19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ARALIK 2010 SALI DIŞ HABERLER CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 Assange, ABD Başkanı Obama’yı iddialar üzerine açıklama yapmaya çağırdı. Yangının ardından Türkiyeİsrail ilişkilerinin normalleşmesi için adımlar hızlanıyor SAĞNAK Özüre ‘Çelikkol’ formülü BAHADIR SELİM DİLEK NİLGÜN CERRAHOĞLU “Başkan.Com”a Karşı “WikiLeaks” Devrimi “Time” kapağında yılın adamı olması konuşulan Julian Assange, ABD Başkanı Barack Obama’yı istifaya çağırıyor... “WikiLeaks” belgelerini yayımlayan beş Batılı organından biri olan “El Pais”e konuşan Assange; İspanyol gazetesine verdiği söyleşide Obama’ya meydan okuyor ve “hodri meydan!” diyor. Gerekçe; BM’de görev alan ABD diplomatlarına Clinton’ın “casusluk talimatı” veren belgelerin “WikiLeaks”le ortaya çıkması… “Başta Obama olmak üzere!” diyor Assange; “Talimata onay veren, talimatın ayırdında olan yönetim kademelerinin tepeden.. aşağı istifa etmesi gerekir. Talimatı onayladığı kanıtlanırsa Obama da istifa etmeli!” Beyan, iki açıdan çarpıcı... Birincisi; kısa süre öncesine dek kimsenin aşina olmadığı, “internet korsanı/hacker” şeklinde tanımlanan bir gazetecinin ABD Başkanı’na böyle hızla meydan okuyabilecek noktaya gelmesi… İkincisi; “internet” devriminin, bilimiletişim dünyasındaki malum etkileri ötesinde siyaset ve diplomasi alanındaki bilinen her kuralı tersyüz edip devşirecek ivmeye ulaşması… O internet ki… (Başkan’a şimdi meydan okuyan “hacker”ın kendisi gibi) çok sıra dışı; Müslüman babadan olma “kara derili” bir “adayı” başkanlığa taşımıştı.. Geri dönüp hatırlayalım… İki yıl önce, Obama’yı umulmadık momentumla başkanlığa taşıyan baş etmen, (siyaset dışı katmanların) “internetten” örgütlenmesi olmuştu. Dünya âlem bu olaya şaşırmıştı… AfroAmerikalılar/Asya/Güney Amerika/Arap/AvrupaAkdeniz… ezcümle küresel kökenli Amerikalılar; Obama kuşağı, çocuklar, engelliler, emekçiler, üçüncü yaş, sporcular, öğrenciler, asker aileleri, kadınlar… gibi.. siyasetle geleneksel anlamda haşır neşir olmayan yeni ve farklı kesimleri bir araya getiren geniş “destek kitlesini” devrimci biçimde Obama “internette” seferber etmiş, kampanyasını internette örgütlemiş, finansman kaynaklarına internetten ulaşmıştı. Başkanın seçim sloganı “Yes we can!” (Evet yapabiliriz!) öyle ki “Yes web can!”e (Evet web yapabilir!”) dönüştürülmüş; kendisine “Başkan.com” lakabı takılmıştı. “Taze/yeni bir dalgayla” internetin, Obama olgusunu bu şekilde hiç yoktan belirlemesi ardından; siyasetin bilmediğimiz mecralardan yürüyeceği, başka şekiller alacağı da belli olmuştu... Etkileri kestirilemeyen yoğun ve “proaktif” internet kullanımının devreye girmesiyle birlikte siyaset yapma şeklinin dünyada geri dönüşü olmayan biçimdedeğiştiğini/değişeceğini, burada daha önce de yazmıştım... Kasımda ABD ara seçimlerinde Obama’ya çok acı bir yenilgi yaşatan Cumhuriyetçi Parti’nin müttefikine dönüşen “Çay Partisi”nin örneğin gene internet üzerinden örgütlenmesi bunun son örneğiydi… ‘KANITLANIRSA OBAMA İSTİFA ETMELİ’ Dış Haberler Servisi WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange, Amerikalı diplomatların BM çalışanları hakkında casusluk yapmasını onayladığının kanıtlanması halinde ABD Başkanı Barack Obama’nın istifa etmesi gerektiğini söyledi. Assange, İspanyol El Pais gazetesine geçen cumartesi günü bilinmeyen bir yerden yaptığı açıklamada, “ABD’nin güvenilir bir ülke olarak algılanması için, bu emirden haberdar olan ve onay veren komuta zincirinin tamamı istifa etmeli” diye konuştu. Assange ayrıca, “Obama bu kanunsuz emir hakkında ne bildiğini söylemeli. Bunu yanıtlamayı reddederse ya da bu faaliyetleri onayladığı yolunda kanıt bulunursa istifa etmeli” dedi. Öte yandan Assange’ın İsviçre bankasındaki 31 bin Avro’luk hesabı “ikamet yeri konusundaki yanlış bilgi” dolayısıyla donduruldu. ANKARA Türkiye ile İsrail arasındaki gergin sürecin sonlandırılması için İsviçre’de yapılan temaslarda, iki maddelik bir plan üzerinde mutabakat arandığı belirtildi. Buna göre, alçak koltuk krizinde olduğu gibi, İsrail’in Türkiye’den resmen özür dilemesi yerine, Mavi Marmara saldırısının mağdurlarından kişisel özür dilemesi ve kişisel tazminat ödemesi söz konusu olacak. Türkiye’nin Karmel dağlık bölgesinde çıkan yangını söndürme çalışmalarına yardım etmek için uçak göndermesinin ardından iki ülke arasında normalleşme zemini aranıyor. Edinilen bilgilere göre Gazze’ye yardım götüren gemilere düzenlenen baskını soruşturan BM Komisyonu’ndaki İsrailli temsilci Yosef Ciechanover ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu’nun İsviçre’de gizlice yaptığı görüşmenin kararı Dışişleri Ba İki ülke yetkilileri arasında Cenevre’de yapılan görüşmede İsrail’in Mavi Marmara baskınına ilişkin Türkiye’nin özür ve tazminat taleplerine yönelik beklentilerinin hangi koşullar içinde karşılanacağının ele alındığı belirtiliyor. Mutabakat sağlanırsa, İsrail resmi kanallardan değil de, mağdur olan kişilerin ailelerinden özür dileyecek. İki ülke arasında yaşanan alçak koltuk krizinde de İsrail’in resmi özür dilemesi yerine, Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayalon’un dönemin Tel Aviv Büyükelçisi Çelikkol’a kişisel özürlerini iletmesi söz konusu olmuştu. kanı Ahmet Davutoğlu’nun geçen hafta Washington’da ABD’li mevkidaşı Hillary Clinton ile yaptığı görüşme sonrasında alındı. Temasın bu kez bakanlar arasında değil, diplomatlar arasında gerçekleştirilmesi uygun görüldü. Karar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yangın uçağı için teşekkür telefonunun ardından alındı. Gizli görüşmede iki maddelik bir paket üzerinde mutabakat zemini arandı. Buna göre, Türkiye özür ve tazminat talepleri konusunda geri adım atmazken, bu iki beklentinin hangi koşullar ve hangi formülasyon içinde karşılanacağı üzerinde duruldu. Mutabakat sağlanırsa, İsrail resmi kanallardan değil de Mavi Marmara baskınından mağdur olan kişilerin ailelerinden özür dileyecek. Bu özür “İsrail Devleti” adına yapılacak ancak ülkeden ülkeye resmi özür niteliği taşımayacak. Aynı şekilde, İsrailli yetkililerin “özür sorunu çözülürse, tazminat işi kolay” yorumu yaptığı kulislere sızarken, mağdurların ailelerine de özür çerçevesinde “kişisel tazminat” ödenmesi söz konusu olacak. Ancak “mağdurların” sadece olay sırasında yaşamını yitirenleri mi kapsayacağı yoksa gemide bulunan herkesin mağdur olarak mı kabul edileceği konusu netlik kazanmadı. İsrail sadece yaşamını yitirenlere tazminat ödenmesini isterken Türkiye, kapsamın geniş tutulmasını bekliyor. Tazminat miktarı ve ödeme biçimi daha sonra iki ülke makamları arasında yürütülecek temaslarla kararlaştırılacak. İki ülke arasında yaşanan alçak koltuk krizinde, İsrail resmi özür yerine, Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon’un dönemin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol’a kişisel özürlerini iletmesi söz konusu olmuştu. Oysa İsrail’in kişisel yaklaşım yerine resmi nota ile Türkiye’den özür dilemesi gerekiyordu. ‘TÜRKİYE HÂLÂ MÜTTEFİK Mİ?’ Dış Haberler Servisi Washington Post gazetesinde çıkan Jackson Diehl imzalı yazıda, “ılımlı İslamcı” AKP’nin “8 yıllık iktidarı süresince, Türkiye’nin, ABD’nin idare etmek zorunda kalacağı 21’inci yüzyılın dolambaçlı ilişkilerinin modeli haline geldiği” belirtildi. “WikiLeaks belgeleri 21’inci yüzyıl Türkiyesi’ni nasıl yakalıyor?” başlıklı yazıda, şu görüşler yer aldı: “Türkiye, NATO’nun bir üyesi, Afganistan ve Irak’taki operasyonlar için hayati önem taşıyan Amerikan askeri üslerine ev sahipliği yapıyor. Ancak Türkiye hâlâ gerçekten bir müttefik mi?” WikiLeaks’in sızdırdığı belgelerde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında “son derece tehlikeli”, “Yeni Osmanlıcı, İslamcı hayalleri arasında kaybolmuş” tanımlamalarının bulunduğu anımsatıldı. Diehl yazısında Davutoğlu’nun kendisine, İngiliz Uluslar Topluluğu’nu hatırlatarak “Niçin Türkiye, Balkanlar, Ortadoğu ve Orta Asya’daki eski Osmanlı topraklarında liderliğini yeniden inşa etmesin?” dediğini de aktardı. Nükleer pazarlık başladı Dış haberler Servisi İran’ın nükleer programıyla ilgili uluslararası anlaşmazlığı çözmeye yönelik dün başlayan görüşmelere bugün devam edilecek. Cenevre’deki görüşmelere ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere ve Almanya’nın yanı sıra AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton da katıldı. Batılı bir diplomat büyük bir sonuç beklemediklerini söyledi. İran’ın nükleer programını önlemek için BM yaptırımları uygulanıyor. ABD’li yetkililer Tahran’ın nükleer silah elde etmesinden endişe ediyor. Tahran ise nükleer programının esas olarak enerji üretimi amaçlı olduğunu belirtiyor. Alman Siemens şirketinin kurmaya başlayıp Rusların bitirdiği Buşehr nükleer santralında elektrik üretimine şubat ayında başlanması bekleniyor. BM yaptırımları çerçevesinde İran’a satışı yasaklanan malzemelerden biri de “sarıkek” olarak bilinen işlenmemiş uranyum. İran’ın nükleer programının başındaki Ali Ekber Salihi İran’da uranyum yatakları bulunduğunu önceki gün açıklamıştı. ‘Maradona İran’a’ Anadolu Ajansı’nın haberine göre İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad dünya futbol tarihinin en büyük isimlerinden Arjantinli futbolcu Diego Armando Maradona’yı ulusal takımlarının başına getirmek istediklerine yönelik haberleri doğruladı. İran gazetesi Ebtekar, Ahmedinejad’ın Maradona’nın getirilmek istenmesiyle ilgili bir soruya başıyla onaylayarak yanıt verdiğini yazdı. Siyasetten sonra gazetecilik, diplomasi kuralları da değişti İnternet, kısaca son iki üç yılda siyasetin eski, klasik kalıplarını darmadağın etti. Assange ve “WikiLeaks”in devreye girmesiyle birlikte şimdi işte sade siyasetin değil, bilinen “diplomasi/gazetecilik kurallarının” da “internet” sayesinde darmadığın olduğunu görüyoruz. “WikiLeaks” dokümanlarının, yüksek reytingli bir BBG evi kıvamında.. kim, kime ne dedi.. şeklinde tespih taneleri gibi ortaya saçılması; “geleneksel gazetecilik kurallarına” aslında kısa devre yaşatan bir olay… Kim nerede, neyi, tam nasıl söyledi? “Off the record” değerlendirmeleri Washington’a rapor eden diplomatlar, her şeyi acaba bire bir mi yazdı? Üzerinde oynadılar mı/oynadılarsa ne kadar oynadılar? Bunlar, bundan böyle, cevabını bulabileceğimiz konular değil. “İnternet” ortamında yayımlanan/ yayımlanacak/yayımlanması beklenen 250 bin belgenin yarattığı “tsunami” karşısında, abesle iştigal anlamına gelen ayrıntı konular… Ancak bu ayrıntı konular... “Liberation” gibi bazı ciddi sol yayınlarda Bernard Guetta gibi tanınan kalemler tarafından halen tartışılmalarına da engel değil… “Gazetecilik” bağlamında değişen kurallar, sade kaynaklar ve kaynaklara olan sadakatle ilgili unsurlardan da ibaret değil. Bire bir “gazeteciliğin” işleyişi de “internet çarpanı” ile katlanmış, acayip hızlanmış ve başka dinamikler kazanmış durumda. “Pentagon Papers” olarak bilinen, 1971’de Vietnam Savaşı’nın kirli çamaşırlarını ortaya döken belgeleri, Pentagon’dan dışarı çıkaran Daniel Ellsberg’in tüm davası; belgeleri bir gazeteye, “New York Times”a (NYT) ulaştırmaktı… Küresel skandal “WikiLeaks” bugün NYT’nin yanı sıra, belgeleri “Guardian”, “Spiegel”, “Le Monde” ve “El Pais”.. 5 büyük yayın organına sızdırıyor. Tek gazeteyle artık “küresel etki” sağlamak hayal… Eskiden birbirlerini atlatmaya çalışan yayın organları ilk kez, “WikiLeaks” bombalarını aynı anda patlatıyor. Ortak haberlerde, ekiplerini birleştirerek birlikte çalışıyorlar. Dünya çapında tanınan çok büyük yayın organlarının bu şekilde güçlerini bir araya getirmeleri de şimdiye dek görülmemiş bir devrim… Diplomasi devrimi de gelecek yazıya. [email protected] ANMA 7 Aralık 1979’da uğradığı silahlı saldırı sonucunda aramızdan ayrılan, katilleri ve azmettiricileri yargılanıp cezalandırılmayan Babamız BAŞSAĞLIĞI Kızılçullu Köy Enstitüsü ve Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü çıkışlı Cumhuriyet ilkeleri savunucusu Ülke sorunlarına duyarlı Aydınlanmacı, Çağdaş Eğitimci Prof. Dr. NURİ ÖZYILDIZ’ı 5 Aralık 2010 Pazartesi günü, UrlaBarbaros Köyü mezarlığında sonsuzluğa uğurladık. Oğulları Büyükelçi Mehmet Özyıldız’la, Beyrut Büyükelçisi İnan Özyıldız’a Ailelerine ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz. CAVİT ORHAN TÜTENGİL’i ölüm yıldönümünde anmak için bugün saat 10.00’da yine mezarı başındayız. Babamızı sevgi, saygı ve hiç eksilmeyen bir özlemle anıyoruz. Kaya TÜTENGİL Deniz TÜTENGİL MAZLUM HavaTahsin Yücel, VahideSabri Kurt, NesrinHüsnü Cengiz, Nafizeİsa Öztürk, ŞehaverHalil Basutçu, GülerMehmet Dicle, TurgaySeyyide Atabarut, NuriyeCihat Bayramoğlu, Güngör Çelik, MesadetMehmet Yıldırım, Halil Cengiz, Selâhattin Koçak, RezzanBahattin Fırtına, Fatma Yalçın, Süleyman Koyuncu, Asaf Aktan TC ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2009/386 Tal. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, evsafı, Satış Şartları: Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Özgür Mahallesi, (Uğur Mumcu Mahallesi) 1648. Sokak’ta, fiilen 3 Kapı No’lu bodrum + zemin + 1 normal katlı yapının bulunduğu yere rastlayan imarın, 14811 ada, 5 parseli teşkil eden, 861 m2 arsa üzerine inşa edilmiş, 116/861 arsa paylı, 7 No’lu, bodrum kat, tek hacimli 5,60 m2 kullanım alanlı. Giriş kat; antre, salon, mutfak, WC ve bir balkondan (Fiilen balkonun oda olarak düzenlendiği bilirkişilerce tespit edilmiştir.) 49 m2 kullanım alanlı. 1. kat, 4 oda, banyo, 2 balkondan müteşekkil 49 m2 kullanım alanlı toplam 109 m2 kullanım alanlı dubleks mesken vasıflı taşınmaz bir borç nedeni ile açık arttırma suretiyle satılacaktır. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 120.000,00. TL %1 KDV alıcıya aittir. 1 Satış 05.04.2011 günü, saat 14.45’ten 14.55’e kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ı ve rüçhanlı alacaklılar varsa mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, gayrimenkul 15.04.2011 günü, saat 14.45’ten 14.55’e kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Açık arttırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin %20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz (Dosya numarası belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları, tellaliye resmi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK. 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır.5 Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesholunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen arttırmaya çıkarılır. Bu arttırma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu arttırmada teklifin İİK. 129. maddedeki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz en çok arttırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın İcra Müdürlüğü’nce tahsil olunur. 6 Şartname ilan tarihinden itibaren müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 7 Satışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/386 Tal. sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları rica olunur. 23.11.2010 (İc. İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 81239 Pakistan yine kana bulandı Pakistan’ın kuzeybatısında düzenlenen intihar saldırısında en az 40 kişi öldü. Saldırının, yetkililerin Taliban karşıtı müttefiklerle görüşme yaptığı sırada, hükümete ait bir binayı hedeflediği belirtildi. Onlarca kişinin yaralandığı saldırıyı Taliban üstlendi. Saldırının, polis üniforması giymiş iki intihar bombacısı tarafından gerçekleştirildiği kaydedildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle