Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2009 SALI
14 EKONOMİ
CMYB
C M Y B
İster sakat, ister engelli, isterse
özürlü deyin bu durumda bulunan
yurttaş sayımız azımsanmayacak
kadar yüksek. Nüfusumuzun yak-
laşık yüzda 13’ü özürlü. Ekonomik
kriz nedeniyle bu insanlara acıyarak
değil sevgiyle yaklaşmak ve so-
runlarının çözümüne katkıda bu-
lunmak gerekiyor.
Artık özürlülerin hakları ve so-
runları ile ilgilenmek üzere Başba-
kanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı
var. Bunun yanında özürlülüğün
önlenmesi, özürlülerin sağlık, eğitim,
rehabilitasyon, istihdam, bakım ve
sosyal güvenliğe ilişkin sorunlarının
çözümünü öngören 7. 7. 2005 tari-
hinden itibaren yürürlüğe giren
“Özürlüler Kanunu” var.
Devletin katkıları yanında sivil top-
lum örgütlerinin de ciddi gayretle-
ri söz konusu. Ancak bu katkı ve ça-
balara bizler de elimizden gelen
maddi ve manevi katkıyı ilave etme-
liyiz. Bu bir insanlık gereğidir. Hepi-
miz birer özürlü adayıyız. Yaşamı-
mızda bir saniye sonrasının ne ola-
cağını bilemiyoruz. Bu nedenle ken-
di riskimizi de düşünerek aslında in-
sani yaklaşımla özürlülerin sorunla-
rına yaklaşmak durumundayız.
Özürlü organizasyonları içinde
önemli bir dernek var; Türkiye
Omurilik Felçlileri Derneği. Bu der-
neğin genel başkanı Ramazan Baş.
Kendisi 19 yaşında sığ denize ba-
lıklama atlayıp arkasından yanlış
ilk yardım sonucu felç olan bir özür-
lü. Ama faaliyetleri takdire şayan. Bu
dernek 1988 tarihinden beri omur-
ilik felçlileri başta olmak üzere or-
topedik özürlülerin sorunlarına yar-
dımcı olmak üzere faaliyette bulu-
nuyor. Özürlüler yetersiz rehabili-
tasyon ve mimari engellerin, ulaşım
sorunu gibi çevresel koşulların omur-
ilik felçlilerin bağımsızlığının ortadan
kalmasına yol açtığının ve bu in-
sanların üretici konuma geçmeleri-
ne, toplumsal ve ekonomik yaşama
katılmalarına engel olduğunun far-
kındalar. Ama maalesef biz farkın-
da değiliz. Özürlüleri düşünmeden
yapıları inşa ediyor ve çevre dü-
zenlemesini yapıyoruz.
Omurilik felcinin ne olduğunu Ra-
mazan Baş bakın bize nasıl açıklıyor:
“Omurilik felci; çoğunlukla trafik ka-
zaları, iş kazaları, yüksekten düşme,
sportif yaralanma, ateşli silahla ya-
ralanma vb. travmalar sonucu ya da
tümörlerin, enfeksiyonların ve yu-
muşak doku hastalıklarının omurilikte
yaptığı tahribat sebebiyle ortaya çı-
kar. Böyle bir durumda hasarın oluş-
tuğu seviyenin aşağısında hareket ve
duyu kayıpları yaşanır. Bu tahribat-
lar kalıcıdırlar; şu anda tıp bunu iyi-
leştirememektedir. Türkiye’de 150
bin civarında omurilik felçlisi olduğu
tahmin edilmekte ve bunların yüzde
90’ı da tekerlekli sandalyeye ve baş-
ka bir insana bağımlı yaşamak zo-
runda kalan insanlardan oluşmak-
tadır.”
Sevgili okuyucular kamu yararına
olan bu derneğin 3 bin adet akülü
tekerlekli sandalyeye ihtiyacı var. Bu-
nun için kampanya açmışlar. 3430’a
boş mesaj gönderip 5 TL nakdi
bağışta bulunuyorsunuz. Her san-
dalyenin fiyatı da 2 bin 100 TL. 420
kişinin bu mesajı bir sandalye alımını
sağlamaktadır. Tabii ki çok mesaj
çekerek bu 3 bin adet sandalyenin
alımı sağlanabilir veya bağışçı iyi-
liksever işadamları önemli bağışla-
rıyla bunu temin edebilirler. Çünkü
ekonomik krizin bunalttığı kişiler
içinde, üretime katılmadıkları için
özürlüler çok fazla önem taşıyor.
Bu hususta yerel yönetimlere de
çok iş düşüyor. Belediyelerin belli
çabalarının olduğunu biliyoruz. Ama
yeterli olmuyor. Mevzuatta yer alan
zorunluluklara genelde uyulmuyor.
Örneğin 50 kişiden fazla işçi çalış-
tıran yerlerde yüzde 3 özürlü çalış-
tırma zorunluluğunu kimse önem-
semiyor. Oysa bu istihdama katkı
yanında geleceğin muhtemel özür-
lüsü olabilecek bizlere “bugün sen
yarın ben” halini hatırlatması gere-
kir. İşletmeleri denetleyenlerin de bu
konuda sorumlulukları var; özürlü-
lerle ilgili yükümlülüklere uyulma-
sında gerekli baskıyı yapabilirler ve
ilgili kuruluşları harekete geçirebilirler.
Son söz: Hastane ziyaretlerinde
hasta, özürlü gördüğümüzde sakat,
cenaze törenlerinde hâlâ sağ oldu-
ğumuz için Tanrı’ya şükür ederken
bu şükürle kalmayıp hasta ve özür-
lülere gerekli maddi ve manevi yar-
dımları yapmamız bir insanlık gör-
evidir…
Ekonomik Zorluklarla Uğraşan Özürlüler
pamukm superonline.comM A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U
10.6 MİLYAR TL ÖDEDİ
Belediyeler
müteahhideçalıştı
İngiltere bu
Türk’ükonuşuyor
Ekonomi Servisi -
İngiltere’de Steven
Swinford bankasõnõn
el koyduğu en pahalõ
evin bir Türk’e ait ol-
duğu ortaya çõktõ. İn-
giliz gazeteleri, İngil-
tere’nin en büyük ev
haczi olarak tarihe ge-
çen Londra’daki evin
sahibinin emlak kralõ
Türk göçmen Cevdet
Caner olduğunu yazdõ.
Caner’in Londra’nõn
en lüks semti Mayfa-
ir’deki 6 katlõ evinin,
müzayede kuruluşlarõ-
nõn ortaklõğõyla 20 mil-
yon sterlinden satõşa
çõkartõlacağõ belirtildi.
Bir dönem 30 bin em-
lakõn sahibi olan Ca-
ner’in geçen yõl ağus-
tos ayõnda iflasõndan
sonra, bankalara olan
1.2 milyar sterlin tuta-
rõndaki borcunun ida-
resi için kayyum atan-
mõştõ.
1974’te bir göçmen
Türk ailenin çocuğu
olarak Avusturya’da
dünyaya gelen Caner,
emlaktaki yatõrõmlarõ-
na 2003’te başladõ, ti-
cari hayatõna ise henüz
öğrenciyken bir tele-
fonla danõşma merke-
zi açarak adõm attõ.
Üniversite yõllarõnda
“Genç Sosyalistler
Derneği”ne üye olan
genç işadamõ 2004-
2007 yõllarõ arasõnda
banka kredileriyle Do-
ğu Almanya’da komü-
nizm döneminde ya-
põlan 27 bin sosyal ko-
nutu satõn alarak emlak
imparatorluğu kurdu.
Rusya çark etti
dolar yükseldi
Ekonomi Servisi -
Brezilya, Rusya, Hin-
distan ve Çin’den olu-
şan BRIC ülkelerinin,
dolardan vazgeçiş ha-
reketi Rusya engeline
çarptõ.
Rusya Merkez Ban-
kasõ’nõn geçen hafta do-
lar cinsi döviz rezerv-
lerini azaltacağõnõ açõk-
lamasõnõn ardõndan dün
Rusya Maliye Bakanõ
Alexei Kudrin, rezerv-
lerin yapõsõnda önemli
bir değişiklik olmaya-
cağõnõ söyledi. Kudrin,
“Çok yakın gelecekte
dolar bağlantılı politi-
kada önemli bir deği-
şiklik beklenmiyor”
dedi.
Rus hükümetinin üst
düzey görevlilerinden
Sergei Prikhodo,
BRIC adõ altõnda birle-
şen Brezilya, Rusya,
Hindistan ve Çin’in bu-
gün yapacaklarõ liderler
zirvesinde, küresel yeni
rezerv para birimleri
konusunun ele alõnma-
yacağõnõ açõkladõ.
Dolar; düşüşüne son
veren Kudrin’in açõkla-
malarõnõn ardõndan Av-
ro karşõsõnda yüzde 1
değer kazandõ ve Avro-
dolar paritesi 1.38’in
üzerine çõktõ.
Bira devi InBEV
fabrikalarınıkapatıyor
BUDAPEŞTE (AA)
- Dünyanõn en büyük
bira üreticisi pozisyo-
nuna yükselen Belçika-
Brezilya ortak şirketi
Anheuser-Busch In-
BEV, Avrupa’daki 11
bira fabrikasõnõ sataca-
ğõnõ açõkladõ.
Şirketin Avrupa’nõn
çeşitli ülkelerinde bu-
lunan toplam 11 fabri-
kasõnda yõllõk 15 mil-
yon hektolitre bira üre-
tildiği, satõlan fabrika-
lardan gelecek para ile
Kuzey ve Güney
Amerika’ya bira fab-
rikalarõ yatõrõmõ yapõ-
lacağõ bildirildi.
ANKARA (AA) -
Türkiye’de belediye büt-
çelerindeki açõk 2 yõlda
1,2 milyar liradan 5,2
milyar liraya yükseldi.
Belediyeler geçen yõl,
müteahhitlere 10,6 mil-
yar lira ödemede bulu-
nurken, vatandaştan 1,7
milyar lira emlak vergi-
si topladõ.
Maliye Bakanlõğõ Mu-
hasebat Genel Müdür-
lüğü’nden derlenen bil-
gilere göre, büyükşehir,
il, ilçe ve belde beledi-
yeleri, 2006 yõlõnõ 1 mil-
yar 267 milyon 340 bin
lira açõkla kapattõ.
2007 yõlõnda beledi-
yelerin toplam harca-
masõ 25 milyar 832 mil-
yon 553 bin lira, gelirleri
23 milyar 648 milyon
122 bin lira, açõklarõ da
2 milyar 184 milyon
431 bin lira oldu.
Geçen yõl ise beledi-
yeler, 30 milyar 959
milyon 84 bin lira har-
cama yaptõ, buna karşõ-
lõk 25 milyar 736 mil-
yon 12 bin lira gelir
topladõ. Bu şekilde be-
lediyelerin bütçe açõğõ
2008’de 5 milyar 223
milyon 72 bin liraya
yükseldi.
Toplam harcamalarõn
12 milyar 313 milyon
445 bin lirasõnõ büyük-
şehir belediyeleri ger-
çekleştirdi. Büyükşehir
belediyelerinin toplam
geliri de 9 milyar 860
milyon 132 bin lira oldu.
EMLAK KRALININ EVİ SATIŞTA
Avrupa da
işsizlik
kõskacõnda
OYAK Genel Müdürü Dr. Coşkun Ulusoy: 1961’deki rüyayõ bugün gerçeğe dönüştürdük
‘Her üyeye bir ev, bir araba’Ekonomi Servisi -
Ortak para Avro kulla-
nan 16 ülkede yõlõn ilk
çeyreğinde toplam is-
tihdam 1 milyon 220
bin (yüzde 0.8) azalarak
146 milyona indi. AB
istatistik kurumu Euro-
stat’a göre 27 üyeli
AB’de ise ilk çeyrekte 1
milyon 916 bin kişi işi-
ni kaybetti. İstihdamda
en sert düşüş kaydedilen
ülkeler yüzde 8.2’yle
Letonya, yüzde 7.2’yle
Estonya, yüzde 6.4’le
İspanya ve yüzde 5.1’le
Litvanya oldu. Malta’da
yüzde 1.8, Belçika ile
Slovenya’da binde 5 ve
Almanya’da binde 1 ar-
tõş sağlandõ.
Letonya
çõkõşarõyor
BUDAPEŞTE (AA) -
Letonya Başbakanõ Val-
dis Dombrovskis, ülke-
nin iflasõn eşiğinde oldu-
ğunu, iflastan kurtulmak
için IMF ve AB’nin ken-
dilerine yeni krediler aça-
rak yardõm etmesi gerek-
tiğini söyledi. IMF’nin
Letonya devlet bütçesini
araştõrdõğõ, önümüzdeki
ayõn başõnda Letonya’ya
açacağõ krediyi hazineye
gönderebileceği açõklan-
dõ. Letonya hükümeti ge-
çen hafta oluşturduğu
devlet bütçesini 1 milyar
Avro aşağõya çekmiş, ma-
aşlar düşürülmüştü.
HASAN ERİŞ
MARDİN - Ordu Yar-
dõmlaşma Kurumu (OYAK)
Genel Müdürü Dr. Coşkun
Ulusoy, hem bir emeklilik fo-
nu, hem de bir emeklilik ya-
tõrõm fonu olarak dünyada
pek bir benzeri olmayan bir
kuruluş olduklarõnõ belirterek
“Bu, Türkiye’nin 1961 dar-
besini takip eden günlerde
yürürlüğe giren liberal ana-
yasa ortamında oluşturdu-
ğu bir kurumdur. O za-
man, ‘Sosyal açõdan güven-
ce sağlayacak kurumlar da
oluşturabilir miyiz’ diye dü-
şünülmüş, ikincil bir sosyal
güvenlik kurumu olarak
OYAK ve benzeri kurum-
lar (İşçi Yardımlaşma Ku-
rumu İYAK, Memur Yar-
dımlaşma Kurumu ME-
YAK) planlanmış, bunlar
arasında OYAK başarılı
olmuştur” dedi.
Hafta sonu OYAK’a ait
Mardin Çimento’da grubun
2008 yõlõ performansõnõ ve
gelecek döneme ilişkin stra-
tejilerini özetleyen bir basõn
toplantõsõnda konuşan Ulu-
soy, özetle şöyle devam etti:
OYAK, tüm kaynakla-
rõ 241 binin üzerindeki üye-
lerinin olan, kendisine ait bir
tek lirasõ bulunmayan, tüm
varlõğõnõ üyeleri adõna yöne-
ten bir kuruluştur.
Mayõs ayõ sonu itibarõyla
yönettiğimiz likit varlõkla-
rõn toplam miktarõ 8 milyar
dolara ulaştõ.
* OYAK’õn gelirlerinin
yüzde 40’õ finansal yatõrõm-
lardan, yüzde 35’i iştirak-
lerden, yüzde 8’i üye aidat-
larõndan ve yüzde 12’si de
emekli maaş sisteminden
sağlanõyor.
* Geçen yõl emekli olan Si-
lahlõ Kuvvetler mensuplarõnõn
yüzde 80’i, birikimlerini
emekli maaş sisteminde de-
ğerlendirmeyi tercih ederek
emekli ikramiyelerinin ta-
mamõ ya da tamamõna yakõ-
nõnõ OYAK’ta bõraktõ.
Geçen yõl üyelerine yüz-
de 26.3 nema dağõtan
OYAK’õn yaptõğõ yasal yar-
dõm ödemelerinin toplamõ
703.6 milyon liraya ulaştõ.
Bunun yüzde 77.6’lõk kõsmõ
emeklilik yardõmõna gitti.
Bugün kõdemli albay
rütbesindeki personel, dev-
letten 54 bin 468 TL emekli
ikramiyesi alõrken OYAK
üyesi 31 yõllõk bir üye,
OYAK’tan 247 bin 754 TL
emeklilik yardõmõ alõyor.
OYAK bir emeklilik
fonu ve bir girişimci serma-
ye yatõrõm fonu olarak özgün
bir başarõ modelidir. Türkiye
bu modeli öğretmen, polis ve
benzeri kamu personeli için
yeniden uygulayabilir ve bir
marka olarak dünyaya ihraç
edebilir.
“Bugün itibarõyla bir kõdemli albay ya da bir astsubay
emekli olduğunda OYAK’tan alacağõ ikramiye ile bir
ev, kalanõyla da bir araba alabilir. Devletten alacağõ
ikramiye de kendine kalõr.”
“OYAK bir emeklilik fonu ve bir girişimci sermaye
yatõrõm fonu olarak özgün bir başarõ modelidir. Türkiye bu
modeli öğretmen, polis ve benzeri kamu personeli için
yeniden uygulayabilir ve bir marka olarak dünyaya ihraç edebilir.”
‘İşler düzelince maaşlarõ konuşuruz’
OYAK iştiraklerinin durumu hakkõnda da
bilgi veren Genel Müdür Dr. Ulusoy, krizin
çimento, demir-çelik ve otomotiv sektörünü
olumsuz etkilediğini, bu nedenle şirketlerin
kârlõlõklarõnda düşüş yaşandõğõnõ söyledi.
Ulusoy, şu bilgileri verdi: “2009’da
çimentolarımız iyi satış yapıyor, ancak
kâr az. Demir-çelik fiyatları inanılmaz
düştü. Hafif bir talep artışı var ama
bunun kalıcı olup olmayacağını
bilmiyorum.” ERDEMİR çalõşanlarõnõn
maaşlarõnõn mayõsta yüzde 35 oranõnda
azaltõlmasõna ilişkin bir soru üzerine Ulusoy
şöyle dedi: “Biz ücret indirimini krizin
başlamasından 7-8 ay sonra gündeme
getirdik. Fırınlar kapanmış, satış yok,
maliyetler artıyor, üç milyar dolarlık
yatırımı yeni bitirmişiz. Hemen işçi
çıkaralım demedik” diye konuştu. Ulusoy
ayrõca metal işçileri sendikalarõyla söz
konusu maaş indiriminin 16 ay sürmesi için
anlaştõklarõnõ, ekonomiden gelecek somut
düzelme işaretlerine bağlõ olarak bu kararõ
yeniden gözden geçireceklerini söyledi.
Ancak Ulusoy, krizin ne zaman sona
ereceğiyle ilgili bir başka soruya, “Ben
2011’den evvel bir düzelme başlangıcı
dahi olacağına inanmıyorum” dedi.
İşsizlik Mart 2009’da şubat ayõna göre gerilese de bir önceki yõla göre 1 milyon 244 bin kişi arttõ
Biryõlda1.2milyonkişidahaişsiz
İşsizlik mart döneminde yüzde
15.8 oldu. “İş aramayıp çalışmaya
hazır olan” 2 milyon 345 bin kişi
ile beraber, gerçek işsiz rakamõ 6
milyon 121 bin kişi. TÜİK’in işsizlerin içinde saymadõğõ “iş
aramayıp çalışmaya hazır olan” 2
milyon 345 bin kişi eklendiğinde ise
işsiz sayõsõ 6 milyon 121 bine,
işsizlik oranõ yüzde 23.3’e çõktõ.
Anket sonuçlarõna göre işsizlerin
profili şöyle:
? İşsizlerin yüzde 73.3’ü erkek nüfus.
? İşsizlerin yüzde 61.5’i lise altõ
eğitimli.
? Yüzde 21.3’ü bir yõl ve daha uzun
süredir iş arõyor.
? İşsizlerin yüzde 31.8’i ‘eş-dost’
vasõtasõyla iş arõyor.
? Yüzde 91.3’üne denk gelen 3 milyon
449 bin kişi daha önce bir işte
çalõşmõş.
? İşsizlerin yüzde 28.9’unun çalõştõğõ iş
geçici olup işi sona erenler, yüzde
25.9’unu işten çõkarõlanlar, yüzde
12.3’ünü kendi isteğiyle işten
ayrõlanlar, yüzde 9.5’ini işyerini
kapatan, iflas edenler oluşturuyor.
Türk-İş, işsizlik rakamlarõna ilişkin
yaptõğõ açõklamada, Türkiye’nin
nüfusunun son bir yõlda 820 bin kişi
artmasõna karşõn istihdam
edilenlerin 241 bin kişi azaldõğõnõ
belirtti. Türk-İş, “Türkiye, çaresiz
işsizler ülkesi haline gelmiştir”
değerlendirmesini yaptõ.
HER 4 KİŞİDEN 1’İ BİR YILDAN
UZUN SÜREDİR İŞ ARIYOR
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İş-
sizlik oranõ Mart 2009’da bir önceki yõlõn ay-
nõ dönemine göre 4.8 puanlõk artõşla yüzde
15.8 seviyesinde gerçekleşti. Böylece işsiz-
lik şubattaki yüzde 16.1 rekorundan dönmüş
oldu. Ancak 2008 yõlõnõn Mart ayõna göre iş-
sizlik oranõ 4.8 puan arttõ. Türkiye’deki işsiz
sayõsõ, Mart 2009 döneminde, bir önceki yõ-
lõn aynõ dönemine göre 1 milyon 244 bin ki-
şi artarak, 3 milyon 776 bin kişiye çõktõ. “İş
aramayıp çalışmaya hazır olan” 2 milyon
345 bin kişi ile beraber, gerçek işsiz rakamõ
6 milyon 121 bin, işsizlik oranõ ise yüzde 23.3
oldu. Genç nüfusta işsizlik oranõ ise yüzde 27.5
olarak gerçekleşti.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK),
üçer aylõk dönemler itibarõyla her ay ka-
muoyuna duyurduğu Hanehalkõ İşgücü
Anketi’nin “Şubat-Mart-Nisan” döne-
mini kapsayan Mart 2009 sonuçlarõna gö-
re, bu dönemde istihdam edilenlerin sayõ-
sõ bir önceki yõla kõyasla 241 bin kişi aza-
larak 20 milyon 148 bin kişiye indi. Bu dö-
nemde, tarõm sektöründe çalõşan sayõsõ 74
bin kişi artarken, tarõm dõşõ sektörlerde ça-
lõşan sayõsõ ise 315 bin kişi azaldõ.
Mart 2009 döneminde genç nüfusta işsiz-
lik oranõ yüzde 27.5 olarak hesaplandõ. Bu oran
2008 yõlõnõn aynõ döneminde yüzde 19.8 idi.
Emekçi Hareket Partisi (EHP), ekonomik kriz sonrası
ülkede yaklaşık 10 milyon kişinin işsiz kaldığını be-
lirterek, iş bulma vaadiyle iktidara gelen AKP iktidarını protesto etti. Türkiye İş Kurumu Şişli Şube
Müdürlüğü önünde toplanan EHP’liler, “İşsize iş bulun ya da defolun” dövizleri taşırken, “İşsiz sayıl-
mak ve iş bulmak istiyoruz”, “10 milyon işsize iş bulun” sloganları attılar. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU)
REZERV PARA BİRİMİ
10 milyon işsize iş bulun
IMF: En kötünün
sonuna gelmedik
ASTANA (REUTERS) - Uluslararasõ Para Fo-
nu (IMF) Başkanõ Dominique Strauss-Kahn, küre-
sel ekonomik krizde en kötünün geride kaldõğõ ko-
nusunda kesin ifadeler kullanõlamayacağõnõ belirt-
ti. G8 ülkeleri maliye bakanlarõ, global ekonominin
istikrar kazandõğõ konusunda cesaret verici göster-
geler olduğu konusunda fikir birliğine varmõş ve eko-
nomiyi destekleme politikalarõ ile tedbirlerini nasõl
sonlandõracaklarõnõ değerlendirmeye başlamõşlardõ.