16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 220 EK M 2010 ÇARŞAMBA C Sanat kentine yolculuk... Baştarafı 1. Sayfada Ayvalık’ın sürdürülebilir bir turizm kenti olmasını düşlüyoruz. Çünkü geçmişte Türkiye turizmine Bod rum, Antalya yokken Ayvalık ön derlik ediyordu. Ayvalık’ın, rekabet seçeneklerini ortaya koyamadığı için ikinci konut ve deniz turizmi ne yenik düştüğünü tespit ettik. Bu tespitlerimizden sonra özgün de ğerlerimizi ortaya çıkararak tanıtı ma yöneldik. En önemli rekabet seçenekleri miz; zeytin ve zeytinyağı, kentsel mimari kimliği, kendine özgü mut fak kültürü, sualtı zenginlikleri, do ğa ve rüzgâr sporlarına elverişli ol ması, sağlık turizmi için bol oksi jeni, 24 adası, kıyıları dantel gibi iş li olağanüstü doğal güzellikleri... Rekabet seçeneklerinin tanıtımı için hamleler yaptık. Her gittiğimiz fuarda promosyon zeytin zeytin yağı dağıttık. Sağlığa faydalı ol duğunu anlatıp tüketimini arttır maya çalıştık. 1876 adet tarihi taş binası, kili seleri, yel değirmenleri, tarihi çeş meleri ile Ayvalık’ın kentsel mimari kimliği ön planda. Müze kent ola rak nitelendirilen Ayvalık, koruma altında olduğu için 5 yıldızlı otel ya pılacak arsalara sahip değiliz. Sa dece tarihi yapıları restore ettirip tu rizme kazandırarak daha nitelikli yatak sayısı ile kültürel turizmde tercih edilen bir yer olmasını hedefliyoruz. Son yıllarda ya tak sayısını 2 binden 4 bine yükselttik. Kendine has bir mutfağımız var. Kente mü badele yolu ile Girit’ten, Mi dilli’den, Rumeli’den gelen yurttaşların mutfak kültürleri bir araya gelmiş ve Ayvalık’ta değişik bir Ege mutfağı oluş turmuş. Turizmde sadece ge zip görmenin yanında değişik lezzetler de aranıyor. Ayvalık, mutfak yönünden avantajlı bir kent. Sualtı zenginlikleri Kızılde niz’le rekabet edebilecek güzellikte. Deniztavşanı ve kızılmercanlarıyla sualtı faunası çok zengin. Ayvalık yelken, sörf gibi doğa sporları açı sından da oldukça elverişli. Ayvalık, belki dünyada 24 ada sı bulunan ender kentlerden biri. Yazın her gün teknelerle adalara ve koylara geziler düzenleniyor. Ku zey rüzgârları, Kazdağları’ndan sürekli oksijen pompaladığından Ayvalık’ın tertemiz bir havası var. Bu kadar rekabet seçeneği olan bir kentin turizmde geri kalması bi ze düşündürücü geldi. İnsanlara bunları anlatmanız gerekiyor. Biz de yazılı ve görsel medya aracılı ğıyla, yurt içi ve dışındaki turizm fu arlarına katılarak bütün seçenek lerin hepsini birden tanıtıma yö neldik. Broşür, CD gibi yayınlar bastırıp fuarlarda dağıttık. Altyapı ve çevre bilinci olmayan kentlerin sürdürülebilir turizmde gelişmesi çok zor. Sürdürülebilir lik, yani memnuniyet ve ulaşılabi lirlik, turizmde iki önemli unsurdur. Bunlar olunca turizm de kendili ğinden gelişiyor. Cunda’nın son yıllarda Türk ve dünya turizminde yıldızı oldukça parladı. Cunda’yı Ayvalık’ın vitrini olarak görüyoruz. Ada olma özel liği, arnavut kaldırımlı sokakları, eg zotik, otantik yapısı, Ayvalık mut fağının önde olan otları, deniz ürünleri ve zeytinyağlıları ile çeşit li avantajlara sahip. Cunda, son yıllarda gezip gör mek için en çok tercih edilen yer lerden biri. Biz de böyle bir adanın varlığıyla gurur duyuyoruz. Tanıtım yönündeki çalışmaların olumlu yansımalarını yurttaşları mızla birlikte hissediyoruz. Ayva lık, 7 yıl önceki durumunda değil; kıpır kıpır bir kent haline geldi. Ar tık herkes Ayvalık’ı görmek istiyor. Sosyal demokrasi dünya görü şüm gereği, bir kentin gelişmişli ğinin en önemli göstergesi kültü rel ve sanatsal etkinliklerdir. Kent lerin belli bir kültürü olması gere kir. Bu inançla uzun soluklu kültür sanat günleri düzenliyoruz. Yerel yönetimlerin kültür politikası oluş turup bu kültürü insanlara anlat ması gerekir. Yaşayan insanlara hemşerilik bilinci ve aidiyet duy gusu yerleştiremezseniz, o kent gelişemez. Bu da en iyi müzik, re sim ve heykel sergileri, paneller gi bi sanatsal ve kültürel faaliyetler le oluşur. Sanatsal etkinlikler kent lere zenginlik katar. Ayrıca bu ak tivitelerle 12 ay turizm de sağla nabilir. Sanat zaten Ayvalık’ın kültü ründe var. Ayvalık, uluslararası müzik akademisine (AIMA) sahip bir yer. Sanatsal etkinliklerimizi ise sokak aralarındaki tarihi me kânlarda sunmaya özen gösteri yoruz. Ayazma Kilisesi’ni sergi alanı olarak düzenledik. Yaprak Tü tün Deposu’nun (Aya Triada) res torasyon projesi hazırlandı. Res torasyonun ardından burasını da kültür merkezi olarak hizmete su nacağız. Cunda’daki belediyeye tahsisli tarihi yeldeğirmeninin res torasyon çalışmaları başlatıldı. De ğirmenin bahçesini müzik dinleti leri, resim sergileri gibi sanatsal et kinliklerde değerlendireceğiz. Va kıflar Zeytinyağı Fabrikası’nı da zeytinyağı müzesi olarak hizmete sunmayı planlıyoruz. Kent içinde başka fiziki düzen lemeler de yaptık. Bin kişilik olan amfitiyatronun koltuk kapasitesini 7 bine çıkardık. Kente, çok amaç lı kültür salonu olan İsmet İnönü Kültür Merkezi’ni kazandırdık. Va kıflardan kiraladığımız eski zeytin yağı fabrikasını Türkan Saylan Kültür Sanat Merkezi olarak hiz mete sunduk. Burada, Ayvalık Kültür Sa nat Derneği (AYKÜSAD), re sim, müzik gibi çeşitli kurslar düzenliyor. Binanın bir bölü münü ise, Ayvalık Birlik Or topedik Engelliler Derneği, el sanatları işliği olarak kullanı yor. Etüt merkezi olarak kul landığımız alanda da eğitim de fırsat eşitliği için Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile birlikte dershaneye gide meyen yoksul aile çocukları na gönüllü öğretmenler eşli ğinde etüt hizmeti veriyoruz. 18’incisini kutladığımız Ayvalık Engelliler Şenliği’ni ise bu yıl ulus lararası boyuta taşıdık. Her yıl Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen binlerce engelli, aileleriyle birlikte kentimizde tatil yapma ve birbir leriyle kaynaşma imkânı buluyor. Belediye olarak engellilere yönelik yaptığımız fiziki düzenlemelerle engellilerimiz Ayvalık’ta kendileri ni çok rahat hissediyorlar. Bu an lamda Ayvalık, engellisini de ku caklıyor. Çalışmalarımızdaki bütün hedefimiz kentimizi Ege’nin kültür sanat merkezi haline getirebilmek. Yaşayan tarih; yaşanılır kent Ayvalık’ımıza tüm yurttaşlarımızı bekliyoruz. Saygılarımla... Hasan Bülent Türközen Ayvalık Belediye Başkanı Baştarafı 1. Sayfada Neoklasik Yunan mimarisi ile sarmısak ta şından yapılmış herhangi bir evin merakınıza ye nilerek kapısını çalıp buyur edilmek isteyebilirsiniz. Yoruldunuzsa her sokak başındaki gürül gürül akan tarihi bir çeşmeden bir avuç su içip, so luklanın. Birazdan Aya Triada veya Ayazma Ki lisesi’ndeki bir sergiye ya da bir müzik dinletisi ne katılabilirsiniz. Ayvalık’ın diğer bir özelliği de sanat kenti ol masıdır. Bağrında birçok sanatçı ve düşün insanı yetiştiren kent, yazından resme, müzikten hey kele kadar sanatın her çeşidine doğal plato oluş turur. Bekir Coşkun, Emin Çölaşan, Sabih Ka nadoğlu, Ahmet Yorulmaz, Filiz Ali, Nejat Ya vaşoğulları, Sakine Özkan, Gülsün Sadık Ka ramustafa, Pınar Kür, Feyza Hepçilingirler, Ay şe Kilimci, lhan Usmanbaş, Fazıl Say’ın ho cası Kamuran Gündemir, Burhan Uygur, Or han Peker, Muzaffer Akyol, Gültekin Emre, Türkel Minibaş, Ara Güler, BeralTeoman Madra, esinlerini Ayvalık’tan besleyen isimlerdir. MÜZ K AKADEM S Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi (AIMA) 1998 yılında, birkaç aylık kısa bir ön çalışma so nucu bir sivil inisiyatif olarak Prof. Filiz Ali ta rafından kuruldu. Amaç Türkiye ve yurtdı şından konservatuvar düzeyinde öğren cilere yönelik müzik Masterclass’ları düzenlemek ve bu Masterclass’lar yo luyla, yetenekli genç müzisyenlere Av rupa ve Türkiye’nin ünlü müzik us talarıyla çalışma olanağını sağla maktı. 19982005 arasındaki sekiz yıl boyunca, AIMA değerli gönüllülerce desteklendi. Ümit ve Cem Boyner, Ayvalık Cunda adasındaki evlerini her yıl eylül ayında 10 gün için AIMA’ya açtılar. Çok sayıda Ayvalıklı, öğrenci ve öğretmenlere davetler, yemekler ve bah çe partileri vererek AIMA’ya çeşitli şekillerde destek verdi. Halen devam eden bu gönüllü destekler AIMA için büyük önem taşımaktadır. KOKULU ADA; CUNDA... İsterseniz bir de Cunda’ya uzanın. Diğer ad larıyla “Kokulu”, “Moshinos” “Nesos”, “Yun da”, resmi adıyla ise Alibey Adası. Kıyıdaki ba lık lokantalarının birinde buz gibi rakınızın yanında sunulan çeşit çeşit taze otlardan ya pılmış mezelere sabırsızca uzanı vereceksiniz; biraz sonra zey tinyağında kızarmış papali nanın geleceğini bile bile. Saatin kaç olduğunu dü şünmeyin. Nasıl olsa biraz sonra zaman size Cun da’nın gizeminin kapıları nı aralayacak. Taş Kahve’de bir fincan dibek kahvesi yudumla yın; mis gibi Ayvalık im batını içinize çekerken. Sonra sahildeki zamana meydan okuyan heybetiyle dimdik duran Despotun Evi’nin önünde fotoğraf çektirmeyi ihmal etmeyin. 1873’te yapılmış metropol ki lisesi Taksiyarhis’i atlamayın. Görkemine hayran kalacaksınız. Adada bulu nan çok sayıdaki kilisenin en sağlamı. Gün ba tımının en iyi seyir terası olan Âşıklar Tepesi’ne çıktığınızda bugün sadece duvarları kalmış Aya Yannis’i de ziyaret edebilirsiniz. ADI NEREDEN GEL YOR Ayvalık’ta gözleriniz ayva ağacını ararken ne den zeytine haksızlık edil diğini merak ediyorsanız, Ayvalık’ın adının nere den geldiğini, tarihini, gelin yazar Ahmet Yo rulmaz’ın “Ayvalık’ı Ge zerken” kitabından öğ renelim. Yazar, kentin adının Yunanca Kydo nie’den gelmesi ihtima linden söz ediyor. Ayva lık anlamına gelen Kydonie ismi İÖ 330’lara dek uzanıyor Ayvalık, Cezayirli Hasan Paşa tarafından 1789’dan itibaren gayrimüslimlerin yaşadığı özerk bir bölge olmuş. Bu özerklik 1821’deki Yu nan ayaklanmasına dek sürmüş, bu ayaklanma sonucunda Ayvalık boşaltılarak 1840’ta Karasi Sancağı’na bağlı bir ilçe yapılmışr. Özerklik sü recinde Ayvalık, İstanbul hükümetinin koruma sı altında, bağımsız bir devletçik görünümü ka zanmış. 1800’lü yılların başında Ayvalık’ta “Ay valık Gimnasiyumu” adı verilen altı yüz öğren cisi, büyük bir kitaplığı, fizik kimya laboratuva rıyla bir de akademi kurulur. Kentin ekonomisi zeytincilik, şarap üretimi, dericilikle büyümüş. Yi ne o tarihte Ayvalık biri genel diğeri cüzamlıla rın tedavi edildiği iki hastaneye sahip olmuş. ‘Hedefimiz Sürdürülebilir Turizm’ ŞEYTAN SOFRASI... Ayvalık’ta en çok görülmek istenen yerlerin başında gelen Küçükköy sınırla rı içindeki Şeytan Sofrası’nı ise gelin Mu zaffer Hacıhasanoğlu’nun dizelerinden dinleyelim: “Şeytan en güzel yerde kurmuş sof rasını, çmiş şarabın eskisini, yemiş mey velerin hasını. Kadınlar bırakın ellerinizden oyaları! Doğa, maviyle, yeşille işlemiş en âlâsını. Penelope bir örüp bir söküyor; Büyüyor, büyüyor beklerken koca sını. Aphrodite burdan mı girmiş denize? Şeytan kesinkes okşamıştır kalçası nı. Kazdağı’ndan esen yel Trova’dan ses verir Şeytan Sofrası’nda dinler insanlığın yasını.” CUNDA’DA PARA BASILIYORDU... Küçük küçük de olsa, eski uygarlıklar yatağı Cunda, adının daha “Nesos” ol duğu, Maden Adası’ndaki “Pordoselene” uygarlığının yaşadığı dönemde, sikkeleri elden ele dolaşan bir yerdi. Nesos’un (Cunda) ayrı parası vardı. Pordosele ne’nin ayrı... Bu iki uygarlığın yok olduğu yerde Os manlı’nın Yunda, bizim Cunda dediğimiz bu adada, para basma geleneği 1882’ye kadar gelir. Hadi, daha ne duruyorsunuz, hazırlayın valizinizi. Ayva lık’a gelmek için yazı beklemeni ze gerek yok. Şimdi Ayvalık zamanı. Dağ taş buram buram zeytin kokuyor. Alın elinize se petinizi 222324 Ekim tarihleri arasındaki Zeytin Hasat Şenliği’ne koşun. Ölümsüz ağacın altında Homeros sizi karşılayacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle