Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Öyle öfkelendi ki Başbakan; uzun
toplantılardan sonra yargıyı simgesel olarak
temsil eden Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e,
“yüksek yargıyı toptan suçlama” görevi verdi.
Adalet Bakanı da üstlendiği görevi adaleti
yerine getiren yargıya yüklenerek yerine getirdi.
Yargıyı karşısına alan bir Adalet Bakanı gördü
Türkiye!
Son olaylar medyamızda geniş yer buldu.
Kimine göre devlet kriziydi yaşananlar.
Kimine göre hükümetle yargı karşı karşıyaydı.
Kimi ise yargıda depremden söz ediyordu
dünkü manşetlerinde.
Nedense ve onca örneğe karşın medya son
olayları hâlâ; RTE yönetimindeki AKP’nin asıl
hedefini yazarak yorumlamaya yanaşmıyor.
Nedir bu hedef? Kaç kez yazdık: AKP’nin tek
hedefi Atatürk Cumhuriyetini ortadan
kaldırmak ve yerine İslam kafasına uygun bir
cumhuriyete geçmektir.
Olayların gelişmesini bu açıdan ele alanların
sayısı bir elin parmakları kadar az.
Oktay Ekşi dün Hürriyet’te yargı ile hükümet
arasındaki “kavganın” hedefini açıkladı:
“...Kaç kez yazdık” diyordu: “…kavganın
hedefi doğruca 1923 tarihli Atatürk
Cumhuriyeti’ni Cemaat Cumhuriyeti
yapmaktır…”
AKP, hedefine varmayı engelleyen kurumları
bir bir pasifize ediyor.
Bu açıdan 22 Temmuz seçimleri dönüm
noktasıdır.
AKP yürütmeyi ve yasamayı elinde
bulundurmakla hedefine varamayacağının
bilincindeydi...
Hedefe varmak için Çankaya’yı da ele
geçirmek zorunluydu ve yasama-yürütme-
Çankaya üçgeni sağlandıktan sonra gereken
adımlar atılacaktı.
Birinci engel, kuşku yok, Türk Silahlı
Kuvvetleri.
Hükümet, askerin etkisini ve halk indindeki
değerini yitirmesi için beklediği fırsatı;
Genelkurmay’ın (Org. Yaşar Büyükanıt’ın
yazdığı) 28 Nisan 2007’de bir gece yarısı
açıklanan, genelde e-muhtıra diye adlandırılan
bildiri ile yakaladı.
Bildiriye çok sert bir açıklama ile karşılık
verdi hükümet!
Sonra... Ergenekon davasıyla birlikte -ıslak
imzalı darbe belgesi gibi- birçoğu gerçek
olmadığı sonradan ortaya çıkan darbe
haberleriyle TSK’nin içine kapanması ve
yıpratılması sağlandı.
Bugün asker Türkiye’nin içine düşürüldüğü
rejimsel bunalımdan söz edemiyor. Söz etmek
ne demek, bu konulara teğet bile geçemiyor.
Bugün savunma hattına çekilmiş, üzerine
gelen ve gelecek olan saldırılara karşı
gerçekleri ve kendini anlatmaya çalışıyor.
AKP malum hedefe doğru ilk engeli aşmış
görünüyor.
Diğer engel yargı.
RTE, dün değil, bugün değil; yıllardır yargıya
dönük sert eleştiriler yapıyor.
Yargıyı da AKP’leştirmek, AKP görüşlerine
karşı çıkamaz duruma getirmek amacıyla iki
hedef saptadı:
Birincisi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu.
Hâkim ve savcıların atanmasından
denetimine kadar önemli görevleri olan
Kurul’un üye sayısını arttırarak AKP kafasına
yatkın kişilerle kurulun bünyesini değiştirmek!
Üye seçimini istediği gibi kullanacak biçime
getirerek Yargıtay’ın da bünyesini değiştirmek,
ikinci hedef.
Bugün HSYK’nin iş gören savcılardan özel
yetkileri almasını AKP, yargıya açtığı savaşı
dilediği biçimde yürütebilmek için kullanıyor.
27 Nisan e-maili (veya bildirisini) asker engeli
kaldırmak için kullandığı gibi, savcılarla ilgili
HSYK kararlarını, bu kez temel hedefine
ulaşmakta engel gördüğü yargıya açtığı
savaşta kullanıyor.
Bugünkü tutumu olaylara hukuksal bir eleştiri
getirmek değil: Amaç, yüksek yargı organlarına
başlattığı savaşın gerekçelerini açıklamak!
Adalet Bakanı, yüksek yargıya saldırırken
aslında RTE’nin kararlarını açıklıyor: “HSYK,
yargı sistemini kaosa sürükleyemeyecek -
Yargıtay’ın yargılamaya açık müdahaleleri
önlenecek- Danıştay’ın yargının yanlışlarına
katkıda bulunamayacak- Soruşturmaları
yürüten savcılar ve karar veren mahkemeler,
yüksek mahkemelerin ve HSYK’nin ağır baskısı
altından kurtarılacak!”
Adalet Bakanı çare olarak yargı reformunu
gösteriyor.
Reformun beklendiği veya istenildiği gibi
yargıyı tamamen bağımsızlaştıran bir reform
olacağını sananlar… elbette yanılıyorlar.
AKP’nin yargı reformu demek; HSYK’yi,
Yargıtay’ı… bu fırsatta Anayasa Mahkemesi’ni
de kendi kafasına ve… malum hedefine
varmak için kullanacağı bir araca dönüştürmek
demek.
Yargı reformu demek, AKP’nin (RTE’nin)
temel hedeflerine varmayı engelleyen yargıyı
ele geçirmesine hizmet etmek demektir.
Ama olaylarla kanıtlanan gerçekleri
göremeyenlere… AKP’nin (putları devirmeye
geldiklerini söyleyen RTE’nin) hâlâ demokrasiyi
geliştirmeye çalıştığına inananlara... kuma
başını gömen devekuşuna benzetmek neden
uygun düşüyor acaba?
SAYFA 19 ŞUBAT 2010 CUMACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19 Şubat
Oslo K -4
Helsinki K -7
Stockholm K -5
Londra B 6
AmsterdamK -6
Brüksel K 6
Paris PB 7
Bonn K 4
Münih K 6
Berlin K 4
Budapeşte B 7
Madrid Y 11
Viyana Y 7
Belgrad Y 10
Sofya Y 12
Roma Y 16
Atina Y 18
Zürih Y 5
Moskova K 4
Aşkabat PB 17
Taşkent Y 12
Bakû B 7
Bişkek Y 7
Tiflis B 15
Kahire B 27
Şam PB 22
İstanbul Y 11
Edirne B 15
Kocaeli Y 17
Çanakkale B 16
İzmir B 21
Manisa B 21
Denizli Y 18
Zonguldak Y 13
Sinop Y 11
Samsun Y 15
Trabzon Y 12
Giresun Y 12
Ankara Y 13
Eskişehir Y 14
Konya B 17
Sıvas Y 9
Antalya B 20
Adana Y 20
Mersin B 20
Diyarbakır Y 13
Şanlıurfa Y 16
Mardin Y 14
Siirt Y 13
Hakkâri Y 5
Van Y 9
Kars K -1
Ülkemiz geneli parça-
lı ve çok bulutlu, Mar-
mara’nın doğusu, Iç
Ege, Göller yöresi, Iç
Anadolu’nun kuzey ve
doğusu, Karadeniz,
Doğu ve Güneydoğu
Anadolu ile Hatay, Os-
maniye ve Kahraman-
maraş çevreleri yağış-
lı geçecek. Yağışlar;
yağmur ve sağanak,
Doğu Anadolu’nun ku-
zeyi ile Doğu Karade-
niz’in iç kesimlerinin
yüksekleri karla karışık
yağmur ve kar şeklin-
de olacak.
İkinci Ergenekon davasõnõn 41. duruşmasõnda ifade veren tutuklu sanõk Durmuş Ali Özoğlu
‘Cumhuriyeti yargõlõyorlar’
HATİCE TUNCER
İkinci Ergenekon davasõnda tutuk-
lu sanõk Durmuş Ali Özoğlu, “Ulu-
salcı, Kemalist bir insanım. Bugün
bu yargılamayı yapanlar Mustafa
Kemal’i, cumhuriyeti yargılıyor-
lar. O yargılama da bitti. Her şey
tersine döndü” diye konuştu.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkeme-
si Silivri Cezaevi bitişiğindeki salonda
görülen İkinci Ergenekon davasõnõn
dün 41. duruşmasõ gerçekleştirildi.
Mahkeme başkanõ Köksal Şengün ta-
rafõndan çapraz sorgusuna devam
edilmek üzere kürsüye alõnan Durmuş
Ali Özoğlu, üye hâkim Hasan Hü-
seyin Özese’nin sorularõnõ yanõtladõ.
Bir telefon görüşmesinde, “Dağa gi-
diyorlar, silahlar temizleniyor” şek-
lindeki konuşmalarla ilgili Özoğlu
“Evet dağa gidiyorlar. Avcı bunlar,
beni de çağırıyorlar” şeklinde açõk-
ladõ. Tutuklu sanõk emekli Kõzõlay mü-
fettişi Kemal Aydın ile konuşmasõn-
da geçen “başkomutan” ifadesiyle il-
gili “Başkomutan eşim. Bazıları iç-
işleri bakanı derler” dedi.
Silah değil siftah
Günlük bir gazetede Hrant Dink
cinayeti ile kendisini ilişkilendiren ha-
ber yayõmlandõğõna dikkat çeken
Özoğlu şöyle devam etti: “Hrant
Dink’in öldürülmesi kimin işine
yarar? Kimsenin işine yaramaz.
Kim öldürdü Hrant Dink’i? Ra-
mazan Akyürek’in adamı. Ramazan
Akyürek kimden talimat alıyor?
Fethullah Gülen’den. Gülen kimden
talimat alıyor? Amerika’dan.”
Özoğlu’na avukatõ Yusuf Erikel ile
ilişkilerinin sorulmasõ üzerine diğer
avukatõ Cavit Subaşı “avukat ile
müvekkil ilişkisinin sorulamaya-
cağını” belirterek itiraz etti.
Avukat Erikel ile yaptõğõ bir gö-
rüşmede kullandõğõ “20 bin silah is-
teniyor. Bugün yarın gönderile-
cek” ifadelerini Özoğlu “O cümle 20
bin silah değil. 20 bin siftahtır. 20
bin silah 12 TIR silah olur. 12 TIR
silahı Türkiye’ye getirseydim, her-
halde bugün yargılanmıyor olur-
dum” şeklinde açõkladõ.
Hakkõndaki Kuvayõ Milliye 1919
Derneği’nde motorize, coplu, telsiz-
li ekipler kuracağõna ilişkin iddialar so-
rulan Özoğlu şunlarõ söyledi: “Mo-
torize ekip meselesi gına getirdi.
Emniyet ve diğer unsurlar motori-
ze ekibe beni bir türlü yerleştire-
mediler ona yanıyorum. Tamamen
tezgâh, kim uyduruyor bunları.
Motorize ekip diye bir şey yok.”
Hâkim Özese’nin, Özoğlu’ndan
“ABD’nin Ecevit hükümetine dar-
be yaptığı” iddialarõna açõklõk getir-
mesini istemesi üzerine “Ecevit,
Amerika’ya ‘Irak meselesinde ya-
nõnda değiliz’ dedi, kopuş başladı.
Kemal Derviş bakan yapıldı. Son-
ra da Ecevit hükümeti gitti” dedi.
‘Birgün konuşmadı’
Bülent Ecevit’in eski koruma
müdürü ve eski DSP Milletvekili Re-
cai Birgün’ün açõklamalarõna dikkat
çeken Özoğlu, eski Özel Harekât
Daire Başkanõ Behçet Oktay’õn
kuşkulu intiharõna ilişkin şu iddia-
larda bulundu: “Birgün’ün, Behçet
Oktay cinayetine bire bir tanık ol-
duğuna inanıyorum. Oktay’ın ya-
kın arkadaşıdır. Oktay’ın öldü-
rülmesinin en önemli nedeni gö-
mülen silahların kim tarafından
gömüldüğünü bilmesidir. O gün
sustuğu gibi Behçet Oktay cina-
yetinde de sustu.”
Sedat Sami Haşıloğlu’nun soru-
larõnõ yanõtlayan Özoğlu, “Bu duru-
şum ve tavrımla bu mahkemeden
tahliye veya beraat beklemiyorum.
Ben burada askeriyeyi ve Ata-
türk’ü müdafaa ettiğim için bana
bu mahkemenin tuzak kurduğunu
düşünüyorum” diye konuştu.
Hâkim Sedat Sami Haşõloğlu ise
“Siz askeriyeye ne kadar saygı du-
yuyorsanız bizler de o kadar saygı
duyuyoruz” şeklinde cevap verdi. Bu
sõrada Mahkeme Başkanõ Köksal
Şengün de Özoğlu’na “Hem de elli
kat, yüz kat daha fazla saygı duyar.
Bu mahkeme sizden bin kat daha
saygılıdır askeriyeye” diye çõkõştõ.
Durmuş Ali Özoğlu ise “Muhakkak
efendim” şeklinde yanõt verdi. Da-
vaya bugün devam edilecek.
OZAN YAYMAN
İZMİR - Ergenekon soruştur-
masõ kapsamõnda gözaltõna alõnan
ve halen tutuklu bulunan Ulusal
Kanal İzmir Temsilcisi Hayati
Özcan’õn, haksõz aramayla kar-
şõ karşõya bõrakõldõğõ ve gözaltõ
sürecinin başõnda avukatõyla gör-
üştürülmediği gerekçesiyle so-
rumlu polis Z.S. hakkõnda kamu
davasõ açõldõ. İzmir Emniyet Mü-
dürlüğü Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğü’nde görevli polis me-
murlarõ hakkõnda, İzmir Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ istemiyle
açõlan davanõn ilk yargõlamasõ
mayõs ayõnda gerçekleştirilecek.
Hayati Özcan, 25 Mart 2008 ta-
rihinde işyeri olan Ulusal Kanal
temsilciliğinde gözaltõna alõndõ.
İşyeri ve evinde arama yapõl-
dõktan sonra İstanbul’a götürül-
dü. Özcan’õn gözaltõnda tutuldu-
ğu sõrada hak ihlalleriyle karşõ-
laştõğõnõ savunan avukatõ Erdo-
ğan Özer, sorumlularõn ceza-
landõrõlmasõ istemiyle savcõlõğa
başvurdu.
Dava 3 Mayıs’ta
başlayacak
Savcõlõk tarafõndan mahkeme-
ye gönderilen yazõda, Hayati
Özcan’õn, gözaltõna alõndõğõ sõ-
rada ve işyerinde yapõlan arama
sõrasõnda avukatõndan yoksun
bõrakõldõğõ, görevli polis me-
murlarõnõn kimlik göstermediği,
el konulan eşyalarõn toplandõğõ
torbanõn mühürlenmediğine dik-
kat çekildi.
Savcõ, İzmir 8. Sulh Ceza Mah-
kemesi’ne verdiği iddianamede,
İzmir Emniyet Müdürlüğü Te-
rörle Mücadele Şubesi’nde gö-
revli polis Z.S.’nin haksõz arama
yaptõğõnõn tespit edildiğini belir-
terek, “Arama sırasında müş-
tekinin avukat talep etmesine
rağmen bu istemin yerine ge-
tirilmediği ve şüphelinin üze-
rine atılı suçu bu biçimde işle-
diği anlaşılmıştır” görüşlerine
yer verdi.
İzmir 8. Sulh Ceza Mahke-
mesi, savcõlõğõn yolladõğõ iddia-
nameyi değerlendirmeye aldõ ve
haksõz arama yaptõğõ savlanan po-
lis Z.S. hakkõnda dava açõlmasõ-
na karar verdi. Buna göre anõlan
yargõlama 3 Mayõs 2010 tari-
hinde İzmir 8. Sulh Ceza Mah-
kemesi’nde başlayacak.
İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz okurlarõ ve
sivil toplum kuruluşlarõnõn temsilci ve üyeleri, ga-
zetemizin Ankara Temsilcisi, yazarõmõz Mustafa
Balbay ve aydõnlarõn serbest bõrakõlmasõ amacõy-
la düzenledikleri eylemlerini dün de sürdürdüler.
Cumhuriyet’in Şişli’deki merkez binasõnõn bahçe-
sindeki “Balbay’ın yanı başındayız” nöbetine
katõlanlar, Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan
Cihaner’in tutuklanmasõnõ da protesto ettiler. “Öz-
gür yargı hepimiz için”, “Ya başbakan ol ya da
savcı”, “Yargı bir gün Başbakan’a da gerekir”
yazõlõ pankartlar taşõyan okurlarõmõz adõna açõkla-
ma yapan gazetemiz yazarlarõndan Meriç Velide-
deoğlu, “Başsavcı İlhan Cihaner’in tutuklanması,
yargıya el uzatan yürütmenin ülkeyi ne hale ge-
tirdiğinin en korkunç örneğidir” dedi.
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda gözaltõna alõnan Ulusal Kanal İzmir
Temsilcisi Özcan’õn, haksõz aramayla karşõ karşõya bõrakõldõğõ vurgulandõ
Polise kamu davası
(Fotoğraf:DENİZTATARER)
Balbay nöbetinde
‘bağımsız yargı’ talebi
İstanbul Haber Servisi - SAT
Grup Komutanlõğõ’nda görevli, as-
keri savcõlõk tarafõndan tutuklanan
Yüzbaşõ Özgür Kaya, Poyrazköy
davasõ sanõğõ Yarbay Ercan Ki-
reçtepe’nin ofisindeki baskõnda
mermi bulduğu ve bu mermileri
denize attõğõ yönündeki ifadesini
yalanladõ.
Poyrazköy iddianamesinin de-
lil klasörlerinde Kuzey Deniz Sa-
ha Komutanlõğõ Askeri Savcõlõ-
ğõ’nõn mühimmatõn gizlenmesi
iddialarõyla ilgili yürüttüğü so-
ruşturmanõn belgeleri de yer alõ-
yor. Askeri mahkemece “askeri
eşyayı gizlemek” ve “askeri eş-
yayı kasten tahrip etmek” suç-
larõndan tutuklanan Yüzbaşõ Öz-
gür Kaya, askeri savcõlõkta üç
kez ifade verdi.
Kaya, Poyrazköy davasõ sanõk-
larõndan Kurmay Albay Ali Türk-
şen’in kendisine “bildiklerini
anlat sana bir şey olmaz” dedi-
ği için kafasõnda yazdõğõ senaryo
doğrultusunda yalan ifade verdi-
ğini söyledi. Kafasõnda kurduğu
senaryonun gerçekleşmediğini
ifade etti. Türkşen, “Ege Deni-
zi’ne mermi atma olayı mermi-
ler hayali olduğu için gerçek-
leşmemiştir. Önceki ifademde
Yarbay Kireçtepe’ye ait oldu-
ğunu söylediğim beş adet sis me-
şalesi bana aittir” dedi.
‘Komplo düzenlendi’
Sualtõ Komutanõ Kurmay Albay
Orhan Yücel’in mühimmatlarõn
sarf işlemine dikkat edilmesi ge-
rektiğini, bazõ ihbar mektuplarõnõn
geldiğini söylediğini belirten Ka-
ya, Yücel’in araziye mühimmat
gömüldüğü iddialarõndan söz ede-
rek “Bu ihbarcı sizin aranızda
onu bulun” dediğini söyledi.
İhbarcõyõ bulabilmek için böy-
le bir senaryo yazdõğõnõ söyleyen
Kaya, “Hakkımdaki suçlama-
ların ciddi boyutlara gelmesi ve
Ercan Yarbay’ı zan altında bı-
rakmama nedeniyle gerçekleri
söylemeye karar verdim. Orta-
da Kireçtepe’ye ait mühimmat
yoktur” diye konuştu.
Askeri mahkeme Yarbay Ki-
reçtepe’nin SAT Grup Komutan-
lõğõ’ndaki malzeme kutusundan
700 adet mermi ile beş tane, dört
tanesi birlik envanterinde bulun-
mayan duman ve aydõnlatma kan-
dili olduğu belirtilerek aydõnlatma
kandillerini kendi malzeme ku-
tusuna sakladõğõ, mermileri de
Ege Denizi’nde yapõlan Phonex
Expres tatbikatõ sõrasõnda Ege
Denizi’ne attõğõnõn tespit edildiğini
kaydetti. Hakkõnda “askeri eş-
yayı gizlemek suçundan” so-
ruşturma açõlan Kireçtepe ise ifa-
desinde Orhan Yücel’in kendisi-
ne “Binbaşı Emre Onat, Binbaşı
Eren Günay, Yarbay Turhan
Ecevit ve seninle ilgili ihbarda
Amerikalılardan silah alıp silah
saklanıldığından bahsediliyor”
dediğini kaydetti.
POYRAZKÖY DAVASINDA TUTUKLANAN YÜZBAŞI KAYA İFADE VERDİ
‘Senaryo gerçekleşmedi’
Tutuklamaya itiraz reddedildi
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Eskişehir Jandarma Alay
Komutanõ Kõdemli Albay Recep Gen-
çoğlu’nun tutuklanmasõna yapõlan iti-
razõ Diyarbakõr Özel Yetkili 6. Ağõr
Ceza Mahkemesi reddetti. Gözaltõna
alõnmasõnõn ardõndan 31 Ocak’ta Erzu-
rum’da mahkemece tutuksuz yargõlan-
mak üzere serbest bõrakõlan Gençoğlu,
Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet
Savcõsõ Osman Şanal’õn itirazõ üzerine
3 Şubat’ta tutuklanmõştõ.
Erdoğan tazminat alamadı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn,
katõldõğõ bir televizyon programõ ve par-
tisinin Şanlõurfa İl Teşkilatõ’nõn açõlõşõn-
da söylediği sözlerle, “kişilik haklarõna
saldõrõda bulunduğu” gerekçesiyle Tür-
kiye Partisi Genel Başkanõ Abdüllatif
Şener hakkõnda açtõğõ tazminat davasõ
reddedildi. Dava dilekçesinde 20 bin TL
tazminat talebinde bulunulmuştu.
Sağlar beraat etti
İstanbul Haber Servisi - Eski ba-
kanlardan Fikri Sağlar, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile eski Genelkurmay
Başkanõ emekli Orgeneral Yaşar Büyü-
kanõt’a hakaret ettiği iddiasõyla hakkõn-
da açõlan davada beraat etti. Beyoğlu 2.
Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruş-
mada, hâkim İrfan Adil Uncu, sanõğõn
gazeteci sõfatõyla kaleme aldõğõ yazõnõn
bütünü ele alõndõğõnda, sert ve çarpõcõ
bir üslupla dile getirilmiş haber, yorum
ve eleştirileri içerdiğini belirtti.
Temizöz’ün talebine ret
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Şõrnak’õn Cizre ilçesinde görev
yaptõğõ sõrada faili meçhul cinayetlerden
sorumlu tutulan Kayseri Jandarma Alay
Komutanõ Cemal Temizöz’ün avukatla-
rõnõn reddi hâkim talebi, üst mahkeme
olan Diyarbakõr 4. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’nce reddedildi. Cizre’de görev yaptõğõ
dönemde işlenen faili meçhul cinayet-
lerle ilgili olarak korucubaşõ ve eski
Cizre Belediye Başkanõ Kamil Atağ ve
5 sanõkla birlikte tutuklu bulunuyor.
Aysel Tuğluk’a beraat
İstanbul Haber Servisi - Anayasa
Mahkemesi’nin DTP hakkõndaki kapat-
ma kararõyla milletvekilliği düşürülen
Aysel Tuğluk, “terör örgütü propagan-
dasõ yapmak” suçundan yargõlandõğõ
davada beraat etti. Mahkeme heyeti sa-
nõklarõn 5 yõl adli denetime tabi tutul-
malarõna karar verildi.
Isparta’daki kazada sürpriz
Haber Merkezi - İstanbul-Isparta
seferini yaparken düşen uçakla ilgili da-
vada, Sivil Havacõlõk Genel Müdürü Ali
Arõduru ve kazanõn olduğu tarihte Ge-
nel Müdür Yardõmcõsõ olarak görev ya-
pan ancak daha sonra emekliye ayrõlan
Oktay Erdağõ’nõn da yargõlanmasõ ka-
rarlaştõrõldõ. Arõduru ve Erdağõ’nõn ‘tak-
sirle birden fazla kişinin ölümüne sebe-
biyet vermek’ suçundan 15 yõla kadar
hapisle yargõlanmasõ istendi.