Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 2009 CUMARTESİ 20 KÜLTÜR [email protected] ‘Avatar’ eleştirileri başladı Kültür Servisi - ‘Titanic’ filminin Oscar ödüllü yönetmeni James Cameron’õn son filmi ‘Avatar’õn dünya prömiyeri önceki gün Londra’da yapõldõ. Sinema tarihinin en pahalõ yapõmlarõ arasõnda yer alan film, 400 milyon dolarlõk bütçeyle yeni bir 3-D kamera teknolojisi geliştirilerek hazõrlandõ. 2154 yõlõnda Pandora gezegeninde yaşanan olaylarõ anlatan filmin yönetmeni Cameron, bu film tecrübesinden sonra bir daha 3-D bir film çekmeyi düşünmediğini belirtti. Filmin görsel efektleri eleştirmenlerce başarõlõ bulunurken, senaryonun film teknolojisinin yanõnda sönük kaldõğõ konuşuluyor. Film Türkiye’de 18 Aralõk’ta gösterime girecek. Duman’dan ‘Türküler Dile Geldi’ Kültür Servisi - Güler Duman’õn yeni albümü “Türküler Dile Geldi” 9 yõl aradan sonra Özdemir Plak’tan çõktõ. Albümde 13 parça yer alõyor. Duman albümün tanõtõm kitapçõğõnda “Türküleri, türkülerimizi sazõmla çalõp söylemeyi, hüzünleri, sevinçleri ve türkülerimi türkü dostlarõmla paylaşmayõ çok özlemişim” diyor. Yılmaz Güney Sahnesi yenilendi Kültür Servisi - Çankaya Belediyesi tarafõndan yenilenen Yõlmaz Güney Sahnesi, “İnsan Haklarõ Günü” dolayõsõyla düzenlenen bir etkinlikle yeniden açõldõ. Bugüne dek Ankaralõ tiyatrocularõn prova ve sahne mekânõ olan, pek çok film gösterimine, tiyatro ve dans gösterisine ev sahipliği yapan sahne, tadilatõn ardõndan yeniden hizmete sunulurken, sahnede ayrõca Yõlmaz Güney’in kitaplarõnõn ve film afişlerinin bulunduğu bir köşe de oluşturuldu. Açõlõşta konuşan Çankaya Belediye Başkanõ Bülent Tanõk, ‘İnsan Haklarõ Günü’ne değinerek, Güney’in yoksulun, emekçinin haklarõnõ savunan başlõca sanatçõlardan biri olduğunu belirtti. Açõlõşõn ardõndan Güney’in “Yol” filmi izlendi. Shrek yeniden sinemalarda Kültür Servisi - Animasyon filmlerinin popülerliğinin arttõğõ bu döneme kayõtsõz kalamayan, beyazperdenin en sempatik devi Shrek, dördüncü kez sinemalara konuk oluyor. Başarõlõ serinin yeni bölümü ‘Shrek Forever After’ (Shrek Sonsuza Dek Mutlu) 28 Mayõs 2010’da hem 3 Boyutlu, hem 35 mm kopyalarõyla gösterime girecek. Mike Mitchell’in yönettiği ve Mike Myers, Eddie Murphy, Cameron Diaz, Antonio Banderas’õn seslendirdiği filmde kahramanõmõz Shrek ’in Uzak Ülke’nin çarpõk alternatif versiyonunda başõndan geçenler anlatõlõyor. Afrodisyas kazılarına destek Kültür Servisi - Geyre Vakfõ, Afrodisias kazõlarõ yararõna bugün saat 19.00’da İTÜ Maçka’da özel bir gece düzenliyor. Gecede Afrodisyas kazõlarõ yararõna bağõşçõ olmak isteyenlerin isim hamiliği yapabileceği dört mermer rölyef tanõtõlacak. Ayrõca soprano Isabelle Cals’a piyanosuyla Antoine Palloc’un eşlik edeceği “Kraliçeler (Reines)” repertuvarlõ bir de konser verilecek. Konserden elde edilecek gelir de Afrodisyas kazõlarõna bağõşlanacak. Vakõf bu yõl, 33 yõl önce İzmir Müzesi’ne yollanan “Portico Frizleri”ni Afrodisias’a geri getirerek tarihe önemli bir katkõda bulunmuştu Son 10 yılın en iyi şarkısı ‘Crazy’ Kültür Servisi - Ünlü müzik dergisi Rolling Stone’s, son 10 yõlõn en iyilerini belirledi. İngiliz alternatif rock grubu Radiohead’in 2000 yõlõnda çõkardõğõ ‘Kid A’ albümü en iyi albüm seçilirken, Gnarls Barkley’in ‘Crazy’ adlõ şarkõsõ en iyi şarkõ seçildi. Dergi ve internette yer alõşlarõna dayalõ olarak belirlenen en iyi üç albüm Radiohead - Kid A, The Strokes - Is This It, Wilco - Yankee Hotel Foxtrot şeklinde sõralanõrken, en iyi üç şarkõ da Gnarls Barkley - Crazy, Jay-Z - 99 Problems ve Beyoncé - Crazy in Love olarak belirlendi. Cohen ve Jackson’a Grammy Kültür Servisi - Yaşamlarõ boyunca, sanata pek çok yaratõcõ katkõda bulunmuş ve branşõnda üstün başarõlar ve performanslar göstermiş sanatçõlara verilen ‘Grammy Yaşam Boyu Başarõ Ödülü’ne bu yõl Kanadalõ müzisyen Leonard Cohen, country müziğin önemli ismi Loretta Lynn ve pop müziğin kralõ Michael Jackson layõk görüldü. Bu yõl 52. kez dağõtõlacak olan Grammy Ödülleri, 31 Ocak’ta Los Angeles kentinde düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak. Punk kemancõnõn İstanbul konserlerinin ilki Jimi Hendrix’le açõldõ, Duke Ellington’la kapandõ Nigel, Babylon’u yaktõ ZÜLAL KALKANDELEN Çarşamba akşamõ Jimi Hendrix Babylon’daydõ; müziğiyle, ruhuyla... Nigel Kennedy Quintet, ünlü gita- ristin eserlerini yorumlarken Ken- nedy’nin elektro kemanõndan çõkan her nota, Hendrix’in ruhunu getirdi Babylon’a... Vokalsiz ve farklõ bir formda ça- lõnõyor olsa da o geceki müziğin içinde ana unsurdu Hendrix. Her- halde böyle etkileyici bir perfor- mansõ duymuş olsa, o da gururlanõr, mutlu olurdu... Babylon’un en kalabalõk gecele- rinden biri yaşandõ o gün. Saat 21.30’da başlayacak konser için içe- ri adõm attõğõmõzda, giriş katõnõn ta- mamen masalõ oturma düzenine ay- rõldõğõnõ gördük. Yukarõya çõktõk; orada da ön kõsõmlara masalar yer- leştirilmişti. Barõn kenarõnda bir yerde durup beklemeye başladõk. Önümüzden bir- birini iterek ilerleyen kalabalõkta bir- den Nigel Kennedy’yi gördük. O da elinde birasõyla alt kata inip sahneye ulaşmaya çalõşõyordu. Bol esprili performans Herkes yerini bulunca, saat tam 21.55’te başladõ konser. Nigel Ken- nedy ve kendisine eşlik eden dört mü- zisyen, Hendrix’in “Fire” adlõ par- çasõyla öyle bir giriş yaptõ ki, müthiş bir gece yaşanacağõ belliydi. Müziğin titreşimlerinden yansõyan gücün, yalnõzca mekânõn zeminini de- ğil, dinleyicinin ruhunu da sarstõğõ per- formanslar vardõr; onlardan biriydi ta- nõk olduğumuz. Tam 15 dakika sür- dü “Fire...” Dinleyici ile müzisyenler arasõndaki sõcak etkileşim, daha o ilk parçada ku- ruldu. Nigel Kennedy’nin sahnedeki sempatik tavõrlarõnõn da büyük etki- si var bunda. Bol bol espri yapõyor, bir yandan birasõnõ içerken bir yan- dan dinleyicilerle konuşuyor, kimi- sine adõnõ sorup “Bu en sevdiğim isim. Bu şarkı sizin için” diyor, ki- misine elindeki yayõ verip kemanõ çal- dõrõyor... Klasik müzik konserlerine hâkim olan ciddi havadan eser yok sahnede. Zaten dinlediğimiz de sõra dõşõ bir yo- rum; klasik müzikle rock ve cazõ bir araya getiren çok özgün bir perfor- mans. “Fire”la salonu adeta ateşe veren Kennedy ve ekibi, ardõndan “Little Wing”le melankolizmin doruklarõna çõktõ. Burada Polonyalõ gitarist Jarek Smietana’nõn rolünü de vurgulamak gerek. Smietana, gece boyunca elektro gitarla yaptõğõ mükemmel so- lolarla, özellikle “Purple Haze”de herkesi büyüledi. Kapanış Ellington’la “Third Stone from the Sun”da gruba bir kişi daha eklendi. Ken- nedy’nin “Pek yakışıklı olmasa da çok iyi bir saksofoncu” diye takõldõğõ bir diğer Polonyalõ sanatçõ Tomasz Grzegorski geldi sahneye. Gecenin en caz havasõnda çalõnan Hendrix par- çasõ da buydu. “Drifting” ve arkasõndan müthiş bir “1983... (A Merman I Should Re- turn To Be)” yorumu vardõ sõrada. Smietana’nõn cam bir bardağõ gitarõn tellerine dokundurup çalõşõ ilginç an- lardandõ. O akşam, sürpriz yapõp sadece Hendrix çalmadõ Nigel Kennedy. Ge- cenin kapanõşõnõ, Duke Ellington’la yaptõ. Alkõşlarla sahneye gelip yine El- lington çaldõ. Aralõksõz 2.5 saati ge- çen performans sonunda, dinleyici- lerin yüzünde hayranlõk, onun yü- zünde mutluluk ifadesi vardõ. www.zulalkalkandelen.com [email protected] ‘Fire’la salonu adeta ateşe veren Kennedy ve ekibi, ardõndan ‘Little Wing’le melankolizmin doruklarõna çõktõ. Polonyalõ gitarist Jarek Smietana ise gece boyunca elektro gitarla yaptõğõ mükemmel sololarla, özellikle ‘Purple Haze’de herkesi büyüledi. Naile Akıncı’ya onur ödülü En kõdemli Akademili kadõn ressamõmõzõn sergisi Evin Sanat Galerisi’nde... Kültür Servisi - Resim sa- natõmõzõn Cumhuriyetle yaşõt duayeni Naile Akıncı’nõn 45. kişisel sergisi önceki akşam Evin Sanat Galerisi’nde açõldõ. Açõlõşta Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Rektörü Rah- mi Aksungur tarafõn- dan Naile Akõncõ’ya “Akademi ruhunu temsil eden ve Türk sanatına katkıda bu- lunan en kıdemli aka- demili kadın” olmasõ dolayõsõyla “Onur Ödü- lü” sunuldu. Açõlõşa Ya- şar Kemal, Neşe Er- dok, Mustafa Horasan, MSGSÜ Resim Heykel Müze- si Müdürü Ferit Özşen, MSGSÜ Güzel Sanatlar Fa- kültesi Dekanõ Zeki Alpan ve öğretim üyeleri Nedret Sekban, Hüsnü Koldaş, eleştirmen Er- han Karaesmen’in de arala- rõnda bulunduğu pek çok davetli katõldõ. Akõncõ’nõn ilerleyen ya- şõna, geçirdiği rahatsõzlõklara rağmen yaptõğõ resimler ve ça- lõşma azmi hayranlõk uyandõrdõ. Naile Akõncõ, son iki yõlõn ça- lõşmalarõnõn yer aldõğõ bu sergide daha önce sergilenmiş kimi ya- põtlarõnõ yepyeni bir anlayõşla yeniden yorumluyor. Sergide, güçlü peyzajlarõn yanõ sõra ilk kez sergilediği natürmortlar ve aralarõnda otoportresinin de ol- duğu portreler dikkat çekiyor. 1923 yõlõnda doğan Akõncõ, 1938’de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi. Nurullah Berk, Şefik Bursa- lı, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisi oldu. Leopold Levy ve Zeki Kocamemi atölyele- rinde çalõştõ. İlk kişisel sergisini 1964’te açtõ. Yapõtlarõ; Japonya, İs- tanbul, Ankara, İzmir, Bolu Devlet Güzel Sa- natlar Resim Heykel Müzeleri’nin de arala- rõnda bulunduğu sayõsõz müze ve koleksiyon- da yer alõyor. Ulusal ve uluslararasõ pek çok ödül alan Akõncõ, 2003’te MSGSÜ’nün 120. kuruluş yõldönümünde Ferruh Başağa ile birlikte “Onur Ödülü”ne ve “2005 Sedat Simavi Ödülü”ne değer görüldü. Sergi, 9 Ocak 2010’a dek Evin Sanat Galerisi’nde izle- nebilir. Gorillaz Ankara’da Kültür Servisi - Go- rillaz Sound System bu- gün saat 22.30’da dünya turnesi kapsamõnda An- kara 312 Arena’da olacak. Görsel-işitsel bir şov olan Gorillaz Sound System, Gorillaz ekibi tarafõndan hazõrlanõyor ve grubun yaptõğõ tek turne konsep- ti özelliği taşõyor. Şovun içeriğinde ise 75 dakika boyunca canlõ olarak Go- rillaz’õn sevilen ve beğe- nilen parçalarõnõn yeni re- mixleri ve klasikleri gö- rüntü eşliğinde çalõnacak. Gorillaz’õn beğenilen ka- rakterleri ve Jamie Hew- lett görsellerinden oluşan bu görsel şovda, grubun perküsyonisti de perküs- yon aletleriyle DJ perfor- mansõna eşlik ediyor. Naile Akıncı ödülünü Yaşar Kemal’in alkışları eşliğinde Rahmi Aksungur’dan aldı.