28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ARALIK 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 15 Fiyatları düşüreceği gerekçesiyle ithalat için kontrol belgesi düzenlenen et miktarı, kayıtlı üretim miktarını aştı YORUM ÖZTİN AKGÜÇ Ürettiğimizden çok ithal ettik Ekonomi Servisi Et fiyatlarındaki artışı dengelemek için et ve kasaplık hayvan ithalatına izin verilmesinden sonra, bugüne kadar ithalatı için kontrol belgesi düzenlenen et miktarı, Türkiye’de geçen yılki resmi kayıtlı üretim miktarını aştı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, bugüne kadar 413 bin ton et, 360 bin büyükbaş kasaplık hayvan ithalatı için kontrol belgesi düzenledi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun ve Füze Kalkanı Dünyada da Türkiye’de algılandırma, argo deyişle “yersen abi” yöntemi başarı ile uygulanıyor. Buna göre olayın gerçek niyeti önemli değil geniş kitlelere nasıl algılandırıldığı önemliydi. Böylece başarısızlık başarı; geriye gidiş modernleşme; sermaye oligarşisi demokrasi; uzun vadeli ekonomik çöküntü kalkınma; otoriter, totaliter bir uygulama ileri demokrasi; bağımlı yargı, bağımsız tarafsız yargı; partizanlık, ayrımcılık tüm vatandaşları kucaklama olarak sunulabiliyor ve buna inananlar, sunulduğu gibi algılayanlar da oluyor. Füze kalkanı konusunda övünme ve övgüler de algılandırma, yersen yönetim anlayışının bir uygulamasıdır. Bu konuda bir değerlendirme yapabilmek için en azından şu üç sorunun yanıtını aramak gerekir: Füze kalkanı nerede kuruluyor? Hangi amaçla kuruluyor? Kime karşı oluşturuluyor? Kalkan Ortadoğu’da kuruluyor. Tehdidin Ortadoğu’dan geleceği öngörülüyor. Ortadoğu’da kim tehdit gücü olabilir? Herhalde Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan değil... Rusya da projeye destek verdiğine göre, ismi yazılsın yazılmasın, emperyal güçler için Ortadoğu’da tehdit öğesi yakın gelecek için İran olarak kalıyor. Politik, bürokratik bir numaradır. İsim belirtilmemekle beraber karara, tebliğe, şartnamelere konan koşullarla, genel olarak yazılmasına karşın düzenleme belli kişiler için yazılır. Tebliğ genel yazılır ama yararlanacak kişi, firma ya da firmalar önceden bellidir. Şartnameye öyle özel hükümler konulur ki; ihaleye kimlerin gireceği hatta kimin kazanacağı önceden kararlaştırılır. Yapılan iş şeklen yasal düzenlemelere, yönetmeliklere uygundur ama ardında özel çıkarları gizlemek saklıdır. Bu nedenle füze kalkanı projesinde İran’ın isminin açıkça belirtilmemesi politik, kurnazlıktır. Özel, belirli, spesifik bir amaçla hazırlanmış bir projeye, genelmiş havası görüntüsü verilmek istenmiştir. Sarkozy’nin deyişiyle kediye kedi denmemiş ancak kedinin tanımı yapılmıştır. Projenin amacı nedir? Barış, demokrasi, insan hakları, huzur; bu kavramlar o kadar çiğnendi ki; artık inanmış görünenler dışında gerçekten inanan safdillerin sayısı da giderek azalıyor. Bu bağlamda da yeni sözler söylemek, daha inandırıcı gerekçeler bulmak gerekiyor. Projenin politik ve ekonomik amaçlarının olduğu söylenebilir. Emperyal güçler İran’ı nükleer bir güç olma tutkusundan caydırmaya çalıştılar. Tehditler, ambargolar, sınırlamalar, önlemler, tüm bunlar başarılı olamadı. Şimdi İran’a karşı caydırıcı bir güç kullanmak istiyorlar. Peki İran kime, hangi ülke ve ülkelere karşı tehdit öğesi, unsuru oluşturuyor? Herhalde Portekiz’e, İspanya’ya, Polonya’ya karşı değil, sadece İsrail’e... Yine projede açıkça belirtilmese de, korunma altına alınan İsrail ve emperyal güçlerin Ortadoğu’daki çıkarlarıdır. Projenin ekonomik boyutu da kuşkusuz vardır. Dünya, ABD ekonomisi, tüm iyimser beklentilere, yorumlara karşın ekonomik bunalımdan tam çıkamamıştır. Bu koşullarda Keynesiyen (Keynesgil) ekonomik politikaların uygulanması gerekir. Kamu harcamalarını arttırma yoluyla işsizliğin azaltılması, tam istihdama yakın düzeyde dengenin sağlanması bu politikanın özüdür. Keynes, kamu harcamalarının artması, işsizliğin azaltılması için gerekirse işsizlere çukur kazdırılması ve çukurların doldurulmasını önermiştir ama ABD’de “askeri Keynesçilik” uygulanmaktadır. Askeri harcamaları arttırma yoluyla ekonomiyi canlandırma... Böylece bir taşla birkaç kuş vurulmaktadır. (i) ABD askeri gücünü arttırmakta ya da böyle bir izlenim vermektedir. (ii) Askeri harcamalar yoluyla ekonomide bir hareketlenme yaratılmaktadır. (iii) ABD silah sanayisine pazar yaratılmakta, stoklarının eritilmesine olanak hazırlanmaktadır. ABD’de de demokrasi yine bir algılandırma yönetimi uygulaması, bir illüzyondur. ABD’yi, demokrasi alalaması ardında, Pentagon, Wall Street, silah ve petrol lobileri yönetmektedir. Böylece bu güçlerin istekleri de proje ile gerçekleştirilmiş olmaktadır. Sürekli olarak kandırılmış olmaktan kurtulup, olayları, gelişmeleri izleyip sonuçlarını da görmeye çalışalım. Bugüne kadar 413 bin ton et, 360 bin büyükbaş kasaplık hayvan ithalatı için kontrol belgesi düzenlendi, bu kayıtlı üretimden yüksek. İthalatın fiyatları düşürmeyeceği ortaya çıkmasına karşın, Türkiye’de üretimin arttırılmasına dönük önlemler yerine hükümetin dışalımı sürdürmesi bekleniyor. rilerine göre, geçen yıl Türkiye’de, mezbahane ve derisi Türk Hava Kurumuna (THK) verilen kurban bayramı kesimlerini kapsayan kırmızı et üretimi 412 bin 621 ton oldu. Buna göre, ithalat için kontrol belgesi düzenlenen et miktarı, geçen yılki resmi üretim rakamının üzerine çıktı. Düzenlenen kontrol belgeleri kapsamında şimdiye kadar yaklaşık 27 bin ton etin ithal edildiği belirtiliyor. Ne yediğimiz belli değil Bu arada Türkiye’de resmi istatistik verilerinde et üretimi ortalama 450 bin ton gösterilmesine karşın, kayıt dışı üretim nedeniyle toplam üretimin 1.1 milyon ton civarında olduğu tahmin ediliyor. Kayıt dışı üretimde herhangi bir kontrol işlemi yapılması söz konusu değil. İthalatın sürmesi bekleniyor. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 2 Aralık’ta, EBK’nin Sincan kombinasını ziyareti sırasında Tarımtv’ye yaptığı açıklamada, et fiyatlarındaki düşüşü yeterli bulmadığını belirtti. Eker, “Besici 16 liraya karkas satıyor. Üretici fiyatı, etin üretim fiyatı bu. Bir bakıyorsunuz bir markette 25 lira bir mal satılıyor, bu haksız... Tedbirlerimiz piyasa dengeye gelinceye kadar, tüketiciler haksız ödemeyle, haksız yüksek fiyatla bu şekilde karşılaşmamak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz” dedi. TÜDEF: ‘Ek hesap’lara kanmayın Ekonomi Servisi Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, bankaların tüketici kredilerine ya da bankadan maaş alan memur ve işçilere de kullandırdığı krediden ek hesap adı altında yüzde 5.25’e kadar faiz veya komisyon ücreti almasının, “Soygundan başka bir şey olmadığını” söyledi. Yılmaz, BDDK önünde yaptığı basın açıklamasında, son günlerde bankalarla tüketiciler arasında, KKDF nedeniyle ciddi sorunlar yaşandığını hatırlattı. Tüketiciye kredi kullandırılırken çeşitli isimler altında ek hasep açtırıldığını belirten Yılmaz, ek hesaplara yüksek faiz uygulandığını kaydetti. Yılmaz, “Kart faizinin yüzde 6 olduğu geçmiş dönemlerde ek hesaba uygulanan faiz düşük gibi göründüğü için fark edilmiyordu... Şimdi kredi kartı faizi 2.44 ve kredi faizleri yüzde 1’in altında, ek hesaba uygulanan faiz ise bazı bankalarda 5.25’e kadar çıkıyor” dedi ve çalışanları uyardı. İstanbul en dinamik kent NEW YORK (AA) ABD’nin ekonomi çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Amerika’nın en önemli düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü’ne göre, 2008’deki ekonomik krizin ardından ekonomik büyümede, İstanbul’un dünyanın en dinamik kentleri sıralamasında birinci olduğunu yazdı. Gazetenin, Washington merkezli Brookings Enstitüsü’nce yayımlanan “Küresel Büyükşehir İzleme” raporunda, İstanbul’un, Çin’in önemli finans merkezleri “Şenzen, Şangay, Guangzhou ve Pekin” kentlerini geride bırakarak 2008’deki ekonomik krizin ardından 20092010 yılları arasında ekonomik büyümede gösterdiği performansla ilk sırada yeraldığını bildirdi. Raporda İstanbul’un ekonomisinin 20092010 yılları arasında kişi başına yüzde 5.5 büyüdüğü ve istihdam oranının da son derece büyük bir artışla yüzde 7.3 oranında yükseldiği kaydedildi. Raporda, İstanbul’un giderek çeşitlenen ticaret ortaklarıyla birlikte ekonomik krizden güçlü şekilde çıktığı vurgulandı. Rapora göre krizin ardından en iyi toparlanan ilk 10 kent şöyle: 1İstanbul 2Şenzen 3Lima 4Singapur 5Santiago 6Şangay 7Guangzhou 8Pekin 9Manila 10Rio de Janeiro. Sıralamada finans kenti New York 77., Washington ise 37. sırada yer aldı. Amerika’nın en önemli düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsüne göre, 2008’deki ekonomik krizin ardından ekonomik büyümede, İstanbul dünyanın en dinamik kentleri sıralamasında birinci. Wall Street Journal, raporu yayınladı. TESK: Araçların dörtte biri sigortasız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye’de sigortacılığın Avrupa ve dünyanın gerisinde olduğunu belirterek araçların dörtte birinin trafikte sigortasız seyrettiğini bildirdi. Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, konfederasyon olarak yaptıkları araştırmaya göre, sigorta ettirmede Marmara Bölgesi’nin birinci, Ege Bölgesi’nin ikinci, Akdeniz Bölgesi’nin üçüncü, İç Anadolu Bölgesi’nin dördüncü, Karadeniz Bölgesi’nin beşinci, Doğu Anadolu Bölgesi’nin altıncı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ise yedinci sırada yer aldığını belirtti. Ekim ayı itibarıyla Türkiye’de toplam 58 sigorta şirketi ile 1 reasürans şirketinin bulunduğunu kaydeden Palandöken, Türkiye’deki yaklaşık 15 milyon aracın dörtte birinin trafiğe sigortasız çıktığını ifade etti. Tüketimi arttırmayı hedefleyen Sagun’dan ‘ilk özel balık hali’ Ekonomi Servisi Türkiye’nin ilk “özel balık hali” Sancaktepe’de faaliyete geçti. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in katılımıyla Sagun Group tarafından açılan halde deniz ürünlerinin taze ve dondurulmuş olarak 12 ay boyunca tüketiciye sağlıklı koşullarda ulaştırılması hedefleniyor. Sagun Group Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Sagun, Türkiye’de şu anda 8.6 kg olan kişi başına düşen balık tüketimini, 14 kg’a çıkarmayı hedeflediklerini ve bu sayede ekonomiye 750 milyon dolarlık bir katma değer oluşturmak için yola çıktıklarını söyledi. Uzmanlık alanı sadece su ürünleri olan Sagun Group bu hedef doğrultusunda iç ve dış pazarlarda da “Marines” markasıyla hazır deniz ürünleri alanında hizmet veriyor. Deniz ürünlerinde yüzde 38’lik payla pazar lideri konumunda bulunan Grubun Marines’i Avrupa’nın da sayılı markaları arasında. Sagun Group’un ön plandaki projelerinden biri olan Fish Box’un hedefleri ise en az 100 zincir balık ekmek hızlı tüketim noktaları açmak ve herkese ekonomik fiyatlarla balık yedirmek. Verilecek Franchise’larla Türkiye’ye yayılacak olan marka, franchise bütçesi karşılığında anahtar teslim bir çalışma öngörüyor. Sektöründe dünyanın sayılı şirketleri arasında gösterilen Sagun Group, üretimini gerçekleştirdiği 389 çeşit üründen oluşan ürün gamıyla rekor kırıyor ve 800 kişilik insan kaynağı ile üretiminin yüzde 60’ını 23 ülkeye ihraç ediyor. Tuncay Sagun, babası Kemal Sagun’dan devraldığı Kemal Balıkçılığı bünyesinde 5 şirketin yanı sıra Türkiye’de 7 ayrı bölgede 10 ayrı tesiste yurtdışında ise 3 ayrı ülkede üretim tesisine sahip Sagun Group’a taşımış durumda. T.C. İZMİR 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA SURETİYLE SATIŞ İLANI Dosya No: 20094656 E. TAPU KAYDI: İzmir ili, Bornova ilçesi, Ergene Mah., 3492 ada, 5 parsel, 61 cilt, 6011 Sayfa No’lu, 1. bodrum kat, 3 No’lu bağımsız bölümde kayıtlı mesken niteliğindeki taşınmaz. ADRESİ: Ergene Mah. 982 Sok. No: 57 Bornova İZMİR İMAR DURUMU: Bornova Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğü’nün 15.06.2009 tarih ve 1773 sayılı yazısında taşınmaz imarlıdır. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adeti, evsafı: Satışa konu taşınmazın üzerindeki ana yapı b.arme kolonlu tuğla duvarlı olarak inşa edilmiştir. Mesken daire 3 oda, salon, mutfak, WC, banyodan ibaret, salon ve odaların tabanı ahşap parke, diğer yerleri seramik kaplı, iç kapı ve pencereleri ahşap dış kapı ve pencereleri PVC doğramalı, dış pencereleri PVC panjurlu, mutfakla banko altı ve üstü ahşap dolaplı, mutfak, WC, banyo duvarları tavana kadar fayans kaplı, iç duvarları boya ve badanalı olduğu, elektrik ve suyu mevcut olan meskenin iskâna açık durumda olduğu, %15 oranında yıpranmış olan meskenin yaklaşık 99.00 m2 alanlı olduğu tespit edilmiştir. Tespit konusu taşınmazın halihazır durumu, konumu, ulaşım ve taşıma imkânları iyi oluşu, her türlü belediye hizmetlerinden istifade edişi, tamamen yola cepheli bulunuşu, yola göre alt kotta yer alışı 280 m. ilerisinde Şehit Seyit Şamlı Endüstri Meslek Lisesi, 60 m. ilerisinde Turgutreis Caddesi’nin yer almakta oluşu. Taşınmaz üzerindeki ana yapının inşa tarzı, inşaatta kullanılan malzemelerin teknik özellikleri, kullanış şekli, alanı ve yıpranma payı son dönemdeki ekonomik kriz ve bunun gayrimenkul piyasasına olumsuz etkisi nazara alındığında serbest piyasa alım satım rayiçlerine göre arsa payı da dahil olmak üzere, MUHAMMEN BEDELİ: Söz konusu taşınmazın satışa konu bedeli; 72.500,00.TL olup, borçlunun hissesi tamdır. SATIŞ ŞARTLARI: 1 01/02/2011 günü saat: 13.30’dan 13.40’a kadar İzmir Adliyesi İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklıların mevcudunu satış masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile, 11/02/2011 günü saat: 13.30’dan 13.40’a kadar İzmir Adliyesi İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nde ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak kaydıyla arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklıların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddiaların dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumlu olacaktır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden ödenecektir. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. Satış ilanı tebliğ edilemeyen ilgililere işbu ilan tebliğ hükmündedir. 6 İşbu satış ilanı tapuda adresi olmayan ve/veya adreslerinde bulunmayan ve/veya adli tebligat iade olan ilgililere de tebliğ yerine geçeceği ilan olunur. 7 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/4656 E. Sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 29.11.2010 (İc.İf.K. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 81501 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle