Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
[email protected]
12 ARALIK 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 15
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Tabutlar...
Madenin girişinde önce yaşam haberlerini,
sonra cenazelerini 20 saat boyunca soğukta,
yağmurda bekleyen ailelere aynı acılı sahneleri
tekrar tekrar yaşatmamak için, ölen işçilerin
cesetleri bir bir bulunup, tek tek toprak üstüne
çıkarılmadı. Yerin altında bekletilip, ambulanslar
sıraya dizildikten sonra, toplu halde yukarıya
çıkarılarak hızla hastane morguna kaldırılmaları
sağlandı. 19 iş cinayetinin kurbanı işçilerin
tabutları sanırım aynı hafta içinde uğurladığımız,
PKK terör cinayetinin kurbanları 7 şehidimizin
tabutları gibi yan yana bayraklara sarılı olarak
dizilmeyecek, acının kitlesel paylaşıldığı cenaze
törenleriyle uğurlanmayacaklar... Can
parçalarını toprağa veren ailelerin “vatan
toprağını korumak için canını verdi...” gibisinden
kendilerine teselli olacak onur payı çıkarma
şansları bile yok...
Türkiye’de akan kanın durması, barışın
gerçekleşmesi, PKK terörünün bitmesi için
demokratik duyarlılığımız, toplumsal
refleksimizin zayıf olduğu tartışılmaz. Sınırlı
siyasi, sivil grupların tekbir ağırlıklı cenaze
uğrulamaları ne etkin, ne de sağduyulu
toplumsal tepkiyi yansıtıyor. Birlikte yaşam için,
çözüm reçetelerini de içinde barındıran
birliktelik için, yüz binlerin, milyonların gücü
gerek. Yine de yaşadıklarımız, toplumsal
algılamalarda kimi dersleri almamızda olumlu
bir birikim yarattı. Kürt sorununun çözümüne
gidecek yolda, öncelikle Kürt vatandaşlarımızın
insan hakları sorunlarına ilişkin siyasal, sosyal,
ekonomik çözüm isterlerken, terörle aralarında
sınır çizmek ve birlikte yaşama iradesini ortaya
koymaları gerektiği de bir gerçek. İçten ve
dıştan ayırımcı tuzaklarla, siyasal, örgütsel onca
ağır yanlışa, suça, tahrike karşın, canı yanan
halkımızın sağduyuyu güçlendirerek, caydırıcı
dik duruşuna olan gereksinim de.
Her şeye rağmen Tokat katliamına karşı
toplumsal duyarlılık göstermekte ve refleks
vermekte çok zayıf kalsak da, genel olarak
sağlıklı, sağduyulu olduğumuzu söyleyebiliriz..
İş cinayetinin kurbanı 19 işçinin tabutu
üzerinden toplumsal refleks, duyarlılık
sınavımızda ise sınıfta kaldığımız tartışılmaz.
“Biri vatanın, ülke bütünlüğünün savunulması
refleksi, diğeri ekmek kavgası, hiç
karşılaştırılabilir mi?” diye düşünebilirsiniz.
Oysa insanın insanca yaşayabilmesi, ayakta
kalması, ülkesine de sağlıklı sahip
çıkabilmesinin olmazsa olmaz koşulu. Aynı
ülkenin vatandaşlarının ırklar, dinler, mezhepler
üzerinden birbirlerini kesip biçer hale
gelmelerinin odağında ekmek, yaşam kavgası
yok mu? Irak halkı ülkesini işgal edenlere karşı
ortak savaşım vermek yerine, mezhepler, ırklar
üzerinden birbirini katletme noktasına
gelmişlerse, gündemlerinin odağında
çaresizliği, yoksulluğu paylaşmamak yok mu?
İnsan olma özelliklerimizden uzaklaştıkça
vahşet, kanlı, akıl dışı çatışmalar, hesaplaşmalar
patlamıyor mu?
Özeti 19 işçinin iş cinayetinde ölümlerinde
tabutlar yan yana dizilmese de, bu cinayetin
nedenleriyle, toplumsal sorumluluklarımızla
hesaplaşmak zorundayız..
Olayın sansasyonel haber değeri nedeniyle
medyanın güncel kalacak duyarlılığında bu iş
cinayetinin pek çok boyutu ister istemez
gündeme gelmiş, kirli çamaşırlar, toplumsal
suçluluğumuz ortalığa saçılmış oluyor. Trajik
çelişki bu cinayetin baş sorumlulularının
algılanma kapsama alanımızın dışında
kalmaları, hesap sorulmasının akla gelmeyişi.
Cinayetten sonraki yapılacaklarda, itiraf
etmeliyim ki siyasi baş sorumlu olarak Çalışma
Bakanı üzerine düşeni fazlası ile yaptı. Cinayet
mahallinden ayrılmayarak toplumsal sempati
bile kazandı. Oysa siyasi açıklamalarında
Bakan gereken teftişlerin yapıldığını söylese
de, işçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerini almada
Çalışma Bakanlığımızın sorumluluklarını yerine
getirme notu on üzerinden sıfır.
Bu yıl içinde çıkardıkları yönetmelikle maden
ocaklarında kalifiye olmayan işçilerin, ucuza
çalıştırılmalarına izin vermeleri bile, tek başına
iş cinayetlerinde suç ortaklığı anlamına geliyor.
Kaldı ki Bakanlık’ın işçi sağlığı iş güvenliği
denetimlerinde giderek düşen kadroları, uzman
kalitesi, denetim ciddiyetsizliği ile cinayet
içerikli iş kazaları tek kelime ile Allah’a
bırakılıyor. Bu türden bir maden kazası, iş
cinayetinin olabilirliğinin koşulları bilimsel
olarak tartışılamaz. Patlayıcı gazın ocakta
birikmesi, yetersiz hava akımı, patlatacak
kıvılcım... Üç koşuldan biri olmazsa, ölümlü iş
cinayeti de olmayacak. İstanbul’da eve
temizliğe gelen bir kadının ücretinin altında
ücretle maden işçisinin çalıştırıldığı özel
madenler yağması düzeninde, iş cinayetinin
katillerinden hesap sorulmaz mı?
[email protected]
Koç: Hedeflenen büyüme yakalanamayacak. Böyle bir ortamda 30-40 milyar dolarõ nasõl elimizin tersiyle itiyoruz?
Ekonomi Servisi - Türk Sanayicileri ve
İşadamlarõ Derneği (TÜSİAD) Yüksek İs-
tişare Konseyi (YİK) Başkanõ Mustafa
Koç, “2009 yılına ilişkin algılarımızın,
2010 yılını sorunsuz geçirmemize pek de
yardımcı olmayacağı sonucuna vara-
biliriz” dedi.
Koç, TÜSİAD YİK toplantõsõnõn açõlõ-
şõnda, 2010 yõlõ için dünya ekonomisinde
hõzlõ bir büyüme beklenmediğini ifade eden
Koç, şunlarõ kaydetti: “Bizim için de
dünya ekonomisinin rüzgârını arkamıza
alarak özellikle işsizlik sorununu çöze-
bilmek için ihtiyaç duyduğumuz yüksek
büyüme hızını yakalamak da maalesef
mümkün gözükmüyor. Orta vadeli
programımız da bu gerçeği teyit ediyor.
Üstelik de bu program sırasıyla yüzde
3.5- 4 ve 5’lik büyüme hedefleri koya-
rak yalnız 2010 yılının değil 2011 ve 2012
yıllarının da ılımlı büyüme yılları ola-
cağını öngörüyor. Bu çerçeveden bak-
tığımızda 2009 yılına ilişkin algılarımı-
zın 2010 yılını sorunsuz geçirmemize
pek de yardımcı olmayacağı sonucuna
varabiliriz.”
Konuşmasõnda “Böyle bir ortamda
30-40 milyar doları nasıl elimizin
tersiyle ittiğimizi anlamanın da
mümkün olmadığını söylemek zo-
rundayım” diyen Koç, özellikle
bütçe tarafõnda ciddi bir sõkõntõyla
karşõ karşõya olunduğunu söyledi.
Mustafa Koç, “Burada mevcut
manzaranın bütün unsurlarını da
gözden geçirdiğimizde böyle bir or-
tamda 30-40 milyar doları nasıl eli-
mizin tersiyle ittiğimizi anlama-
nın da mümkün olmadığını söyle-
mek zorundayım. IMF anlaşmasının
getirilerini göz ardı etmenin iktisa-
dı argümanlarının izah edilecek bir
yanı da yok gibi gözüküyor” dedi.
Yalçındağ:
Bugün
kadar
yarını da
düşünelim
Türk Sanayicileri ve İşadamlarõ Derneği (TÜSİ-
AD) Yönetim Kurulu Başkanõ Arzuhan Doğan
Yalçındağ, şu sõralarda ekonomideki belirsizlikle-
rin õşõğõnda Türkiye’nin bir yandan güncel sorun-
lara çözüm bulmaya çalõşõrken, bir yandan da
önümüzdeki on yõllara hazõrlanmasõ, bu hazõrlõğõn
orta vadeli program sõnõrlarõnõn ötesinde Türk
ekonomisinin topyekûn kurgulanmasõna yönelik ol-
masõ gerektiğini bildirdi. Yalçõndağ, konuşmasõna
şöyle devam etti: “Ancak ekonomik büyümenin
yeniden sağlanmasının ve işsizlik oranının düşü-
rülmesinin tahmin edilenden daha uzun süreceği
anlaşılıyor. Üstelik krize karşı önlem almakta
gösterilen uluslararası dayanışmanın krizden çı-
kışta gösterileceğinden de
emin değiliz. Çünkü toparlanmanın zamanlaması
ve kuvveti ülkeden ülkeye değişiyor. Erken topar-
lanan ülkelerde ekonomi politika hızla normale
dönerken, faizler normal seviyelerine çıkarken,
toparlanmanın geciktiği ve zayıf olduğu ülkelerde
gevşek para ve maliye politikalarına devam edili-
yor. Değindiğim ayrışma, iyiye gidişin hızlı oldu-
ğu ülkelerde cari açığın artması ihtimalini doğu-
ruyor. Bu da bizi korumacılık riski ile karşı karşı-
ya bırakıyor. Diğer taraftan, Asya kıtasındaki
ekonomik büyüme dünyadaki yapısal dönüşümün
ipuçlarını yansıtıyor. 2009 yılında gelişmiş ülke
ekonomileri derin bir resesyona girerken, Asya
kıtasının dünya ekonomisinin lokomotifliğini
yapması bekleniyor.”
İş Bankasõ Genel Müdürü Ersin Özin-
ce, TÜSİAD YİK toplantõsõndan önce, ga-
zetecilerin büyüme rakamlarõna ilişkin so-
rusu üzerine “Türkiye’nin büyümeye ih-
tiyacı vardır. Değil böyle düşük oran-
lı küçülmeler, düşük oranlı büyümeler
dahi Türkiye’nin ihtiyacına kâfi gel-
mez” dedi.
Özince, Türkiye’nin sürekli “Para Fo-
nu programlarıyla” işlerini yürütmesinin
gerekmediğinin altõnõ çizerek “Ancak uy-
gun bir anlaşma olsaydı bu, daha iyi bir
performansı destekleyebilirdi. Bu konuda
ekonomi yönetimini eleştirmiyorum. Tür-
kiye’nin iyi tanınmamasından kaynaklan-
dığını düşünüyorum, ancak ziyanı da yok.
Kendi yağımızla kavrulacağız” ifadelerini kul-
landõ.
Bu arada, TÜSİAD yõlõn son Yüksek İstişa-
re Konseyi (YİK) toplantõsõ kapsamõnda Federal
Almanya Parlamentosu SPD Grup Başkanõ, es-
ki Şansölye Yardõmcõsõ ve Dõşişleri Bakanõ
Frank-Walter Steinmeier’e, 2009 yõlõ TÜ-
SİAD Dõş Politika Ödülü (TÜSİAD Bosphorus
Prize for European Understanding) verildi.
Ödülü Devlet Bakanõ Hayati Yazıcı sundu.
YÜKSEK ORANLI BÜYÜMEYE İHTİYAÇ VAR
Doğan Gazetecilik’in
cezasına uzlaşma
Ekonomi Servisi - Doğan
Gazetecilik’in yaklaşõk 23.5 milyon
liralõk vergi cezasõnda anlaşma
sağlandõ. Ceza 4 milyon 465 bin
500 liraya düşürülerek özel
usulsüzlük cezasõ kaldõrõldõ.
Doğan Gazetecilik’ten Kamuyu
Aydõnlatma Platformuna (KAP)
gönderilen açõklamada, söz konusu
tutarõn gecikme faiziyle birlikte bir
ay içinde ödeneceğini belirtildi.
Ekonomi Servisi - Turkcell
Akademi, İŞKUR işbirliğiyle
sektöre nitelikli insan gücü
yetiştirmek amacõyla Ankara,
İstanbul, İzmir, Diyarbakõr ve
Erzurum’da İŞKUR’a kayõtlõ 1500
genci eğiterek, başarõlõ olanlara
istihdam imkânõ sağlayacak.
İŞKUR’a kayõtlõ, 21-35 yaş
aralõğõndaki adaylar arasõndan
seçilecek kişilere üniversitelerle
birlikte eğitimler verilecek.
Öte yandan, Rekabet Kurumu,
Turkcell ile ilgili kanunun 4’üncü
ve 6’ncõ maddelerinin ihlal edilip
edilmediğinin tespit edilmesi
amacõyla soruşturma başlattõ.
Şekerde 200 bin kişi etkilenecek
Şeker-İş Sendikasõ, Türk-
şeker’e ait 6 fabrikanõn satõşõ-
nõn iptali için Danõştay’da da-
va açtõ. Sendika, iptale gerek-
çe olarak, fabrikalarõn satõşõna
ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu kararõnõn
anayasada güvence altõna alõnan “Tarım, hay-
vancılık ve bu üretim dallarında çalışanla-
rın korunması” hükmüne aykõrõ olmasõnõ
gösterdi. Diğer gerekçeler arasõnda “Kamu hiz-
metlerinin özelleştirilmesinde sıklıkla kul-
lanılan ‘işletme hakkõ devri’ yönteminin bu
satışta dikkate alınmama-
sı, özelleştirme stratejisine
aykırı olarak portföy ve sa-
tış sırasının değiştirilmesi
ile satışa ilişkin ön şartla-
rın yerine getirilmemesi” yer aldõ. İhalede,
Türkşeker’e ait Kastamonu, Kõrşehir, Turhal,
Yozgat, Çorum ve Çarşamba şeker fabrikala-
rõna en yüksek teklifi 606 milyon dolar ile Baş-
bakan Tayyip Erdoğan’õn hemşerisi ve arka-
daşõ Rizeli müteahhit Mehmet Cengiz’in sa-
hibi olduğu Ak-Can şirketi vermişti.
Özelleştirmeye
iptal davasõ
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Şeker-İş
Sendikasõ; Özelleştirme İda-
resi Başkanlõğõ (ÖİB) tara-
fõndan hafta içinde ihalesi
yapõlan Türkiye Şeker Fab-
rikalarõ’na ait 6 fabrikadan
en az ikisinin, özelleştiril-
melerinden sonra kapatõla-
cağõnõ belirterek “Bunun
sonucunda 31 bin pancar
işçisi tarımdan dışlana-
cak, 1235 kişi işsiz kala-
cak, aileleriyle birlikte 200
bin pancar çiftçisi ve şeker
işçisi kapatmadan doğru-
dan etkilenecek” değer-
lendirmesinde bulundu.
Şeker-İş tarafõndan ha-
zõrlanan Şeker Raporu’nda
şu ifadelere yer verildi:
3 bin 750 kişiye istih-
dam yaratan bu fabrikalarõn
ikisinin kapanmasõ ile 1235
kişi işsiz kalacak.
Pancar çiftçileri ile şe-
ker işçilerinin aileleri bir-
likte düşünüldüğünde, doğ-
rudan etkilenenlerin sayõsõ
en az 200 bini, yan sektör-
ler de göz önüne alõndõğõn-
da 600 bini bulacak.
Çarşamba’nõn 90.4
milyon, Kastamonu’nun
57.6 milyon liralõk eko-
nomisine katkõlarõ kaybo-
lacak.
Bölgede yõllõk 36 bin
olan pancar çiftçilerinin sa-
yõsõnõn 4 münavebe dönemi
esasõ gereğince toplamda
143 bin olduğu dikkate alõn-
dõğõnda, bu fabrikalardan
ikisinin kapanmasõ duru-
munda 31 bin civarõnda çift-
çi pancar tarõmõndan dõşla-
nacak. İki fabrikanõn ka-
panmasõyla 415 bin dekarlõk
pancar ekim alanlarõnõn 90
binden fazlasõ kaybolacak.
Yörede yaklaşõk 900
bin pancar ve 42 bin 500 ton
şeker üretilemeyecek.
Melas üretimi 15 bin
ton azalacak; bundan maya,
yem, ilaç, gübre gibi yan
sektörler de zarar görecek.
Yaş küspe üretimin-
deki kayõp 112 bin tona
ulaşacak, bu fabrikalarõn
bulunduklarõ yörelerde hay-
vancõlõk bitme noktasõna
gelecek.
Mustafa Koç, dünkü toplantõ bitme-
den önce, 21 Ocak’ta yapõlacak top-
lantõda yönetim değişikliği olacağõnõ
anõmsatarak, bununla ilgili olarak üye-
lerin görüşlerini almak üzere hazõrla-
dõklarõ ankete katõlõmõn yüksek olduğu
bilgisini verdi. Kamuoyuna ‘başkan
seçimi’ anketi olarak yansõyan anketin
sonuçlarõna ilişkin yöneltilen sorulara
TÜSİAD üyeleri net yanõt vermekten
kaçõnõrken Koç toplantõnõn bitiminde
“Karar genel kurulun. Başkanlık di-
vanı olarak değerlendireceğiz” dedi.
Alõnan bilgiye göre, TÜSİAD baş-
kanlõğõna iki aday var. İsimler teamül
yoklamasõyla belirlendi. TÜSİAD
üyesi Aynur Bektaş da basõn mensup-
larõnõn sorularõnõ yanõtlarken ankette,
genel teamülün Ferit Şahenk ve Ümit
Boyner yönünde olduğunu belirtti.
Bektaş, “O konuşuluyor şu anda. Ve
bu ankette genel teamül Ferit Bey
ile Ümit Hanım” dedi.
Ancak adõ geçen Doğuş Grubu Yö-
netim Kurulu Başkanõ Ferit Şahenk,
ilerleyen saatlerde CNBC’e’ye yaptõ-
ğõ açõklamada, adõnõn geçmesinden
gurur duyduğunu ancak yeterince za-
man ayõramayacağõ için aday olmadõ-
ğõnõ belirtti.
Başkanlõk için iki
isim öne çõktõ,
Şahenk ‘yokum’ dedi
Mustafa Koç Arzuhan Doğan
Yalçındağ
Ersin
Özince
‘2010’dan da umutlu değiliz’Koç, büyüme beklentilerinin
gerçekleşmeyeceğinin ortaya
çõktõğõnõ belirtip IMF ile anlaşmanõn
önemine değinerek Türkiye’nin,
bütçe performansõnõ toparlayacağõna
yönelik kuvvetli mesajlar vermesi
gerektiğini kaydetti.
Turkcell’den 1500
gence iş müjdesi
T.C. EYÜP 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI
Dosya No: 2009/2 Satõş
Satõlmasõna karar verilen taşõnmazõn;
TAPU SİCİL KAYDI: Eyüp Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 26.11.2007 tarih, 4604 sayõlõ yazõsõ ekindeki tapu kaydõndan; Eyüp İlçesi, Düğmeciler Mahallesi, 151 ada, 2 parsel sayõlõ, 149.48m2 miktarlõ “BAHÇELİ AHŞAP EV ve BİR KARGİR EV” vasõflõ taşõnmazõn tama-
mõdõr. Kadastro Müdürlüğünce verilen çapõn; taşõnmazõn mahallindeki fiili durumla uyumlu olduğu yapõlan incelemede görülmüştür.
İMAR DURUMU: Eyüp Belediye Başkanlõğõ İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 13.03.2008 tarih, 2008/1992-1731 sayõlõ yazõsõndan; Eyüp İlçesi, Düğmeciler Mahallesi, 151 ada, 2 parsel sayõlõ taşõnmazõn “13.09.1979 tasdik tarihli 1/500 ölçekli Eyüp Koruma Planõnda
H=9.50m irtifah, Blok Nizam yapõlanmalõ, “KONUT” alanõnda kaldõğõ, bir kõsmõnõn da “YOL” alanõnda kaldõğõ“ anlaşõlmõştõr.
KONUMU, ULAŞIMI VE ÇEVRE BİLGİLERİ: Satõşa konu Eyüp İlçesi, Düğmeciler Mahallesi, 151 ada, 2 parsel sayõlõ taşõnmazõn “Eyüp İlçesi, Nişanca Mahallesi, Baba Haydar Kuyusu Sokağõ, No: 17 ve 19” adresinde bulunan gecekondu tarzõndaki yapõlar olduğu tes-
pit edilmiştir. Taşõnmazõn bulunduğu bölge yoğun konut alanlarõnõn bulunduğu bir bölgedir. Teknik altyapõlarõ tamamlanmõş ve kamu hizmetlerinden istifadesi tamdõr. Yoğun bir şekilde konut amaçlõ yerleşimler söz konusudur. Belediye otobüsü veya dolmuş gibi toplu taşõ-
ma araçlarõyla ulaşõm imkanõ vardõr. Bölge sosyal açõdan alt-orta gelir düzeyine sahip insanlarõn ikamet ettiği bir yerleşim yeridir. Taşõnmazõn yakõn çevresinde; Nişanca Mahalle Muhtarlõğõ, Baba Haydar Tekkesi, Baba Haydar Camii, Ergenekon İlköğretim Okulu, Surp Yağ-
ya Ermeni Kilisesi bulunmaktadõr.
ÖZELLİKLERİ: Satõşa konu olan; Eyüp İlçesi, Düğmeciler Mahallesi, 151 ada, 2 parsel sayõlõ taşõnmazõn üzerinde; Baba Haydar Kuyusu Sokak’tan (17) ve (19) kapõ numaralarõnõ alan iki ayrõ yapõ bulunduğu görülmüştür. (17) kapõ numarasõnõ alan yapõ; Zemin ve 1 nor-
mal kattan müteşekkil 2 katlõ kargir bir binadõr. (19) kapõ numarasõnõ alan yapõ; bahçe içerisinden girişi olan ve arka tarafta kalan tek katlõ gecekondu vasfõnda bir yapõdõr. (17) kapõ numarasõnõ alan 2 katlõ yapõnõn her katõ brüt 52.00m2 lik alana sahiptir. Dõş cephesi sõvalõ ve
boyalõdõr. Cümle giriş kapõsõ demir doğrama kapõdõr. Bina oldukça eski ve yõpranmõş bir vaziyettedir. (19) kapõ numarasõnõ alan tek katlõ gecekondu tarzõndaki yapõ ise 30.00m2 lik oturum alanõna sahiptir. Duvarlarõ sõvalõ ve badanalõ vaziyettedir, ancak oldukça eski ve ba-
kõmsõz durumdadõr. Taşõnmazõn tapu kaydõndan üzerinde herhangi bir kat irtifakõ veya kat mülkiyeti tesisi kurulmadõğõ anlaşõlmaktadõr. Yapõlarõn çatõlarõ kiremit örtülüdür. Her türlü alt yapõ hizmetinden istifade etmektedir.
DEĞERİ: Eyüp İlçesi, Düğmeciler Mahallesi, 151 ada, 2 parsel sayõlõ, 149.48m2 miktarlõ “BAHÇELİ AHŞAP EV ve BİR KARGİR EV” vasõflõ taşõnmazõn ve üzerindeki yapõlarõn yukarõda belirtilen özellikleri, halihazõr durumu, bulunduğu yer ve mevkii, imar durumu,
serbest piyasa koşullarõnda rağbet derecesi, çarşõ-pazar yerlerine olan yakõnlõğõ, iş merkezlerine olan mesafesi, binanõn yapõmõnda kullanõlan malzemelerin ve binanõn özelliklerinin göz önünde bulundurulmasõyla Bayõndõrlõk ve İskan Bakanlõği’nõn yayõnladõğõ “Mimarlõk ve
Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabõnda Kullanõlacak 2009 Yõlõ Yapõ Yaklaşõk Maliyetleri” hakkõndaki tebliğde belirlenen değerler ve yine teknik olarak belirlenen yõpranma paylarõna göre tarafõmca yapõlan değerlendirme neticesinde 25.06.2009 tarihi itibariyle; Eyüp
İlçesi, Düğmeciler Mahallesi, 151 ada, 2 parsel sayõlõ, 149.48m2 miktarlõ “BAHÇELİ AHŞAP EV ve BİR KARGİR EV” vasõflõ taşõnmazõn tamamõnõn değerinin;150 000.00TL (-YÜZ ELLİ BİN-)-TL dir.
Satõş şartlarõ:1-Satõş 26/01/2010 günü saat 14,00’den 14,20’e kadar EYÜP 3. İCRA DAİRESİ‘nde açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen değerin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ toplamõnõ ve satõş giderlerini geçmek şartõ ile ihale olu-
nur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhüdü saklõ kalmak şartiyle 05/02/2010 günü aynõ yerde saat 14,00 - 14,20 arasõnda ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da takdir edilen kõymetin %40 ile rüçhanlõ alacaklõlarõn alacağõnõ ve satõş giderlerini ve
paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi şartõyla en çok artõrana ihale olunur.
2-Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranõnda pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, KDV.,
tapu harç ve masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir.
3-İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde haklarõ tapu sicil ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõ-
rakõlacaktõr.
4-Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan ve %10 faizden alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir.
5-Şartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup gideri verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir.
6-Satõşõ iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/2 Satõş, sayõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze başvurmalarõ ilân olunur.
(İİK.m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 71551)