Katalog

CMYB C M Y B 12 ARALIK 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Hak Değirmende... Demokrasiyi kuralsızlık ya da kuraldışılık olarak algılayanların sayısı her gün biraz daha artıyor. Bu yaklaşımın cahillikten kaynaklandığını söylemek olanaksız. Her meslek ve meşrepten, hatta o dalların önde geleni sayılacaklar da yanlışta başı çekiyorlar. Hukukun, siyasetin emrinde olması gerektiğine inananlarımızın çokluğu da geriye gidişi neredeyse körüklüyor. Var olanı iyileştirmeyi amaçlayan sıradan değişiklikleri bile “reform” olarak nitelendirip böbürlenme fırsatı sayanlarımız bulundukça sorunu aşma olanağının varlığından söz etmek de zorlaşıyor. Cumhuriyet tarihimizde reform olarak nitelendirilebilecek başarılarımız da çok gerilerde kalmış durumda. Atatürk Devrimi’ni ve İsmet İnönü’nün seçim kurallarının değiştirilmesindeki kararlılığının sonuçlarını bir kenara koyarsak önemli bir reformdan söz edebilme şansımız da ne yazık ki bulunmuyor. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ydü. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin (İHEB) 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 58 üye devletin oyları ile kabul edilmesi dünya için olumlu bir başlangıç olmuştu. Bildirge, niteliği nedeniyle uluslararası bir sözleşme değildi. Ama sonrasındaki insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelerin de başlangıç noktası ve dayanağı oldu. Demokratik dünyaya adım uydurma görüntüsünü vermekte uzmanlaşanlar da Gün nedeniyle açıklamalar yaptılar. İnsan hakları konusunda atılan adımlar(!) da bu arada dile getirildi. Önce, insan hakları kapsamındaki konuları, halkın günlük yaşamına indirgeyemediğimiz sürece aykırılıklara hazır olmamız gerektiğini belirtmeliyim. Örneğin işkencenin varlığını kendi oğlu, kızı, yakını nedeniyle fark ettiğinde gazetelerin yolunu tutanlar, başkaları için de benzer tepkileri göstermeyi alışkanlık haline getirmedikçe sorunun çözümlenemeyeceğini de öğrenmeliler ki hukuk lafta kalmasın. İnsan hakları kavramını görme engellilerin fili tanımlamasına ait fıkraya benzetmedeki başarımızı(!) da unutmamalıyız. Pek çoğumuzun hem kendimize özgü, hem de sınırlı bir insan hakları anlayışımız var. Oysa insan hakları ve ona bağlı özgürlük alanları o kadar geniş ki, doğal olarak başta yaşama hakkı geliyor. Ötekileri de anımsatmak için sıralayayım: İşkence yasağı/ Kölelik/ Angarya ve Zorla Çalıştırma Yasağı/ Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı/ Adil Yargılanma Hakkı/ Suç ve Cezada Yasallık/ Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması/ Konut Dokunulmazlığı Hakkı/ Vicdan ve Din-İnanç Özgürlüğü/ İfade Özgürlüğü/ Haberleşme Özgürlüğü/ Basın ve Kitle İletişim Özgürlüğü/ Örgütlenme Özgürlüğü/ Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı/ Etkili Başvuru Hakkı - Hak Arama Özgürlüğü/ Dilekçe Hakkı/ Ayrımcılık Yasağı/ Mülkiyet Hakkı/ Eğitim ve Öğrenim Hakkı/ Seçme, Seçilme ve Siyasi Faaliyette Bulunma Hakkı/ Yerleşme ve Seyahat Özgürlüğü/ Bilim ve Sanat Özgürlüğü/ Çalışma ve Sözleşme Özgürlüğü/ Toplu İş Sözleşmesi Hakkı/ Grev Hakkı/ Sağlık Hakkı ve Hasta Hakları/ Çevre Hakkı/ Sosyal Güvenlik Hakkı/ Vatandaşlık Hakkı/ Çocuk Hakları/ Kadın Hakları/ Engelli Hakları/ Bilgi Edinme Hakkı/ Azınlık Hakları/ Kültürel Haklar/ Özgürlüğünden Mahrum Bırakılan Grupların Hakları/ Mülteci Hakları. Lafı uzatmadan bağlayalım. Yukarıda sıralanan hakların ülkemizde de tam anlamıyla var olduğunu söyleyenlere sıradan yurttaşların yuh borusu çalmaktan başka seçeneği olabilir mi? Tabii kötüye kullananları da ekleyerek. Kaynak: Prof. Dr. Durmuş Tezcan başkanlığındaki bilim insanlarının hazırladığı İnsan Hakları El Kitabı/ Seçkin Yayıncılık/ Ankara (2. Baskı), Mart 2009. [email protected] Haklarında 384 dosya var DTP’Lİ MİLLETVEKİLLERİ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi DTP hakkõnda kapatma ka- rarõ verirken, DTP’li vekiller hakkõnda dokunul- mazlõklarõnõn kaldõrõlmasõ istemiyle 384 dosya bulunuyor. Genel Başkan Yardõmcõsõ Emine Ayna 34 dosya ile başõ çekiyor. TBMM’de milletvekillerinin dokunulmazlõk- larõnõn kaldõrõlmasõ istemiyle 523 dosya bulu- nurken bunun TBMM’nin kuruluşundan itiba- ren en yüksek sayõ olduğu belirtildi. 523 131’inin AKP, 53’ünün CHP, diğerlerinin ise MHP, DSP ve bağõmsõzlara ait olduğu bildirildi. DTP’li vekiller arasõnda Özdal Uçer için 32, İbrahim Binici için 29, Genel Başkan Ahmet Türk hakkõnda ise 23 dosya bulunuyor. DTP’liler, 114 dosyada “PKK propagandası” yapmakla suçlanõyor. İkinci sõrada ise 72 dos- yayla “Seçim Yasası’na muhalefet” geliyor. 38 kez “görevi ihmal ve kötüye kullanma su- çunu” işledikleri savlanan vekillerin, 35 kez de “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası”na muhalefet ettikleri vurgulanõyor. 32 kez “suç ve suçluyu övdükleri” ifade edilen DTP’lilerin 28 kez de “Siyasi Partiler Yasası’na aykırı fi- illerde bulundukları” belirtiliyor. DTP’LİLERİN BDP’YE GEÇMESİ BEKLENİYOR Yedek parti hazõr ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi tarafõndan kapatõlan Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) ye- deği de hazõr. DTP’lilerin siyasi çalõşma- larõnõ bundan sonra Barõş ve Demokrasi Partisi’nde (BDP) sürdürmesi bekleniyor. BDP, DTP’nin yedeği olarak, 2 Mayõs 2008’de kurulmuştu. Partinin kuruluş di- lekçesi İçişleri Bakanlõğõ’na kurucu genel başkanlõğõ üstlenen avukat Mustafa Ay- zit tarafõndan verilmişti. Partinin am- blemi sarõ zemin üzerinde yeşil meşe ağacõndan oluşuyor. Partinin kurucu üye- leri arasõnda DTP avukatõ Mahmut Tan- zi, kapatõlan HADEP’in eski Bağlar Be- lediye Başkanõ Cabbar Leygara, eski Sur Belediye Başkanõ Cezayir Serin gibi isimler de bulunuyor. BDP’nin 1. Olağan Kongresi ise 7 Ey- lül 2008 tarihinde yapõlmõştõ. BDP, seçi- me girmek için 41 ilde örgütlenme şartõ- nõ tamamlayarak 29 Mart yerel seçimle- rine de katõldõ ve Türkiye genelinde on bin- de 6 oranõnda oy aldõ. DTP yetkilileri, ye- dek bir parti kurmadõklarõnõ, BDP’nin, DTP’nin devamõ olmadõğõnõ belirtmişti. Ancak kapatõlan DTP’nin parti örgütleri- nin BDP’ye katõlmasõ bekleniyor. AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN ‘KAYGILIYIZ’ AÇIKLAMASI ‘Açõlõma sabotaj’ Haber Merkezi - AB dönem başkanõ İs- veç, DTP’nin kapatõlmasõ kararõndan “kay- gı duyduklarını” açõkladõ. Başkanlõkça yapõlan yazõlõ açõklamada, “Başkanlık, şiddet ve terorizmi şiddetle kınarken; si- yasal partilerin feshedilmesinin, azami kı- sıtlamayla başvurulması gereken istisnai bir önlem olduğunu anımsatır” denildi. Açõklamada, konuya ilişkin gelişmelerin “yakından izleneceği” ifade edildi. Türkiye-AB Karma Parlamento Komis- yonu (KPK) Eşbaşkanõ Helene Flautre, DTP’nin kapatõlmasõ kararõnõn “demokra- tik açılıma sabotaj” anlamõna geldiğini sa- vundu. Flautre, AP Yeşiller grubunun bu ka- rardan derin üzüntü duyduğunu belirterek, DTP liderlerinin karara karşõ AİHM dahil tüm yasal yollarõ kullanmalarõnõ istedi. DTP’nin kapatõlmasõ kararõnõ yabancõ ajanslar acil koduyla duyurdu. Associated Press (AP) haberinde; “Verilen karar, PKK terörünü sonlandırmak için hükü- metin Kürtlerle yürüttüğü uzlaşma ça- balarını daha da güçleştirecek gibi gö- züküyor” görüşlerine yer verdi. AFP de acil kodlu haberinde “Kılıç, DTP’nin PKK ile bağlarından dolayı kapatıldığını açıkla- dı” ifadelerine yer verdi.