16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 20 EK M 2010 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Başbakan Erdoğan: Kimsenin tavuğuna kışt demedik. Ne zaman CHP üzerine bir yazı yazsam, eleştirsem sayıları az da olsa kimi okurlardan tepki alırım: “Siz CHP’ye neden düşmanca davranıyorsunuz?” Bir dönem DSP’yi ve Bülent Ecevit’i eleştirirken de aynı tepkiyi alıyordum, Deniz Baykal’ı eleştirirken de... 12 Eylül halkoylaması öncesi Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir mitingini izlerken, elinde CHP’nin altıoklu bayrağı olan orta yaşlı bir partili yanıma yaklaştı: “Size Ecevit’i ve DSP’yi eleştirirken çok kızıyordum... Şimdi anladım ki çok haklıymışsınız, özür dilerim...” Oysa iş işten çoktan geçmişti... 1994 yılında Recep Tayyip Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı nasıl seçildi? CHP, SHP ve DSP’nin üç ayrı adayla seçimlere girmesinden ötürü. Üç gündür İstanbul dışındayım... Kırsal kesimde neler olup bittiğini, kumsallarda yaşayanların sosyal demokratlara nasıl baktığını izlemeye çalışıyorum. Kemal Kılıçdaroğlu rüzgârı Kuzey ve Güney Ege’de durmuş... Oysa buralar CHP’nin kalesi olan yöreler. Bunun nedeni çok açık bir biçimde belli. CHP’nin tutarsız politikaları bunda en büyük etken. CHP’nin il ve ilçe örgütleri Tanrı’ya emanet çoğu yerde. Hantal kadrolar ve kurultaya dönük örgüt yapılanması. CHP’deki genel hava şu: “Nasıl olsa kıyılar bizim... Ne yaparsak yapalım kıyılardan oy alırız...” Bir ay önce yapılan kamuoyu araştırmalarında (Bir yabancı bankanın yaptırdığı araştırma) CHP’nin oy oranı yüzde 30’u aşıyordu. Bir hafta önce yeni araştırma geldi bana. CHP’nin puanı yüzde 23’e düşmüştü. Bir ay içinde yedi puan nasıl düşerdi? Sanmıyorum CHP üst yönetiminin bu konuyu düşündüğünü... Şov yapmayı çok seven CHP’de tek bir ses yok... Herkes bir şey söylüyor ve halkın kafası karışıyor. Sadece halkın değil CHP’li il, ilçe yöneticilerinin, belediye başkanlarının kafası karışık... Konuştuğum kimi CHP’liler şöyle diyor: “Biz ne zaman sosyal demokrat bir çizgiye oturacağız, parti içi demokrasi ve çok sessizlik adına hâlâ birbirimizi yemeyi sürdürecek miyiz?” AKP Ege ve Akdeniz kıyılarında “kumsal çıkarması” için hazırlık yaparken, CHP üst yönetimi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 29 Ekim’de Çankaya’da vereceği resepsiyona çıkıp çıkmama konusunda birbirini yiyor. CHP bu arada İstanbul’da beş yıldızlı otelde toplantılar yapıp, sözde liberallerden destek istiyor. Ve ardından da bir açıklama: “Toplantılar çok verimli geçti!” Kimi CHP’liler “Aydınlanma Eylemi”nin ne olduğunu bilmiyor... Hemşerilik ilişkisi parti içinde ağır basıyor... Bir belediye 700 işçi alıyor ama 650’si salt bir Güneydoğu kentinden... Oysa Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir’de sadece o kentte yaşayan insanlar yok. Sivaslı, Erzincanlı, Tuncelili, Konyalı, Diyarbakırlılar var.. Türkler var, Kürtler var, Boşnaklar, Arnavutlar, Lazlar, Çerkezler, Aleviler ve Sünniler var. Aydınlanma hareketi çağdaşlamayı, bilimi, aklı kapsayan, dinsel örgütlenmeye karşı duran bir düşüncedir. Bu düşünce sınıfsal temele dayalı politikaların üretilmesini sağlar. Emeksermaye çelişkisini halkın gündemine taşır. Kılıçdaroğlu’ndan böyle bir hareket bekleyen sosyal demokrat, solcu hatta sosyalist seçmen ne yazık ki düş kırıklığına uğradı kısa sürede. Bir siyasi partide her kafadan ses çıkar mı? Bir siyasal oluşumda parti içi disiplin olmaz mı? Kişisel kısır çatışmalar o partide çokseslilik anlamına gelir mi? AKP alan çalışması yapıyor, CHP ise seyrediyor... Şimdi soruyorum: “Abant toplantısının amacı neydi ve o toplantıdan ne gibi sonuçlar çıktı? CHP nasıl bir sivil demokratik anayasa istiyor? CHP’nin Kürt sorununa ya da Güneydoğu’ya ilişkin demokrasi paketi var mı? CHP koruculuk sistemi hakkında ne düşünüyor?” Tarikatların kuşattığı bir Türkiye’de CHP sorunlara sınıfsal temele dayalı çözüm önerileriyle yaklaşmadığı sürece işi çok zor. CHP bu kadrosuyla, demokrasi ve özgürlükler konusunda AKP’nin önüne geçemez. CHP, iki ay önce Güneydoğu’da aralamıştı kapıyı... Peki o kapı açılır mı? Emekçiler, yoksul muhazakârlar (dinciler, tarikatçılar değil) CHP’ye oy verir mi? Biliyorum CHP’liler her zaman olduğu gibi eleştirilmekten pek hoşlanmazlar hemen tepki gösterirler. Göstersinler! Gazetecinin görevi gerçekleri yazmaktır... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA CHP Nereye Koşuyor?.. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu, HSYK seçimlerinin iptal edilmesini istedi ‘Yargı için utanç verici’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimlerinde Adalet Bakan lığı’nın desteklediği listenin kazan masına tepki gösteren Yargıtay Onur sal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Ka nadoğlu, Yüksek Seçim Kurulu’nu (YSK) ve Danıştay’ı seçimleri iptal et meye çağırdı. Kanadoğlu, “Bu seçim, yapılan anayasa değişikliklerine de aykırıdır. YSK ve Danıştay, yani Türk yargısı, bu ayıbı silme gücün de ve yetkisindedir” dedi. Adalet Bakanlığı’nın “tehdit, baskı, cezalandırma, ödüllendirme yollarını kullanarak liste hazırladığını” söy leyen Kanadoğlu, “Sözde yargıda öz gürlük ve demokrasi yönünden iler leme hedefinin ne kadar boş ve ger çek dışı olduğu kanıtlandı. Yargı dı şı güçler, siyasi iktidarla birleşerek Türk yargısında onarılmaz yaralar açmışlardır” diye konuştu. Bağımsız olmayan yargının siya sallaşacağını vurgulayan Kanadoğlu, si yasallaşan yargının da devletin sonu nu getireceğine işaret etti. Kanadoğlu şu değerlendirmelerde bulundu: “Se çimlerde cemaat, tarikat ve yargı dı şı güçler, siyasi iktidarla birleşerek Türk yargısında onarılmaz yaralar açmışlardır. Siyasi iktidar, elde et tiği sonuçla övünebilir. Ancak Türk yargısına açtığı yaranın ve sonuç larının vahim utancını sonsuza ka dar taşıyacaktır. Halkoylamasında ‘hayır’ çıkma olasılığını AB’ye nasıl anlatacaklarından şikâyet edenler, Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı lis teyi seçim sonuçlarını ve HSYK’nin oluşan yapısını şimdiden açıklaya bilme yolunu aramalıdır. Bu seçim, dürüst, tarafsız ve adil biçimde ya pılmamıştır. Bu seçim, yapılan ana yasa değişikliklerine de aykırıdır. YSK ve Danıştay yani yine Türk yargısı bu ayıbı silme gücünde ve yetkisindedir.” Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, “Bu seçim, yapılan anayasa değişikliklerine de aykırıdır” dedi. TAA, başkanını HSYK’ye seçti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Adalet Akademisi (TAA), HSYK asıl üyeliğine Akademi Başkanı Ahmet Hamsici’yi seçti. TAA Genel Kurulu, kendi üyeleri arasından dün HSYK’ye bir asıl ve bir yedek üye seçimi yaptı. 30 üyenin katılımıyla toplanan genel kurulda yapılan seçimlerde, Danıştay üyesi de olan Ahmet Hamsici 21 oy aldı. Hamsici, böylelikle HSYK asıl üyesi oldu. TAA Genel Kurul ve Danış tay üyesi Tacettin Şimşek ise 11 oy alarak yedek üyeliğe seçildi. TAA, Adalet Bakanlığı’na bağlı kurum olarak çalışıyor. TÜRBAN GÖRÜŞÜLECEK Herpartinin koşulu var AKP’nin bugün görüşmek için “randevu” aldığı CHP, MHP ve BDP, koşullarını belirledi. CHP, AKP’ye “Kamuda, ilköğretimde, ortaöğretimde türban olmaz” görüşünü iletecek. ANKARA (Cumhu riyet Bürosu) AKP’nin türban konu sunda bugün görüşmek için “randevu” aldığı CHP, MHP ve BDP, ko şullarını belirledi. AKP, partilere “Nasıl çöze lim?” sorusunu yönel tecek. AKP’de, konu nun yasayla çözülebile ceği değerlendirmesi ya pılıyor. CHP, AKP’ye “Kamuda, ilköğretim de, ortaöğretimde tür ban olmaz. Konu inanç bağlamında, dinsel re feranslarla tartışılmaz” görüşünü iletecek. AKP Grup Başkanve killeri bugün parlamen toda grubu bulunan si yasi partilerin grup baş kanvekilleri ile görüş mek için “türban tu ru”na çıkacak. Bu kap samda AKP Grup Baş kanvekilleri bugün saat 11.00’de CHP, 11.45’te MHP ve 12.30’da da BDP grup başkanvekil leriyle görüşecek. CHP’yi masaya çekme yi hedefleyen AKP’de somut bir öneri belir lenmedi. AKP kurmay larının, siyasi partilere “Nasıl çözelim?” soru su yöneltmeleri bekle niyor. Siyasi partilerin bu konudaki tavırları ve genel başkanların açık lamaları ise şöyle: CHP, kırmızı çizgile rini “kamuda, ilköğre timde, ortaöğretimde türban olmaz; dinsel referanslarla konu tar tışılmaz” diye özetli yor. Parti yöneticileri, “Genel Başkan, biz so runu CHP iktidarın da çözeriz, dedi. Biz AKP’nin yan kuruluşu değiliz. Konumuz sa dece türban değil, ana yasayı değiştirmek is tiyorlarsa gelsinler, biz de istiyoruz. YÖK’ü kaldıralım, üniversite ler özerk olsun, doku nulmazlıklar sınırlan dırılsın, yargı bağım sızlığı sağlansın” görü şünü dile getiriyor. Türban konusundaki anayasa değişikliği sü recinde AKP’ye destek veren MHP; sorunun YÖK Yasası’nın Ek 17. maddesinde değişiklik yapılarak üniversitelerde türban sonurunun çözü lebileceği görüşünde. MHP Lideri Devlet Bahçeli, “CHP ve AKP, bir araya gelsin, hangi konuda, ne şe kilde bir anlaşma ze mini oluşturuyorlarsa, onu diğer partilerle de paylaşsın. MHP, ‘Mec liste buna bir çözüm bu lalım’ düşüncesini hâlâ korumaktadır. CHP ile AKP’nin hangi zemin de buluştuklarını gör mek istiyoruz. Onu ön celikle ortaya koyar larsa zannediyorum, Meclis’teki çözüm daha kolay olur ve öğrenci lerin, hanımefendilerin bu konudaki umutları kırılmaz” dedi. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, konunun “din, vicdan ve inanç özgürlüğü çer çevesinde bir paket” olarak ele alınması ge rektiğini söyledi. Üniversitelerin ardından türban, ilköğretime sokulmak istendi Adana’da türban provokasyonu YUSUF BAŞTUĞ ADANA Adana’da bir ilköğretim okulunda küçük yaştaki kız öğrenci, ai lesinin zorlamasıyla okula türbanıyla girmeye çalıştı. İzin vermeyen okul yö neticileri öğrenci yakınları arasında tartışmanın yaşandığı olayla ilgili Sey han İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep İn ce, “Öğrenciyi okula alın, sonra tu tanak tutun” diye talimat verdi, ancak okul yöneticilerinin öğrenciyi okula almadı. Adana’nın merkez Seyhan ilçesine bağlı Dumlupınar Mahallesi’nde bulu nan Kanuni İlköğretim Okulu’nda 8/C sınıfı öğrencisi 13 yaşındaki T.Y, dün sabah 07.20’de, ailesi ve yakınlarıyla birlikte okula geldi. Bir ay öncesine ka dar başı açık olduğu belirtilen küçük kız bu kez okula türbanıyla girmeye çalış tı. Türbanlı öğrenci okul kapısında nö betçi öğretmen tarafından durdurulun ca, aile okul müdürü Hacı Kaya İlbe yi ve yöneticilerle tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine polis okula gelerek ai leyi sakinleştirmeye çalıştı. ‘Okula alın’ talimatı Okul yönetiminin konuyla ilgili bil gilendirdiği Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep İnce’nin, “Öğrenciyi okula alın, sonra tutanak tutun” di ye talimat verdiği ancak okul idarecileri nin yasal olmadığı gerekçesiyle bu tali mata uymadıkları öğrenildi. Türbanla okula girmekte başarılı olamayan öğ rencinin yakınları, “Yarın sabah ne ola cağını görürsünüz” diyerek okuldan ayrıldı. İlköğretim öğrencisinin türbanla okula girmek istemesini “provokasyon” olarak niteleyen EğitimSen Adana Şube Başkanı Güven Boğa, öğretmen ve ida recilerden açıkça yasalara aykırı davra nılmasının istendiğini belirtti. Üniversiteler üzerinden süren türban tartışmalarının ilk ve ortaöğretime yayılmaya çalışıldığını vurgulayan Boğa, “Bu yaşanan başka illerde ve okullarda türbanı tartışır hale ge tirmenin ilk adımıdır” diye konuştu. Öğrencilerin ve çocukların siyasal malzeme yapılmamasını isteyen Boğa, “Henüz tercih yapma şansı bile ol mayan küçük öğrencileri kapatarak okula göndermek ve buradan siya sal beklenti içinde olmak provo kasyondur” dedi. Adana İl Milli Eği tim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat yöneticilerden bilgi alarak inceleme başlattıklarını belirterek herkesin ya sa ve yönetmeliklere uyması gerekti ğini söyledi. Giresun Üniversitesi Rektörlük seçimi arapsaçına döndü MAHMUT LICALI ANKARA YÖK’ün Giresun Üniversitesi’nde (GÜ) seçimleri 2122 Ekim’de yenileme kararı Ankara 4. İdare Mahkemesi tarafından durdurul du. YÖK’ün GÜ’de rektör aday adaylarının be lirlendiği seçimi yenileme kararı yaklaşık 4 ay dır çeşitli tartışmalarla gündeme gelen rektör atama sürecini yeni bir boyuta taşıdı. 18 Hazi ran 2010 tarihindeki seçimlerde en çok oyu al masına karşın YÖK’ün listeden çizdiği Prof. Dr. Halil İbrahim Bahar’ın açtığı dava sonu cu seçimi yenileme kararının yürütmesinin dur durulması sonucunda 21 Ekim’de gerçekleşti rilmesi planlanan seçimler de ertelenmiş oldu. Prof. Bahar, “Mevcut seçilen adaylar arasın dan YÖK’ün 3 kişilik yeni bir liste hazırla ması gerekiyor” dedi. Prof. Bahar, yürütmeyi durdurma kararının bilim insanlarının iradeleri ne müdahale edilemeyeceği anlamına geldiğini belirtti. Yargı kararından önce seçimlerde iki oy almasına karşın listeye giren Prof. Dr. Yıl maz Can’ın tekrar aday olacağını açıklaması da dikkat çekti. Tartışmalardan rahatsız duyan üniversitedeki bazı akademisyenler, Prof. Can’ın yeniden aday olmasını “ahlaki ve de mokratik” bulmadıklarını belirtti. Mahkeme nin yürütmeyi durdurma kararının ardından YÖK’ün önünde iki seçenek bulunuyor. İlk se çeneğe göre YÖK, 18 Haziran 2010 tarihli üni versitedeki seçimlerde belirlenen ve Prof. Can’ın çekilmesiyle 5’e düşen aday adayları arasından 3 rektör adayı belirleyecek. Bir başka seçeneğe göre YÖK, yaklaşık 5 aydır vekâlet ten yönetilen GÜ’de mahkeme kararının sonu cunu bekleyecek. ÜNİVERSİTE KONSEYLERİDERNEĞİ’NDEN KAMPANYA ‘Öğrencilerimizi ortaçağ karanlığına terk etmeyeceğiz’ İstanbul Haber Servisi Üniver site Konseyleri Derneği, YÖK’ün İs tanbul Üniversitesi üzerinden başlat tığı türban özgürlüğü girişimine kar şı imza kampanyası başlattı. Akade misyenler, üniversitede türbanın de ğil kadının, Türkiye’nin, emeğin ve aklın özgürleşmesini tartışmak iste diklerini belirttiler. “Kabullenmiyoruz” başlığı ile ha zırlanan imza metninde “Öğrencile rimizi sırf cemaatler, siyasi iktidar, parlamento muhalefeti ve Was hington istedi diye ortaçağ karan lığına terk etmeyeceğimizi, kılık kıyafetin ötesinde gerçek, temelli bir özgürleşme ve aydınlanma müca delesini başlatacağımızı ilan ediyo ruz!” denildi.Prof. Dr. Zeynep Ahun bay (İTÜ), Prof. Dr. Erendiz Atasü (Ankara Üniversitesi), Prof. Dr. Kor kut Boratav (Ankara Üniversitesi), Prof. Dr. Halet Çambel (İÜ), Prof. Dr. Alpaslan Işıklı (Ankara Üniversite si), Prof. Dr. İzzettin Önder (İÜ), Prof. Dr. Coşkun Özdemir (İÜ) kampanyaya imza veren akademis yenler arasında yer alıyor. ERDOĞAN,BAKANLIĞIN DAHİL OLMADIĞINISAVUNDU ‘HSYK seçiminin iptali istemine gülüp geçiyorum’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, HSYK üyeliği için yapılan seçimlerin iptaline ilişkin başvuruyu ‘gülüp ge çiyorum’ şeklinde yorumladı. Erdoğan, Finlandiya’ya gidişi ön cesinde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını ya nıtladı. HSYK üyeliği için yapılan se çimin iptalini istediğinin anımsatılması üzerine Erdoğan, “Böyle bir yakla şım tarzına sadece gülüp geçiyorum. Adalet Bakanlığı’nın seçimlere fark lı bir şekilde dahli olması söz konusu değil. YARSAV kendisinin böyle bir gayret içerisinde olduğunu, meşru olarak aday göstererek, açıkladı, üyeleri arasından adayları vardı. Adalet Bakanlığı’nın içinden 12 tane birinci sınıf hâkim aday ol muştur, seçilmişlerdir. Bu onların yasal hakkıdır” diye konuştu. ‘Diyanet İşleri çalışma yapar’ Erdoğan, türbanla ilgili bir soru üzerine “Cumhuriyetin bu konuda en önemli kurumu Diyanet İşleri Başkanlığımızdır. Başkanlığın geç mişte çalışmaları vardır, yeni çalış malar yapar. Batı’yı inceleyelim... Hiç vakit geçirmeden bu sorunu ar tık masadan kaldırıp atalım” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle