25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ARALIK 2010 CUMARTESİ HABERLER KÜRŞAT BAŞAR CUMHURİYET SAYFA 9 GBT gözaltısına tazminat GBT’si silinmediği için 8 saat gözaltında tutulan avukat Bilge Doğru 7 yıldır sürdürdüğü hukuk mücadelesini kazandı. İçişleri ve Adalet bakanlıklarını 15 bin TL manevi tazminata mahkum ettirdi Düzenleme HUMUK’ta var AYKUT KÜÇÜKKAYA HAYAL ve GERÇEK Gençler Nerede? Önce Necmettin Erbakan partisinin başına yeniden geçti. Ardından Tansu Çiller’in yeniden siyasete dönmesi konuşulmaya başlandı. Demirel ve Rahşan Hanım’ın da yakında sahneye çıkması an meselesi... Burası Türkiye. Nüfusunun gençliğiyle övünen, başka Avrupa ülkelerine göre hızla değişen bir ülke. Sürekli bütün politikacılar gençlere ne kadar önem verdiklerini anlatıp duruyorlar ama gerçekte onları dinlemiyorlar. Tartışma programlarında gençlerin sorunlarını bile yaşlılar konuşuyor. Ülke nüfusu çok genç ama her konuyu herkesten iyi bilen akil adamlar aranıyor sürekli. Bu tartışmalarda gençleri görsek, bir zamanlar belki çok asi genç olan ama şimdi durmuş oturmuş, düzenle gayet iyi uyum sağlamış hocalar yerine öğrencileri dinlesek... Belki onlar her şeyi bilmeyecekler ama en azından bize heyecanlarını geçirseler, hayaller kursalar, ideallerini anlatsalar... Gençlerin önünü açmak lazım diye nutuklar atanlar, sonra bakıyoruz ki onların her söylediğine öfkeleniyor. Eleştirilerini, provokasyon olarak niteliyor. Aslına bakarsanız bir dönemin gençlik liderlerinin bile çıkıp “Biz o zamanlar kullanılmışız” diyebildiği bir yerde, sonraki kuşağa da bu gözle bakmalarına şaşırmamak gerek. Gençlerin haylazlığı bile belli çerçeveler içinde... Komedileri bile fazla suya sabuna dokunmayan cinsten. Ancak öyle olursa kabul görüyor, seviliyor, ödüllendiriliyor, para ediyor. Konuşturulan gençlerin de çoğu ihtiyar fikirleri anlatmaya devam ediyor. Çok daha açık fikirli olacaklarına dedelerini aratacak şeyler savunuyorlar. Ancak böyle yaparlarsa takdir edileceklerini anladıkları için mi yoksa ancak böyleleri mi konuşturuluyor bilmiyorum. Eğitim konusunu bile gençler tartışmıyor. Bir iki üniversitede konuşmacılarla yapılan toplantılarda zar zor görüşlerini öğrenebilirsek öğreniyoruz. Türkiye’nin asıl temsil edilmeyen, ne düşündüğünü, ne yaptığını, ne beklediğini tam olarak anlayamadığımız kesimi gençlik aslında. Belki de sonunda o yüzden herkese yumurta atmaya başlamışlardır, ne dersiniz? kursatbasar63@gmail.com AKP’nin Haberal ısrarı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, Ergenekon davasında tutuklu Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın hâkimlerden tazminat kazanmasına karşı hazırlanan ve bu nedenle “Haberal düzenlemesi” olarak nitelenen “hâkimlere kararlarından dolayı doğrudan tazminat davası açılmasını önleyen” hükmü, muhalefetin itirazı üzerine ‘torba tasarı’ya koymaktan vazgeçti, ancak düzenlemeyi yasalaştırmakta kararlı. Haberal düzenlemesi Meclis gündeminde bulunan Hukuk Muhakemeleri Usulu Kanun (HUMUK) Tasarısı ve AKP’li milletvekillerinin verdiği torba öneriyle yeniden getirilecek. TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu, vergi, prim borçlarından öğrenci affına kadar çok sayıda konunun düzenlendiği torba tasarıyla ilgili çalışmasını tamamladı. AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Haberal düzenlemesiyle ilgili şunları söyledi: “Zaman zaman bazı talepler olabiliyor. Biz, bu talepleri, tasarının bir an önce yasalaşması ve beklentilerin karşılanması çerçevesinde değerlendirebiliyoruz. Onlardan biri de bu düzenlemedir. Bu kaygı nedeniyle dışarıda bırakılmıştır. Bu düzenleme askıya alınmamıştır. Siyasi irademiz o konuda çok nettir, bu düzenleme çıkacaktır. Sadece, bu paket içinde olmayacaktır. Yoksa, mutlaka o yasalaşacaktır. Komisyondan ya da Meclis’ten çekilmesi gibi bir durum söz konusu değil. Torba tasarının bir an önce yasalaşması açısından böyle bir karar verilmiştir.” 2001’de kaldırılan gıyabi tutuklama kararının Genel Bilgi Tarama (GBT) kaydından silinmemesi nedeniyle 2003’te “8 saat karakolda gözaltında tutulan” avukat Bilge Doğru 7 yıldır sürdürdüğü hukuk mücadelesini kazandı. Hem adalet hem İçişleri Bakanlığı’na karşı açtığı davayı kazanan Doğru, iki bakanlığı toplam “10 bin TL manevi tazminat” ödemeye mahkum ettirdi. İzmir 4. İdare Mahkemesi’nin kararında, “2 yıldan daha fazla süre kaldırılan gıyabi tutuklama kararının, aralarındaki koordinasyon eksikliği yüzünden kayıtlardan silinmesini sağlamayan davalı idarelerin bu davranışların ağır hizmet kusuru teşkil etmesi nedeniyle, davacının haksız olarak gözaltına alındığı, böylece bir süre özgürlüğünden mahrum bırakıldığı” tespiti yapıldı. Avukat Doğru yasal faiziyle birlikte “15 bin TL” tutan manevi tazminatı geçen hafta avukatı aracılığıyla aldı. ‘BAKANLIKLAR AĞIR KUSURLU’ Davacının gözaltına alındığı süreçte kötü muameleye maruz kaldığı iddiasının kanıtlanamadığını belirten mahkemenin kararında özetle şu tespitler yapıldı: “Davacının Bankacılık Kanunu’na muhalefet suçlamasıyla yapılan yargılaması sırasında verilen gıyabi tutuklama kararının, mahkemece 11 Ekim 2001 tarihinde kaldırıldığı, daha sonra da söz konusu davanın 28 Aralık 2001 tarihinde zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı tartışmasız olduğundan, davacının gıyabi tutuklama kararının kaldırılmasından iki yıldan fazla bir süre geçtikten sonra 26 Aralık 2003 tarihinde, arabasına hırsız girmesi nedeniyle şikâyetçi olarak gittiği karakolda kaldırılmış olan gıyabi tutuklama kararı uygulanıp gözaltına alınmasında, temel hak ve özgürlükleri doğrudan etkileyen bir konuda aralarında gerekli koordinasyonu sağlamayan, gıyabi tutukluluk kararının kaldırıldığını kayıtlarına işlemeyen ve davacının gözaltına alınmasına neden olan davalı idarelerin her ikisinin de ağır hizmet kusurunun bulunduğu açıktır.” rinde İstanbul’a gitmek için arabasına bindiğinde soyulduğunu fark ederek şikâyetçi olmak için saat 10.00 sıralarında Bostanlı Polis Karakolu’na gittiği, bilgisayarda yapılan kimlik sorgulaması sırasında hakkında İstanbul Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce gıyabi tutuklama kararının bulunduğu görülerek saat 11.30’da şüpheli şahıs ve sanık hakları formu düzenlenerek gözaltına alındığı, devamında üst araması yapılarak nezarethaneye konduğu, gıyabi tevkif kararının kaldırıldığına ilişkin karar örneğinin (saat 16.23) Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilmesine kadar nezarette kaldığı, 17.30’da istemi üzerine barodan kendisine bir avukat atandığı, yine aynı saatte Nöbetçi İnfaz Savcısı ile görüşülerek salıverme tutanağının düzenlendiği...” 7 yıl süren mücadele Doğru’nun hukuk mücadelesine başlamasına neden olan gözaltı olayı 26 Aralık 2003’te yaşandı. Mahkeme kayıtlarına göre İzmir’de Bostanlı Karakolu’nda yaşanan olay özetle şöyle gelişti: “İstanbul’da avukat olan davacının bir dava nedeniyle İzmir’de bulunduğu 26.12.2003 günü sabah saatle Doğru’nun avukatı Acun Papakçı karakolda 8 saatlik gözaltının ardından hem Adalet Bakanlığı’nı hem İçişlerini Bakanlığı’nı dava etti. Papakçı 2004’te bakanlıklardan, “8 saatlik gözaltı ve bayan polis tarafından üst araması yapılırken cinsel tacize uğradığı edildiği gerekçesiyle 10 bin TL maddi, 20 bin TL manevi olmak üzere 30 bin TL” tazminat talep etti. 2005’te reddedildi: İzmir 4. İdare Mahkemesi bu talepleri 28 Kasım 2005 günlü kararıyla reddetti. Doğru’nun avukatı Papakçı bu karara Danıştay’da itiraz etti. 2008’de Danıştay bozdu: Danıştay 10. Daire 18 Haziran 2008’de yerel mahkemenin kararını bozdu. 2010’da kazandı: İzmir 4. İdare Mahkemesi 15 Temmuz 2010’da oybirliğiyle önemli tespitler yaparak iki bakanlığı mahkum ettiren karara imza attı. 15 bin TL aldı: Mahkemenin Adalet ve İçişleri bakanlıklarını toplam 10 bin TL manevi tazminata mahkum etmesinin ardından Doğru geçen hafta 15 Aralık 2010 tarihinde tazminatını Şişli 7. İcra Dairesi’nden aldı. Doğru’ya yasal faiziyle birlikte 14 bin 896 TL ödendi. Gazetecilere Özgürlük Platformu ‘Katiller yargılansın’ İstanbul Haber Servisi DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, “Demokratik ve laik bir Türkiye için Maraş katliamı ile yüzleşilmeli, dosya yeniden açılmalıdır” dedi. Görgün yaptığı açıklamada, farklılıklara karşın barış ve kardeşlik içinde yaşanılabilecek, demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü ve laik bir Türkiye için geçmişle yüzleşmenin gerektiğine dikkat çekti. Açıklamada, “Kahramanmaraş’ta yaşananlar Çorum’da, Taksim’de, Sivas’ta ve Gazi’de yaşananlar gibi, yakın tarihimizin en korkunç katliamlarından biridir. Bu katliamın gerçek sorumluları değil, olaylarda çoğunluğu şu veya bu şekilde yer alanlar yargılanmış, göstermelik hapis cezalarının ardından da afla serbest bırakılmışlardır” denildi. Katliamının Türkiye’yi 12 Eylül karanlığına sürükleyen tertiplerin başında geldiğinin belirtildiği açıklamada, “Daha üzücüsü 32 yıl sonra faillerin, yakınlarını anmak isteyenlere bir kez daha saldırmaya teşebbüs etmesidir. Soruyoruz, katiller ne zaman hesap verecek? Katliam dosyası yeniden açılmalıdır” ifadelerine yer verildi. İstanbul Pazarcık Narlı Derneği Başkanı Ahmet Kartalkanat, katliamın sorumlularının ortaya çıkarılamadığını belirterek 32 yıl önceki zihniyetin devam ettiğini belirtti. Anayasa değişikliklerini anımsatan Kartalkanat, “Maraş Katliamı’nı tezgâhlayıp 12 Eylül Darbesi’ni gerçekleştirenlerin neden yargılanmadığını” sordu. DİSK ‘Maraş katliamı ile yüzleşilmeli dosya yeniden açılmalı’ dedi Kulkuloğlu belge açıklayacak ANKARA (Cumhuriyet) CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile ilgili “rüşvet” ve “yolsuzluk” iddiası kapsamında Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’yi istifaya zorlayacak nitelikle bir belgeyi bugün CHP Genel Merkezi’nde açıklayacağını söyledi. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Şevki Kulkuloğlu, “Özhaseki istifa etmek zorunda kalacak. Cumhurbaşkanı ne yapacak merak ediyorum. Kefaletin bedeli bir olur” dedi. Balbay ve Özkan’a ziyaret İstanbul Haber Servisi Türkiye’de ifade özgürlüğünün standartlarını yükseltmek amacıyla 24 basın meslek örgütünün bir araya gelmesiyle kurulan Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun (GÖP) üyelerinden oluşturulan heyet, 27 Aralık 2010’da Silivri Cezaevi’nde tutuklu Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ı ziyaret edecek. GÖP Dönem Başkanı Oktay Ekşi daha sonra basın açıklaması yapacak. Platform tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, gazetecilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklu ve hükümlü sıfatlarıyla cezaevlerinde tutulmalarının ifade özgürlüğünü ciddi biçimde tehdit ettiği vurgulandı. Açıklamada, GÖP adına bir heyetin 30 Aralık 2010 tarihinde “Renge Heviya Jine” kadın dergisinin sorumlu yazıişleri müdürü Gurbet Çakar’ın Diyarbakır’da görülecek duruşmasını izleyeceği belirtildi. ‘Katliamcılar ödüllendirildi’ Halkın Kurtuluş Partisi İstanbul İl Örgütü tarafından yapılan yazılı açıklamada ise şunlar kaydedildi: “Sözde katliamların hesabını soracağız diye sahte Ergenekon davası açarak halkımızı kandırmaya çalıştılar. Gerçek Ergenekoncu Türkeş’lerden, Demirel’lerden, Evren’lerden, Özal’lardan, Çiller’lerden, Ağar’lardan hesap sorulmadı. Hatta ödüllendirildiler” ifadeleri kullanıldı. Gerçeker: Kimseyle dargın değiliz Haber Merkezi Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, TRT’de bir programa konuk oldu. Siyasetle yargı arasında bir çatışma varmış gibi algılanmasının yanlış olduğunu belirterek yargının bağımsız olması için tarafsız olması gerektiğini söyledi. Kimseye kırgın olmadıklarını belirten Gerçeker, “Gerektiğinde Adalet Bakanı ile oturup konuşabiliriz. Köprüleri atamayız” dedi. Cihaner davası dosya bekliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 11. Ceza Dairesi, eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in “görevi kötüye kullanmak” ve “Ergenekon terör örgütüne üye olmak” suçu kapsamındaki yargılanmasına ilişkin davayı, 25 Şubat 2011’e erteledi. Daire Başkanı Ersan Ülker, dosyanın Ceza Genel Kurulu’ndan daireye gelmediğini ve kurulun gerekçeli kararını henüz yazmadığını ifade etti. Öte yandan Ankara 1. İdare Mahkemesi, Cihaner’in, Erzurum Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal’a soruşturma açılması istemiyle verdiği şikâyet dilekçesinin cevap verilmeksizin reddine ilişkin Adalet Bakanlığı işleminin iptali istemiyle açtığı davayı reddetti. Cihaner’in temyize gideceği öğrenildi. DHKPC’YE OPERASYON Helikopter destekli baskın İstanbul Haber Servisi Terör örgütü DHKPC ile bağlantılı olduğu öne sürülen bir derginin Şişli’deki basımevine baskın düzenlendi. Operasyonda 7 kişi gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, DHKPC ile bağlantılı olduğu öne sürülen bir derginin Şişli’de Abidei Hürriyet Caddesi Atlas Apartmanı’ndaki basımevine baskın düzenledi. Çevik Kuvvet ve helikopter destekli operasyona Özel Harekât polisleri de katıldı. Polis, apartmanın çevresinde geniş çaplı güvenlik önlemi aldı. Abidei Hürriyet Caddesi operasyon sırasında tamamen kapatıldı. Operasyon sırasında yaşanabilecek çatışma ihtimaline karşı olay yerinde ambulans da hazır bekletildi. Operasyonda 7 kişi gözaltına alındı. Binada yapılan çalışmalar sonucu çok sayıda dergi, kitap ve doküman ile bilgisayar kasalarına el konuldu. Gözaltına alınan zanlılar ile ele geçirilen malzemeler Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Eşzamanlı olarak başka adreslere de operasyonlar düzenlendiği ileri sürüldü. 119 Kişi yargıç önünde Doğan ve Kıyat dinlenecek DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Kayseri eski Jandarma Komutanı emekli Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ’ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, bir televizyon programında faili meçhul cinayetlerle ilgili açıklamalarda bulunduğu gerekçesiyle emekli Koramiral Atilla Kıyat ve emekli Albay Arif Doğan ile Şırnak’ta görev yapan dönemin mülki yetkililerinin dinlenmesine karar verdi. Protestocu İP’liler yargılanıyor İstanbul Haber Servisi 1. Ergenekon davası duruşmasını izlerken İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de aralarında bulunduğu sanıkların avukatı Mehmet Cengiz’in gözaltına alınmasını protesto eden İP’li 119 kişinin yargılanmasına başlandı. Silivri Adalet Sarayı önünde toplanan İP’liler adına basın açıklaması yapan İP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel, İP’lilerin Ergenekon davasında yaşanan haksızlıkları protesto ettiklerini anımsatarak, “Utanmadan sıkılmadan Türkiye’nin dört bir yanından yurtseverleri çağırarak burada yargılıyorlar” dedi. Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıkların büyük çoğunluğu ile avukatlar katıldı. İddianamede, 119 sanığın “kamu kurumunun faaliyetlerinin engellenmesi”, “memura görevinden dolayı hakaret etmek” suçları kapsamında 2 yıl 2 ay ile 5 yıl 4 ay arasında hapsi isteniyor. Galatasaray Lisesi önündeki eyleme bugün Bahçeci’nin sınıf arkadaşları da katılacak. Cumartesi Anneleri’nin adalet çığlığı 300. HAFTA İstanbul Haber Servisi Cumartesi Anneleri, bugün 300. haftalarında Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelerek “adalet” istemlerini bir kez daha yineleyecek. Annelerin eylemine, 1996’da gözaltında kaybedilen Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi İsmail Bahçeci’nin ailesi ile okul arkadaşları da katılacak. Cumartesi Anneleri, ilk basın açıklamasını 15 yıl önce yaptı, kayıplarının durumuyla ilgili bilgi verilmesini istedi. Ancak bugüne dek ne bir açıklama yapıldı ne de yakınlarının akıbeti hakkında bilgi verilebildi. Cumartesi Anneleri her hafta Galatasaray Meydanı’nda yaptıkları açıklamada, “Katillerinin bulunamaması ya da bilinerek saklanması bu ülkenin ayıbıdır” dedi. Ancak 300 haftadır hiçbir gelişme yaşanmadı. Emekli Koramiral Atilla Kıyat, gözaltında kayıplarla ilgili “19931997 arasında failli meçhul cinayetler bir devlet politikasıydı” açıklamasını yapmıştı. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Devlet, devlet politikası olarak adam öldürür, diğeri cinayettir” demişti. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Ben Cumartesi Annelerini tanımıyorum. Kim bilir kimlerin maşalarıdır” ifadeleri ise tepkilere neden olmuştu. Saldırganlar yeniden adliyede ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Adana Anakent Belediyesi’ni basan 8 kişi, dosyalarında eksiklik bulunduğu gerekçesiyle bir gün daha emniyette tutulduktan sonra dün adliyeye sevk edildi. Zanlıların Belediye Genel Sekreter Yardımcısı Kenan Gündoğdu ile görüştükleri, çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu saldırıların gerçekleştiği öğrenildi. Tersane işçilerinin zaferi İstanbul Haber Servisi Pendik asker tersanesinde faaliyet gösteren CHT firmasından sendikaya üye oldukları için atılan 13 işçi, açtığı sendikal tazminat davasını iki yıl sonra kazandı.. DİSK’e bağlı Limterİş Sendikası’ndan yapılan açıklamada CHT’nin atılan söz konusu 13 işçiye 12 maaş tutarında tazminat ödeyeceği açıklandı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle