23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 20 EK M 2010 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Yazarımızın bu haftaki yazısı elimize ulaşmadığından yayımlayamıyoruz. ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr Aslında zamanlama son derece isabetliydi. Küresel Cinsiyet Endeksi sıralamasında Türkiye’nin sondan birinciliğinin (126. sıra) bir kez daha tescil edildiği, türban tartışmalarının yeniden ısıtılıp sofraya konulduğu, kadına özgürlüğün neredeyse sadece “türbana özgürlük” olarak algılanıldığı bu süreçte İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) dün sabah önemli bir toplantı düzenledi. Kadın Araştırmaları Derneği, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, Türk Kadınlar Birliği, Üniversiteli Kadınlar Derneği, Türk Hukukçu Kadınlar Derneği, kimi yerel yönetimlerin kadın meclisleri gibi kadınların toplumsal alandaki yerini ve haklarını koruyan birçok STK’den 40’ı aşkın yönetici kadın katıldı. İKKB’nin Koordinatörü ve Başkanı Nazan Moroğlu, medyadan da kadın ve erkek 10 kadar köşe yazarını davet ettiklerini, erkeklerin tümünün “büyük bir nezaketle” yanıtlayarak zamanlarının uygun olmadığı gerekçesiyle katılamayacaklarını belirttiklerini söyledi. “Kadın ve birlik” sözcüklerinin yan yana olması fazla ilgi çekmemiş olmalı ki sonuçta toplantıda gazeteci olarak yalnız Yazgülü Aldoğan ve ben vardık. Oysa İKKB’nin haziran ayında yapılacak seçimlerden önce sadece Türkiye’nin kadınlarını değil, demokrasinin temel kriteri olan kadın erkek eşitliğini yakından ilgilendiren bir önerisi var: Referandumun hemen sonrasında yargı kurumlarının yeniden yapılandırılması için gösterilen kararlılık, gerçek demokrasinin yaşama geçmesi için kadınların seçilme haklarının eşit olarak kullanmalarını sağlamak için de gösterilmeli. Bu yüzden Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu’nda değişiklik yapılarak kadınların siyasette ve karar verici konumlarda yer alması için en az yüzde 30 oranı konulmalı. 12 Eylül anayasa değişikliğine ilişkin referandum sona erer ermez vakit kaybetmeden yargı kurumlarının yeniden yapılanması tamamlandı. HSYK üyelikleri önceden belirlenmiş adaylarla dolduruldu; üstelik bu demokrasi çığırtkanlığı eşliğinde yapıldı. Şimdi sıra hâkim ve savcıların atama, nakil, terfi, disiplin, soruşturma gibi işlerine bakacak makamlara yerleştirmede. Yargının bu denli siyasallaşması, giderek muhafazakârlaştırılan ve kadını sadece eş ve anne rolü ile sınırlandıran, toplumda kadınların yargıda hak arama mücadelelerinde karşılarına nasıl devasa engellerin çıkarılacağının da habercisi. Boşanmadan çocukların velayetine, aile içi şiddetten, çalışma yaşamına kadar hukuksal sürece yansıyacak her alanda kadınları neler bekliyor dersiniz? Bunu unutmayalım. Nazan Moroğlu’nun dediği gibi bugün kadın anayasada VAR, Medeni Kanun’da VAR, İş Kanunu’nda VAR, Ceza Kanunu’nda VAR, yasada, yönetmelikte, genelgede VAR... AMA eğitimde YOK, istihdamda YOK, karar mercilerinde YOK, siyasette YOK. Sonuçta kadın erkek eşitliği yasada var, yaşamda yok Tamam biliyoruz, kadın erkek eşitliğinin gerçekleşmesini erkek egemen zihniyet engelliyor. Yine erkek egemen zihniyet, yasaların yaşama geçmesi için gereken kuralları eksik bırakıyor. Peki Avrupalı parlamenterlerin, Avrupalı sivil toplum kuruluşlarının övgüyle karşıladığı Türkiye’nin büyük demokrasi açılımı son anayasa değişikliğinde “kadın erkek eşitliğini fiilen yaşama geçirilmesine temel oluşturacak bir hükme, örneğin atama ve seçimle gelinen yerler için belli bir kadın kotasına yer verilmemiş olmasını” aynı Batılı dostlarımız neden eleştirmiyor? Moroğlu, “2007 seçimlerinde 550 miletvekilinin yüzde 9’u kadındı. 2009 yerel seçim sonuçlarına göre; 16 Büyükşehir belediyesi başkanının tamamı erkek (%100) 3281 il genel meclisi üyesinin 3166’sı erkek (%96.5), 115’i kadın (%3.5) 2093 Belediye Başkanından 26’sı kadın (%0.90) 1935 yılında yapılan seçimlerden sonra TBMM’de yer alan 18 kadın milletvekili ile Türkiye “siyasette kadın oranıyla 2010’da Türkiye ...” diyerek tabloyu gözler önüne seriyor. Bu noktada tek çözüm yolu kadının siyasette ve karar alma mercilerinde yer alması için yasalarda gerekli değişikliğin yapılması. Bunu istemek için sadece kadın olmak gerekmiyor, türbanlı olmak türbansız olmak da o kadar önemli değil. Gerçek demokrasinin önkoşulu olduğu için gerçek demokrasiye inanan herkesin sarılması gereken bir unsur. Bu noktada CHP’lilere de hayli görev düşüyor, unutmayalım. Türban ve türban üzerindeki tartışmalara kilitlenip kalmak sadece AKP’nin ve AKP zihniyetinin işine yarıyor. Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçiyor. Türban ise sadece kadının başını değil, ülkedeki bütün sorunların üzerini örtüyor.... B Lech Walesa Türkiye’ye geliyor Ekonomi Servisi İşçi lideri, eski Polonya Cumhurbaşkanı, Nobel Barış Ödülü sahibi ve AB Düşünce Grubu üyesi Lech Walesa, Türkiye’ye gelecek. Hakİş’ten yapılan açıklamaya göre, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Hakİş’in davetlisi olarak Türkiye’ye gelecek Walesa, 22 Ekim’de “Demokratikleşme, Haklar, Özgürlükler ve AB: Solidarnosc’ten AB Üyeliğine Polonya Deneyimi” konulu panelde Türk sendikacılara seslenecek. Egemen Bağış, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ve Hakİş Genel Başkanı Salim Uslu’nun açılış konuşmalarıyla başlayacak toplantıda, Nobel Barış Ödülü sahibi Walesa konuk konuşmacı olarak yer alacak. Siyasetçi, akedemisyen ve yurtdışından gelecek sendikacıların katılacağı programın ardından Walesa, Türk işçi sendikaları temsilcileriyle de sohbet edecek. ABD’li 3M Türkiye’de rüşvet soruşturması açtı NEW YORK (ANKA) ABD’nin en önemli küresel şirketlerinden biri olan 3M firması, şirket bünyelerinde bulunan Türkiye Temsilciliği’nin, Türkiye’de bazı kamu kuruluşlarına hizmet ve ürün satmak için rüşvet verip, haksız ihaleler aldığı, yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla iç soruşturma başlattı. 3M firması, ağustosta Amerikan Adalet Bakanlığı’na ve Halka Açık Şirketler Denetleme Komisyonu’na (U.S. Securities and Exchange Commission) verdiği çeyrek dönem faaliyet raporunda söz konusu iddiaları, yetkili Amerikan makamlarına bildirdi. 3M firması, Türkiye’de adının karıştığı yolsuzluk ve rüşvet iddialarını tam olarak araştıracaklarını, ancak araştırma sonrasında ortaya çıkacak sonuçların ve bu sonuçların bedelinin ne olacağını henüz tahmin edemediklerini bildirdi. Raporda hangi kamu kuruluşuna rüşvet verildiği veya hangi ihaleye fesat karıştırıldığına ilişkin bilgiye yer verilmedi. Bunun soruşturma sonucu ortaya çıkması bekleniyor. Bu arada New York Barosu ticaret ve göçmenlik avukatlarından Cahit Akbulut, rüşvetin ve yolsuzluğun büyüklüğü ve etkisine göre Siemens olayında olduğu gibi 3M firmasına da çok büyük bir ceza gelebileceğini belirtti. Siemens firması Aralık 2008 tarihinde Irak, Bangladeş ve Arjantin’de devlet çalışan ve görevlilerine rüşvet vermekle suçlanmış ve karşılıklı anlaşmaya uygun olarak 450 milyon dolar ceza ödemeye razı olmuştu. Bu arada 3M Türkiye’den yapılan açıklamada, soruşturmanın devam ettiğini, ancak yapılan haberlerde olayın yanlış yansıtıldığını vurguladı. İhlas Yayın talep toplayacak Ekonomi Servisi İhlas Yayın Holding 25 Ekim 2010 ile 26 Ekim 2010 tarihleri arasında talep toplama yöntemiyle halka arz ediliyor. Halka arz, Oyak Yatırım Menkul Değerler liderliğinde oluşturulan konsorsiyum tarafından gerçekleştirilecek. İhlas Haber Ajansı (İHA), TGRT Haber TV, TGRT FM Radyo, TGRT Belgesel TV, Türkiye Gazetesi, İhlas Fuar Hizmetleri, 25 adet aylık sektörel dergi, Mobil Sanal Operatör lisansına sahip İhlas İletisim ve Digital Signage teknolojisini kullanan Alternatif Medya’dan oluşan güçlü ve çeşitli medya mecralarına sahip olan İhlas Yayın Holding’in toplam sermayesi 200 milyon TL. Sermayesinin yüzde 25’ine karşılık gelen 50 milyon TL nominal bedelli hissesi halka arz ediliyor, halka arz büyüklüğü 65 milyon TL olacak. Gelen talebin arz miktarından fazla olması halinde, sermayenin yüzde 3.75’i oranında bir ek satış hakkı kullanılacak. İki ülkeden işadamlarını düzenli aralıklarla bir araya getirecek ABDTürkiye İş Konseyi oluşturuldu ABD’yle ticari işbirliğiBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan bakanlar düzeyindeki ikinci toplantının gelecek yıl sonbaharda Türkiye’de yapılmasının planlandığını söyledi. ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON ABD ile Türkiye arasında ticari ilişkilerin geliştirilmesi için oluşturulan “ABDTürkiye Strate jik Ekonomik ve Ticari İşbirliği Çer çevesi”ne yönelik ilk toplantı dün Was hington’da yapıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcı sı Ali Babacan ve Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile ABD Ticaret Bakanı Gary Locke ve ABD Ticaret Temsilcisi Ron Kirk’ün başkanlığında yapılan toplantı da her iki taraftan işadamlarını düzenli ara lıklarla bir araya getirecek ABDTürkiye İş Konseyi de oluşturuldu. Washington’da ABD Ticaret Bakanlı ğı’nda yapılan görüşme sonunda düzen lenen ortak basın toplantısında Locke, toplantıda her iki ülkeden bakanların enerji, ticaret, yatırım gibi alanlarda or tak girişimleri araştırdığını belirterek Türkiye’nin “bir dost, kritik bir müttefik ve önemli bir ortak” olduğunu ifade et ti. Amerikalı ticaret temsilcisi Kirk ise Türkiye’nin dünyanın en yüksek ekono milerinden biri olduğu ancak ABD ile Türkiye arasındaki ticaret düzeyinin da ha fazla olması gerektiği mesajını verdi. Babacan ise bir yıllık hazırlıktan son ra bakanlar düzeyindeki ilk toplantının önemine dikkat çekerek diğer siyasi ko nularda olduğu gibi iki ülkenin ticaret ve yatırım konularında da yoğun bir günde me sahip olmaları gerektiğini belirtti. Babacan ayrıca bakanlar düzeyindeki ikinci toplantının gelecek yıl sonbaharda Türkiye’de yapılmasının planlandığını da duyurdu. Babacan Çin’le ilgili bir so ru üzerine “Çok boyutlu dış ticaret po litikası” yürüttüklerini belirterek Çin ile anlaşma yapmanın ABD ile ticaret yap maya engel olmayacağını kaydetti. S MLER BEL RLEN YOR Devlet Bakanı Zafer Çağlayan stratejik işbirliği çerçevesi kapsamında oluşturulan iş konseyi için ABD tarafının 8 isim bildirdiğini, kendilerinin de ABD ile ticaretin arttırıla bileceği 12 alan belirleyerek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İhra catçılar Meclisi (TİM), Türki ye Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Müstakil Sanayici ve İşadamları Der neği (MÜSİAD), Türkiye Mü teahhitler Birliği (TMB) ve Türkiye İşadamları ve Sana yiciler Konfederasyonu’ndan (TUSKON) 12 sektörden bi rer isim önermelerini istedik lerini aktardı. ‘Dinçer ve Sazak kesin’ Çağlayan konseyde yer ala caklardan şimdiye kadar Sa bancı Holding Perakende Grup Başkanı Haluk Dinçer, müteahhitlik alanında asıl isim olarak Yüksel İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO’su Emin Sazak ile yedek te Yüksel İnşaat Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ci han Candemir’in adlarının ke sinlik kazandığını söyledi. Di ğer isimlerin de 1 hafta içinde belirleneceğini belirten Çağla yan, konseyin yılbaşından ön ce toplantı yapmasının plan landığını kaydetti. ‘Yeni bir sayfa açıldı’ Devlet Bakanı Zafer Çağla yan bu ilk toplantıyla Türkiye ABD arasında “yeni bir sayfa” açıldığını belirterek iki ülke ara sındaki ticaret hacminin yetersiz olduğunu ve bunun geliştirilme si için görüş birliğine vardıkla rını açıkladı. Çağlayan toplantı da, ABD’nin Türk işadamlarına yönelik vize uygulaması ve ki mi tarım ürünlerine ambargo getirilmesi gibi sorunların konu şulduğunu, ABD tarafının ise genetiği değiştirilmiş ürünler ile ilaç sektörü konularını gündeme getirdiğini kaydetti. İki ülke özel sektörünü bir araya getire cek ABDTürkiye İş Konse yi’nin Türkiye’de kasım ya da aralık ayında yapılmasını teklif ettiklerini de ifade eden Çağla yan, iki ülkenin ticari görüşme ler için daha sık bir araya gel mesi gerektiğini söyledi. ‘İran gündeme gelmedi’ İran yaptırımları konusunun ise bu toplantıda gündeme gel mediği de bakanlar tarafından açıklandı. Devlet Bakanı Çağla yan ise bu konuda Türkiye’nin her tarafla ticaret geliştirmesi gerektiğini, dünyanın en büyük ithalat ülkesi ABD ile Türki ye’nin ithalatının yalnızca binde 2 olduğuna dikkat çekerek “Bu bizi mutlu etmiyor” dedi. Ba kanlar düzeyindeki ilk “ABD Türkiye Stratejik Ekonomik ve Ticari İşbirliği Çerçevesi” toplantılarında, ABDTürkiye İş Konseyi’nin oluşturulmasının yanı sıra doğrudan yabancı yatı rım programlarına yönelik bir mutabakatın imzalanması ve ABDTürkiye arasında küçük ve orta ölçekli şirketlerin işbirli ğine gitmesi de kararlaştırıldı. CocaCola Ankara, İDO, İGDAŞ ve Barem kalite finalinde Soyak’ın 3 yıl aradan sonra İstanbul’da Emlak Konut GYO ile hasılat paylaşımı yöntemiyle geliştirdiği Soyak Park Aparts, cuma günü satışa çıkıyor. 25 bin ön talep toplayan projede Soyak, taksitli ödeme seçenekleri de sunacak. Soyak tam zamanı dedi; İstanbul’a 450 milyon TL’lik projeyle döndü Ekonomi Servisi Soyak’ın, Emlak Konut GYO ile hasılat paylaşımı yöntemiyle Halkalı’da 450 milyon li ra değerinde geliştirdiği “Soyak Park Aparts” projesi cuma günü sa tışa sunulacak. Soyak Genel Müdürü Emre Çamlıbel, konuttaki geliş meleri “2006’dan sonraki en iyi dönem, bu yıl 2006 rakamları bi le yakalanabilir” diye değerlen dirdi. Emlak Konut GYO Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Demiröz, Emlak Konut GYO Genel Müdür Yar dımcısı Sinan Ayoğlu ve Soyak Yapı Genel Müdürü Sertaç Kıyıcı’nın katılı mıyla düzenlenen toplantıda Çamlıbel, 2010’da yüzde 15 büyümesi planlanan gayrimenkul sektörünün 2011’de büyü meye devam edeceğini ifade etti. Emre Çamlıbel, “2007’de Türkiye’de 600 bin adet konut için ruhsat verilmişti. 2008’de bu rakam 500 bine düştü, 2009’da da 500 bin oldu. Ancak 2010’un ilk 6 ayında 325 bin konut için ruhsat verildi. Bu da bizi acaba 2010’u 2006 seviyesinde, 650 bin gibi bir ra kamla mı kapatacağız diye düşün dürdü. Bu çok olumlu bir gelişme olur” diye konuştu. Toplantıda verilen bilgiye göre, Park Aparts projesinde toplam 4 etap ve 2200 konut olacak. Satışa sunulan ilk iki etabında 1121 daire yer alacak. Daire fi yatlarının 100 bin ile 400 bin lira arasında değiştiği Soyak Park Aparts’da bahçeli ve dubleks kent evlerinin fiyatları, 250 bin ile 650 bin lira arasında. Soyak tak sitli ödeme seçenekleri de sunacak. Ekonomi Servisi Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından bu yıl 18’incisi düzenlenecek “Ulusal Kalite Ödülü”nün finalistleri, Coca Cola Ankara Fabrikası, İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO), İstanbul Gaz Dağıtım AŞ (İGDAŞ) ve Barem Pazar Araştırma oldu. KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan, İstanbul Sanayi Odası’nın Odakule’deki Meclis Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında 810 Kasım tarihleri arasında yapılacak olan Kalite Kongresi’nin programını anlattı. “Yenileşim Yönetimi” alanını bu yılki kongrenin ana teması olarak belirlediklerini ifade eden Doğan, iki günlük kongrede 24 paralel oturum, 3 özel oturum, 100’ü aşkın konuşma ve 13 çalıştayın gerçekleştirileceğini söyledi. Doğan, firmaların, bağımsız değerlendiriciler tarafından Avrupa Kalite Vakfı (EFQM) Mükemmellik Modeli çerçevesinde 10 ayı bulan bir inceleme sonucunda finalist olmaya hak kazandıklarını kaydetti. MÜS AD ve TUSKON da konseyde Siyasette Yüzde 30 Kadın Kotasını Konuşmaya Ne Dersiniz? Bakan Çağlayan, iki ülke arasındaki ticaret hacminin yetersiz olduğunu ve bunun geliştirilmesi için çalışılacağını söyledi Emre Çamlıbel Bİ L G İ T O P L U M U N A D O Ğ R U / Ö Z L E M Y Ü Z A K Babacan ve Çağlayan, ABD Ticaret Bakanı Gary Locke ve ABD Ticaret Temsilcisi Ron Kirk’le görüştü. Fotoğraf:AP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle