Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 2009 CUMARTESİ
16 EKONOMİ
Avrupa’nõn 3., Türkiye’nin en büyük
ayakkabõ moda fuarõ AYMOD, ayak-
kabõ ve saraciye sektörünü ulusal-uluslar-
arasõ alõcõlarla CNR Expo Fuar Merkezi’nde
buluşturdu. 10-13 Aralõk 2009 tarihleri ara-
sõnda düzenlenen 42. Uluslararasõ Ayakkabõ
Moda Fuarõ’nda 2010 ilkba-
har-yaz ayakkabõ ve çanta
modasõ sergileniyor. Rus-
ya’nõn tek pazar olmadõğõn-
dan hareketle sektör, yeni
pazar arayõşlarõnda fuar zi-
yaretçileriyle buluşuyor. Or-
ganizasyonda Piere Cardin,
Twiggy, Polo Clup, Best
Club, Vicco, Ricardo Colli,
Dexter, Fila gibi ünlü mar-
kalar yer alõyor. Türkiye’nin
en büyük ayakkabõ moda
fuarõ özelliği taşõyan AY-
MOD ayakkabõ modasõnda-
ki trendleri yansõtõyor. AYMOD’u TASEV
(Türkiye Ayakkabõ Sektörü Araştõrma Ge-
liştirme Vakfõ), TASD (Türkiye Ayakkabõ
Sanayicileri Derneği), TUAF (Türkiye
Umum Ayakkabõcõlar Federasyonu) ve
İAESO (İstanbul Ayakkabõ Esnafõ ve Sanat-
kârlar Odasõ) destekliyor. Türkiye Ayakkabõ
Sanayicileri Derneği (TASAD) Başkanõ İs-
lam Şeker küresel kriz nedeniyle sarsõlan
ayakkabõ sektöründe tedarikçilerin uzun sü-
re stoklarõnõ eritip bekle gör politikasõ uygu-
ladõğõnõ ancak kõşlõk sezonla birlikte hem iç
pazarda hem dõş pazarda bir canlanma ve
toparlanma süreci başladõğõnõ belirtti. Şeker,
“2009 ihracatımızın ilk 8 ayında 2008’in
aynı dönemine göre çift ba-
zında yüzde 0.8, değer ola-
rak da yüzde 22 düşmüş ol-
duğunu görüyoruz. Yaşanan
küresel krizde üreticiler pa-
zar kaybı yaşamamak için fi-
yatlarını geri çekmiş ve kâr-
sız çalışmayı göze almışlar-
dır. İtalya’nın aynı dönemde
ihracatının çift olarak yüzde
17.5, değer olarak yüzde 16.5
azalmış olduğunu görüyo-
ruz” dedi. Şeker, aynõ dönem-
de ayakkabõ ithalatõnõn çift ba-
zõnda yüzde 12, değer bazõnda
yüzde 24 düştüğüne dikkati çekti. Ayakkabõ
sektörünün var olan pazarlarõn yanõnda
Arap ülkeleri başta olmak üzere Afrika ül-
keleri pazarlarõndan pay almaya başladõğõnõ
belirten Şeker, sektörün Rusya pazarõnõ kriz
ortamõnda bile koruduğunu ve yüzde 3
arttõrmayõ başardõğõnõ kaydetti. Şeker,
Irak’a yapõlan ihracatõn da ilk 9 ayda yüzde
45 arttõğõnõ belirtti.
K
imya sektörü sonunda
ortak bir platformda bu-
luşabildi. Toplam ima-
lat sanayi üretiminde yüzde 30 pa-
yõ olan ve 500 bine yakõn kişinin is-
tihdam edildiği sektör, yüksek
oranda katma değer yaratma po-
tansiyeline sahip. Ancak en büyük
sorunlarõndan biri Ar-Ge eksikliği.
Kimya sektörünün, 18 dernek, 5
sendika, 2 ihracatçõ birliği, 1 vakõf,
1 meslek odasõ ve 4 üniversitenin
bir araya gelmesiyle oluşan Kimya
Sektör Platformu’nun tanõtõmõ için
düzenlenen toplantõda konuşan
Kimya Sektör Platformu (KPS) ve
Türk Plastik Sanayicileri Araştõrma,
Geliştirme ve Eğitim Vakfõ (PA-
GEV) Yönetim Kurulu Başkanõ
Selçuk Aksoy sektörünün yõlõ sõfõr
büyüme ile kapatacağõnõ, 2010’da
ise yüzde 2-3 düzeyinde büyüye-
ceğini tahmin ettiklerini bildirdi.
Aksoy, 50 milyar dolarlõk ciro ve
16 milyar dolarlõk ihracata sahip
olan Türk kimya sektörünün, glo-
bal kimya sektörü içindeki payõnõn
yüzde 1.1 olduğunu ifade ederek,
2008 yõlõnda yüzde 2.5 oranõnda bü-
yüyen kimya sektörünün, küresel
krizin olumsuz etkisi nedeniyle
2009 yõlõnõn ilkyarõsõnda yüzde 4–
5 oranõnda küçüldüğüne dikkati
çekti.
Türkiye’nin katma değerli ürün-
ler üreten güçlü bir sanayiye sahip
olmasõnõn yolunun, bilim ve tek-
noloji konusunda müsteşarlõk veya
bakanlõk düzeyinde bir yapõlan-
maya gidilmesinden geçtiğini dile
getiren Aksoy, Türkiye’nin katma
değere ihtiyacõ olduğunu vurgula-
yarak, “Düşük katma değerli iş-
leri, daha azgelişmiş, gelir düze-
yi düşük ülkelere bırakmalıyız.
Kimya sektörü olarak katma de-
ğer yaratmaya talibiz, bunun
için Sanayi Bakanlığı’nın deste-
ğini istiyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye Kimya, Petrol, Lastik ve
Plastik Sanayi İşverenleri Sendikasõ
(KİPLAS) Yönetim Kurulu Baş-
kanõ Refik Baydur ise, mesleki eği-
timin önemine değinerek, Kimya
Sektör Platformu’nun bir ilki ger-
çekleştirerek, meslek standartlarõ ça-
lõşmalarõ kapsamõndaki en geniş iş-
birliğini oluşturduğunu söyledi.
KSP’nin kurucu üyelerinden
olan KİPLAS ile Mesleki Yeter-
lilik Kurumu (MYK) arasõnda
bir protokol imzalandõğõnõ ve
KİPLAS’õn kimya sektöründe
meslek standartlarõnõn hazõrlan-
masõ için yetkilendirildiğini be-
lirten Baydur, 2010 yõlõ sonuna
kadar 32 meslek standardõnõ ha-
zõrlamayõ hedeflerini vurguladõ.
Baydur, Türkiye’nin en büyük
derdinin istihdam ve teknik eğitim
olduğunun altõnõ çizerek, “Ben
Türkiye’de gerçek bir işçi ve iş-
veren birliğinin olduğuna inan-
mıyorum. Sendikacılık sokakta
dolaşmak değildir. İşçi ve işveren
sendikaları tek ünite olmalı” şek-
linde konuştu.
Refik Baydur, Kocaeli Dilova-
sõ’nda Gebze Organize Sanayi Böl-
gesi’nde 50 bin metrekarelik bir
alanda Türkiye’nin ikinci Zehirli
Atõk Bertaraf Tesisi’ni kuracakla-
rõnõ dile getirerek, bunun yatõrõm
maliyetinin 50 milyon Avro ola-
cağõnõ söyledi.
Kimya sektörü ortak
platformda buluştu YAHYA ARIKAN [email protected]
YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM
Hemen her zamda farklı anlatımlarla
gündeme gelen ‘köprü’ fıkrasını hepiniz
bilirsiniz; “Padişah vergi toplamak ister ve
aklına köprüden geçenlerden para almak
gelir. Veziri çağırıp emrini buyurur. Artık
köprüden geçecekler 10 akçe ödeyecektir.
Bir süre sonra bakar ki, uygulama sorunsuz
işliyor. Hemen vezirine ikinci emrini
buyurur; artık köprünün diğer yakasından
çıkarken de 10 akçe para verilecektir…
Birkaç gün sonra iki taraftan da sorunsuz
para alınabildiğini görünce, köprünün
ortasına ‘izbandut’ yerleştirilmesini
emreder. Köprünün ortasından geçen
herkes ‘izbandut’u öpecek, kucaklaşacak
ve bunun için para ödeyecektir…
Uygulama devam ederken bir ay
sonra halkı temsilen bir heyet
padişahla görüşmek üzere vezirden
randevu isteyince sarayda ‘acaba halk
ayaklanıyor mu’ diye
panik yaşanır. Derken
heyet padişaha talebini
iletir: Köprünün
ortasında kuyruk, sıkışma ve
birikme oluyor, buna bir çare
bulsanız!”
Bizim sağlık
sistemimizdeki işleyiş, bu
fıkradaki köprünün iki yakasına
para toplayan bekçi yerleştirilen
aşamada. Yani henüz izbandut yok!
İzbandut yok ama bu gidişle onun
yerleştirilmesine de az kaldı… 1 Ekim’de
yürürlüğe giren Tedavi Katılım Payının
Uygulanması Hakkında Tebliğ, sizlerin de
bildiği gibi çeşitli miktarlarda katılım payı
alınması uygulamasını getirdi.
Tebliğe göre kapsama dahil kişilerin
sağlık kurum ve kuruluşlarındaki ayakta
tedavilerine ilişkin hekim ve diş hekimi
muayenelerinden birinci basamak sağlık
kuruluşları ve aile hekimliği
muayenelerinde 2 lira, ikinci ve üçüncü
basamak resmi sağlık kurumlarında 8 lira,
özel sağlık kurumlarında 15 lira katılım
payı alınıyor. İkinci ve üçüncü basamak
resmi sağlık kurumları ile özel kurumlarda
da katılım payı tutarı 3 lira. 2 lira
tutarındaki katılım payı, muayeneye bağlı
olarak anlaşmalı eczane tarafından hak
sahibine verilen ilaçlar için düzenlenen
fatura ve/veya fatura eki listelerde yer
alan reçeteler esas alınarak, hak sahibinin
kurumu tarafından memurun bir sonraki
aylığından kesinti yapılmak suretiyle tahsil
ediliyor.
Muayene sonrası reçeteleşen ilacın
anlaşmalı olmayan eczaneden alınması
halinde, muayene katılım payı, ilaç
bedelinin kurum tarafından memura
ödenmesi sırasında, katılım payının tutarı
kadar memura eksik ödeme yapılmak
suretiyle tahsil ediliyor. Memurun kendisi
ve bakmakla yükümlü bulunduğu aile
fertleri adına düzenlenmiş olan her bir
reçete için ayrı ayrı muayene katılım payı
hesaplanıyor.
İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık
kurumlarında yapılan muayeneler için
alınacak 8 TL, özel sağlık
kurumlarında yapılacak muayeneler
için alınacak 15 TL tutarındaki katılım
payının 3 TL’lik kısmı muayeneye bağlı
olarak anlaşmalı eczane
tarafından hak sahibine
verilen ilaçlar için
düzenlenen
fatura veya fatura
ekli listelerde yer
alan reçeteler esas
alınarak hak sahibinin kurumu
tarafından memurun aylığından kesinti
yapılmak suretiyle tahsil ediliyor. Katılım
paylarının geri kalan kısmı ise sağlık
kurumları tarafından düzenlenen tedavi
faturaları esas alınarak ödeniyor.
Yeşil kart verilerek tedavileri sağlanan
kişilerin, birinci basamak resmi sağlık
kuruluşlarında gördükleri tedavileri
nedeniyle düzenlenen reçete muhteviyatı
ilaçlarını almak üzere eczanelere
başvurmaları halinde 2 lira, ikinci ve
üçüncü basamak resmi sağlık
kurumlarındaki tedavileri nedeniyle
eczaneye başvurmaları halinde 8 lira
muayene katılım payı alınıyor.
Sevgili okurlarım, bu katkı payları hafif
diyebileceğimiz ayakta tedaviler için söz
konusu. Sonuçta siz siz olun, sakın
hastalanmayın! Eğer, tedavi için soluğu
hemen Amerikalarda alamayacaksanız...
İşçiye mesleki eğitim aldırmak zorunlu
Platform 2010 yõlõ sonuna kadar 32 meslek standardõ belirleyecek. Ayrõca Gebze Organize Sanayi
Bölgesi’nde 50 bin metrekarelik bir alanda Türkiye’nin ikinci Zehirli Atõk Bertaraf Tesisi’ni kuracak
15.02.1960 doğumluyum. 1988 yılında yedek subay olarak askerlik yaptım.
01.10.1993 yılında SSK’li oldum.1950 gün ödenmiş primim var. 1988’deki
yedek subaylığım, öğrendiğime göre sigortalılığımın başlangıcını bu tarihe
çekiyor. Yedek subaylığımda kesilen primleri de henüz ilave ettirmedim.
Sanırım başlangıcın beş sene öne gelmesi benim emeklilik şartlarımda
değişiklik yaratacak. Bunların belirlenmesi için bu primlerin aktarılmasını
şimdiden yapmalıyım herhalde değil mi?
Ayrıca yedek subaylığımdan ayrı olarak 4 aylık yedek subay öğrenciliğim
için de borçlanarak ödeme yapabilir miyim? M. Uygar Türk
Değerli okurumuz, askerlikte er, erbaş ve yedek subay okulunda geçen süreleri
borçlanmak mümkündür. Yedek subay okulunda geçen 4 aylık süreyi borçlanma
imkânınız vardır. İlk defa askerden sonra sigortalı olmanız
nedeniyle askerlik borçlanması yapmanız halinde sigorta
başlangıç tarihiniz 4 ay geriyle gidecektir.
Yedek subaylık nedeniyle sigorta başlangıç tarihiniz olarak
dikkate alınacaktır. Ancak, yedek subaylık döneminde ise
emekli sandığına primleriniz ödenmiş olup, mükerrer olarak
aynı dönem için hem emekli sandığı hem de SSK ödemesi
söz konusu olmayacaktır. Emekli sandığına ödenen
dönemleri emekli olurken de birleştirmeniz mümkündür.
Sorularınız için
malicozum ism
mmo.org.tr ad-
resine mail ata-
bilirsiniz. Tüm
sorular e-posta
ile tek tek ce-
vaplanacaktır.
YEDEK SUBAYLIKTA GEÇEN SÜREYİ
BORÇLANABİLİR MİYİM?
Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği
(TKSD) Yönetim Kurulu Başkanõ Timur
Erk ise, AB’ye yapõlan yõllõk 3 milyar dolarlõk
ihracatõ tehlikeye atan “Reach” yönetmeliğinin
ise uluslararasõ düzeydeki sõkõntõlardan biri oldu-
ğunu dile getirerek, görünürde insan sağlõğõ ve
çevreyi korumayõ amaçlayan Reach uygulamasõ-
nõn özellikle KOBİ’ler açõsõndan büyük sõkõntõ
yarattõğõna dikkati çekti.
Timur Erk, şöyle konuştu: “Bu uygulama,
perde gerisinde AB’ye ihracatı teknik engel-
lerle önlemeye yönelik. Türkiye’nin Reach
çerçevesinde ihracat kaybı yılda 3 milyar do-
lara ulaşabilir. Bu konuda mutlaka devletin fi-
nansal ve yönlendirici desteğine ihtiyacımız
var. 7-18 Aralık 2009 tarihlerinde Kopen-
hag’da yapılacak olan ‘COP-15’ toplantısında
AB tarafından ortaya konulacak pozisyon bel-
gesinde, AB üyesi olmayan Türkiye için çok
ağır yükümlülükler getirecek konular yer alı-
yor. Türkiye, üyelik görüşmelerini sekteye uğ-
ratmamak için Kopenhag için hazırlanmış bu
AB görüşüne pek bir reaksiyon göstermeme
yolunu seçerse, 2013 sonrası için çok büyük
bir uluslararası sorunun içine düşecektir.
Kraldan ziyade kralcılıkla mücadele ediyoruz.
Onlar da biliyor. 2020’den önce bu iş olmaz.
Türkiye 2007 salım raporuna göre, 1990 yılı
ile karşılaştırıldığında yüzde 120-140’ın üze-
rinde sera gazı salımı yapmaktadır. 2013 yılı
sonrasında, bu 1990 baz yılına göre istenmek-
te olan en az yüzde 20-30 düzeyinde azaltma
taahhütlerine Türkiye’nin teknolojik olarak
uyabilmesi kesinlikle mümkün değildir.”
Annenin keşfi, babayõ
ihracatçõ yaptõ
Hierapolis tekstil firmasõnõn sahibi
Hasan Arpacık’õn eşi Mürşide
Arpacık’õn çocuklarõnõn gece üşüterek
hasta olmalarõnõ önlemek için icat ettiği
“Uykumatik”, Rusya, Bulgaristan, Al-
manya ve Fransa gibi ülkelere ihraç
edilmeye başlandõ.
Hierapolis’ten ya-
põlan yazõlõ açõkla-
mada, Denizlili ev
hanõmõ Mürşide Ar-
pacõk’õn çocuklarõ-
nõn gece sürekli üze-
rini açarak hastalan-
masõndan yola çõka-
rak ürettiği ve “Uy-
kumatik” adõnõ ver-
diği ürünün, kriz ne-
deniyle zor günler
geçiren tekstilci eşi Hasan Arpacõk’a
umut olduğu ve Arpacõk’õn bu ürünü ih-
raç etmeye başladõğõ bildirildi.
“Uykumatik Denizli yöresinde fısıl-
tı gazetesiyle yayıldı. Farklı illerden de
talepler almaya başladık. Baktık ki il-
gi büyük, patentini aldık” diyen Arpa-
cõk, özellikle dar gelirli ailelerden talep
gördüklerini, yurtlar, yatõlõ bölge okullarõ,
Kõzõlay gibi kurumlarla anlaşmak için gi-
rişimlerde bulunacaklarõnõ belirtti.
Her ay onlarca işçinin öldüğü, resmi
verilere göre de yüzlerce çalışanın
yaralandığı iş kazaları çalışma yaşamının
en iç karartıcı olaylarındandır. Bu nedenle
yasalar, ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak
işçilerin, işe alınmadan önce mesleki
eğitime tabi tutulmalarını öngörmüştür. İşçi
lehine olan bu düzenlemelerin uygulamada
da yaşam bulmasının yolu, tarafların bu
konuyu bilmelerinden geçiyor.
Yasalara göre 16 yaşını doldurmamış
genç işçiler ve çocuklar ile çalıştığı işle ilgili
mesleki eğitim almamış işçiler ağır ve
tehlikeli işlerde çalıştırılamaz. Hangi işlerin
ağır ve tehlikeli işlerden sayılacağı,
kadınlarla 16 yaşını doldurmuş fakat 18
yaşını bitirmemiş genç işçilerin hangi çeşit
ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılabilecekleri
Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği’nde
gösterilmektedir. Ağır ve Tehlikeli İşlerde
Çalıştırılacak İşçilerin Mesleki Eğitimlerine
Dair Tebliğ, 31 Mayıs 2009 tarihinde Resmi
Gazete’de yayımlanmıştır. Buna göre ağır
ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak işçilerin,
söz konusu tebliğde sayılan belgelerden
birisine sahip olmaları zorunlu tutulmuştur.
İşverenler, ağır ve tehlikeli işlerde çalışan
işçilerin mesleki eğitim belgelerinin bir
örneğini, 4857 sayılı kanunun 75’inci
maddesine göre düzenlenen özlük
dosyasında saklamak ve istendiğinde
yetkili memurlara göstermek zorundadır.
Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak
işçilerin zorunlu mesleki eğitim diploma,
sertifika veya belgelerinin bulunup
bulunmadığı hususu, 4857 sayılı kanuna
göre bakanlık iş müfettişleri tarafından
denetlenmektedir.
İşverenler, ağır ve tehlikeli işlerde çalışan
işçilerin mesleki eğitim belgelerinin bir
örneğini, 4857 sayılı kanunun 75’inci
maddesine göre düzenlenen özlük
dosyasında saklamak ve istendiğinde
yetkili memurlara göstermek zorundadır.
16 yaşını doldurmamış genç işçiler,
çocuklar ve mesleki
eğitim almamış
kişileri, mesleki
eğitim almamış
işçi çalıştıran
işveren veya
işveren vekiline
her işçi için 2009
yılında 500 TL ceza
uygulanacak.
Siz siz olun, sakõn
hastalanmayõn!
8. Sanayi Kongresi
15-16 Aralık’ta
İstanbul Sanayi Odasõ (İSO) tara-
fõndan düzenlenen 8. Sanayi Kon-
gresi 15-16 Aralõk tarihlerinde, Wow
Kongre Merkezi’nde Gerçekleştirile-
cek. “Kriz Sonrasõ Yeni Yön” ana te-
masõyla gerçekleştirilecek kongreye ve
inovasyon sergisine Nelson Mande-
la’nõn eski danõşmanõ olan Dr. Ian Gol-
din konuşmacõ olarak katõlacak.
Goldin, “Küresel Değerlendirme ve
Türkiye” konulu bir konuşma yapa-
cak. İSO Başkanõ Tanõl Küçük kon-
gre kapsamõnda, bir inovasyon ser-
gisine ev sahipliği yapacaklarõnõ be-
lirterek, aynõ zamanda, bu yõl ilk kez
İSO İnovasyon Ödülleri etkinliğini de
gerçekleştirdiklerini kaydetti.
HP, özellikle bilgi tek-
nolojileri personeli bu-
lunmayan küçük ölçekli işletmelere yönelik iki
yeni ürünü HP Pro 3010 ve HP Pro 3015 seri-
si masaüstü bilgisayarlarõnõ pazara sundu. Bu
iki yeni ürün ile birlikte KOBİ’leri her türlü sa-
nal saldõrõ ve sõzma teşebbüslerine karşõ da ko-
rumayõ hedefleyen HP tarafõndan yapõlan açõk-
lamada bilgisayarlarõ güçlü yazõlõmlarla da des-
tekledikleri belirtildi.Yapõlan açõklamaya gö-
re, AMD veya Intel işlemciler ile en yeni Win-
dows ® 7 işletim sistemleri arasõnda seçim yap-
ma olanağõ sunan yeni modellerde, aynõ za-
manda yerden kazandõran Small Form Factor
(3010) veya büyük ölçüde genişlemeye uygun
Microtower kişisel bilgisayar modelleri ile
iki ayrõ tasarõm seçeneği de bulunuyor.
Protestolu senet tutarı
10 ayda yüzde 22 arttı
‘Reach Yönetmeliği KOBİ’lerin kâbusu’
Sektör, krizi ihracatla atlatmaya çalõşõyor
42. Ayakkabı Moda Fuarı açıldı
HP’den KOBİ’lere
özel çözüm
Protestolu senetlerin tutarõ 2009 yõlõnõn
10 aylõk döneminde geçen yõlõn aynõ
dönemine göre yüzde 22.2 artarak 6 milyar
496.9 milyon TL’ye yükseldi. Merkez Ban-
kasõ verilerinden yapõlan belirlemeye göre,
ocak-ekim döneminde geçen yõlõn aynõ dö-
nemine göre, protestolu senet sayõsõ yüzde
5.14 artarak 1 milyon 276 bin 800’den 1 mil-
yon 342 bin 541’e yükseldi. Aynõ dönemde
protestolu senet tutarõ da yüzde 22.2 artarak
5 milyar 316.5 milyon TL’den 6 milyar 496.9
milyon TL’ye yükseldi. Ekim ayõnda geçen
yõlõn aynõ ayõna göre protestolu senet sayõ-
sõ yüzde 5 oranõnda azalarak 133 bin 706’dan
126 bin 920’ye gerilerken protestolu senet
tutarõ da yüzde 2 oranõnda azalarak 656.4 mil-
yon TL’den 641.8 milyon TL’ye indi.