19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 22 ARALIK 2010 ÇARŞAMBA 6 HABERLER CHP’li Ali Tezel Türkiye’nin her yıl 80 milyar lira ek gelir sağlayabileceğini söyledi AVRUPA GÜRAY ÖZ Kaynak ‘kayıt dışı’ndan MURAT KIŞLALI ANKARA CHP kurmayları, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelttiği “Parayı nereden bulacaksın” sorusuna “kayıt dışı” yanıtını verdi. Türkiye’nin vergi gelirlerinde ciddi bir kayıt dışılık olduğunu belirten CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “AKP kayıt dışından beslendiği, oradan destek aldığı için kayıt dışının üstüne gitmiyor. Başbakan, CHP’nin bu kaynağı bulabileceğini bildiği için paniğe kapıldı” dedi. CHP’li Sosyal Güvenlik Müşaviri Ali Tezel ise sosyal güvenlikte de ciddi bir kayıt dışılık olduğunu ifade ederek “Her 2 çalışandan biri kayıt dışı. Bu oran yarıya indirilse Türkiye her yıl 80 milyar lira ek gelir sağlar” diye konuştu. Geçmişte devletin vergi politikasının uygulanmasından sorumlu Gelirler Genel Müdürü olarak görev yapan ve olası bir CHP iktidarında ismi Maliye Bakanı olarak geçen Hamzaçebi, Başbakan’ın “Parayı nereden bulacak CHP’de Ne Oldu? CHP sorunlarını kurultaylarla çözmeye alışık bir parti. Bu kez de öyle yaptılar. Deniz Baykal’ın genel başkanlığı bırakmasından sonra başlayan süreç, bir arakrizle bölününce kurultay şart oldu. Şart olunca yapacaksın. Yaptılar. Görkemli bir kurultayla yeni bir parti meclisi, yeni yönetim seçtiler. Gençler, adı pek duyulmamışlar ve dörtte bir oranında kadın, parti meclisine girdi. Aralarında tanıdıklarımız, bildiklerimiz var. Soldan gelen, solculuğunu yitirmemiş olanlar var. Bir de kel alaka olanlar var. Liberal, sol, hatta muhafazakâr görüşler havuzundan bir sinerji umuyor herhalde CHP. Neoliberal saldırının dünya çapındaki ekonomik krizle zedelenen başarısı ve artık sarsılmaya başlayan egemenliği, her nedense CHP’ye yansımıyor. Avrupa sosyal demokratları neoliberal saldırıyı sorgulamaya başlarken bizdeki “sosyal demokratlar” onu sanki yeni keşfediyor gibiler. CHP’nin bu kurultayı, “ansızın” ortaya çıkan sorunu çözerken, ansızın ortaya çıkabilecek yeni kimi sorunları partinin üstüne boca edivermiştir. Uzun uzun konuşmak, yazmak gerekir, şimdilik kısaca ve kabaca yalnızca iki açıdan “yeni CHP”nin ideolojik görünümüne bakalım: Parti meclisine seçilen diplomat Faruk Loğoğlu, CHP’nin bundan sonraki dış politikasında herhalde etkin olacaktır. Onun sözlerinden anladığımız, CHP’nin, ABDABAtlantik ittifakına sadık kalacağıdır. Bir zamanların, artık CENTO yok ama “NATO’ya CENTO’ya bağlıyız” klişesini devralmış gibidir. Maceralardan uzak kalacağı, ABD’nin bu türden ısrarlarına direneceğini umanlar da belki olabilir. Bu umudun sadık kalınan ittifakta karşılığı var mı? ABD’nin neoconları Türkiye’deki eksen kaymasından rahatsızlar. Bölgede bir maceradan ise hiç uzak değiller. ABD’nin liberal demokratlarının da Türkiye hakkında kuşkuları var. Her ne kadar savaşlar, işgaller konusunda pek bir barışçı görünseler de Amerikalının ruhuna işlemiş, derin ve emperyal milliyetçilik o barışçıllığı bir çırpıda yok ediverebiliyor. Eşeklerle fillerin kimi zaman birbirine karışmasının nedeni budur. Atlantik ittifakı konusunda CHP’ye pek bir şey diyemeyiz. Reddetmeyi başarabilecekleri bir miras değildir. Türkiye’nin başında gittikçe koyulaşan bir otoriterliğin yollarını döşeyen AKP, Atlantik ittifakının isteklerine, pek hevesli olduğu büyüklük fobisi ve Ortadoğu liderliği hevesleri nedeniyle CHP’den daha uzaktır. Ama CHP’de dikkate alınması gereken başka, Atlantik ittifakıyla yakından ilişkili yeni ideolojik çizgiler var. Birine kısaca değinelim. Ayrıntısına sonra gireriz, derinleşmeyelim, fazla moral bozmayalım. CHP’nin ideolojik çizgisine Gürsel Tekin kanadından ithal edildiği anlaşılan “din adamı” kontenjanının yeni sahibi, Nakşi şeyhi torunu Muhammet Çakmak, pek ilginç görüşlere sahiptir. Akşam gazetesinden Özlem Çelik’e uzun uzun anlatmış ama bir cümlesini alsak yetecektir: “Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle yeni bir postmodern çağa girildi. En genel ifadesiyle ‘Tanrı yeniden hayatımıza döndü.’ 90’lı yıllardan sonra Auguste Comte pozitivizminin yıkıcı etkileri keşfedildi.” Hadi bir cümle daha: “Fethullah Hoca Türkiye’de bir fenomendir, kimsenin görmezden gelemeyeceği bilge bir adam.” Peki, CHP’nin bu yeni “ideologu”, cemaatin ABD tarafından yönlendirildiği iddialarına ne diyor. “Bunlar klasik eski Marksist jargona dair, geri kalmış kafaların ürünü olan söylemler. Komik şeyler. Türkiye’de Karl Marks anlaşılsaydı sol bu kadar sefil duruma düşmezdi. Ben Marks’ın yabancılaşma kavramını okuduğumda sarsılmıştım.” Sarsılmıştır hiç kuşku yok. Sarsılmış, kendine dönmüş ve hatta titremiştir. Birkaç parti dolaştıktan sonra Ağar’ın DYP’sine de uğrayıp CHP’de karar kılan din âlimi parti meclisi üyesi, CHP’nin ideolojisine büyük ve derin bir katkı sunuyor. CHP yöneticilerinin unuttukları bir gerçek var; “her kesime göre bir ideoloji bizim partimizde bulunur, bulunsun ne var bunda, işe yarar, Kürt sorununa Kürt, dindara hoca, solcuya solcu veririz, olur biter” anlayışı hiçbir partide, bırakın partiyi hiçbir fikir kulübünde işe yaramamıştır. Bu türden parçacı yaklaşımlar partilerin ideolojik tutarlılıklarını inkârı üzerine kurulur. Bu inkârın aynı zamanda iktidarın da inkârı olduğunu yaşadığımız yılların reçete arayan “sol”, “sosyal demokrat” partileri bir türlü anlayamadılar. Anladıklarında iş işten geçmiş olacaktır. eposta: [email protected] CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, “AKP kayıt dışından beslendiği, oradan destek aldığı için kayıt dışının üstüne gitmiyor. Başbakan, CHP’nin bu kaynağı bulabileceğini bildiği için paniğe kapıldı” diye konuştu sın?” çıkışını “paniğe kapılmasına” bağladı. AKP’nin 2002’de iktidara gelirken “akaryakıttaki verginin indirileceği, haberleşme üzerindeki iletişim vergisi ile damga vergisinin de kaldırılacağı” vaadinde bulunduğunu anımsatan Hamzaçebi “Başbakan uygulamada tam aksini yaptı. Akaryakıt üzerindeki ÖTV’yi arttırdı, iletişimi kaldıracağına sabitlerden bile vergi almaya başladı” dedi. oranı gösterir. Doğrudan alınan sosyal güvenlik primleri de katıldığında, Türkiye’de bu oran yüzde 51. AB de ise yüzde 33. Dolaylı vergilerin bu kadar yüksek olması Türkiye’de kayıt dışında ciddi bir problem olduğunu gösteriyor. Kayıt dışıyla mücadele edebilmek için kayıt dışına karşı bir felsefeye sahip olmak gerekir. AKP böyle bir felsefeye sahip değil, bilakis kayıt dışından beslenen, oradan destek alan bir partidir. Başbakan o nedenle paniğe kapıldı. Çünkü CHP’nin iktidara geldiğinde bu kaynağı bulabileceğini biliyor.” CHP parti meclisine kadın kotası nedeniyle son anda giremeyen Sosyal Güvenlik Müşaviri Ali Tezel ise CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun aile sigortası projesi ile her ailenin gelirini 600 liraya tamamlamayı hedeflediğini, mazotta da ÖTV’yi kaldırmayı taahhüt ettiğini anımsatarak “Her iki projenin maliyeti yılda 18 milyar lira olacak” diye konuştu. ‘Para yoksula aktarılınca soruyorlar’ AKP’nin, sosyal güvenlik priminin işveren payını 5 puan düşürerek sermaye kesimine yüzde 25’lik bir kaynak artışı sağladığını da anımsatan Ali Tezel, “AKP bunu yaparken bu kaynağın nereden geldiğini soran olmadı. Ama para yoksullara aktarılırken ‘Kaynak nerde’ diye sorulabiliyor” diye konuştu. Bu kaynağın Türkiye’de fazlasıyla bulunduğunu belirten Tezel şunları söyledi: “Pratikte kayıt dışını sıfıra indirmem mümkün değil ama ortalama kayıt dışılığın yüzde 2025 olduğu İtalya seviyesine indirsek ve kayıt dışı çalışanların sadece yarısını kayıt altına alsak bile, sağlanacak gelir 80 milyar liradır.” Cihaner’in açtığı dava reddedildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 1. İdare Mahkemesi, Adana Savcısı İlhan Cihaner’in, Erzurum Savcısı Osman Şanal hakkında soruşturma izni vermediği gerekçesiyle Adalet Bakanlığı hakkında açtığı davayı reddetti. ‘AKP iktidarı kayıt dışından besleniyor’ Hamzaçebi AKP iktidarında vergi gelirlerinin reel olarak artmadığını belirterek şunları söyledi: “Bir ülkede vergi adaletsizliği ve kayıt dışının büyüklüğünü dolaylı vergilerin toplam vergilere Bazı delegelerin kadın kotasına uyulmadığı iddiasıyla YSK’ye yaptığı başvuru reddedildi Bahçeli’den tazminat kazandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, yaptığı iki ayrı konuşmada, “kişilik haklarına saldırıda bulunduğu” iddiasıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli aleyhinde açtığı davada, 8 bin TL manevi tazminat kazandı. Sav ekibine ikinci ret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li bazı delegelerin, partinin 15. Olağanüstü Kurultayı’nda kadın kotasının hesaplanma yönteminde sıkıntı olduğu iddiasıyla Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yaptıkları başvuru reddedildi. Öte yandan delegelerin YSK’ye değil İlçe Seçim Kurulu’na da Parti Meclisi’nin 17 üyesinin parti üyesi olmadıkları ve divana parti delegesi olmayan ismin seçildiği itirazında bulundukları öğrenildi. İlçe Seçim Kurulu’nun da dün bu itirazı reddettiği ve delegelerin bugün YSK’ye başvuracakları öğrenildi. CHP’nin Ankara ve Kayseri delegeleri PM’ye seçilen 17 ismin parti üyesi olmadıkları ve divana seçilen bir ismin de delege olmadığı iddiasıyla “Kurultayın iptali” için İlçe Seçim Kurulu’na PM listesinde kadın kotasına uyulmadığı iddiasıyla da YSK’ye başvuru yaptı. YSK’ye ve İlçe Seçim Kurulu’na yapılan başvurular dün reddedildi. Kurultay günü kadın kotasıyla ilgili yapılan itiraza Çankaya İlçe Başkanlığı ret kararı vermişti. Önder Sav cephesinden bazı delegeler dün YSK’ye başvurmuştu. YSK bu talebi reddetti. Ülkücüler belediyeyi bastı ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Kendilerini ‘ülkücü’ olarak tanıtan 1520 kişilik bir grup Adana Anakent Belediyesi’nin hizmet binasını bastı. Hangi amaçla belediye binasına geldikleri belirlenemeyen grup masa ve sandalyeleri devirip kapıları kırdı, “Biz ülkücüyüz, bize yanlış yapamazsınız” diye bağırarak Genel Sekreter Yardımcısı Kenan Gündoğdu’yu darp etti. Grup, eski Zabıta Daire Başkanı Zafer Aslan, sekreter, odacı ve şoförü döverek hastanelik etti. Sav cephesi, PM’ye seçilen 17 ismin parti üyesi olmadıklarını ve divana seçilen bir ismin de delege olmadığını iddia etti. 17 üye için de başvuru Ankara ve Kayseri delegelerinin ayrıca dün 17 Parti Meclisi üyesinin Yargıtay kütüğünde yer almadığı, kurultayda divana delege olmayan bir kişinin seçildiği iddialarını da Çankaya ilçe Seçim Kurulu’na taşıdı. Kurultayın iptalinin istendiği başvuruda 17 PM üyesinin Yargıtay kütüğünde bulunmadığına ilişkin belgeler de yer aldı. Ancak 17 kişinin 3 Kasım tarihinden sonra CHP’ye üye yapıldığı da öğrenildi. Seçim Kurulu dün bu başvuruyu reddetti. Delegelerin bugün YSK’ye başvuracakları öğrenildi. Edinilen bilgiye göre partiye üye olmadığı iddia edilen 17 isim şöyle: Muhammet Çakmak, Doğa Çiğdemoğlu, Aykan Erdemir, Turhan İçli, Ayten Kayalıoğlu, Bülent Kuşoğlu, Faruk Loğoğlu, Aylin Nazlıaka, Bertil Emrah Oder, Gülseren Onanç, Ali Arif Özzeybek, Perihan Sarı, Binnaz Toprak, Faik Tunay, Ayşe Ataç Yılmaz, Birgül Ayman Güler, Ömer Kurtaş. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bazı partililerin YSK’ye yaptığı başvuruyu “anlamsız bulduğunu” söyledi. Çankaya İlçe Seçim Kurulu’nun itiraza ilişkin daha önce aldığı kararın kesin olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “İlçe Seçim Kurulu kararı kesindir, YSK’ye başvurunun bir anlamı yok” dedi. CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum’da tüzüğün açık olduğunu ve kurultayda hukuka aykırılık bulunmadığını söyledi. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’na göre siyasi partilerin organlarının seçimiyle ilgili itirazları ilçe seçim kurulları karara bağlıyor. Parti organ seçimleriyle ilgili ilçe seçim kurulu kararları kesin nitelik taşıyor ve karara karşı itirazda bulunulamıyor. Ancak “tam kanunsuzluk” gerekçesi gösterilerek, ilçe seçim kurulu kararına karşı YSK’ye itirazda bulunulabiliyor. ‘Sıra Kimde İnisiyatifi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “Sıra Kimde İnisiyatifi”, Sosyalist Demokrasi Partisi yöneticilerinin 3 aydır cezaevinde olmasını TBMM önünde protesto etti. Çeşitli sloganlar atan eylemcilere BDP milletvekilleri Ayla Akat Ata ile Şerafettin Halis de destek verdi. 10 Aralık Hareketi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na tam destek verdi ‘CHP’de değişimin umudu’ İstanbul Haber Servisi 10 Aralık Hareketi Başkanı Prof. Dr. Burhan Şenatalar, Türkiye’de artık değişimi vaat eden ve değişim konusunda güven veren partilerin başarı şansı olduğunu vurgulayarak “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’nin değişim konusunda topluma güven verme şansı var. Bu değişim karşısında statükoyu temsil ettiği düşünülen, toplumda bu algıyı oluşturan partiler ise başarı şansı yakın gelecekte yok” dedi. 10 Aralık Hareketi Başkanı Prof. Dr. Burhan Şenatalar, CHP kurultayı sonuçlarından beklentilerini değerlendirdi. CHP’nin Türkiye’nin geleceğiyle ilgili daha geniş açılı düşünebilen kadroların partinin yönetiminde yer alması gerektiğini belirten Prof. Şenatalar, “Geniş açılı derken örneklerle açıklamak gerekirse, Kürt sorununa, sivilleşme ve orduyla ilişkilere, siyasetin geniş toplumsal kesimlerle birlikte yapılmasına, parti içi demokrasiye bakıştan bahsediyorum. Bu gibi konulara geniş açılı bakan, tepe yönetiminde kapsamlı bir değişimi temsil eden kadroların CHP yönetimine gelmesi birinci sorun ‘Çalışanların sorunlarını çözeceğiz’ MUSTAFA ÇAKIR ANKARA CHP Parti Meclisi’ne (PM) seçilen Basınİş Sendikası Başkanı Yakup Akkaya, çalışma hayatının her geçen gün daha da geriye gittiğine işaret ederek önümüzdeki günlerde çalışanların sorunlarına çözüm arayacaklarını söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çalışma yaşamıyla ilgili söylemlerine dikkat çeken Akkaya, “Meclis gündeminde bulunan torba yasa tasarısı, kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemeler, esnek çalışma modelleri... Bunlarla ilgili sıkıntılar, problemler var” dedi. layışı temsil ediyorlarsa anlam taşır. Eğer yeni bir anlayışı temsil etmiyorlarsa o zaman anlayış aynı kalmış, kişiler değişmiş olur” diye konuştu. Prof. Şenatalar, bugün değişimi temsil edebilen kadroları oluşturma şansının Kılıçdaroğlu’nun elinde bulunduğuna dikkat çekti. Türkiye’de artık değişimi vaat eden ve değişim konusunda güven ve umut veren partilerin başarı şansı ol TUS’ta 4 soru iptal edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk SağlıkSen’in Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı’nda (TUS) bazı soruların hatalı olduğunu belirterek başvurmasının ardından ÖSYM TUS sınavında 4 sorunun iptal edildiğini açıkladı. Yapılan açıklamada, 4 sorunun adayların doğru cevap verebileceği biçimde düzenlenmediğinin tespit edildiği kaydedildi. Yakup Akkaya olarak karşımızda duruyor. Vizyonu geniş bu tür kadrolar başa gelmediği takdirde önemli gördüğümüz konuların hiçbirinin gerçekleşmesi mümkün değil. Bu nedenle bu kadro değişikliği, anlayış değişikliğini hedefleyerek yapılmalı. Yoksa sadece yeni bir insan gelmesi veya çok sayıda genç gelmesi, çok sayıda kadın gelmesi anlam taşımaz. Bunların hepsi yeni bir an duğunu vurgulayan Prof. Şenatalar, bu değişim karşısında statükoyu temsil ettiği düşünülen, toplumda bu algıyı oluşturan partilerin ise başarı şansı olmadığını vurguladı. Cabani Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaban da “CHP’ye hizmet için varız” dedi. Kaban yaptığı açıklamada, CHP’nin 15. olağanüstü kurultayı sonuçlarının Türkiye için umut olduğunu dile getirdi. Kaban, “Türkiye’nin önemli bir dönemeçten geçtiğinin farkındalığı içinde olduğumdan partimizin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na parti meclisi seçimleri için resmi bir başvuruda bulunmadığımı ve sözlü olarak da bir talebimin olmadığını belirtirim. Eskisinden daha fazla çalışmamız gerektiğinin bilinciyle, her zaman partimizin yanında ve hizmetinde olacağız. Partimiz vasıtasıyla Türkiye’ye hizmet için varız. Türkiye’nin daha refah, daha adaletli bir yer olması için CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile birlikte yolsuzluk ve yoksullukla mücadele etmeye devam edeceğiz. CHP’yi hep birlikte iktidara taşıyacağız” dedi. HSYK’ye bürokrat başkanlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa değişikliğiyle yapısı yenilenen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) oluşturulan üç dairenin başkanlıklarına, Adalet Bakanlığı’nın desteklediği listede yer alan isimler seçildi. Değişiklikle 3 daire şeklinde çalışması öngörülen HSYK’nin birinci daire başkanlığına eski Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İbrahim Okur, İkinci dairenin başkanlığına Nesibe Özer, Üçüncü Daire Başkanlığı’na ise aynı zamanda HSYK Başkanvekili olan Ahmet Hamsici seçildi. Başkentte ‘kelepir’ operasyonu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’da polisin gerçekleştirdiği operasyonda, mezat salonlarında haczedilen menkul ve gayrimenkullerin ihalelerine başkalarını sokmayarak haksız kazanç elde ettikleri bildirilen 34 kişi gözaltına alındı. “Kelepir Operasyonu” adı verilen operasyonda gözaltına alınan zanlılardan 18’i tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilirken 16 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle