18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2009 SALI 10 DIŞ HABERLER [email protected] CMYB C M Y B KAVŞAK ÖZGEN ACAR Yenilen Pehlivan! İran’a ilk kez Şah Rıza Pehlevi’nin görkemini dünyaya yansıtmak için 1971’de Persepolis’te düzenlediği “İran’ın 2500. Yıldönümü” törenlerini izlemeye gitmiştim. Gerçekten hazır- lanan saray gibi ipek çadırlarda dün- yanın dört bir yanından gelen kraliyet aileleri ile devlet başkanlarının karşı- sına Şah, Pers kralları Büyük Kirus ve Darius gibi çıkarak hava atmıştı. Üç yıl önce de İran’daydım. Dolayısıyla aradaki büyük değişimi insan daha ko- lay görebiliyor. 1964’te Bursa’da bir süre, sonra Fethullah Gülen gibi (ABD yerine Fransa’da) sürgünde yaşayan Aye- tullah, 1979’da Şah’ın terk ettirildiği İran’da “devrim” yaptı. Devrimin iki amacı vardı. Birincisi, ülkede Ku- ran’a bağlı İslam cumhuriyetini kur- mak… İkincisi, Şah’ın diktatörlüğü ye- rine İran’a “demokrasiyi” getirmek. Birinci hedef gerçekleşti. Ancak aradan tam 30 yıl geçtiği halde ikin- ci hedef olan demok- rasinin cuma günkü cumhurbaşkanlığı se- çiminden sonra da İran’a getirilemediği anlaşıldı. Tahran so- kaklarındaki gösteri- ler, İslami yönetimin demokrasiyle bağ- daşmadığını bir kez daha kanıtladı. Yüzde 85’lik katılım oranıyla rekor kırılan cumhur- başkanlığı seçimleri- ne dört aday katıldı. Bir demircinin oğlu olan, üniver- sitede trafik konusunda mühendislik diploması aldıktan sonra “Devrim Koruyucuları” adlı, yarı askeri ör- gütte sivrilerek Tahran Belediye Başkanlığı’na seçilen, bugünkü Cumhurbaşkanı Mahmut Ahme- dinejad yüzde 62.6 oranında oyla koltuğunu korudu. Dışişleri Bakanlığı ve Irak Savaşı sı- rasında Başbakanlık yapan Mir Hü- seyin Musavi ise Güzel Sanatlar Akademisi mezunu bir mimar. Uz- manlık alanı İslam sanatı… Doğu Azerbaycan doğumlu… Dürüst, al- çakgönüllü, dinine bağlı bir siyasa in- sanı olarak tanınıyor. Seçimde bek- lentilerin çok gerisinde kalarak yüz- de 33.8 oranında bir oy aldı. İran’da da geçerli olan “Yenilen pehlivan güreşe doymaz” atasözü Musavi için de geçerli. İran’da genelde seçim sonuçları, çeşitli yanlışlıkların ve değişik oluşumların saptanması için 3 gün bekletilir. Ancak İçişleri Ba- kanlığı cuma gecesi sonuçları açık- layınca Tahran’da kıyamet koptu. Dilimize Farsçadan giren “Nev- ruz”un (yeni gün) karşılanmasında ol- duğu gibi insanların ateşlerin üze- rinden atlamalarına benzer gösteri- ler Tahran’ın ana caddelerini kapla- dı. Sivil elbiseli ve üniformalı polis- ler, yaşam boyu kullanmadıkları copları kadın-erkek farkı gözetmeden bolca kullandılar. Biber gazlarının hi- mayesinde 200 kadar gösterici tu- tuklandı. Bunlar arasında eski Cum- hurbaşkanı Muhammet Hatemi’nin erkek kardeşi de vardı. Göstericiler, polis coplarından korunmak için “Allahuekber” (Tanrı uludur) diye bağırırlarken, coplanmayanlar da Amerikanvari “Bye bye diktatör” ya da “kahrol diktatör” diye Ahmedi- nejad’ı protesto ettiler. Göstericiler cep te- lefonları ile çektikleri fotoğrafları internete koyunca “Facebook, You Tube” gibi siteler yasaklandı, cep tele- fonlarından ileti gön- derimi engellendi. (Unutmayalım ki de- mokratik Türkiye’de You Tube hâlâ yasak!) Yandaşlarına “barış ve yasal doğrultuda gösterilerini sürdürme- lerini” isteyen Musavi’nin göz hap- sinde olduğu söylentisinin ardından Tahran Emniyet Müdürü’nden “Si- yasal tahrikçilerin üstlendiği evleri bi- liyoruz” açıklaması geldi. Anlaşılan önümüzdeki günlerde, başta Tah- ran’da olmak üzere Ergenekonvari tu- tuklamalar gündeme gelecek. “Trafik uzmanı” Ahmedinejad, peh- livan atasözünü futbola şu sözlerle uyarladı: “Bir futbol maçını kazandı- ğını sananlar arabalarına binip kırmı- zı ışığa uymadan geçerlerse polis ceza keser. Seçim sonrasında kırmı- zı ışığı göz ardı edenlerden dolayı memnun değilim.” Musavi’yi sorum- lu tutan açıklamasına şu tehdidi ek- ledi: “Bizi yalancılık ve yolsuzlukla suç- luyorlar. Gerçekte onlar yalancı yol- suzluk yapanlardır. Başkanlık yetkimi kullanarak onları açıklayacağım.” Musavi, yüzde 1.7 oy alan 3. aday Muhsin Rızai, yüzde 1’in altında kalan 4. aday eski Meclis Başkanı Mehdi Kerrubi seçmenleri- ne ne vaat ediyorlardı? Her üçü de 30 yıldır gerçekleşemeyen “demokrasinin” İran’a getirilmesini istiyorlardı. Çünkü demokrasi vaat eden Ahmedinejad “Devrim Koruyucuları”nın desteğinde İran’da bir diktatör olmuştu. Aslında Musavi fazla bir şey iste- miyordu. O da 1979 devriminin birinci amacı olan “İslam Cumhuriyeti”ne bağlıydı. Onun ve bir zamanlar ılımlı eski Cumhurbaşkanı Hatemi’ye da- nışmanlık yapan eşi Zehra ile birlikte “ka- dınları dışlayan, ikinci sınıf insan konumuna koyan yasaları” tüm- den değiştirmek değil, “yumuşatmak” hedef- lerden biriydi. Kadınlar, özellikle genç kadınlar zorla örtülmeye karşıydılar. Bu nedenle seçimlere en çok kadınlar büyük ilgi göstermişlerdi. Seçim sonrasın- daki basın toplantısında bir yabancı gazetecinin bir süre önce 17 yaşın- daki bir kızın idam edilmesine ilişkin sorusuna Ahmedinejad, “Ben idama karşıyım. Bir karıncayı bile öldürmek istemem. Ancak İran yargısı bağım- sızdır” diyerek çifte standardını da ser- giledi. İranlı kadınlar Batı’ya yönelmek isterken Türkiye’deki siyasal iktidar ise Türk kadınını Ayetullah’ın izindeki Fethullah yolunda Doğusallaştırma- ya çalışıyordu! Bir başka hedef ise “devlet tekelin- deki” televizyonla ilgili anayasa mad- desinin değiştirilip “özel televizyonla- rın” kurulmasına olanak sağlanacak- tı. Böyle bir isteği ruhban sınıfı ile Ah- medinejad nasıl kabul edebilirlerdi? Musavi, dünyada yalıtlanmış İran ile öteki ülkeler arasında gerginliği kal- dırmak, her ikisinin de göbek adı “Hüseyin” olan ABD Başkanı Ba- rack Obama ile bir masada “diyalog” kurmak istiyordu. Önce Ankara’da “ılımlı İslam” he- defindeki iktidarın görev yaptığı “la- ik” TBMM’de, kısa bir süre önce de Kahi- re’deki konuşmasıyla İran’a “zeytin dalı” uza- tan Obama’nın düş kı- rıklığı yaşadığı düşü- nülebilir. ABD, insanların önce Tahran’da sokağa dö- külmeleri, sonra bu ey- lemlerin öteki kentlere de yayılması olasılığı, İran’da siyasal “nev- ruz” (yenigün) ateşlerinin üzerinden at- lamanın sürdürülebileceğini bekliyor olmalı. Vaşington’un ABD’deki yüz binlerce İranlı göçmeni bu kargaşa için devreye sokması da beklenebilir. Ahmedinejad’ın bu olasılık karşı- sında Obama’ya “İzinsiz gösteri ya- saktır. Biz soylu bir halkız. Biz zeki bir halkız. Küstahlığa ve kabadayılığa karşıyız. İran halkı bu tehditlerden asla korkmaz” dediğini de anımsa- makta yarar var. Karınca Ezmeyen Diktatör Bilindiği üzere “demokratik” İran’da “gerçek diktatör” Ahmedinejad değil, “son söz” ruhani lider Ayetullah’ın koltuğunda oturan Ayetullah Ali Ha- maney’indir. Yaptığı son TV konuş- masında “Dünyanın gözü önünde İran ulusu güzelce ve görkemli biçimde oy kullanmıştır” diyerek se- çim sonucunu onayladı! Cuma günkü seçim- lerde yolsuzluklar ya- şandığı konusunda ba- zı ciddi savlar da göz ar- dı edilemez. Bunlardan bazı örnekler verelim: 1. Azeri Türklerinin ço- ğunlukta olduğu Tebriz’de gelenek Azeri ya da yöre bağlantılı adaylara oy verilmesi biçi- mindedir. Bu yörede doğan Musavi ye- rine, Ahmedinejad’ın yüzde 57 oy top- laması şaşırtıcıdır. 2. Enflasyonun arttığı, işsizliğin başı çektiği Tahran’da “Ahmedi- nejad’a küfreden orta sınıf sandık başında bir anda nasıl fikir değişti- rip kendisine yüzde 50 oy kullan- mıştır?” diye sorulmaktadır. 3. Türkiye sınırına yakın Luristan ve Kürt bölgesinde 2005 seçiminde yüz- de 17 oy alan Kerrubi’nin bu kez yüzde 1’in altına düşmesi açıklanamıyor. Rızai’nin bu bölgede iki katı oyu Kerrubi’nin hem- şerilerinden toplaması da bir başka açıklanamayan noktayı oluşturuyor. 4. Ayrıca, Devrim Koru- yucuları’nın bazı bölgeler- de oy sandıklarını değiş- tirdikleri, tükenmez kalemlerin uçan mü- rekkeple doldurulduğu, sandıklar açıl- dığında işaretler kalmayınca geçerli sayılmadığı da savlanıyor. İran’ı ateşli “nevruz”lar bekliyor! İran Seçiminde Savlar! Elmek: [email protected] Faks: 0312. 442 79 90 ‘Cheney kan kokusu alõyor’ Dış Haberler Servisi - Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatõ (CIA) Başkanõ Leon Panetta, ABD Başkanõ Barack Obama’nõn terorizm konusuna yaklaşõmõnõ eleştiren eski başkan yardõmcõsõ Dick Cheney hakkõnda, “Haklı olduğunu kanıtlamak için neredeyse ülkesine yeniden saldırılmasını istiyor” dedi. Panetta, Amerikan New Yorker dergisinin 22 Haziran’da yayõmlanacak sayõsõ için verdiği demeçte, Cheney’nin ulusal güvenlik konusunda “sudan bile kan kokusu aldığını” söyledi. CIA Başkanõ, Cheney’nin sözleriyle ilgili olarak “Satır aralarını okuduğunuzda kendini haklı çıkarmak için neredeyse ülkeye yeniden saldırılmasını istiyor gibi. Bunun tehlikeli bir siyaset olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. Eski Başkan George Bush döneminde başkan yardõmcõsõ olan Cheney, geçen ay yaptõğõ bir konuşmada Obama’nõn terörle mücadele politikasõnõ eleştirerek, Obama’yõ “düşüncesizlikle” suçlamõştõ. Cheney, Bush yönetimi döneminde yapõlan ve Obama yönetiminin işkence olarak kabul ettiği sorgulama tekniklerini savunarak Obama’nõn bu teknikleri yasaklama kararõnõ “doğruculuk örtüsü altına gizlenmiş pervasızlık” olarak nitelendirmiş ve “son derece akılsızca” bulduğunu söylemişti. Obama’nõn ABD’yi daha güvensiz hale getirdiğini öne süren Cheney, Guantanomo Üssü’nde terör zanlõlarõnõn tutulduğu kampõn kapatõlmasõnõ da eleştirmişti. ‘Cheney yanılıyor’ Bugünkü Başkan Yardõmcõsõ Joe Biden ise Amerikan NBC televizyonunda Panetta’nõn sözlerine katõlõp katõlmadõğõ sorulunca, Cheney’nin tutumunun arkasõndaki sebepleri sorgulamadõğõnõ ancak Cheney’nin Amerika’yõ nasõl koruyacağõ konusunda yanõldõğõnõ, kendilerinin ise bu konuda doğru yaptõklarõnõ söyledi. CIA Başkanõ’na göre, eski başkan yardõmcõsõ neredeyse ülkesine yeniden saldõrõlmasõnõ istiyor CIA Başkanõ Panetta, eski Başkan Yardõmcõsõ Cheney’nin ulusal güvenlik konusunda “sudan bile kan kokusu aldõğõnõ” söyleyerek “Haklõ olduğunu kanõtlamak için neredeyse ülkesine yeniden saldõrõlmasõnõ istiyor” dedi. Netanyahu’nun Filistin devleti Dış Haberler Servisi - İsrail Başba- kanõ Binyamin Netanyahu’nun İsrail’le birlikte ilk kez bir Filistin devletinin ku- rulmasõnõ kabul ederken ortaya attõğõ ko- şullara tepkiler sürüyor. Filistinlilerin ya- nõ sõra Arap başkentlerinin de eleştirdi- ği konuşmayõ ABD ve Avrupa Birliği (AB) olumlu karşõladõ. İsrail solu Ne- tanyahu’nun önerilerini yetersiz bulurken, İsrail sağõ da Başbakan’õ çok fazla ileri- ye gitmekle suçluyor. Netanyahu, önceki gün yaptõğõ Orta- doğu konuşmasõnda dile getirdiği si- lahlardan arõndõrõlmõş bir Filistin devleti koşulunu dün yineledi. Bir ABD tel- evizyonuna konuşan Netanyahu, “Tabii ki, bir Filistin devletinin Yahudi dev- letini tehdit etmesine izin veremeyiz, bu yüzden silahlardan arındırılmış bir devletten söz ettim” dedi. Konuşmanõn bir anlaşma yönündeki “bütün kapıları kapadığını” bildiren Fi- listinli müzakereci Saib Erakat, dün- yanõn “Filistin devleti” sözüne aldanõl- mamasõ gerektiğini çünkü Netanha- yu’nun Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan ettiğini, mültecileri tartõşmaya aç- madõğõnõ ve yerleşimlerin kalacağõnõ ifade ettiğini vurguladõ. Filistinli millet- vekili Mustafa Barguti de El Cezire’ye yaptõğõ açõklamada, Netanyahu’nun Fi- listin devleti yerine “toprağı, kaynak- ları, yolları, hava sahası ve sınırları üzerinde egemenliği olmayan bir get- to” istediğini söyledi. İsrail Cumhurbaşkanõ Şimon Peres, Netanyahu’nun konuşmasõnõ “doğru ve cesur bir konuşma” olarak niteledi. Ne- tanyahu’nun Likud Partisi’nden çok sa- yõda vekil Netanyahu’nun açõklamalarõ- nõ “ABD taleplerine boyun eğmek” ola- rak yorumladõ. Eski Başbakan Menahem Begin’in oğlu Beni Begin, Batõ Şe- ria’da bir Arap devleti yaratõlmasõ fikri- ni kabul edemeyeceğini söylerken aşõrõ sağçõ İsrail Evimiz Partisi’nden Uzi Landau Filistin devletini kabul etmenin “vahim bir hata” olacağõnõ kaydetti. Sol kanat milletvekilleri ise Netanya- hu’nun adõmlarõnõ yeterli bulmadõ. Sol- cu Meretz’den İlan Gil-On, “Bibi bir kez daha İsrail’in ihtiyaçları yerine yerleşimcilere ve aşırı sağa hizmet etmeyi tercih etmiştir” diye konuştu Birleşik Arap Listesi-Ta’al Milletveki- li Ahmed Tibi konuşmanõn Netanya- hu’nun egemenliği olmayan bir Filistin devletiyle, yerleşimlerin inşasõnõn sür- mesine olan saplantõsõnõ ortaya koydu- ğunu vurguladõ. Yerleşimciler rahatladı Batõ Şeria’daki Yahudi yerleşimlerin üst kuruluşu Yeşa Konseyi Başkanõ Pinhas Wallerstein, konuşmanõn ken- disini “rahatlattığını” söyledi. Wal- lerstein, Başbakan’õn yüksek düzeyde Si- yonist bir tavõr sergilemesinden büyük gurur duyduğunu kaydederek, “Ko- nuşmada, ne yerleşimlerin boşaltıl- masından ne de inşaatların dondu- rulmasından sözetti. Bu, ümit ediyo- rum ki yerleşimlerin sürmesine de ola- nak verecektir” dedi. ABD ve Avrupa Birliği “ileriye doğ- ru atılmış önemli bir adım” olarak de- ğerlendirirken, Mõsõr ve Suriye İsrail Baş- bakanõ‘nõn konuşmalarõnõn barõş çaba- larõnõ rayõndan çõkaracağõnõ belirtti. İranlı kadınlar. Gösteriler. Nevruz gibi. BAŞSAĞLIĞI Tüm Yaşamını Hukukun Üstünlüğüne; Yargı Bağımsızlığına; Çağdaşlaşmaya ve Aydınlanmaya Adayan, Olumsuzlukları Eleştirmekle Kalmayan, Olumlu Yönde Değiştirmek İçin Mücadele Veren; Sevgili, Değerli Meslektaşımız Av. Atilla Özdalkıran’ı (1950 – 2009) Unutmayacağız. Ailesine ve Dostlarına başsağlığı diliyoruz. Işıklar İçinde Yatsın. İstanbul Barosu ÖNCE İLKE ÇAĞDAŞ AVUKATLAR GRUBU Muammer Aydın, Kazım Kolcuoğlu, Cengiz Abbasgil, Hamdi Umur Güriş, Esen Koray, Vahit Aykut Ergil, Cafer Kaya, Kadri Markoç, Berra Besler, M. Haluk Eldem, Oktay Gerçeker, Ömer Yasa, Ali Rıza Aral, Abdurrahman Özgür, Burhan Öğütcü, Sahir Bafra, Turan Biçer, Celal Ülgen, L. Ertuğrul Yeşilaltay, Burhan Köseoğlu, Ufuk Dinç, Ö. Lütfü Özer, M. Özkan Kökçeli, Kalkay Özaslan, Ali Şen, Nazan Moroğlu, Muazzez Yılmaz, Necmi Şimşek, Mehmet Durakoğlu, Ali Rıza Dizdar, Fisun Dikmenli, N. Ateş Atayakul, Ozan Bengisu, İnci Göktepe, Bozkurt Nuhoğlu, Hasan Yazıcı, Ertan Diler, Nuran Atahan, Aydeniz A. Tuskan, Rezzan Akatay, İsmail Gömlekli, Atilla Özdalkıran, Salih Canpolat, Cengiz Kayıtmazer, Elvan Kayadeniz, Mehmet Yıldız, Mukadder Özkeleş, Murteza Özhan, T. Tuna Şen, M. Kamil Turan, Erdal Altan, Akın Çıtakoğlu, Rıdvan Eyüpoğlu, Kamil Mutu, Tamer Şahin, M. Şeref Kısacık, Sani Yıldırım, O. Aydın Şahin, Ümit Silan, Sami Akdağ, Hüseyin Uğur Poyraz, M. Bülent Hattatoğlu, Mehmet Özçelik, Oya Şahin, Başar Yaltı, İrfan Akyürek, Mahmut Tanal, Turgay Demirci, A. Metin Uracin, İbrahim Ozan, Filiz Saraç, Türkan Yılmaz, Berrin Ayrancıoğlu, Ufuk Özkap, Ömer Aykul, M. Ufuk Yılmaz, Selami Melemşe, S. Ünver Yavuz, Hasan Fahri Kumkumoğlu, Aysun Kuşakçı, Elif Eskin, Şevki Şimşek, Levent Sevindi, Özlem Aksungar, İsmail Altay, Ali Gürbüz, Nur Evrim Erol, Ömür Dedeoğlu, Nilnur Çiftçi, Vural Soytekin, Gülsen Şavk Taş, Yüksel Aytekin, M. Coşkun Karakaş, Ümit Başer, Hülya Özkan, Selçuk Ş. Demirbulak, Özgür C. Altuntaş, Levent Polat, Nejat Kazan, Abdurrahman Bayramoğlu, Gönül K. Kocabey, Emre Durmuş, Tülay Tonkuş, İlhan Aydın, Hasan Kılıç, İbrahim Adaş, M. Selçuk Yılmaz, Yankı Garan, İ. Cem Erbil, Z. Başar Özbilen, Yeter Kılıç, Sadi Yıldırım, Zeynep Uçar, Özge Akım, Evrim Keydal, Burçin G. Aybay, Tenur Koyuncuoğlu, Tangül Durakbaşa, Erol Altıntaş, Önder Öztürel, Zeki Yıldan, Ayhan Algantürk, Yörük Kabalak, Turan Ceyhun, İnciser Alptekin, Enver Çerçi, Kaşif T. Ağanoğlu, Nizar Özkaya, Abdi Pesok, Rıdvan Eriş, M. Nuri Karahan, N. Kemal Gökçay, İlker H. Duman, Sevgi Öztürk, Hasan M. Topçuoğlu, Erdener Yurtcan, S. Sefa Bilgiç, Vehbi Kahveci, M. Feridun Şan, Lütfü Topraç, F. Selami Mahmutoğlu, Mustafa Terzi, Şeref Dede, İhsan Şafak Balta, Nezire Selçuk, Hakan O. Öncel, A. Emre Karagöz, Murat Hazinedar, Hilal Gültepe, Handan Doğan, Muazzez Çörtelek, Berrin Adıyaman, Hüseyin Özbek, H. Avnu Durmuşoğlu, Yasin Güldaş, Salih Özdoğanlar, Lütfiye Genco, F. Mehmet Aktaş, Rahşan Bağrıaçık, Cengiz Yaka, Süreyya Turan, Atilla Özkan, Atilla Erdoğmuş, Hüseyin Bingöl, Zuhal Akbulut, Erkan Büyük, Devrim Büyük, Cem Güçlü, Semra Yıldız, Doğan Kacabey. CUMHURİYET KUŞAĞININ GENÇLERİNDEN BİRİNİ; BİLİMİ, MESLEĞİ ZİRAATİ; AİLESİNİ, EŞİNİ, ÇOCUKLARINI SEVMİŞ; DÜRÜSTLÜĞÜ İLE TANINAN; Rezzan, Ayşe ve Cezmi’nin sevgili babaları; torunlarının sevgili dedeleri, Fehiman Yengemizin Kıymetli Eşi; Dayımız, SEYFETTİN ESEN’i yitirdik. Kederli Yakınlarının derin acısını yürekten paylaşırız. Dost ve Sevenleriyle 16.06.2009 Salı günü Mersin Müftü Camii’ndeki öğle namazından sonra Taşucu Beldesi Mezarlığı’nda sonsuzluğa uğurluyoruz. CUMOK İSTANBUL’DAN BAŞSAĞLIĞI www.cumokistanbul.org VEFAT Havike Yücel'in eşi, Erdal Yücel ve Güldal Atakol'un babası, Ebru Yücel ile Orhan Atakol'un kayınpederi, Ayşem Yücel, Seray Yücel ve Arda Atakol'un dedeleri emekli öğretmen Mehmet Necati Yücel (Doğ. 1925) vefat etmiştir. Cenazesi 16 Haziran günü (bugün) Lüleburgaz Ceylanköy'de ikindi namazından sonra toprağa verilecektir. AİLESİ Bermuda’dayeni yaşamakulaçattılar ABD’nin Küba’daki Guantanamo esir kampından 11 Haziran’da serbest bırakılan Salahidin Abdulahat, gönderildiği Bermuda’da okyanusun keyfini çıkardı. 7 yıllık Gitmo esaretinin ardından Atlas Okyanusu’ndaki Bermuda’da yeni bir yaşama başlayan Abdulahat, serbest bırakılan 4 Uygurdan biri. Dış ilişkilerinde ve savunmada İngiltere’ye bağlı olan Bermuda’nın İngiltere’den habersiz esirleri kabul etmesi, ülkeyle ilişkilerini germişti. AB ve Washington, dün ortak yayımladıkları bir bildiriyle, AB üyesi 27 ülkenin Guantanamo’dan serbest bırakılan diğer tutsakları almaya hazır olduklarını açıkladı. (Fotoğraf: AP) Netanyahu’nun yerleşimleri don- durmayacağını açıklamasına İsrail- li solcular da tepki gösterdi. (AP)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle