Katalog

CMYB C M Y B Bir Bilmecem Var Çocuklar, Hadi Sor Sor Herkeste aynõ korku, acaba 2009’da neler olacak? Sadece biz de değil, bütün dünyada herkes ne- feslerini kesmiş, dünya ekono- misinin dibe vuracağõ mart ayõnõ bekliyor. Çözüm için hemen her gün yeni bir yol deneniyor, eko- nomistler kafa patlatõyorlar. En önemli sorun da krizde işsiz ka- lacaklarõn durumu. Bu nasõl önle- nebilir? Biz de arkadaşlarla küçük bir be- yin fõrtõnasõ yapõp, kendi önerile- rimizi sõralõyoruz. Bayağõ parlak fi- kirler ortaya çõkõyor. Örneğin ben, her zaman bilgisine ve dürüstlü- ğüne güvendiğim, Ayşe Teyze’nin ekonomiyle ilgili sorularõnõ 6 ya- şõndaki bir çocuğun anlayacağõ gi- bi yanõtlayan Güngör Uras’tan sõ- kõ bir kopya çekiyorum. Güngör Uras birinci elden naklediyor, Tür- kiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikasõ Başkanõ Halit Narin şöyle demiş: “Bizim sendikanın 500 milyon doları, TOBB’nin (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) 5 milyon dolar fonu var. Bu fonlar üye şirketlere dağıtı- labilir.” Ve Narin devam ediyor; “Türkiye’nin elinde böyle kul- lanılmayan fonlardan oluşan 20 milyar dolar var. Bunların önü açılırsa, üyelere dağıtma imkâ- nı verilirse şirketler rahatlar. Türkiye üç ay içinde ekonomik krizden çıkar.” Bir işveren sendikasõ başkanõ bunlarõ söylüyor, ben kopyaya de- vam ediyorum. Uras diyor ki: “İşveren ve işçi sendikalarımı- zın, TOBB ile büyük sanayi ve ticaret odalarımızın önemli bi- rikimleri olduğu biliniyor. Ama bu birikimlerde ‘şeffaflõk’ yok. Şeffaflık olmadığı için işçi ve iş- verenin cebinden çıkan para- larla oluşan bu birikimler ilgisiz biçimde harcandıkça kamu vic- danında yaralar açıyor. Bu bi- rikimlerle gereksiz toplantılar, seyahatler yapılıyor. Formula 1 pisti inşa ediliyor. Oteller, üni- versiteler açılıyor. İlgisiz yerle- re bağış yapılıyor. Yüksek tem- sil ödeneklerine, yolluklara pa- ra akıtılıyor. İşçisi ve işvereniyle aynı ge- mideyiz. Gemi batarken, işçiler işlerinden olurken işçi sendika- sı ‘Bana ne?’ diyemez. İşçi prim- leriyle oluşan fonları başka amaçlara harcamak için işçi- lerden saklayamaz. İşveren sen- dikaları ve işveren meslek ör- gütleri, işveren primleriyle olu- şan fonları bu olağandışı dö- nemde üyelerinden saklayarak İşsizlik Sigorta Fonu’ndan, büt- çeden para arayışına çıkamaz. Sendikalar da meslek kuru- luşları da hükümetten yardım arayışına girmeden ellerini taşın altına koymaya, kendi imkân- larını (şeffaf olarak) kamuoyu- na açıkladıktan sonra bu im- kânlarla neler yapacaklarını üyelerine duyurmaya mecbur- lar.” C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayõn Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ ?Yazõişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Miyase İlknur (Ek Yayõnlar) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Yayõn Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Em- re Kongar (Başkan Yardımcısı), Or- han Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. İstihbarat: Cengiz Yıldırım Eko- nomi: Hasan Eriş Dõş Haberler: Öz- gür Ulusoy Kültür: Egemen Ber- köz Spor: Arif Kızılyalın Dü- zeltme: Abdullah Yazıcı Bilgi- Belge: Edibe Buğra Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: 0312 442 30 50 Faks: 0312 442 30 10 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 Adana Tem- silcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 3631211, Faks: 3631215 İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bü- lent Yener Satõş: Fazilet Kuza Cumhuriyet Rek- lam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardõmcõsõ: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 -75 /251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansõ Basõn ve Yayõncõlõk A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Yaygõn süreli yayõn Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 16 ARALIK 2008 İmsak: 5.42 Güneş: 7.16 Öğle: 12.07 İkindi: 14.23 Akşam: 16.46 Yatsõ: 18.12 NEW YORK (ANKA) - Dünyanõn en önem- li dergilerinden biri olarak görülen Ameri- kan ‘Time’ dergisi ‘Yılın En İyi 10 Filmi’ listesini açõkladõ. Dergi, Oscar ödüllü An- drew Stanton’un yönettiği ‘Wall-E’ adlõ canlandõrma filmini ‘Yılın En İyi Filmi’ ilan ederken, Philip Seymour Hoffman’õn başrolünü üstlendiği ‘Synecdoche, New York’u ikinci, Kanadalõ yönetmen Guy Maddin’in komedi dramasõ ‘My Winni- peg’i üçüncü seçti. Listeye ayrõca Christi- an Mungiu’nun ‘4 Months, 3 Weeks and 2 Days’ filmi, Sean Penn’in oynadõğõ ‘Milk’, F. Scott Fitzgerald’in kõsa bir öy- küsüne dayanan, Brad Pitt’li ‘The Curi- ous Case of Benjamin Buton’, Danny Boyle’nin ‘Slumdog Millionaire’, çizgi roman kahramanõ ‘Demir Adam’dan esin- lenen ‘Iron Man’, Wachowski kardeşlerin ‘Speed Racer’ filmi ve Alman Werner Herzog’un yönettiği ‘Encounters At The End Of The World’ de girdi. Okyanus karbondioksit yutacak Çeviri Servisi - İş dünyasõ, Avust- ralya ve Antarktika arasõndaki buzla kaplõ denizlere “demir, üre veya amonyak serpiştirerek” küresel õsõn- mayla mücadelenin temel şartlarõndan olan karbondioksit salõmõnõ azaltmayõ, tabii aynõ zamanda bu yolla para ka- zanmayõ hedefliyor. Birçok bilim insanõ yönteme doğal hayatõ tehdit edeceği ve yararõyla zararõnõn net olarak belir- lenmediği gerekçesiyle karşõ çõkõyor. ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki “Climos” ve Avustralya’daki “Ocean Nourishment Corp” adlõ şirketlerin 2010’da Antarktika’yõ çevreleyen Gü- ney Okyanusu’nda denemeyi planladõğõ yöntem, suyun yüzeyine az miktarda demir, üre veya amonyak serpiştirerek “fitoplankton” adlõ canlõlarõn üreme- sine neden oluyor. Deniz bitkilerindeki karbondioksiti emen bu mikroorga- nizmalar kõsa sürede ölüp denizin di- bine çöküyor. Böylece, hücrelerine hapsettikleri karbondiyoksiti -bazõ uz- manlara göre onlarca yõl saklamak üzere- de okyanusun derinliklerine götürüyor. Başka deyişle küresel õsõn- manõn nedeni olan sera gazlarõndan kar- bondiyoksiti suyun dibine çekiyor. DOĞAYA ZARARLI İki şirketin yöneticileri, bilim dün- yasõnda “okyanusu zenginleştirme” olarak bilinen yöntemle sera gazõ sa- lõmõna neden olan birçok şirket ve ül- kenin kaynağõ olduklarõ emisyonun bir kõsmõnõn okyanus tarafõndan emilerek yok edilmesini sağlayabileceklerini savunuyor. Ancak, bilim dünyasõ, ma- liyeti milyonlarca dolar olacak yönte- mi “karbon kredileri” adõ altõnda piyasaya sunmayõ planlayan şirketle- rin projesine sõcak bakmõyor. Yöntemin 1999’daki ilk denemesi- ne tanõk olan ve konuya ilişkin araş- tõrma yapan, Antarktika İklim ve Eko- sistem Kooperatif Araştõrma Merke- zi’nden Tom Trull, bu yolla yõlda 3.7 milyar ton karbondioksitin emilebile- ceğini bunun insanoğlunun yõllõk kar- bon emisyonunun yüzde 15’i olduğu- nu belirterek şöyle devam etti: “Sorunu tamamen değil kısmen çözecek bir yöntem için tüm geze- genin ekosistemini değiştirmekten bahsediyoruz. Bu yöntem denizlerin ekosistemini ve biyoçeşitliliğini teh- dit altına sokar, başka olumsuz et- kileri de olabilir. Doğal yaşama uzun vadedeki etkisi ve karbondioksitin deniz dibinde ne kadar hapsedilece- ği konusunda kesin veri yok.” Kanada’daki Dalhousie Üniversite- si’nden John Cullen da “Atmosfer- deki karbondioksit miktarını azal- tırken okyanusun derinliklerinde uzun vadede karbon transferi arta- bilir. Ekolojik etkileri hesaplanma- dan takip edilecek bir yol değil bu” diyerek kaygõsõnõ dile getirdi. Bilim dünyasõnõn endişesini dikka- te alan Uluslararasõ Denizcilik Orga- nizasyonu’nun “Londra Protoko- lü”ne imza atmõş olan ülkelerin çoğu bu yönteme sadece araştõrma amaçlõ izin veriyor. Ancak, iki şirketin dene- me yapmaktaki õsrarõ birkaç yõl içinde bu yöntemin küresel õsõnmayla müca- dele tartõşmalarõnõn unsurlarõndan ola- cağõna işaret ediyor. (REUTERS) İki şirket küresel õsõnmaya ‘okyanusu zenginleştirme’ yöntemiyle çözüm sunuyor, bilim dünyasõ şüpheli yaklaşõyorMeme kanserini tetikliyor SAN ANTONIO (AA) - ABD’de yapõlan bir araştõrmada, 5 yõl süreyle menopozda hor- mon tedavisi gören kadõnlarõn meme kanse- rine yakalanma riskinin görmeyenlere göre iki kat daha fazla olduğu belirlendi. Kadõn Sağlõğõ Girişimi öncülüğünde 17 bin kadõn üzerinde yapõlan çalõşmada, hor- mon tedavisine başlandõğõnda meme kanserine yakalanma riskinin arttõğõ, riskin tedavi boyunca artmaya devam ettiği ve tedavi- nin kesilmesinin ardõndan zamanla nor- mal seviyeye döndüğü tespit edildi. Ergenliği etkileyen hormon ADANA (AA) - Çukurova Üniversitesi Tõp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Meta- bolizma Bilim Dalõ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Kemal Topaloğlu başkanlõğõndaki bir heyet ve Cambridge Üniversitesi’nden bilim adamlarõ, ergenliği düzenleyen hormonu buldu. ÇÜ’de 2004’ten beri sürdürdüğü çalõş- mayla hormon genini bulan ekibin başkanõ Prof. Dr. Ali Kemal Topaloğlu, “Bu buluş, Nature Genetics adlõ dergide Çukurova ve Cambridge üniversite- leri ortak adresli olarak yayõmlandõ” dedi. ‘Nano’ algılayıcı Çeviri Servisi - ABD’deki Massachu- setts Teknoloji Enstitüsü bilim insanlarõ kansere neden olan zehirli mad- deleri saptayan ve canlõ hücrelerde kanser ilaçla- rõnõn etkisini ölçen çok küçük bir algõlayõcõ üretti. Michael Strano, nanoteknolojiyle elde edilen algõlayõcõnõn hüc- reden çok daha küçük olmasõnõn büyük sensör- lerin kullanõlamadõğõ ortamlarda kullanõlma olanağõ sunduğunu vur- guladõ. Strano, “karbon nanotüpleri” olarak adlandõrõlan karbon moleküllerinin ince iplikçiklerinden yapõlan algõlayõcõ sayesinde vücuda çok düşük mik- tarda kimyasal enjekte edilebileceğini, kanser teşhisinde alternatif yol oluşturabileceğini ve insan vücudunun görün- tülenmesinde de kullanõlabileceğini söy- ledi. (REUTERS) Arkası 17. Sayfada / IŞIL ÖZGENTÜRK isilozgenturk gmail.com ABD ve Avustralya’daki iki şirket Antarktika açõklarõna demir, üre veya amonyak serpiştirerek fitoplankton adlõ organizmalarõn üremesini sağlayacak. Bitkilerdeki karbondiyoksiti emen bu mikroorganizmalar kõsa sürede ölüp deniz yatağõnõn derinliklerine çökecek. Karbondioksitin de fitoplanktonlarõn içinde deniz yatağõnda hapsolmasõ sera gazõ salõnõmõnõ azaltmõş olacak. Time: En iyi film Wall-E Paris’te komün günleri Kültür Servisi - Alif Art, 2008 yılının son müzayedesinde, Türk oryantalisti Halil Paşa’nın “Kervansaray Avlusunda Halıcılar” adlı başyapıtını teklif usulüyle açık arttırmaya sunuyor. En yük- sek teklifi veren alıcının açılış fiyatıyla açık arttırmaya sunu- lacak olan yapıtın, bugüne kadar gerçekleşmiş Halil Paşa sa- tışlarının rekorunu kırması bekleniyor. Mehmet Keskiner’in yö- neteceği müzayede, Jean Weinberg tarafından çekilmiş Mus- tafa Kemal Atatürk fotoğrafı ile başlayacak. Fotoğrafın satı- şından elde edilen gelir Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na bağışlanacak. Alif Art Antikacılık A.Ş. tarafından cumartesi gü- nü Nişantaşı Sofa Oteli’nde gerçekleştirilecek müzayedede, ara- larında Eren Eyüboğlu’nun “Peyzaj”ı, Gilbert Galland’ın “Ha- liç’ten Süleymaniye Camii”si, Cihat Burak’ın “Dolmabahçe Sa- rayı ve Vazoda Çiçekler”i, Amedio Preziossi’nin “Başıbozuk- lar”ı ve “Sepetçi Kasrı’ndan”ı da bulunan 360 adet antika ya- pıt ve tablo yeni sahipleriyle buluşacak. (0 212 249 58 11) GELİRİ TEGV’E - Weinberg’in çektiği Atatürk fotoğrafõ satõşõndan el- de edilen gelir Türkiye Eğitim Gönül- lüleri Vakfõ’na bağõşlanacak. Halıcılar açık arttırmaya çıkıyor Çeviri Servisi - Dünya Doğal Yaşamõ Koruma Fonu (WWF) geçen on yõlda Güneydoğu Asya’daki Büyük Mekong Böl- gesi’nde bini aşkõn yeni hayvan ve bitki türü bulunduğunu açõk- ladõ. Mekong Nehri’nin geçtiği Kamboçya, Laos, Myanmar, Tayland, Vietnam ve Çin’in güneyindeki Yunan bölgesi’ni kapsayan coğrafyada bulunan türler arasõnda 11 milyon yõl önce nesli tükendiği sanõlan bir fare türü, yemek tabağõ büyük- lüğündeki dünyanõn en büyük avcõ örümceği de yer alõyor. “Büyük Mekong Programı” adõyla yağmur ormanlarõ ve sulak alanlarda yapõlan araştõr- malar kapsamõnda 519 bitki türü, 279 balõk, 88 kurbağa, 88 örümcek, 22 yõlan, 46 kerten- kele, dört kuş, 15 memeli türü, dört kaplumbağa, iki semender ve bir kara kurbağasõ türü olmak üzere toplam 1068 yeni canlõ kayda geçirildi. On yõlda 1068 yeni canlõ bulundu Yeni kurbağa türlerinden Theloderma licin. Çeviri Servisi - Çocuk kitabõ yazarõ William Steig’õn romanõndan 2002’de beyazperdeye uyarlandõğõnda Oscar kazanan “Şrek” şimdi de müzikal oldu. New York’taki Broadway Tiyatrosu’nda sahnelenen Şrek müzikali ön- ceki akşam yapõlan galayla sanatseverlerle buluştu. Eski zamanlarda bir bataklõkta yaşa- yan Şrek adlõ yeşil renkli canavarõn peri ma- salõ karakterlerinin işgaline uğrayõnca batak- lõğõnõ kurtarmak için verdiği mücadeleyi an- latan yapõtõn müzikal versiyonunu Jason Moore yönetti. Çõlgõn kostümleriyle dikkat çeken müzikalde Şrek’i Brian d‘Arcy Ja- mes canlandõrõyor. (Fotoğraf: AFP) Şrek müzikalde