Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 OCAK 2010 SALI
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
‘Hazmedeceksin’...
Evet, Sayın Başbakan demokrasiye
inanıyorsanız, sizin de dediğiniz gibi
demokratik muhalefeti, medyadan gelen
eleştirileri, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri,
sendikalardan, meslek örgütlerinden gelen
eleştirileri, direnişleri, hele de işçinin hak
arama eylemlerini içinize sindirecek,
hazmedeceksiniz...
Rejimi demokrasi olan hangi ülkede bu
boyutlarda yandaş medya üretilmiş, en sınırlı
ölçeklerde bağımsız gazeteciliğin yapılmasına
katlanamaz iktidar örneği yaşanmıştır? İpin
ucunu öylesine kaçırdınız ki.. görmezden
gelinemeyecek haberler çok sınırlı, çok
sansürlü verildiği halde, medyadan,
gazetecilerden bunların hesabını soruyor,
apaçık tehdit ediyorsunuz...
Rejimi demokrasi olan hangi ülkede işçinin
sigortalı, yasal çalışanından daha büyük
sayılarla yasadışı kayıt dışı çalıştırılanı, bir o
kadar işsizi varken çalışma çağındaki
nüfusunun ancak her 50 kişisinden biri
sendikal haklardan yararlanabilmektedir? İşte
o, bir daha asla güvenceli, toplusözleşme
düzeni olan iş bulamayacak, aslında bugünün
gerçeklerinde sigortalı iş, hatta kayıt dışı iş
bulmaları da zor 12 bin TEKEL işçisini, işlerini
kaybetmemek için direnmelerini, böylesine
ağır suçlama, tehdit etme hakkınız olabilir mi?
Evet Sayın Başbakan, sivil diktatoryanın
sizin iktidarınız döneminde nasıl son
bulduğunu (!) anlamakta zorluk çekilse bile,
diktatoryal eğilimli bir Başbakan’ın dahi,
işten atılmamak için direnen işçilerin
karşısına çıkıp, kolay kolay “yetimin hakkını
size yedirmem” diyebileceğine siyaseten
inanmak güç..
Kamu işletmesi TEKEL’i satma, özelleştirme
kararı verirken, hele de adı demokratik, sosyal
devlet olan bir rejimde, iktidarın Başbakan’ın
baş sorumluluğu işçinin çalışma hakkını, işini
koruma değil midir? Bu koruma ille de kâr
eden, kamuya gelir getiren kamu işletmesini
satma isterisi gündemdeyse, öncelikle satışla
birlikte işçinin iş güvencesinin alınması
önlemleri ile olabilirdi. Olmadı, gönüllü işçinin
sorumluluğunu üzerinize aldınız, onlara kamu
işletmelerinde iş yaratma sorumluluğunuz yok
mu? Kamuoyunu kıdem, ihbar tazminatlarını
veriyoruz sözü ile kandırabilir misiniz? Zaten
özel sektör işvereni bile işçiyi işten atarken bu
tazminatları ödemek zorunda olduğunu,
ödemezse gecikme faizi ile ödemek zorunda
kalacağını bilir. Geçici, iş güvencesiz, hak
edilmiş ücretinin üçte birleri ölçeğinde 4C ile
kimi kandırıyorsunuz?..
Siz, şimdi bu korkunç soğukla savaşarak iş-
ekmek hakkı için ölümüne direnen işçiyi
“yetimin hakkını yedirmem” sözü ile suçlarken
hükümetinizin iktidarı, sizin sorumluluğunuzda
gerçekleştirilmiş özelleştirme talanında, kamu
malının, işçisiz, ucuza satışın hesabını
vermezseniz, asıl yetimin hakkını yedirdiğinizi
kimseler görmüyor mu sanıyorsunuz? Evet bir
tek TEKEL’in içki bölümünü satın alanlar nasıl
oluyor da üç yıl sonra üç katı kârla başkalarına
satış yapabiliyorlar? Yetim hakkından, bu
büyük vurgunun hesabını vermek, iktidarınızın,
sizin sorumluluğunuzda değil mi?
Yandaş sermaye yaratmak çarpık
demokrasimizde siyasi iktidarların, liderlerin
genel eğilimi, suçu sayılabilir. Ancak sizin
iktidarınızda yaşanan boyutlar, örnekler
öncekileri aratan, dudak uçurtan boyutlarda
değil mi? Hem de çoluk-çocuk, akrabayı
taallukatla birlikte... Çocuk yaşta siyasi lider,
bakan çocuklarının, böylesine büyük büyük
işadamları olup, zenginleştikleri bir başka
iktidar örneği yok galiba. Kamuoyuna
yansımış, yani bilinen, duyulmuş örneklerin
her biri bile, bir başka ülkede siyasi liderin
siyasal yaşamına son verilmesi sonucunu
getirecek nitelikte siyasi skandal sayılır.
Dün yolumu kesen bir vatandaş, mizah ve
çizer olamadığı için, ya da mizahçılarımızın
sizin şu tarihe yazılacak “yetimin hakkını
yedirmem” sözünüzden yola çıkılarak, iz
bırakacak etkinlikte bir kara mizah örneği
yaratılamamasından nasıl da hayıflanıyordu.
Siz belki ayırımında değilsiniz ama
bilebildiğimiz siyasi iktidarların hiçbiri sizin
kadar şanslı değillerdi. Siyasi liderlerin hiçbiri
de medyaya, eleştirilere karşı sizin kadar
tepkili, hoşgörüsüz, öfkeli olamadılar.
Demokrasinin olmazsa olmazı, alfabesi
kuvvetler ayrılığında; yasama ile yürütme
yasaların öngördüğü çerçevelerin, ölçülerin
dışında emrinizde. Zaten kendiniz tüm
açıklamalarınızda son kararların tekil elinizde
olduğunu açıklamaktan haz duyuyorsunuz.
Yargının yandaş hizmetleri yetmiyor, AB’ye
uyum bir kez daha gerekçe yapılarak yargı
bağımsızlığını daha da geriye götürecek
reçeteler arayışı gündemde. Hükümet
icraatlarınızı, kamu yararı, hukuka uygunluk
çerçevesinde denetleme görevli
Cumhurbaşkanlığı onay makamı gibi
işletiliyor. Sözde özerk kurumların, YÖK
benzerlerinin halleri ortada...
Evet Sayın Başbakan, çoğunluk iktidarı,
gücü elinizde, demokrasiyi hazmetmekten siz
bu kadar uzak kalır, gündemdeki birkaç
örnekten de görüldüğü üzere tehditlerle sesini
çıkarmaya çalışanları ezme, susturma
eğiliminde olursanız.. demokrasi kültürü eksik
bir toplumda, nasıl bir örnek oluşturursunuz?
soner@cumhuriyet.com.tr
‘Kod’
gidiyor,
‘risk analizi’
geliyor
Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek, “kod siste-
mi”nin yerine “KDV İadesi Risk Analizi Pro-
jesi”nin geleceğini belirterek projeyi tanõttõ:
Mükellefler KDV iadelerine esas teşkil eden
belgelerin önemli bir kõsmõnõ elden kâğõt ortamõnda
veya CD ile vergi dairelerine vermeyecekler, bu-
nun yerine söz konusu belgeleri, aynen e-beyan-
namede olduğu gibi, İnternet Vergi Dairesi üze-
rinden Gelir İdaresi Başkanlõğõ sistemine aktara-
caklar. Bu önlem süreyi kõsaltacak.
KDV iade taleplerinde halen vergi dairele-
rince VEDOP sistemi üzerinden manuel olarak ya-
põlan analiz ve kontrol işlemlerinin hemen hemen
tamamõ bilgisayar teknolojisi kullanõlarak ger-
çekleştirilmektedir. Bürokrasi azalacak.
Bu model ile tedarikçilerin vergisel uyumlarõ
ölçülmekte ve bu mükellefler detaylõ analizlere ta-
bi tutulmaktadõr. Bu sayede iade sürecinde sahte
fatura düzenleyen veya kullanan mükelleflerin hõz-
lõ tespit edilmesi mümkün hale gelecektir.
Hükümetin tek hatasõnõn merhamet olduğunu söyleyen Şimşek’e göre, AKP TEKEL işçileri için her şeyi yaptõ
AKP’ninsuçumerhametmişTEKEL konusunda içinin
rahat olduğunu söyleyen
Şimşek’in sözlerine Türk-İş’ten
yanõt geldi. Sendika Mali
Sekreteri Atalay, “Bakan Şimşek
işçilerden özür dilemeli” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek, Anka-
ra’da 42 gündür süren TEKEL işçilerinin
eylemine yönelik olarak “Yani bizim
hükümetimizin varsa bir hatası, açık-
ta kalan işçilerimize karşı merhamet
beslemesi... Eğer bir hata varsa o da
merhametli olduğumuzdan kaynakla-
nıyor” dedi. Türk-İş Genel Mali Sekreteri
ve Demiryol-İş Sendikasõ Genel Başkanõ
Ergün Atalay, Bakan Şimşek’in sözleri-
ne tepki göstererek, bu sözlerin devlet ada-
mõ ciddiyetinden uzak olduğunu belirtti.
Atalay, Şimşek’in işçilerden derhal özür
dilemesi gerektiğini kaydetti.
Şimşek, “KDV İadesi ve Risk Anali-
zi Projesi” ile ilgili düzenlediği toplantõ-
nõn ardõndan sorularõ yanõtlayarak, işçiler
için ellerinden geleni yaptõklarõnõ söyledi.
‘Merhamet gösteren sultan’
Şimşek, TEKEL işçilerine ilişkin bir so-
ru üzerine şöyle konuştu:
“TEKEL işçilerinin bir tek derdi var
o da ‘Biz eski maaşõmõzla devam edelim’
ama ortada TEKEL’in eskisi gibi bir
faaliyeti yok. Vatandaştan aldığımız
paraları TEKEL işçilerine bu şekilde
vermemiz ne hakka ne de hakkaniye-
te uygundur. Hiçbir şekilde bunun
yapılması doğru olmaz.”
Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve De-
miryol-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Er-
gün Atalay, yaptõğõ açõklamada işçilerin
Şimşek’ten “merhamet duygusunun
kaybedilmesini değil, hak ve adalet is-
tediğini” söyledi. Atalay, şunlarõ kay-
detti: “Sayın Bakan eğer sözünü etti-
ği kadar merhametli olsaydı işçilere 4-
C gibi kölelik koşullarını reva gör-
mezdi. Maliye Bakanı’nın tebaasına
merhamet gösteren bir sultan edasıyla
yaptığı bu konuşma temsil ettiğimiz
tüm kitleyi incitmiştir. Şimşek, Türk
işçilerinden derhal özür dilemelidir.”
Klute,
“Başbakan’ın
sizler için
iddialarını
hayretler içinde
karşıladık.
İşçilerin
yaratıcılığını
tartışmak doğru
değildir. Sayın
Başbakan’ın
sizin
taleplerinizi
Avrupa Birliği
yolunda önemli
bir adım olarak
görmesi gerekir.
Siz sadece
Türkiye’yi değil,
mücadelenizle
Avrupa’yı da
demokratikleşti-
riyorsunuz” diye
konuştu.
Yurtiçinden ve dõşõndan destek yağdõ
Aliağa’da pankart gözaltısı
ŞAHAP AVCI
ALİAĞA - Aliağa Demokrasi Plat-
formu bileşenleri, ENKA Spor Salo-
nu’nda yapõlan Aliağa PETKİM ve To-
faş basketbol karşõlaşmasõnda TEKEL
işçilerine destek vermek için “TE-
KEL işçisi yalnız değildir” pankartõ
açmak isterken polisler tarafõndan kar-
ga tulumba gözaltõna alõndõlar. Kara-
kola getirilen platform üyeleri serbest
bõrakõlõrken, pankart Demokrasi
Alanõ’nda açõlabildi.
Petrol-İş Aliağa Şube Başkanõ İsmail
Doğan, “TEKEL işçilerinin sesini
duyurmamıza izin vermediler, bizle-
ri gözaltına aldılar. TEKEL işçileri ıs-
lanırken biz de ıslanıyoruz, üşürken
biz de üşüyoruz. Bizler Aliağa De-
mokrasi Platformu olarak TEKEL iş-
çileri mücadeleye devam ettiği süre-
ce toplanıp, yaşadığımız her alanda
onların sesine ses katacağız” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -TE-
KEL işçilerinin eylemi 42. gününde de devam
ediyor. Brandalardan kurdukl arõ çadõrlarda
geceyi geçiren işçiler, yaktõklarõ ateş ve so-
balarla õsõnmaya çalõşõyor. TEKEL işçilerine
destek ziyaretleri de sürüyor. Avrupa Parla-
mentosu Milletvekili Jurgen Klute ve Al-
manya Gõda İşçileri Sendikasõ üyesi Sela-
hattin Yıldırım, Türk-İş Genel Merkezi’ne
gelerek Mustafa Türkel ile görüştü.
Klute, TEKEL işçilerinin eyleminin “şu an-
da Avrupa’da yürütülen en önemli işçi mü-
cadelesi olduğunu” belirterek “Siz sadece
Türkiye’yi değil, mücadelenizle Avru-
pa’yı da demokratikleştiriyorsunuz” dedi.
Daha sonra işçilere seslenen Klute, TEKEL
işçilerinin son 10 yõlõn en tayin edici göste-
risini gerçekleştirdiğini söyledi.
CHP’li TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Ko-
misyonu üyeleri Ahmet Ersin, Çetin Soysal,
Malik Ecder Özdemir ve Ali Rıza Ertemür
imzasõyla komisyon başkanlõğõna yapõlan baş-
vuruda, komisyonun devreye girerek, işçilerin
haklarõnõn verilmesi ve direnişin bitirilmesi için
hükümet nezdinde girişim yapmasõ istendi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçda-
roğlu ve CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Cev-
det Selvi’nin de aralarõnda bulunduğu bazõ
CHP’li milletvekilleri işçilere destek ziyaretinde
bulundu. Kõlõçdaroğlu, işçileri hiçbir zaman yal-
nõz bõrakmayacaklarõnõ ifade etti.
Kõlõçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn
işçilere yönelik söylediği “Biz yetim hakkı ye-
dirmeyiz, kasayı soydurmayız” sözlerine
tepki göstererek, “Sayın Başbakan, TEKEL
işçisi yetim hakkı yiyenlere karşı duruyor.
Yetim hakkı yiyen hayali ihracatçı senin par-
tinden milletvekili değil mi? Yetim hakkı-
nı sen birilerine yediriyorsun zaten” dedi.
‘Açılımı TEKEL işçisine yap’
TEKEL işçilerinin Türkiye’de tarih yazdõğõnõ
ifade eden Kõlõçdaroğlu, “Burada Batmanlı,
Diyarbakırlı, Siirtli, İstanbullu, İzmirli var.
AKP’ye söylüyoruz, açılım yapacaksan gel
TEKEL işçisine açılım yap” dedi.
Türkiye Değişim Hareketi (TDH) lideri
Mustafa Sarıgül de TEKEL işçilerine des-
tek ziyaretinde bulundu.
Öte yandan Türk-İş Genel Başkanõ Mustafa
Kumlu bugün yapõlacak olan işçi ve memur
konfederasyonlarõ toplantõsõna katõlmayacağõnõ
açõklayan Hak-İş’e bir davet yazõsõ gönderdi.
Belediye ve itfaiye işçilerinden tütün emekçisine destek
İtfaiyeciden destek grevi
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi’nde (İBB) taşeronlaş-
maya karşõ bir süredir direnişte bulunan itfaiye
işleri ve Esenyurt Belediyesi’nde sendikalõ ol-
duklarõ için işten atõlan Esenyurt işçileri, TE-
KEL işçilerine destek olmak ve ortak mü-
cadeleye katkõ sağlamak için iki günlük aç-
lõk grevine başladõ.
Türk-İş 1. Bölge Temsil-
ciliği’nin Taksim’de bulu-
nan binasõnda başlayan aç-
lõk grevi öncesi süreç hak-
kõnda bilgi veren Belediye-
İş Sendikasõ 5 No’lu Şube
Başkanõ Nihat Altaş, ilk
etapta 20 itfaiye, 10 Esen-
yurt işçisi, 5 de sendika tem-
silcisinin açlõk grevine başladõğõ-
nõ, sayõnõn diğer sendikalarõn des-
teğiyle 50 kişi ulaşacağõnõ söyledi. Altaş, Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan’õn önceki gün
yaptõğõ açõklamalarda TEKEL işçilerinin
şahsõnda tüm işçi ve emekçilere saldõrdõğõnõ
belirtti. Altaş, “Şu anda direnişimizi, 2
günlük olarak Türk-İş 1. Bölge’de açlık
grevi yaparak sürdüreceğiz” diye konuştu.
Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk
Büyükkucak da Erdoğan’õn Türki-
ye’de insanlara “biat” edeceksiniz de-
diğini ifade ederek “Erdoğan, kor-
ku imparatorluğu yaratarak sen-
dikaları suçluyor. TEKEL işçisi
özlük haklarına saldırıya, it-
faiye işçisi taşeronlaşmaya,
Esenyurt işçisi de sendikasız-
laştırmaya karşı. Bunun ne-
resi suç? Biz mücadele et-
meye devam edeceğiz” dedi.
Ülkemizde 200’ü aşkın alışveriş
merkezi bulunmaktadır. Bir alışveriş
merkezini günde yaklaşık 30 bin-50
bin kişinin ziyaret ettiği ve toplam
ziyaretçi sayısının 10 milyon kişiyi
bulabildiği öngörülmektedir. Bu
denli büyük sayıda insanın
ekonomik ve sosyal faaliyeti
yanında sanatla iç içe olması
AVM’lerde kurulacak “uydu sanat
merkezleri” ile gerçekleşecek.
Bu projenin Kültür ve Turizm
Bakanlığı’nda kabul görmesine ve
yasal altyapı çalışmalarının
başlamasına öncülük eden kişi
kendini sanata ve kültüre adayan bir
Türk kadını olan İnci Aksoy.
Kendisi EKAV/Eğitim ve Kültür
Vakfı’nın başkanı. Bir Türk kadının
istediğinde neler yapabileceğini
gösteren örneklerden biri.
Kendisine bu proje ile
amaçlananın ne olduğunu
sorduğumuzda, öncelikle bize
Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir
ulusun hayat damarlarından biri
kopmuş demektir” sözünü
hatırlatarak, kültürel kalkınmanın
ekonomik kalkınmanın ayrılmaz
parçası olduğunu ve bu nedenle
büyük rağbet gören AVM’lerde
özellikle gençleri en etkin şekilde
kültür ve sanata yönlendirilebilme
düşüncesini esas aldıklarını
belirtiyor. Ziyaret edenlerin
milyonlarca olması nedeniyle
AVM’lerin halkın sanatla
bütünleşmesini sağlamada önemli
işlevi olacağını vurguluyor.
Bu projeye Kültür ve Turizm
Bakanlığı sahip çıkmış ve yasal
zemin için çalışmalar başlatılmış
durumda. Yani artık
AVM’lerde sanat merkezleri
oluşturmak şart olacak. Bu sanat
merkezlerinde resim sergileri,
dinletiler, söyleşiler, edebiyatçılarla
imza günleri gibi etkinlikler
yapılacak. Bunun için 200 m2’lik bir
alan, bu etkinliklerin yapılması için
tasarlanacak. İnci Aksoy’a göre bu
sanat merkezleri ile, halk, sanatsal
etkinliklerden haberdar olacak ve
sanat ortamında sosyalleşecek.
Sanatın geliştirici özelliği ile sanatı
günlük hayatın aktivitesi haline
getirecek; sanatın birleştirici özelliği
ile de toplumsal barışın
sağlanmasına katkıda bulunacaktır.
İnci Aksoy’u bu projeye iten
husus, kendi vakfındaki sanata ve
kültüre yaptığı katkıları daha geniş
bir kesime ulaştırma isteği. EKAV bu
amaçla Türkiye’de “Ekavart TV”
adında ilk online sanat
televizyonunu kurmuş. Bu konuda
İnci Aksoy bakın neler diyor: “Sanatı
her kesime ulaştırmak olan
vakfımızın amacını gerçekleştirmede
internetin gücünün
yadsınamayacağını gözlemledik.
Gençler Facebook gibi sitelerde
sosyalleşiyorlar. Ben de onların
sanat ortamında
sosyalleşmelerini nasıl sağlarım diye
düşününce, bu online sanat
televizyonu doğdu. 1 Ağustos 2008
tarihinde ‘sanatla randevunuz var’
sloganı ile yayına başladık.
Arkasından AVM’lerde sanat
merkezleri fikrini geliştirdik.”
İstanbul’un Avrupa Kültür
Başkenti olmasının sanat adına çok
önemli olduğunun altına çizen İnci
Aksoy, ülkemizde kadınların artan
rolü için de şunları söylüyor:
“Polyanna’cı kadınlar kitaplarda
kaldı. Şimdi günümüzde ne istediğini
bilen, kendi ayakları üzerinde
durabilen, çalışan, üretken, kendi
gücünü kendinden oluşturan,
samimi, güven veren, başkası değil
kendi olan kadınlar var.”
Bunu daha iyi anlamak için Süzer
Plaza’daki Ekavart Gallery’e gitmek
gerekiyor. Yaşamını yurtdışında
sanatla iç içe geçiren otuz
yaşındaki, bizce sıra dışı ressam
olan Ardan Özmenoğlu’nun resim
sergisini gezince, sanatın ve
kadınlarımızın ülke
kalkınmasındaki rolünü
düşünmeden edemiyorsunuz.
AVM’lerde Uydu Sanat Merkezleri Zorunlu Oluyor
M A L İ Y E C İ G Ö Z Ü Y L E / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com
Haber Merkezi - Özgürlük ve Dayanõşma Partisi
ÖDP Genel Başkanõ Alper Taş, TEKEL işçilerinin 43 gün-
dür sürdürdükleri direnişe destek olmak için Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan’a açõk bir mektupla seslendi.
Hoşgörüden, tahammülden, medeniyetlerin buluşma-
sõndan söz eden Erdoğan’õn karşõsõna ne zaman hakkõnõ
arayan bir emekçi çõksa öfke kustuğunu hatõrlatan Taş, “Bu
öfke sizin fakirin fukaranın yanında olmadığınızı or-
taya koyuyor. Bu öfke sizin ‘komşusu açken tok yatan-
larõn’ yanında yer aldığınızı ortaya koyuyor” dedi.
Taş, şöyle davam etti: “Sayın Başbakan geldiğiniz ye-
re dönün bir bakın, bir lokma bir hırka felsefesinden
nereye geldiniz. Siz Sayın Başbakan, kötülük düzenini
devraldınız ve şimdi kötülük düzenini daha büyük ka-
rarlılıkla sürdürüyorsunuz. Bilirsiniz ki ‘kötülük yap-
makta düzen kuranlar için çetin azap vardõr’. Bir an ön-
ce kötülükten vazgeçin, iyiliğe geçin ve bu iyiliği TE-
KEL işçilerinin haklarını teslim ederek gerçekleştirin.” Fotoğraf: CİHAN
ORUÇOĞLU
VALİ ÖNAL: EYLEMİ BİTİRİN
Ankara Valisi Kemal Önal, dün yaptı-
ğı açıklamada TEKEL işçilerinin kaldığı
çadırların sökülmesi konusunda ısrarını
yinelerken, Tek Gıda-İş Sendikası, vali-
liğin tebligatına yanıt verdi. Sendika Ge-
nel Başkanı Mustafa Türkel ve Genel
Sekreteri Mecit Amaç tarafından gönde-
rilen cevap yazısında TEKEL işçilerinin
eylemlerini sürdüreceği kaydedildi.
ÖDP: TEKEL İŞÇİSİ SADAKA
DEĞİL, HAK İSTİYOR