Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
16 ARALIK 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Komşudan
Alınacak Ders...
Bütün anlamlarıyla adını çizen bir düşünce or-
manında dolaşırken, aklıma takılan sorular...
Şimdiye değin yaşadıklarımız ve bundan sonra ya-
şayacaklarımız...
Odaların duvarlarında nakışlı perdelerimiz, ceviz
ağacından yapılmış oymalı sandıklarımız... İçi naf-
talin kokan tahta dolaplarımız...
Oturup düşünürüm çoğu kez. Bir taşra kasabası ge-
lir aklıma. Salonu ısıtan odun sobası. Üzerinde an-
nemin koyduğu kestaneler.
Mevsimler ne de çabuk geçiyor...
Daha dün gibi Ege ve Akdeniz kıyılarında eylül...
Hem çok yakın hem de çok uzak.
Ay’ın denizin üzerinde doğması, Aya Yorgi Ko-
yu’nun yıldızlarla buluşması ve gece boyu süren soh-
betler.
Yunanistan’da 16 yaşındaki bir çocuğun polis
kurşunuyla yaşamını yitirmesinin ardından başlayan
başkaldırı! Aslında bu bir sosyal patlama. Büyük alış-
veriş merkezlerinin yağmalanması, otomobillerin ya-
kılması demokratik bir tepki değildir.
Yeni dünya düzeninin simgesi emperyal eko-
nomik bunalımın sonucu değil midir Yunanistan’da
yaşanan olaylar?
Çevre bilincini yok sayan, emekçi yığınlarının ör-
gütlenmesinin önüne engel koyan vahşi kapita-
lizm, demokratik hak ve özgürlükleri silindir gibi ezip
geçerken sanal piyasalar yarattı, emeğin en yüce de-
ğer olduğu unutuldu...
Çokuluslu altın avcıları Kaz Dağları’ndan Toros-
lar’a, Eşme Kışladağ’dan Kaçkarlar’a; İzmir Efem
Çukuru’ndan Erzincan’a, Munzur Ovası’na dek dağ-
ları ve ovaları ele geçirirken, ülkemin bir avuç çevrecisi
“ajan” olarak suçlandı eylem yaptıkları için!
Sivil-asker bürokrasi, paşalar, bakanlar eşlerini yan-
larına alarak Bergama Ovacık “altın madeni”ne git-
tiler, Türkiye’nin varsıllığına göz dikmiş çokuluslu “al-
tın avcıları”na övgüler düzüp, onları ayakta alkışla-
dılar.
Emperyal küresel ekonomik bunalımın yoksulu da-
ha yoksul, varsılı daha varsıl yapacağını şimdiden yaz-
mak “kehanet” değil!
Emperyal vahşi kapitalizm demokrasi, insan
hakları gibi kavramları aslında çoktan rafa kaldırdı.
Başta Almanya, Fransa, İngiltere olmak üzere pek
çok AB ülkesi, demokratik hak ve özgürlüklerin te-
meli olan “sendikal örgütlenme”yi yıllar önce askı-
ya aldı.
Türkiye ise 12 Eylül 1980 faşizmiyle birlikte sen-
dikasızlaştırmayı demokratik hak ve özgürlük olarak
açıkladı!
Yunanistan; uygarlık, demokrasi ve özgürlüğün fi-
lizlenip sanayileşmiş dünyayı kuşattığı, aydınlanmanın
işaret fişeğinin atıldığı bir ülke değil miydi?
Bir gencin polis tarafından öldürülmesine en faz-
la tepki üniversiteli gençlerden geldi. Eylemler anar-
şi boyutuna ulaştı. Muhalefet partilerinden destek
gelse de sendikalar eylemlere katılmadı.
Olaya iki ayrı pencereden bakanlar var:
Dar bir çerçeveden bakanlar salt anarşi boyutu-
nu ele alıyorlar...
Olayı sağcı iktidara karşı sosyal demokratların ve
komünistlerin kışkırttığını, eylemlerin yakıp-yıkma
ve yağmalama olduğunu, bunun da demokrasiyle
uzaktan yakından ilişkisi bulunmadığını söylüyorlar.
İkinci pencereden bakanlar ise eylemcilerin üni-
versite gençlerinden oluştuğunu belirtip şöyle di-
yorlar:
“Yeni dünya düzeninde, demokrasi, eşitlik, gelir
dağılımındaki adaletsizlik salt kâğıt üzerindedir. Vah-
şi kapitalizm Yunanistan örneğinde olduğu gibi, üni-
versiteli gençleri gelecek kaygısına sürüklemiş, bir gen-
cin polisçe öldürülmesinden sonra patlama noktası-
na getirmiştir.”
Türkiye bence komşuda yaşananlardan ders çı-
karmalıdır!
Büyük kentlerin varoşlarında yüz binlerce işşiz
genç yaşıyor. Üstelik bunlar üniversite öğrencisi de
değil.
Bir de üniversite diploması olan yüz binlerce iş-
şiz genç var!
Öğrencilerin bir bölümü “etnik kışkırtma”yla pek
çok üniversitede olay çıkarıyor...
Türkiye’de son işçi çıkarmaları gazetelere pek yan-
sımasa da sayı kaygı verici boyutlarda.
Kömür ve gıda yardımıyla, tarikat bursuyla, Fak-fun-
fon’la geçinen insanlar bir gün şöyle diyebilirler:
“Kaybedecek neyimiz kaldı?”
Yunanistan’da son on gündür yaşananları Türki-
ye yakından izlemeli!
Olayın boyutu sadece bir gencin öldürülmesi de-
ğil!..
Bütün anlamıyla adını çizen bir düşünce ormanında
dolaşırken Yunanistan’da yaşananlar Avrupa ülke-
lerine de sıçrıyor!..
Bizse kendi avuntularımız içindeyiz. Sessiz bir bek-
leyişteyiz...
Neler oluyor dünyada, farkında bile değiliz!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
DSP’den AKP’ye
Alevi tepkisi
ANKARA (AA) -
DSP Genel Sekreteri
Süleyman Yağõz,
AKP’nin, “Alevi açõlõmõ
konusunda çeşitli
bahaneler üreterek yan
çizdiğini” savundu. AKP
ileri gelenlerinin,
“Aleviler arasõnda birlik
yok” bahanesine
sõğõndõklarõnõ belirten
Yağõz, bunun bir seçim
oyalamasõ taktiği
olduğunu ifade etti.
Alevi-Bektaşilerin,
istisnasõz tümünün
mutabõk olduğu bazõ
konular bulunduğunu
kaydeden Yağõz, “Sõvas
katliamõnõn yaşandõğõ
Madõmak Oteli’nin
müzeye dönüştürülmesi,
cemevlerinin ibadet
statüsüne alõnmasõ,
zorunlu din derslerinin
Aleviler açõsõndan
kaldõrõlmasõ gibi isteklere
hiçbir Alevinin itiraz
etmediğini” söyledi.
AİHM’de Türkiye
aleyhine dava
STRASBOURG
(Cumhuriyet) - Avrupa
İnsan Haklarõ Mahkemesi
(AİHM), iki Ermeni
vakfõnõn 2002 ve 2003’te
Türkiye aleyhine açtõğõ
davayõ bugün karara
bağlayacak. Samatya
Surp Kevork Ermeni
Kilisesi, Mektebi ve
Mezarlõğõ Vakfõ 2003’te,
Yedikule Surp Põrgiç
Ermeni Hastanesi Vakfõ
ise 2002’de Türkiye
aleyhine yaptõklarõ şikâyet
başvurularõnda, Osmanlõ
İmparatorluğu döneminde
kurulan vakõflara ait bazõ
taşõnmaz mallara devletin
haksõz yere el koyduğunu
iddia etmişlerdi. AİHM,
Ermeni hastanesi vakfõnõn
daha önce yaptõğõ yaptõğõ
başka bir başvuruyla ilgili
olarak 2007’de aldõğõ
kararda, taraflarõn
“dostane çözüme”
gittiğini açõklamõştõ.
Akın Özdemir
anılacak
ADANA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ziraat Mühendisleri
Odasõ (ZMO) şube
kurucu başkanõ Akõn
Özdemir, 18 Aralõk
1978’de MHP il binasõ
yakõnlarõnda faşistlerce
katledilişinin 30.
yõldönümünde Adana ve
Mersin’de anõlacak.
Bugün ZMO şube
binasõnda, ‘Fotoğraflarla
Akõn Özdemir’ sunusunu,
ZMO Genel Başkanõ Dr.
Gökhan Günaydõn, Uluç
Gürkan, Timur Erkman,
Neşet Tarhan, Prof. Dr.
Yusuf Zeren ve eşi Mine
Özdemir’in konuşmacõ
olarak katõlacağõ, ‘Her
Yönüyle Akõn Özdemir’
paneli izleyecek. Özdemir
yarõn da Mersin’deki
mezarõ başõnda
düzenlenen törenle
anõlacak. Mersin ZMO
şubesinde de ÇÜ Tõp
Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Kenan
Demirkol, ‘Beslenme
Demokrasisi’ başlõklõ bir
konferans verecek.
Georgi Parvanov
geliyor
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Bulgaristan
Cumhurbaşkanõ Georgi
Parvanov,
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün konuğu olarak
bugün Türkiye’ye
gelecek. Gül ile Parvanov
arasõnda
gerçekleştirilecek resmi
görüşmelerde, ikili
ilişkilerle bölgesel ve
uluslararasõ konular ele
alõnacak, ilave işbirliği
olanaklarõ
değerlendirilecek.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bülent Ecevit’in
bir dönem “sağ kolu” olan an-
cak sonra yollarõ ayrõlan Hü-
samettin Özkan’õn “Bay-
kal’ın yanındayım” açõkla-
masõ yapmasõ ve Kemal Der-
viş’in CHP’den İstanbul be-
lediye başkan adayõ olacağõ ya
da yerel seçimlerden sonra
parti kuracağõ söylentileri kul-
isleri hareketlendirdi. Baş-
kent kulislerinde “Yerel se-
çimlere kadar CHP’ye des-
tek verilir. Baykal başarılı
olamazsa yerel seçimlerden
sonra CHP’de yönetim de-
ğişikliği sağlanması ya da ye-
ni bir parti kurulması ara-
yışları gündeme gelir” de-
ğerlendirmesi yapõldõ.
Ankara ve İstanbul’da iki
kez CHP lideri Deniz Bay-
kal’la görüşen Hüsamettin
Özkan, yerel seçimlere gider-
ken ilginç açõklamalar yaptõ.
Akşam gazetesine konuşan
Özkan, “Baykal’ın yanında-
yım. AKP’nin kaybetmesi
için, karşı taraftaki siyasetin
çaba göstermesi gerekli. İş-
te burada CHP kilit rolde”
mesajõ verdi.
Özkan, Kemal Derviş’le
birlikte parti kuracaklarõ sav-
larõyla ilgili olarak, “Ben ye-
ni hiçbir siyasi projede yo-
kum. Tavrım oluşumlarda
yer almak değil, sayın Bay-
kal’ın yanında yer almak
şeklindedir. Sayın Derviş’le
ilgili yeni siyasi oluşum ve
parti kurma iddiaları var.
Bunlar doğru değil. Söylen-
tiler çıktı ama yanlış. Tabii
29 Mart’tan sonra ne olur
bilemem” görüşünü dile ge-
tirdi.
Birleşmiş Milletler Kalkõn-
ma Programõ Başkanõ Kemal
Derviş’in görev süresinin ya-
kõnda dolacağõ ve bu bağlam-
da Türkiye’de bazõ siyasi pro-
jeler içinde yer alabileceği
söylentileri de yaygõnlaştõ.
Derviş’in adõ CHP’nin İstan-
bul belediye başkan aday
adaylarõ arasõnda da anõlõyor.
Yerel seçimlerin CHP lide-
ri Baykal için çok önemli bir
sõnav niteliği taşõdõğõ vurgu-
lanõyor. Baykal’õn “çarşaf
açılımı” gibi tartõşmalõ bir
girişimin ardõndan girilecek
seçimlerde CHP’nin alacağõ
sonuç siyasal arayõşlara yön
verecek. Gerek CHP içindeki
muhalifler, gerekse “CHP dı-
şında ama CHP ile ilgili”
çevreler de seçim sonuçlarõna
göre hareket edecek.
Kulislerde “Yerel seçime
kadar kimse sesini çıkar-
maz. Ama CHP yerel se-
çimlerde başarısız olursa
Baykal yerinde duramaz. O
zaman ya CHP yönetimini
ele geçirmeye dönük ara-
yışlar gündeme gelir, ya da
yeni parti kurulabilir” gö-
rüşü dile getirildi.
Seçim sonrasına
yorum yok
Özkan’õn “29 Mart’tan
sonra ne olur bilemem” söz-
leri de yeni oluşumlara açõk
kapõ olarak değerlendirildi.
Ayrõca Özkan’õn Baykal’a
destek verdiği, ancak CHP’ye
üye olmayõ düşünmediği de
vurgulandõ.
Özkan dün Akşam gazete-
sinde “O şimdi Baykalcı”
başlõğõyla yayõnlanan habere
ilişkin de açõklama yaptõ. Öz-
kan, “2009 Mart ayında ya-
pılacak mahalli seçimler ön-
cesinde ülke sorunlarına du-
yarlı bir siyasetçi olarak,
geçmiş yıllarda yapılan yan-
lışların tekrarlanmaması
amacıyla CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal ile iki
kez görüştüğünü” kaydetti.
Hüsamettin Özkan şöyle
konuştu: “Bu görüşmelerde
kişisel bir beklentim olma-
dığını ifade ederek, partiler
ve adaylar arasında sağla-
nacak geniş bir uzlaşının
mahalli seçimler öncesi ka-
muoyunda güçlü bir destek
yaratacağını kendisiyle pay-
laştık. Ancak bir gazetede
yer alan, şahsımı üzen ve
haksız bulduğum ‘O şimdi
Baykalcõ’ haber başlığı ‘ha-
berin içeriği doğru olmasõna
rağmen’ bu görüşmelerin ve
oluşan ortak görüş birliğinin
kapsamını aşan bir yorum
olmuştur.”
Birleşmiş Milletler Kalkõnma Programõ Başkanõ Kemal
Derviş’in görev süresinin yakõnda dolacağõ ve bu bağlamda
Türkiye’de bazõ siyasi projeler içinde yer alabileceği
söylentileri yaygõnlaştõ. Kulislerde “CHP yerel seçimlerde
başarõsõz olursa Baykal yerinde duramaz. O zaman ya CHP
yönetimini ele geçirmeye dönük arayõşlar gündeme gelir ya
da yeni parti kurulabilir” görüşü dile getiriliyor.
SES TV ONA ÇALIŞIYOR
Gökçek’in
televizyonu
yasatanımıyor
SES TV, RTÜK’ün yayõn ilkelerini hiçe
sayarak Melih Gökçek’e 10 günde 30 saat
propaganda yaptõrdõ. Yapõlan yayõnõn aczin
göstergesi olduğunu belirten Karayalçõn,
aynõ olanağõn kendilerine de tanõnmasõ için
yasal girişimde bulunacağõnõ söyledi.
FIRAT KOZOK
ANKARA - Türk te-
levizyonculuk tarihin-
de benzeri görülmeyen
bir propagandaya imza
atan Ses TV, Ankara
Anakent Belediye Baş-
kanõ Melih Gökçek’e
5-14 Aralõk tarihleri ara-
sõnda her gün 3’er saat
olmak üzere toplam 30
saat canlõ yayõn yaptõrdõ.
Bu süre boyunca pro-
pagandasõnõ yapan Gök-
çek, en büyük rakibi
Murat Karayalçın’a
da ağõr suçlamalar yö-
neltti. Televizyon ka-
nalõ, bu yayõnlarõ süre-
since RTÜK’ün yayõn
ilkelerini de adeta hiçe
saydõ.
RTÜK’ün CHP kon-
tenjanõndan seçilen 3
üyesi konuyu üst kuru-
lun bugünkü toplantõ-
sõnda gündeme getir-
meye hazõrlanõyor.
30 saatlik yayõnõn
RTÜK yasasõna açõk bi-
çimde aykõrõ olduğunu
ifade eden kurul üyesi
Şaban Sevinç, “Tam
da seçimler öncesi bir
televizyon kanalının
bir belediye başkanını
desteklemek için bu
kadar açıktan tavır
koyması, reklamını
yapması, en büyük ra-
kibi konumundaki di-
ğer adayı gıyabında
cevap hakkını kulla-
namayacağı şekilde
çirkin olarak eleştir-
mesi kabul edilemez.
Bu yapılan, medya ala-
nını kirletmektir” dedi.
Konuyla ilgili RTÜK
uzmanlarõ tarafõndan ha-
zõrlanan raporlarõn de-
ğerlendirileceğini ve ge-
reken işlemin yapõlaca-
ğõnõ belirten Sevinç,
“YSK’nin de bu aday
ve televizyon hakkında
işlem yapması gere-
kir” diye konuştu.
CHP’nin Ankara
Anakent belediye baş-
kan adayõ Karayalçõn
da Ses TV’deki prog-
ramlarõn “Bir aczin ve
iflasın göstergesi” ol-
duğunu söyledi. “15 yıl-
dır Ankara’ya hizmet
getiremeyen sayın
Gökçek, günde 3 saat
değil, 24 saat konuşsa
ne değişir?” diyen Ka-
rayalçõn, konunun parti
avukatlarõnca da ince-
lendiğini söyledi.
Programa davet edil-
diği ancak kendisinin
katõlmadõğõ iddialarõna
da tepki gösteren Kara-
yalçõn, “Orada taam-
müden hazırlanmış bir
programın kostüm de-
koru mu olacağım?
Yapılması gereken ay-
nı sürenin aynı olana-
ğın bana da sağlan-
masıdır” dedi.
Kılıçdaroğlu-Gökçek
tartışması yarın
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Grup Baş-
kanvekili Kemal Kılıçda-
roğlu ile Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanõ Melih
Gökçek, yarõn akşam Uğur
Dündar’õn yöneteceği açõk
oturumda karşõ karşõya gele-
cek.
Kõlõçdaroğlu ile Gökçek,
yarõn akşam Star TV’de Uğur
Dündar’õn yöneteceği açõk
oturuma katõlõyor. Açõk otu-
rum, Ankara’da Star TV stüd-
yosunda gerçekleştiri-
lecek. Kõlõçdaroğlu ile
Gökçek’in ana haber
bülteninde karşõ karşõ-
ya geleceği açõk oturu-
mun yarõm saatte ta-
mamlanmasõ planlanõ-
yor. Gökçek’in üslubu
konusunda yakõn çevresi
tarafõndan uyarõlan Kõlõç-
daroğlu, “Ben aynı üslup
ile cevap vermem. Ben
kendi üslubumla yanıt ve-
receğim” dedi.
Ecevit’in mezarı
Ahlatlıbel’e taşınıyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Eski Baş-
bakanlardan Bülent Ec-
evit’in mezarõ Ahlatlõ-
bel’e taşõnõyor.
Çankaya Belediyesi
yetkilileri, Ecevit’in ai-
lesinden gelen talep
doğrultusunda, bele-
diyeye ait Ahlatlõbel Tesis-
leri’nde mezar yerinin be-
lirlendiğini ve prosedürlerin
hõzla yerine getirileceğini
bildirdi.
Çankaya Belediyesi yet-
kilileri, şunlarõ söyledi: “Bü-
lent Ecevit için yapılan
başvuru kapsamında, me-
zar yerinin belirlenmesin-
de aileye çeşitli seçenekler
sunuldu. Ailesi seçenekler
içerisinde gelip, baktılar
ve Çankaya Belediyesi’nin
Ahlatlıbel Tesisleri içinde-
ki bir bölgede karar kıldı-
lar. Belediye Meclisi’nden
de bu doğrultuda karar
çıkarıldı.”
Eğitimde öncelik dine
Eğitim-İş tarafõndan hazõrlanan kadrolaşma raporuna göre AKP
hükümeti atamalarda en büyük ağõrlõğõ din dersi öğretmenlerine veriyor
EMRE DÖKER
İZMİR - Son 5 yõlda Milli
Eğitim Bakanlõğõ’nõn (MEB)
yaptõğõ öğretmen atamalarõnda
din kültür ve ahlak bilgisi dersi
öğretmenlerinin, fen bilgisi, ma-
tematik ve beden eğitimi öğret-
menlerinden daha fazla görev-
lendirildiği ortaya çõktõ.
Milli Eğitim Bakanlõğõ, 18
Kasõm 2005’te yaptõğõ açõkla-
mada, Türkiye’nin din dersi öğ-
retmeni sayõsõnõn 13 bin 500 ol-
duğunu, bazõ okullarda derslerin
boş geçtiğini açõklamõştõ. MEB
aynõ dönem 470 din kültürü öğ-
retmeninin atanarak göreve baş-
ladõğõnõ da bildirmişti.
Eğitim-İş Sendikasõ İzmir Şu-
besi’nin hazõrladõğõ “Eğitimde
Kadrolaşma Raporu”na göre
son 5 yõlda yapõlan atamalarda
din kültür ve ahlak bilgisi öğ-
retmenlerine öncelik verildi. Bu
süre içinde atanan din öğret-
menlerinin sayõsõ 5 bin 277 olur-
ken, 10. sõrada yer alan fen bil-
gisi dersi öğretmeni sayõsõ ise 3
bin 805’te kaldõ.
2003’ten bu yana yapõlan ata-
malarda en çok görevlendirilen
branş sõnõf öğretmenleri olur-
ken, bunlarõ İngilizce, Türkçe,
ilköğretim matematik ve bilgi-
sayar öğretmenleri izliyor. Din
öğretmenleri de bunlarõn ardõn-
dan 6. sõrada bulunuyor.
Eğitim-İş Sendikasõ İzmir Şu-
be Başkanõ Bülent Turan, din
kültürü ve ahlak bilgisi dersleri-
nin haftada bir saat olmasõna
karşõn birçok okulda açõklarõn ka-
patõldõğõnõ, bu şekilde kadrolaş-
manõn da önünün açõldõğõnõ kay-
detti. Turan, “Din kültür ders-
leri haftada bir saat veriliyor.
Buna karşın çocukların be-
densel ve zihinsel gelişimini
sağlayacak derslere önem ve-
rilmiyor. ‘Onlarõn’ zihin yapı-
sında çocuklar yaratmak isti-
yorlar. Dogmalara inanan, dü-
şünmeyen beyinler yetiştir-
mek için din dersi eğitimine
önem veriyorlar” dedi.
Toptan
çocuklarla
bayramlaştõ
TBMM Başkanı Köksal Toptan,
Meclis personeliyle Meclis Kreş ve
Gündüz Bakımevi’nde kalan ço-
cuklarla bayramlaştı. Çocuklarla
sohbet eden Toptan, bayram hedi-
yesi olarak üzerinde Atatürk, Mec-
lis ve kendisinin resminin bulun-
duğu yapboz hediye etti. Çocuklar
da Toptan’a kendi resimlerinden
oluşan bir kitapla çiçek verdi. Top-
tan, çocuklarla birlikte hatıra fo-
toğrafı da çektirdi. (Fotoğraf: AA)
Yerel seçimlerin ardõndan yeni parti kuracağõ söylentileri siyasi kulisleri hareketlendirdi
Derviş senaryolarõ