02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 NİSAN 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK İstanbul Tabip Odası genel kurulunda yarışacak Hekim Hakları Platformu’nun listesinde 9 İyi Hekimlik Tam Gün Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Türbanlı hekim aday oldu OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA ÜREME SAĞLIĞI ARAŞTIRMASI Gençlerin cinsellik bilgileri zayıf İstanbul Haber Servisi Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ile Nüfusbilim Derneği’nin ortaklaşa yürüttüğü “Türkiye Gençlerde Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Araştırması”nın sonuçları, gençlerin cinsel sağlık ve üreme sağlığı konusunda ciddi bir bilgi eksikliği içinde olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre her 3 kadından biri cinsel organlarının adlarını bilmezken, erkeklerin yarısı da gebeliğin hangi dönemde olacağından habersiz. Her üç gençten biri, bebeğin anne karnında nerede büyüdüğünü bilmiyor. 1524 yaş arası gençlerle ilgili olarak yapılan ilk ulusal düzeydeki araştırma olan “Türkiye Gençlerde Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Araştırması”nın sonuçları geçen haftalarda açıklandı. 37 ildeki köy ve kentlerde yaşayan 3 bin 500 hanedeki gençlerin cinsel sağlık ve üreme sağlığı konularındaki bilgi, tutum ve davranışlarını ölçmek üzere tasarlanan araştırma, gençlerin cinsel sağlık ve üreme sağlığı konusunda ciddi bir bilgi eksikliği içinde olduklarını gösteriyor. Araştırmaya göre gençlerin sadece yüzde 10’u HIV/AIDS konusunda doğru bilgiye sahip, yarısı ise HIV taşıyıcısı olduğunu düşünüyor. Araştırmada, evli gençler arasında resmi nikâh olmadan dini nikâhla yaşayanların oranının yüzde 12 olduğu, HIV/AIDS’i duyan gençlerin yaklaşık üçte ikisi, HIV/AIDS ile yaşayan bir kişi ile aynı odada bulunmaktan rahatsız olacaklarını belirtiyor. AKP’nin meslek odaları, birlik ve derneklerde daha ağırlıklı yer almak istemesi, odalar için yarışan listelerin de daha cesur hazırlanmasına yol açıyor. Hükümete yakınlığı nedeniyle kamu kuruluşlarında rahat bir şekilde görev yapan türbanlı doktorlar, oda ve birlik yönetimlerinde yer almak için de harekete geçiyor. Genel kurulu bugün başlayan İstanbul Tabip Odası, hareketli bir seçime sahne olacak. Üç listenin yarışacağı seçimlerde, Hekim Hakları Platformu, Türk Tabipleri Birliği başkanını belirleyecek merkez delegasyonda yer alması için aday gösterdiği türbanlı hekim Dr. Havva Sula için oy istiyor. 30 bin üyesi bulunan İstanbul Tabip Odası’nın yönetimi için geçen dönem de yarışan ve 2 bin 500 oy alan platform, her ne kadar Sağlık Bakanlığı ve AKP ile ilişkisi olmadığını ileri sürse de durumun böyle olmadığı sağlık camiasında biliniyor. Hekim Hakları Platformu’nun TTB Merkez Delegasyon listesinde yer alan Dr. Havva Sula, halen bir kamu kuruluşu olmasına karşın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde gö Hekim Hakları Platformu’nun TTB Merkez Delegasyon listesinde yer alan Dr. Havva Sula, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapıyor. rev yapıyor. Platformun listesinde yer alan, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı’na aday olan Dr. Selami Albayrak, halen Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapmasının yanı sıra Yeditepe Üniversitesi’nde öğretim üyeliği de ya pıyor. Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yakın arkadaşı olduğu belirtilen Albayrak, Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yaparken, Akdağ’ın bakan olmasının ardından Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başhekim olarak atandı. Üç grubun yarışacağı İstanbul Tabip Odası seçimleri yarın yapılacak Genel kurul bugün başlıyor İstanbul Haber Servisi İstanbul Tabip Odası Genel Kurulu bugün başlıyor. Halen yönetimde bulunan Demokratik Katılım Grubu ile Milliyetçi Hekimler Grubu ve Hekim Hakları Grubu’nun yarışacağı seçimler yarın Sultanahmet Endrüstri Meslek Lisesi ile Sultanahmet Anadolu Ticaret Meslek Lisesi’nde 09.0017.00 saatlerinde gerçekleştirilecek. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, üyelerini genel kurula katılarak çağdaş, demokrat ve bağımsız tabip odası için oy kullanmaya çağırdı. Demokratik Katılım Grubu adayları arasında bulunan ve halen İstanbul Tabip Odası Başkanlığı’nı yapan Prof. Dr. Özdemir Aktan, oda seçimlerinde geçen dönem yaklaşık 8 bin 500 üyenin oy kullandığını anımsatarak, “İstanbul Tabip Odası’nın 30 bini aşkın üyesi bulunuyor. Bu yılki seçimlerde oy kullanmasını beklediğimiz rakam 8 bin 500’ün üzerindedir” dedi. Aktan, Türk Tabipleri Birliği ve diğer meslek gruplarıyla yaptıkları eylemlerin odanın gücüne güç kattığını vurgulayarak seçimlerin kazanılması durumunda hekimlerin özlük haklarının korunması, sağlık eğitimi gibi konuları savunmaya devam edeceklerini söyledi. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen ise geçen seçimlerde AKP’nin odayı ele geçirmek için ciddi çalışma yürüttüğünü savunarak “Bu seçim, sıradan bir zamanda sıradan bir seçim olmayacaktır. AKP’nin sağlık alanında yapmak istediklerine karşı bir seçim olacaktır” dedi. 1969 yılında Harvard Üniversite’sinde çalışmaya başladım. Massachuset General Hospital çok ünlü bir hastane, gerçekten göz kamaştırıcı bir yer. Her şey o kadar farklı ki. İlk dersi bana yardım etmek üzere verilen sekreterden aldım. Miss Delaney ince yapılı, gözlüğünün üzerinden bakan orta yaşlı, titiz bir hanım. Kısa bir yazı verdim, bir yere ulaştırılacak. Bizdeki alışkanlıkla akşam saatlerinde bir hatırlatma yapmak istedim. Oturduğu koltuktan yavaş yavaş ayağa kalktı. Ben başucunda duruyorum. Yine gözlüğünün üzerinden bakarak “Biz yapacaklarımızı biliriz, ikinci defa hatırlatmaya gerek yoktur” dedi. Bozuluyorum ama anlıyorum, burada sekreterler böyle çalışıyor. Hatırlatma gereği onlarca onur kırıcı oluyor. İkinci şoku “Dersler ne zaman başlıyor” diye sorduğum zaman yaşadım. “Saat 7’de” dediler. “Ne, 7’de mi!” diye hayretle soruşturmayı sürdürünce “Doktor Özdemir, nörolojide 7’de, cerrahilerde 6’da başlar” dediler. Böylece öğrendim ki, burada çalışma temposu böyledir ve bizdeki ile kıyaslanamaz. Öğrenciliğimde tanıdığım Dr. Hasan Garan ünlü bir kardiyolog oldu ve aynı hastanede 7.3019.30 çalışıyordu. “Neden bu kadar yüklü bir program” diye soruma karşılık “Coşkun Bey, burada başka türlü durulmaz” diye cevap verdi. Onun gibi tüm öğretim kadrosu zamanının tamamını hastanesinde kullanıyor. Özel hastasına orada bakıyor. Her yer tertemiz, pırıl pırıl, çalışanlar nazik, yakın ve sıcak. Bu üniversite hastanesi en iyi, en kaliteli elemanları kullanıyor. Bunun için titiz bir seçim yapıyor. Hemşireler haftada iki kez kurs görüyorlar. Birlikte olduğum EEG ve EMG teknisyenleri bilgi ve deneyimleri ile beni şaşırtıyorlar. Bir yıl boyunca çok sayıda mezuniyet sonrası kurs yapılıyor. Kurslar dolup taşıyor. Katılımcılardan bir (GP) pratisyen hekime soruyorum “Niye geliyorsunuz bu kursa?”, “Senede birkaç kurs alıyorum. Mal Practice’den (hatalı hekimlik) ödüm kopuyor” diyor. Daha çok öğrenme isteğinden önce geliyor bu korku. Öğretim kadrosu az istisna ile sözleşmeli. Her biri hakkında, akademik üretimleri konusunda rapor istenebilir. Bu rapor olumlu değil se Harvard onunla sözleşmeyi bitirebilir. Üniversitelerde tıp fakültesi asistanlarının değerlendirmesini yapacak bir komite var (Recidency Evaluation Committee). Bu komite asistanların (bizde şimdi araştırma görevlisi deniyor) eğitimini yeterli bulmazsa bu eğitim programını kapatabiliyor. Bütün bunları iyi hekim, iyi öğretim üyesi hangi koşullarda yetişiyor, bunu vurgulamak için sıraladım. Denetim mekanizmaları burada önemli bir rol oynuyor. Bir de bizim tıp fakültelerini düşünün. Yetiştirdiği öğretim üyelerinden gerektirdiği gibi yararlanmayı bir türlü beceremeyen, onları muayehanelere veya özel hastanelere kaçıran bir sistem. Özel hastanelerle kıyaslanmayacak bir ihmalkârlık, acemilik içinde yürütülen işletme. Kitleri kolay kolay edinemeyen laboratuarlar. Çok sayıdaki öğretim üyesi operatörler için yetersiz ameliyathaneler. Çalışan, hizmet veren personel ve onların davranışları yönünden de yine çarpıcı bir kalite farkı. Bu altyapı ve bu koşullar düzeltilmeden tam gün çalışma düzeni getiriliyor. İlke olarak kuşkusuz doğru olan tam gün, bu koşullarda başarılı olabilir mi? Olacak şudur: İyi kazanan, özellikle cerrahlar, üniversiteyi, devlet hastanelerini terk ederek özel hastanelerde yer alacaklardır. Özel hastanelerin ve özel ayaktan tedavi merkezlerinin yeni yönetmeliklere göre sosyal güvencesi olanlara hizmet verme olanağı da ortadan kalkıyor. Birçoğu, bir değişiklik olmazsa kapanacaktır. Varlıklı insanlar, yaşamını sürdürebilen pırıl pırıl, tertemiz özel hastanelerde sağlık hizmeti alabilecekler, geri kalanlar devlet hastanelerinde günde 6070 hasta bakmak zorunda kalan uzmanların önünde uzun kuyruklar oluşturarak, uzun saatler bekleyerek eziyet çekmeye devam edeceklerdir. Not: Harvard benim gözümü kamaştırmıştı ama bu seçkin üniversite Amerika demek değil. Amerika’nın Değişik Yüzleri başlıklı yazımda belirttiğim gibi dünyanın en iyi üniversitelerine sahip bu ülkede, yeryüzünde süregelen kaostan ve Amerika’nın buradaki rolünden söz ettiğiniz zaman halkın küçümsenemeyecek bir bölümü yakında İsa’nın dünyaya dönerek her şeyi yoluna koyacağına inandığını belirtiyor. [email protected] SAYIN İLHAN SELÇUK’A Kalemini ülkemizin bağımsızlığı ve ulusal onuru için kullanan, tüm yaşamını Cumhuriyetimizin değerlerini, Atatürk ilke ve devrimlerini korumaya adayan, demokrasi mücadelesinin gerçek neferi, karanlığa karşı bir fener, aydın ve insan, SEVGİLİ İLHAN AĞABEY, Biz yurtseverler, biz Atatürkçüler, biz tam bağımsız, demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin savunucuları senin boşluğunu yüreklerimizde hissediyoruz. En kısa zamanda sağlığına kavuşacağına inancımla, geçmiş olsun İlhan Ağabey. H. Ateş ÜNAL ERZEN Bakırköy Belediye Başkanı C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle