18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B IŞIL ÖZGENTÜRK Hâlâ Dağları Karlı Erzincan’da mısın? Erzincan denildiğinde benim aklıma hep Ahmet Muhip Dranas’ın Fahriye Abla şiiri gelir. “Gönül verdin derlerdi o delikanlıya / En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya / Bilmem hâlâ ilk kocanda mısın? / Hâlâ dağları karlı Erzincan’da mısın?” Erzincan etkileyici bir kenttir. Saat sekizden sonra herkesin evlerine çekildiği, gerçekten dağları karlı bir kenttir. Acılı bir deprem geçirdiğinden, insanların yüzünde sık rastlanan bir hüzün vardır, yani Dranas her Türk gencinin en azından bir kez ezberlediği şiirinde Fahriye Abla’yı boşuna Erzincan’a göndermemiştir. Onu sonsuz bir yalnızlık içinde anımsamamızı istemiştir. Fahriye Abla, karlı dağlara bakıp bir zamanlar vurgunu olduğu delikanlıyı düşleyedursun, Erzincan son yıllarda altın işiyle uğraşan şirketlerin yeni gözdesi. Film atölyemizde dört yıldır birlikte çalıştığımız Çiğdem, bir gün sevinçle bana geldi, kendisi Erzincanlıdır, bir haber gelmiş, dedesinden kalan ama bir türlü üretime geçilmeyen topraklarına yüklüce bir para teklif edilmiş, Çiğdem’in sevinci de bundan, buradan gelen parayla gönlünü ve parasını koyduğu bir film yapabilecek. Her zaman kuşkucu olan ben, Çiğdem’e hemen şu soruyu soruyorum: “Yoksa İsrailliler sizin topraklarda ekolojik tarım mı yapacaklar?” Çiğdem, “Hayır hocam” diyor, “Erzincan’ın altı silme altınmış, bir Amerikan şirketi toprakları satın alıyor, altın çıkarmak için!” Bu bilgi doğrudur, Bergama’daki altın madenine gitmiştim ve bana uydudan çekilen bir Türkiye haritasını göstermişlerdi, evet, maalesef üzerinde yaşadığımız bu toprakların altında tümüyle altın var! Yani topraklarımız silme altın! Vatan haini olmayı göze alarak bu işi daha önce de yazdım, ne yazık ki, Türkiye’de devlet eliyle gerdeğe girmeye alışmış, risk almayan bir sermaye grubu olduğu için, Türkiye’nin altınlarıyla ilgili kıran kırana savaş Amerikalılarla Almanlar arasında dönüyor. Ve bu ülkenin en güzel insanlarından, en yurtsever insanlarından biri Necip Hablemitoğlu sadece ve sadece altın alanında Alman vakıflarının rolünü yazdığı için öldürüldü. Şimdi gelelim, Erzurum Özel Yetkili Başsavcısı tarafından tutuklanan İlhan Cihaner’in hikâyesine, bu arada bu özel yetkili savcı durumunu da bir güzel incelemek gerek, bu statü darbe günlerinde kurulan DGM’lerin bir devamı, gerçekten “HSYK” bu DGM artığı özel yetkili savcılık işini durdurmak için neden yıllar önce harekete geçmedi. Daha da acı bir gerçeği söyleyeceğim, hâkimlerimiz, savcılarımız darbe dönemlerinde adeta askerlerin emrinde birer emireri gibi çalışmaya neden karşı çıkmadılar? Neyse bu soruları sormakla yetinelim ve söylemek istediklerimize geçelim. Tutuklanan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner Türkiye’de sıkça görülen “aman sonra yerimden olurum,” düşüncesiyle ne etliye ne sütlüye karışmayan hukukçulardan değil. O, 11 yıl önce Şırnak’ta, herkes korkuyla titrerken, faili meçhul cinayetleri ve JİTEM’i sorgulayan bir savcı, devam edelim, o Erzincan’ın İliç ilçesinde altın için konumlanmaya çalışan bir Amerikan şirketini de sorgulayan bir yurtsever. Bu Amerikan şirketine AKP yandaşı olduğu bilinen firmalar da ortak. Ve o soruşturuyor. Ne oluyor? Kısaca madenlerimizin su parasına yabancı şirketlere peşkeş çekilmesine gönül indirmiyor, rüşvet almıyor ve korkmuyor, kendisinden bu konuda bir rapor isteyen Adalet Bakanlığı’na bildiği, her şeyi belgelerle açıklayan bir rapor sunuyor. Ve mimleniyor! Bir yurtsever olduğu için mimleniyor. O artık tehlikeli biri, neyse sevgili Doğan Öz gibi öldürülmüyor şimdilik sadece cezaevinde! Dağları her daim karlarla kaplı Erzincan dini cemaatlerin örgütlendiği bir bölge, küçücük çocuklar hayatlarının en çocuk yaşında dinsel yapılanmanın o hiyerarşik ve neşesiz ortamına çekiliyor. Cemaatten olmayan insanlar işyeri açamıyor. Sonuçta, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da çok açık ifade ettiği gibi “kutlu yürüyüş” sürüyor. Başsavcı sadece ama sadece çocukların kendi yaşamlarını seçme ve çocukluğunu yaşama hakkını savunduğu için cemaatlerle ilgili bir soruşturmaya giriyor ve sonucu görüyorsunuz?Evet Fahriye Abla, hâlâ o dağları karlı Erzincan’da mısın? Çok mu yalnızsın, sen ki aşkı, neşeyi severdin, en kötüsü ne biliyor musun, bu ülkenin neşesini çalıyorlar. Üstelik “kul hakkını” çiğneyerek. isilozgenturk gmail.com ‘Telefon dinlemesi insanlık sorunu’ SAKARYA (Cumhuriyet) - Ulaştõrma Baka- nõ Binali Yõldõrõm, 4. Telekomünikasyon Zirvesi’ne katõldõ. Yõldõrõm, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’un konuşmalarõnõn internette yayõm- lanmasõyla ilgili olarak “Hadi Türkiye’de olsa be- nim sõrtõma yõkabilirsiniz ama olay Türkiye dõşõnda. Dinleme insanlõğõn bir sorunu. Haberleşme özgür- lüğüne aykõrõ, iğrenç bir şey” dedi. ‘Tüm ifadelerim gerçekdışı’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Şõr- nak’ta geçen yõl haziran ayõnda tutuklanan ve arala- rõnda kapatõlan DTP’liler ve bazõ sendikacõlarõn da bulunduğu 61 kişiyle ilgili KCK davasõnõn ilk oturu- munda daha önce ifade veren gizli tanõk ifadesini de- ğiştirdi. “Korkmaz” rumuzlu gizli tanõk S.D. “Hem fiziki hem psikolojik işkenceye maruz kaldõm. Bana zorla imzalattõrõlan ifadelerin tümü gerçekdõşõdõr. Ayrõca beni bu duruma sokan polisler ve savcõlõk hakkõnda suç duyusunda bulunuyorum” dedi. BDP’den ‘anadil’ açıklaması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BDP Ge- nel Başkanõ Selahattin Demirtaş ve Genel Başkan Yardõmcõsõ Gültan Kõşanak, “Dünya Anadil Günü” dolayõsõyla ortak açõklama yaptõ. Açõklamada, “Ana- dilde eğitim kavramõ da, ülkemizde Kürtçe eğitim ile özdeşleşmiştir. Ancak Kürtçe dõşõndaki anadillerin de eğitim, öğrenim ve basõn yayõn alanõnda kullanõl- ma hakkõ aynõ yasaklara tabidir” denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle