25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ŞUBAT 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 11 Yunan bakandan NATO'ya eleştiri • ATJNA (AA) - Yunanistan Milli Savunma Bakanı Evangclos Venizclos, Atina'da düzenlencn "21. yüzyılda Türkiyc ve Yunanistan" konulu konfcransta yaptığı konuşmada, "Türkiye ile Yunanislan'ın ckonumik kriz ilc mücadelc cdcn iki komşu ülke olduklannı" ifadc edcrck, "iki ülkenin silahlanma konusundaki kısırdöngüdcn mümkün olduğuirca az kayıpla çıkmalan gerektiğini" belirtti. Vcnizelos, "Türkiyc ile Yunanistan arasında kıta sahanlığının belirlcnmcsi konusunun baş somıı olduğunu, ancak cn zor olandan başlamanın gcrckli olmadığım" ifadc edcrck, "NATO üycsi olmalannın iki ülkc arasındaki sonınların çözümüne yardımcı olmadığım, aksinc ilişkilerde gerginliklcrc yol açtığını" savundu. Marcah'ta durum saklnleştl • VVASHINGTON (AA) - ABD'li General Ben Hodges, Afganistan'daki gcniş çaplı operasyonda csas çatışmalann çogunun sona erdiğiııi bildirdi. Hodges, Afganistan'ın güneyindcki opcrasyonlarda bölgcdeki Taliban militanlarının çoğunun öldürüldüğünü ya da lıalkın arasına karıştığını bclirtirkcn, çatışmalann yine dc haftalarca süreccğini kaydctti. Irak'ta seçim lumrlıklapı • Dış Haberler Servisi -7 Mart günü ycrel seçimlerin yapılacağı Irak'ta güvenlik önlemleri arttınlıyor. Bağdat'ın llOkilomctre güneybatısındaki kutsal Şii kcntlcrindcn Kcrbela'daki polis yctkilisi Ala el Ganimi, seçim günü 16 bin polisin görev yapacağını söyledi. Araç yasağı uygulanacağını belirten El üanimi, Amcrikan ve Ingiliz askcrlerini kastedcrek, "Dostlanmız hava ve lojistik dcstcği sag)ayacak"dedi. Şili 8.8'lik depremle sarsıldı, binlerce kilometre uzakta bile alarm verildi Pasifik'te tsunami paniği • 196O'ta 20. yüzyılın bilinen en büyük depremine sahne olan Şili'de geceleyin meydana gelen deprem büyük kentleri az etkiledi. Tarihi Talca kentindc binaların çoğunun işyeri olması da ölü sayısının artmasını cngelledi. Dış Habcrlcr Servisi - (îüney Amcrika ülkcleriıulcn Şili'yi önceki gecc vuran XX büyüklüğiindcki dcpreıııde en a/ 147 kişi ölürkcn, Pasifik Ukyanusu'na kıyısı olan bir- çok ülkcde tsunami korkusıı yaşandı. ürta Amerika ülkclcrinden Avııstralya'ya, Yeni Zclanda'dan Japonya vc hatta Rusya'ya ka- dar 53 ülkcde tsunami alamıı verildi. Amerikan Jcolojik Araştırma Kurıı- mu, dcpremin merkez üssünün başkent Santiago'nun 325 kilomctrc güncyba- tısı ve ülkenin 2. büyük kenti C'onccp- cion'un 115 kilometre ku/cydogusun- da olduğunu belirterek, kııılmanın yer kabuğunun 35 kilometre altında mey- dana geldiğini açıkladı. Halk tsunami korkusuyla yüksek ycrlcrc akın ederken, yaklaşık 2 metrclik dalgalar başkentin kuze- yindcki Valparaiso'yu vıırdu. Şili kı- yılarının 660 kilometre açığındaki Kubinson Cnısoe Adası'nın da tsu- namidcn ctkilendiği bildirildi. Soğukkanlılık çağrısı Dcvlet Başkanı Michelle Bachclct, ül- kedc son 50 yılda yaşanan en büyük dcp- remin ardından, evleıin yıkıldıgı ycrleri "fe- laket bölgesi" ilan etti. Halka soğukkanlı olma çağrısı yapan Bachelet, özellikle ül- kenin güncy kıyısmdaki adalarda ya$a- yanlann, Lsunami endişesiyle Şili donanması tarafından talıliyesine başlandıgını söyledi. (iccc yerel saatle 03.34'tc meydana ge- len ve bir dakikadaıı ıı/.un sürcn deprem, komşu ülkc Arjanlin'i de salladı. Deprcm- den en cok etkilenen tarihi Talca kentindc, binaların çoğıııuıu işycri olması ncdcniylc ölü sayısının fa/la olmadıgı bildirildi. Santiago'da bir üııivcrsitcdc görcvli öğ- retim üyesi olan ( ristian Bonacic, tay kat- lunylaçcvrili Şili'de, özellikle büyük kcnt- lerin dcpremdcn Ij/.la etkilcııniemcsinin bü- yük bir şans oldugunu söyledi. Ülkeyi Deprem sırasıııda C'onct'pcion'da bir köpı iiııüıı yıkıldıgı, artçı sarsınlılar ııcdcııiylc yü/.leree kişinin sokakta sabahladığı bclirtildi. Elcktrik ve telefon hatlamıııı kcsildiğini kaydcden yctkililcr, ölü sayısının artabilcccğini söyledi. (Fotoğraflar: AFP / RF.UTIÎRS) I %0'ta vuran vc gcçen yüzyılın kaydcdil- miş. en büyük dcprcmi olan 9.5 büyüklü- ğündcki deprcınde 1600'dcıı fa/.la kişi ha- yalını kaybetmiijli. Son olarak 12 Ocak'ta Orta Amerika ülkesi Haiti'yi yerlc bir cdcn 7.2 hüyüklüğündcki dcprcmdc ise 230 bini aşkin kışi hayatmı kaybetmişti. Japonya'nın güneyindcki Okinava Ada- sı açıklarında önceki gccc meydana gelcn 6.9 büyüklüğiindcki deprcınde ise can ve mal kaybı olmadığı bildirildi. İsrail'den Erdoğan 'a övgü: Ağır sıklet ELÇİN POYRAZLAR BuDOZa teplü - Eş-Şark El-Evsat gaze- tesi, Suriye lideri Esad'ın lran Cumhurbaşka- nı Ahmedinejad ve Lübnan'daki Hizbullah hareketi lideri Nasrallah'la buluşması üzeri- nc, tsrailli Bakan Barak'ın, ABD'nin "Şam'a elçi atanma" kararını eleştirdiğini ya/.dı. (AP) W A S I I I N ( ; T O N - Israil Savunma Bakanı Klıud Barak, Başbakan Tay- yip Krdo£aıf ı "vüksek kalitcde ağır sıklet" olarak tammladı. AUD'de tcmaslarda bulıınan F.hud Barak, diişünee kunıluşu VVashington Fnstitüsii'iKİc yaptığı konu^masında Is- rail ile Türkiye arasındaki ilişkilcrc yö- nelık bir soruyu yanıtladı. Türkiyc ile Israil arasında uzun sürcdir stratcjik bir ilişki bulunduğunu ifade cdcn Barak, bölgedc yeni bir rakip yaratmak istc- mediklerini ve varolan bu iliijkinin siir- dürülmcsinden yana olduklannı söyledi. Barak, "Ankara'da süylenen her <jey- dcn hoşlanmıyorum. Kakal söykncn şeyleri de yargımızın köşe ta$ı hali- ne getirmeye karşıyım. Krdoğan'ı vc bazı bakanlarını tanıyorum ve on- larııı yüksek kalitcde ağır sıkletler ol- duğıııuı düs.üııüyorunı. Oıılar hafif sıklet değil. Saygıdeğcr iıısaıılar" diye konuştu. Türkiye'deki değişim Türkiyc'nin iç politikasında birdc- gişim ya^andıgını ifade cden Barak, bu dcgişimin siyulı ya da beyaz olarak sı- mtlandırılmaya çalışıldığını belirte- rek. "Bencc durum öyle değil" dedi. Imparatorluk gcçmişi olan Türkiyc'nin bölgcyi derinden anladığını vc olayla- ra "incelikli bir yaklaşımı" olduğunu ifadc cden Israil Işçi Partisi lideri, liirkiye'deki gelişmeleri her zaman an- lamlandıramadıklannı belirtti. SAGNAK NİLGİ1N CKRRAHOĞLU Tüpkiye'de Tehllkeli Şeyler Oluyor!' "Türkiye, ardı arkası gelmeyen bir komplo döngüsünde yaşıyor!" diyor Italyan "Panorama" dergisinin internet sitesindeki bir yazı: "Biryanda, Başbakan Erdoğan'/n Islamcı partisinin tahakküm altına aldığı demokrasi var. öbüryanda, askerlere ilişkin ihbarlar, soruşturmalar ve tutuklamalar... Kimin kime komplo kurduğunu; kimin kurban, kimin komplocu olduğunu anlamak zor." "Ancak neyin ne olduğunu anlamak için Balyoz senaryosu etrafındaki medyatik gürijltünün dışına çıkmak gerekiyor" diyen yazı -özetle- sonra şöyle devam ediyor: "Askeri tutuklamalar arifesinde, Türkiye, yargı sisteminde sıra dışı bir krize girmişti. Konu, Brüksel'in Türk yargı sistemini 'Avrupalılaştırmak' adına talep ettiği reformlarta sınırtı değildi. Gül, hükümetin önerdiği yöndeki bir yargı reformu adına referandum olasılığından söz etmişti. Müslüman bir ülkede, böylesi bir reformun (referandumla) laik sonuç vermesizordur... (Referandum kartından) maksat, bizatihi laiklik karşıtı bir plebisit düzenlemek olabilir... Bu süreçte yargı krizi odağındaki asıl olay, -köktenci Ismailağa cemaati ile hükümet arasındaki siyasi/maddi bağları soruşturan savcı Cihaner krizi ve yargı denetimi üzerinde patlak vermişti. Ama darbecilere karşı yürütülen soruşturmadan farklı olarak, Cihaner soruşturması aynı dikkati çekmedi. Yapılmak istenenin ne olduğu belli: Yedi yıl öncesine arr bir darbe planı yeraltından çıkanlarak, laik güçlerin dayanağı olan iki sütiın - silahlı güçlerle yargı- devre dışı bırakılmak ve bu iki güç arasındaki bağlantılar kopartılmak isteniyor. Bugün atakta olan darbeciler değil, yargı üzerine güçlü siyasi denetim kurmak isteyen hükümet. Kapışmanın göbeğinde de gitgide hâkim hale gelen Islam var." Minareden zafer işareti "Türkiye Gitgide Tehlikeli Oluyor!" ve "Erdoğan Askerierin Üzerine Giderken Islami Köktenciliği Unutuyor" başlığıyla verilen yazının yanında, tırmandığı bir minare tepesinden eliyle zafer işareti yapan bir RTE karikatürü de var... Diyeceğim o ki; AKP çevrelerinden kimse, "Bak hele! Darbecilere en cesur operasyonu yaptık. Batı tınmadı!" filan demesin... Batı-farkına varmak istediği her şeyin- farkında... Erdoğan'ın son demeçleri üzerine, "asker" ve "yargıyla bilek güreşinin" yanına, şimdi bir de "basınla bilek güreşini" ekleyecekler... Aydın Doğan serüveni tazeyken, Başbakan "cepheyi" genişletiyor. Gazete patronlarından, hükümete vuran, can sıkan, karın ağrısı yaratan tüm yazarları "topyekûn" "barındırmamalanm" ve "işten çıkarmalarını" talep ediyor. Başka deyişle, bir "toptan çözüm" istiyor... Armudun sapı, üzümün çöpü demeden... ezcümle basın, "anza kalemlerden" temizlenecek ve dikensiz gül bahçesine dönüşecek. Gül derken aklıma geldi... Cumhurbaşkanı Gül de son Hindistan gezisinde benzer şeyler söylememiş miydi? "Polemiğe prim vermeyin!" düsturu altında, medyadan sert çıkışları görmezden gelmelerini, yalnız iyi şeylerin haber yapılmasını istememiş miydi? Erdoğan'ın "ü/f/matom"tonuyla verdiği mesajın "ruh ikizini", biraz daha yumuşak "diplomatik bir üslupla" vermemiş miydi? Söylenenler sonuçta aynı kapıya; gizli/açık "sansür" ve "sansür" telkinine ve bu telkinin olduğu her yerde baş veren "otosansür dayatmasına" çıkmıyor muydu? "Piyasaların ateşini almak", "gerilim düşünnek" adı altında, basına yapılan bu cinfikir sansür-otosansür baskısının yanı sıra "yargı referandumu" gibi konularda da benzer çizgide olan Cumhurbaşkanı ile Başbakan, hedefe doğru tam gaz yol alıyor... Gül: Halka bu imkânı vereceğim! Gül ile "yargı referandumu" sözleri yan yana geldiğinde, yıllar önce, Refah milletvekiliyken kendisiyle yapmış olduğum bir söyleşi ( Islama Aykın Kanun Kalkacak" 10/12/1995) aklıma geliyor: "Türkiye'de geçerli kanunlar arasında, Islama aykın olan da var, olmayan da. Aykırı olanlar baskıdır. Baskı kalkacak. Bu hakkı kullanacağım. Halka bu imkânı vereceğim..." demişti o zaman. O söyleşiden yedi ay sonra Erdoğan'la da ünlü; "Demokrasi bizim için amaç değil araçtır..." söyleşisini yapmıştık. Erdoğan'a da Gül'ün bu söylemini aktarıp " 'Gül, iktidara geldiğimizde Islama aykın kanun kalkacak' diyor. Ne dersiniz?" dediğimde Erdoğan'ın yanıtı: "Referansımız Islam. Referansımıza ters hiçbir şey yapmak ve yaşamak istemiyoruz" olmuştu. (14/7/1996) Işte şimdi, demek artık şartlar ve zemin olgunlaştı. Gül'ün deyişi ile, "halka bu imkânı vermenin" zamanı geldi... Söz konusu "imkânın", Erdoğan'ın günümüzde dillendirdiği ifadeyle "ileri bir demokrasinin ayaksesleri (!)" olarak yansıtılabilmesi için; "yargı reformuyla" (!) eşzamanlı olarak, basında herkesi hizaya sokacak bir "medya reformuna" (!) da gereksinim var. "Paşalara Balyoz", "yargı krizi", "basını dikensiz gül bahçesine dönüştürme hamlesi"... Art arda birbirine bağlı büyük "hesaplaşmanın" halkaları... Batı, Türkiye'deki büyük fotoğrafın, gerçekte ilkeli bir "demokrasi savaşı" değil de "güç mücadelesi" olduğunu görüyor. Günlerdir yazıyorum. Edirne'nin berisinden Türkiye'ye bakıldığında, gerçekte yalnızca bu "amansız bilek güreşi", "güç mücadelesi" ve tartışma götürmeyen "eksen kayması" fark ediliyor. nilgun@cumhuriyet.com.tr Clio Grand Tour I Clio Hatchback I Grand Scânic I Laguna I Laguna Coupe | Koleos I Fluence I Megane SportTburer | Megane Hatchback I M6gane Coupe D RI VE TH E C HAN G E RENAULT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle