Katalog

. . * . „ - - - ^ - _ .w • , - . _ . I Y E N I İ»' «ITzUMKÜTTEN AKİSLER iPhone'a SD kartı Bebeğim niçin ağlıyor? Birctok cep telefonunda SD kart okımnuıyor. SD kartlar hiraz hıiyuk olmasına ragıııen «Jiger bir- (,xık alet bu hellek formatına sahip. Yani kamcra- nın lıellek kartı doldugunda gorüntüler cep tele- fonundaki mıcroSD karta aktarılamıyor. Apple fir- ması ştiTuli iPhıme ıı,in hasıt hır SD kart ılavesı üret- ti. Tıpkı liir kart okuyucu ^»îHi isjeyen Zoomlt, ve- rilerın telefona uktarılmasına izın veriyor. Fakat i$- lem ters yönde (,<ılı$nuyor, yani veriler iPhone'dan karta yüklenemiyor. Nisan ayında piyasaya veril- mesi heklenen Zoomlt kart okuyucu.sunun fiyatı: 60 Dolar. Bilgi i<,in: http://www.zoomitonline.com/ Tekerlekler üzerinde 22vat 22 vatlık taşınabilir parti sistemi y a 1 n ı z c a iPod'un değil dijjer müzik c/alıcılarını ve miizik aletlerini de güçlendiri- yor. Alüminyumdan üretilen tekerlekli iPtnJ ho- parlörü, dısarı cekilen 1-ıır sapla yekiliyor. Dahili akü- sü 12 saat kadar dayanıyor. I loparlörün sesi 50m'ye kadar duyulahiliyor. Ayrıca heş metre uzunlu- ğunda elektrık kahlosu da var. Elektro-gitar ve ben- zeri aletler icin de 6.3mm'lik bir girişi bulunuyor. Hoparlörün boyutları 46x37x26cm. Fiyatı: 224 Dolar. Bilgi için: http://reviews.cnet.com/portab- le-speakers/ion-audıo-block-rocker/4505- 11313_7-32331413.html Lazerli pico projektör Büyük pico projektörler uzun bir süredir zaten vardı ama AA- XA Ll cebe gi- recek kadar kü- Vük- Topu topu ' 7 0 8 r olan pro- jektörün 20 lü- men gücünde ışığı var ve 800x600 piksel cüzünürlüklü. 127cm'lik görüntü yansıtıyor ve aküyle 90 dakika kadar calışıyor. Fiyatı: 440 Avro. Bilgi i(,in: http://www.coolest-gad- gets.com/20100207/aaxa-ll -laser-pico- projector/ T u m ugraşlara ragmen lıe- begi dıır- madan ag- layan anne babaların imdadına 5 i m d i Apple'ın C r y Translator cihazı yeti- fiyor. (,ry Tran.slaror, bebegin ağlama sesini on saniye i(,in- de analiz ederek, sonucu bildiriycır. Böylecc bebe- ğin acıktığını, uykusıı geldiğinı ya da emzik istediğini ögrenebıliyorMinuz. lspanya ve Amerika'da geı- \1ekle4tinlen araştırnıalar sonucunda aletin %%'lık dojruluk payıyla ^ılıştıgı ortaya (.ıkmış. Bilgi için: http://itunes.apple.com/WchObjects/MZSrDre .woa/wa/vıewSo(tware.'id=3 5263698 J&.mt=8/ iPad'a rakip geliyor iPad'a rakip olabilecek ExoPC 23cm'lik do- kunmatık ekrana sahip, 12x16.8x2.lcm boyutla- rındaki alet 1.6GHz Intel Atom işleınciyle çalışı- yor. LTiger bazı teknık özellikleri: 2GB bellek, GMA 950 grafık bagdaştmcısı, 32GB SSD, SD/MMC kart okuyucusu, 1.3 megapiksel web kamera, Bluetooth ve 3 USB giriji. Henüz bir prototip olan ürün, Microsoft Windows 7 işletim sistemiyle sunulacak. ExoPC'nin pil önırü şimdilik 4 saat. Bilgi için: http://www.exopc.com/en/index.php Bluetooth kulaklık yerine bileklik H e 1 i u m Digıtal tarafın- dan üretilen H D B T - 9 9 0 Bluet(X)th bilek- lik, Bluetooth kulaklıklarla aynı prensiple çalışı- yor. Saat gibi hi- lege takılan alet üzerinde kulaklık girişi bulunmuyor, bileklik (,jığrı geldiğınde ses ve titreşimle haber ve- riyor. Konuşmak icin üzerindeki tuşa basmak ye- terli. Bileklik dört saat kadar konuşma nlanağı ve- riyor. Fiyatı: 87 Dolar. Bilgi için: http://www.he- liumdigital.com/shopping/shopexd.asp?id=84 Nilgün Özbaşaran Dede *«*.-. -^ * A. M. Celal Şengör Bilim adamı ve yükseköğretimde bir eğitimci olarak üzerime düşen en önemli görevlerden biri, bilim ürettiğini iddia eden ve bilim üret- mesibeklenen kişilerin zekâ düzeyleri hakkında fikir edinmektir. Aptalı Tanımak Sanılanın tersine, bilimsel çalışmalar hakkında verilen kararlar, herzaman yal- nızca teker teker çalışmalara dayanarak değil, sık sık onları üreten kişinin kapasitesi hakkındaki genel kanıya da dayanır. Bazen bir çalışmaya bakar "bu salak gene ne yaztruş?" der insan ve çok sık, sonunda o "salak" yargısının ne ka- dar haklı olduğu görülür. Bu, özellikle, tüm vehtoplama işleminin ve veri kalitesinin, yargıya varması gereken kişiler tarafından birebir kontrolünün mümkün olmadığı hallerde olur. Mesela jeolojide, elinize gelen birjeolojik çalışmayı ve yorumunu, verileritek tek elden geçirerek kontrol edemezsiniz. 0 zaman veriyi üretenin bilimsel şöhreti yar- gının temellerinden birini oluşturur. Büyük hocam Kevin Burke, jeoloğun şöhre- tinin temeli nedir sorusuna, birkeresinde "dedikodu" demişti! Gerçekten de jeo- lojide birkişihakkında meslektaşlan tarafından konuşulanlar, onun şöhretinin önem- li temellerinden biridir. Peki, bu dedikodu faktörü dışında bir bilim insanı, veya öğrenci hakkındaki yar- gıyı etkileyen başka ne gibi etkenler olabilir? Ben iyi bir aptal tanıyıcısıyımdır. Oldukça süratli bir şekilde hakkında aptal olduğu yargısına vardığım bir kişinin, daha sonra öyle olmadığının görüldüğü herhangi bir vakayı hatıriamıyorum. Tersine pek çok kişinin, kendisine büyük bir zekâ ve veya yetenek atfettikleri bazı aptal- ları hemen herkesten önce tanıdığım olmuştur. Bunun için ne gibi kıstaslar kul- lanırım diye kendime sordum. Yanıtı, ilk kadın satranç büyük üstadıZsuzsa Polgâr hakkında yapılan birdeneyde buldum. Her üçü de satranç tarihinin büyük isimleri arasında olan Polgâr kardeşle- rin (üçü de kadın) inanılmaz başarıları, babaları Lâszlö Polgâr'm yaptığı bir de- neye dayanır. Baba Polgâr dehânın yaratlabileceğine inanan birinsandı. Bu ne- denle her üç kızını da satranç dehâsı olarak yetiştirmeye karar verdi. Bu dene- yin şaşırtıcı başansı daha sonra beynin manyetik rezonans görüntülenmesi des- tekli psikolojik bir incelemeye konu yapıldı. Sonuç: Polgâr'ların başansının temelinde örOrrtûtanıma yatıyordu. Yani satranç oyu- nu esnasında Polgâr'lar, rakiplerinin tersine oyunda muhakeme yürütmüyor, mu- azzam tecrübeleriyle kazandıkları sezg'ryle hareket ediyorlardı. Herkesin dakikalar, bazen saatlerce süren muhakeme sonunda yapabildiği bir hamleyi, Polgâr'lar hiç düşünmeden yapabiliyor ve oyunu da kazanıyorlardı. Onlar satranç oynarken, be- yinlerinde kullanılan kısım, hepimizin yüz tanırken kullandığı kısımla aynıydı. Yani herkes tanıdıklarının yüzünü nasıl bilebiliyorsa, Polgâr'lar da herhangi birsatranç oyununda karşılarına çıkan durumları "önceden tanıyorlardı". Bilim yaşamımda edindiğim tecrübe, başanlı bilim adamlarının da bu "örün- tü tanıma" sayesinde karşılarındaki birproblemi sezgiyle hallettikleridir. Meşhur matematikçiGauss kendisine birproblem sunan kişinin "ne kadar zamanda bu- nu halledebilirsin?" sorusuna, "cevabı biliyorum da, oraya ne kadarzamanda va- rabilirim, onu kestiremiyorum" diye karşılık vermişti. Aptal da bu yöntemle hemen tanınır. Tanınacak örüntünün en önemli öğele- rişunlardır: Bir kişi şunları yapabiliyor mu? 1) Problemin nedenlerini anlamak, 2} problemin herhangi bir detayına saplanmadan, tamamını görebilmek, 3) proble- mi çözecek verilerin doğasını ve nerede bulunabileceklerini bilmek, 4) problemin sunumunun ve problemi çözecek verilerin kendi içinde tutarlılıklarını ölçebilmek, 5) hızlı çözüm üretmek ve teklifedilen çözüm, eldeki veriyle çelişirse derhal onu terkederek yeni bir çözümü oluşturmak, 6) çelişen verinin çelişmeyen verilerle ilişkisini kurarak, verinin bizzat kendisinin doğruluğunu veriyi baştan toplamaya gerek kalmadan tartabilmek, 7) benzerproblemleri geçmişte gerçekten çözmüş olmak veya çözülmüş problemlerin çözülme süreçlerini iyi tanımak. Akıllı insan problemin çözümüyle ilgilidir, aptalise kendi kafasındakiherhangi bir fikri çözüm diye dayatmak ister. Bu yazıyı şu nedenle yazdım: Son zamanlarda ortaya atılan darbe planları- na ve bunlara komutanlarımızın verdiği cevaplara bakıyorum. Hele son günler- de Org. Çetin Doğan'ın katıldığı programları dikkatle izliyorum. Izlenimim: Ortaya atılan iddiaların kafamda yarattığı örüntü, ftabii yalnızca medyaya yansıdığı şe- killeriyle), akıllıca üretilememiş, veri temeli, iç tutarlılık ve motif açılarından im- kânsız bir resimdir. Bu iddialan ve bunlara elestirileri, yukarıda saydığım mad- deler ışığında sakin kafayla bir irdeleyin. Ne çıktığını göreceksiniz. Burada, or- dumuzun verdiği eğitimle, ona saldıran yobazın "eğitiminin"yarattığı kafa tiple- rinide, Lâzslö Pölgar'ın deneyi ışığında karşılaştırma imkânını da bulacaksınız.