Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
atılan ayakkabı, bundan böyle Irak için yeni bir ki-
lometretaşı oldu.
İşgalin özellikle birinci yılından bu yana Irak’ta
ABD karşıtlığı hep baskın eğilim olarak devam edi-
yordu. ABD’nin pabucunu dama atma yönteminin
nasıl olacağını kestirebilen yoktu!
ABD, Irak’ta yandaş medya yaratmak için yabana
atılmayacak miktarda dolar döktü. Sadece 2005 yı-
lında bu yönde harcadığı para 500 milyon doları bul-
muştu. Demek ki bazen 50 dolarlık bir ayakkabı 500
milyon dolardan daha etkili olabiliyor!
Bir noktanın daha altını çizelim; El Zeydi ayak-
kabısını Bush’a fırlattı ama, ABD’nin Irak’tan hiç çık-
maması için adeta yalvaranların, ABD’ye her an-
lamda yardım ve yataklık etmek için çırpınanların
da 43 numaralı ayakkabıdan alması gereken ders-
ler var!
Ne demişler?
Hiçbir işgal, içeriden yardım görmeden devam
edemez!
Aslında Irak’la ilgili haberler birikmiş; her biri ay-
rı yazı konusu olabilecek 3-4 sıcak gelişme mey-
dana gelmişti. Ayakkabı, o gelişmelerin pabucu-
nu dama atsa da sütunun dışına atamaz. Öncelikle
Obama döneminde de Savunma Bakanlığı görevini
yürütecek olan Robert Gates’in demecini sütuna
yatıralım. Dedi ki:
“ABD’nin Ortadoğu ve Körfez’le ilgili ulusal gü-
venlik çıkarlarında bir değişiklik yok. Gelecek aylarda
yeni yönetimin sınanması için fırsatların ortaya çı-
kacağını düşünenler yanılıyor.”
Obama’nın seçildiği kasım başından beri bu nok-
tanın altını çiziyoruz; ABD, genel stratejilerini de-
ğiştirmez. Bunu görmek için iyi koku alan, usta ga-
zeteci olmaya da gerek yok. Gates, Obama’nın kol-
tuğa oturacağı 20 Ocak tarihini de beklemeden ger-
çeğin altını çizdi.
Görünen takvime göre ABD 2011 yılı sonunda
Irak’tan çekilecek. Irak hükümet sözcüsü Ali Deb-
bağ geçen hafta ABD ziyareti sırasında şu deme-
ci verdi:
“Bizim en az 10 yıl daha ABD’ye ihtiyacımız var!”
Bu demeç gösteriyor ki; 2011 sonuna doğru,
Bağdat şöyle bir yasa çıkaracak:
“Yeni bir yasa çıkıncaya dek, ABD askerlerinin
Irak’ta kalmasına...”
ABD her şeyi planlamış görünüyor ama, sanırım
hesapta pek olmayan bir kesim var:
Halk!
Irak’a ilişkin ele alacağımız öteki haberler, Tür-
kiye ile ilgili...
Türkiye’den giden DTP heyeti bir yandan, Dış-
işleri Bakanlığı heyeti öte yandan Erbil ve Bağdat’ta
temaslar yapıyor.
Türkiye’nin kaygısı belli:
Irak’ın PKK için güvenli bölge olmamasını sağ-
lamak. Talabani ve Barzani’yi PKK ile mücadeleye
ikna etmek...
Barzani ailesinden gelen haberler, izlenmekte olan
yöntemin ne kadar sonuç vereceğini çok iyi gös-
teriyordu. Neçirvan Barzani dedi ki:
“Biz PKK ile savaşmayız!”
Mesud Barzani dedi ki:
“Kürtler artık birbirlerine silah çekmez...”
Bu demeçler Türkiye’de şu başlıklarla haber olu-
yor:
“Terör örgütüne karşı işbirliği!”
Ortada bir işbirliği var ama, teröre karşı mı yok-
sa terör örgütüyle birlikte Türkiye’ye karşı mı?
Irak’ın başındakilerde pabuç kadar dil var ama,
ayakkabı kadar onur yok!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
kazanacağını öne süren konuşmalar, değerlen-
dirmeler yapmaktan uzak duruyor.
Genel başkan susuyor; fakat yakın çevresi -ki-
mi bakanlar- yerel seçimlerin olası sonuçları
üzerinde beklenmedik kimi beyanlarda bulunu-
yorlar.
Son olarak Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 29
Mart’ta AKP’nin oy oranı yüzde 32-34’e düşerse
“problem olur” dedi.
“Problem olmaması için” -anlaşılan yüzde
47’yi artık gözden çıkarmışlar- yüzde 40’a kadar
sorun olmayacağını söylüyor.
Ulaştırma Bakanı Yıldırım sessiz ama AKP
içinde RTE’ye dünya ahret konularında çok ya-
kın bir kişi.
Vardığı böyle bir sonuç, kamuoyuna yansıyan
kimi anketlerden çok, partinin yaptırdığı araştır-
malara dayanıyor demektir.
Kimi anketler AKP’nin -inşallahhh- 29 Mart
2009’da oyunun 2007 genel seçimlerine oranla
yüzde 15 bir düşüş göstereceğini açıkladı.
RTE daha önceki seçimlerde bu türden anket
sonuçlarına fena halde bozulur, AKP oylarının dü-
şeceğini irdeleyenlere sert açıklamalarla karşı çı-
kardı.
Bu kez çevresinin açıkladığı yorumlara ses çı-
karmamasının bir nedeni olmalı.
Suskunluğu, çevresinin yorumlarına katıldığı, ka-
bul ettiği anlamına mı geliyor?
İktidarın elinde tek koz ekonomi. Önce kapat-
ma davasının olumlu yönde gelişmekte olan
ekonomiyi baltaladığını öne sürüyorlardı.
Şimdi teğet geçeceğini söyledikleri krizin eko-
nomiyi vurduğunu söylemeye başladılar.
Seçim öncesi bu iki olguya sarılarak seçmen
önünde masum rolü oynuyorlar.
Gerekeni yaptık, halka olanca ekonomik rahatlığı
sağladık… amaaaa dışımızdan gelen darbeler ya-
şam sıkıntılarını arttırdı.
Oysa memleketi bir baştan öteki başa şantiyeye
dönüştürmüştük, hızla kalkınıyorduk. Yoksulluk ve
açlık düzeyinde olanların sayısı bu nedenle, kuş-
ku yok irademiz dışında oluşan nedenlerle arttı.
Şayet oylarımız yüzde 32-34’e düşerse sorun
çıkar, başına gelecekleri sen hesapla, diye seç-
meni baskı altına almayı hedefliyorlar.
Onca iktidarla, onca seçim izleyenler, özellik-
le tek başına iktidarlara özgü bu davranışın so-
nuçlarını pekâlâ bilirler.
Halk indinde yaşam zorluklarının önlenemez bi-
çimde oylara vuracağını gören iktidarlar, memleketi
kalkındırdıklarını, ülkeyi bir baştan öteki başa şan-
tiye çevirdiklerini, insanlarımızı parlak bir geleceğin
beklediğini, seçim propagandalarında temel öğe
olarak kullandılar.
Fakat bu propaganda yaşam koşulları şu veya
bu nedenle daha fazla zorlanan toplumun bir ku-
lağından girdi, öteki kulağından çıktı ve bu iktidarlar
güm diye kıç üstü oturdular.
AKP iktidarının böyle bir süreç yaşayıp yaşa-
madığını 30 Mart sabahı göreceğiz.
AKP’nin tek farkı daha önceki iktidarların baş-
vurmadığı kimi yöntemlere, devlet parasını parti
hesabına kullanarak kömür, yiyecek, yoksul ailelere
para dağıtımı gibi oy derdine deva olacağı kuş-
kulu yollara başvurması.
Oylarımız düşerse “sorun olur” diyerek ve top-
luma korku salarak olumlu sonuç elde edilebilir
mi?
Önce soruna yanıt arayalım:
AKP oyları yüzde 32-34’e düşerse hiç-bir şey-
olmaz!
Oluşacak tek yargı ilk genel seçimlerde AKP’nin
Abbas yolcu olacağını, RTE’nin tek başına iktidarı
artık düşlerinde görebileceğini gösterir.
Erken seçim gündeme gelir mi? AKP çıkmamış
candan umut kesilmez mantığına sarılarak oy düş-
mesini önleme çabalarına girer, bir süre erken se-
çim baskılarına direnebilir… o kadar!
AKP’nin başımızdan defolup gitmesi için tek ça-
re sandık ve seçmen!
Bu nedenle AKP çevrelerinin oyların düşeceğini
irdeleyen hesaplar yapması, hayırlara vesile olur
inşallahhh!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
/IŞIL ÖZGENTÜRK
Bir Bilmecem Var Çocuklar, Hadi Sor Sor!
Beyin fõrtõnasõ yaptõğõmõz arkadaşlar-
dan biri mühendis, öteki markalarõn
imaj yöneticisi, bir diğeri kaptan, bir di-
ğeri doktor.
Hemen hepsinin bağlõ olduğu bir ku-
ruluş var ve hiçbiri üyesi olduklarõ ku-
ruluşun bütçesini incelememiş, ödedik-
leri primlerin nerelerde kullanõldõğõnõ
bilmiyor.
Yani okumuş yazmõşõmõzõn, işi gücü
olanõn bile incelemediği bütçelerle kim
bilir ne hovardalõklar yapõlõyor.
Onlar yarõndan tezi yok, işin üstüne gi-
decekler, bu arada parlak fikirler gelmeye
devam ediyor. Dünyanõn parasõnõ alan ve
her daim yalan söyleyen kanallarõn ma-
aşlõ ekonomistlerine inat, iki ekonomist
yepyeni, şaşõrtõcõ krizi önleme önerileri
sunmuşlar. Bunlardan biri Mustafa Sön-
mez, diğeri Korkut Boratav. İkisi de
tüm ekonomik kurallarõn bozulduğu bir
dünyada Türkiye’nin de kurallarõ bozmasõ
gerektiğini õsrarla yineleyip IMF’ye ha-
yõr demeyi öneriyorlar. Çünkü devletin
IMF’ye olan borcunu Türkiye hemen
ödeyebilecek durumda. Özel sektörün
borçlarõna gelince, onlar da başlarõnõn ça-
resine bakabilir ve yurtdõşõ bankalardan
kredi almak için dõşarõya gönderdikleri
parayõ ülkelerine geçip, Türk Lirasõ üze-
rinden borçlarõnõ ödeyebilirler.
Parlak bir fikir ama bunu yapacak ira-
de var mõ? Bu iktidar bunu yapabilir mi?
Elbette hayõr ama muhalefetin IMF is-
teğinden bir an önce vazgeçmesi gerekir,
bu durum iyi anlatõlõrsa çarşaftan daha
çok oy getirir, emin olun.
Parlak fikirler devam ediyor, bir ar-
kadaşõmõz “Bu kriz iyi oldu” diyor. “Ho-
vardalık bitti. İşe tasarrufla başlaya-
biliriz, 140 metrekare dairelerde tek
başına oturanlar daha büyük bir eve
yerleşip bir arada oturabilirler.”
Bu doğrusu bana çok cazip geliyor, ko-
caman bir ev, dört odalõ ve kocaman sa-
lonlu, dört odada herkes kendi başõna, sa-
lon da ortak kullanõm alanõ. Tam hayal
ettiğim gibi, acaba martõ beklemeden bu
öneriyi gerçekleştirsek mi?
Şimdi bilmeceyi kaldõğõmõz yerden siz
çözmeye başlayõn; ne demişler, insanoğlu
darda kaldõğõnda çözümler üretmese bu-
günlere kadar gelmezdi. Hadi bu gene-
tik özelliğimizden faydalanma zama-
nõ...
Yaşasõn komün günleri!..
SAYFACUMHURİYET
17HABERLERİN DEVAMI
İstanbul S 16
Edirne B 12
Kocaeli B 17
Çanakkale B 14
İzmir PB 17
Manisa PB 14
Aydın PB 17
Denizli PB 16
Zonguldak PB 14
Sinop PB 13
Samsun PB 12
Trabzon PB 11
Giresun PB 11
Ankara S 9
Eskişehir S 8
Konya S 9
Sıvas S - 2
Antalya B 20
Adana B 18
Mersin B 18
Diyarbakır PB 7
Şanlıurfa PB 13
Mardin PB 9
Siirt PB 8
Hakkâri PB 0
Van PB 1
Kars S - 7
Oslo K - 1
Helsinki K 0
Stockholm K 4
Londra Y 6
Amsterdam PB 5
Brüksel B 4
Paris PB 4
Bonn B 4
Münih B 4
Berlin Y 5
Budapeşte Y 6
Madrid B 8
Viyana K 6
Belgrad B 10
Soyfa Y 10
Roma Y 14
Atina Y 18
Zürih B 3
Moskova PB - 3
Aşkabat PB 9
Astana PB - 2
Taşkent B 8
Bakû PB 6
Bişkek B 8
Tiflis PB 10
Kahire B 20
Şam B 18
Yurtta yağış beklenmi-
yor, yurdu batı kesimleri
ile kuzeydoğu kesimle-
ri parçalı ve çok bulut-
lu, diğer yerler az bu-
lutlu geçecek. Sabah
saatlerinde yurdun iç
kesimleri buzlanma ve
don olayı ile birlikte sis
görülecek. Hava sıcak-
lığı yurdun doğu ke-
simlerinde 2 ila 4 dere-
ce artacak.
16 ARALIK 2008 SALI
Baştarafı Arka Sayfada
DTPziyaretininamacõnõnPKK’ninetkisizleştirilmesininönünegeçmekolduğuönesürüldü
Ziyareti Kandil istedi iddiası
gellenmemesini istedi. Heyet bu
görüşleri dile getirdikten sonra,
bölgesel Kürt yönetiminden
PKK’nin etkisizleştirilmemesi-
ne yönelik istediği garantileri al-
dõ. Mesut Barzani’nin de ağõrlõk-
lõ olarak “siyasal çözüm” üze-
rinde durduğu belirtildi. PKK’nin,
yerel seçimlere kadar bazõ üst dü-
zey örgüt üyelerinin Barzani ta-
rafõndan yakalanarak Türkiye’ye
iade edilmesinden kaygõ duydu-
ğu ve bunun önüne geçilmesi
için DTP’lilerin çaba göstermesini
istediği de belirtildi.
Barzani’nin DTP heyetine,
PKK’ye karşõ Türkiye’nin ya-
nõnda yer almayacaklarõ garanti-
si vermesi Ankara’da da ciddi ra-
hatsõzlõk yarattõ. Konuya ilişkin
değerlendirme yapan yetkililer,
Bağdat’ta yapõlan üçlü komisyon
toplantõsõnõn sonuç bildirisinde,
Irak heyeti içinde yer alan böl-
gesel Kürt yönetimi yetkilisi Ke-
rim Sincari’nin de bulunduğuna
vurgu yaparak “Terörle müca-
dele konusundaki taahhütleri
bellidir. Bundan geri adımın söz
konusu olmaması gerekir” de-
ğerlendirmesini yaptõlar.
DTP’lilerin, Erbil’de PKK’nin
Irak’ta siyasi uzantõsõ olan PÇDK
yetkililerine de bölgesel Kürt yö-
netiminden aldõklarõ garantilere
ilişkin bilgi verdiği belirtildi.
DTP heyetinin görüşmelere
başlamadan önce Mesud Barza-
ni’nin babasõ Molla Mustafa
Barzani’nin mezarõnõ ziyaret et-
mesi, Barzani ailesine önemli bir
jest olarak değerlendirildi.
Genel Başkanlarõ Ahmet Türk
başkanlõğõnda geçen cuma günü
Irak’a giden DTP heyeti, dün
Irak Devlet Başkanõ Celal Tala-
bani ile görüştü. Heyetin Talabani
ile görüşmesi yaklaşõk 1 saat 45
dakika sürdü. DTP Genel Başkanõ
Ahmet Türk, görüşmede Kürt
sorununun barõşçõl yollardan di-
yalogla çözülmesi konusunda gö-
rüş alõşverişinde bulunulduğunu
bildirdi. Türk, görüşmede Tala-
bani’nin yerel seçimlerde
“AKP’yi destekledikleri” yö-
nündeki değerlendirmelerinin de
gündeme geldiğini belirterek
“Kesinlikle böyle bir değerlen-
dirmesinin olmadığını söyledi.
Türkiye’de seçimlerde herhangi
bir şeye karışmayacaklarını
ifade ettiler. DTP’ye de başa-
rılar dilediler” dedi. DTP heye-
tinin bugün Türkiye’ye dönmesi
bekleniyor.
BAHADIR SELİM
DİLEK
ANKARA - DTP heyeti-
nin, Kandil Dağõ’ndan aldõ-
ğõ talimat ile Irak’õ ziyaret et-
tiği ortaya çõktõ. Irak ile
ABD arasõnda imzalanan
güvenlik anlaşmasõ ve Tür-
kiye ile Irak arasõnda üçlü
komisyon toplantõsõ sonra-
sõnda, terör örgütünün Kan-
dil’deki yönetiminin
DTP’den devreye girmesini
istediği öğrenildi. PKK’nin,
bayram boyunca uyguladõğõ
“eylemsizlik kararını” da
DTP’nin Iraklõ Kürt yetkili-
lerle görüşmelerine olumlu
hava yaratmak için aldõğõ
belirtildi.
Edinilen bilgilere göre Irak
ile ABD arasõndaki güvenlik
anlaşmasõnõn 18 Kasõm’da
imzalanmasõ ve bir gün son-
rasõnda da teröre karşõ mü-
cadele konusunda Kürt yet-
kililerin de katõlõmõyla yapõ-
lan üçlü komisyon toplantõ-
sõnõn yapõlmasõ, PKK’yi ha-
rekete geçirdi. Bu çerçevede
DTP ile temas kuran örgüt,
geniş katõlõmlõ bir heyetin uy-
gun bir zamanda Irak’a geç-
mesini ve Kürt yetkililer ile
temas kurulmasõnõ, PKK’nin
etkisizleştirilmesinin önüne
geçilmesi için görüşmelerde
bulunmasõnõ istedi. Bunun
üzerine Genel Başkanõ Ah-
met Türk başkanlõğõnda bir
heyetin Erbil ve Süleymani-
ye’de temaslarda bulunmasõ
kararlaştõrõldõ.
Ahmet Türk’ün yanõ sõra
Genel Başkan Yardõmcõsõ
Mardin Milletvekili Emine
Ayna, İstanbul Milletvekili
Sebahat Tuncel, Siirt Mil-
letvekili Osman Özçelik ve
görevden alõnan eski Sur
Belediye Başkanõ Abdullah
Demirbaş’tan oluşan heye-
tin, bölgesel Kürt yönetimi li-
deri Mesut Barzani ve böl-
gesel Kürt yönetimi başba-
kanõ Neçirvan Barzani’den,
PKK’nin bölgedeki varlõğõ-
nõn korunmasõ için garanti is-
tediği öğrenildi. PKK’nin
de bu nedenle bayram bo-
yunca “olumlu siyasal ha-
va” oluşturmak için eylem-
sizlik kararõ aldõğõ belirtildi.
Kürt kaynaklardan alõnan
bilgilere göre DTP heyeti,
ABD askerlerinin Irak’taki
çekilme süreci içinde ve son-
rasõnda Barzani’den Türki-
ye’nin operasyonlarõna izin
vermemesini, terör örgütü-
nün yaşamsal kaynaklarõnõn
kurutulmamasõnõ, lojistiği-
nin kesilmemesini, örgütün
siyasal faaliyetlerinin en-
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhur-
başkanõ Abdullah Gül’ün Irak ziyareti, kulağõndaki
rahatsõzlõkla ilgili bugün yapõlacak kontrol sonuç-
larõna göre kesinlik kazanacak. Gül’ün uçağa bin-
mesinde bir sakõnca görülmezse, Irak ziyaretinin 20-
21 Aralõk günlerinde gerçekleşeceği bildirildi.
Cumhurbaşkanõ’nõn ziyaret programõna ilişkin de-
ğerlendirmelerin devam ettiği ifade edildi.
Irak Cumhurbaşkanõ Celal Talabani, geçen
mart ayõnda Türkiye’ye resmi ziyarette bulunmuş,
Cumhurbaşkanõ Gül’ü de resmi ziyaret için ülkesine
davet etmişti. Cumhurbaşkanõ Gül, çeşitli zaman-
larda yaptõğõ açõklamalarda Irak’a gideceğini be-
lirtmiş, ancak başkent Bağdat dõşõnda bir kenti zi-
yaret edip etmeyeceği konusuna değinmemişti.
MAHMUT GÜRER
ANKARA - Eski Milli İstihba-
rat Teşkilatõ (MİT) Müsteşarõ Sön-
mez Köksal’õn hazõrladõğõ “Ku-
zey Irak Raporu” farklõ değer-
lendirmelere neden oldu.
Emekli Tuğgeneral Cihangir
Dumanlı, Avrupa ülkelerinin te-
rörü desteklediğinin bir gerçek
olduğunu, ancak bu desteği Irak’õn
kuzeyindeki bölgesel Kürt yöne-
timiyle karşõlaştõrmanõn yanlõş
olacağõnõ söyledi. Bölgesel yöne-
tim lideri Mesud Barzani’nin
“Bağımsız Kürdistan” mesajõ
vermeyi sürdürdüğünü de anõm-
satan Dumanlõ, buna karşõn ra-
porda Irak’õn kuzeyindeki olu-
şumla daha sõkõ ilişkiler kurulma-
sõ gerektiğinin vurgulandõğõna
dikkat çekti. Bunun bir hata ola-
cağõnõ belirten Dumanlõ, “Biz bir
yandan Irak’ın toprak bütün-
lüğünü koruyun diyoruz, bir
yandan da Kuzey Irak’la resmi
diyaloğa giriyoruz. Bu Irak’ın
parçalanmasına Türkiye’nin
destek olmasından başka bir
şey değil. Biz Almanya’da bir sı-
kıntı olduğunda Bavyera Eya-
leti’yle mi görüşüyoruz. Ben
rapordaki bu yaklaşımı yanlış
görüyorum” diye konuştu.
Terör uzmanõ Nihat Ali Özcan,
Köksal’õn raporunda bazõ önemli
ayrõntõlarõ atladõğõnõ belirtirken
“Destek kavramı çok elastik ve
dinamik bir konu. Zaman içe-
risinde değişebilir. Bir dönem
AB önemli olur, bir dönem Ku-
zey Irak” diye konuştu. Kök-
sal’õn, raporunda tüm AB ülkele-
rinin terörist organizasyonlara ay-
nõ şekilde yaklaştõğõnõn varsayõl-
dõğõnõ da belirten Özcan, İngilte-
re, İspanya, Fransa ve Hollan-
da’nõn teröre bakõşlarõnõn tamamen
farklõ olduğunu savundu.
‘Barzani’nin etkisi artıyor’
Bahçeşehir Üniversitesi Stra-
tejik Araştõrma Merkezi Başkanõ
Dr. Ercan Çitlioğlu, Avrupa ül-
kelerinin PKK’ye uzun dönemden
beri destek verdiğini söyledi. Bu
desteğin, örgüte ideolojik yakõn-
lõk, davayõ haklõ görmek ya da
Kürt sorununa sempati ile bak-
maktan kaynaklanmadõğõnõ kay-
deden Çitlioğlu, “AB ülkeleri
PKK’yi Barzani’ye bir alter-
natif olarak görüyorlar. Ve
PKK’yi bu konuda kullanıyor-
lar” dedi. Çitlioğlu, Köksal’õn
raporunda doğru olan bir başka
noktanõn ise, “Barzani’nin Kürt
kökenli yurttaşlar üzerindeki
etkisinin gittikçe arttığı” sapta-
masõ olduğunu söyledi. Çitlioğlu,
Barzani’nin, Hakkâri, Ağrõ, Şem-
dinli, Yüksekova ve Van yöre-
sindeki aşiretler üzerinde büyük et-
ki kurduğunu, hatta bu bölgelerde
gerçekleştirilen düğün ve benze-
ri kutlamalara değerli hediyeler
gönderdiğini söyledi. Bu duru-
mun PKK ile Barzani arasõnda bir
hâkimiyet sorunu doğurduğuna
dikkat çeken Çitlioğlu, AB ülke-
lerinin de bu nedenle alternatif gör-
düğü PKK’ye destek verdiğini
kaydetti.
CHP’nin dõş politika kurmay-
larõndan Emekli Büyükelçi Şük-
rü Elekdağ da, eski MİT müste-
şarõ tarafõndan yazõlan raporda
doğrular ve yanlõşlarõn bulundu-
ğunu söyledi. Raporda, Barza-
ni’nin Türkiye’deki Kürt köken-
liler üzerinde ciddi etkisi olduğu
saptamasõnõn bulunduğunu kay-
deden Elekdağ şöyle konuştu:
“AB ülkelerinin PKK’ye yar-
dım ettikleri bilinen bir husus-
tur. Bu kapsamda AB ülkeleri-
nin desteğini kazanmak önem-
lidir. Ancak PKK’nin özellikle
Kuzey Irak’tan almayıp AB’den
destek aldığı yönündeki ifade ga-
yet hatalıdır. Buna itibar edi-
lirse, Türkiye yanlış tehdit algı-
lamasına yönlendirilmiş olur.
Bu da yanlış stratejilere yol
açar. Yanlış strateji yanlış ilaç
gibidir, öldürür.”
Sönmez Köksal’õn Kuzey Irak raporu tartõşma yarattõ
‘Doğrular da var yanlışlar da’
Gül’ünIrakziyareti
bugün netleşecek
Sendikalı oldukları için işten atıldıklarını öne
süren sağlık çalışanları, protesto eylemi
gerçekleştirdi. Devrimci Sağlık İşçileri
Sendikası (Dev Sağlık-İş) üyesi bir grup,
Kadıköy Belediyesi Sağlık Polikliniği’nde
çalışan 3 sağlık çalışanının sendikalı oldukları
için, küçülme bahanesiyle işten
çıkarıldıklarını öne sürerek dün
Söğütlüçeşme’deki poliklinik önünde protesto
eylemi yaptı. Eyleme Dev-Sağlık İş üyelerinin
yanı sıra İstanbul Tabip Odası, Sağlık ve
Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES),
Eğitim-Sen 2 No’lu şube ile bazı sivil toplum
kuruluşları da katıldı. “Sendika demokratik
bir haktır”, “Sağlıkta taşeron olmaz”, “Atılan
işçiler geri alınsın”, dövizleri açan grup,
“Direne direne kazanacağız”, “Baskılar bizi
yıldıramaz” sloganları attı. Dev Sağlık-İş
Sendikası Genel Başkanı Dr. Arzu
Çerkezoğlu, sendikal hakkın en temel yasal
haklardan olduğunu belirterek işten
çıkarılanların işe alınmasına dek eylemlerine
devam edeceklerini söyledi. İşten çıkarılan
Songül Kalkan adlı sağlık çalışanı ise Kurban
Bayramı tatilinin başlamasına bir saat kala
Asiye Yetkiner, Doğan Güzel ile birlikte
işlerine son verildiğinin sözlü olarak
kendilerine iletildiğini anımsatarak “Kadıköy
Belediye Başkanı Selami Öztürk de sendikaya
üye olmanın demokratik bir hak olduğunu
belirtti, ancak işimize buna karşın son
verildi” dedi. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE)
Sağlõk çalõşanlarõndan protesto
Prof. Okudan’ın
parası kayıtlıymış
KONYA (Cumhuriyet) - Konya’da düzenle-
nen “Final” operasyonunda tutuklanan Selçuk
Üniversitesi (SÜ) Rektörü Prof. Dr. Süleyman
Okudan’õn avukatlarõ, Okudan’õn evinden çõkan
paranõn 1 milyon YTL değil, 300 bin dolar ve
200 bin Avro olduğunu, bu paranõn Okudan tara-
fõndan YÖK Başkanlõğõ’na verilen “Mal Bildi-
rim Beyannameleri”nde yer aldõğõnõ belirttiler.
Okudan’õn avukatlarõ Necip Akkurt ve Nezih
Dağdeviren tarafõndan yapõlan yazõlõ açõklama-
da, adli kolluk, cumhuriyet savcõlõğõ ve mahke-
me tarafõndan yapõlan sorgulamalar sõrasõnda,
şüpheli müdafii olarak kendileri gizlilik kararõna
titizlikle uymalarõna karşõn, gizli kalmasõ gere-
ken her bilginin basõnda yer aldõğõ, Okudan’õn
insafsõz iddia ve suçlamalarla kamuoyunun
önünde küçük düşürüldüğü belirtildi.