19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 2010 CUMARTESİ 8 İstanbul B Edirne Y Kocaeli PB Çanakkale Y İzmir Y Manisa B Denizli B Zonguldak S Sinop S Samsun PB Trabzon PB Giresun PB Ankara S 18 11 21 18 18 17 18 20 20 19 18 16 9 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars S S S Y PB PB B B B B S S S 10 9 9 18 20 20 14 16 14 14 2 6 6 HABERLERİN DEVAMI Oslo K 14 Belgrad Helsinki K 9 Sofya Stockholm K 6 Roma Londra B 0 Atina AmsterdamK 1 Zürih Brüksel K 5 Moskova Paris B 1 Aşkabat Bonn K 1 Taşkent Münih K 4 Baku Berlin K 1 Bişkek Budapeşte Y 11 Tiflis Madrid B 3 Kahire Viyana Y 11 Şam Y Y Y Y K K B B B B B B B 15 15 12 17 5 6 12 11 16 6 15 22 17 Yurdun batı kesimleri parçalı zamanla çok bulutlu, kıyı Ege ile Çanakkale çevreleri sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Sabah ve gece saatlerinde yurdun iç ve doğu kesimlerinde sis, Doğu Anadolu’nun kuzey kesimlerinde buzlanma ve don olayı görülecek. Hava sıcaklıkları ülke genelinde mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye devam edecek. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 25 Aralık GÜNCEL Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK Hükümetçe görevden alınan 3 generalin istemi oybirliğiyle yerinde bulundu GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Oysa bu partilerin önceki seçimde aldıkları yüzde 56 dolayındaki oy, bu seçimde bir başka partinin oylarını muhafaza etmesinde veya oylarını arttırmasında etken olabilir. Örneğin Saadet Partisi’nin bölünmesi ve bu partiye Erbakan’ın oluru ile bir ara genel başkanlık yapan Numan Kurtulmuş’un bir başka parti kurması acaba hangi partiye yarayacak? Din konusunda aynı kulvarda koşan bu iki partiden Saadet’in oylarını arttırması hiç kuşkusuz AKP’nin aleyhinedir. Bu nedenle derin kulisteki bir yorumu kulak ardı etmemek gerekiyor. Dediklerine göre Saadet’in oy arttırması olasılığını önlemek, hatta geçen seçimlerde aldığı oyu muhafaza etmesini engellemek için ikiye bölünmesinde “bir başka parmağın rolü” var! Kimin parmağı? Kestirmek için müneccim olmaya gerek var mı? Bu yorum Demokrat Parti için de geçerli. 1516 Ocak 2011’de DP’nin büyük kongresi toplanacak ve partiyi genel seçimlere götürecek genel başkan ile yöneticiler seçilecek. Sağda bir merkez parti olan DP, yüzde 5 dolayındaki oyunu ancak diğer bir sağ merkez partisinden koparacağı oylarla yükseltebilir. Tersine DP’nin oylarındaki düşüş diğer bir sağ partinin oylarının yükselmesine neden olabilir. Öyleyse?.. Demokrat Parti ya bölünmeli ya da üstlendiği her görevi özveri ile arızasız yerine getiren... DP’yi merkez sağda önemsenecek bir noktaya taşıması olası bir siyaset ve devlet adamı Hüsamettin Cindoruk genel başkanlıktan uzaklaştırılmalı! DP üzerinde de kimi oyunların tezgâhlandığından söz ediliyor. “Bir başka parmağın amacı” Cindoruk’un genel başkanlığını engellemek ve partide bölünmelere yol açmak! Cindoruk ise; sorulduğunda “bulunacak ve büyük kongrenin seçeceği bir adaya memnuniyetle başkanlık koltuğunu bırakacağını” söyleyecektir, söylüyor da... Fakattt, Cindoruk kıratında bir aday bulunamıyor. Son olarak ortaya atılan isim, Demirel’in Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra diğer iki adayın anlaşamamalarından yararlanarak DYP Genel Başkanlığı’na ve başbakanlığa gelen Tansu Çiller! Elbette Çiller’in büyük kongrede seçilmesi olasıdır. Fakaattt… Çiller genel başkanlığa geçmişi ile birlikte gelecektir. Devir değişti. Siyasete soyunanlarda aranan niteliklerin başında tartışmasız geçmiş öncelikli koşul. Eğri oturup doğru konuşalım: Tansu Çiller genel başkan seçildiği günlerde medyada yer alan, TBMM’de araştırma komisyonlarına konu olan mal varlığı, hemen ve yeniden gündeme gelecektir. Bir iki örnekle konuyu kapatalım: 17 Haziran 1994’te gazeteci Yavuz Özer Milliyet’te Tansu Çiller’in ABD’de otel, alışveriş merkezi ve villadan oluşan milyonlarca dolarlık gayrimenkulü olduğunu açıkladı. Bu malların Çiller’in ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı döneminde edinildiğinin basında yer alması büyük gürültü kopardı. Bu bilgilerin Çiller’in başbakanlığa aday olduğu 8 Haziran 1993’teki mal beyanında yer almadığı da ortaya çıktı. ANAP’ın verdiği bir önergenin TBMM’de görüşülmesinden bir gün önce açıkladığı malvarlığında şöyle açıklıyordu zenginliğini: 1973’te babasından miras kalan 473 bin liranın (o günkü kurla 29 bin dolar) en verimli alanlarda işletilerek 677 milyar liraya (22 milyon dolar) çıkarıldığını öne sürdü. Ya eşi Özer’le sahip oldukları şirketler? Hesapta yoktu. Bu gerçekler ortada iken, ABD’de parası, gayrimenkulleri olan, birden süper zenginliğe ulaşan birinin DP genel başkanlığını kamuoyu acaba sindirebilir mi? Genel seçimde DP’den kopacak her oyun AKP hesabına yazılacağının bilincinde olan RTE; kuşkusuz Çiller’in DP genel başkanlığına seçilmesini büyük bir keyifle izleyecektir. İstanbul belediye başkanlığına seçilen RTE, o sırada Çiller’in “Tayyip Erdoğan; bugün var yarın yok!” diye seslenişini… Başbakanlıktan ayrılmadan 22 gün önce örtülü ödenekten 500 milyar çektiğini elbette anımsayacak ve de gazete koleksiyonlarındaki bilgileri canlandırarak neler söyleyecektir, neler! Gazeteler, Çiller incilerini yinelemeye, örneğin şu “gaflarını” sıralamaya başlayacaklar: “Kadınlarımız işsizleştirildi” diyeceğine “İşsizlerimiz kadınlaştırıldı”… “Milletin cebinden elinizi çekin” diyeceğine “Çekin milletin elinden cebinizi”… “Mübarek kurban şeker bayramınız kutlu olsun”… “Allah’ı size emanet ediyorum”… postacıları selamlarken “Merhaba asker”…“Bu bacınız Trabzon’u Akdeniz’in incisi yapacak”… Göktürk kitabeleri diyeceğine “Gökberk kitabeleri”… ...Ve daha niceleri... AYİM ‘terfi’ dedi BARKIN ŞIK ANKARA Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) Daireler Kurulu, Tümgeneral Gürbüz Kaya, Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu’nun, “Bir üst rütbeye terfi ettirilmeme işleminin iptali” istemini esastan görüşerek, oybirliği ile yerinde buldu. Bu kararın ardından Genelkurmay Başkanlığı, komutanların terfi kararnamelerini Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na gönderecek. Hükümetin 15 gün içinde AYİM Daireler Kurulu’na, “karar düzeltme” başvurusu yapma hakkı bulunuyor. Komutanlar, “YAŞ’ın 14 Ağustos 2010 tarihlerinde yaptığı toplantıda alınan ‘bir üst rütbeye terfi ettirilen general, amiral ve albaylar’ konulu 2010/04 numaralı kararında terfilerine karar verdiği, tüm YAŞ başkan ve üyelerince imzalandığı görülen terfi kararının kendileri yönünden uygulanmaması işleminin iptali” istemiyle dava açmışlardı. AYİM Daireler Kurulu’nda dün yapılan görüşmede oybirliğiyle işlemin iptaline karar verildi. Kararda idari işlemin tesis edildikleri tarih itibarıyla hukuki denetime tabi tutulabilecekleri hususu vurgulandı ve işlem tarihi itibarıyla terfi konusunda yasal bir engel bulunmadığı, terfi kararının ATALAY: KARARLILIĞIMIZ SÜRECEK BOZDAĞ: ANAYASA İHLALİ AYİM kararına AKP’den hemen yanıt geldi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, AYİM’in kararını değerlendirerek “Bakanlığımızın bir personeliyle ilgili biz idari işlem yapmışız. O da idari yargıya gitmiş. İdari yargı da o konuda bir karar veriyor. Olay bundan ibaret. Çok büyütülecek bir olay değil. Bizim açığa alma kararımız var. Biz daha önce açıklama yaptık. Bu süreci yürütmede ve bu tasarrufla ilgili kararlılığımızı ifade ettik. O kararlılığımız sürüyor ve sürecek. ‘Gereken neyse, o konuda kararlı şekilde gerekeni yapacağız, yasal düzenleme de dahil’ denmişti. Bu konuda açıklama yapılmıştı” diye konuştu. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ise AYİM’in kararını “AYİM’in almış olduğu bu karar anayasanın ihlalidir” şeklinde değerlendirdi. çıkarılmasına gerek görülmemesi” gerekçesiyle terfi kararnameleri imzalanmamıştı. Bunun üzerine komutanlar tarafından AYİM’e, “Bir üst rütbeye terfi ettirilmeme işleminin iptali” için yürütmeyi durdurma istemli olarak 24 Ağustos 2010 tarihinde dava açılmıştı. AYİM, 27 Eylül 2010 tarihinde “bir üst rütbeye terfi ettirilmeme işleminde” yürütmenin durdurulması kararı vermişti. dırılması için AYİM’ye başvurmuş ancak, mahkeme bu istemi reddetmişti. Hükümet, yargı yolu ile istediğini elde edemeyince generalleri 22 Kasım tarihinde açığa almıştı. Generallerin açığa alma işleminin iptaline ilişkin başvrusu ise AYİM tarafından uygun bulunmamıştı. Üç general halen açıkta bulunuyor. AYİM’nin dün aldığı son karar üzerine generallerin terfi ettirilmesi gerekiyor. Mahkemenin esastan aldığı karar üzerine hükümetin ne yapacağı merakla bekleniyor. Hükümetin 15 gün içinde AYİM Daireler Kurulu’na “Karar düzeltme” başvurusunda bulunma hakkı bulunuyor. Ancak uzmanlar, mahkemenin kararının değişmesinin zor olduğunu ifade ediyor. Bu süre sonunda, generallerin terfi ettirilmesine ilişkin kararnamelerin işleme konulması gerekiyor. “Affedersiniz, biz torba ile ilgili sık sık yasa çıkarmayız...” Yok canım, olur mu öyle şey. Sizin iktidarın elini kolunu, midesini, beynini, gözünü, kulağını rahatlatacak önemli yasa değişikliklerini bir torbaya koyup çıkarmıyor musunuz? “Tam anlamadım ne demek istediğinizi. Biz yasaları torbaya koymayız. Parlamentoda tartışırız, toplumun ilgili birimlerinin görüşünü alırız, ona göre çıkarırız. Torba ile ilgili yasa da ambalaj yasasını ilgilendirir. Yasanın öngördüğü standartta torba üretilir!” Anlaşıldı, sizin demokrasi daha gelişmemiş. Torba torba ekmek yemeniz lazım! Meclis’in aralık ayındaki “önemli” işlerinden biri olan “bazı kanunlardaki değişiklik teklifi”nde yani siyasette bilinen adıyla “torba yasa”da şu değişiklikler yan yana: Sayıştay’ın bazı büyük kamu yatırımlarını denetlememesi. (Denetleme olmayınca, yolsuzluk yapılıp yapılmadığı da belli olmayacak. Böylece yolsuzluklar önlenmiş olacak!) Kamu görevlileri hakkında açılan tazminat davaları kaybedilirse, devlet ödeyecek. Devlet kimi hallerde bunu kamu görevlisinden alacak. (Kamuoyunun Haberal yasası diye bildiği bu değişiklikle Ergenekon hâkimleri tazminat ödemekten kurtulacak ama, ola ki AKP’nin istemediği bir kamu görevlisi mahkum olursa kendisinden kesilmesinin kapısı da açık kalacak. Bu yasayı AKP getirmişti, AKP değiştiriyor. Şimdi de torbadan çıkardılar, Hukuk Muhakemeleri Yasa Tasarısı’yla yeniden gündeme getirecekler.) 100 bine yakın çalışanın devlet içinde bağlı olduğu kurumunun değiştirilmesi hakkındaki kanun. (İşçi statüsünde çalışan bu kişiler sendikalıydı. Böylece 2 büyük sendika küçültülecek.) Görevi kötüye kullanma suçlarını değiştiren kanun. (Özetle görevi kötüye kullanma diye bilinen, tanımlanan suçlar, görevi iyiye kullanma sayılacak.) Polisin terfi yasasında değişiklik. (Yürürlükteki düzenlemeye göre işkenceden ceza alan, yargılanan polis terfi edemiyordu. Değişiklikle edecek.) Torbanın içindekilerden bir demet sunduk. Bu yasalar arasında ortak bir yön bulana kocaman bir yılbaşı hediyesi! Torbanın büyüğü bambaşka... Artık biliyorsunuz; kevgire dönen vergi yasalarındaki değişiklik “af” olarak sunulmuyor. Hem sözcük hoş değil, hem de sanki bir suç işlenmiş gibi... O nedenle buna “vergi barışı” diyoruz. Elbet bu durumda sorabilirsiniz: Vergi bir savaş mı ki barışı olsun? Savaş değil ama, barış sözcüğü her kapıyı açtığı için sempatik geliyor. Vergi barışı ile birlikte şöyle bir özdeyiş de üretebiliriz: Vergi veren enayi, vermeyen en iyi! Bir tane daha: Vergiyi vereni mahvet vermeyeni affet! Daha ileri gitmeyelim, barışı bozmayalım. Başta verdiğimiz örnekte olduğu gibi, demokrasinin bizim kadar ileri değil de normal olduğu ülkelerde vergi sistemleri kolay kolay değişmez. Bizde ise ilk başvurulan yöntemlerden biri. Bugünkü evrensel parlamanter sistemin kökenlerinde halkın kendi kendini yönetmesinden çok, verdiği vergilerden oluşan bütçenin nereye harcandığını denetleme, bilme istemi yatmaktadır. Ekonomiden sonra demokrasimiz de hızla kayıt dışına çıkıyor! [email protected] Beşir Atalay tüm YAŞ başkan ve üyelerince şerh düşülmeksizin imzalandığı, bu imzalı kararın hukuken geçerli olduğu ifade edildi. Tümgeneral Kaya, Jandarma Tümgeneral Helvacıoğlu ve Tuğamiral Gavremoğlu’nun haklarında devam eden soruşturma dolayısıyla YAŞ kararları çerçevesinde bir üst rütbeye yükselmeleri uygun görülmemiş, komutanlar bulundukları rütbeleriyle yeni görevlerine vekâleten atanmışlardı. İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 6 Ağustos 2010 tarihinde yakalama müzekkerelerinin kaldırılmasına karar vermesi üzerine, Genelkurmay Başkanlığı komutanların terfi ve atama kararnamelerini, 12 Ağustos 2010 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na göndermişti. Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nca, “Yeni bir kararname Hükümet generallerin emekliliğini istiyor Hükümet ise yürütmeyi durdurma kararını dinlemeyerek, generallerin emeklilik işlemine ilişkin belgeleri Genelkurmay Başkanlığı’ndan istemişti. Genelkurmay’ın bu talebi olumlu karşılamaması üzerine ise Başbakanlık, 2 Kasım tarihinde yürütmeyi durdurma kararının kal Halkalı ve Taksim patlamalarının sorumlusu olduğu iddia edilen H.A. tutuklandı PKK’li bombacı yakalandı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul Halkalı’da askeri servis aracına bombalı saldırı ile Taksim’de çevik kuvvet polislerine yönelik bombalı intihar saldırılarının da bulunduğu birçok eylemin talimatını verip patlayıcıları temin ettiği belirtilen PKK’li terörist Hüseyin A., Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yakalandı. Teröristle birlikte 23 kilo 750 gram da esrar ele geçirildi. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı, eylem hazırlığında olan PKK’ye bağlı Yurtsever Demokratik Gençlik örgütünün sorumlusu “Bawer” kod adlı E.B’yi üzerinde patlayıcı maddelerle ele geçirdi. Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı yaptığı istihbarat çalışmasında, Hüseyin A.’nın K. Irak’la bağlantılı çalışan, el yapımı patlayıcı düzeneklerini hazırlayan, eylem talimatlarını veren, kırsal alan ile büyükşehirler arasında bombalama faaliyetlerini koordine eden, patlayıcı maddeleri metropollere aktaran kişi olduğunu tespit etti. Jandarma ekipleri, Hüseyin A’yı takibe alıp, Lice ilçesi Yamaçlı köyünde gizlendiği eve 21 Aralık günü saat 05.30’da operasyon düzenledi. Hüseyin A. yakalanırken, beraberinde 23 kilo 750 gram kubar esrar ele geçirildi. Hüseyin A, sorgusunun ardından sevk edildiği mahkemece tutuklandı. Af örgütü adalet istiyor Uluslararası Af Örgütü, Ferhat Gerçek ve Engin Çeber davasını takip ediyor. 2008 yılında başlatılan kampanya kapsamında, dünyanın dört bir yanından yüzlerce insan “Ferhat ve Engin için adalet”, “Özgür Ferhat”, “Ferhat’ın kayıp tişörtü nerede” yazılı döviz ve tişörtlerle fotoğraf çektirdi. SİLİVRİ VE MALTEPE Uluslararası Af Örgütü de kampanyasını sürdürüyor Gerçek’e adalet gelmiyor HİLAL KÖSE CHP’li iki ilçe belediyesine baskın İstanbul Haber Servisi İstanbul’da Silivri ve Maltepe belediyelerine “ihalede yolsuzluk” iddialarına ilişkin baskın düzenlendi. Çöp hizmeti ihalesine ilişkin bir şikâyet üzerine başlatılan soruşturma kapsamında savcının talimatıyla polis ekipleri Silivri Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü’nün bulunduğu binada 8 saat boyunca arama yaptı, binadaki bilgisayarlardan bilgiler kopyaladı. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, eksik evrak nedeniyle ihaleden elenen kişinin kendilerini şikâyet ettiğini belirterek “Silivri Belediyesi’nde usulsüz durum olması mümkün değil” dedi. Işıklar, savcılığa suç duyurusunun eski Trabzonspor Kulüp Başkanı Mustafa Günaydın tarafından yapıldığını öne sürdü. Maltepe Belediyesi’ne ise polis Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde sahne alan senfoni orkestrasıyla ilgili ihalede yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla süren bir dava kapsamında savcılığın talimatıyla baskın düzenledi. Baskında bazı evraklara ve bilgisayarlara el konuldu. Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin “Bu Türkiye’de ilk ilçe belediye senfoni orkestrasıdır, bu anlamda Müslüman mahallesinde salyangoz satmış ve tabii şimşekleri üzerinize çekmiş olursunuz” dedi. Canlı bomba yakalandı İstanbul İl Jandarma Komutanlığı, PKK’ye bağlı Yurtsever Demokratik Gençlik sorumlusu Bawer kod adlı E.B’nin patlayıcı madde temin ederek intihar eylemi hazırlığında olduğu istihbaratı üzerine çalışma başlattı. Bawer kod adlı E.B’nin 20 Aralık tarihinde eylem yapabileceği ya da patlayıcıların el değiştirebileceği belirlendi. Jandarma, 20 Aralık’ta Sancaktepe’de Ankara Caddesi üzerinde E.B’ye yönelik operasyon düzenledi. Operasyonda E.B’nin üzerinde 1 adet teneke kutu içerisinde 35 adet 45 mm uzunluğunda fünye, 2 adet sigara paketi içine beyaz kalıp şeklinde ortasına fünye yuvası açılmış patlayıcı madde, 3 patlayıcı düzenek için kullanılacak çift taraflı yapışkan bant, ele geçirildi. E.B. adliyeye sevk edildi. Orgeneral Berk yargılanacak TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi, eski 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretten yargılanmasına karar verdi. Kara Kuvvetleri Eğitim Doktrin Komutanlığı’na atanan Berk’in 20 Mayıs 2008’de AKP’ye oy veren bir köylüye “Başbakan’ın memleketi de sattığını biliyor musunuz?” dediği iddia edilmişti. Ferhat Gerçek’in polis kurşunuyla vurulup 17 yaşında felç olmasının üzerinden 3 yılı aşkın zaman geçti. Mahkeme, altı aydır, Ferhat’a isabet eden mermiye ilişkin Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek raporu bekliyor. Uluslararası Af Örgütü’nün, ‘Ferhat ve Engin için adalet’ istemiyle, 2008’den bu yana yürüttüğü kampanyanın bilgileri dün mahkemeye sunuldu. Yenibosna’da 7 Ekim 2007’de Yürüyüş dergisi satan Ferhat Gerçek’in vurulmasına ilişkin dava, Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Sanık polisler Cengiz Çalış, Yavuz Özer, Aydın Özdere, Hasan Bayrakdar, Can Koçbülbül, Emre Taşkın ve Muzaffer Ünal, “zor kullanma yetkisi aşılarak kasten yaralama” suçundan 10.5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyorlar. Gerçek’in vurulduğu sırada üzerinde bulunan, suç delili tişörtü ve atleti ise bulunamadı. Mahkeme ise olay tarihinde, Ferhat’ın 18 yaşına girip girmediği, Ferhat’ın vücuduna isabet eden merminin deformasyonu ve kurşun yarasının Ferhat’ın duyularında ve organlarında sürekli bir işlev zayıflamasına neden olup olmadığı konularında Adli Tıp raporu istiyor. Dünkü duruşmada, tekerlekli sandalyeye mahkum edilen Ferhat Gerçek’in babası Feh mi Gerçek, davanın uzamasına tepki gösterdi. Mahkemeye, “Ferhat vurulalı 3 yıl 2 ay oldu. Vuran da belli, vurulan da, neyi bekliyorsunuz” diye sordu. Gerçek’in avukatı Oya Aslan da Adli Tıp’tan beklenen raporların gelmemesinin yargılamayı olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Avukat Aslan, Af Örgütü’nün Ferhat Gerçek’e destek için, dünya çapında yürüttüğü kampanyaya ilişkin bilgileri de dosya halinde mahkemeye sundu. Sanık avukatlarının itirazına karşın, kampanya bilgileri dava dosyasından çıkarılmadı. Af Örgütü temsilcisi Sytske Overmars’in de izlediği duruşma, 6 Mayıs 2011’e ertelendi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle