19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 29 ARALIK 2010 ÇARŞAMBA TURİZM C Adanın ‘Altın Kumsal’ı Akdeniz’in incisi: KKTC ELİF KOÇAK Dört mevsim güneş alan birbirinden güzel plajlarıyla farklı seçenekler sunan, berrak denizinin yanı sıra tarihi ve kültürel destinasyonlarıyla da dikkati çeken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, turizmden hak ettiği payı almak istiyor. Hâlâ el değmemiş doğal güzellikleriyle cazibesini günümüze taşıyan KKTC, ziyaretçilerine Akdeniz’in unutulmaz manzaralarını vaat ediyor. Türkiye’den gelecek misafirlerine pasaportsuz, vizesiz, başka bir dile ve para birimine ihtiyaç duymadan tatil yapma fırsatı sunuyor. Akdeniz’in doğusundan Arap Yarımadası’na doğru uzanan, dört tarafı eşsiz plajlarla çevrili bir ada olan KKTC, yılın 12 ayı tatil yapmaya imkân sağlıyor. Akdeniz ikliminin hâkim olduğu KKTC’ye Türkiye’den deniz veya hava yoluyla ulaşım mümkün olabiliyor. Tercih edenler uçakla gidebileceği gibi Mersin’den feribotlarla aracınızla KKTC’ye ulaşabilirsiniz. Türkiye’den gidenler için pasaportun gerek olmadığı ülkeye, kimlik kartınızla giriş yapabiliyorsunuz. Mesai saatleri dışında toplu taşıma aracı bulmanın zor olduğu ülkede, araba kiralamak ulaşım sorununuzu çözecektir. Gezilecek yerlerin fazla olduğunu göz önünde bulundurarak, KKTC’ye eğer uçakla gittiyseniz araba kiralama şirketleri size bu konuda yardımcı olacaktır. Seçenekler arasında 7 kişilik aile araçları, arazi taşıtları veya 4 kişilik salon araçları yer alıyor. Araba kiralamak için geçerli bir sürüş ehliyetinizin olması ve 25 yasından gün almanız gerekiyor. Ülkede araç kullanırken dikkat etmeniz gereken tek şey trafiğin sol şeritten işliyor olması, diğer her türlü trafik tabelaları ve kurallar Türkiye ile aynı. Konaklama konusunda birçok seçeneğin olduğu KKTC’de denize kıyısı olan lüks otellerin yanı sıra pansiyonları da tercih edebilirsiniz. Mayıs ve ekim ayları arasında ortalama deniz suyu sıcaklığının 24 derece olduğu KKTC sahilleri, lokanta, kafeterya, bar gibi tesislerin yanı sıra şemsiye ve diğer ihtiyaçları da karşılayacak olanaklara sahip. Ayrıca su kayağı, muz, ringo, jetski, paraşüt, sörf gibi her türlü aktivite ve animasyonlar da mevcut. danın en güzel plajı olarak bilinen ‘Altın Kumsal’, mitolojide aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’in (Venüs) doğduğu yer olarak geçer. Efsaneye göre bir ilkbahar sabahı, kıpırtısız olan deniz birdenbire köpüklü beyaz bir dalgayla hareketlenir ve bu dalgayla birlikte bir deniz kabuğu üzerinde Afrodit kıyıya adım atar. Altın Kumsal, hem dillere destan kumu hem de masmavi deniziyle bu söylenceye ve Afrodit’in güzelliğine layık bir plaj. Göz alabildiğine uzanan bu koyda gün doğumunu seyretmek ve sabah yürüyüşlerine çıkmak büyük bir keyif. Dipkarpaz’dan Zafer Burnu’na giderken sağınızda kalan plaja ulaşmak için gözünüzü yol kenarındaki tabelalardan ayırmayın. Doğayla baş başa bir tatil için Altın Kumsal bulunmaz bir fırsat sunuyor. Girne’nin birkaç kilometre doğusunda yer alan beş yıldızlı Acapulco Otel’in plajından yararlanmak için illa otelin müşterisi olmanız gerekmiyor. Giriş ücreti karşılığında faydalanabileceğiniz bu güzel plaj, Akdeniz güneşinin altında hareketli ve eğlenceli bir ortam vaat ediyor. Oldukça büyük bir açık yüzme havuzu bulunan Acapulco Beach, bu havuzu su kaydıraklarıyla zenginleştirmiş. Gizemli ismiyle dikkat çeken Camelot, Girne yakınlarındaki Alsancak’ta, antik Lambousa kentinin göbeğinde yer alıyor. At nalı şeklinde bu tarihi koy, dalgakıranın dinginleştirdiği sular, sakin ve güvenli yüzme keyfi sunarken özellikle deniz yaşamının zenginleştiği kayalık dipleri, şnorkelle dalmak için ideal. Kuzey Kıbrıs’ın batı ucunda yer alan Yeşilırmak, adından da anlaşılacağı gibi adanın en yeşil topraklarından biri. Aynı zamanda ‘Kıbrıs’ın en büyük asması’ olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na geçen ağacına da ev sahipliği yapan Yeşilırmak plajı, küçük ve şirin bir koy. Plajın tam ortasında bulunan büyük beyaz iskele hem denize girmeyi kolaylaştırıyor, hem de akşam sefalarına mekân oluyor. Dört tarafı Akdeniz’le çevrilen KKTC’de bahsi geçmeyen onlarca plaj ise keşfedilmeyi bekliyor. A Her uygarlığın kenti: Gazimağusa KKTC ‘Seni’ çağırıyor Ekonomik kalkınmanın önündeki engeli turizmle kaldırmak isteyen KKTC, bu konuda Türkiye’nin deneyimlerinden yararlanmak için ilk adımı attı. İki ülke arasında imzalanan ‘Turizm Eylem Planı’ kapsamında Türkiye, yavru vatana turizmin gelişmesi ve turizm eğitimi konularında destek verecek. Bacasız fabrika turizmin nimetlerinden daha fazla yararlanmayı ve Türkiye’den gelecek turist potansiyelini artırmayı hedefleyen KKTC, Türkiye ile ‘Turizm Eylem Planı’ anlaşması imzaladı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile KKTC Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı Kemal Dürüst’ün imza koyduğu anlaşma, turizm eğitimi ve tanıtma alanlarında işbirliğini öngörüyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, konuyla ilgili sorularını yanıtlarken tanıtım çalışmalarının önemine değinerek, KKTC’ye bu zamana kadar iyi niyetli desteklerinin anlaşmadan sonra kurumsal nitelik kazandığını söyledi. KKTC Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı Kemal Dürüst de yaptığı açıklamada, Türk turistlerin yavru vatanı turizm açısından tercih etmelerini istediklerini ifade ederek, “Bunun en başta gelen sebebi vizesiz, aynı dili konuşan, aynı para biriminin kullanıldığı ve kimlik kartıyla KKTC’ye girebilmelerinin mümkün olmasıdır. Bu büyük bir kolaylıktır” dedi. Dürüst, en önemli iki pazarlarının İngiltere ve Türkiye olduğunu belirtti. Deniz, kum, güneş üçlüsünün yanı sıra kültür turizmini ön plana çıkaracak destinasyonlarla da dikkati çeken KKTC’de kaleler, kilise ve manastırlar, müzeler ziyaretçilerine adeta tarih içinde yolculuk fırsatı sunuyor. KKTC’nin gözbebeği olan Girne ve çevresinde Girne Kalesi, liman çevresi, Beylerbeyi, St. Hilarion Kalesi, Hz. Ömer Türbesi ve Batık Gemi Müzesi görülebilecek mekânlar arasında yer alıyor. Antik Yunanlılardan, Romalılara, Araplardan, Fransızlara, İtalyanlardan İngilizlere ve Türklere kadar birçok uygarlık için ada üzerindeki en önemli şehir olan Gazimağusa’da her uygarlığın mimari ve tarihi eserlerine rastlamak mümkün. Akdeniz kıyılarında ortaçağdan bugüne kalan etkileyici kalelerden biri olan Girne Kalesi, limana hâkim durumda ve dikdörtgen planda inşa edilmiş. Girne Kalesi’nin Kıbrıs’a yapılan sürekli Arap akınlarına karşı Bizanslılarca Girne’yi savunmak için inşa edildiği varsayılıyor. Kale, Venedikliler zamanında son şeklini almış ve günümüze kadar o şekliyle gelmiş. Girne Kalesi’nde sergilenen batık, günümüze kadar ele geçen gemi batıkları arasında en eskisi olarak biliniyor. Deniz, güneş, kum ve fazlası... Kuzey Kıbrıs sahillerinde, güzellik ve aşk tanrıçası Afrodit’in doğduğu yer olarak geçen ‘Altın Kumsal’dan Caretta Caretta kaplumbağalarına ev sahipliği yapan Alagadi’ye, eşsiz kumsalıyla büyüleyici bir atmosfer sunan Bafra’dan Girne’deki çıkarma koyuna kadar birçok farklı seçenek var. KKTC’de, antik çağlardan günümüze kadar güzelliğini koruyan plajlar arasında bulunan ‘Escape Beach Club’ veya ‘Yavuz Çıkarma Plajı’, Girne’den Alsancak’a doğru giderken karşınıza çıkıyor. Her türlü konforu sunan plajın olanaklarından yararlanmak için giriş ücreti ödemeniz gerekiyor. İçeri girdikten sonra ister çimenlerin üzerindeki puflarda, ister kumsaldaki şezlonglarda güneşlenebilir, plajın hemen arkasındaki restoranda karnınızı doyurabilirsiniz. Kumlara gömülü kent Antik Yunanlılardan, Romalılara, Araplardan, Fransızlara, İtalyanlardan İngilizlere ve Türklere kadar birçok uygarlık için ada üzerindeki en önemli şehir olmuş Gazimağusa’da her uygarlığın mimari ve tarihi eserlerine rastlamak mümkün. Kentin çekirdeğini, kıyıdaki lagünün çevresine Mısır Kralı II. Ptolemy Phiadelphus’un (İÖ 285247) kurduğu ve karısının adını verdiği Arsinoe denilen bir yerleşmenin oluşturduğu söyleniyor. Gazimağusa, bütün Avrupa’da ortaçağ mimarisinin en tipik örneklerini görebileceğiniz çok az sayıda şehirden birisi. Şehir, genellikle orijinal adı olan ve Yunancada ‘Kumlara Gömülü Kent’ anlamına gelen ‘Famagusta’ diye tanınıyor. Hayalet bölge Kapalı Maraş Liman kenti olması sebebiyle bir zamanlar Kıbrıs’ın en zengin şehri olan Mağusa, Shakespeare’in Othello’sunun geçtiği yer olarak da biliniyor. Şehrin yanı başında bulunan ‘Palm Beach Plajı’, bir yanında savaşın izlerini taşıyan hayalet bölge Kapalı Maraş, diğer yanında tatilcileri ağırlayan lüks bir otelle görenleri ‘savaş ve barış’ karmaşasına götürüyor. Kapalı Maraş sınırındaki plajda güneşlenirken yanı başınızda 1974 yılında bombalanan ve tüm yıkıntılarına rağmen görkemle gökyüzüne uzanan binaları seyredebilirsiniz. DOYUMSUZ LEZZETLER Ev sahipliği yaptığı medeniyetlerden süzülmüş birikimlerle oldukça geniş bir mutfak kültürüne sahip KKTC’de et, deniz ürünleri, sebze ve meyve günlük ve taze tüketiliyor. Akşam sofralarında, balığın etrafını birbirinden farklı ve zengin mezeler süslüyor. Cacık, humus, pastırma, yoğurt, fava, taze badem içi, turşu, salatalar ve zeytin çeşitleriyle başlayan mezelerin yanı sıra ızgara hellim, köfte, şiş kebap, şeftali kebabı, pirzola gibi ızgaralar ve fırın kebabı, küp kebabı, kolokas, molohiya, börek, bumbar, patates köftesi ve kabak çiçeği dolması gibi sıcak yemekler Kıbrıs mutfağında özel bir yere sahip. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle