21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 2009 CUMARTESİ 16 EKONOMİ Avrupa’nõn 3., Türkiye’nin en büyük ayakkabõ moda fuarõ AYMOD, ayak- kabõ ve saraciye sektörünü ulusal-uluslar- arasõ alõcõlarla CNR Expo Fuar Merkezi’nde buluşturdu. 10-13 Aralõk 2009 tarihleri ara- sõnda düzenlenen 42. Uluslararasõ Ayakkabõ Moda Fuarõ’nda 2010 ilkba- har-yaz ayakkabõ ve çanta modasõ sergileniyor. Rus- ya’nõn tek pazar olmadõğõn- dan hareketle sektör, yeni pazar arayõşlarõnda fuar zi- yaretçileriyle buluşuyor. Or- ganizasyonda Piere Cardin, Twiggy, Polo Clup, Best Club, Vicco, Ricardo Colli, Dexter, Fila gibi ünlü mar- kalar yer alõyor. Türkiye’nin en büyük ayakkabõ moda fuarõ özelliği taşõyan AY- MOD ayakkabõ modasõnda- ki trendleri yansõtõyor. AYMOD’u TASEV (Türkiye Ayakkabõ Sektörü Araştõrma Ge- liştirme Vakfõ), TASD (Türkiye Ayakkabõ Sanayicileri Derneği), TUAF (Türkiye Umum Ayakkabõcõlar Federasyonu) ve İAESO (İstanbul Ayakkabõ Esnafõ ve Sanat- kârlar Odasõ) destekliyor. Türkiye Ayakkabõ Sanayicileri Derneği (TASAD) Başkanõ İs- lam Şeker küresel kriz nedeniyle sarsõlan ayakkabõ sektöründe tedarikçilerin uzun sü- re stoklarõnõ eritip bekle gör politikasõ uygu- ladõğõnõ ancak kõşlõk sezonla birlikte hem iç pazarda hem dõş pazarda bir canlanma ve toparlanma süreci başladõğõnõ belirtti. Şeker, “2009 ihracatımızın ilk 8 ayında 2008’in aynı dönemine göre çift ba- zında yüzde 0.8, değer ola- rak da yüzde 22 düşmüş ol- duğunu görüyoruz. Yaşanan küresel krizde üreticiler pa- zar kaybı yaşamamak için fi- yatlarını geri çekmiş ve kâr- sız çalışmayı göze almışlar- dır. İtalya’nın aynı dönemde ihracatının çift olarak yüzde 17.5, değer olarak yüzde 16.5 azalmış olduğunu görüyo- ruz” dedi. Şeker, aynõ dönem- de ayakkabõ ithalatõnõn çift ba- zõnda yüzde 12, değer bazõnda yüzde 24 düştüğüne dikkati çekti. Ayakkabõ sektörünün var olan pazarlarõn yanõnda Arap ülkeleri başta olmak üzere Afrika ül- keleri pazarlarõndan pay almaya başladõğõnõ belirten Şeker, sektörün Rusya pazarõnõ kriz ortamõnda bile koruduğunu ve yüzde 3 arttõrmayõ başardõğõnõ kaydetti. Şeker, Irak’a yapõlan ihracatõn da ilk 9 ayda yüzde 45 arttõğõnõ belirtti. K imya sektörü sonunda ortak bir platformda bu- luşabildi. Toplam ima- lat sanayi üretiminde yüzde 30 pa- yõ olan ve 500 bine yakõn kişinin is- tihdam edildiği sektör, yüksek oranda katma değer yaratma po- tansiyeline sahip. Ancak en büyük sorunlarõndan biri Ar-Ge eksikliği. Kimya sektörünün, 18 dernek, 5 sendika, 2 ihracatçõ birliği, 1 vakõf, 1 meslek odasõ ve 4 üniversitenin bir araya gelmesiyle oluşan Kimya Sektör Platformu’nun tanõtõmõ için düzenlenen toplantõda konuşan Kimya Sektör Platformu (KPS) ve Türk Plastik Sanayicileri Araştõrma, Geliştirme ve Eğitim Vakfõ (PA- GEV) Yönetim Kurulu Başkanõ Selçuk Aksoy sektörünün yõlõ sõfõr büyüme ile kapatacağõnõ, 2010’da ise yüzde 2-3 düzeyinde büyüye- ceğini tahmin ettiklerini bildirdi. Aksoy, 50 milyar dolarlõk ciro ve 16 milyar dolarlõk ihracata sahip olan Türk kimya sektörünün, glo- bal kimya sektörü içindeki payõnõn yüzde 1.1 olduğunu ifade ederek, 2008 yõlõnda yüzde 2.5 oranõnda bü- yüyen kimya sektörünün, küresel krizin olumsuz etkisi nedeniyle 2009 yõlõnõn ilkyarõsõnda yüzde 4– 5 oranõnda küçüldüğüne dikkati çekti. Türkiye’nin katma değerli ürün- ler üreten güçlü bir sanayiye sahip olmasõnõn yolunun, bilim ve tek- noloji konusunda müsteşarlõk veya bakanlõk düzeyinde bir yapõlan- maya gidilmesinden geçtiğini dile getiren Aksoy, Türkiye’nin katma değere ihtiyacõ olduğunu vurgula- yarak, “Düşük katma değerli iş- leri, daha azgelişmiş, gelir düze- yi düşük ülkelere bırakmalıyız. Kimya sektörü olarak katma de- ğer yaratmaya talibiz, bunun için Sanayi Bakanlığı’nın deste- ğini istiyoruz” şeklinde konuştu. Türkiye Kimya, Petrol, Lastik ve Plastik Sanayi İşverenleri Sendikasõ (KİPLAS) Yönetim Kurulu Baş- kanõ Refik Baydur ise, mesleki eği- timin önemine değinerek, Kimya Sektör Platformu’nun bir ilki ger- çekleştirerek, meslek standartlarõ ça- lõşmalarõ kapsamõndaki en geniş iş- birliğini oluşturduğunu söyledi. KSP’nin kurucu üyelerinden olan KİPLAS ile Mesleki Yeter- lilik Kurumu (MYK) arasõnda bir protokol imzalandõğõnõ ve KİPLAS’õn kimya sektöründe meslek standartlarõnõn hazõrlan- masõ için yetkilendirildiğini be- lirten Baydur, 2010 yõlõ sonuna kadar 32 meslek standardõnõ ha- zõrlamayõ hedeflerini vurguladõ. Baydur, Türkiye’nin en büyük derdinin istihdam ve teknik eğitim olduğunun altõnõ çizerek, “Ben Türkiye’de gerçek bir işçi ve iş- veren birliğinin olduğuna inan- mıyorum. Sendikacılık sokakta dolaşmak değildir. İşçi ve işveren sendikaları tek ünite olmalı” şek- linde konuştu. Refik Baydur, Kocaeli Dilova- sõ’nda Gebze Organize Sanayi Böl- gesi’nde 50 bin metrekarelik bir alanda Türkiye’nin ikinci Zehirli Atõk Bertaraf Tesisi’ni kuracakla- rõnõ dile getirerek, bunun yatõrõm maliyetinin 50 milyon Avro ola- cağõnõ söyledi. Kimya sektörü ortak platformda buluştu YAHYA ARIKAN [email protected] YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM Hemen her zamda farklı anlatımlarla gündeme gelen ‘köprü’ fıkrasını hepiniz bilirsiniz; “Padişah vergi toplamak ister ve aklına köprüden geçenlerden para almak gelir. Veziri çağırıp emrini buyurur. Artık köprüden geçecekler 10 akçe ödeyecektir. Bir süre sonra bakar ki, uygulama sorunsuz işliyor. Hemen vezirine ikinci emrini buyurur; artık köprünün diğer yakasından çıkarken de 10 akçe para verilecektir… Birkaç gün sonra iki taraftan da sorunsuz para alınabildiğini görünce, köprünün ortasına ‘izbandut’ yerleştirilmesini emreder. Köprünün ortasından geçen herkes ‘izbandut’u öpecek, kucaklaşacak ve bunun için para ödeyecektir… Uygulama devam ederken bir ay sonra halkı temsilen bir heyet padişahla görüşmek üzere vezirden randevu isteyince sarayda ‘acaba halk ayaklanıyor mu’ diye panik yaşanır. Derken heyet padişaha talebini iletir: Köprünün ortasında kuyruk, sıkışma ve birikme oluyor, buna bir çare bulsanız!” Bizim sağlık sistemimizdeki işleyiş, bu fıkradaki köprünün iki yakasına para toplayan bekçi yerleştirilen aşamada. Yani henüz izbandut yok! İzbandut yok ama bu gidişle onun yerleştirilmesine de az kaldı… 1 Ekim’de yürürlüğe giren Tedavi Katılım Payının Uygulanması Hakkında Tebliğ, sizlerin de bildiği gibi çeşitli miktarlarda katılım payı alınması uygulamasını getirdi. Tebliğe göre kapsama dahil kişilerin sağlık kurum ve kuruluşlarındaki ayakta tedavilerine ilişkin hekim ve diş hekimi muayenelerinden birinci basamak sağlık kuruluşları ve aile hekimliği muayenelerinde 2 lira, ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarında 8 lira, özel sağlık kurumlarında 15 lira katılım payı alınıyor. İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumları ile özel kurumlarda da katılım payı tutarı 3 lira. 2 lira tutarındaki katılım payı, muayeneye bağlı olarak anlaşmalı eczane tarafından hak sahibine verilen ilaçlar için düzenlenen fatura ve/veya fatura eki listelerde yer alan reçeteler esas alınarak, hak sahibinin kurumu tarafından memurun bir sonraki aylığından kesinti yapılmak suretiyle tahsil ediliyor. Muayene sonrası reçeteleşen ilacın anlaşmalı olmayan eczaneden alınması halinde, muayene katılım payı, ilaç bedelinin kurum tarafından memura ödenmesi sırasında, katılım payının tutarı kadar memura eksik ödeme yapılmak suretiyle tahsil ediliyor. Memurun kendisi ve bakmakla yükümlü bulunduğu aile fertleri adına düzenlenmiş olan her bir reçete için ayrı ayrı muayene katılım payı hesaplanıyor. İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarında yapılan muayeneler için alınacak 8 TL, özel sağlık kurumlarında yapılacak muayeneler için alınacak 15 TL tutarındaki katılım payının 3 TL’lik kısmı muayeneye bağlı olarak anlaşmalı eczane tarafından hak sahibine verilen ilaçlar için düzenlenen fatura veya fatura ekli listelerde yer alan reçeteler esas alınarak hak sahibinin kurumu tarafından memurun aylığından kesinti yapılmak suretiyle tahsil ediliyor. Katılım paylarının geri kalan kısmı ise sağlık kurumları tarafından düzenlenen tedavi faturaları esas alınarak ödeniyor. Yeşil kart verilerek tedavileri sağlanan kişilerin, birinci basamak resmi sağlık kuruluşlarında gördükleri tedavileri nedeniyle düzenlenen reçete muhteviyatı ilaçlarını almak üzere eczanelere başvurmaları halinde 2 lira, ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarındaki tedavileri nedeniyle eczaneye başvurmaları halinde 8 lira muayene katılım payı alınıyor. Sevgili okurlarım, bu katkı payları hafif diyebileceğimiz ayakta tedaviler için söz konusu. Sonuçta siz siz olun, sakın hastalanmayın! Eğer, tedavi için soluğu hemen Amerikalarda alamayacaksanız... İşçiye mesleki eğitim aldırmak zorunlu Platform 2010 yõlõ sonuna kadar 32 meslek standardõ belirleyecek. Ayrõca Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde 50 bin metrekarelik bir alanda Türkiye’nin ikinci Zehirli Atõk Bertaraf Tesisi’ni kuracak 15.02.1960 doğumluyum. 1988 yılında yedek subay olarak askerlik yaptım. 01.10.1993 yılında SSK’li oldum.1950 gün ödenmiş primim var. 1988’deki yedek subaylığım, öğrendiğime göre sigortalılığımın başlangıcını bu tarihe çekiyor. Yedek subaylığımda kesilen primleri de henüz ilave ettirmedim. Sanırım başlangıcın beş sene öne gelmesi benim emeklilik şartlarımda değişiklik yaratacak. Bunların belirlenmesi için bu primlerin aktarılmasını şimdiden yapmalıyım herhalde değil mi? Ayrıca yedek subaylığımdan ayrı olarak 4 aylık yedek subay öğrenciliğim için de borçlanarak ödeme yapabilir miyim? M. Uygar Türk Değerli okurumuz, askerlikte er, erbaş ve yedek subay okulunda geçen süreleri borçlanmak mümkündür. Yedek subay okulunda geçen 4 aylık süreyi borçlanma imkânınız vardır. İlk defa askerden sonra sigortalı olmanız nedeniyle askerlik borçlanması yapmanız halinde sigorta başlangıç tarihiniz 4 ay geriyle gidecektir. Yedek subaylık nedeniyle sigorta başlangıç tarihiniz olarak dikkate alınacaktır. Ancak, yedek subaylık döneminde ise emekli sandığına primleriniz ödenmiş olup, mükerrer olarak aynı dönem için hem emekli sandığı hem de SSK ödemesi söz konusu olmayacaktır. Emekli sandığına ödenen dönemleri emekli olurken de birleştirmeniz mümkündür. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. YEDEK SUBAYLIKTA GEÇEN SÜREYİ BORÇLANABİLİR MİYİM? Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Yönetim Kurulu Başkanõ Timur Erk ise, AB’ye yapõlan yõllõk 3 milyar dolarlõk ihracatõ tehlikeye atan “Reach” yönetmeliğinin ise uluslararasõ düzeydeki sõkõntõlardan biri oldu- ğunu dile getirerek, görünürde insan sağlõğõ ve çevreyi korumayõ amaçlayan Reach uygulamasõ- nõn özellikle KOBİ’ler açõsõndan büyük sõkõntõ yarattõğõna dikkati çekti. Timur Erk, şöyle konuştu: “Bu uygulama, perde gerisinde AB’ye ihracatı teknik engel- lerle önlemeye yönelik. Türkiye’nin Reach çerçevesinde ihracat kaybı yılda 3 milyar do- lara ulaşabilir. Bu konuda mutlaka devletin fi- nansal ve yönlendirici desteğine ihtiyacımız var. 7-18 Aralık 2009 tarihlerinde Kopen- hag’da yapılacak olan ‘COP-15’ toplantısında AB tarafından ortaya konulacak pozisyon bel- gesinde, AB üyesi olmayan Türkiye için çok ağır yükümlülükler getirecek konular yer alı- yor. Türkiye, üyelik görüşmelerini sekteye uğ- ratmamak için Kopenhag için hazırlanmış bu AB görüşüne pek bir reaksiyon göstermeme yolunu seçerse, 2013 sonrası için çok büyük bir uluslararası sorunun içine düşecektir. Kraldan ziyade kralcılıkla mücadele ediyoruz. Onlar da biliyor. 2020’den önce bu iş olmaz. Türkiye 2007 salım raporuna göre, 1990 yılı ile karşılaştırıldığında yüzde 120-140’ın üze- rinde sera gazı salımı yapmaktadır. 2013 yılı sonrasında, bu 1990 baz yılına göre istenmek- te olan en az yüzde 20-30 düzeyinde azaltma taahhütlerine Türkiye’nin teknolojik olarak uyabilmesi kesinlikle mümkün değildir.” Annenin keşfi, babayõ ihracatçõ yaptõ Hierapolis tekstil firmasõnõn sahibi Hasan Arpacık’õn eşi Mürşide Arpacık’õn çocuklarõnõn gece üşüterek hasta olmalarõnõ önlemek için icat ettiği “Uykumatik”, Rusya, Bulgaristan, Al- manya ve Fransa gibi ülkelere ihraç edilmeye başlandõ. Hierapolis’ten ya- põlan yazõlõ açõkla- mada, Denizlili ev hanõmõ Mürşide Ar- pacõk’õn çocuklarõ- nõn gece sürekli üze- rini açarak hastalan- masõndan yola çõka- rak ürettiği ve “Uy- kumatik” adõnõ ver- diği ürünün, kriz ne- deniyle zor günler geçiren tekstilci eşi Hasan Arpacõk’a umut olduğu ve Arpacõk’õn bu ürünü ih- raç etmeye başladõğõ bildirildi. “Uykumatik Denizli yöresinde fısıl- tı gazetesiyle yayıldı. Farklı illerden de talepler almaya başladık. Baktık ki il- gi büyük, patentini aldık” diyen Arpa- cõk, özellikle dar gelirli ailelerden talep gördüklerini, yurtlar, yatõlõ bölge okullarõ, Kõzõlay gibi kurumlarla anlaşmak için gi- rişimlerde bulunacaklarõnõ belirtti. Her ay onlarca işçinin öldüğü, resmi verilere göre de yüzlerce çalışanın yaralandığı iş kazaları çalışma yaşamının en iç karartıcı olaylarındandır. Bu nedenle yasalar, ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak işçilerin, işe alınmadan önce mesleki eğitime tabi tutulmalarını öngörmüştür. İşçi lehine olan bu düzenlemelerin uygulamada da yaşam bulmasının yolu, tarafların bu konuyu bilmelerinden geçiyor. Yasalara göre 16 yaşını doldurmamış genç işçiler ve çocuklar ile çalıştığı işle ilgili mesleki eğitim almamış işçiler ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamaz. Hangi işlerin ağır ve tehlikeli işlerden sayılacağı, kadınlarla 16 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını bitirmemiş genç işçilerin hangi çeşit ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılabilecekleri Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği’nde gösterilmektedir. Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalıştırılacak İşçilerin Mesleki Eğitimlerine Dair Tebliğ, 31 Mayıs 2009 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Buna göre ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak işçilerin, söz konusu tebliğde sayılan belgelerden birisine sahip olmaları zorunlu tutulmuştur. İşverenler, ağır ve tehlikeli işlerde çalışan işçilerin mesleki eğitim belgelerinin bir örneğini, 4857 sayılı kanunun 75’inci maddesine göre düzenlenen özlük dosyasında saklamak ve istendiğinde yetkili memurlara göstermek zorundadır. Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak işçilerin zorunlu mesleki eğitim diploma, sertifika veya belgelerinin bulunup bulunmadığı hususu, 4857 sayılı kanuna göre bakanlık iş müfettişleri tarafından denetlenmektedir. İşverenler, ağır ve tehlikeli işlerde çalışan işçilerin mesleki eğitim belgelerinin bir örneğini, 4857 sayılı kanunun 75’inci maddesine göre düzenlenen özlük dosyasında saklamak ve istendiğinde yetkili memurlara göstermek zorundadır. 16 yaşını doldurmamış genç işçiler, çocuklar ve mesleki eğitim almamış kişileri, mesleki eğitim almamış işçi çalıştıran işveren veya işveren vekiline her işçi için 2009 yılında 500 TL ceza uygulanacak. Siz siz olun, sakõn hastalanmayõn! 8. Sanayi Kongresi 15-16 Aralık’ta İstanbul Sanayi Odasõ (İSO) tara- fõndan düzenlenen 8. Sanayi Kon- gresi 15-16 Aralõk tarihlerinde, Wow Kongre Merkezi’nde Gerçekleştirile- cek. “Kriz Sonrasõ Yeni Yön” ana te- masõyla gerçekleştirilecek kongreye ve inovasyon sergisine Nelson Mande- la’nõn eski danõşmanõ olan Dr. Ian Gol- din konuşmacõ olarak katõlacak. Goldin, “Küresel Değerlendirme ve Türkiye” konulu bir konuşma yapa- cak. İSO Başkanõ Tanõl Küçük kon- gre kapsamõnda, bir inovasyon ser- gisine ev sahipliği yapacaklarõnõ be- lirterek, aynõ zamanda, bu yõl ilk kez İSO İnovasyon Ödülleri etkinliğini de gerçekleştirdiklerini kaydetti. HP, özellikle bilgi tek- nolojileri personeli bu- lunmayan küçük ölçekli işletmelere yönelik iki yeni ürünü HP Pro 3010 ve HP Pro 3015 seri- si masaüstü bilgisayarlarõnõ pazara sundu. Bu iki yeni ürün ile birlikte KOBİ’leri her türlü sa- nal saldõrõ ve sõzma teşebbüslerine karşõ da ko- rumayõ hedefleyen HP tarafõndan yapõlan açõk- lamada bilgisayarlarõ güçlü yazõlõmlarla da des- tekledikleri belirtildi.Yapõlan açõklamaya gö- re, AMD veya Intel işlemciler ile en yeni Win- dows ® 7 işletim sistemleri arasõnda seçim yap- ma olanağõ sunan yeni modellerde, aynõ za- manda yerden kazandõran Small Form Factor (3010) veya büyük ölçüde genişlemeye uygun Microtower kişisel bilgisayar modelleri ile iki ayrõ tasarõm seçeneği de bulunuyor. Protestolu senet tutarı 10 ayda yüzde 22 arttı ‘Reach Yönetmeliği KOBİ’lerin kâbusu’ Sektör, krizi ihracatla atlatmaya çalõşõyor 42. Ayakkabı Moda Fuarı açıldı HP’den KOBİ’lere özel çözüm Protestolu senetlerin tutarõ 2009 yõlõnõn 10 aylõk döneminde geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 22.2 artarak 6 milyar 496.9 milyon TL’ye yükseldi. Merkez Ban- kasõ verilerinden yapõlan belirlemeye göre, ocak-ekim döneminde geçen yõlõn aynõ dö- nemine göre, protestolu senet sayõsõ yüzde 5.14 artarak 1 milyon 276 bin 800’den 1 mil- yon 342 bin 541’e yükseldi. Aynõ dönemde protestolu senet tutarõ da yüzde 22.2 artarak 5 milyar 316.5 milyon TL’den 6 milyar 496.9 milyon TL’ye yükseldi. Ekim ayõnda geçen yõlõn aynõ ayõna göre protestolu senet sayõ- sõ yüzde 5 oranõnda azalarak 133 bin 706’dan 126 bin 920’ye gerilerken protestolu senet tutarõ da yüzde 2 oranõnda azalarak 656.4 mil- yon TL’den 641.8 milyon TL’ye indi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle