınaınıyla yahancı. Milli
Müeadele sonrasında zaman zaman Mustafa Kemal'e bu
öneri getirilmiş ama kabul görmemiştir. Padişahçı özlemlcri
çağrıştıracak böyle bir düzcnlemcnin anayasada yer alması
kendisi tarafından rcddcdilmiştir. (,'iinkü cumhurbaşkanının
halk tarafından scçilmcsiyle iki ayrı meşruiyel, TBMM ve
cumhurbaşkanı mcşruiyeti ortaya çıkmış olacak, bu da başka
sürtüşmclcr ve çatışmalara yol açaeaktı. O ncdenle bu husııs
kabul gömiedi. 2007 anayasa değışikliği çok garipti. Bir kerc
yanlışlıklarla dolıı bir süreçtcn sonra sandık baijina gittik. Sı-
nır boylarında oylama yapılmaya başlandığı zaman tekrar de-
ğişiklikler yapıldı. Dolayısıyla şimdi hâlâ cumhurbaşkanının
görev süresi beş yıl mı yedi yıl mı, TBMM'nin süresi dört mü
beş yıl mı diye tartışıyoruz. Ozensiz, üzcrinde düşünülıncden
yapılan değişiklikler bizi hâlâ ycni hukuki sorunlaı ın içinde
lutuyor. Şimdi hemen söylcycyim. Anayasa değişikliginin
halkoylamasına rağmen cumhurbaşkanının bir defaya mahsus
olmak üzere yedi yıllığına, TBMM'nin de beş yılhğına seçil-
diğini kabul etmek gerekir. Çiinkü bu seçimler anayasa dcgi-
şikliği öncesindeki maddelcr uyannca yapılmıştı. Hğcr sonra-
dan anayasa değisikliğiyle bu sürclerin kısaltıldıgmı söylerse-
niz anayasayı tağyir yoluyla hem TBMM üyelerinin hem
cumhurbaşkanının görevlcrindcn bir tür azlcdilmesi gibi bir
yolun açılmasına iyi örnck olmazsınız.
P
0
R
T
R
E
ı
I K/İ(;
OrUıögıvniııııni (îıılutasaray Li.sesi 'nde taımıııılaılı. IV
Hukuk h'ukiilh'si 'luiı-ıı mvzıuı oUlukUm sonra aynı fakiiltcye
asislun olarak ginli. Lisc ve üniversiteyıllanıultı
Galatasanıy VoU'vhol l'akııııı 'nıla ovııadı. Galahısuray
Takımı ve Volıybol Milli Tukıım kaptanlıgtyaptı. l'ransız
hükümetinin sagladıgı hıırsla Paris 'le anayasa hukııkıı
alanında doktorasını aldı. IV70 'te kanun kavramı komılu
teziyle doçvnt, 19S0 de dc "Parlamenta Imkukımım
kaynaklun \v ilgili Anayasa Mahkemesi ktınııiarı "komılu
lakditn teziyle de projesör oldıı. (îalatusanıy
Universitesı 'nin kunıhış aşaınasında üniversite şemsiyesi
altıııa alınan (lalalarsaray l.isesi 'nin IW2-20()() arasında
müdürlügiinü yaptı. 2()00'de (îalatasaray Vniversilesi
Rektörlügii 'ne secildi ve 2IHI.İ 'te de 10. C 'uınlıurhaskanı
tarafından YÖK Başktınlığı na gctirildi. l.l huskısınıyapan
"Anayasa Hukııkıı (lenel i'.saslan (200V)" kitahından sonra
su sıralar "Türk Anayasa llukuku " kitahı üzeıindeçalısıyor.
alınıp tuluklanınca işiıı seyri değişti. Şöyle ki,
söz konusıı olan bir eumhuriyet başsavcısıdır.
Hiçbir makam sahihinin unvanının önünde,
savcı dışında cumhuriyet sözcüğü yoktur. Yani
savcıyı cumhuriyctlc özdcşleşlirmişlir. O
bakımdan cumhuriycl başsavcısı için gözaltı vc
tutuklaına kararı vcrcnlcrin son derccc hassas
olmaları gerekirdi. l'TZurum Savcısı
meslektaşına başka tiiıiii bakmalıydı. C'ünkii
delilleri karartması vc kaçınası söz konusu
değildi. Delillcr zaten luzuıum Savcılığı'na
gö^ndchlmişti. (iözaltına almak vc lutuklama
kararı vcrilmcsi adela Cıınıhuriyet'in bir
aıılamda mahkıım cdilmcsi gibi bir i/lenim
uyandırdı.
HSYK dc Krzurum özel yetkili savcılarını
görevdcn alarak isabctli bir karar vcrmiştir.
Kanuni yctkisini kullanmıştır. Bu aşamadan
sonra son sözü yargıya bırakacağımız bir
döncme girdik. Ama bu süreç uzamamalıdır.
(,'ünkü l.r/incan Başsavcısrnın hukuka ııygun
olmayan bir kararla tutuklandığı anlaşıldığına
görc yargının bir an öncc bu sakatlığı karara
baglaması gcrckir.
- Benzer bir durum t 'an î'ııiversih'si Rektörü
Prof. Yücel Askın 'ın da basına gelmedi mi?
- Ivvet. O olaydan sonra YÖK Başkanı vc
rektörler komitcsi olarak Van'a gidip bir
açıklama yaptık. "Yücel AşkııTa sahip çıkmak
cunıhuriyete sahip çıkmaktır. (,'ünkii söz
konusu rektör olay sırasında yurtdı^ındaydı;
geldi. Kaçma ihrinıali yoktu. Ayrıca kendisi
yurtdışındaykeıı evi vc isyeri aranırkcn
delillerin hcpsi tuplandı. Rektörün eski
tabirle kodese (ıkılma (;ibi bir nıuameleye
maruz kalnıası içimizc sinmemiştir" clcclik.
(,'ünkü cumhuriyctin değiştirilemez
niteliklcrindcn biri de hukuk dcvleti olmasıdır.
Van'dan ayrılnıamızdan bir sürc sonra Rektör
Aşkın hastalandı. (inivcrsitc (îcncl Sckrctcri
Eııver Arpalı da onurıına ycdircmcdiği için
intihar etti. (,'ok acı bir örncktir. Bugün ise karar
alacak olan yclkili yargı mcrcii hcrhaldc bu
noktalara özen gösterecektir.
Usul kurallanna duyarlı olun
- liir de orduyu buskın görünümünde, darhe
hazırladıkları suçlamasıylu iki eski kuvvet
koınutanı ve iist rütbeli sı/hayların evleri
arandı. Gözultına alınddar. Pek çoğıı su aııda
tutuklu. Içlerinde muvazzaf komutunlar da var.
Siz buna ne diyorsunuz?
- Bu kişilcrin dc kaçma ihtimalleri yok.
Delilleri karartma ihtimalleri de hulunmuyor.
Bunlann çoğu da eınekli. Dcvlcte bunca yıl
hizmct etıniş bu kişilerin herhangi bir darbc ya
da müdahalc girişimindc olduklarını kcslirmek
kolay dcğil. S.üphesiz hukuki gerçek aranmalı.
Ancak bu siircçlc, nıasumiyet karincsinc bağlı
olarak her an tekrar şüphclilcrin
çagınlabılcccklcri bir koıuma mekanizması
oluşturmak icap cdcıdi. Bu duyarlılığı savcılar
vc yargıçlar sadccc bugün içeıide olanlar için
dcgil, biitiin vatandaşlar için dc göstcrmelidirlcr.
Cumhuriyctin tcmel kurumlarında görcvli vc'
güvenliğimizi sağlayan bu insanların bir macera
pcşinde koşabileccklerini kabul etmck çok güç.
"Ne «luyoruz yahu?" diyesi geliyor insanın.
Bunun kadar vahim olan bir gclişmc dc
Hrzincan Başsavcısı'nın cşi vc yavrusunun
çektigi ıstırabın basında dile gctirilmcsi
karşısında bir siyasinin bundan alaycı vc nezakel
dışı bir üslupla söz etıncsi ve bu ıslırabı bir
gösteri olarak nitclemcsi çok yanlış olmuştur.
- Birilerinin kendi aralarında bir seyler
konuştukları ancak hiçbir sey yapmadıkları da
ortada. Yani is kuvveden fiile hiçbir zaman
dönüsmemiş. O zaman suç bunun neresinde?
-Onu söylüyorum. ilcpsinin ycıi, yıırdıı hclli.
Bıraksanız yurtdışına gitmczlcı. Ayrıca bu
ülkeyc bunca yıl hiznıcl ctmişlcr. Bir an için
içlcrinden kaçanlar olduğunu düşünün. Burada
kim kaybedcr? Yargıya güvcnmck lazım. Zaman
zaman kararlarını clcşlirsck dc, bcğcnmcsck dc
yinc cn biiyiik güvcncclerimi/dcn biri dc yargı.
(,'ünkü devlet yargıyla, hukukla vardır. Onun
için ben burada usul kurallanna iııccliklc,
duyarlılıkla uyulınası (cınennisini clli yıllık
hukuk hocası olarak dilc getimıek isliyorum.
Anayasa değişildiği içinyol aranırken referandumagideriz, söylemi tehditunsuru olmamah
- Bu kördüğüm nasıl çözülür?
- 2007 anayasa değişikligi
yapılırken hem görcvdcki şimdiki
Cumhurbaşkanı hem TBMM'dcki
AKP ç»)ğunlugu sürclerin TBMM
için dört yıla, C'umhurbaşkanlığı için
de beş yıla indirilmesi amacıyla
büyük bir çaba harcadılar.
Onlara şimdi bir siyasi ctik
soıiıınluİııgu düşüyor. Şu aşamada
herhangi bir dcgişikliğe gitınedcn,
Cumhurbaşkanı, görcvinin bcşinci
yılının bitiminde isterse görevinden
ayrılır. Yeni bir cumhurbaşkanı
seçimi siireci başlar. Ama kendisi
bir daha adaylığmı koyamaz. Çiinkü
seçildiğinde bir defaya mahsus
olmak üzerc ycdi yılhğına seçilmisti.
Hiç yeni düzenlemeyc gcrek yok.
Ycni düzenlemc yeni sorunlaı
getirccektir.
- Ama referanduma sunulan
değisiklikte bes artı besformiilü
kabul edilmedi mi?
- Kabul cdildi ama anayasayla
gcriyc dönük bir değişiklik olma/.
TBMM de dört yılın tamamlanması
aşamasında vcya daha önce erkcn
scçiın kararı alarak sorunu çözcbilir.
Bu siyasi planda sorunu çözebilmc
vecibcsidir.
Hukuk devletinin bir tanımı da
uzlaşarak yaşama crdcmidir.
Uzlaşma erdcmine sahipscniz bu
sonmlar sancısız çözülchilir. Bakııı,
bir tıkanıklıkta anayasa değişikligi
için yol ararkcn "Referanduma
Kİdcri/" söylemi bir lehdit unsuru
olnıamalıdır. Çiinkü relerandum
lıpkı 2()07'dc olduğu gibi bir
plebisitc. yani antidcmokratik bir
dayatmaya dönüşebilir.
Halkoylaması scçcnekli
yapılıyorsa gerçek bir halk
öylamasıdır. 12 1-ylül anayasa
halkoylaması gerçek bir plebisılti.
Çiinkü bir dayatmaydı ve reddi
halinde akıbclimiz meçhuldu. 1961
Anayasası halkoylaması ise bir
ölçüdc referandumdu. Çiinkü
redılcdilseydi onun seçeneği
öngörülmüştü. Ycni bir kurucu
meclis scçilccek ve ycni birtaslak
ha/ıılanacaktı.
- ıSV; uzlasnuı erdeminden söz
ettiniz ama siirckli tırmanan bir
gerginlik ortıımı içinde yasamıyor
nıuyuz?
- 2007 anayasa dcgişıkliğini
yapanların sorumlulugu hem
cumhurbaşkanı scçılcııın lıcın de
scçcnler açısııulan vardır. () zaman
gcııiş bir uzlaşma lahaııında scçim
yapılabilscydi bugün haşımıza bu
sorunlaı çıkmazdı Ihıgün
uzlaşamama olgusu bir güvensizlik
ortamı yaraltıysa bunu o seçime
haglamak gerekiyor. Çiinkü
istcnilcn. Cumhurbaşkanhgı'na
laralsız bir adayııı seçılmcsiydi.
Halihazırda siyasi plaıukı hızim
laralsız makanıııııız k.ılııı.ulı
Bugünc kadar yaşüiuın oınckler 11.
Cunıhurbaşkanrnm hep larallı bir
lulum aldığını göslcrıyor.
Faşizm sermayenin zor yoluyla Iktidarıdır
- tteimıır Anayasası örnek gösterilerek
bu anayasada yargının parlamentoyu
çalışunıaz hule getirdiği vc Hitlcr 'in
iktidarına yol açtığı iddiası var. Buna ne
diyorsunuz''
'-Bir kerc 19I9 Almaıı NVeimar
Anayasası, anayasaya uygıınluk dcnctimi
yapan bir mahkcmc öngörmüyoıdıı. Bu
sorıııuın ccvabı iç ve dış sebcplerc bağlı
olarak ortaya konmalı: l. Dünya Savaşı
bitiminde Alınanya mağlup olmuş.
sömiiıgclerinin eİindcn çıkmasıyla
hammaddc kaynaklan kıııuıııuş; I'ııısya
gclenegindcn gelen Avnıpa'nın cn giiçlii
ordusıınıın oıuıru zedelcnnıiş ve üstiinc
iistlük ckonomik kriz.. sosyal çalkanlılara da
yol açmışlı. Bu ortamda dış licarcl yoluyla
palazlanan Yalıudiler finans kapitali dc
cllcrindc hulundııruyorlardı. Ulıısal saıuıyı
senııaycsi isc Almaıı ırkındaıı olaıılann
clindeydi. Ama sömürgclcr eldcn çıklığı için
hammaddc sıkıntısı ve yerli sanayinin
ilılıyacı olan dış ckonomik pazarı yoklu.
Milli scrmayc içeridc sıkışmıştı. Naziler,
siyasi coğrafya bilgini Friedrich Ratzcl'in
"hayat sahası" (l.ebcnsraum-llspacc vilalc)
lcoıisiııdcn csinlcncrck dışa kaışı salılırgaıı
vc yayılınacı bir polilika izlcnıck zorunda
kaldılar.
Almaıı halkının bckleııtisi, hiirriyctçi bir
dü/cmjcn çok otorilcr bir yönetimle,
yilirdiklcri onurlarıııı taınir etmck vc
işsizliğe çarc bulunnıasıydı. Buna ccvap
vcrcbilccck dc Hiller'in önderliğindeki Nazi
Partisi'ydi. Hiller'in Yaluıdi düşmanlıgının
vc yayılmacı polilikasının dcslckleyicilcri
halk yıgınlarıyla ulıısal sanayi
scnnaycdarlarıydı. I aşıznıin vc Nazi/ınin
kısa bir (aıııını aslııula: "Sermayenin zor
yoluyla iklidaı ıdıı." Mu hususları
lıalırlamadaıı VV'cııııaı anayasa düzcninin
akıbctini açıklamak ınüıııkün dcgil.