18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 19 ŞUBAT 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B PARA-META-PARA MUSTAFA SÖNMEZ İşsizliğe Karşı Kamu İstihdamı (1) Türkiye’nin 1980 sonrası dışa açılarak (saçılarak) kapitalistleşme serüveni, tüm toplumsal dokuyu altüst etti. Bugün gelinen yer itibarıyla, nüfusun dörtte üçü kentlerde. Kırlarda kalan yüzde 25 nüfus, milli gelirin ancak yüzde 8’ini üretiyor. Bu gelirle de geçinemediği için kısa sürede onlar da kentlere akacak. Yıllık yüzde 1.5’i bulan ve 2009 sonunda 72.5 milyona ulaşan nüfusun iş-aş meselesi, özellikle kentlerde büyüyor. Ancak kentlerde yeterli istihdam imkânı yok. 2009 sonunda 15 yaş üstü nüfus 52 milyon, ama işgücü olarak sahne alanlar 25 milyon. Yani yüzde 50’den azı işgücüne katılıyor. Bunların da 3.3 milyonu iş arıyor ama bulamıyor. 2 milyon bir işsiz daha var ki onlar da iş aramaktan umudunu kesmiş, ama iş bulursam çalışırım diyenler. Böylece işsiz sayısı 5.3 milyonu bulmuş durumda. Resmi işsizlerin 1 milyondan fazlası genç; 15-24 yaş arasında. Diplomalı işsiz çoğalıyor. Lise ve üniversite diploması olup da iş bekleyenlerin sayısı 1 milyona yaklaşıyor. 1980 sonrası izlenen neoliberal politikalarla devlet, “iş kapısı” olmaktan çıkarıldı. Büyümenin özel sektör öncülüğünde gerçekleştirilmesine karar veren piyasacı yaklaşım, istihdamın kaderini de böylece özel kesimin insafına terk etmiş oldu. Ne var ki, likidite bolluğunun yaşandığı 2002-2007 döneminde, ortalama yüzde 7’ye yaklaşan büyüme koşullarında bile istihdam artmadı. (*) 11 ay ortalaması, 2009 büyüme oranı da tahminidir. 2001 krizinde işini kaybedenler, büyümeye geçildiğinde hemen işe alınmadılar. Dış kaynağa dayalı büyüme süreci, beklenen istihdam artışını yaratmadı. Bu istihdamsız büyüme hastalığının evrensel bir sorun olduğuna, kısa adı ILO olan Uluslararası Çalışma Örgütü de dikkat çekiyor. Özellikle merkez ülkelere dayanıklı-dayanıksız tüketim malı tedarik etme işlevi üstlenmiş Türkiye gibi çevre ülkelerin birbirleriyle ucuz emek üstünden rekabetleri, dibe doğru yarışları, bu en az istihdamla yetinme hastalığını da yaratmış durumda. Türkiye’de de, özellikle 2002 sonrası, AB pazarını hedefleyen ihracata dönük büyüme süreci, dış pazarda rekabet gücü edinebilmek için, en az istihdamı, en ucuza mal etmeyi öne çıkardı. Bugün de, yaşanan küresel krizden hiç ders alınmadan, kriz öncesi işbölümü ve paradigmanın bundan sonra da geçerli olacağı varsayımıyla, kurgular, en düşük istihdam maliyeti üstüne yapılıyor. TÜSİAD’ın yeni başkanı Ümit Boyner’in ayağının tozu ile esnek istihdamı ağzına alması bundandır. Peşinde oldukları şey, kıdem tazminatı ödemeden işçi çıkarmak, kısa süreli iş sözleşmeleri yapabilmek, SGK prim yüklerini, ücretten alınan vergi yüklerini en aza indirmek, sendikalaşma, toplu pazarlık, grev hakkı kullanmanın yollarını tıkamak… İstedikleri, dünyada yaygınlaşan ve ILO’nun “vulnerable employment” olarak adlandırdığı, çevre ülkelerde salgın güvencesiz istihdamı yaygınlaştırmak… İstedikleri, Türkiye’de yüzde 45’e ulaşan kayıt dışı istihdamın koyulaşması pahasına güvencesizliği kurallaştırmak… Oysa, artık anlaşılmalıdır ki, bu ucuz emeğe yaslanarak AB’nin tedarikçi tüketim malı sanayicisi olma paradigması, tıkandı. Asyalaşma olarak da adlandırılan bu model, düşük kâr oranları için emeğin istismarından başka bir şeye yaramazken, rekabet gücünü daha az emek, daha az ücret maliyetine dayadığı için, istihdam da ülkede sermaye birikimi de yaratamamaktadır. Küresel kriz öncesi yüzde 10’da kemikleşen resmi işsizlik oranı, kriz sonrası yüzde 13-14 bandında basamak yapmaya başladı. Umudunu yitirenlerle birlikte ise gerçek işsizlik oranı yüzde 19-20’ye kadar çıkıyor. Özellikle ülkenin en ağır sorunu haline gelen işsizlik sorununu çözmede inisiyatif, artık, özel sektöre bırakılmayacak kadar vahim boyutlarda. Amacı kâr ve sermaye birikimi olan, her adımını bu saikle atan özel girişimcinin, istihdam gibi bir sosyal sorunu birinci sorun olarak görmesi, kapitalizmin doğası gereği, beklenmez, beklenmemelidir. Sermaye, istihdam için yatırım yapmaz, kâr için yatırım yapar ve ancak ihtiyacı oranında işgücü istihdam eder, daha fazlasını değil. O halde ne yapmalı? Ulaşılan alarm verici boyutlar ve beliren eğilimler, işsizliğe kamu istihdamı ile müdahalenin kaçınılmaz olduğu gerçeğini önümüze koyuyor ki, bunu tratışmaya yarın devam ederiz. [email protected] http://mustafasnmz.blogspot.com Krizde üç kişiden biri borçlandõ Geçen yõl hane halkõnõn yüzde 28’inin geliri azalõrken yurttaşlarõn yüzde 60’õ artõk daha ucuz ürüne yöneldi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine gö- re, Türkiye’de, son 1 yõldaki ekonomik gelişmeler nede- niyle bireylerin yüzde 34.3’ü borçlandõ. Krizin etkisiyle yurt- taşlarõn yüzde 60’õ daha ucuz ürün tüketmeye yöneldi. Bi- reylerin yüzde 27.9’unun ge- lirlerinde, yüzde 27.9’unun da tasarruflarõnda azalma oldu- ğu belirtildi. TÜİK, “2009 Yılı Yaşam Memnuniyeti Araştırması” sonuçlarõnõ açõkladõ. Araştõrma kent ve kõr düzeyinde tahmin verecek şekilde, 3 bin 561 hane halkõndan 18 yaş ve üzeri 7 bin 546 bireyle görüşülerek gerçekleştirildi. 2003 yõlõndan bu yana her yõl düzenli olarak yapõ- lan araştõrma kapsamõnda 2009 yõlõnda ilk de- fa “son 1 yıldaki ekonomik gelişmelerin bi- reyler üzerine etkisi” de incelendi. Bu çer- çevede geçen yõl bireylerin yüzde 60’õ daha ucuz ürün tüketmeye başladõ. Bireylerin yüz- de 1.8’inin ev, arsa, yazlõk edindiği, yüzde 4.1’inin de araba aldõğõ belirtildi. Türkiye’deki öznel mutluluk al- gõlamasõnõ ve bireylerin temel yaşam alanlarõndaki memnuni- yetlerini ölçmeyi amaçlayan “Ya- şam Memnuniyeti Araştırma- sı”nda TÜİK, mutluluğu; “acı, keder ve ıstırabın yokluğu ve bunların yerine sevinç neşe ve tatmin duygularının varlığıyla karakterize edilen durum, ha- yattan genel olarak memnun ol- ma hali” şeklinde tanõmlõyor. Yüzde 54.3’ü ‘mutlu’ Bu çerçevede, 2009 yõlõnda bireylerin yüzde 54.3’ünün “mutlu”, yüzde 14.6’sõnõn “mutsuz” olduğu belirtildi. 2008 yõlõnda bu oranlar sõrasõyla yüz- de 55.8 ve yüzde 13.9 olmuştu. “Yaşam Memnuniyeti Araş- tırması” geçen yõl kadõnlarõn erkeklere göre daha mutlu his- settiklerini ortaya koydu. Kadõnlarda mutluluk oranõ yüz- de 58.1, erkeklerde yüzde 50.2 olarak belirlendi. Yaş gruplarõna göre mutluluk düzeylerine bakõldõğõnda ise yaş ilerledikçe mutlu olduklarõnõ di- le getiren bireylerin sayõsõnõn azaldõğõ görüldü. 18-24 yaş grubundaki bireylerde mutluluk ora- nõ yüzde 57.4 iken 65 yaş ve üzeri bireylerde bu oran yüzde 54.3 olarak hesaplandõ. Zirveye THY reklamõ asõldõ Ekonomi Servisi - Türk Hava Yollarõ (THY), Tayland’õn başkenti Bangkok’ta, 304 metre yüksekliğiyle dünyanõn en yüksek gökdelenle- rinden biri olan Baiyoke Tower’a, THY rekla- mõ giydirdi. Antensiz yüksekliği 304 metre, anteni ile bir- likte 328 metre olan Baiyoke Tower binasõnõn, iki yüzüne uygulanan THY reklamõ 6 ay bina üzerinde kalacak. Gökdelenin dõş yüzeyine, 15 günlük bir çalõşma sonucunda giydirilebilen reklam, THY’nin dõş mekan anlamõnda kullan- mõş olduğu en büyük (2200 metrekare) mecra ol- ma özelliği taşõyor. Baiyoke Tower, Bang- kok’un neredeyse tamamõndan görülebiliyor. Visa:Türkiyeyenilikçi,yenikartlaryolda Ekonomi Servisi - Visa Europe Türkiye Ül- ke Direktörü Nur Öztin Kurak, Türkiye’de Visa kartlarõnõn toplam kullanõm hacminin, ge- çen yõla oranla yüzde 18 artarak 218 milyar lira olduğunu söyledi. Visa Europe’un 2009 Avrupa ve Türkiye so- nuçlarõnõn ve 2010 hedeflerinin anlatõldõğõ top- lantõda konuşan Kurak, geçen yõl Türki- ye’deki Visa markalõ kart sayõsõnõn yüzde 12 artõşla 64 milyona ulaştõğõnõ belirtti. Visa’nõn Türkiye’de kart adedi pazar payõnõn yüzde 59’a yükseldiğini dile getiren Kurak, Türkiye’de Vi- sa kartlarõnõn toplam kullanõm hacminin de ge- çen yõla oranla yüzde 18 artarak 218 milyar lira olarak gerçekleştiğini duyurdu. Kurak, bu yõl için yüzde 15 civarõnda bir büyüme bek- lediklerini de sözlerine ekledi. Visa Europe Üye İlişkileri, Satõş ve İş Ge- liştirmeden Sorumlu Başkan Yardõmcõsõ Dr. Steve Perry de en hõzlõ büyüyen pazarõn Tür- kiye olduğunu belirterek Türkiye’de çok faz- la yenilik ve inovasyon yapõldõğõnõ söyledi. Yunanistan ve bazõ Avrupa ülkelerinde yaşanan krizlerin Visa’yõ nasõl etkilediğini so- rusunu, “Eğer Yunanistan, Portekiz, İs- panya ve İtalya’da bu trendler devam ederse Visa’nın büyüme rakamları endi- şe verebilir” sözleriyle yanõtlayan Perry, ye- ni işlerinin ortalama üçte birinin Türki- ye’den geldiğini dile getirerek, yeni işlerinin portföylerine eklenmesi açõsõndan ortala- mada Türkiye’nin 1 numaralõ pazar olduğu- nu vurguladõ. Arçelik 4 yılda 800 milyon TL yatırım yapacak Ekonomi Servisi - Arçelik, 2009’u 503 milyon lira konsolide net kâr ile kapatõrken, konsolide net ciro ise 6.6 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Şirket önümüzdeki dört yõlda Türki- ye’deki fabrikalara kapasite arttõrõmõ dahil 800 milyon lira yatõrõm yapmayõ planlõyor. Arçelik Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, şirketin 2009 faaliyetle- ri ile ilgili düzenle- diği toplantõda, 2009’da genel talep- teki düşüşe rağmen Arçelik’in gösterdiği performansla sektö- ründe en fazla öne çõ- kan şirket olduğunu söyledi. Çakõroğlu, 2009’da konsolide cironun yüzde 52’lik kõsmõnõn uluslararasõ satõşlardan kay- naklandõğõnõ, uluslararasõ satõş ciro- sunun yüzde 80’lik kõsmõnõn markalõ ürün satõşlarõndan elde edildiğini ifade etti. Yõl içinde markalarõnõn pazarlardaki konumlarõnõ güçlendirdiklerini, zor ekonomik koşullara rağmen pazarla- ma harcamalarõnda kõsõntõya gitme- diklerini, Ar-Ge yatõrõmlarõna de- vam ettiklerini ifade eden Çakõroğlu, kârlõlõk artõşõndaki en önemli etken- lerden birinin başta üretim olmak üze- re tüm süreçlerdeki verimlilik artõşõ, hammadde fiyatlarõnõn düşmesi ol- duğunu kaydetti. Türkiye’de beyaz eş- ya pazarõnõn yaklaşõk 5 milyon adet seviyelerinde gerçekleştiğini ve Ar- çelik’in yüzde 50’nin üzerinde pazar payõnõn uzun yõllardõr devam ettiği- ni kaydeden Çakõroğlu, “2010 için iç pazara ilişkin adetsel büyüme beklentimiz yüz- de 5-6 seviyesin- dedir” dedi. Ç a k õ r o ğ l u , 2010 için belirle- nen vizyonlarõn- daki dünyanõn ilk 10 markasõndan birine sahip olma hedeflerini 2 yõl önceden gerçekleş- tirdiklerini hatõrlatarak, “Bundan sonraki hedefimiz şirketimizi yeni vizyonumuzla daha yükseğe taşı- maktır” diye konuştu. Yeni vizyonlarõnõ ‘Dünyaya say- gılı, dünyada saygın’ olarak açõk- layan Çakõroğlu, yeni hedefler be- lirlediklerini, amaçlarõnõn kendileri- ni aşarak daha yükseğe çõkmak ol- duğunu vurguladõ. BSH’YE İNOVASYON ÖDÜLÜ Ekonomi Servisi - Bosch, Siemens, Profilo ve Gag- genau markalarõyla beyaz eşya sektöründe faaliyet gösteren BSH Ev Aletleri, enerji tassaru- fu sağlayan bulaşõk makinesinin üretimi- ni olanaklõ kõlan Zeolite ku- rutma teknolojisiyle Avrupa’da ‘İklim ve Çevre için İnovasyon Ödülü’ne layõk görül- dü. Elektrik tüketimini optimum seviyenin de yüzde 20 altõna çeken Zeolite kurutma teknolojisi ile Almanya’da karbondiok- sit salõmõnõ yõlda 1.2 milyon ton azaltabiliyor. Ekonomi Servisi - Vakko, Irak’õn kuzeyinde bulunan Erbil kentinde mağaza açtõ. Erbil’in Majidi Mall alõşveriş merkezindeki, Butik Vakko mağazasõnda, hem kadõn hem de erkek ürünleri yer alõyor. Erbil Vakko Butik Direktörü Nihat Mintaş, “Burayı tercih sebebimiz insanlar burada lüks arabalara biniyor, güzel ve lüks evlerde oturuyor. Düşündük onların güzel giyinmeye de hakları var. Biz de onlar için geldik. Bu tür güzel şeyleri Avrupa ve Türkiye’den gidip alabiliyorlardı. Ancak biz bunu onları ayaklarına getirdik. Mağazalarımızın Erbil’e hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. Vakko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Jeff Hakko, dünya çapõnda genişleyen bir ülke olarak kendilerinin de dünya çapõnda bir marka olduğunu kaydetti. SABİHA GÖKÇEN’İN ORTAĞINA ‘EN İYİ’ ÖDÜLÜ Ekonomi Servisi - İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararasõ Havalima- nõ Yatõrõm Yapõm ve İşletme AŞ’nin ortaklarõndan Hintli GMR tara- fõndan işletilen Hyderabad Rajiv Gandhi Uluslararasõ Havalimanõ, Uluslararasõ Havalimanlarõ Konseyi tarafõndan kendi kategorisinde ‘En İyi Havalimanõ’ seçildi. Hyderabad Rajiv Gandhi Uluslararasõ Havalimanõ, yõllõk yolcu kapasitesine göre 5–15 milyon yolcu kate- gorisinde de dünyanõn en iyi havalimanõ oldu. SATIŞLAR YÜZDE 10 ARTACAK Levent Çakıroğlu, 2009’un hedeflerine ulaştıkları, başarılı bir yıl olduğunu dile getirerek, 2010’a toplam satışların yüzde 10 artması hedefiyle girdiklerini söyledi. Çakıroğlu, “Şirketimizin uzun vadeli stratejileri içinde gelişmekte olan ülke pazarları daha fazla yer alıyor. Şirketimiz gerek organik büyüme, gerekse satınalmalar yoluyla vizyonunu gerçekleştirecek şekilde gelişmekte olan pazarlarda daha fazla yer alacak” dedi. Levent Çakõroğlu, gelecek dört yõl içinde 800 milyon lira yatõrõm yapmayõ hedeflediklerini ve 2010’da bunun 200 milyon liralõk bölümünü yatõrõma dönüştüreceklerini belirtti. Portekiz, İspanya ve İtalya’da yaşananlar devam ederse Visa’nõn büyümesi endişe verici bir hal alacak. VAKKO ERBİL’DE İLK MAĞAZASINI AÇTI TÜİK’in araştõrmasõna göre, kriz sürecinde yurttaşlarõn yüzde 34.3’ü borçlandõ, yüzde 27.9’unun geliri azaldõ. Yüzde 27.9’unun da tasarruflarõnda azalma meydana geldi. Yurttaşlarõn 4’te biri eğlence ve tatil masraflarõnõ kõstõ. Halkõn yüzde 3.2’si bu dönemde işini kaybetti, yüzde 0.5’i iflas etti, yüzde 2.3’ü göç etmek zorunda kaldõ. Levent Çakıroğlu İSTİHDAMSIZ BÜYÜME: 2002-2009 İstihdam (Bin Kişi) İstihdam Değişme, % Büyüme % 2002 21.354 -0.8 6.2 2003 21.147 -1.0 5.3 2004 19.632 -7.2 9.4 2005 20.067 2.2 8.4 2006 20.423 1.8 6.9 2007 20.738 1.5 4.7 2008 21.194 2.2 0.9 2009 21.270* 0.4 -6.0
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle