25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 NİSAN 2008 CUMA 18 SPOR SarıKırmızılılar, Beşiktaş’ı, Cüneyt’in 7 saniye kala attığı üçlükle devirip yarıfinale çıktı Avrupa derbisi G.Saray’ın ELEŞTİRİ B AT TA L D U R U S E L Kramer Kramer’e Karşı TORİNO İtalya’ya indiğimizde soğuk, yağmurlu ve miskin bir hava bizi karşıladı. Torino’da otele geldiğimizde yorgun ancak gururlu ve mutluyduk. İki Türk takımı Avrupa’nın ikinci kupasında ilk 8 takım arasında yarıfinal ve kupa savaşına el ele çıkıyordu. Sanki AB’ye basketbolla Türkiye’den önce girmiş gibi bir duygu vardı hepimizin içinde… Ve maç öncesi sahaya girdiğimizde ilk şaşkınlığımızı seyirci yokluğunda yaşadık. Yalnızca Türkiye’den gelmiş bir avuç Beşiktaş Cola Turka ve G.Saray Cafe Crown seyircisi vardı sessizliği bozan. Toplam seyirci sayısı da 200 kişiyi geçmiyordu tribünde… Ve Türk basketbolu daha da kötü yansıdı sahaya. Belki de bu sezonun en kötü oyununu oynayan Beşiktaş Cola Turka ve biraz daha gayretli G.Saray Cafe Crown parkede yerini aldı. Oyunun teknik analizi bu maç için geçerli değildi bana göre. Oynanan oyun o kadar kalitesizdi ki Sarı Kırmızılıların galibiyeti bence Beşiktaş’ın çok kötü olmasından kaynaklandı. Siyah Beyazlıların defansının omurgasını sertliğiyle kuran ve güçlendiren Kaya değil sahaya Torino’ya bile neredeyse gelmemişti. Beşiktaş Cola Turka’da bırakın başarılı, gayretli bir oyuncu bile yoktu. Böyle önemli bir maç yürüme temposunda oynandı. Ve Siyah Beyazlılar maçın sonunda bu kötü oyuna karşın yine de karşılaşmayı kazanır duruma geldi. Ancak adalet Cüneyt’in 3’lüğüyle ortaya çıktı. Ve biraz daha gayretli G.Saray Cafe Crown yoluna devam etti. Ancak dün geceki oyunuyla yarıfinal için ışık vermedi. Beşiktaş Cola Turka’ya döndüğümüzde başta koç Ergin Ataman ve Kaya olmak üzere herkes kendine gelmeli. Son G.Saray Cafe Crown hücumunda faul yapma hakkını kötü faulcü Gaines ve Owens’a kullanmayan koç özeleştirisini yapmalı. Ve Türk basketbolunun ‘kaya’sı Kaya Peker, kendi içine doğru bir yolculuğa çıkmalı. Müessese kulüplerinde olmayan sorunlar kulüp takımlarında her zaman karşınıza gelebilir. Ancak kendi içinde yenilmemek, bunu patlayarak ve enerjisini sonuna dek tutarak sahaya yansıtmak gerekmektedir. Dün gece Torino’da sisli, puslu bir hava vardı. Ve Türk basketbolu da Palavela Arena’da verdiği sınavda sislerin arasında kayboldu gitti diyorum kendimce… Beşiktaş Cafe Crown, soluk kesen maç sonunda Beşiktaş Cola Turka’yı devirirken saha içinde büyük coşku yaşandı. Karşılaşmaya fazla ilgi duyulmazken, maçı yaklaşık 200 kişi izledi. Beşiktaş Cola Turka: 60 G.Saray Cafe Crown: 61 SALON: Palavela (Torino) HAKEMLER: Garcia Ortiz (4) (İspanya), Milijove Jovcic (4) (Sırbistan), Tomas Jasevicius (4) (Litvanya) BEŞİKTAŞ COLA TURKA: Dalmau (3)4, Apodaca (3)4, Sinan (3)4, Nicevic (5)8, Kaya (2)3, Drobnjak (7)17, Mehmet (3)2, Shumpert (7)14, Erkan (4)4 G.SARAY CAFE CROWN: Dee Brown (5)6, Hite (8)22, Johnsen (5)4, Owens (4)8, Gaines (5)8, Hüseyin (3)3, Cenk (4)7, Cüneyt (7)3, Fatih (3) 1. PERİYOT: 1119, İLK YARI: 2435, 3. PERİYOT: 4249 Ataman’dan hata itirafı LEB Kupası Final 8’de G.Saray Cafe Crown’a 6160 yenilen Beşiktaş Cola Turka’da koç Ergin Ataman, son pozisyonda Nicevic’e faul yapmasını söylediğini ama oyuncunun bunu duymadığını söyledi. Maçta son dakikaya dek hiç sayı bulamayan Cüneyt’in attığı 3’lük öncesi hata yaptığını kabul eden Ataman, “O pozisyonda Nicevic’i Gaines’e faul yapması için uyardım. Ama beni U duymadı. Orada mola da alıp bunu anlatabilirdim. Ama son şutu yedik ve maçı kaybettik. Verimli olan çok az oyuncum vardı. Kaya ve Apodaca istenilen düzeyde performans veremedi. Artık Sarı Kırmızılı temsilcimizi destekliyoruz” dedi. G.Saray Cafe Crown’un koçu Murat Özyer de herkesin rakiplerini favori gösterdiğini ama kazanmayı bildiklerini ifade ederek son şutu çalıştıklarını anlattı. Özyer, “Bütün oyuncularımla gurur duyuyorum” diye konuştu. Beşiktaş Cola Turka karşısında son saniyede 3’lüğü atarak G.Saray Cafe Crown’u ULEB Kupası yar finaline taşıyan Cüneyt Erden kuşkusuz maçın yıldızıydı. Cüneyt, “Rakip savunma beni boş bıraktı. 7 üçlükten yararlanamayınca son şutu atmak zordur ama bu göğüs germeniz gereken bir durumdur” dedi. TORİNO Torino’nun yağmurla yıkanmış, tarihle bezenmiş sokaklarında Palavela Salonu’na giden yolu bulmaya çalışıyorum. Yanımdan Beşiktaş Cola Turkalı, G.Saray Cafe Crownlu taraftarlar geçiyor. Ama bu kez nefretle değil, sevgiyle bakıyorlar birbirinin gözlerine… Biliyorlar ki bu gece (dün) yenilen olmayacak. Elenen üzülmeyecek, kazanan sevinmeyecek. Çok farklı, duygusal bir maça tanık olmak üzere giriyoruz salonun kapısından içeri. Tanıdık yüzler elimi sıkıyor, “Derbi görmeye alıştık ama böylesine hiç tanık olmamıştık” diyorlar. Basın tribünündeki yerime geçerken bir döneme damgasını vurmuş ‘efsanelerle’ karşılaşıyorum. Battal Durusel’ler, Ahmet Kurt’lar, Bülend Karpat’lar bu kez tarih ‘yazmak’ için değil, tarihe ‘tanık’ olmak için almışlar yerlerini. Evet, bir ‘dönem’ bu… Zirveye çıktığımız, orada kalmak istediğimiz. Tribünlerin boş olması tek kötü görüntü maçtaki. Bir de karşılaşmanın anlamına yakışmayan düşük bir tempo olunca yüzümüz asılıyor. T O R I N O ’ D A Sanki bir hazırlık maçı edası CAN İŞBAKAN var… Beşiktaş Cola Turka sete sette zayıf kalırken, G.Saray Cafe Crown Hite’ın elinden sayılar buluyor ve ilk çeyrek 1911 Sarı Kırmızılıların lehine… İkinci periyotta Kaya Peker’in hali hayretler uyandırıyor. Tanımasak, bilmesek ulusal oyuncunun TAU Ceramica’da oynadığına inanmayacağız. Sadece o değil, Siyah Beyazlılarda kimse oynamıyor, ne boyalı alan ne dış atış var göze hoş gelen… G.Saray Cafe Crown ise çok ekstraya kaçmadan Dee Brown ve Hite ile 18. dakikada 13 sayı fark bulup (3118) soyunma odasına 3524 önde gidiyor. Beşiktaş Cola Turka’da ayakta kalmaya çalışan tek isim Drobnjak yine elinden geleni yapıyor, Shumpert ona ayak uydurmaya çalışıyor ama G.Saray Cafe Crown’un eli sıcak ismi Hite, farkın azalmasına izin vermiyor ve son 10 dakikaya 4942 Sarı Kırmızılıların üstünlüğüyle giriliyor. Artık nefesler tutulup gözler Ergin Ataman’la Murat Özyer’in müthiş taktik savaşına dönüyor. Beşiktaş Cola Turka, Shumpert’in hem savunmada (hücum faul yaptırdı) hem de bire birlerdeki gayretiyle geri dönüp son 1 dakikada 6058 öne geçse de Cüneyt sahneye çıkıyor. 7 üçlüğü boşa atan deneyimli isim, rakibin kötü serbest atış kullanan isimlerine faul yapmamasıyla fırsat buluyor ve yolluyor şutu… Girince G.Saray Cafe Crown, ‘favori’ gösterilen Beşiktaş Cola Turka’yı 6160 yenerek yarıfinale uzanıyor. Ama oynanan oyun inanın kimseyi mutlu etmiyor Palavela’da… C G Ö R Ü Ş / ADNAN Kara Gömlekliler Sahnede mi? DİNÇER Beşiktaş Asbaşkanı Levent Erdoğan cezalara tepki gösterdi ÇİMDEKİ GÖLGELER / ERCAN TANER ‘Şampiyonluğa gölge düşer’ UFUK TANIŞAN Beşiktaş’ın Fenerbahçe maçında çıkan olaylar nedeniyle aldığı 1 maç seyircisiz ve 1 maç da saha kapatma cezasına tepkisi sürüyor. Siyah – Beyazlıların Asbaşkanı Levent Erdoğan, tarafsız sahada Bursa maçını oynamalarının tehlikeli olduğu kadar daha büyük problemlere neden olabileceğini vurguladı. Erdoğan, Beşiktaş ve Bursa taraftarları arasındaki husumeti hatırlatarak, “Onlarla olan maçı tarafsız sahada oynayacağız. Bu nedenle kendi stadınızda oynamadığınız için gerekli önlemleri ne kadar almaya çalışsanız da istenmeyen olaylar yaşanabilir. Bunun önüne geçmek için Bursa başkanıyla görüşmelerimiz ve fikir alış verişlerimiz sürüyor. Spor, dostluk ve kardeşliktir. Kötü olayların yaşanmasını istemeyiz ancak tarafsız sahada tatsızlıklar çıkabilir” ifadelerini kullandı. Deneyimli yönetici şöyle devam etti: “Ceza ıslah edici olmalı. Ceza asla eza değildir. Verilen cezalar suçu caydırıcı nitelikte olmalı. Disiplin Kurulu, Bursa maçını tarafsız sahada oynatmakla yeni cezalara yol açabilir. Yani taraftarı bir ateş kazanının içine attılar. Ceza verenler cellat olmamalı. Ceza, ağır ama gayesine uygun olmalı... Zico ve Ricardo Teixeira... Brezilya’nın “Beyaz Pele’si” neden milli takım teknik direktörlüğünü düşünmüyor? Yanıtı çok net: “Brezilya Futbol Federasyonu Başkanı Ricardo Teixeira görevde olduğu sürece, ben bu görevi kabul etmem.” Peki kim bu Ricardo? Biraz derine inelim... Joao Havalange 1974 yılında FIFA Başkanı seçildiğinde, verdiği ilk demeç şudur: “Burada futbol diye bir oyun var ve ben onu pazarlamaya geldim.” Futbolu halkın sporu olmaktan çıkarıp sponsorlar ve zenginler için para kaynağı haline dönüşmesine önayak olan kişi, Havalange’dır. Efsane futbolcu Tostao, Brezilya Ulusal Takımı (Seleçao) için şunları yazmıştı: “Seleçao, Brezilya halkının değil, federasyonun, başkanın yalaka ve şakşakçılarının etrafında dolaştığı bir kurum haline getirilmiştir.” Ricardo öyle bir kişiliktir ki menfaatı için babasını tanımaz… Örnek mi? Buyurun… Latinfootball.com, 16 Temmuz 2007: “Brezilya’nın saha içindeki başarısı, bir kez daha saha dışındaki mağlubiyetle gölgelendi. Ahlaksız, oligarşik Ricardo Teixeira, 1989’dan bugüne 6 kez Futbol Federasyonu Başkanı seçildi. Skandallarla lekelediği Brezilya futbolunun yöneticisi Ricardo, vergi kaçıran bir otokrattır. Onun yönetiminde ulusal takım 2 Dünya Kupası kazandı, ama halkından da hızla uzaklaştı. Adeta Harlem’in futbol versiyonuna döndü… Kilometrelerce uzakta anlamsız hazırlık maçları oynadı. Kendi ülkesinde sadece zorunlu olduğu zaman maç yaptı.” Ricardo gücünü akrabalık ilişkilerine borçlu… Havalange’ın kızıyla hemen evlendi. Oğluna, kayınpederinin ismini verdi. Sevgili kayınbabası, onun Federasyon Başkanı olması için bütün ağırlığını koydu. Ricardo, Brezilya Federasyon Başkanı olunca karısından hemen ayrıldı. Bu arada çoktan FIFA Disiplin Kurulu üyesi olmuştu bile. Ricardo, 2015 yılına kadar görevde kalacak ve ülkesinde oynanacak 2014 Dünya Kupası’nda yine başkanlık koltuğunda oturacak. 47 oydan 43’ünü alarak başkanlığa seçilen Ricardo’ya karşı olan Sao Paulo Kulübü bile ona oy verdi. Çünkü statları Morumbi’nin, 2014 Dünya Kupası maçlarına ev sahipliği yapmasını, dolayısıyla yenilenmesini istiyorlar. Bu kadar basit… Başkan diğer kulüplere de benzer vaatler vermekten çekinmiyor. Bu yüzden Brezilya kulüplerinin tek gelir kaynağı Avrupa’ya sattığı yıldızlar değil, aynı zamanda Ricardo Teixeira… 3 kez soruşturmaya giren ve her defasında derin ilişkileri sayesinde kurtulan ve 1998 Dünya Kupası’nda büyük bir forma firmasıyla yaşanan skandalı bile unutturan, tehdit, rüşvet, kara transferlerle, Güney Amerika futbolu üzerine kâbus gibi çöktüğü iddia edilen Ricardo ile Zico tabii ki çalışmaz. Scolari’yi bile Brezilya’dan uzaklaştıran bu zihniyet, elinde Dunga gibi bir kukla varken Zico’yu ne yapsın!.. İkinci Dünya Savaşı sırasında faşist ‘Duçe’ Mussolini’nin yandaşları kara gömlekliler olarak çok can yaktılar. Savaşı kaybederken kendileri de yok oldular ama birçok masum insanın kanı döküldü. Hitler’in Nazi Almanyası 30 milyon insanın yok olmasına neden olurken İtalya da kara gömleklilerden çok çekti. Aynı rengi sıfat olarak siyah ve kara olarak sıfatlandırmanın dahi ciddi bir algılama farklılığı yarattığını hissetmemek olanaksız. İşte böyle bir ürkütücülük yaşayan futbolumuz son haftalarda artan hakem hataları ile ligin kaderini çizmekte. Hakan Sivriservi’nin Tolunay Kafkas kadar tüm futbolseverleri çıldırtan düdükleri ile Kuddusi Müftüoğlu’nun görmezlikten geldiği ve Gençlerbirliği’nin yenilgisine neden olan yönetimleri kolay unutulacak cinsten değil. Ancak sezon başından bu yana mini bir zorlama yaparsak, aklımızda Beşiktaş’a yapılan hakem hataları canlanır. Zaman zaman serpiştirilmiş bu gözden kaçırılmak istenen günahlar, bu hafta gerçekten bazı hakemlerin yeni federasyon ve yeni MHK’ye karşın acımasızca verdikleri kararlarla toplumu hiçe saymaları dikkati çeker. Bu ülkede ömrümüzü verdiğimiz bu haksızlıklara direnmek ve çağdaş futbol adamı olarak futbolcu ve takım yaratmak idealizmi ile ahlaki sınırlarımı aşmadan yorumlamak hakkımı aramakta yalnız kalsam da her şeyin böylesine yaşandığını söylemekten bu kadar yorulacağım aklıma gelmezdi. Ne var ki artık fanatik kulüp taraftarları dahi kendi takımları için çalınan avanta düdüklerden bıktılar. Çünkü sonuçta onlar da başarılarına gölge düştüğünü görmekteler. İşte bizim futbolumuz birçok nedenlerle açılan beyaz sayfalar olsa da mutlaka birileri tarafından karartılıyor. Bu kadar adaletsiz futbol ayrımcılığında dahi sonuçta çalınacak düdüklere muhtaç başarılara ihtiyaç duyuluyor! Hiçbir futbol ülkesinde bu kadar kirlilik olamaz. Sayın Hasan Doğan federasyonu ile Oğuz Sarvan’ın MHK’si bunu çözmeli. Çaresi, bilinen çürüklerin temizlenmesi ile olacaktır. Bu saatten sonra birçok sıkıntıların daha bizi beklediğini biliyoruz. Suskun Zico dahi konuştu, futbolcular istemiyor diye Feldkamp gönderildi ve medya birbirine düşecek neredeyse. Benim UEFA kriterlerim ise kime işler anlayamadım. Geçmişte başıma gelen olayların etkisi ile futbolcularıma sahaya çıkarken şöyle derdim: “Çocuklar, ilk golü mafyaya, ikinci golü yanlış yöneten hakeme, üçüncü golü de rakibe atın!” Eğer her şey temiz gidiyorsa zaten oyunu farklı kazanır veya siz kötü iseniz hakkıyla yenilirsiniz. Bunun adı da temiz futbol olur. Temiz futbola var mısınız? Levent Erdoğan. İNÖNÜ’DE SESSİZ MAÇ Turkcell Süper Lig’de bugün G.Birliği OFTAŞ Spor ile seyircisiz maçta karşı karşıya gelecek Beşiktaş, rakibini yenerek şampiyonluk iddiasını sürdürmek istiyor. Beşiktaş, F.Bahçe maçında yaşanan olaylar sonrası PFDK tarafından verilen 1 maç seyircisiz oynama ve 1 maç saha kapatma cezası nedeniyle bugünkü karşılaşmada taraftarlarından yoksun mücadele edecek. BeşiktaşG.Birliği OFTAŞ karşılaşması İnönü Stadı’nda saat 20.00’de başlayacak ve Lig TV’den naklen yayımlanacak. Mücadeleyi Kamil Abitoğlu yönetecek. Bizim aldığımız cezanın emsalleri ortada. Onlara 1 maç ceza gelirken bize 2 maç geliyor. Rakip futbolcunun sahadan kaptığı maddeleri taraftara atması es geçiliyor.” Levent Erdoğan, haksızlıklara isyan ettiklerinin altını çizerek “Futbolun yargı birimleri renk ayrımı yapıyorlar. Sadece bizim renklerimiz gözlerine çarpıyor. bu durum böyle devam ettiği takdirde kaybeden sadece biz değil, Türk futbolu olur. Beşiktaş yine şampiyonluklar kazanır. Böyle durumlar kazanılacak şampiyonluklara da gölge düşürecektir” dedi. Yazılı ve görsel basının da kendileri gibi düşündüğünü belirten Erdoğan, “Biz haklı olduğumuz için isyan ediyoruz. Selim Soydan bile bizim gibi düşünüyor” diye konuştu. Bu arada Tahkim Kurulu, Beşiktaş’a verilen seyircisiz oynama ve saha kapama cezalarını onadı. ? TFF 2. Lig/1. Klasman Grubu: İnegölBozüyük: 11, SarıyerGüngören B.: 00, F.KaragümrükGebze: 12, ZeytinburnuEyüp: 01, 3. Lig/1. Grup: Kilis B.Cizre: 30, 4. Grup: Körfez B.Zonguldak: 21, Darıca G.B.Lüleburgaz: 01, B.MerinosK.Çekmece: 20. ? İzmir’de 143/4427 kombinesini bilenler 58.59’ar, Adana’da 4665410/16 kombinesini tutturanlar da 89.66’şar YTL kazandı. C MY B C MY B KAFKAS’A 3 MAÇ CEZA Spor Servisi Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), F.Bahçe maçı sonrası hakem Hakan Sivriservi’ye yönelik konuşmaları nedeniyle Kayserispor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas’a 3 maç ceza verdi. Sarı Kırmızılı yönetici Şahin Akarsu da Sivriservi hakkındaki açıklamaları sonucu 15 gün ceza aldı. Bursaspor’dan Romashenko ise 2 maçla cezalandırıldı. GÜNÜN İÇİNDEN ? Haftanın hakemleri (Bugün): BeşiktaşG.Birliği OFTAŞ: M.Kâmil Abitoğlu, yarın: Denizliİstanbul B.: Özgüç Türkalp, G.BirliğiG.Antep: Cüneyt Çakır, G.SarayTrabzon: Yunus Yıldırım, pazar: V.ManisaAnkaragücü: Hüseyin Göçek, KonyaBursa: Barış Şimşek, K.PaşaÇ.Rize: Bünyamin Gezer, KayseriSıvas: Fırat Aydınus, AnkaraF.Bahçe: Halis Özkâhya.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle