25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ARALIK 2010 SALI KÜLTÜR CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr 17 SELANİK FİLM FESTİVALİ İstanbul’un ruhu bu giyside ‘Zefir’ Selanik’te yarışıyor ASLI SELÇUK Handan Börüteçene’nin giysiheykeli, Kraliyet Sanat Akademisi’ndeki “Farkında: Sanat, Moda, Kimlik” sergisinde Kültür Servisi Londra’da Royal Academy of Arts’ın (Kraliyet Sanat Akademisi) gerçekleştirdiği “Farkında: Sanat, Moda, Kimlik” sergisinde, Handan Börüteçene’nin “Suların Çözdüğü/Suların Bağladığı” adlı işi ile Hüseyin Çağlayan’ın sergi için özel olarak sipariş edilen bir çalışması da yer alıyor. Sanatçıların ve bazı tasarımcıların, kumaşı, “kimliğimizin öğelerini ortaya çıkarmakta nasıl kullandıkları” üstünde odaklanan sergide, aralarında Marina Abramoviç, Yoko Ono, Cindy Sherman’ın da bulunduğu 30 çağdaş sanatçının yapıtlarına yer veriliyor. “Farkında” sergisi, “fiziksel örtümüz ile oluşturulmuş kişisel çevrelerimiz, bireysel ve toplumsal kimliklerimiz, içinde yaşadığımız ortam arasındaki ilişkiyi yansıtmayı” amaçlıyor. Börüteçene’nin, unicredit koleksiyonunda yer alan “Suların Çözdüğü/Suların Bağladığı” adlı giysiheykeli, “İstanbul’un ruhunu bir giysi aracılığıyla görünür kılıyor”. Börüteçene, bu yapıtta, “İstanbul’un, belleği kesintiye uğramaksızın bilinmek ve görünmek, yitik parçalarını bütünlemek istediğini” söylüyor. Royal Academy of Arts’ta, İstanbul ve Venedik’te çekilmiş fotoğraflarıyla birlikte sergilenen giysiheykel, 2007’de Venedik’te La Fenice Tiyatrosu’nda ve Nuova Icona’da, 2009’da Milano’da sergilenmişti. Londra’daki sergide, Hüseyin Çağlayan ise “Farkında: Hüseyin Çağlayan’ın Sanat, Moda, Kimlik” sergisi özel olarak hazırladığı için özel olarak gerçekleştirdiği bir yapıt da yer alıyor. yeni giyside, Japon Bunraku kukla tiyatrosunun 300 yıllık geleMarina Abramoviç, neğinden esinlendi. Yine bu serYoko Ono, Cindy gi için özel bir iş hazırlayan YinSherman gibi ka Şonibare de ünlü terzi Chris sanatçıların da katıldığı Stevens’la birlikte, 19. yüzyıl çosergi, kumaştan yola cuk giysilerinden yola çıkan 18 tasarım gerçekleştirdi. çıkarak, bireysel ve 30 Ocak 2011 tarihine kadar toplumsal kimliklere açık kalacak olan Londra’daki odaklanıyor. sergide, Filistinli sanatçı Sharif Waked’in “Chic Point, 2003” adlı yapıtı ise, kadın teninin sergilenmesine de örtülmesine de eleştirel Handan Börüteçene’nin “Suların Çözdüğü/Suların Bağladığı” adlı işi de sergide yer alıyor. bir bakış getiriyor. SELANİK 51. Uluslarası Selanik Film Festivali perdelerini Danny Boyle’un (Milyoner) son çalışması “127 Hours”la açtı. Açılış töreninde festivalin yeni yöneticisi Dimitri Eipides, bu yıl pek çok zorluğun yaşandığını vurgulayarak “Her şeye karşın festival yaşamalı, Selanik kentinin parlak bir simgesi olmayı sürdürmeli. Çünkü kent artık festivalle bütünleşti” dedi. 12 Aralık’a kadar sürecek festivalde Hollywood tarzı yapımların gösterilmeyeceğini belirten Eipides, izleyicinin özgün filmlerle buluşacağını da açıkladı. İlk ve ikinci filmlerin Altın (20 bin Avro) ve Gümüş İskender (10 bin Avro) ödülleri için yarışacağı bölümde Türkiye’den Belma Baş’ın ilk uzun metrajı “Zefir” de var. Uluslararası Yarışma’daki öteki filmlerse: “Erratum” (Marek Lechki/Polonya), “The Four Times” (Michelangelo Frammartino/İtalya), “Jean Gentil” (I. CardenasL.A.Guzman/Meksika), “Outbound” (Bogdan Apetri/Romanya), “Morgen” (Marian Crisan/Romanya), “Microphone” (Ahmad Abdalla/ Mısır), “Donkeys” (Morag Mckinnor/İskoçya), “Littlerock” (Mike Ott/ABD), “Tired” (İbrahim Saeedi/İran), “Limbo” (Maria Sodahi/ Norveç), “Sweet Evil” (Olivier Coussemacq/Fransa). Uluslararası seçici kurul, başkan Michel Demopoulos (Film Eleştirmeni/Yunanistan), Mohamed AlDaradji (Yönetmen/Irak), Scandar Copti (yönetmen/Filistin), Behruz Hashemian (Yapımcı/ İranABD), Martin Schweighofer’dan (Avusturya Film Komisyonu Yöneticisi/Avusturya) oluşuyor. Altın ve Gümüş İskender ödülleri 11 Aralık’taki kapanış töreninde açıklanacak. ‘İstanbul bu bienale sahip çıkmalı’ Uluslararası İstanbul Tasarım Bienali’nin Direktörü Özlem Yalım “İnsanlara ‘tasarım aslında öyle uçuk, ulaşılmaz, lüks bir şey değilmiş’ dedirtebilirsek ekip olarak hedefimize ulaşmış oluruz” diyor AYŞEGÜL ÖZBEK stanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın (İKSV) ilkini 2012’de yapmayı planladığı Uluslararası İstanbul Tasarım Bienali’nin ilk etkinliği Uluslararası İstanbul Tasarım Sempozyumu Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleşti. Ulusal ve uluslararası her alandan tasarımcıları buluşÖzlem Yalım İ turan sempozyuma Emre Arolat, Deyan Sudjik, Bahar Korçan, Uğur Tanyeli, John Heskett gibi isimler katıldı. Tasarımı anlamak, anlatmak ve bu konudaki farklı tartışma noktalarını İstanbul’un kültür ve sanat yaşamının gündemine getirmek hedefiyle yola çıkan Tasarım Bienali’nin Direktörü Özlem Yalım bienali ve satır başlarıyla “Neden Bienal, Neden Tasarım?” sempozyumunu anlattı. Tenten’in esin kaynağı öldü KOPENHAG (AA) Belçikalı çizer Hergé’nin ünlü çizgi romanı Tenten’i yaratmakta esin kaynağı olduğu söylenen Danimarkalı aktör Palle Huld, 98 yaşında öldü. Kopenhag’daki bir huzurevinde yaşamını yitirdiği belirtilen Huld, 1933 ile 2000 yılları arasında Danimarka yapımı 40 filmde rol aldı. 1928’de bir Danimarka gazetesinin bir gencin dünyayı turlayarak muhabirlik yapmasını öngören yarışmasını kazanan 15 yaşındaki Huld, 44 günde Kuzey Amerika, Japonya ve Almanya’ya gitmiş, Konpenhag’a dönüşünde de 20 bin kişi tarafından karşılanmıştı. Huld’un seyahatini duyan Hergé’nin de kahramanı bir genç muhabir ve gezgin olan Tenten’i yarattığı söyleniyor. n zyumu’nu ım Sempo ... Tasar dından ar ne inın kökleri ün tasarım an genel tartışİlk g l olmay elki dik, günce u. Bunun nedeni b cın ld a malar da o e’de böyle bir ihtiy inci de Türkiy etirilmemesiydi. İk gig ji gündeme vasyon ve teknolo ldı. el atı ise ino lara gün lişen konu şmabi hızla ge ratiğine dair konu rdi. ın p geti Tasarım ı da beraberinde ber lar katılım sempozyumla bera ci Özetle bu te bir düşünce süre hep birlik başlatmış olduk. N Sempozyu eden bienal? lı disiplin mun ana sorusu ‘f le a alışkın m rle bir araya gelm rkıyız?’dı. Y e “hayır” anıtı elb ye değiliz, bu oldu. Bienale de alı ette ş bir arada o kadar farklı disipli kın nlerin lmasına, g leştirmeye üçlerimizi ya mesleğ de... Daha çok kend biretmeyi bil imizin egosuyla ha i vere iy fuarlardan oruz. Bienallerin ti ket cari farklı olara bir şeyleri sorgulatm k genellikle sında bir aya veya maya yön felsefe ve söylem y arkaelik bir e aratda pek bil tkinlik olduğunu miyoruz. N Çünkü “ta eden tasarım? konu... He sarımsızlık” öne fark edilm rkesin dokunduğu mli bir şe e sındayım. den tasarlanabilece ylerin ği kanıTasarımı b bir konu o larak düşü ir vizyon, genel denle fark nüyorum lı konuların tasarım alanlarınd . O nea b planladık. ir araya geldiği bir n farklı etkinlik Sokaktaki, hayatına g irebilir ve kentteki insanın öyle uçuk “Tasarım ğilmiş” de , ulaşılmaz, lüks b aslında ir d mış oluruz irtebilirsek hedefim şey deize ulaş. Sokaktak denince d oğru bir fi i insanın tasarım kri olması için en ön benim emli hede f. ılacak adar yap 2012’ye k likler etkin mare edip, bir umu deşif lışacağız. AySempozy şmaya ça tiyola ifestoya u ere devam etmek is ımız n ğ şil rıca söyle yazında uygulayaca sarım 2011 ruz. Ta k ruz. nıyo şara ye hazırla bir atölye marka üzerine çalı olan bir cak yapa odaklı üretimini istibu işin asıl buyla işi yürütmek ayı m öğrenci grude üç yayın hazırla tasae yoruz. Bir . Bugün Türkiye’d üyük oruz ok b planlıy cılığı alanında ç lli korım yayın r. Bu yayınların be asına a bir eksik v rans verebilecek olm nulara refe çabalıyoruz. TUBA İNAL YENİ SERGİSİYLE NİŞANTAŞI’NIN YENİ KONUĞU Mekântemaküratör Mekân teknik bir sorun. Sempozyumda Defne Koz ‘sokak bienali’ önerisi getirdi. Başka bir İngiliz konuk ise ‘ulaşım bir mecra olarak kullanılabilir mi’ dedi. Üzerine düşünülmesi gereken öneriler. Tema olaraksa tasarım şemsiyesi altında, mimari, iç mimari, grafik, kentsel, moda, yemek tasarımına kadar her şey bulunabilir. Tasarımcılar olarak sanatçılar gibi tek başımıza sorumlu değiliz. Yapacağımız işler, mekânlarımız sanat bienalinden çok farklı olacaktır. Dolayısıyla İstanbul’un kendisi sahip çıkmak durumunda bu bienale. Su, deniz ve mandala Kültür Servisi Heykeltıraş Tuba İnal’ın 17. kişisel sergisi, geçen hafta Kare Sanat Galerisi ve eşzamanlı olarak da Abdi İpekçi Caddesi üzerinde sergilenmeye başladı. İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) katkılarıyla, İstanbul 2010 Kültür Başkenti Projeleri kapsamında gerçekleştirilen sergi, aralık ayı boyunca İstanbullu sanatseverlerle buluşacak. Sergide, dünyada önemi giderek artan, pek çok savaşın tek sebebi, bildiğimiz bilmediğimiz canlıların organizmaların yaşam kaynağı su ve İstanbul’un dünyadaki sayılı deniz şehirlerinden biri olması, içinden deniz geçmesi, denizin ayrıca gelecek yıllarda çok önemli tatlı su kaynağı olacağı düşüncesiyle; su, deniz, mandala (çarkıfelek) kavramları bir araya getiriliyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle