19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 ARALIK 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET DİZİ SAYFA 9 SHP’li milletvekili Ahmet Ersin, Özal’a ve çevresine servetleriyle ilgili ağır suçlamalar yöneltiyor AÇI MÜMTAZ SOYSAL Malvarlığı yine gündemde T BMM’de yaptığı bir konuşmada Özal’ın mal varlığını gündeme getiren SHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ağır suçlamalarda bulundu. Bu uzun konuşmanın Özal, kardeşi Korkut Özal, kızı ve oğulları ile ilgili kimi bölümlerini aktaracağız. “Sayın Özal’ın 1983 yılında Başbakan olmadan kısa bir süre önceki mal varlığı, 9 milyon liralık Cumhuriyet altını, bankalarda 5,5 milyon nakit para, İstanbul’da 4 daire, 2 yazlık, 2 arsa ile, biri 1975 diğeri 1979 model iki arabadan ibarettir. 1983’teki mal varlığı budur. Başbakan olmadan önce, bu mal varlığını göğsünü gere gere açıklayan Sayın Özal’ın, üç yıl sonra suskunluğa bürünüp, 1986 yılından beri, muhalefetin, basının ve kamuoyunun tüm ısrarlı taleplerine ve ağır suçlamalara rağmen malvarlığını açıklamaktan kaçınmasının nedeni, zihinlerde tanımlanmakta ise de açıklığa kavuşturulamamıştır. Yürürlükteki yasaları çiğneme pahasına, kilitli kasalarda gizli kalacak olan mal bildirimini bile vermekte, ne kadar nazlandığı hatırlardadır. Bu arada, ilk hazırlandığında, mal bildirimleri hakkındaki gizliliği kaldırarak, incelemeye açık olmasını sağladığı için, ‘Nereden Buldun Yasası’na nasıl karşı çıktığını ve yasayı hazırlayan, savunan kendi partisinin milletvekillerine ‘komünistler’ diyecek kadar ileri düzeyde tepki gösterdiğini biliyoruz. Mal bildirimlerinin kilitli kasalarda, gizli kalması için, ne büyük çaba gösterdiği ve sonunda başardığı henüz unutulmadı. Sayın Özal’ın, mal varlığını saklamada, gizlemede gösterdiği olağanüstü titizliğe ve çabaya karşılık, kendisi ve yakınları hakkında, yıllardan beri süregelen iddia ve ithamlar karşısında duyarsız, ilgisiz kalması, kamuoyunun gözünden kaçmamaktadır. Abuk Sabuk İdeoloji ÜLKEMİZİN güneydoğusunda genç bir ideolog türedi. Ama ideoloji ortaya koymanın bilgi birikimi, tutarlık, anlatım yeteneği ve inandırıcılık gibi gereklerinden yoksun olarak. Çok uzak olmayan bir gelecekte herhalde büyük hata işleyerek olumsuz yoldan tarihe geçeceği için adı ve sıfatı nasıl olsa sonradan öğrenilecek; şimdilik zikretmeye gerek yok. İsterseniz, benzerlerini de temsil etmek üzere şimdilik adsız bir numune olarak “düşünce”lerinden söz edebilirsiniz. Yalnız tek niteliği var ki kayda değer: Hiç fırsat kaçırmadan ve vakit geçirmeden başkalarının sözlerini çarpıtarak kendi düşünce kırıntısını gündeme getirmekten asla çekinmiyor. on örnek, “resmi iki dil olmaz” diyen Başbakan’ın sözlerini alıp Müslümanlık açısından pek “derin” bir düşünceyle çürütmeye kalkması oldu. Ulusdevlette tek ulus ve tek resmi dil olması gerektiğini söyleyen Erdoğan’ı, İslami söylemlerde büyük günah olarak çok geçen bir deyimi diline dolayıp “Allah’a şirk koşmak”la suçlamasıdır. İnsanlar farklı yaratılmışmış, bir tek resmi dilden söz etmek Allah’ın farklı yarattıklarını tekleştirmekmiş. Böylece, zorlama bir demagojiyle hem anadilin resmi dil olmasını savunacak hem de din konularında ne denli bilgi sahibi olduğunu gösterecek. Bir yüzyıl öncesinden beri güneydoğuyu karıştırıp kendi emellerini gerçekleştirmek isteyen yabancıların etnik bölücülük ile yobazlığı birbirine katarak en patlayıcı barutu imal etmelerine benzer bir örnek vermekte olduğunun farkında mı acaba? ola çıkışının başlarında da ortaya attığı “demokratik özerklik” kavramını “bir çeşit yerel yönetim” olarak sunmayı denemişti. Oysa, Türkiye’de siyaset yapmaya soyunan bir kişi, özerkliğin “erk”ini kendi “öz”ünden alan bir başka egemenlik anlayışına dayandığını, yerel yönetimin ise en ileri biçimiyle bile “yönetimin bütünlüğü” ilkesi çerçevesinde düşünülecek bir yönetim biçimi olduğunu bilmeliydi. Bir kez daha anlaşıldı ki kendi halklarına özgürlük ve saygınlık getirme iddiasıyla ortaya çıkanlar, eninde sonunda etnik kimlik kavramını kurcalayarak oy kazanmak ve dolayısıyla iktidar sahibi olmak peşinde olduklarını açığa vurmadan duramıyor. İnsanlarını sevmek, onları gerçekleşmeyecek ayrımcı amaçlarla oyalayarak kendine mevki edinmek midir? Yoksa yolsuzlukları ve haksızlıkları giderip insanları çağın olanakları ve saygınlığıyla donatarak onları hep birlikte paylaşılacak bir ulus mutluluğunda birleştirmek mi? SHP’li milletvekili Ahmet Ersin, Özal ailesinin malvarlığını TBMM gündemine taşımış ve ağır suçlamalarda bulunmuştu. S Y ‘Korkut Özal mültimilyarder’ iddiası Özallar deyince, akla ilk gelenlerden biri de Sayın Korkut Özal’dır. Sayın Turgut Özal’ın Başbakanlığı sırasında, iktidar olanaklarından en fazla yararlandırdığı iddia edilen ve bu sayede çok kısa bir süre içinde mültimilyarder olan bir kişi olarak, gündemden hiç çıkmamıştır. Sayın Korkut Özal’ın, 1974 yılında bakan olmadan önce, Elazığ’da ve Ören’de birer arsası, İstanbul ve Ankara’da birer dairesi ile yine İstanbul’da, rahmetli annesi ile ortak olduğu bir dairesi ve 300 bin liralık hisse senedi, 30 bin liralık tasarruf bonosu ve 80 bin lira nakit parası bulunduğu, tüm mal varlığının bundan ibaret olduğu kendi beyanından anlaşılmaktadır. Yani Sayın Korkut Özal, kardeşi Başbakan olmadan önce, ara sokakta bakkallık yapan, küçük bir esnafınki kadar mal varlığına sahiptir. Ve bu mal varlığını, namuslu olduğunu kanıtlamak için, o tarihli basına kendiliğinden açıklamıştır. Şimdi ise, kardeşi Başbakan olduktan sonra edindiği mal varlığını, tüm ısrarlara, iddialara ve ithamlara rağmen, yıllardan beri açıklamamaktadır. 1974’te namuslu olduğunu kanıtlamak için, mal varlığını talep olmadan açıklamak gerekir diye düşünen ve böyle davranan Korkut birader, şimdi tam tersi anlayışa gelmiş. Aradan geçen süre Sayın Korkut Özal’ın anlayışını değiştirmiş olabilir. Ama kamuoyu vicdanının, bu konularda şimdi daha titiz olduğunu unutmamalıdır. Sayın Korkut Özal, Türkiye’de Arap sermayesi ile birlikte anılır. Bilindiği gibi, Arap sermayesinin en önemlilerinden biri, 1983 seçimlerinde, ANAP’ın seçim çalışmalarını finanse ettiği söylenen Al Baraka Grubu’dur. Bu Arap sermayesinin, dinci faaliyetleri körükleyeceği istihbaratı nedeniyle, Ulusu hükümetince, Türkiye’ye girişine izin verilmemişti. Ancak, 14 Aralık 1983 günü kurulan 1. Özal hükümetinin, iki gün sonra, daha hükümet programını bile hazırlamadan, 16 Aralık 1983 günü çıkarıp, alelacele yürürlüğe koyduğu 7506 sayılı kararname, Al Baraka’nın Türkiye’ye girişine izin veren ve ona çeşitli ayrıcalıklar tanıyan kararnamedir. Ve bir anda, Korkut Özal Al Baraka’nın Türkiye temsilcisi ve Eymen Topbaş’la kurduğu Hak Yatırım AŞ de, yine Al Baraka’nın ortağı oluvermiştir. Bununla da kalmayarak, Korkut Özal’ın Eymen Topbaş’la kurduğu bir diğer şirketi olan Akabe İnşaat AŞ, daha kuruluşunu bile tamamlamadan, Al Baraka Grubu’nun Cidde’deki milyarlık işini almıştır. Kafa karıştıran bu durumu özetlersek, Sayın Turgut Özal 1. Hükümetini kurduktan iki gün sonra, Al Baraka’nın Türkiye’ye girişine izin veren kararnameyi yürürlüğe koyuyor. Korkut Özal hemen Al Baraka’nın Türkiye temsilcisi ve şirketi H a k Yatırım da, bu Arap sermayesinin ortağı oluveriyor ve diğer şirketi Akabe İnşaat ise daha kuruluşunu bile tamamlamadan Al Baraka’nın Cidde’deki milyarlık işini alıveriyor. Sayın Turgut Özal’ın, Başbakan olduğu günden başlayarak, 1 ay gibi kısa bir süre içinde, baş döndürücü bir hızla gelişen ve Korkut Özal’a milyarlar kazandıran bu olaylar dizisi tesadüf mü? Başbakan olduktan iki gün sonra, daha hükümet programını bile hazırlamadan, Al Baraka’nın Türkiye’ye girişine izin veren kim? Turgut Özal. Al Baraka’nın, hemen Türkiye temsilciliğini alıp, 1 ay içinde iki şirket kurarak, birini Al Baraka’ya ortak edip, diğeri ile Cidde’deki milyarlık işi alan kim? Korkut Özal. Bunlar tesadüf değil, önceden tasarlanmış, planlanmış gelişmelerdir. Sayın Korkut Özal’ı daha sonra, Gaziantepli Bayraktar ailesi ile birlikte petrol taşımacılığı işinde görüyoruz. Bu amaçla, 1984 yılında birlikte kurdukları üç şirketleri var. Özba AŞ, PetroTrans AŞ. ve ÖzbaTrans AŞ. Üçü de 1984 ve 1985 yıllarında kurulmuştur. [email protected] Mevziye koşarken vurulan asker şehit oldu ADANA (Cumhuriyet) Askerliğini Adıyaman’daki Atatürk Barajı Koruma Bölük Komutanlığı’nda yapan jandarma er Cüneyt Kızılarslan (20), önceki gün “yabancı görüntü alındığı” yolunda verilen alarm üzerine savunma mevzisine koşmaya başladı. Er Kızılarslan, arkadaşları ile birlikte mevziye koşarken vurularak şehit düştü. Askeri öldüren kurşunun herhangi bir terör örgütünün silahından mı yoksa arkadaşlarının silahından mı çıktığı otopsiden sonra belirlenecek. Kozan’da yaşayan Kızılarslan ailesine acı haber dün verildi. Baba Halil ile anne Kadem Kızılarslan haberi duyunca gözyaşlarına boğuldu. eynep Hanım Sayın Özal’ın, Amerika’da çiftliği var mı yok mu? Başbakan olduktan sonra, bugünkü değeri 1 milyarı bulan 3 daire, 2 yazlık aldığı doğru mu? Kaç kooperatife ortaktır? Kendisinin ve yakınlarının hangi turizm şirketinde hissesi vardır ve hangi tatil köyüne ortak olmuşlardır? Kendisinin ve hangi yakınının İsviçre bankalarında ve Yapı Kredi Bankası sırdaş hesabında parası vardır, miktarı ne kadardır? Bir süre eski damadı tarafından da kullanılan ve bugün değeri 750 milyon civarında olan Nostalgia isimli yatı, Sayın Özal’ın özel kararname ile getirtip, kızı Zeynep Hanım’a hediye ettiği doğru mu? Yine Zeynep Hanım’ın, şimdi elden çıkardığı söylenen ve evlenmeden kısa bir süre önce aldığı ve bugün değeri 300 milyon lira olan Bostancı’daki dairesinin bedelini kim karşıladı? Bildiğimiz kadarıyla, Zeynep Hanım o tarihlerde ev hanımıdır ve bir geliri de yoktur. Bu daire Sayın Özal’ın hediyesi mi? Efe Özal’a sınıf geçme hediyesi olarak 1985’te alınan ve bugün değeri 120 milyon olan Toyota marka ve okul bitirme hediyesi olarak alınan ve değeri 350 milyon olan BMW marka arabaların ve değeri 200 milyon olan Gotcha isimli deniz motorunun parası, hangi kaynaktan akmıştır? Sayın Özal’ın eski görevinde, Başbakan olarak geliri bellidir. 1983’te bildirdiği mal varlığına göre, kendisine Başbakanlık maaşının yanında ek gelir getirecek şirket, ortaklık gibi imkânları da bulunmamaktadır. O halde Başbakan olduktan 2 yıl sonra, çocuklarına verdiği ve miktarı 1,5 milyarı bulan hediyelerin parasını, maaşından başka geliri olmadığına göre, nasıl karşılamıştır? Keza yine, toplam değeri 1 milyarı bulan dairelerin, yazlıkların parasını nasıl ödeyebilmiştir? İsviçre’de, Alpler’in eteğinde oğlu Ahmet’le birlikte 1,5 milyara bir dağ evi aldığı doğru mu? Z Mardin’de 2 terörist ölü olarak ele geçirildi MARDİN (Cumhuriyet) Mardin Valiliği, Dargeçit ilçesi kırsalında çıkan çatışmada 2 teröristin öldürüldüğünü, 1 terörist yaralı olarak yakalandığını açıkladı. Dargeçit Kaymakamı Şenol Kaya, dün akşam saatlerinde Badur köyü yakınlarında teröristlerle sıcak temas sağlandığını belirtti. Çıkan çatışma sonucu 67 kişi oldukları tahmin edilen terörist gruptan 2’sinin ölü, birinin de yaralı olarak ele geçirildiğini kaydeden Kaya, DargeçitGercüş ilçe sınırları arasında yer alan Badur köyü yakınlarında meydana gelen çatışmaya helikopterlerin de havadan destek verdiğini bildirdi. SIRA GELİYOR AHMET ÖZAL’A İkiüç yıl önce ABD’den gelen Ahmet Özal’ın ne iş yaptığı, geçimini nasıl sağladığı, kimse tarafından tam olarak bilinememektedir. Esrarengiz tutumuyla, hangi taş kaldırılsa altından Ahmet Özal’ın çıktığı, artık herkesin malumudur. Otoyol ihalelerinden askeri ihalelere, arsa alımsatımlarından özel televizyon şirketine ve bankacılığa kadar her alanda, Ahmet Özal’ın adını izini bulmak mümkündür. Birkaç yıl öncesine kadar, kimse tarafından tanınmazken, şimdi Türkiye’nin en zengin, en güçlü, en sözü geçer insanlarından biri olduğu inkâr edilemez. Öyle ki, onun gücü karşısında, Anayasanın, yasaların bile çaresiz kaldığı, artık gizlenemez açıklıktadır. Ahmet Özal’ın işbitiriciliği, babasının kudretiyle birleşince, önündeki kapılar ardına kadar açılır. Ne kadar gizlese de, onun MagicBox’a ortak olduğunu herkes biliyor. Bu özel televizyonun, Anayasamıza ve yasalarımıza aykırı olarak yayın yaptığı bir yana, bir özel televizyon şirketi kurmanın mali külfeti yüz milyarlarla ifade edilmektedir Ahmet Özal, bu büyük yatırıma hangi sermayeyle katılmıştır? MagicBox’a Sayın Turgut Özal’ın da oğlu Ahmet adına sermaye yatırdığı ve ortak olduğu söylenmektedir. Bu doğru mu? Sayın Turgut Özal, bu ortaklığa ne kadar sermaye koymuştur? Son üç yıl içinde, DPT’nin verdiği teşviklerden kaç tanesine Ahmet Özal aracılık etmiştir? Türkiye’de kaç gayrimenkul almıştır? Uluslararası uyuşturucu ve döviz kaçakçılığı sanığı ve ünlü babalardan olan Berber Yaşar ile ilişkisi nedir? 1989 yılında, babası ile birlikte, İsviçre’de Alpler’in eteğinde, 1,5 milyar ödeyerek, banyosunun kurnaları altın kaplamalı bir dağ evi aldığı ve alışverişe, Berber Yaşar’ın aracılık ettiği doğru mu? Ahmet Özal’ın bilinen bir işi olmadığına göre, bu ani ve olağanüstü zenginleşmesinin kaynağı nedir? Başbakan ve sonra da Cumhurbaşkanı babanın sağladığı olanaklar olmasaydı, bu büyüme olabilir miydi? Ahmet Özal olayının arkasındaki esrar perdesini, ancak yüce Meclis’in kuracağı bir araştırma komisyonu aralayabilir. Gerçekleri ortaya çıkarabilir. Sayın Turgut Özal’ın eski damadı Asım Ekren’in, Zeynep Hanım’la 1 evlenmeden önce, gariban bir davulcu olduğu ve düğünlerde, gece kulüplerinde davul çalarak geçimini sağladığı, herkesçe bilinmektedir. Ancak, Zeynep Hanım’la evlendikten kısa bir süre sonra, Türkiye’nin sayılı milyarderleri arasına girmiştir. ZeynepAsım çifti, ticaret hayatına konfeksiyon ve mefruşat işleriyle girmişlerdir. Çok kısa süre içinde kurdukları Zeytaş, ZeynepAsım mağazası, Tuteks ve Yağız Giyim sanayii işyerlerini hangi sermayeyle kurdukları hâlâ bilinememektedir. Ancak bilinen bir şey varsa, resmi kurumların mefruşat işlerini ZeynepAsım çiftine ihalesiz vermek için sıraya girdikleridir. Ayrıca ithali yasak olan konfeksiyon mallarının, ZeynepAsım çiftinin mağazalarında serbestçe sergilendikleri de bilinen bir gerçektir. Bu çift, ithali yasak olan konfeksiyon mallarını sıfır gümrükle ve kaçak olarak yurda sokup, satarak ve kamu kurumlarının mefruşatını yenileyerek, yüklü para kazanmışlardır”. Liseye ses bombası atıldı BATMAN (Cumhuriyet) Batman Fatih Mahallesi’nde bulunan Fatih Lisesi’ne, kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından ses bombası atıldı. Büyük gürültüyle patlayan bomba, paniğe neden oldu. Patlamada, binanın camları kırılırken olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Çevrede geniş güvenlik önlemi alan polis, olay yerinde inceleme yaptı. Soruşturmayı sürdüren polis ekipleri, olay sonrası kaçan şüpheli ya da şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Lastikleri kesen teğmen EDİRNE (AA) Edirne’de önceki gece Talatpaşa Asfaltı’nın arka sokaklarında araçların lastiklerini kesen bir kişinin olduğu ihbarını alan polis yaptığı çalışmada zanlıyı yakaladı. 14 aracın lastiğine zarar veren kişinin Karaağaç’taki askeri birlikte teğmen olarak görev yapan A.G. olduğu belirlendi. Türk işçilerden eylem Dış Haberler Servisi Yılmazlar Holding’in İsrail’deki 800 çalışanı, kendilerine İsrail’de yasal çalışma olanağını veren iki ülke arasındaki anlaşmanın yinelenmesini sağlamak için Tel Aviv’deki Türk Büyükelçiliği önünde protesto gösterisi yaptı. Anlaşmanın süresinin bu yıl sonunda sona ereceği belirtildi. YARIN: ABD’LİLER ANKARA’YA GELDİ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle