17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada terörist başı, PKK’nin kurucusu ve hâlâ yöneticisi olan Abdullah Öcalan’ın emrinde oldukları artık yadsınamaz biçimde kanıtlandı. Kanıtın tanığı ise; yıllardır DTP adına konuşan, bir insanın ölümünü bir partinin kapatılmasına değişmeyeceğini söyleyecek kadar insan ve demokrasi sever görünen, şahin Ayna Emine’ye karşın ılımlı (güvercin) diye söz edilen Bay Ahmet (Kürt) Türk! Hâlâ ‘sayın’ diye söz ettiği “...Öcalan’ın istifalarını açıklayan DTP milletvekillerinin ‘parlamento zeminini terk etmelerinin doğru olmayacağını ve mücadelenin devam etmesini istediğini ‘bize’ bildirdiğini’...” ve İmralı’nın emri üzerine; PKK ağzı ile Öcalan doğrultusunda görev yaptıklarından en küçük kuşku duymadığımız DTP milletvekillerinin istifadan vazgeçtiklerini resmen açıkladı. Böylece DTP’nin 2002’den bu yana Öcalan’ın etki alanındaki PKK doğrultusunda siyaset yaptığı yadsınamaz biçimde doğrulandı ve: DTP zaten PKK partisiydi. İmralı’nın emrini başüstüne diyerek yerine getirenlerin katılacakları Barış ve Demokrasi Partisi’nin de İmralı doğrultusunda aynı yolun yolcusu olacağı ilan edilmiş oldu. Bölünmenin, ayrışmanın, terörün baş mimarı İmralı’daki dağdan hapishaneye indikten sonra; bugün Türkiye Cumhuriyeti parlamentosunda hem partisi hem de grubu olan konuma kavuştu. Bugün vardığımız sonuç; hâlâ içeriği belli olmayan, ancak ülkede ayrışmaya, sonra bölünmeyi tezgâhlayanlara olanak sağlayan yol Kürt açılım projesinin eseridir. Bugün kimileri sonucu biraz da hayretle izliyorlar. Oysa, İmralı’nın emriyle istifalardan vazgeçileceği perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Ahmet (Kürt) Türk’ün İmralı emrini açıklamasından önceki gün Güncel’de şu satırlar okunuyordu: “...Beklenti ...İmralı’yı çarşamba günleri ziyaret eden avukatlarına eski DTP’lilere yeni yol haritası vermesi ve tabii istifaları onaylayıp onaylamayacağını bildirmesi!.. ...Partideki şahini de güvercini de kulakları İmralı’ya çevirmiş, terörist başının vereceği talimatı bekliyor... ...Nush ile uslanmayıp PKK ile ilişkileri nedeniyle partilerinin kapatılmasına yol açanların akılları hâlâ İmralı’ya dönük, oradan alacakları icazete göre siyaset yapmaya devam etmek istiyorlar...” Emir geldi ve... DTP milletvekilleri İmralı’nın emriyle istifadan vazgeçtikleri gibi... ...örneğin -açılımın bittiğini, artık dağa çıkmanın zamanı geldiğini ilan eden Ayna Emine’nin olası genel başkanlığında- yeni partileri BDP’de; Öcalan-PKK’nin saptayacağı politikalarla yürümeye devam edecekler. İktidarıyla muhalefetiyle siyaset dünyası Barış ve Demokrasi Partisi’nin “PKK ile -en azından- araya mesafe koymasını” istiyor. Avrupa Birliği’nden, hatta ABD’den gelen açıklamalar eski DTP’lilerin katılacağı BDP’nin terörist parti ile birliktelikten geri durmasını salık veriyor. Ne çare; iç ve dış uyarıları eski DTP’lilerin yeni partilerinde dikkate almayacakları daha ilk günden ortaya çıktı: DTP milletvekilleri İmralı’dan aldıkları emir gereği istifadan vazgeçtiklerini, bundan sonra İmralı-PKK doğrultusunda siyaset yapmaya devam edeceklerini açıkladılar. Demokratik hakları demokratik kurallar içinde elde etmeye çalıştıklarını içeren politika, İmralı emrinde olduklarını açıkladıkları gün, iflas etti. Bu ülkede terörle yatıp kalktıkları için 6 partinin kapatıldığını hâlâ bilmezden geliyorlar ve: Yine dönüşü olmayan, sonuçta kafalarının duvara çarpmasına neden olacak yolda ilerlemeye kararlı görünüyorlar. Türk atasözü Kürtler için de geçerli: Kendi düşen ağlamaz! SAYFA 20 ARALIK 2009 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 20 Aralık Oslo K -6 Helsinki PB -4 StockholmPB -4 Londra B 2 AmsterdamY 3 Brüksel B -1 Paris K 1 Bonn K 1 Münih B -3 Berlin B -6 Budapeşte B -5 Madrid B 6 Viyana B -3 Belgrad B -4 Sofya Y 6 Roma B 9 Atina Y 21 Zürih K -1 Moskova K -10 Aşkabat Y 17 Taşkent B 13 Bakû PB -12 Bişkek B 13 Tiflis PB 11 Kahire B 22 Şam B 20 İstanbul Y 15 Edirne Y 12 Kocaeli Y 18 Çanakkale Y 16 İzmir Y 18 Manisa Y 16 Denizli Y 15 Zonguldak B 16 Sinop B 18 Samsun B 20 Trabzon B 18 Giresun B 19 Ankara Y 11 Eskişehir Y 11 Konya B 9 Sıvas Y 7 Antalya Y 16 Adana Y 16 Mersin Y 16 Diyarbakır Y 11 Şanlıurfa Y 14 Mardin Y 9 Siirt Y 9 Hakkâri B 2 Van B 7 Kars B -1 Ülke geneli parçalı ve çok bulutlu, Marma- ra, Ege, Batı Akdeniz, Doğu Akdeniz’in doğu- su, İç Anadolu’nun ku- zeyi, Karadeniz’in iç ke- simleri Güneydoğu Ana- dolu, Doğu Anadolu’nun iç ve batısı yağışlı ge- çecek. Yağışlar Mar- mara ve Kuzey Ege kı- yılarında kuvvetli olmak üzere genellikle yağmur ve sağanak, Sıvas, Er- zurum, Tunceli, Bingöl, Muş ve Erzincan ile ge- ce saatlerinde Edirne, Tekirdağ çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. IŞIL ÖZGENTÜRK Bıçak Kemiğe Dayanınca Hoyratça gazlanan TEKEL işçilerinin görüntüleri hâlâ belleğimde.. yüzlerinde bir şaşkınlık var, ellerindeki Türk bayraklarına bakıp düşünüyorlar: “Ben düşman mıyım?” Şaşkınlar, çok uzun bir zamandır derin bir kış uykusundaydılar.. ne zaman ki gelecekleri belirsizleşti, ne zaman ki ellerine geçen para azaldı, ne zaman ki sendikal haklarını yitirme tehlikesiyle karşılaştılar, derin kış uykusundan uyandılar ve şimdi şaşkınlar.. bizzat gördüler ki, pek çoğunun oylarını koşa koşa verdikleri, dünyaya meydan okuyan Başbakanları onları düşman ilan etmiş. Uyarı grevi yapan, arkadaşları açığa alınan demiryolu işçileri de bizzat yaşayarak gördüler ki, Başbakanları onları da düşman ilan etmiş. Ancak bıçak kemiğe dayanmasın.. insanın gözü açılır ve dünyaya başka bir gözle bakmaya başlar; uzun kış uykusundan uyananlar için de bu böyle olacak. Parasız eğitimi savunan, yüksek üniversite harçlarını protesto eden öğrencilere şimdi başka bir gözle bakacaklar. Kendilerini onlara yakın hissedecekler; aman bunlara da ne oluyor ki diye burun kıvırdıkları çevrecilerin neler söylediğini merak edecekler, tarımda oynanan büyük oyunun kendi torunlarını da ilgilendirdiğini kavrayacaklar, IMF’nin bedava para dağıtan bir Noel Baba olmadığını görecekler.. öyledir, bıçak kemiğe dayandığında insanın gözü açılır. Evet şimdilerde usul usul korkunun ecele faydası olmadığı zamanlara doğru ilerliyoruz. Her dört kişiden birinin işsiz olduğu, her üç kişiden birinin bankalara borçlu olduğu bir ülkede, artık kimseleri suni açılım gündemiyle oyalamak mümkün değil. Yirmi yıl öncesinde değiliz; sayıları yüzü bulan TV kanallarıyla, internetiyle Türkiye artık her şeyden haberdar. Elinde Türk bayrağı, haklarını savunan TEKEL işçisine sıkılan gazı cümle âlem gördü. Ama görmemezlikten gelenler var; özellikle de yandaş medyanın kalemşorları.. çünkü onlar için varsa yoksa Kürt açılımı. Ne grizu patlamasında ölen işçilerin trajik hikâyeleri ne gazlanan TEKEL işçileri onların gündeminde.. Tıpkı Başbakan gibi. Şimdi gene günlerce Abdullah Öcalan’ın isteği üzerine Meclis’te kalan DTP milletvekillerini konuşacaklar, bütün kanallarda gene hep aynı şeyler söylenecek... İmralı büyük zaferini kutlayacak ama bütün bunlar, Türk- Kürt fark etmez, insanların karınlarını doyurmayacak; binlerce, Türk-Kürt fark etmez, insana iş olmayacak; yüzlerce yeni doğmuş bebe kötü koşullardan dolayı ölecek; iş kenti İstanbul’a koşan gencecik insanlar ya mafyanın eline düşecek ya da Taşlıtarla’da erkek seks işçilerine yenileri katılacak. Bütün bunlar olurken biz gene, içi iyice boşaltılan “analar ağlamasın” cümlesini kuran çokbilmiş aydınların hep aynı sözlerine tanık olacağız. Geçen yazımda partilere seslenmiştim, “Bu ülkeyi seviyorsanız, seçim barajını düşürün!” diye.. şimdi onlara sesleniyorum, hep birlikte haykırın: “Seçim barajı düşürülsün!” Düşürülsün ki ben, sen, o.. hepimiz kendi isteklerimizin, kendi düşüncelerimizin, kendi projelerimizin, kendi düşlerimizin yanında olan partilere oy verelim; hepimizin sözü Meclis’te çınlasın! Bıçağın kemiğe dayandığı zamanlar sol rüzgârın esmeye başladığı zamanlardır.. ama geçmiş yıllarda bu rüzgârın önünü darbeler kesti, şimdilerde ise geleceğimizin ne olacağı kocaman bir meçhul; geçenlerde birileri konuşuyordu, “Arkadaşlar, ben darbeleri özledim.” Hadi hayırlısı... Bu arada onlar birer birer bizi terk ediyorlar, Ali Taygun da sessizce aramızdan ayrıldı. Türk tiyatrosunun ve hepimizin başı sağ olsun. [email protected] Prof. Sõr, İngiltere’deki namus cinayeti davasõnõn dikkatle izlendiğini söyledi Cinayete Türkiye’den bilirkişi DİYARBAKIR (AA) - Türki- ye’de töre cinayetlerini araştõran Dicle Üniversitesi (DÜ) Psikiyat- ri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır, Türk bir babanõn öz kõzõnõ öldürdüğü iddiasõyla yar- gõlandõğõ İngiliz Ağõr Ceza Mah- kemesi’nde (Old Bailey) görülen namus cinayeti davasõnda bilirkişi olarak dinlendi. Prof. Dr. Sõr, 1995 yõlõnda Kah- ramanmaraş’õn Elbistan ilçesinden İngiltere’ye göç eden 5 çocuklu Gö- ren ailesinin 15 yaşõndaki kõzlarõ Tülay Gören’in yaklaşõk 10 yõl ön- ce Adõyamanlõ bir gence âşõk ol- duğunu, ancak ailenin mezhep farklõlõğõ nedeniyle bu ilişkiyle sõ- cak bakmamasõ üzerine Tülay’õn or- tadan kaybolduğunu anlattõ. Sõr, bu- nun bir namus cinayeti olabileceği düşüncesi ile İngiliz Ağõr Ceza Mahkemesi’nce davanõn 3 ay önce yeniden görülmeye başlandõğõnõ, İn- giliz güvenlik birimlerinin 6 ay ön- ce kendisini aradõğõnõ ve dava ile il- gili kõsa bir bilgi verilmesinin ar- dõndan bu konuda bir rapor hazõr- lamasõnõn istendiğini kaydetti. Prof. Dr. Sõr, İngiltere’de bugüne kadar 11 namus cinayeti işlendiğini, 12. namus cinayetinin Türk bir aile ta- rafõndan gerçekleştirildiğini belir- terek, böyle bir davaya Türki- ye’den de ilk kez bilirkişi çağrõl- dõğõnõ söyledi. İngiliz adalet siste- minin Türkiye’den farklõ işlediği- ne dikkati çeken Sõr, konuşmasõnõ şöyle sürdürdü: “Dava 3 ay gibi kısa bir süre- de sonuçlandı. Ancak baba Meh- met Gören (42) ve kardeşleri Ali Gören ile Cuma Gören’in yargı- landığı davada mahkemenin sa- dece babayı cezalandırması beni hayal kırıklığına uğratttı. Hal- buki Tülay’ın iki amcasının bu olaya nasıl müdahil oldukları mahkeme tarafından kanıtlan- mıştı. Cinayet öncesindeki telefon kayıtları mahkemece tespit edil- mişti. Bu da normalde cinayetin aile meclisi kararıyla, yani aile- den başka kişilerin iştirakiyle işlendiğini gösterir. Bu dava Tür- kiye’de görülseydi baba ile bir- likte cinayete müdahil olan iki kardeş de cezalandırılırdı. Di- yarbakır’da görülen bir davada sadece aile bireyleri değil, bilin- çli olarak cinayeti işleyenleri ta- şıyan taksi şoförü de cezalandı- rılmıştı.” Prof. Dr. Sõr, bu cinaye- tin İngiltere’de, Türkiye’deki Mü- nevver Karabulut cinayeti kadar ses getirdiğini belirterek, İngiliz ba- sõnõ tarafõndan davanõn 3 ay bo- yunca izlendiğini söyledi. 19 Aralık katliamı unutulmadı İstanbul Haber Servisi - Türkiye genelin- de 20 cezaevinde 19 Aralõk 2000 tarihinde ger- çekleştirilen “Hayata Dönüş” operasyonunda hayatõnõ kaybedenler eski Bayrampaşa Ceza- evi önünde düzenlenen eylemlerle anõldõ. Ey- lemlerde, F tipi cezaevlerine karşõ direnmek için başlatõlan ölüm oruçlarõnõ sonlandõrmak üzere gerçekleştirilen, ikisi asker 32 kişinin hayatõ- nõ kaybettiği katliam gibi operasyonun üze- rinden geçen 9 yõlda, gerçek sorumlularõn hâ- lâ yargõ önüne çõkarõlmadõğõna dikkat çekildi. 9 yõldõr F tipi cezaevlerinde kalan tutuklu ve hü- kümlülerin baskõ, şiddet ve keyfi uygulamalarla karşõ karşõya olduğu vurgulandõ. Tecride Karşõ Mücadele Platformu üyesi yak- laşõk 100 kişilik grup, operasyon sõrasõnda 12 tu- tuklu ve hükümlünün hayatõnõ kaybettiği eski Bay- rampaşa Cezaevi önünde bir araya gelerek “19- 22 Aralık katliamını unutmadık unutturma- yacağız”, “19-22 Aralık’tan hasta tutsaklara, tecrit öldürmeye devam ediyor” yazõlõ pankartlar açtõlar. Grup adõna açõklamayõ operasyon sõrasõnda Bayrampaşa Cezaevi’nde olan TAYAD Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Güvel yaptõ. Güvel, “19 Aralık 2000 günü Bayrampaşa Cezaevi’nde o vahşeti bizzat yaşadım. Diri diri yakılan 6 ka- dının kokusunu duyduk ama bir şey yapama- dık” dedi. Devletin, 9 yõl önce bu kapõda ve 20 ayrõ cezaevi önünde savaşa gider gibi hazõrlõk yap- tõğõnõ belirten Güvel, cezaevlerinde oluk oluk kan akõtõldõğõnõ söyledi. Güvel, devletin trilyonlarca lirayõ halkõn doymasõ için değil tutuklu ve hü- kümlüleri, F tipi cezaevlerinde yaşayan ölüler ha- line getirmek için harcadõğõnõ ifade etti. OTUZ BEŞ TUTUKLAMA Protesto eylemleri Haber Merkezi - Doğu ve Gü- neydoğu bölgelerinde terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’õn cezaevi koşullarõ ve DTP’nin kapatõlmasõ nedeniyle günlerdir süren olaylara karõştõklarõ gerekçesiyle 20 kişi tu- tuklandõ. Adana’da 10, İzmir’in Menemen ilçesinde de 5 kişinin tu- tuklanmasõyla sayõ 35’e ulaştõ. Muş’un Bulanõk ilçesinde 15 Ara- lõk’ta 2 kişinin öldüğü izinsiz gösteri- lerde polise mukavemette bulunduk- larõ gerekçesiyle gözaltõna alõnan 18 kişiden 11’i savcõlõk sorgularõnõn ar- dõndan serbest bõrakõlõrken, 7 kişi çõ- karõldõklarõ mahkemece tutuklandõ. Ağrõ’nõn Doğubeyazõt ilçesinde olaylara katõldõklarõ gerekçesiyle gözaltõna alõnan Azadiya Welat ga- zetesi dağõtõmcõsõ Reşit Üstündağ, Belediye Meclis Üyesi Gülizar Etli ile Sefer Seferoğlu ve Müslüm Or- han, “Örgüt propagandası yap- mak”, “Kamu malına zarar ver- mek” gerekçesiyle tutuklandõ. Siverek’te de gözaltõna alõnan 25 kişiden 4’ü çocuk 9 kişi tutuklandõ. Öte yandan, Muş Baro Başkanõ Sa- bahattin Göçmen yaptõğõ basõn açõk- lamasõnda, Bulanõk’ta meydana gelen olaylarla ilgili olarak ihmali olduğu gerekçesiyle Emniyet Amiri Oğuz Tüzün’ün görevden alõnmasõnõ istedi. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’ndan Bartholomeos’a ‘çarmõh’ tepkisi ‘Umarım dil sürçmesidir’ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Da- vutoğlu, Fener Rum Patriği Bart- holomeos’un ABD’deki bir tele- vizyon kanalõna yaptõğõ, “Temel hak ve hürriyetlerinin çiğnendi- ği ve Türkiye’de kendisini çar- mıha gerilmiş gibi hissettiği” yö- nündeki açõklamasõna tepki gös- terdi. Davutoğlu, “Çarmıh ben- zetmesini son derece talihsiz bir benzetme olarak telakki ediyoruz. Bu benzetmeyi kendisinin olgun şahsiyetiyle bağdaştıramadım” dedi. Türk milletinin tarihinin dini tolerans üzerine inşa edildiğini ifa- de eden Davutoğlu, “Bu konuda bunu arzu edilmeyen bir dil sürç- mesi olarak görmeyi ümit ediyo- rum” ifadesini kullandõ. Davutoğlu, Devlet Bakanõ ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay ve Adalet Bakanõ Sadullah Ergin, Reform İzleme Grubu toplantõsõnõn ardõndan ortak basõn toplantõsõ dü- zenledi. Geçen yõl içinde AB re- formlarõ konusunda önemli ilerle- meler kaydedildiğini anlatan Da- vutoğlu, “3 ana mekanizmanın kurulması konusunda RİG ola- rak da yoğun çaba sarf edeceğiz. Bunlardan biri İnsan Hakları Kurulu, ikincisi Ayrımcılıkla Mücadele Kurulu, üçüncüsü ise Bağımsız Kolluk Şikâyet meka- nizmasının işletilmesi ile ilgili kurul” dedi. Fener Rum Patriği Bartholome- os’un açõklamasõnõn sorulmasõ üze- rine Davutoğlu, “Bizim tarihi- mizde çarmıh olmamıştır ve ol- mayacaktır da” dedi. Türk mille- tinin tarihinin dini tolerans üzerine inşa edildiğini ifade eden Davutoğlu, “Bu konuda bunu arzu edilmeyen bir dil sürçmesi olarak görmeyi ümit ediyorum” diye konuştu. Da- vutoğlu, “Her türlü şikâyeti din- lemeye hazırız ancak hak etme- diğimiz karşılaştırmaların ya- pılmasını kabul edemeyiz” açõk- lamasõnõ yaptõ. ‘Açıklama yapacak’ Bartholomeos’un avukatõ Kez- ban Hatemi, müvekkilinin, ABD’de bir televizyon kanalõnda yaptõğõ açõklamasõnõn bu ayõn 20’sinde ya- yõnlanacağõnõ, ancak Türkiye’de servis edilmesinin ilginç bir durum olduğunu söyledi. Hatemi, “Bart- holomeos, önümüzdeki hafta için- de bir açıklama yapacak” dedi. Sertel son yolculuğuna uğurlandı İstanbul Haber Servisi - Tan gazetesinin ku- rucularõ Sabiha ve Zekeriya Sertel’in kõzõ, Ser- tel Gazetecilik Vakfõ kurucu başkanõ, yazar Doç. Dr. Yıldız Sertel (86) dün son yolculuğuna Ka- dõköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merke- zi’nde yapõlan törenle uğurlandõ. Sertel’in cenazesi, Büyükada’daki Hamidiye Camisi’nde ikindi vak- ti kõlõnan cenaze namazõnõn ardõndan Büyükada Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. Caddebostan Kül- tür Merkezi’ndeki (CKM) törende Sertel anõsõna bir dakikalõk saygõ duruşunun ardõndan, Sertel ai- lesinden Yõldõz Sertel’in küçük yeğeni Elif Üçer bir konuşma yaptõ. Yıldız Sertel’in kanser hasta- sõ olduğunu çok geç öğrendiğini, bu nedenle ya- nõnda bulunma fõrsatõnõ bulamadõklarõnõ belirterek “Hasta yatağında bile bir şeyler üretmeye ça- lışıyordu. Onun en büyük dileklerinden biri CKM’de Nâzõm Hikmet heykeli yaptırmaktı. Bu- nun için çalışmalar içerisindeydi. Huzur için- de vefat ettiği için ben de çok mutluyum” dedi. Kapatılan Bayrampaşa Cezaevi önünde yapılan eylemde katliamın üzerinden 9 yıl geçmesine karşın sorumluların bulunamadığı vurgulandı. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Barõş için yürüdüler KESK, DİSK, TMMOB ve TTB üyeleri, Tak- sim tramvay durağından Galatasaray Meyda- nı’na yürüyerek son günlerde yaşanan olayla- rı protesto etti. Grup adına basın açıklaması ya- pan TTB Merkez Konseyi Başkanı Gençay Gürsoy, Türkiye’nin bir kez daha savaş ve ba- rış ikilemine sıkıştırıldığını belirterek “Eğer si- yasi iktidar toplumsal sorunların çözümüne da- ir barışçı yöntemlere dayanan, demokratik bir çizgi izlemek istiyorsa, sürüklendiğimiz kaos or- tamına derhal müdahale etmelidir” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle