17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-f 20 ARALIK 2009 / SAYI 1239 PAZAR YAZILARI Berfin'in parmakları ADNAN BİNYAZAR B erlin'in ağır bulutlu bir sabahında bir yerlerden "Sarı Gelin" ezgisini duymak... Hem de 11 yaşındaki Berfin Aksu'nun kemanından... O zaman sıla özlemi yalnız kokusuyla değil, sesiyle de içinizi sarıyor. "Sarı GelirV'i ilk, halk ezgilerinin yetenekli yönetmeni Zafer Gündoğdu'nun evinde Arif Sağ'dan dinlemiştim. O gece sevda yeli Arif Sağ'ın yürek tarlalarında esmişti. "Sarı Gelin", söylencesel güzelliklerin acı yüklü türküsüdür: "Erzurum çarşı Pazar/lçinde bir kız gezer/ Elinde divit kalem / Katlime ferman yazaı". Bu türkünün, Erzurum dolaylarında yaşanan bir sevda öyküsünden doğduğu söylenir. Yoksul bir delikanlı, Kıpçak beyinin sarışın kızını kaçırır. Yoksul kim oluyor da bey kızı kaçırıyorl Beyin adamiarı, ardına düştükleri delikanlıyı ıssız bir yerde kıstırıp öldürüyorlar. öykünün yaygın olanında ise, "Kerem ile Aslı" gibi, karayağız bir Türk genciyle sarışın Ermeni kızın sevdası anlatılıyor. Ah, Berfin'in kemanından dinlemiş olsaydınız "Sarı Gelin"i!.. Sanki acı sevdaların kanı damlıyordu tellere, Berfin'in incecik parmaklarından... O anda Kıpçak kim, Erzurum neresi, Ermeni ne, sarışınlık, esmerlik neyin nesi; sevdanın ne milliyeti, ne cinsiyeti, ne ırkı, ne dini, ne mezhebi; güzelliğin tapınç yeri, Berfin'in parmak uçlarıydı: "Palandöken yüce dağ /Altı, mor sümbüllü bağ / Seni vermem yâdlara / Nice ki bu cârtım saff*." "" *' "h " '"•"•"" Müzik, sevdanın güzellikler esintisidir; Berfin 11 yaşında Italya'da aldığı ödülle, güzelliği yaratıcıhğın evrensel dağlarında estirdi. Güzelduyudan yoksun bağırtkanlıkların müzik sayıldığı bir ülkede, yaratıcı gerçeklik Berfin'in parmaklarında aranmadıkça, yapılanların tümü sanatsallıktan uzak kalacaktır. Kültür adına iş yapanlar, iki kişi arasında iğrençliğe dönüşen "çıkma"ları, uydurma "flört"leri, ağza alınamayacak sözlerle çöken "birliktelik"leri değil, Berfin'lerin güzellik üreten yaratılarını görmelidirler. Sunay Akın'ın şiirle, ezgiyle, coşkuyla, erdemle bezediği atv'deki "Yaşamdan Dakikalar"ının dışında nerde duyabilirdiniz Berfin'in "Sarı Gelin"ini?.. Kurban Bayramı'nın 3. günü. Masanın sağ başında Hıncal Uluç. Berfin'i dinlerken gözünden akan yaş değil, güzellik ışıması. Ortada Nebil özgentürk. Yüzünde allı morlu duygu uçuşmaları. Yanındaki Haşmet Babaoğlu'nun aklı derinlerde, biraz sonra söyleyeceğini düşünüyor: "Bayram âdeti sürüyor, ama kurban âdabı sürmüyor." Masanın sol başındaki, Sunay Akın, sunucu. Elinde Ahmet özer'in Taşlıtarla kitabı. özer'den şiirler okurken, dilinde coşku fışkırmaları. Uluç, "Taşlıtarla, gecekondu kültürünün merkezidir" diyor, halkın bulduğu bu yerleşimin erdemlerini sıralıyor. Fikret Otyam'la Filiz Otyam'ın sergisinden görüntülere mi yer verilmiyor, Musa Kart'ın "Istanbul'u Dinliyorum" çizgi filmine mi, gencecik fotoğraf sanatçılarının sergilerine mi?.. Ahmet özhan, Zeki Müren'den söylüyor: "Kıskanırım seni ben kendi gözümden bile..." "Yaşamdan Dakikalar", magazin gevezelikleri değil; düşüncelerin üretildiği, duygulanmaların yaşandığı sanat, görgü, bilgi şöleni... Bu işi yaptıklarını sananlar, diliyle, duruşuyla Sunay Akın'dan sunum incelikleri öğrenseler ne iyi ederler... • [email protected] EGOYU SEVMIYORUM - Bir dizi bitiyor, yoksunuz. Diğcr bir dizi başlayınca yeniden gündeme geliyorsunuz. Çabuk tüketildiğinizi düşünüyor musımuz? - Kalıcı olmak çok mümkün değil. Dizilerde günlük mutluluklar var. Bir anda bir insanın ya da bir ev halkının gündemine oturuyorsunuz. Sonra bir anda çıkıyorsunuz, ta ki bir sonraki haftaya kadar. - Yakjşıklı olmak ya da jön olmak beklentileri yüksek tutuyor mu? - Ego yüksekse sıkıntı var demektir. Sürekli gündemde kalmak için saçma şcylcr yaparsınız. Doğal bir hayatın varsa, mantıklıysan, gel-gitlere alışıksan, "kimse aramayabilir, iş gelmeyebilir'' bunları kaldırabiliyorsan, şöhret olduğu gibi olmadığının da farkında olup aralarda yaşayabiliyorsan zaten mutlu bir adam olursun. Ben hep ön planda olayım, herkes peşimde koşsun dersen, konıpleksle başlayan vc egonun tavan yaptığı bir adam olursun. - Siz hangi tarafa daha yakınsınız? - Egoyu sevmiyorum, yüksek olmasmı da istemiyorum. Üzerime çok gelındığinde çok utanıyorum. Oyunculukta bir yere gelebildiysenı, bu benim yeteneğimle alakalı değil. Çünkü çok iddiah değilim. Insanlar beni doğal bulduklan için bir noktaya koydular. Görebihyorum; Türkiye'de çok çok yetenekli oyuncular var. Yerimı biliyorum. Benim oyunum bir yere kadar. Oyunculuğum henüz, orta yaşlannda. • Bir bebek kadar saf olabilseydimBurak Hakkı, Maskeli Balo dizisindeki gazeteci Mehmet karakteriyle yeniden ekranlarda. Mankenliği ve modelliği bırakıp oyunculukla yoluna devam eden Hakkı'nın derdi elinden gelenin en iyisini yapabilmek. Hırslanndan annmış, farkındalığın iradesine güveniyor. Sistemin kirleticiliğine inat sürdürülebilir mutluluğun peşinden gitmekten vazgeçmiyor. ZUHAL AYTOLUN B urak Hakkı, Maskeli Balo dizisiyle yeniden ekranlarda. Idealist gazeteci Mehmet karakterini canlandınyor. Dizinin onda özel bir yeri var çünkü kendisinin de hassas olduğu noktalara değiniyor senaryo. Belkı de pek çok röportajından farklı olarak, gerek siyasi gerekse toplumsal konularda samimiyetle içini dökmesi de bundan. Ralıat ve doğal; konuşurken duvar önnüyor, kcndini kanıtlama derdine düşmüyor. Modelliği bırakıp oyunculuk yolunda kariyer yapan Hakkı, çok da ıddialı değil. Kendinı geliştirmeye, hcp bir adım ıleriye taşımaya çalışıyor. Oyunculuğunun gelişim evresı için "ortalanndayım" diyor. özgüvenı tam, iddiasızlığı da farkındalıktan geliyor. Sorularımız bazen onu düşündürse de, o en çok henüz iki yaşında bile olmayan oğlu Rüzgâr'ın sorularıyla boğuşuyor. "-Baba ben kimim? -Rüzgâr'sın oğlunı. -Tamam, ama ben kimim?" diyaloğuna günlerce kafa yorabihyor. Çocıık saflığını becerebıldiğı kadar koruyabilme derdındc: "Çocuğunla, kaldıkça saf olmaya çalışıyorsun. Sistem bızi kirletıyor, sıs gibi çöküyor üzenmize hayat. Bir bebek kadar saf olabilmemizi isterdim." Hırslan yok, hayal ettiği tek şcy mutlu olmak ve bu mutluluğu sürdürebilmck. - Maskeli Balo ile yeniden ekranlardasınız. Biraz diziden söz eder misiniz? - Ekonomctri bölümü mezunusunuz. Farklı bir kariyer yapmayı düşünmediniz mi? - Fazla duygusal hareket etmiyorum. Ama yüksek lisansımı tamamlamayı isterdim. Tamamlasaydım ve bu işi yapsaydım da Türkiye'de kalmazdım. Şündi ise tercihlerimden çok memnunum. -10 yıl sonra netede görüyorsunuz kendinizi? - Oyunculukla devam ediyorum. Ama sanırım yurtdışına gideceğim; böyle gıderse... - Türkiye'de kalamayacak kadar mutsuz musunuz? - Tabii camm. Bu olay sadece siyasi değil. Insanlann güvenliği yok. Farkında değil misiniz? 30 yıl önce bu kadar hırsız bir toplum muyduk? Insanlarm parası olmadığı için hırsızlık yapmaya başlıyor. Dosyası kapanmadan dışan çıkıyor. • - Dizide bir milletvekilinin çevirdiği dümenler, ihaledeki yolsuzluklar, devletin güçlerini kullanarak kendisine ve çevresine maddi kazanç ile güç sağlaması anlatılıyor. Bunun peşinde koşan bir muhabir ile milletvekilinin yurtdışında siyaset biluni okumuş ve ülkesınin geleceği için çalışmak ısteyen kızı da üçgenin dığer taraflan. - Siyasi içerikli bir dizi mi? - Siyaset var içinde. Ama daha çok gündemi işliyor. Değişen toplumdaki sosyal ve kültürel değerleri de eleştiriyor. 20 yıl önceki manevi değerlenmizden neler kaldı geriye. Şimdi nelere önem veriyoruz? Para için insanlar nc kadar da çabuk harcanabiliyor artık. Diğer yandan bir tarafta savaş patlarken, diğer tarafta bir genç yeni çıkacak bir cep telefonu modeliyle ilgileniyor. - Dizinin içeriği sizin de hassas olduğunuz konularla örtüşüyor mu? - Çok fazla örtüşüyor. Çünkü gördüğümüz olaylarla keyıfsiz bir hayat yaşıyoruz. lktidarda, milletvekillennde, sözcülerinde hep maskeler görüyorum. Sahte sahte gülen adamlan, yalaıı yalan bağıran bir muhalefeti görüyorum. Güçlü görünmeye çalışan, elbıseler giyen, maskeler takan adamlara bakıyorum. Öyle siyasetçi istemiyorum ki. - Peki ya bu durumun toplumsal yansıması? - Toplum ne yazık ki tepkisiz. Koyun gibi birbirimıze bakıyoruz. "Kısmet değilmiş, buna da şükür" diyen insanlanz. Hele de maddi durumumuz kısıldığı zaman her şeye mahkûm - Herkes evliliğinizi konuşuyor. Nedir bunun sırrı? - tki insan birbirini dinliyor ve düşüncelerine saygı gösteriyorsa sorun olmuyor. Eşimle o kadar çok fikir aynlığı yaşıyoruz, yaşam tarzlanmız ve hobilerimiz o kadar farklı ki. Eşimle konuşsanız o da aynısını söylcr. tşin sırrı sevgi ve saygı temelinde birbirini dmleyebılmek ve anlayabilmek. Zatcn benzer insanlar olsak belki de sıkıhrdık. - Size garip gelmiyor mu hep mükemmel evli çift olarak işaret edilmek ve hep evliliğinizin sorulması? - Garip gelmez mı?'Çok tuhaf. Bir yandan da sebebmi tahmın edebiliyorum. Biz dışan çıksak, görülsek, göz önünde olsak büyü bozulur. Çok fazla dışan çıkan insanlar değiliz. Evimizde çocuğumuzla, arkadaşlarımızla berabenz. Bir yere gidecek olsak Etiler'deki mekânlara değil, Kadıköy'deki barlara gidiyoruz. Dolayısıyla uzun zamandır haber alınamadığı için de ideal, mükemmel çift olarak yorumlanıyoruz. Gerçi sorunumuz da yok. -Bubiryükmü? - Böyle bir delilık olabilir mi? Biz Türkiye'nin Brad Pitt ve Angelina Jolie'sıyiz diyebılir miyiz? Biz Türkiye'nin en iyi çiftiyiz diyebilir miyiz? Bu yakıştırma ayıp geliyor bana. Birbirini anlayan bir çiftiz. Kümelerinıiz var. Birbirimizin farklı zevklerine saygı duyuyoruz. • oluyoruz. Zaten eğıtim düzeyimız çok düşük. Insanlann çok şey bilmesine gerek yok düşüncesıyle yürüyen bir sistem var önümüzde. Bazen haber bile seyretmiyorum. Sahte suratlar görmekten sıkıldım artık. Her yer yapmacıklıklar ve yalanlarla dolu. - Izlemeyip uzak durmak degil de, kendi gerçekliğinizi korumak adına ne yapıyorsunuz? Sorumluluk hissediyor musunuz? - Tabii ki. Doğumunuzdan itibaren bir yerlere geliyorsunuz ve bakıyorsunuz ki bir şeyler bozulmuş. Son 5 yıldır yabancı bir ülkeye gelmiş gibiyun. Eskiden gelişmeye adaydık, şimdi azgelişmiş bir ülkeyiz; böyle hissediyorum. Bu duruma ayak uydurmamak için ne yazık ki kapalı bir hayat yaşıyorum. Fazla dışan çıkmıyorum, fazla konuşmak istemiyorum. Mutsuzum.#
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle