18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Öyle öfkelendi ki Başbakan; uzun toplantılardan sonra yargıyı simgesel olarak temsil eden Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e, “yüksek yargıyı toptan suçlama” görevi verdi. Adalet Bakanı da üstlendiği görevi adaleti yerine getiren yargıya yüklenerek yerine getirdi. Yargıyı karşısına alan bir Adalet Bakanı gördü Türkiye! Son olaylar medyamızda geniş yer buldu. Kimine göre devlet kriziydi yaşananlar. Kimine göre hükümetle yargı karşı karşıyaydı. Kimi ise yargıda depremden söz ediyordu dünkü manşetlerinde. Nedense ve onca örneğe karşın medya son olayları hâlâ; RTE yönetimindeki AKP’nin asıl hedefini yazarak yorumlamaya yanaşmıyor. Nedir bu hedef? Kaç kez yazdık: AKP’nin tek hedefi Atatürk Cumhuriyetini ortadan kaldırmak ve yerine İslam kafasına uygun bir cumhuriyete geçmektir. Olayların gelişmesini bu açıdan ele alanların sayısı bir elin parmakları kadar az. Oktay Ekşi dün Hürriyet’te yargı ile hükümet arasındaki “kavganın” hedefini açıkladı: “...Kaç kez yazdık” diyordu: “…kavganın hedefi doğruca 1923 tarihli Atatürk Cumhuriyeti’ni Cemaat Cumhuriyeti yapmaktır…” AKP, hedefine varmayı engelleyen kurumları bir bir pasifize ediyor. Bu açıdan 22 Temmuz seçimleri dönüm noktasıdır. AKP yürütmeyi ve yasamayı elinde bulundurmakla hedefine varamayacağının bilincindeydi... Hedefe varmak için Çankaya’yı da ele geçirmek zorunluydu ve yasama-yürütme- Çankaya üçgeni sağlandıktan sonra gereken adımlar atılacaktı. Birinci engel, kuşku yok, Türk Silahlı Kuvvetleri. Hükümet, askerin etkisini ve halk indindeki değerini yitirmesi için beklediği fırsatı; Genelkurmay’ın (Org. Yaşar Büyükanıt’ın yazdığı) 28 Nisan 2007’de bir gece yarısı açıklanan, genelde e-muhtıra diye adlandırılan bildiri ile yakaladı. Bildiriye çok sert bir açıklama ile karşılık verdi hükümet! Sonra... Ergenekon davasıyla birlikte -ıslak imzalı darbe belgesi gibi- birçoğu gerçek olmadığı sonradan ortaya çıkan darbe haberleriyle TSK’nin içine kapanması ve yıpratılması sağlandı. Bugün asker Türkiye’nin içine düşürüldüğü rejimsel bunalımdan söz edemiyor. Söz etmek ne demek, bu konulara teğet bile geçemiyor. Bugün savunma hattına çekilmiş, üzerine gelen ve gelecek olan saldırılara karşı gerçekleri ve kendini anlatmaya çalışıyor. AKP malum hedefe doğru ilk engeli aşmış görünüyor. Diğer engel yargı. RTE, dün değil, bugün değil; yıllardır yargıya dönük sert eleştiriler yapıyor. Yargıyı da AKP’leştirmek, AKP görüşlerine karşı çıkamaz duruma getirmek amacıyla iki hedef saptadı: Birincisi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu. Hâkim ve savcıların atanmasından denetimine kadar önemli görevleri olan Kurul’un üye sayısını arttırarak AKP kafasına yatkın kişilerle kurulun bünyesini değiştirmek! Üye seçimini istediği gibi kullanacak biçime getirerek Yargıtay’ın da bünyesini değiştirmek, ikinci hedef. Bugün HSYK’nin iş gören savcılardan özel yetkileri almasını AKP, yargıya açtığı savaşı dilediği biçimde yürütebilmek için kullanıyor. 27 Nisan e-maili (veya bildirisini) asker engeli kaldırmak için kullandığı gibi, savcılarla ilgili HSYK kararlarını, bu kez temel hedefine ulaşmakta engel gördüğü yargıya açtığı savaşta kullanıyor. Bugünkü tutumu olaylara hukuksal bir eleştiri getirmek değil: Amaç, yüksek yargı organlarına başlattığı savaşın gerekçelerini açıklamak! Adalet Bakanı, yüksek yargıya saldırırken aslında RTE’nin kararlarını açıklıyor: “HSYK, yargı sistemini kaosa sürükleyemeyecek - Yargıtay’ın yargılamaya açık müdahaleleri önlenecek- Danıştay’ın yargının yanlışlarına katkıda bulunamayacak- Soruşturmaları yürüten savcılar ve karar veren mahkemeler, yüksek mahkemelerin ve HSYK’nin ağır baskısı altından kurtarılacak!” Adalet Bakanı çare olarak yargı reformunu gösteriyor. Reformun beklendiği veya istenildiği gibi yargıyı tamamen bağımsızlaştıran bir reform olacağını sananlar… elbette yanılıyorlar. AKP’nin yargı reformu demek; HSYK’yi, Yargıtay’ı… bu fırsatta Anayasa Mahkemesi’ni de kendi kafasına ve… malum hedefine varmak için kullanacağı bir araca dönüştürmek demek. Yargı reformu demek, AKP’nin (RTE’nin) temel hedeflerine varmayı engelleyen yargıyı ele geçirmesine hizmet etmek demektir. Ama olaylarla kanıtlanan gerçekleri göremeyenlere… AKP’nin (putları devirmeye geldiklerini söyleyen RTE’nin) hâlâ demokrasiyi geliştirmeye çalıştığına inananlara... kuma başını gömen devekuşuna benzetmek neden uygun düşüyor acaba? SAYFA 19 ŞUBAT 2010 CUMACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19 Şubat Oslo K -4 Helsinki K -7 Stockholm K -5 Londra B 6 AmsterdamK -6 Brüksel K 6 Paris PB 7 Bonn K 4 Münih K 6 Berlin K 4 Budapeşte B 7 Madrid Y 11 Viyana Y 7 Belgrad Y 10 Sofya Y 12 Roma Y 16 Atina Y 18 Zürih Y 5 Moskova K 4 Aşkabat PB 17 Taşkent Y 12 Bakû B 7 Bişkek Y 7 Tiflis B 15 Kahire B 27 Şam PB 22 İstanbul Y 11 Edirne B 15 Kocaeli Y 17 Çanakkale B 16 İzmir B 21 Manisa B 21 Denizli Y 18 Zonguldak Y 13 Sinop Y 11 Samsun Y 15 Trabzon Y 12 Giresun Y 12 Ankara Y 13 Eskişehir Y 14 Konya B 17 Sıvas Y 9 Antalya B 20 Adana Y 20 Mersin B 20 Diyarbakır Y 13 Şanlıurfa Y 16 Mardin Y 14 Siirt Y 13 Hakkâri Y 5 Van Y 9 Kars K -1 Ülkemiz geneli parça- lı ve çok bulutlu, Mar- mara’nın doğusu, Iç Ege, Göller yöresi, Iç Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Hatay, Os- maniye ve Kahraman- maraş çevreleri yağış- lı geçecek. Yağışlar; yağmur ve sağanak, Doğu Anadolu’nun ku- zeyi ile Doğu Karade- niz’in iç kesimlerinin yüksekleri karla karışık yağmur ve kar şeklin- de olacak. İkinci Ergenekon davasõnõn 41. duruşmasõnda ifade veren tutuklu sanõk Durmuş Ali Özoğlu ‘Cumhuriyeti yargõlõyorlar’ HATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasõnda tutuk- lu sanõk Durmuş Ali Özoğlu, “Ulu- salcı, Kemalist bir insanım. Bugün bu yargılamayı yapanlar Mustafa Kemal’i, cumhuriyeti yargılıyor- lar. O yargılama da bitti. Her şey tersine döndü” diye konuştu. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkeme- si Silivri Cezaevi bitişiğindeki salonda görülen İkinci Ergenekon davasõnõn dün 41. duruşmasõ gerçekleştirildi. Mahkeme başkanõ Köksal Şengün ta- rafõndan çapraz sorgusuna devam edilmek üzere kürsüye alõnan Durmuş Ali Özoğlu, üye hâkim Hasan Hü- seyin Özese’nin sorularõnõ yanõtladõ. Bir telefon görüşmesinde, “Dağa gi- diyorlar, silahlar temizleniyor” şek- lindeki konuşmalarla ilgili Özoğlu “Evet dağa gidiyorlar. Avcı bunlar, beni de çağırıyorlar” şeklinde açõk- ladõ. Tutuklu sanõk emekli Kõzõlay mü- fettişi Kemal Aydın ile konuşmasõn- da geçen “başkomutan” ifadesiyle il- gili “Başkomutan eşim. Bazıları iç- işleri bakanı derler” dedi. Silah değil siftah Günlük bir gazetede Hrant Dink cinayeti ile kendisini ilişkilendiren ha- ber yayõmlandõğõna dikkat çeken Özoğlu şöyle devam etti: “Hrant Dink’in öldürülmesi kimin işine yarar? Kimsenin işine yaramaz. Kim öldürdü Hrant Dink’i? Ra- mazan Akyürek’in adamı. Ramazan Akyürek kimden talimat alıyor? Fethullah Gülen’den. Gülen kimden talimat alıyor? Amerika’dan.” Özoğlu’na avukatõ Yusuf Erikel ile ilişkilerinin sorulmasõ üzerine diğer avukatõ Cavit Subaşı “avukat ile müvekkil ilişkisinin sorulamaya- cağını” belirterek itiraz etti. Avukat Erikel ile yaptõğõ bir gö- rüşmede kullandõğõ “20 bin silah is- teniyor. Bugün yarın gönderile- cek” ifadelerini Özoğlu “O cümle 20 bin silah değil. 20 bin siftahtır. 20 bin silah 12 TIR silah olur. 12 TIR silahı Türkiye’ye getirseydim, her- halde bugün yargılanmıyor olur- dum” şeklinde açõkladõ. Hakkõndaki Kuvayõ Milliye 1919 Derneği’nde motorize, coplu, telsiz- li ekipler kuracağõna ilişkin iddialar so- rulan Özoğlu şunlarõ söyledi: “Mo- torize ekip meselesi gına getirdi. Emniyet ve diğer unsurlar motori- ze ekibe beni bir türlü yerleştire- mediler ona yanıyorum. Tamamen tezgâh, kim uyduruyor bunları. Motorize ekip diye bir şey yok.” Hâkim Özese’nin, Özoğlu’ndan “ABD’nin Ecevit hükümetine dar- be yaptığı” iddialarõna açõklõk getir- mesini istemesi üzerine “Ecevit, Amerika’ya ‘Irak meselesinde ya- nõnda değiliz’ dedi, kopuş başladı. Kemal Derviş bakan yapıldı. Son- ra da Ecevit hükümeti gitti” dedi. ‘Birgün konuşmadı’ Bülent Ecevit’in eski koruma müdürü ve eski DSP Milletvekili Re- cai Birgün’ün açõklamalarõna dikkat çeken Özoğlu, eski Özel Harekât Daire Başkanõ Behçet Oktay’õn kuşkulu intiharõna ilişkin şu iddia- larda bulundu: “Birgün’ün, Behçet Oktay cinayetine bire bir tanık ol- duğuna inanıyorum. Oktay’ın ya- kın arkadaşıdır. Oktay’ın öldü- rülmesinin en önemli nedeni gö- mülen silahların kim tarafından gömüldüğünü bilmesidir. O gün sustuğu gibi Behçet Oktay cina- yetinde de sustu.” Sedat Sami Haşıloğlu’nun soru- larõnõ yanõtlayan Özoğlu, “Bu duru- şum ve tavrımla bu mahkemeden tahliye veya beraat beklemiyorum. Ben burada askeriyeyi ve Ata- türk’ü müdafaa ettiğim için bana bu mahkemenin tuzak kurduğunu düşünüyorum” diye konuştu. Hâkim Sedat Sami Haşõloğlu ise “Siz askeriyeye ne kadar saygı du- yuyorsanız bizler de o kadar saygı duyuyoruz” şeklinde cevap verdi. Bu sõrada Mahkeme Başkanõ Köksal Şengün de Özoğlu’na “Hem de elli kat, yüz kat daha fazla saygı duyar. Bu mahkeme sizden bin kat daha saygılıdır askeriyeye” diye çõkõştõ. Durmuş Ali Özoğlu ise “Muhakkak efendim” şeklinde yanõt verdi. Da- vaya bugün devam edilecek. OZAN YAYMAN İZMİR - Ergenekon soruştur- masõ kapsamõnda gözaltõna alõnan ve halen tutuklu bulunan Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Hayati Özcan’õn, haksõz aramayla kar- şõ karşõya bõrakõldõğõ ve gözaltõ sürecinin başõnda avukatõyla gör- üştürülmediği gerekçesiyle so- rumlu polis Z.S. hakkõnda kamu davasõ açõldõ. İzmir Emniyet Mü- dürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polis me- murlarõ hakkõnda, İzmir Cum- huriyet Başsavcõlõğõ istemiyle açõlan davanõn ilk yargõlamasõ mayõs ayõnda gerçekleştirilecek. Hayati Özcan, 25 Mart 2008 ta- rihinde işyeri olan Ulusal Kanal temsilciliğinde gözaltõna alõndõ. İşyeri ve evinde arama yapõl- dõktan sonra İstanbul’a götürül- dü. Özcan’õn gözaltõnda tutuldu- ğu sõrada hak ihlalleriyle karşõ- laştõğõnõ savunan avukatõ Erdo- ğan Özer, sorumlularõn ceza- landõrõlmasõ istemiyle savcõlõğa başvurdu. Dava 3 Mayıs’ta başlayacak Savcõlõk tarafõndan mahkeme- ye gönderilen yazõda, Hayati Özcan’õn, gözaltõna alõndõğõ sõ- rada ve işyerinde yapõlan arama sõrasõnda avukatõndan yoksun bõrakõldõğõ, görevli polis me- murlarõnõn kimlik göstermediği, el konulan eşyalarõn toplandõğõ torbanõn mühürlenmediğine dik- kat çekildi. Savcõ, İzmir 8. Sulh Ceza Mah- kemesi’ne verdiği iddianamede, İzmir Emniyet Müdürlüğü Te- rörle Mücadele Şubesi’nde gö- revli polis Z.S.’nin haksõz arama yaptõğõnõn tespit edildiğini belir- terek, “Arama sırasında müş- tekinin avukat talep etmesine rağmen bu istemin yerine ge- tirilmediği ve şüphelinin üze- rine atılı suçu bu biçimde işle- diği anlaşılmıştır” görüşlerine yer verdi. İzmir 8. Sulh Ceza Mahke- mesi, savcõlõğõn yolladõğõ iddia- nameyi değerlendirmeye aldõ ve haksõz arama yaptõğõ savlanan po- lis Z.S. hakkõnda dava açõlmasõ- na karar verdi. Buna göre anõlan yargõlama 3 Mayõs 2010 tari- hinde İzmir 8. Sulh Ceza Mah- kemesi’nde başlayacak. İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz okurlarõ ve sivil toplum kuruluşlarõnõn temsilci ve üyeleri, ga- zetemizin Ankara Temsilcisi, yazarõmõz Mustafa Balbay ve aydõnlarõn serbest bõrakõlmasõ amacõy- la düzenledikleri eylemlerini dün de sürdürdüler. Cumhuriyet’in Şişli’deki merkez binasõnõn bahçe- sindeki “Balbay’ın yanı başındayız” nöbetine katõlanlar, Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in tutuklanmasõnõ da protesto ettiler. “Öz- gür yargı hepimiz için”, “Ya başbakan ol ya da savcı”, “Yargı bir gün Başbakan’a da gerekir” yazõlõ pankartlar taşõyan okurlarõmõz adõna açõkla- ma yapan gazetemiz yazarlarõndan Meriç Velide- deoğlu, “Başsavcı İlhan Cihaner’in tutuklanması, yargıya el uzatan yürütmenin ülkeyi ne hale ge- tirdiğinin en korkunç örneğidir” dedi. Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda gözaltõna alõnan Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Özcan’õn, haksõz aramayla karşõ karşõya bõrakõldõğõ vurgulandõ Polise kamu davası (Fotoğraf:DENİZTATARER) Balbay nöbetinde ‘bağımsız yargı’ talebi İstanbul Haber Servisi - SAT Grup Komutanlõğõ’nda görevli, as- keri savcõlõk tarafõndan tutuklanan Yüzbaşõ Özgür Kaya, Poyrazköy davasõ sanõğõ Yarbay Ercan Ki- reçtepe’nin ofisindeki baskõnda mermi bulduğu ve bu mermileri denize attõğõ yönündeki ifadesini yalanladõ. Poyrazköy iddianamesinin de- lil klasörlerinde Kuzey Deniz Sa- ha Komutanlõğõ Askeri Savcõlõ- ğõ’nõn mühimmatõn gizlenmesi iddialarõyla ilgili yürüttüğü so- ruşturmanõn belgeleri de yer alõ- yor. Askeri mahkemece “askeri eşyayı gizlemek” ve “askeri eş- yayı kasten tahrip etmek” suç- larõndan tutuklanan Yüzbaşõ Öz- gür Kaya, askeri savcõlõkta üç kez ifade verdi. Kaya, Poyrazköy davasõ sanõk- larõndan Kurmay Albay Ali Türk- şen’in kendisine “bildiklerini anlat sana bir şey olmaz” dedi- ği için kafasõnda yazdõğõ senaryo doğrultusunda yalan ifade verdi- ğini söyledi. Kafasõnda kurduğu senaryonun gerçekleşmediğini ifade etti. Türkşen, “Ege Deni- zi’ne mermi atma olayı mermi- ler hayali olduğu için gerçek- leşmemiştir. Önceki ifademde Yarbay Kireçtepe’ye ait oldu- ğunu söylediğim beş adet sis me- şalesi bana aittir” dedi. ‘Komplo düzenlendi’ Sualtõ Komutanõ Kurmay Albay Orhan Yücel’in mühimmatlarõn sarf işlemine dikkat edilmesi ge- rektiğini, bazõ ihbar mektuplarõnõn geldiğini söylediğini belirten Ka- ya, Yücel’in araziye mühimmat gömüldüğü iddialarõndan söz ede- rek “Bu ihbarcı sizin aranızda onu bulun” dediğini söyledi. İhbarcõyõ bulabilmek için böy- le bir senaryo yazdõğõnõ söyleyen Kaya, “Hakkımdaki suçlama- ların ciddi boyutlara gelmesi ve Ercan Yarbay’ı zan altında bı- rakmama nedeniyle gerçekleri söylemeye karar verdim. Orta- da Kireçtepe’ye ait mühimmat yoktur” diye konuştu. Askeri mahkeme Yarbay Ki- reçtepe’nin SAT Grup Komutan- lõğõ’ndaki malzeme kutusundan 700 adet mermi ile beş tane, dört tanesi birlik envanterinde bulun- mayan duman ve aydõnlatma kan- dili olduğu belirtilerek aydõnlatma kandillerini kendi malzeme ku- tusuna sakladõğõ, mermileri de Ege Denizi’nde yapõlan Phonex Expres tatbikatõ sõrasõnda Ege Denizi’ne attõğõnõn tespit edildiğini kaydetti. Hakkõnda “askeri eş- yayı gizlemek suçundan” so- ruşturma açõlan Kireçtepe ise ifa- desinde Orhan Yücel’in kendisi- ne “Binbaşı Emre Onat, Binbaşı Eren Günay, Yarbay Turhan Ecevit ve seninle ilgili ihbarda Amerikalılardan silah alıp silah saklanıldığından bahsediliyor” dediğini kaydetti. POYRAZKÖY DAVASINDA TUTUKLANAN YÜZBAŞI KAYA İFADE VERDİ ‘Senaryo gerçekleşmedi’ Tutuklamaya itiraz reddedildi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Eskişehir Jandarma Alay Komutanõ Kõdemli Albay Recep Gen- çoğlu’nun tutuklanmasõna yapõlan iti- razõ Diyarbakõr Özel Yetkili 6. Ağõr Ceza Mahkemesi reddetti. Gözaltõna alõnmasõnõn ardõndan 31 Ocak’ta Erzu- rum’da mahkemece tutuksuz yargõlan- mak üzere serbest bõrakõlan Gençoğlu, Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcõsõ Osman Şanal’õn itirazõ üzerine 3 Şubat’ta tutuklanmõştõ. Erdoğan tazminat alamadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn, katõldõğõ bir televizyon programõ ve par- tisinin Şanlõurfa İl Teşkilatõ’nõn açõlõşõn- da söylediği sözlerle, “kişilik haklarõna saldõrõda bulunduğu” gerekçesiyle Tür- kiye Partisi Genel Başkanõ Abdüllatif Şener hakkõnda açtõğõ tazminat davasõ reddedildi. Dava dilekçesinde 20 bin TL tazminat talebinde bulunulmuştu. Sağlar beraat etti İstanbul Haber Servisi - Eski ba- kanlardan Fikri Sağlar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile eski Genelkurmay Başkanõ emekli Orgeneral Yaşar Büyü- kanõt’a hakaret ettiği iddiasõyla hakkõn- da açõlan davada beraat etti. Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruş- mada, hâkim İrfan Adil Uncu, sanõğõn gazeteci sõfatõyla kaleme aldõğõ yazõnõn bütünü ele alõndõğõnda, sert ve çarpõcõ bir üslupla dile getirilmiş haber, yorum ve eleştirileri içerdiğini belirtti. Temizöz’ün talebine ret DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosu) - Şõrnak’õn Cizre ilçesinde görev yaptõğõ sõrada faili meçhul cinayetlerden sorumlu tutulan Kayseri Jandarma Alay Komutanõ Cemal Temizöz’ün avukatla- rõnõn reddi hâkim talebi, üst mahkeme olan Diyarbakõr 4. Ağõr Ceza Mahkeme- si’nce reddedildi. Cizre’de görev yaptõğõ dönemde işlenen faili meçhul cinayet- lerle ilgili olarak korucubaşõ ve eski Cizre Belediye Başkanõ Kamil Atağ ve 5 sanõkla birlikte tutuklu bulunuyor. Aysel Tuğluk’a beraat İstanbul Haber Servisi - Anayasa Mahkemesi’nin DTP hakkõndaki kapat- ma kararõyla milletvekilliği düşürülen Aysel Tuğluk, “terör örgütü propagan- dasõ yapmak” suçundan yargõlandõğõ davada beraat etti. Mahkeme heyeti sa- nõklarõn 5 yõl adli denetime tabi tutul- malarõna karar verildi. Isparta’daki kazada sürpriz Haber Merkezi - İstanbul-Isparta seferini yaparken düşen uçakla ilgili da- vada, Sivil Havacõlõk Genel Müdürü Ali Arõduru ve kazanõn olduğu tarihte Ge- nel Müdür Yardõmcõsõ olarak görev ya- pan ancak daha sonra emekliye ayrõlan Oktay Erdağõ’nõn da yargõlanmasõ ka- rarlaştõrõldõ. Arõduru ve Erdağõ’nõn ‘tak- sirle birden fazla kişinin ölümüne sebe- biyet vermek’ suçundan 15 yõla kadar hapisle yargõlanmasõ istendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle