02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 NİSAN 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA DİZİ Karadeniz’in geleceğinde oynayacağı kilit rolle ittifak içindeki önemi arttı 9 MED CEZİR MEHMET FARAÇ Türkiye merkez ülke ürkiye NATO’nun önümüzdeki dönem politikaları, topraklarında barındırdığı üsler, İran’a yakınlığı, enerji yolları üzerinde yer alması ve askeri başarıları nedeniyle paktın kenar ülkesinden merkez ülkesi haline geldi. Özellikle ilerleyen süreçte Karadeniz’de bir NATO gücü barındırılmak istenmesi durumunda Türkiye’nin tutumu kilit önem taşıyacak. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından, NATO’daki etkinliğinin azalması öngörülen Türkiye, özellikle bölgesel krizler ve NATO’nun ileri ucu olması nedeniyle bir anda merkeze oturdu. NATO’nun Bükreş Zirvesi’nde ele aldığı konular da bu süreci ciddi biçimde perçinledi. Türkiye’nin NATO orduları arasında muhabere gücü ve aktif olma bakımından da ABD ve İngiltere’nin ardından 3. sırada yer alması da ilerleyen süreçte merkez ülke konumunun güçlenmesi olasılığını arttırıyor. Özellikle Anadolu’da üzerinde bulunan NATO üsleri ve radarlarının çokluğu Ortadoğu ve enerji yollarında etkin olmak isteyen NATO için Türkiye’yi çok cazip bir noktaya getiriyor. Türkiye’de bulunan NATO üsleri şöyle: ? İzmir’de Güneydoğu MAB Komutanlığı, Çekiç Güç’e destek vermek amacıyla 1991’de NATO Savunma Plan Komitesi tarafından kurulan Güneydoğu Müttefik Mobil Gücü. Buradaki birlikte 42 uçak ve 300 askerpersonel bulunuyor. Ayrıca aynı birlikte IHAWK ve Roland füze sistemleri konuşlandırıldı. ? Şile’de Stinger füzelerinin fırlatılması için uluslararası standartlarda bir atış alanı. ? Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı. Irak savaşı sürecinde NATO tarafından ge Kız Aşkı mı Örgüt Aşkı mı? Türk basını Akdeniz Üniversitesi’ndeki silahlı faşist saldırıyı bir türlü tanımlayamadı! AKP destekçisi medya, öğrencilere kurşun yağdıran Ömer Ulusoy ve Tahir Kara’nın MHP’li olmasını bir tarafa bırakmış üniversite yönetimini hedef alıyor. Artık Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK) Başkanı Prof. Mustafa Akaydın’ın türban yasasına karşı duruşu nedeniyle hedef alındığını sağır sultan bile biliyor! Zaman’da Mustafa Ünal’ın, “Rektör başörtülü kızları okulun bahçesine sokmamak için gösterdiği gayreti silahlı gruplara neden göstermiyor” şeklindeki yazısı, tıpkı Zaman ve Yeni Şafak’ın, “Üniversite yönetimi polisin uyarılarını dikkate almamış” içerikli manşetleri gibi hedef saptırmaya hizmet ediyor! Hedef saptırmanın ikinci malzemesi ise “Ergenekon” safsatası! Vakit gazetesi çarşamba günü “Ergenekon, tüzüğündeki maddelere uygun hareket ediyor” manşetini bu yüzden atmıştı. İktidar yanlısı Star’ın dünkü manşetinde de benzer senaryo vardı. Gazete, “Dövmeli Ömer onların adamı” manşetini, silahlı saldırganı yanında gezdiren eski MHP Antalya İl Başkanı Nizamettin Sağır’a dayandırmıştı! Sağır bir yandan, “Ergenekoncular o adamı özel olarak görevlendirdi” demiş, diğer yandan da tetikçiyi yanında gezdirmesini “tesadüf” olarak değerlendirmişti! Medyamız dün yeni bir faili bulmuştu: Hürriyet’in manşetinde “Kız meselesi fitili yaktı” vardı. Vatan “Çatışmanın fitilini aşk ateşlemiş”, Sabah “Çatışmanın nedeni aşk mı ideoloji mi”, başlıklarını atmışlardı. Oysa eylemleri “kız meselesi”ne kamufle etmek gerici bir gelenek! Hizbullahçı Şefik Demir ve arkadaşlarının 13 Şubat 2000’de Bingöl Emniyeti’nde verdikleri ifadelere göz atalım: “Örgüt yöneticileri, Mehmet Baran isimli şahıs ile okulunda cemaat üyelerinin çalışmalarını engelleyen Ferhat Doğan isimli öğrencinin cezalandırılmasını kararlaştırdı. Bizlere kar maskeleri ve sopalar verdiler. Örgüt yöneticileri yakalanan olursa olayı üstlenmesini ve konunun adi olay gibi gösterilmesi için ‘Kız kardeşime sözlü sarkıntılık yaptı’ gibi bahane ile geçiştirilmesini istediler. Biz de iki şahsı sopalarla darp ettik. Yakalanan bir arkadaşımız da ‘Kız kardeşime sarkıntılık yaptığı için dövdük’ diye ifade verdi ve tutuklandı.” Bilmem Hizbullahçıların eski Akıncılar, Milli Türk Talebe Birliği ve MHP gençlik örgütleri içinden geldiğini yazmaya gerek var mı? Evet, ortada gerçekten bir aşk var! Çoook derin bir aşk! T N ATO’ya girmek için Kore’ye yüzlerce asker yollayan Türkiye, NATO’nun merkez ülkesi konumuna geldi. Özellikle topraklarında barındırdığı üsler ve NATO’nun en büyük 3. ordusuna sahip olması Ankara’nın önümüzdeki süreçte gündeme oturacağını gösteriyor. tirilen AWACS’lar burada üslendi. ? Balıkesir 9. Hava Jet Üssü. Burada 6 adet “vault” denilen füze rampası var. ? AksazKaraağaç Deniz Üssü. ? Adana’da bulunan İncirlik Üssü Yine Türkiye’de NATO kapsamında konuşlu çok sayıda radar sistemi de bulunuyor. Bunlar, “Lüleburgaz, Çanakkale, İzmirBornova, İzmit, Kütahya, Eskişehir, Bartın, AnkaraAhlatlıbel, AmasyaMerzifon, SıvasŞarkışla, İskenderun, OrduPerşembe, RizePazar, Erzurum, Diyarbakır” ve “Mardin’de NATO’ya bağlı Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi (CAOC6)” olarak sıralanıyor. yi bir yumuşak silah olarak kullanmaya başlaması ve rakip projelerin tamamının Anadolu toprakları üzerinden geçiyor olması da bu durumu güçlendiriyor. Rusya’nın Batı Akım ve Güney Akım projelerine karşı NATO uzun soluklu olarak TürkiyeAB Doğalgaz Boru Hattı Projesi olan ve aynı zamanda birçok NATO ülkesine de doğalgaz taşıyacak NABUCCO projesini desteklediğine ilişkin ifadelere en son düzenlenen Bükreş Zirvesi’nde de yer verdi. Hükümet destekçisi Yeni Şafak gazetesi “Son on yılda Türkiye’nin başına gelmiş en büyük felaket nedir?” diye bir anket yapar mı acaba? Hadi yaptı diyelim! Seçenekler arasına “AKP” yazabilir mi, sonucunu yayımlayabilir mi? Dün attıkları manşete bakılırsa hiç ihtimal yok! ENERJİ ÖNEMLİ UNSUR Bunun yanı sıra başta enerji hatlarının güvenliği olmak üzere Türkiye’nin konumu Vladimir Putin’in politikalarıyla adeta NATO’ya yeniden rakip olan Rusya’nın karşısında bir denge unsuru olarak gündeme gelecek. Rusya’nın enerji Füze savunma sistemleri Türk askerinin maliyeti düşük ABD’nin ve dolaylı olarak NATO’nun Afganistan’a asker gönderilmesi konusunda Türkiye’ye böylesine baskı yapmasının nedenini Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sadece operasyonel yapısı ve tecrübesi oluşturmuyor. Türk askerinin NATO’ya maliyeti diğer ülke askerlerine göre oldukça az. Bir ABD askerinin NATO’ya yıllık maliyeti yaklaşık 81 bin dolar olurken, Türk askerinin maliyeti ise çok düşük. Ülke askerlerinin NATO’ya maliyeti şöyle sıralanıyor: R usya’nın Ortaklık Konseyi’nde kabul etmemesi nedeniyle Bükreş Zirvesi’nde netleştirilemeyen Füze Savunma Sistemleri’nin bir kısmının da Türkiye’de yer alması öngörülüyor. Bu durum yine Türkiye’nin NATO içerisindeki konumunu önemli hale getiriyor. AKP ülkeyi batağa götürdükçe toplumun çeşitli kesimlerinde yeni bir umut arayanların sayısı artıyor. Cem Boyner, Ali Haydar Veziroğlu ve Cem Uzan’ın yaşadığı hezimeti unutanlar yine işadamlarına sarılıyor! Yeniçağ gazetesinden Sabahattin Önkibar’ın “TÜSİAD yeni oluşum için kamuoyu araştırmaları yaptırıyor!” başlıklı dünkü yazısında ilginç bilgiler vardı. “Peki TÜSİAD ne mi yapabilir? Muhalif unsurları bir araya toplayabilir ve merkezde alternatif bir siyasi adres yaratabilir. TÜSİAD’ın son atakları da bize göre bunun içindir. Gelelim yeni oluşum liderinin ismine? Kurum kamuoyu TÜSİAD Parti mi Kuruyor?.. araştırmaları yaptırarak lider adayında olması gereken özellikleri belirliyor.Yapılan gizli anket çalışmasında sadece Rifat Hisarcıklıoğlu için değil, Kemal Derviş’ten Abdüllatif Şener’e, Köksal Toptan’dan Prof. Deniz Ülke Arıboğan’a, İlhan Kesici’den Mustafa Sarıgül’e, Yiğit Bulut’tan Arzuhan Doğan Yalçındağ’a kadar pek çok isim için nabız tutuluyor. 9. Cumhurbaşkanı böyle bir girişimi destekliyor. Mesut Yılmaz, Hüsamettin Özkan, Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıbaşı ve Sinan Aygün gibi isimler de olur verdiler. TÜSİAD’a göre AKP’den 30’a yakın milletvekili çekmek de muhtemel.” KARADENİZ SIKINTISI Bunun yanı sıra Türkiye’nin yakın bir süreçte NATO ile Karadeniz konusunda ciddi sıkıntılar yaşaması söz konusu. NATO Bükreş Zirvesi Sonuç Bildirisi’nde de yer verdiği gibi Karadeniz’in önümüzdeki süreçte pakt için oldukça büyük bir stratejik öneme sahip olacağını düşünüyor. Bu durum 2004 yılında ABDNATO ortak çalışması ile hazırlanan “ABDNATO Bir Amaç İttifakı’’ adlı raporda da açıkça ortaya koyuluyor. NATO’nun Karadeniz’de mutlaka bir güç olarak bulunması, Barış İçin Ortaklık (BİO) ve BlackSeaFor (Karadeniz Gücü) projelerinin NATO’yu da içine alacak şekilde genişletilmesi gerektiği vurgulanıyor. Raporda özetle şunlar yer alıyor. ? Bulgaristan ve Romanya’da başlayabileceği anlaşılan yeni ABD varlığı, ortak eğitim ve lojistik tesisleri aracılığı ile ve keşif amaçlı bir “Karadeniz Görev Gücü’’ kurularak içsel işlerlikler düzeyine yükseltilebilir. Romanya, Bulgaristan ve Türkiye ile birlikte ABD’nin varlığı da Karadeniz’de, yeniden canlandırılmış bir BİO programı çerçevesinde daha geniş bir güvenlik ve işbirliği oluşturulması için yararlı olabilir. ? ABD, yeni bir İstanbul Girişimi oluşturmak ve günümüzdeki Varşova Girişimi’ne sağladığı ölçüde fon sağlamak zorundadır. Böylelikle Büyük Karadeniz Savunma, İçişleri ve İstihbarat Bakanlar Kurumu’nun oluşumu teşvik edilmiş ve sivil acil durum olasılıkları ve yasaklama operasyonları için bir Büyük Karadeniz Görev Gücü desteklenmiş olur. ? BİO, uygunluğunu ve etkinliğini yeniden elde edebilmesi için dönüşüm geçirmeli ve yeni güvenlik tehditleriyle başa çıkacak iki taraflı ya da bölgesel çalışmalar için bütünleştirilmelidir. ? Karadeniz, NATO’nun 2003 Ağustos’unda Afganistan’da ISAF’ın görevini üstlenmesinden ve Irak’ta da Polonya komutasındaki güçlere yardımcı olmaya başlamasından sonra, giderek artan bir önem kazanmıştır. NATO’nun Balkanlar’ın ötesine geçip Karadeniz’de daha geniş bir bölgede faaliyet gösterdiği ve bu ülke savunma bakanlarının da bugüne kadar hiçbir araya gelmemiş olduğu göz önünde tutulursa, artık Orta Avrupa ve Balkanlar’dan çıkarılan derslerin bu bölgeye uyarlanmasının zamanı gelmiştir. İstikrara doğru atılacak ilk adım, güvenlik riskleri konusundaki görüşmelerle bir anlayış yaratmak ve sonra da saydam bir gündem oluşturmaları için askeri faaliyetleri yürürlüğe sokarak daha geniş bölgesel işbirliğini sağlamaktır. ? Balkanlar’daki SEDM, SECI ve SEEBRIG Karadeniz kıyı şeridinin, Nisan 2001’de; aramakurtarma ve insani operasyonlar, deniz mayınlarının temizlenmesi, çevre korumacılık ve iyi niyet ziyaretleri çerçevesinde 6 Karadeniz devleti arasında kurulmuş olan Karadeniz Gücü’nün de ötesinde genişletilmesi için birer model olabilir. eksenini aşmış, yeri yurdu belğer biz Türkler, ülkemizde bir “E arada mutlu bir şekilde yaşamak “S li bir yazarı, gecenin dördünde evine baskın yaparak gözaltına alan istiyorsak, demokrasinin sadece parti kapatmaya karşı çıkmaktan ibaret olmadığı, çoğulperest bir zihniyetin de, Anayasa’nın değişmez ilkelerini değiştirmeye kalkışmanın da bir ‘darbe’ olduğu konusunda anlaşmalıyız.” Ertuğrul Özkök, Hürriyet polisimiz, Akdeniz Üniversitesi Yerleşkesi’nde çıkan çatışmada öğrencilere kurşun yağdıran ‘sakallı’yı aradan dört gün geçmesine rağmen bulamıyor!” Mustafa Mutlu, Vatan ağdaş Türkiye’nin kurtarıcı for“Ç mülü olarak hepimize belletilen Kemalist anlayış, halkı ve demokrasiyi dışladıkça Türkiye’ye ağır bir yük olmayı artırmakta. Üstelik bu gerçeği sadece Türkiye değil, artık dünya da görmekte.” Mehmet Altan, Star ABD askeri Kanada askeri Yunan askeri Portekiz askeri Türk askeri Polonya askeri 81.235 dolar 62.903 dolar 10.803 dolar 7.692 dolar 3.418 dolar 2.700 dolar “O Anahtar Gürcistan ve Ukrayna aradeniz konusunda Türkiye için en önemli unsuru ise Gürcistan ve Ukrayna’nın NATO’ya üyeliği oluşturuyor. Bu ülkelerin pakta üye olmaları durumunda NATO’nun bu ülkelerde birer deniz üssü kurması NATO’nun gelecek planlamaları arasında yer alıyor. raya buraya atılan bombalardan, üniversite kampusunda ateş eden korkunç insanın fotoğraflarından sonra provokatörlerin bundan sonraki hedeflerinin ses getirecek suikastlar olduğunu düşünebiliriz.” Serdar Turgut, Akşam pekçi Suikastı’nın kadrosunda “İSabancı yer alan ‘Sağcı’ Yalçın Özbey ile Suikastı’nın tetikçilerinden ‘Solcu’ Mustafa Duyar’ı Almanya’da bir süre aynı evin sakini yapan kimin gizli eliydi, acep?” Tamer Korkmaz, Yeni Şafak KIBRIS SORUNU Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin sıkıntı yaşayacağı konular arasında ise Kıbrıs Rum Kesimi’nin NATO’ya üyelik istemi yer alıyor. Özellikle aralarında ABD’nin de bulunduğu Fransa ve İngiltere gibi bazı birlik ülkelerinin oybirliği sisteminden oyçokluğu sistemine geçilmesini istemesi, Ankara’nın başını oldukça ağrıtacak. Kıbrıs Rum Kesimi’nin başvurusunu sürekli veto eden Türkiye eğer yeni sisteme geçilirse, bu hakkını yeterince kullanamayacak. Rum Kesimi’nin üyeliği konusunda ise başta Fransa olmak üzere çok sayıda NATOAB ortak ülkesi Türkiye’ye baskı yapıyor. Afganistan’a muharip asker gönderilmesi Bükreş Zirvesi’nin ana gündem maddesini oluşturan Afganistan ve ISAF konusunda, NATO Türkiye’den önemli roller üslenmesini bekliyor. Türkiye’nin ISAF komutanlığını üstlendiği dönemlerde, ülkede NATO’ya yönelik saldırıların OPLAM 2 BİN YENİ ASKER NATO kapsamında Afganistan’a muharip güç gönderecek ülkeler ise Bükreş toplantısında gönderecekleri sayı ve araçları açıkladılar. Buna T Vurun CHP’ye, Vurun Baykal’a!... Sağcısı solcusu, dincisi faşisti, döneği liberali hep birlikte CHP’ye vurma korosu oluşturmuşlar. Sanki ekonomiyi CHP batırmış, ülkeyi Baykal pazarlamış, terör CHP yüzünden hortlamış, türban provokasyonu Atatürk’ün partisinden kaynaklanmış! TRT’de yuvalanan zamane yazarları, tesettür sektöründen beslenenler, “İktidar ülkeyi uçuruma götürüyor” diyemedikleri için CHP’ye vuruyor! AKP’yi yola getirmektense CHP’yi terbiye etmeye çalışanlar sosyolojik çelişki yaşıyor: Fehmi Koru, Yeni Şafak’ta dün yayımlanan “Demokrasiyi kökleştirmenin yolu ittifaklardan geçer” başlıklı yazısında, “Avrupalı politikacıların AKP’nin demokratik değerini yeniden keşfetmiş” olduklarını öne sürmüş, sonra da “Dışarıda kazandığı gönülleri içeride de kazanması gerekiyor” diyerek iktidara akıl vermişti! Koru’ya göre gönül kazanmak için kitleleri CHP’ye saldırtmak ve partiyi hizaya getirmek gerekiyordu: “Özellikle de CHP’nin kendini konuşlandırdığı yer dolayısıyla Meclis içi ittifak arayışından umutlu olmak için fazla bir sebep yok. Buna rağmen o kapı da sonuna kadar zorlanmalı. Esas çıkış yolu, Meclis’te temsil edilen partileri de durumlarını yeniden gözden geçirmeye sevk edecek güçte geniş tabanlı toplumsal ittifaklar gerçekleştirmektir. Toplumsal tabanını kaybetmeyi hiçbir parti göze alamaz. CHP’yi hizaya getirmenin yolunun da CHP’li kitleleri ikna faaliyetinden geçtiğini unutmamalı Ak Parti.” Yalnız Koru değil Vatan yazarı Okay Gönensin de hedefine CHP’yi koymuş ve ana muhalefet partisini “Özgürlüklerin düşmanı” ilan etmişti: “CHP, kendisine model olarak radikal milliyetçiliği aldığından beri bir arpa boyu yol gidemedi. CHP, asılları varken taklit bir ‘faşizan’ üslupla hayatta kalmaya çalışıyor. Ondan sonra da ‘muhalefet yok’ diyenlere kızıyorlar. AKP’den de daha geride antidemokratik, kompleksli bir muhalefet var ve bu muhalefetin iktidar olma şansı yok.” FRANSA’NIN ASKERİ KANAT ÜYELİĞİ ransa Nicholas Sarkozy’nin ABD’ye yaklaşan diplomatik çizgisi nedeniyle De Gaulle döneminde ayrıldığı NATO’nun askeri kanadına dönmek istiyor. Ancak Ankara bunu Fransa Türkiye’nin AB üyeliği konusundaki tutumunu değiştirene kadar veto etmeyi planlıyor. Ancak Fransa’nın son zirve toplantısında Afganistan’a as F SÜRECEK eposta: mfarac?cumhuriyet.com.tr C MY B C MY B ker gönderme konusunda son derece bonkör davranması ve koalisyon güçlerine destek için 800 muharip gücü bölgeye göndereceğini açıklaması Türkiye’nin bu konudaki veto şansını oldukça azaltıyor. Sarkozy Vakit Gazetesi (9 Nisan 2008) K azalması, Türk askerinin halk ile yakın ilişki kurması ve Kâbil’deki NATO gücünün bölge halkı tarafından benimsenmesini sağlaması örgütün“Afganistan’a muharip asker gönder” baskısı yapmasına neden oluyor. Türkiye şimdilik ise bunu reddediyor. göre, 700 askerle Afganistan’a en büyük katkıyı yapan Fransa, yeni birliklerini ülkenin doğusuna konuşlandırarak bölgedeki Amerikan askerlerinin çatışmaların yoğun olduğu güneye gönderilmesine olanak sağlayacak. Gürcistan ise yılın ikinci yarısında mevcut 2 bin askerinin yanına 500 asker daha gönderecek. Afganistan’da 1600 askeri bulunan Polonya ise yeni 400 asker ve 6 helikopter taahhüdünde bulundu. Bunun yanı sıra NATO’ya aday üye olan Azerbaycan ise 45 askerle Koalisyon Güçleri’ne yardımcı olacak. konomi, demokrasi, genç ku“E şakların geleceği vs. yargı için çok önemli değil, onlar kendilerini Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir bölümü gibi, rejimin bekçisi görüyor.” Ergun Babahan, Sabah
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle