16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 20 EK M 2010 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Köşk Resepsiyonunda Yeni Kriter Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] Bugün CHP üzerine bir yazı yazmayı planlamıştım. Konusu Kılıcdaroğlu’nun Çankaya resepsiyonuna katılıp katılmayacağını irdeleyen düşüncelerim olacaktı. Ve CHP Genel Başkanı’nın çağrıya evet demesi gerektiğini söyleyecektim.Dün sabah gazetelerde gördüğüm bir haber, o düşünceleri bir başka yönden saydamlaştırdı. Haber şöyle: Sanatçı Gülben Ergen ve eşi Mustafa Erdoğan, birkaç yıldır çağrıldıkları resepsiyon için bugüne kadar davet almamışlar. Ergen, Cumhurbaşkanlığı’ndan gelen bu boykotun nedenini, kendisinin halkoylaması öncesinde “Ülkemle ilgili endişelerim var” diye yazmasına bağlıyor. Çankaya’ya göre ise Gülben Ergen ve eşinin liste dışında bırakılmasının nedeni ise, bu yıl çağrılanlar sayısının 1500 kişi ile sınırlı tutulmasıymış ve davetlilerde rotasyon uygulanıyormuş. CHP lideri bu konunun neresinde? Ana muhalefet partisi lideri, o sınırlı listenin elbette dışında değerlendirilecek ilk isimlerden. Ama, Çankaya kendi yurttaşları arasında bu tür ölçütlerle hareket ediyorsa, ülkesi için endişeleri olması gerekenlerin de baş temsilciliğini üstlenmiş olması gereken ana muhalefet liderinin ve öteki muhalefet partileri başkanlarının, o kuşkuların sözcüleri durumunda olmalarından daha doğal bir şey yoktur. Sayın Gül, zaman zaman ne kadar çaba sarf ederek kendisinin tüm yurttaşlara ve kurumlara eşit ölçülerde davrandığını söylese de, uygulamaları bu söylenenleri yansıtmıyor. Tam tersine Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ‘2’ numaralı görevlisi iken ne yapıyorsa, o alışkanlığından vazgeçmiş değil. Parlamentonun kabul ettiği, ama muhalefetin yasalaşmaması için direndiği hangi çetrefil kanunun bir daha görüşülmesini istedi? Kendisinden beklenilenler Yüzeysel kimi küçük eleştiriler, “tarafsız” davranmış olmanın örnekleri olarak sergileniyor. Çetin sorunlar gündeme geldiğinde, kendisinden Meclis’te temsil edilen küçüklü büyüklü partilerin genel başkanları ile “yuvarlak masa” etrafında toplanarak ortak çözümler aranması için adım atıldı mı? Özellikle Kürt sorununun çözümü için, böyle bir toplantı değerlendirilmez miydi? Ülkede en az 4.5 milyon “Hayırcı”, Ergen ve eşinin beslediği kaygıları belki de daha fazlası ile paylaştığı için, Çankaya resepsiyonuna katılmak istemeyenlerin, o istek üzerine bir örtü koyması yerine, Gülben ve Mustafa gibi, AKP’nin “ülkedeki uygulamalarından endişe duymuş” olanların bu yıl liste dışı bırakılmış olan yurttaşların temsilciliğini yapmalarından daha doğal ne var? Kemal Kılıçdaroğlu’nun bulunduğu konum, o kaygıyı paylaşanları kucaklamaktır. Bu nedenle Grup Başkanvekili Muharrem İnce, izlemiş olduğu tutumda haksız değildir ve yalnız bırakılmaması gerekir. Deniz Hukuku Uzmanı Füze kalkanına Montrö engeli BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA ABD’nin NATO şemsiyesi altında gündeme getirdiği füze kalkanı sisteminin Karadeniz ayağı, imzalandığı ve yürürlüğe girdiği 1936 yılından bu yana Türkiye’nin üzerinde özenle durduğu Montrö Antlaşması’na dayandı. Türkiye, 1920 Kasım tarihlerinde Lizbon’da yapılacak NATO zirvesinde onay verirse, “Aşamalı Uyarlanabilir Yaklaşım” (Phased Adaptive Approach) adı verilen proje için düğmeye basılmış olacak. 2011 yılı içinde Karadeniz’e, denize konuşlu Aegis Silah Sistemi gibi SM3 önleyici füzeler yerleştirilecek. Ancak, Karadeniz’de yüzer durumda bulunan gemilere söz konusu silah sistemlerinin ve SM3 füzeleri yerleştirilecek olması, Montrö’nün getirdiği sınırlamaları gündeme taşıdı. Eğer bu füzeleri ve silah sistemlerini taşıyan gemiler, ABD gibi Karadeniz’e kıyıdaş olmayan ülkelerin bayrağını taşıyıp, 15 bin ton sınırından aşağıda olursa, Karadeniz’e çıkabilecek ancak burada 21 günden fazla kalamayacak. Bu durumun da füze kalkanı uygulanabilirliğini ortadan kaldıracağı için; Montrö’ye göre tonaj, sınıf ve süre sınırlamasına tabi olmayan Romanya ve Bulgaristan gibi Karadeniz’e kıyıdaş ve aynı zamanda NATO üyesi ülkelerin devreye girmesinin önünü açacak. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan deniz hukuku uzmanı Ali Kurumahmut, dünya denizleri arasında statüsü özel bir sözleşme ile düzenlenmiş tek denizin Karadeniz olduğuna da vurgu yaparak, “Diğer taraftan, uluslararası anlaşmalarla yarısı Türkiye’nin egemenlik alanı olarak tescil edilmiş olan Karadeniz’de Türkiye’nin önderliğinde, Rusya ve diğer kıyıdaş ülkelerin katkı sağlamasıyla Karadeniz somutunda güvenlik en üst düzeyde sağlanabilmektedir. Şunu diyebiliriz ki dünya denizlerinde güvenlik sorunu olmayan tek deniz Karadeniz’dir” diye konuştu. Almanya’da yaşayan Müslümanların da cumhurbaşkanı olduğunu söyleyen Wulff’a gösterilen tepkiyi eleştirdi Gül’ün Alman empatisi FIRAT KOZOK ANKARA Cumhurbaşkanı Ab dullah Gül, Türkiye’ye gelen Al manya Cumhurbaşkanı Christian Wulff’u, Çankaya Köşkü’nde resmi törenle karşıladı. Resmi temaslar için Ankara’ya ge len Wulff, eşi Bettina Wulff ile bir likte dün ilk olarak Anıtkabir’i zi yaret etti. Wulff için daha sonra Çan kaya Köşkü’nde resmi karşılama töreni düzenlendi. Hayrünnisa Gül ve Bettina Wulff, eşlerinin Onur Kı tası’nı denetlemesi sırasında arka larından yürüdüler. Daha sonra Gül ve Wulff, eşleriyle birlikte Çankaya Köşkü’nün Büyük Şeref Kapısı önünde gazetecilere poz verdiler. Gül ve Wulff, heyetler arası gö rüşmelerin ardından ortak basın top lantısı düzenledi. Gül, bir Alman ga zetecinin Almanya’daki göç tartış malarını anımsatarak “Hıristiyan lık Türkiye’nin parçasıdır diye bilir misiniz?” sorusu üzerine, Wulff’un, Almanya’daki Müslü manların da cumhurbaşkanı olduğu şeklindeki açıklamalarını takdir et tiğini belirtti. Türklerin Alman ya’nın bir parçası olduğu için Wulff’un sözlerinin yadırganma ması gerektiğini ifade eden Gül, “Bizim de Hıristiyan, Musevi, gayrimüslim vatandaşlarımız var. Ben onların da cumhurbaşkanı yım. Onlar bizim vatandaşlarımız, aramızda bir ayrım söz konusu ol maz ki” diye konuştu. Gül, bu tartışmalar yerine enteg rasyon konusunun çözümü için her kesin yardımcı olması gerektiğinin altını çizdi. Almanya’da yaşayan Türklere çok fazla suç yüklenilme mesi gerektiğini ifade eden Gül, bazı Türklerin Almanya’ya Türki ye’de bir şehir bile görmeden gitti ğine dikkati çekti. Konuk cumhurbaşkanı ise bir ga zetecinin “Müzakere sürecinde, Türkiye’ye diğer ülkeler gibi dav ranıldığını düşünüyor musunuz” sorusu üzerine, “Müzakereler adil şekilde sürdürülüyor ve daha ön ce üstlenilmiş yükümlülüklerin yerine getirilmesi yani ahde vefa ilkesinin geçerli olduğunu söyle mek istiyorum” dedi Eğitimli imam arayışı Almanya’da görev yapan imam ların eğitimi konusunda çözüm ara yan Almanya, çeşitli projeler üze rinde duruyor. İki kentte bu ay baş layan Almanca dil eğitimlerinin ya nı sıra, üniversitelerde imam yetiş tirilmesi konusu da gündemde. An cak, Alman üniversitelerinden me zun olan imamların nasıl istihdam edileceği henüz netlik kazanmadı. TBMM Genel Kurulu’na hitap eden Wulff, Almanya ve Türkiye’nin, NATO üyeliğiyle de birleştiklerini ifade etti. Wulff, 21. yüzyılda yeni tehditlerle karşı karşıya olduklarını belirterek, “Müttefik olarak birbirimiz için sorumluyuz. On yıllarca süren Soğuk Savaş sürecinde özellikle Türkiye, özgürlüğün ve güvenliğin Avrupa’da teşkil edilmesine katkı sağlamıştır. Ülkemin özgür biçimde yeniden birleşmiş olmasında Türkiye’nin de payı büyüktür. Günümüzde, 21. yüzyılda yeni tehditlerle karşı karşıyayız. Örneğin, terör, militan, ekstremist grupların yarattığı asimetrik tehdit, nükleer silahların yayılması, barışın tehdidi olarak ortaya çıkıyor. Bu tür görevleri, sorunları halletmek için Türkiye ve Almanya olarak çok yakın işbirliği içinde olmalıyız” dedi. Türkler üzerinden sağ politika OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT Almanya Cumhurbaşkanı Christi an Wulff, iktidar ortağı olan Bavyeralı Hıristiyan Demokratlar (CSU) tarafından dile getirilen tezleri reddetti ve Berlin’de bir paniğin yayılmakta olduğu yorumlarına güç kazandırdı. CSU Başkanı Horst Seehofer, Almanya’daki Türk toplumunun uyum konusunda istekli ve yetenekli olmadığı iddiasında bulunmuş, Başbakan Angela Merkel’den de “Almanya’da çokkültürlülük politikası başarısızlık la sonuçlandı” vurgusuyla bir tür destek almıştı. Ancak Merkel, İslamın Almanya’nın bir parçası olduğunu da sözlerine eklemişti. Cumhurbaşkanı Wulff’un Seehofer’in tezlerini reddederken, bu tür toptancı yargılardan kaçınılmasını önermesi, Almanya’daki sağ koalisyon içinde ciddi görüş ayrılıkları olduğu yorumlarına güç kazandırdı. ‘Türkiye ile Almanya çok yakın işbirliği içinde olmalı’ BARDAKOĞLU LE GÖRÜŞTÜ TBMM Genel Kurulu’na da hitap eden Wulff, söz lerine, “Büyük Türk milletini içtenlikle se lamlıyorum ve hemşerilerimin de selamları nı iletiyorum” diyerek başladı. Wulff, daha sonra Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ile görüştü. Almanya’nın Ankara Büyükelçili ği rezidansındaki görüşme basına kapalı ger çekleştirildi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Televizyonların sermaye yapısına ilişkin değişiklikler getiren yasa alt komisyondan geçti Yabancı payına yeni düzen AYŞE SAYIN ANKARA TBMM Anayasa Komisyonu içinde oluşturulan alt komisyon, radyo ve televizyonla rın “frekans planlaması” dahil, yayıncılık ilkeleri, yabancı serma ye payları ve RTÜK’ün yapısında önemli değişiklikler getiren “Rad yo Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetlerine İlişkin Yasa Tasarısı”nı bazı değişiklikler ya parak kabul etti. Bazı önemli de ğişiklikler şöyle: Radyotelevizyon yayınların da sadece Türkçe değil, diğer dil ve lehçelerde yapılan yayınlarda da o dilin kurallarına uyulması gö zetilecek. Kürtçe yayınlarda Kürt çe kurallarına uyulması zorunlu olacak. Tasarıda bir medya kuruluşun da yabancı sermaye payının yüzde 50’ye çıkarılması hükmü, “doğru dan toplam yapancı sermaye pa yı” olarak yeniden düzenlendi. Bu na göre bir medya kuruluşundaki doğrudan toplam yabancı sermaye payının yüzde 50’yi geçemeyecek. Radyo ve televizyon yayınla rında “argo” konuşmalar yasak kapsamına alınıyor. Terör ile ilgili yayınlardaki ya sakların kapsamı genişletildi. Ku rumlar, terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamayacak. Çizgi filmler Türk kültürüne uy gun olacak. Tasarıya alt komisyon da eklenen hükümle, çocuk yayın larında çizgi filmlerin en az yüzde 20’si, diğer çocuk programlarının en az yüzde 40’ının yerli yapım olma sı koşulu getiriliyor. Bu çizgi film lerde “Türk kültürünün yansıtıl ması” koşulu aranıyor. Bir televizyon programının ta nıtım oranı, bir saat başından, son raki saat başına kadarki yayın için de yüzde 5’i aşamayacak. Frekans planlarının uygulan masına, karasal sayısal yayına geçiş ve sıralama ihalesine ilişkin usul ve esasları RTÜK belirlenecek. 1 yıl faaliyette bulunan radyo televizyon kuruluşları frekans iha lesine girebilecek. Bir gerçek veya tüzelkişi doğ rudan veya dolaylı olarak en fazla dört karasal yayın lisansına sahip medya hizmet sağlayıcı kuruluşa ortak olabilecek. İstanbul Haber Servisi Dokuz yıldır süren Egebank davasında bankanın eski sahibi Yahya Mu rat Demirel, 17 yıl 6 ay hapis, 58 bin TL para cezasına çarptırıldı. Demirel hakkında dolandırıcılık ve cürüm işlemek için teşekkül oluş turmak suçlarından açılan dava ise zamanaşımını uğradı. El konulan Egebank’ı usulsüz iş lemlerle zarara uğrattıkları öne sü rülen bankanın eski sahibi ve Sü leyman Demirel’in yeğeni Yahya Murat De mirel’in de aralarında bulunduğu 66 sanığın yar gılandığı dava 9 yılın sonunda karara bağlan dı. Mahkeme heyeti sanıklardan Demirel’in Egebank AŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve ha kim hissedarı konumunda olduğunu, görev sü resi içinde, bazı şirketlere kullandırılan kredi lerin usulsüz olarak sağladığının belirlendiği ni belirterek sanığın bu kredileri zimmetine ge çirdiğini kaydetti. Mahkeme heyeti, Demirel’in hileli ve dolambaçlı yollar kullanılarak “zim met” suçunu işlediğini bu eylemlerinin “ni telikli zimmet” olarak değerlendi rilmesi gerektiğini bildirdi. Teftiş Kurulu, TMSF ve BDDK’den gelen çeşitli raporlardan, toplam olarak kullandırılan usulsüz kredilerin mik tarının 35 milyon 112 bin 69 TL ol duğunun anlaşıldığını ifade edildi. 58 bin lira para cezası Mahkeme heyeti, Demirel’i “ni telikli zimmet” suçundan 17 yıl 6 ay hapis ve 58 bin 333 TL adli pa ra cezasına çarptırdı. Egebank AŞ’de genel müdür vekili ve yönetim kurulu üyesi olan Ümit Öndeş ve eski Kredi Risk İzleme ve Hukuk İşleri Birim Müdürlüğü’nde yönetmen olarak görev yapan Murat Budanaz’ın hileli hareketleri sonucunda, kredilerin Demirel’in kişisel hesabına aktarılmasını sağladıklarını belirten mahkeme heyeti, her iki sanığı 14’er yıl 7’şer ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, “zimmet” ve “zimmete iştirak” su çundan haklarında dava açılan diğer sanıkların ise beraatlerine karar verdi. Prof. Korkmaz Alemdar RTÜK üyeliğine seçildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, RTÜK’te boş bulunan üyeliğe Prof. Dr. Mehmet Korkmaz Alem dar seçildi. Genel Kurul’da, RTÜK’te boş bulunan üyelik için CHP’nin gösterdiği adaylardan Prof. Dr. Mehmet Korkmaz Alemdar 281, Recep Bülent Tarhan 21 oy aldı. 327 milletveki linin oy kullandığı seçimde, 19 oy boş çıktı, 16 oy da geçersiz sayıldı. Böylece, RTÜK’teki boş üyeliğe Prof. Alemdar seçildi. EGEBANK’IN ESKİ SAHİBİ NİTELİKLİ ZİMMET SUÇUNDAN MAHKÛM OLDU Demirel’e 17.5 yıl CHP yurttaşa cepten ulaşacak ‘Oyunuzu kullanın’ mesajı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genel seçim için çalışmalara başlayan CHP yapacağı miting ve toplantıların yanı sıra dijital ortamda da yurttaşlara ulaşacak. Bu kapsamda, bütün üyeler bilgisayar ortamına geçirilecek. Ayrıca 49 milyon seçmenin cep telefonlarına kısa mesaj ile ulaşılacak ve seçmenlerden oylarını kullanmaları istenecek. CHP’nin 27 Eylül 2010 itibarıyla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilen 957 ilçede parti kütüğünde kayıtlı 769 bin 514 asıl üyesi bulunuyor. CHP Genel Sekreterliği’ne intikal etmiş, 6 aylık aday üye sürelerini tamamlayan yaklaşık 11 bin aday üyeye ait listeler de bu ay içinde il ve ilçe başkanlıklarına bildirilecek. CHP, asıl üyelerden fotoğrafları üye kimlik kartı yapmaya elverişli olan 694 bin 675 asıl üyeye de kimli kartı düzenledi. CHP, milletvekili olmak isteyen il başkanlarını da daha erken bir tarihte istifa ettirecek. CHP, teşkilattan aday olmak isteyenlerden resmi tarihten birkaç ay önce istifalarını isteyecek. ‘Binayı beğenmedim, açılışına da gelmem’ ANKARA (AN KA) Başbakan Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhur başkanı Christian Wulff’un, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmayı dinledikten sonra, Meclis’te bulunan üniversite öğrenci leri ile sohbet etti. Bir grup öğrenci nin, “Sizi Ankara İlahiyat’ın açılışına bekliyoruz” şeklinde daveti üzerine “Gelmem” yanıtını veren Erdoğan, “Ben o okulu beğenmedim. 8 katlı okul binası mı olur? O asansörlere nasıl sığacaksınız. Siz en iyisi sınıf larda oturun, hiç inip çıkmayın. Ben o okulu beğenmedim” dedi. CHP’li Anadol AKP’yi şikâyet etti ANKARA (ANKA) CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, İngiltere Parlamentolararası Dostluk Grubu’nun İngiltere üyelerini kabu lünde AKP’yi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı şikâyet etti. Ana dol, “İktidar partisi milletvekillerinin Avrupa’nın çeşitli çevrelerinde yaptı ğı lobiler CHP’nin AB’ye karşı oldu ğu, güçlük çıkardığı yolunda ısrarlı aleyhte politikalardan duyduğum üzüntüyü belirtmek istiyorum” dedi. Semra Özal da ‘mazeret’ bildirdi ANKARA(Cumhuriyet Büro su) 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüne ilişkin açılan soruş turmada “tanık” sıfatıyla ifadeye çağ rılan Bağımsız Milletvekili Feyzi İş başaran’ın ardından Özal’ın eşi Sem ra Özal ve eski Cumhurbaşkanlığı Sözcücü Kaya Toperi de savcılığa “mazeret” bildirdi. Koruma müdürü Musa Öztürk’ün ise bugün adliyeye gelerek ifade vermesi bekleniyor. AİHM, meslekten atılan yargıcı haklı buldu STRASBOURG (AA) AİHM, yargıçlıktan atılan Arzu Özpınar’ın yaptığı başvuruda, “insan hakları ih lali” yapıldığına hükmetti. Mahkeme, “İşe geç gelme, işyerinde fazla mak yaj, uygunsuz kıyafetler giymek ve davalarda lehine kararlar verdiği bir avukatla yakın ilişki içine girmek” suçlamalarıyla mesleğine son verilen Özpınar’ın talep başvurusunu zama nında yapmadığı gerekçesiyle, maddi tazminata gerek görmedi. TRT’den açıklama ANKARA (Cumhuriyet Büro su) TRT’nin önümüzdeki günlerde 185 yeni personel alacağı ayrıca 890 yeni kadro ihdas edildiği yönündeki haberimiz üzerine açıklama yapan TRT Genel Müdürlüğü, alınacak per sonel sayısının 220 olduğunu, ihdas edilen kadro sayısının ise 890 değil, 670 olduğunu bildirdi. Kurum, daha önce izin alınan 890 kişilik kadronun 670’e düşürüldüğünü bildirdi. Kurum “Kadrolaşma söz konusu değildir. TRT yönetimi hukuki olarak elde et tiği boş kadroları bizzat kendi irade siyle iptal etmektedir” dedi. İmam, müftüyü bıçakladı SİVAS (AA) Sivas’ın Divriği il çesinde görev yapan imam hatibi İsa T, makamına gittiği il çe müftüsü Rahmi Yiğit ile tartışmaya başladı. Tartışmanın ardından 20 yıllık imam olduğu öğre nilen İsa T, müftü Yiğit’i bıçakladı. İsa T’nin müftü Yi ğit ile camiler arasında imamların gö rev yerlerinin değiştirilmesi konusun da tartıştığı öne sürüldü. İnsancıl Atölyesi çalışıyor İstanbul Haber Servisi 20 yılı aşkın süredir yayın hayatını sür düren sanat, edebiyat ve felsefe der gisi İnsancıl, atölye çalışmalarına da ağırlık veriyor. Cengiz Gündoğ du’nun yönetimindeki dergi ve atöl yede, felsefeci Naci Soykan, Cengiz Çakmak, Mehmet Akkaya, yazar Kemal Bekir, Sadık Albayrak, şair Mustafa Tabak, Mustafa Göksoy gi bi isimler yer alıyor. Başvuru yap mak isteyenler, 0212 249 80 19 nu maralı telefondan bilgi alabilirler. Rahmi Yiğit
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle