Katalog

20 KASIM 2010 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 11 Genel Sekreter Ban Kimun, Eroğlu ve Hristofyas’a ‘pratik çözüm üretilmesi için’ iki aylık süre verdi BM’den Kıbrıs ültimatomu REŞAT AKAR SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Sol Kimliğin Vazgeçilmez Önemi CHP’nin yeni kimlik tartışmaları konuşulurken “dediğim dedik, çaldığım düdük!” üslubuyla “sultan” kesilen “tek adamdan” kurtulmaya çalışan siyasi partiler, İtalya’da benzer tartışmalar yapıyor ve mevcut konumlarını masaya yatırıyor, kendilerine yeni konum arıyor/kimliklerini yeniden tarif ediyorlar. Partilerin bu yeniden konumlama/kendilerini tanımlama konusu öyle yaygın biçimde ele alınıyor ki; “primetime” TV programları bile, normalde ancak gecenin geç saatlerinden sonra… yalnız siyaset erbabı tarafından irdelenen konuya artık bodoslamadan giriyor. İşin ilginci, siyaset uzmanlarının alanı ile sınırlı olduğu düşünülen bu “sağ nedir?”, “sol nedir?” muhabbetleri ekrana geldiğinde de; (son yazımda söz ettiğim gibi) izleyiciler “zap” yapıp, kanal değiştirmiyor. Geniş kitleleri, yaygın biçimde tartışmaya böyle can havliyle kilitleyen unsur; Türkiye’de olduğu gibi Çizme’de de zarların yeniden atıldığı bir “kavşak noktasına” gelinmiş olması. LEFKOŞA Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Kimun, önceki akşam New York’ta bir araya geldiği KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’a “pratik çözüm önerileri” konusunda iki aylık bir süre verdi. Liderlerle 4 saati aşkın bir süre Kıbrıs sorunundaki anlaşmazlık noktalarını tartışan Ban, “Çözümü sizler bulacaksınız. Ancak BM’nin üstlendiği iyi niyet misyonunun sonsuza dek sürdürülemeyeceği de bir gerçek” dedi. Bayrak Televizyonu’nun haberine göre, Derviş Eroğlu da dün sabah yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri ile gelecek yıl ocak ayının sonunda Cenevre’de yeniden bir araya geleceklerini belirterek “Cenevre’de yapılacak değerlendirme sonrasında genel sekreterin mis New York’ta KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile görüşen Ban Kimun, “Çözümü siz bulacaksınız. BM’nin misyonu sonsuza dek süremez” dedi. Eroğlu da ocak ayının sonunda Cenevre’de bir araya geleceklerini duyurdu. (Fotoğraf: AP) yonunu devam ettirip ettirmeyeceği konusunda karar vereceğini düşünüyorum” dedi. var” şeklinde bir mesaj verdiğini yazan gazete, gayri resmi olarak bir takvim konduğunu vurguladı. Rum basınına göre, BM Genel Sekreteri, Eroğlu ve Hristofyas arasındaki üçlü görüşme çok gergin bir havada gerçekleşti. İki lider, medya önünde çok soğuktu ve el sıkışmak istemedi. Bu durum karşısında BM Genel Sekreteri, iki liderin ellerini tutup birleştirmek zorunda kaldı. Rum medyasının iddiasına göre Hristofyas, Amerika’da bir araya geldiği Kıbrıslı Rumlara, “2004 Annan Planı dönemindeki aynı oyuncular yine ortaya çıktı” dedi. Yüksek tirajlı Fileleftheros da “BM Genel Sekreteri’nden yeni süre... Pratik planla Cenevre’de yeni randevu” başlıklarıyla verdiği haberde, 2 aylık bir süre tanındığını ve ortaya çıkacak duruma göre ilerisi için Cenevre’de karar verileceğini bildirdi. Görüşme gergin geçti Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Politis gazetesi, New York zirvesiyle ilgili haberi “Ültimatom: İki ayınız var” başlığıyla verdi ve liderlerden pratik plan talep edildiğini bildirdi. BM Genel Sekreteri Ban’ın, iki lidere de “özlü ilerleme için iki ayınız KKTC bayrağı meselesi Politis gazetesi, KKTC Cumhur başkanı Derviş Eroğlu’nun, Central Park girişindeki Plaza Otel’de kaldığını ve otel girişine KKTC bayrağının asılı olduğunu belirtti. Gazete, aynı durumun, geçen eylül ayında da yaşandığını anımsatarak, Türk tarafının propaganda yaptığını yazdı. Eroğlu, görüşme sonrasında heyetiyle yaptığı değerlendirme toplantısının ardından yazılı bir basın açıklaması yaptı. Eroğlu, BM Genel Sekreteri’nin daveti üzerine Hristofyas’la New York’ta üçlü toplantıda bir araya geldiğini belirterek, görüşmede, müzakere sürecinin ulaştığı aşamanın değerlendirildiğini, önümüzdeki dönemde sürecin nasıl ileri götürüleceği hususunda kapsamlı görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti. Kıbrıs Türk tarafı olarak görüşlerini açıklıkla ortaya koyduklarını belirten Eroğlu “Kıbrıs Türk tarafı olarak biz, görüşmelerdeki yapıcı tutumumuzu sürdürüyoruz” dedi. Zarlar atılırken tarifi güncellemek İtalya da ya bundan böyle çaptan düşen bir “tek adam” hükmü altında ikinci lige sürüklenecek; ya yeni bir hamle yapıp, kendini yenileyecek. “Yeni hamle”; siyaset arenasındaki aktörlerin, kaçınılmaz olarak kendilerini yeniden tarif etmelerini gerektiriyor. İtalyan siyaseti bu yüzden, son yıllarda hiç olmadığı denli hareketli. Merkezde yeni ittifak arayışları gündeme geliyor. Eskiyeni; solsağ tanımları, aktualiteye sil baştan yön veriyor. Çok satan “Repubblica” gazetesinde 18 Kasım; “L’Attualita di destra e sinistra/Sağ ve Sol (Tariflerinin) Güncelliği” başlığıyla yayımlanan bir yorum bu bağlamda ufuk açıcı değerlendirmeler sunuyor. Tanınmış siyaset bilimcisi Carlo Galli tarafından kaleme alınan yazı; her şeyden önce çok gerilerde kaldığı varsayılan solsağ irdelemelerinin birden yeniden ön plana çıkmasına dikkat çekiyor ve geçmişi ta 1789 Fransız İhtilali’ne giden bu yaşamsal ayrımın, sık düşülen yanılgıların aksine ilk günkü güncelliğini korumasına odaklanıyor. Bizde olduğu gibi kavramın ortaya çıkışından iki asır sonra! “sol nedir/ne olmalıdır” sorusunun karşılığının arandığı tüm toplumlar için zihin açıcı olduğunu düşündüğüm Galli’nin değerlendirmelerini Türk okuru için kısaltarak aktarıyorum: ALMANYA’DA KORKU VE PAN K HAVASI Terör önlemi: Arapça konuşanları bildirin reken bilgilerin güvenlik yetkililerine iletilmesi gerektiğini FRANKFURT Federal kaydederken, Müslümanların Almanya’da Noel ve yılbaşı da camilerde kuşkulu paketlekutlamalarına yönelik şenlik ri polise bildirmesini istedi. İshazırlıkları yoğunlaşırken, lamcı teröristlerin saldırılarına özellikle ülkede yaşayan 4.5 karşı alınacak önlemler çerçemilyona yakın Müslüman kö vesinde, polisler için izinlerin kenli insanı tedirgin edecek bir kaldırıldığı da öğrenildi. kuşku ve panik havası yaratılHafta ortasında Federal İçmaması gerektiği vurgulandı. işleri Bakanı Thomas de Berlin Eyaleti İçişleri Sena Maiziere, bu ay içinde İstörü Ehrhart Körting’in, ön lamcı teröristlerin saldırılar ceki gece bir televizyon prog planladığı yolunda bilgiler ramında, “Tuhaf görünümlü alındığını belirterek, yeni önve Arapça veya bir başka lemler için talimat verdiğini yabancı dil konuşanların” açıklamıştı. güvenlik kuruluşlarına bildiSiyasetçilerin izlediği “Terilmesi yönündeki çağrısı, baş rörist saldırılar olabilir!” ta Türk toplumu kampanyasının, yatemsilcileri olmak bancılara çok kötü üzere göçmen kuyansıyacağına dikkat rululuşlarının sert çekildi. Özellikle eleştirileriyle karşıKörting’in açıklamalandı. Körting, teplarını sert bir dille kıkiler üzerine, dün nayan BerlinBranbir açıklama daha denburg Türkiye yayımladı ve “yanToplumu (TBB) Sözlış anlaşıldığını” cüsü Safter Çınar, söyleyerek geri bu sözlerin Almanadım attı. Körting, ya’da bir ihbar histeherkesin değil, cid İstasyonlarda ön risi yaratılabileceği diye alınması ge lemler arttı. (AP) uyarısında bulundu. OSMAN ÇUTSAY Haiti’de kolera öfkesi nedeniyle kargaşaya teslim. Kolera salgınının her gün onlarca kişiyi ölüme sürüklediği ülkede, Birleşmiş Milletler barış gücü askerleri ülkeye hastalığı taşıdıkları iddialarıyla hedefte. “BM ülkeyi terk etmeli” pankartları açan yüzlerce kişi önceki gün başkent Port au Prince sokaklarında barış gücü askerleriyle çatıştı. Çatışmada 1 kişinin hayatını kaybetmesi sonucu, ülkede hafta başından beri meydana gelen çatışmalarda ölü sayısı 3’e çıktı. BM bir protestocunun ölümünden sorumlu tutuluyor. Haitililer, hastalığı yardım için ülkede bulunan BM’ye ‘Sağ ‘ödev’; sol haklar!’ bağlı Nepalli askerlerin getirdiğini savunurken, sağlık görevlileri hastalığın büyük olasılıkla tek bir kaynaktan kaynaklandığını ancak bunun muhtemelen bulunamayacağını belirtiyor. 18 binden fazla hastanın olduğu ülkede insanların kaldırımlarda tedavi beklerken öldüklerine dair haberler geliyor. Ülkede şimdiye kadar salgın nedeniyle 1100 kişi hayatını kaybetti. 1.5 milyona yakın Haitilinin, yıl başında meydana gelen deprem sonucu evsiz kalmaları nedeniyle hijyenden uzak çadır kamplarda yaşamaları, salgının daha da yayılacağı endişesini beraberinde getiriyor. (Fotoğraflar: AFP/AP) “Öze inmek gerekirse, ‘sağ’ ödevdir. Sol da ‘haklar’dır!” diyor Galli: “Sağın mantığı, bireyi aşan; birey davranışlarını (töre/gelenek, devlet, millet, piyasa, güvenlik... gibi unsurlarla sınırlayan) şartlayan bir mantıktır. Sağ mantığında; bireyin kendi varlığını aşan bu gerçekliklere uyum göstermesi gerekir. Solun mantığı ise; insan onurunun, ayrım yapılmaksızın, herkes için eşit olduğu mantığı (başka deyişle ‘eşit hak’ ya da kısaca ‘hak’) üzerine kurulmuştur… Ancak ne var ki bu mantıkta bir diyalektik, bizim siyaset yaşamımızda hiç karşılığını bulamadı. Soğuk Savaş’ın ulusal ve uluslararası konjonktürü; ülkeye (sağsol yaklaşımları aynı anda içinde barındaran!) parti/partiler dayattı. O dönemin akabindeki bölünmeler de; (Berlusconicilerce temsil edilen) popülist bir ‘tek adamcılık’ ile beri yanda anayasa, yasalar ve demokratik hassasiyetlere sahip çıkan kesimler arasında gerçekleşti. ‘Tek adamcı’ popülizm; ekonomik ve siyasi sağı yanına alırken; Soğuk Savaş dönemi (sol ve sağ) kitlesel partilerin bir karma kalıntısı olarak yaşamını sürdüren sosyal demokratların ‘soldaki konumunu’ kuşkulu hale getirdi. Geleneksel solun bazı gerçek temsilcileri; bu (sözde!) ‘sol’un dışında kaldı. ‘Sol’‘sağ’ çözümlemeler etrafında götürülmesi gereken siyasi tartışmalar; (siyah beyaz hal alan) bir ‘iyi’‘kötü’ kapışmasına dönüştü…” Deprem yorgunu Haiti, şimdi de kolera salgını 3 ARALIK 2010 CUMA Saat 19.00’da CUMHUR YET OKURLARI 2010 KIŞ BULUŞMASINDA YURDUNU ve ULUSUNU ÖZÜNDEN ÇOK SEVENLERLE CUMOK’un 15. Yaş gününü kutluyoruz. SEN GELMEZSEN B R EKS Ğ Z LÜTFEN YER AYIRTINIZ Tarih: 3 ARALIK 2010 Cuma Saat 19.00 Yer: ADEN OTEL Vapur skelesi Karşısı KADIKÖY letişim: 0536 739 02 29 0505 815 10 17 0532 404 39 52 ‘Tek adamcılığı’ yenmenin yolu Galli; mecrasından saparak sığ bir “iyikötü” tartışmasına dönüşen siyasetteki kavganın, İtalya’da nihayet doğasına oturarak, yeni bir aktüaliteyle sahici “sol”“sağ” çözümlemelere doğru yol aldığını söylüyor ve bu çözümlemenin; popülizmden demokrasiye geçiş için elzem olduğunu belirtiyor. Sorunun şimdi “demokratik güçlerin”, “tek adamcı popülist güçler” üzerinde üstünlük sağlayıp sağlamayacağından geçtiğini söylüyor… Kıssadan hisse: Siyasi yelpazede yerli yerine oturmayan siyasi partiler varlıklarını sürdürdükçe; “tek adam”/“tek adamcılıktan” kurtulmak mümkün değil… “Sol” ve “sağı” yerine oturtamamış tek ülke Türkiye değil… Avrupa’nın göbeğindeki İtalya’da bile bu mücadele hâlâ böyle bir ara bölgede devam ediyorsa; Türkiye’de süregiden kavram kargaşasına gerçekte hiç şaşmamak gerekiyor. Buradan CHP için çıkartılacak sonuçlar da yarına. [email protected] BEYPAZARI İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2009/710 Tal. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, evsafı, Satış Şartları:Ankara İli, Beypazarı İlçesi, Zafer Mahallesi, İstanbul Caddesi, 165 ada, 2 parseli teşkil eden 98,60 m2 arsa üzerine inşa edilmiş 4 katlı betonarme binada bulunan, 5/24 arsa paylı, toplam yapı alanı 61,50 m2 olan; duvarları plastik, tavanı beyaz kireç badanalı, kaloriferli, yer döşemeleri karo, elektrik ve su tesisatı mevcut olan zemin kat 1 no’lu, işyeri vasıflı, kat irtifaklı taşınmaz eklentisi depo ile birlikte bir borç nedeniyle açık arttırma suretiyle satılacaktır. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 60.000,00.TL % 18 KDV alıcıya aittir. 1 Satış 10.01.2011 Pazartesi günü, saat 11.30’dan 11.45’e kadar Beypazarı Adliye Binası Satış Salonunda açık artırma sureti ile yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ı ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, gayrimenkul 20.01.2011 Perşembe günü, saat 11.30’dan 11.45’e kadar Beypazarı Adliye Binası Satış Salonunda ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü baki kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Açık artırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin % 20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz (Dosya numarası belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları, tellaliye resmi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK. 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5 Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesh olunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen arttırmaya çıkarılır. Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu artırmada teklifin İİK 129. maddedeki hükümleri uyması şartıyla taşınmaz en çok artırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın İcra Müdürlüğü’nce tahsil olunur. 6 Şartname ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 7 Satışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/710 Tal. sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları rica olunur. 09.11.2010 (İc. İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 77915) TC Ziraat Bankası Ankara Kızılay Ş. 390259905002 TL Tel: 0312 431 99 36 www.elele.org.tr C MY B C MY B TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ ELELE VAKFI “Gazilerimiz için ne yapsak azdır.” Telefon zili sesi savaş çıkardı Haber Merkezi Endonezy’nın doğusundaki Papua eyaletinde kabilelerden birinin üyelerinin telefon zil sesi olarak kullandıkları şarkının diğer kabile üyelerine hakaret içerdiği yönündeki iddialar tarafları karşı karşıya getirdi. Her iki kabileden yüzlerce kişi ellerinde balta, mızrak, sopa ve silahlarla sokaklara döküldü. 20’den fazla ev ateşe verildi. Bölgede okullar tatil edilirken bazı köylüler evlerini terk etti.