Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                CMYB  C M Y B  GÜNDEM MUSTAFA BALBAY  Baştarafı 1. Sayfada  yolculuk edince, karada güçlü bir ışık  gördüklerinde vücut dengeleri bozuluyormuş,  görme sorunu çıkıyormuş.  Pat diye havalandırmaya düştü, donup kaldı.  Uçmayı denedi olmadı, tümüyle kanatlarının  arasına büzüldü. Önüne yem niyetine bizim bulgur  aşımızdan bi parça koyduk, su koyduk, yok.  Yanaşmıyor.  Biraz sohbet etmeyi denedim, “Nil Deltası’nı  biraz bilirim” dedim, “İskenderiye’den Dimyat’a Nil  Deltası’nda yolculuk ettim, nasıl da bereketli yerler”  dedim, “yaşanacak yeri de biliyorsunuz” dedim,  yok... Mısır diyor, Nil demiyor!..  Havalandırmaya bir dizi ad taktım, biri de  çekirgenin sıçrayamadığı yer. 7 metre  yüksekliğinde bir kutu gibi olduğundan, oraya  düşen kalıyor. Pek çok çekirgenin son durağı oldu!  Bıldırcın kardeş de uzun yolculuğunda bizim gibi  Silivri Hapishanesi’ne düştü...  Ne yapsak ne etsek, uçursak...  Hava da karardı, yağmur da şiddetli. Hiç değilse  mukavva bir kutuya koyup bu geceyi sağlıklı  geçirmesini sağlasak...  Derken, havalandırma kapısının kapanma saati  geldi. Nöbetçi gardiyan Bünyamin, bizi bıldırcının  etrafında bakışır görünce, “Buraya da mı düşmüş”  dedi. “Göç mevsimi ya, buradan geçerken güçlü  ışıklar yüzünden düşüyorlar, bir haftada 10’u geçti”  deyip aldı elimizden. Hemen boynunun altına baktı,  “Kravat yok” dedi, demek ki dişi. Erkeklerin boyun  altında bir çizgi olurmuş. Bünyamin, Isparta  Süleyman Demirel Üniversitesi’nde av ve yaban  hayatı okumuş. Seyfe Gölü kıyısında doğduğu için  merak sarmış. İyi bildiği belli.  “Otur, biraz bilgi ver, şimdi bunu nasıl  uçuracaksın, nasıl beslenecek” dedik, “Yasak”  dedi, “hemen kapınızı kapatıp çıkmam gerek.  Görevimin sınırları dışına çıkamam.”  Koğuşa girdik. Havalandırma kapısı kapandı.  Aklımız bıldırcında...  Gece hücreme çıktım. Yatağımın yanına karımın  gönderdiği son kitapları koymuştum. Biri, Pablo  Neruda’nın “Kuşlar Sanatı”, Neruda’nın 45 kuşla  ilgili şiiri. Biri “Kaliforaniya bıldırcını”...  Bizimkine özgürlük dileyip önce onu okudum:  “bir gölde gördüm, bir suret, bir kuş / güzelliğiyle  kanıp giden / bir meyve, tüylü bir çiçek / saf  armuttan bir kuş, / bir hava koşulu, / kumdan,  dumandan bir yumurta: / yaklaşıp seslendim gözleri  / parıldadı düşmanca bir şaşmazlıkla / alevden bir  mızrak gibi, / giymişti gururunun üstüne / iki tüylü iki  sancak gibi: / görür görmez onu / gözden yitirdim /  baş başa kaldım alacakaranlıkla / dumanlı, puslu,  geceyle, / yalnızlığıyla yolun.”  Neruda’yı kapattım... Prof. Hikmet Birand’ın  kitaplarından birinde mi okumuştum ne; Türkiye,  dünyadaki kuşların en önemli üç göç yolundan  birinin üzerinde. Üstelik iki koldan, biri İstanbul  Boğazı, öteki Çoruh Vadisi...  Derken aklıma, yıllar yıllar önce, TRT’de Gezelim  Görelim programındaki o unutamadığım sahne  geldi...  Karadenizliler göç mevsiminde kıyıya ışık koyup  önüne ağ geriyor. Uzun yoldan gelen bıldırcınlar ilk  gördükleri ışığa yöneliyor, ağa çarpıp düşüyor...  Bakanlık bu avı yasaklamış ama, kimi Karadenizliler  yapıyor...  Programın sunucusu Yılmaz soruyor:   Beyefendi ağ gerip binlerce bıldırcın  avlıyorsunuz...  “Evet, avlıyoruz...”   Ama bıldırcın avlamak yasak değil mi?  “Yasak...”   Eee?  “Hanımefendi, bıldırcınlar yasağa rağmen  geliyorlar!”  GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK  Baştarafı 1. Sayfada  Herhalde o dönemin kuvvet komutanlarına âdet  yerini bulsun diye bir dava açılacak.  Balbay’ın Ergenekon delili sayılan o dönemde  yaşanan günleri içeren not defteri mi?  Ha, o mu? Hani şu hükümeti zor kullanarak  devirecek olduğu iddia edilen notlar mı?  Var mı yok mu bilinmeyen uyduruk Ergenekon  örgütünü kanıtlayan delil diye savcıların  çantalarındaki dokunulmaz belgeler arasında yerini  koruyor.  Köşe yazıları “Balbay neden hâlâ içeride” diye  soruyor.  Sorunun yanıtı: Saç düştü kel göründü özdeyişine  örnek!  Meğer günlüklerde darbe planlarında adları  geçenlerin… darbe hazırlıklarını günü gününe açığa  çıkaran Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in  günlüğünün… hükümeti silah zoruyla devirecekleri  iddiasını yargılayan Ergenekon’la uzak yakın ilgisi  yokmuş…  Ama darbe hazırlıklarının söz konusu olduğu  günleri not defterine yazan Mustafa Balbay…  …değil tabanca, çakısı bile olmayan Mustafa  Balbay ve notları var ya; o notlar ve Balbay…  …hükümeti darbe ile devirecek ne idüğü belirsiz  Ergenekon örgütünün ta kendisiymiş!  Bu mantığa, savcının vardığı bu sonuca vay  canına mı desek… memleketimizde böyle şaşırtıcı  olaylar da izleniyor diye hayıflansak mı ya da  darbeleri ifşa eden günlüklere eyvallah diyen, ne ki  gazetecinin notlarını suç delili sayan mantığa bir yuh  mu çeksek... insan aciz kalıyor.  Yoksa bu ikilem karşısında şaşırsak mı, ağlasak  mı, gülsek mi, ne yapsak?  İstanbul Özel Yetkili Başsavcılığı’nın Oramiral  Özden Örnek’in günlükleriyle Ergenekon’un ilgisi  olmadığı kararı pek çok taşı yerinden oynatabilir.  Örneğin Silivri Mahkemesi Başkanı bir duruşmada  “Savcı Bey kaldı ki darbe çalışmaları diye  bahsettiğiniz olaylar ile ilgili bir tahkikat bile  yapılmadı bildiğim kadarıyla. Var mı bu tahkikat?”  diye sormuş; Ergenekon soruşturmalarını yürüten  Zekeriya Öz ekibinden Savcı Mehmet Ali  Pekgüzel, bu soruya herkesin merak ettiği şu yanıtı  vermişti:  “Davanın (Ergenekon davasının) özü Ayışığı,  Sarıkız, Yakamoz’dur.”  Şimdi aylardır içeride yatan Balbay yine: “Ben  buradayım, Amiral Örnek veya darbeciler nerede?”  diye sorarsa… tek bir gün tutukluluk  yaşamayanların yetkisizlik kararı ile Ergenekon  davasından sıyırdığını söyleyerek tahliye talebinde  bulunursa…  Hâkimler heyeti aylardır her cuma günü açıkladığı  ikiye bir ret kararının bir benzerini mi açıklayacak?  Doğal olarak bugüne dek zaten bir türlü  yanıtlanamayan bir soru akla geliyor:  Askerin açıkladığı darbe planlarının Ergenekon’la  bağlantısı yok ise... o günleri, hepimizin izlediği o  günleri yansıtan gazeteci notları neden Ergenekon  kanıtı ve…  …tek suçu Atatürkçü düşünceye inanmak ve  savunmak olan Balbay neden hâlâ 603 gündür  içeride?  Ergenekon sanığı, tek suçu bu hükümete,  Başbakan’ına karşı olan diğer Ergenekon sanığı  Tuncay Özkan… benzeri suçlardan diğer  gazeteciler, profesörler… yıllardır, aylardır neden  içeride olduğunu irdeleyen soruları sorular kovalıyor.  AKP’nin yargıyı tekeline aldığı şu günlerde!  ankcum@cumhuriyet.com.tr  SAYFA 29 EK M 2010 CUMACUMHUR YET  12 HABERLERİN DEVAMI  TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 29 Ekim  Oslo Y 5  Helsinki Y 7  Stockholm Y 6  Londra Y 14  AmsterdamY 12  Brüksel PB 13  Paris B 15  Bonn PB 13  Münih PB 12  Berlin PB 11  BudapeştePB 11  Madrid PB 18  Viyana PB 11  Belgrad PB 11  Sofya Y 9  Roma PB 18  Atina Y 16  Zürih PB 11  Moskova PB 3  Aşkabat PB 19  Taşkent PB 17  Baku Y 17  Bişkek PB 11  Tiflis Y 19  Kahire PB 28  Şam B 25  İstanbul Y 14  Edirne B 12  Kocaeli Y 12  Çanakkale B 11  İzmir B 16  Manisa Y 16  Denizli ? ?  Zonguldak Y 12  Sinop Y 12  Samsun Y 14  Trabzon Y 16  Giresun Y 16  Ankara Y 13  Eskişehir Y 9  Konya Y 12  Sıvas Y 14  Antalya Y 20  Adana Y 26  Mersin Y 26  Diyarbakır Y 24  Şanlıurfa Y 25  Mardin Y 22  Siirt Y 25  Hakkâri Y 18  Van Y 18  Kars Y 15  Ülkemiz geneli parça  lı ve çok bulutlu, Edirne  ve Kıyı Ege dışında kalan  tüm ülke yağışlı geçecek.  Yağışlar Marmara’nın do  ğusu, Batı ve Orta Kara  deniz, İç Anadolu’nun do  ğusu, Doğu Akdeniz ile  Kırklareli, Tekirdağ, Gire  sun, Gümüşhane, Erzin  can, Tunceli, Bingöl , Ma  latya ve Adıyaman çev  relerinde kuvvetli, Batı  Karadeniz’in iç kesimle  rinde yükseklere karla ka  rışık yağmur ve kar diğer  yerlerde yağmur ve sa  ğanak şekilde olacak. Ha  va sıcaklığı ülke genelin  de 35 derece artacak.  Milli Güvenlik Kurulu önceki  günkü toplantısında,  Türkiye’nin iç ve dış tehdit  değerlendirmesinin yer aldığı  Milli Güvenlik Siyaset  Belgesi’nin (MGSB)  değiştirilmesi yönünde  Bakanlar Kurulu’na tavsiye  kararı aldı. Yapılan MGK  bildirisinden ve basına sızan  bilgilerden, hükümetin MGSB  metninde iç tehditlerin  sayıldığı bölümden ‘irtica’  ifadesinin çıkarılması  yönündeki hazırlığın kurulun  başkanı olan Cumhurbaşkanı  ve asker üyeleri tarafından da  benimsendiği anlaşılıyor.  Toplantı sonrasında Başbakan  Yardımcısı Cemil Çiçek’in  Türk ceza hukukunda ‘irtica’  diye bir kavram ya da suç  olmadığını, bu tanımın  siyasetçileri ve siyasi partileri  yıpratmak için kullanıldığını  vurgulayan sözleri hükümetin  bu konuya yaklaşımının  ipuçlarını sergiliyor.  Bu durumda yeni iç tehdit  değerlendirmesinde temel  kriter ne olacak? Bu soruyu  MGK üyelerinden Adalet  Bakanı Sadullah Ergin’e  yönelttik. “Sizin bölücü,  irticacı ya da farklı isimlerle  getireceğiniz tanımlamaları  başkaları başka türlü  yapabilir” dedikten sonra  MGK’nin önceki günkü  toplantısında alınan karar  ışığında iç tehdidin  belirlenmesinde temel  alınacak kıstası şöyle izah etti:  “Burada önemli olan  ‘şiddet’ kavramıdır. İçinde  şiddet barındıran hareket ve  akımlar ülke için birincil  tehdittir. Soldan sağdan  ayrımı yapmıyoruz. Devlet  mekanizmasına karşı,  halkımıza karşı şiddet  içeren oluşumlar ve şiddet  uygulayan oluşumlar  öncelikli tehdit unsurlarıdır.  Toplumun benimsemediği  marjinal düşünceleri ortaya  koyanlar olabilir. Bunlar,  ifade özgürlüğü  çerçevesinde Avrupa insan  Hakları Sözleşmesi ve  mahkeme içtihatları  kapsamında belirtilen  çerçevede kalmak üzere  kendilerini ifade edebilirler.  Ancak bunun topluma ve  ülkeye karşı tehdit  öngörmesi ancak şiddete  sarılmasıyla alenileşir.”  Ergin’in sözlerinden, gerek  bölücü akımlar gerekse aşırı  dinci akımlardan hangilerinin  tehdit oluşturduğunun  belirlenmesi aşamasında, bu  hareketlerin şiddet içerip  içermediği ya da şiddet  uygulanmasına teşvik edip  etmediğinin devlet  kurumlarının  değerlendirmelerinde öncelikli  kriter olarak ele alınacağı  sonucu çıkıyor.  Yeni hükümet  değiştirebilir  Belgenin 2011 seçimlerine az  bir süre kala değiştirilmesi,  siyaset üstü olması gereken  MGSB’nin iç siyasete alet  edildiği iddialarını da  beraberinde getirmişti. Adalet  Bakanı Ergin’e bunu  anımsattığımızda konunun  seçimle alakası olmadığını  savunarak, “Üç ay önce  yapsaydık o zaman da ‘son  sene’ derdiniz. Hükümetlerin  göreve başladıkları tarihle  seçim süreci arasında bu tür  çalışmalar yapma hakkı  vardır” yanıtını verdi.  Peki ya seçimlerden  başarıyla çıkacak yeni  hükümetin iç ve dış tehdit  değerlendirmeleri ve öncelikleri  bugünkü AKP hükümetinden  farklı olursa ne olacak?  “Bu tür belgeler, dinamik,  yaşayan belgelerdir.  Dönemin ihtiyaçlarına göre  düzenlenir. Zaman zaman  dünyada ve bölgemizde çok  hızlı değişmeler yaşanıyor.  Bölgede oluşan yeni siyasi ve  ekonomik birliktelikler bu tür  belgeleri de oluşan yeni  şartlara göre revize etmenize  neden olabilir” diyen Adalet  Bakanı Ergin, 2011  seçimlerinde farklı bir tablo  çıkması durumunda, yeni  hükümetin yeni tehdit  değerlendirmelerini MGK  gündemine taşıyabileceğine  işaret ediyor.  Herkes AKP gibi  düşünmüyor  AKP’nin etkisi altındaki  mevcut MGK’nın ‘irtica’  konusuna ve iç tehdit  önceliğine yönelik yukarıda  ortaya konan bakışının,  toplumun diğer kesimleri  tarafından paylaşıldığını  söylemek pek mümkün değil.  Önceki gece bizimle birlikte  Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayan  yüzlerce başkentli arasından  “İrtica, asıl şimdi ve geçmişte  hiç olmadığı kadar Türkiye  için öncelikli tehdittir” diye  yükselen sesler, bakalım  seçimlerde kendi tehdit  değerlendirmelerini uygulatma  şansını yakalayabilecek mi?  ANALİZ  UTKU ÇAKIRÖZER  Yenitehditdeğerlendirmesinintemelkıstası  Ergin: ‘Şiddet’ içeren akımlar  öncelikli tehdittir  ucakirozer@cumhuriyet.com.tr  AKP’nin verdiği yasa önerisinden, milletvekilleri ve bürokratlar yararlanacak  Vekil yine kendine çalışacak  ANKARA (Cumhuriyet Bü  rosu)  AKP Kahramanmaraş  Milletvekili Veysi Kaynak’ın  TBMM Başkanlığı’na verdiği  yasa teklifiyle, görevini kötüye  kullanma suçuna verilen ceza  ların üst sınırının 2 yıla indiril  mesi öngörülüyor. Teklif yasa  laşırsa, haklarında görevi kötü  ye kullanma suçundan doku  nulmazlık dosyaları Meclis’te  bekleyen çok sayıda milletvekili  de yararlanacak.  Konuyu TBMM gündemine  taşıyan CHP Konya Milletveki  li Atilla Kart, Başbakan Recep  Tayyip Erdoğan’ın yanıtlama  sı istemiyle TBMM Başkanlı  ğı’na sunduğu soru önergesinde,  AKP’nin genel yönetim anlayı  şı göz önüne alındığında bu ta  sarının yadırganmaması gerek  tiğini vurguladı. Kart, şöyle de  vam etti: “Kamu yönetiminde  idari denetim mekanizmaları  nı işlevsiz hale getiren, parti  cemaat memuru anlayışını ku  rumsal hale getiren, Kamu  İhale Kurumu mevzuatını on  larca kez değiştiren, Sayış  tay’ın performans denetimini  ortadan kaldıran ve böylece  kamu harcamalarını denetle  nemez hale getiren bir siyasi ik  tidarın, tüm bu aşamalardan  sonra, adli sürece de el atma  sı kaçınılmazdır. Yapılan bu  düzenlemeyle, kamu görevli  lerinin işlemiş oldukları rüşvet,  irtikap, evrakta sahtecilik, zim  met gibi suç türlerine tipiklik  unsuru sebebiyle uymayan,  ancak suç olduğu sabit olana ve  kamu zararına yol açan ey  lemlerin artık cezasız kalma  sının yolu açılmaktadır. Kamu  yönetimini ve yargısal deneti  mi tümden işlevsiz hale geti  recek olan bir düzenleme söz  konusu olacaktır.”  Söz konusu düzenlemeden,  başta Ankara ve İstanbul Bü  yükşehir belediyelerindeki bü  rokratlar olmak üzere haklarında  TBMM’de 100’den fazla dosya  bulunan milletvekillerinin de  “kurtarılacağına” işaret etti.  Bugün itibarıyla TBMM’de  ki dokunulmazlık tezkerelerinin  32’sinde suç çeşidi olarak “gö  revi kötüye kullanmak” yer  alıyor. Bazı vekiller hakkında  birden fazla dosya bulunuyor.  FARUK KESKİN  ANTALYA  Antalya’nın  Manavgat ilçesine bağlı Side  beldesindeki FatmaTurgut Şen  İlköğretim Okulu’nda öğrenci  lerin din derslerinde sınıfa baş  ları örtülü ve takkeli olarak alın  dıkları öğrenildi. Kız öğrenci  lerden başlarını örtmelerini, er  kek öğrencilerinden ise takke ta  karak sınıfa gelmelerini isteyen  din dersi öğretmeni Aysel Er  başi, sınıfta çektiği öğrencilerin  fotoğraflarını da sosyal paylaşım  sitesi Facebook’ta yayımladı.  35 kişi mevcutlu 4A sınıfı  öğrencilerinden Ahmet Naci’nin  babası Gürsel Naci’nin tepki  göstermesi üzerine uygulamaya  son veren öğretmen Erbaşi’ye  okul idaresinin sadece uyarıda bu  lunduğu belirtildi. Naci, böylesi  ne bir uygulamanın okul idaresi  nin bilgisinin haricinde yapıla  mayacağını belirterek şöyle ko  nuştu: “Bu öğretmenin daha  10 yaşında olan çocuğumdan  din derslerinde takke takması  nı istediğini duyduğumda bunu  kabul etmemiş, tepki göster  miştim. Çünkü ben çocuğumu  medreseye değil, Cumhuriyet  Türkiyesi’nin okuluna gönde  riyorum. Ancak öğretmen ta  rafından ısrarlar sürmüş olacak  ki sonraki günlerde eşim ben  den habersiz çocuğuma takke  almak zorunda kalmış. Olayı,  çocuğum Ahmet’in ‘baba öğ  retmenimiz fotoğraflarımızı Fa  cebook’ta yayınlamış’ dediğinde  öğrendim. Okul Müdürü Meh  met Yılmaz’a giderek böyle bir  şey kabul edemeyeceğimi ve  bu öğretmenin benim çocuğu  mun dersine girmesini isteme  diğimi de bildirdim. Yaklaşık  iki saat sonra beni telefonla  arayarak uygulamaya son ve  rildiğini ve ilgili öğretmenin  de uyarıldığını söyledi. Bu ara  da Facebook’taki fotoğrafı da  kaldırdılar.”  Türbanlı öğretmen Erbaşi’nin  de derslere peruk takarak girdi  ği öğrenildi. Okul Müdürü Meh  met Yılmaz ise konuyla ilgili so  rulara “Ben o işi hallettim” di  ye yanıt verdi.  ANTALYA FATMATURGUT ŞEN İLKÖĞRETİM OKULU DİN DERSİ ÖĞRETMENİNİN İNANILMAZ İSTEĞİ  YTÜ’de 26 öğrenci,  direnerek kazandı  İstanbul Haber Servisi  Yıldız Teknik Üni  versitesi’nde (YTÜ) geçen hafta, türbana karşı  gösteri yapan ve 10 gündür okula alınmayan 26  öğrenciye yönelik yasak kalktı. Öğrenciler, dire  nerek kazandıklarını belirterek üniversiteleri ge  ricilere teslim etmeyeceklerini kaydetti. Üniver  sitelerde dün “Anadolu Gençlik Derneği” imza  lı fetva gibi bildirilerin dağıtılmak istenmesi ger  ginlik yarattı. Bildiride saldırgan ifadelerin yer  alması, kadına yönelik aşağılayıcı söylemler bu  lunması dikkat çekti.  YTÜ Rektörü Prof Dr. İsmail Yüksek yasağın  kalktığını duyurduğu yazılı açıklamasında, üni  versitede şiddet içeren eylemlerin fikirlerin önü  ne geçtiği, farklı siyasi görüşlere sahip iki grup  öğrencinin birbirine zarar verdiği ve yaralanma  lar olduğu belirtildi.  Eylemlerine yönelik değerlendirme yapan öğ  renciler ise olayların türban afişinin asılmasıyla  başladığını, kendilerini Müslüman Gençlik ola  rak tanıtan grubun saldırısıyla olayların başladı  ğını anımsatarak “Çevik kuvvet o gün olaylara  yansız müdahale etseydi ne arbede yaşanır  ne de kimsenin burnu kanardı. Yaşanan  olaylardan sonra, geçen pazartesi gününden  itibaren rektörün emriyle okula alınmadık.  Biz de eyleme başladık. Bize saldırının temel  nedenleri arasında cuma namazına gitme  mek, Aziz Nesin’in ve benzerlerinin kitapla  rını okumak ve kıyafetlerimizin çağdaş olma  sıydı. Demokratik mücadelemiz, özerk üni  versite istemimiz, kavgamız sürecek, üniver  siteleri gericilere teslim etmeyeceğiz” dedi.  Taslak yasalaşırsa, “görevi kö  tüye kullanmak” suçundan 2 yıl 2  ay 20 gün ile 2 yıl 9 ay 10’ar gün  arasında hapis cezalarına çarptı  rılan ve temyiz dosyaları Yargı  tay’da bekleyen RTÜK üyeleri de  kurtulacak. Bu çerçevede eski  RTÜK Başkanı Zahid Akman,  mevcut Başkan Prof. Dr. Davut  Dursun, Başkanvekili İlhan Yer  likaya, kurul üyeleri Abdulvahap  Darendeli, Taha Yücel ve eski  üyeler Arif Merdol, Şaban Sevinç  ve Paşa Yaşar’ın alacakları ceza en  fazla 2 yıl olacağı için bu cezalar  ertelenecek ve söz konusu isimler  cezaevine girmeyecek.  RTÜK üyeleri de  kurtulacak  Kızlar örtülü, erkekler takkeli  5. SINIF ÖĞRENCİSİ TÜRBANLA DERSE GİRDİ  YUSUF ZİYA CANSEVER  VAN  Van’ın Vali Mithat Bey İlköğretim Okulu 5. sınıfın  da okuyan 12 yaşındaki E.S. dün türbanla derse girdi. Van Mil  li Eğitim Müdürü Ali İhsan Sayılır, gerekenin yapılacağını ve  mevzuata uyacaklarını söyledi.  Önceki gün babasıyla birlikte okula giden ve öğretmeni tara  fından derse alınmayan E.S, dün başındaki beyaz türbanıyla sı  nıfa alındı. Sabah saatlerinde türbanıyla sıraya giren E.S. daha  sonra arkadaşlarıyla birlikte and okuyarak içeri girdi. Baba Mem  duh Sönmez, kızını türbanla sınıfa bıraktığını ve sorun yaşa  madığını söyledi. Okul yönetimi konuyla ilgili açıklama yapmadı.  ‘YÖK LİYAKATA DEĞİL, SADAKATA BAKIYOR’  MİNE ÖZGÜR  KASTAMONU  Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof.  Dr. Bahri Gökçebay, katıldığı törende “YÖK liyakata de  ğil sadakate bakıyor” dedi. Kastamonu Üniversitesi İnebo  lu ve Cide Meslek Yüksek Okulları’nın akademik yıl açılış  törenine katılan Rektör Prof. Dr. Bahri Gökçebay, YÖK’e  sert eleştirilerde bulundu. Üniversitelerde kadrolaşma yapıl  dığı uyarısında bulunan Gökçebay, “Kadrolaşma da liya  kata göre yapılmadığı için, kurumlar yararlı işler yap  mak yerine çevrelerine zarar vermeye başladılar. Böyle  çalışan kurumlardan biri de YÖK’tür” diye konuştu.  ÜKD, türbanı Danıştay’a taşıdı  ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)  Üni  versite Konseyleri Derneği (ÜKD), Yükseköğ  retim Kurulu’nun (YÖK) İstanbul Üniversite  si’ne türbanlı öğrencilerle ilgili gönderdiği ya  zının iptali için Danıştay’a başvurdu. ÜKD söz  cüsü Özgür Aydın, Danıştay’a yaptıkları başvu  runun mücadelelerinin önemli bir adımını oluş  turduğunu belirtti. Aydın, Aydınlanma mücade  lesinin mahkeme kararlarıyla kazanılamayaca  ğının bilincinde olduklarını, Aydınlanma’nın  ancak ilerici ve bilimsel fikirlerin toplumsal ha  yata hâkim kılındığında sağlanacağını söyledi.  Bakana başörtüsü hediye ettiler  Haber Merkezi  Milli Eğitim Bakanı Ni  met Çubukçu, Isparta’da bazı açılış ve ziyaret  lerde bulundu. Daha sonra AKP İl Başkanlığını  ziyaret eden Bakan Çubukçu, İl Kadın Kolları  Başkanı Gülsüm Tunçbilek’in odasında bir süre  partili kadınlarla sohbet etti. Tunçbilek, Bakan  Çubukçu’ya başörtüsü hediye ederek, “Başörtü  sü sorununun çözülmesi temennisiyle size bu  başörtüyü hediye ediyoruz” dedi.  Eminağaoğlu hakkında soruşturma  ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)  Ada  let Bakanlığı, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı  Ömer Faruk Eminağaoğlu hakkında soruşturma  açtı. Bakanlık soruşturmanın nedeninin, “Emi  nağaoğlu’nun öne sürüldüğü gibi Hrant Dink’in  suçsuz olduğu yönünde hazırladığı tebliğname  ye değil, göreviyle uyuşmayan konuşma ve  açıklamalarına dayandığını” bildirdi.   
            
    
