Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 16 ARALIK 2008 SALI
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
‘Özür’ Çok Hassas ve
Karmaşık Bir Konudur
Önce bir duygumu açıklıkla belirteyim. Yalnız Er-
meniler ile Türkleri kardeş halklar olarak görmekle
kalmam, aynı zamanda bu genel yaklaşımın öte-
sinde, Ermenilere karşı kişisel kardeşlik duygula-
rı taşırım. Eski bir İstanbullu olarak Ermeni dost-
larımızla yemeli içmeli günlerimizi hasretle anarım.
Osmanlı - Rus 93 Harbi (1877-78 savaşı) erte-
sinde patlak veren olayların “büyük bir felakete”
yol açtığını da bilirim.
Ayrıca konunun Türk ve Türkiye cephesinden,
zamanında yeterince ele alınıp konuşulmamış ol-
masının yanlışlığını da kabul ederim.
Bu yanlışlığın ayrıca olayı daha içinden çıkılmaz
hale getirdiği de yadsınamaz.
İşin bir de unutulan yönü, o sıralarda Osmanlı
ile ittifak halinde olsun, hasım olsun, bila istisna
bütün emperyalist güçlerin Anadolu’da yaşanmış
olan Türk- Ermeni trajedisinin önemli aktörleri ol-
duklarıdır.
Şimdi hakem ya da gözlemci rolünü üstlenmiş
görünen ülkeler o dönemdeki tutumlarıyla bu tra-
jedinin aktörleri, hem de tali (ikincil) değil, asli (ba-
şat) aktörleri arasındadırlar.
Bu, kendi çıkarları için iki halkı birbirine düşü-
ren, sonra kışkırttıkları Ermenileri alçakça ortada
bırakan, asli aktörlerin, şimdi ellerini yıkayıp hakem
masasına oturmalarında, Türkiye Cumhuriyeti’nin
yıllar süren sessizliğinin de payı olduğunu gör-
mezden gelemeyiz.
Kabul etmemiz gerekir ki, Ankara’nın yıllar yılı po-
litikası, suskunluk olmuş, kimi zaman kayıpların o
kadar yüksek olmadığını (sanki rakamlar olayın ni-
tel yönünü değiştirebilirmiş gibi) söylemekle ye-
tinilmiş, en fazlası, savaş halinde Ermeni çetele-
rin faaliyetlerinin tehciri zorunlu kıldığı, Ermeni çe-
telerinin de Müslüman halka zulüm yaptığı ve ci-
nayet işlediği hatırlatılmıştır.
Ama bütün bunlar, bir bütün içine oturtulama-
mış, çeşitli arşivlerin açılması ve incelenmesiyle bir-
likte olayların gerçek yönü ortaya çıkarılamamış,
“soykırım” iddiasını destekleyecek verilerin bu-
lunmadığı yeterince anlatılamamıştır.
Şu anda bir yandan Diyaspora, bir yandan Er-
meniler, bir taraftan da geçmişin asli aktörleri, Tür-
kiye’nin “Ermeni soykırımı”nı kabul etmesi için yo-
ğun bir baskı yaparken, kendi siyasetçilerine
adeta tarih yazma misyonunu yükleyerek, parla-
manter yolla, tarihi saptırmayı yeğler bir tutum için-
dedirler.
Hiç kuşkusuz, her toplumun tarihinde ak say-
falar gibi karalar da vardır. Hiçbir toplum bundan
münezzeh (tenzih edilmiş - kötülükten arındırılmış)
değildir.
Hatta tarihe geçmiş en büyük kurbanların (Ya-
hudiler) oluşturduğu devletler bile geçmişteki
cellatlarının kendilerine uyguladıklarını anımsatan
uygulamaların faili olabilmişlerdir.
Bu itibarla, kimsenin geçmişi kimseden temiz de-
ğildir; hiçbir ulus da koca bir tarihin tümünde el-
lerinin temiz olduğunu iddia edemez.
Türkiye de, gerçekten geçmişinde özür dilene-
cek bir şey olmuşsa diler, Almanya’da Willy
Brand ile Gustave Heinemann’ın yaptıkları gibi...
Ama bunun için önce tarihte ne olduğuna bak-
mak gerekir.
Hiçbir ulus, başkalarının yanlış biçimde yazdı-
ğı bir tarihin sorumluluğunu zor ile sırtına almaz.
Hiçbir ulus, yabancı bir meclisin kararıyla kendi-
ni vebal altına sokmaz.
Unutmayalım ki, İngilizler, 1921’de İstanbul iş-
gal altındayken, yani bütün Osmanlı arşivleri el-
lerindeyken, kendi belgelerine ek olarak ABD Dış-
işleri’nin kendi arşivlerini de Londra’nın kullanımına
açtıkları halde, Ermeni soykırımı sorumlusu olarak
tutuklayıp, Malta’ya götürdükleri dönemin kimi Os-
manlı yöneticilerini “elde soykırım ile suçlayacak
yeterli delil olmadığı” gerekçesiyle serbest bırak-
mak zorunda kaldıklarına göre, olayın canlı ta-
nıklarının hayatta oldukları dönemden bu yana ne
gibi deliller elde edildiğini sormadan özür dilemeye
kalkmak, sanırım gülünç olur. Ayrıca özür dileye-
cek olanlar, kimlerden, hangi nedenle özür dile-
yeceklerini de açıklamak durumundadırlar.
Ayrıca “özürcü” arkadaşların dikkatine sun-
mak istediğim bir başka husus daha var. Bilindi-
ği üzere, 1915’te Ruslar Van üzerine yürümek-
teyken 11 Nisan’da bir isyan başladı. Van kenti
Aram Manukyan’ın liderliğinde Taşnaksutyun ko-
mitecileri tarafından sarıldı. Uzatmayalım, 17 Ma-
yıs günü, Manukyan güçleri kenti Ruslar’a teslim
etti. Amerika’da yayımlanan Goçnak isimli gaze-
te de, iftiharla koskoca Van’da yalnızca 1500
Türk’ün sağ kaldığını yazıyordu.
Şimdi imzacı arkadaşlarımız, o olaylar sırasın-
da ölenlerin torunlarından da, özür dileyecekler mi,
dileyeceklerse neden ve kim adına?...
Burada bir gerçeği daha vurgulayalım; Soykırı-
mın olmaması, tehcir sırasında kimsenin hiçbir so-
rumluluk taşımayacağı anlamına da gelmiyor.
Ermeni kardeşlerimizin tarih içinde başlarına gel-
miş olan bu olaydan dolayı gördükleri üzüntüyü
anlıyorum. Bu kardeş kavgasının her iki tarafı için
de üzüntü duyuyor, bu duygulara, çeşitli gerek-
çelerle bigâne kalınmasına da karşı çıkıyorum.
Ama önce neyin ne olduğunu öğrenelim, me-
seleyi bir açıklığa kavuşturalım, yoksa gülünç çe-
lişkiler yumağının içine hapis olur kalırız.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
AKP, CHP’nin kalesi sayõlan Bakõrköy, Kadõköy, Beşiktaş gibi ilçelerde yarõşacak isim bulamõyor
Aday bulmakta zorlanõyorİstanbul Haber Servisi - 29 Mart
2009’daki yerel seçimlerde beledi-
ye başkan adayõ olmak isteyenler için
resmi başvuru süresi cuma günü so-
na erecek olan AKP, CHP’nin İs-
tanbul’daki kalelerine aday bul-
makta zorlanõyor. AKP, temayül
yoklamasõndan geçer not alamayan
İstanbul’daki 6 ilçe belediye başka-
nõyla da yollarõnõ ayõrõyor. İstan-
bul’un yeni ilçelerinden biri olan ve
Merkez Bankasõ’nõn İstanbul’a ta-
şõnmasõyla kentin “finans merkezi”
olmasõ hedeflenen Ataşehir’de ise 10
AKP’li aday adayõ birbiriyle “rant
yarışına” girdi.
AKP, temayül yoklamalarõndan
“geçer notu alamayan” İstan-
bul’daki 6 ilçe belediye başkanõyla
yollarõnõ ayõrmaya hazõrlanõyor.
Maltepe’de mevcut belediye başkanõ
Fikri Köse’nin yerine kulislerde
eski AKP Gençlik Kollarõ Başkanõ
ve Maliye Bakanõ Kemal Unakı-
tan’õn da danõşmanõ Tuncay Ka-
rartı’nõn aday gösterilmesi bekle-
niyor.
Bayrampaşa’da Belediye Başka-
nõ Hüseyin Bürge’nin yerine Baş-
bakan Erdoğan’a yakõnlõğõ ile bili-
nen Atilla Aydıner’in adaylõğõna ke-
sin gözüyle bakõyor. 2004 yerel se-
çimlerinden büyük sõkõntõlarla
AKP’den aday olan Eyüp Belediye
Başkanõ Ahmet Genç’in de bu dö-
nem aday gösterilmemesi bekleni-
yor. Eyüp’de adaylõkta öne çõkan
isim Parti MYKY üyesi İdris Naim
Şahin’in yardõmcõsõ Osman Köksal.
Pendik Belediye Başkanõ Erol
Kaya’nõn da yerel seçimlerde Sa-
karya’dan aday gösterilmesi bekle-
niyor. Sultanbeyli ve Esenler’de ise
mevcut belediye başkanlarõnõ aday
göstermek istemeyen AKP yöneti-
mi, aday isimleri arasõnda değer-
lendirmelerini sürdürüyor.
AKP, CHP’nin kalesi olan Ba-
kõrköy, Kadõköy, Beşiktaş ve Avcõ-
lar ilçelerinde CHP’li belediye baş-
kanlarõnõn karşõsõna güçlü isimlerle
çõkmak istemesine karşõn, CHP’ye
rakip olabilecek isimler bulmakta
zorlanõyor.
Avcõlar’da CHP’nin Mustafa De-
ğirmenci ile yola devam etme ka-
rarõnõn ardõndan AKP, CHP’li Or-
han Duran’a teklif götürdü. Bektaşi
ve göçmen kökenli Duran ise henüz
teklife yanõt vermedi.
AKP’nin adaylõk konusunda en sõ-
kõntõlõ ilçelerinin başõnda gelen Ba-
kõrköy’de ise kesinleşmiş bir adayõ
yok. Bakõrköy’de eski ANAP’lõ Be-
lediye Başkanõ Ahmet Bahadır-
lı’nõn ANAVATAN’dan aday ol-
masõ ve mevcut CHP’li Başkan
Ateş Ünal Erzen’e karşõ güçlü bir
aday bulamayan AKP’nin Bakõr-
köy’de seçimi kazanamayacağõna
kesin gözüyle bakõlõyor.
CHP’li Belediye Başkanõ Selami
Öztürk’le bütünleşen Kadõköy’de,
Kadõköylü seçmenin gözünü dol-
duracak aday adayõşõna giren
AKP’nin düşündüğü tek isim ise es-
ki ANAP’lõ Talat Yılmaz. Kadõ-
köy’den adaylõğa sõcak bakmayan
Yõlmaz’õn ise Ataşehir’den aday
olmak istediği için AKP ile görüş-
meleri sürüyor.
Beşiktaş’ta, AKP’nin kulislerde
adõ geçen bir adayõ bulunmuyor.
AKP’nin Şişli adayõ için nihai ka-
rarõnõ, CHP’nin adayõnõ açõklama-
sõnõn ardõndan vermesi bekleniyor.
İstanbul’un yeni ilçelerinden biri
olan ve Merkez Bankasõ’nõn İstan-
bul’a taşõnmasõyla kentin “finans
merkezi” olmasõ hedeflenen Ata-
şehir’de AKP’li aday adaylarõ bir-
biriyle rant yarõşõna girdi.
AKP’lilerin rant kavgası
İstanbul’da en çok adaylõk baş-
vurusunun yapõldõğõ ilçe olan Ata-
şehir’de resmen başvuru yapan 10
AKP’li isim şöyle:
“İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın
danışmanı Ömer Abamor, İBB
Meclis üyeleri İsmail Erdem, Ham-
za Cebeci, Hatice Kaçmazoğlu Öz-
pek, AKP İstanbul İl Yürütme
Kurulu üyeleri Alican Taşçõ, Ebu-
bekir Taşyürek, Üsküdar Belediye
Başkan Yardımcısı Mehmet De-
miröz, AKP Ataşehir İlçe Başkan
Yardımcısı İlker Kayabeyoğlu, Es-
ki AKP Beşiktaş İlçe Başkanı
Necdet Dursun, Eski AKP İstanbul
İl Yönetim Kurulu üyesi Melih
Bulu.”
AKP, CHP’nin İstanbul’daki kalelerine aday bulmakta zorlanõyor. İstanbul’un
yeni ilçelerinden biri olan ve Merkez Bankasõ’nõn İstanbul’a taşõnmasõyla kentin
“finans merkezi” olmasõ hedeflenen Ataşehir’de ise 10 AKP’li aday adayõ birbiriyle
“rant yarõşõna” girdi.
Eskişehir’deki güçlü adayõnõ CHP’ye kaptõrmak istemeyen parti yönetimi Karayalçõn’õ destekleme kararõ aldõ
DSP’den Büyükerşen girişimi
CAN HACIOĞLU
ESKİŞEHİR - Eskişehir Büyükşe-
hir Belediye Başkanõ Yılmaz Büyü-
kerşen’i CHP’ye kaptõrmak isteme-
yen DSP yöneti-
mi, CHP’nin
Ankara Büyük-
şehir Belediye
başkan adayõ
olan Murat Ka-
rayalçın’a açõk
destek verdi.
DSP’nin Kara-
yalçõn’a destek
vermesi, 29
Mart’ta yapõla-
cak yerel seçim-
ler öncesi solda
ittifakõ yeniden gündeme getirdi.
DSP lideri Zeki Sezer’in CHP Ge-
nel Başkanõ Deniz Baykal aleyhinde-
ki konuşmalarõ ve yerel seçimlerde
her kentte DSP’nin aday çõkaracağõnõ
söylemesi solda ittifakõ zora soktu.
Büyükerşen, DSP’nin yerel seçimlere
yönelik söylemlerine tepki göstererek,
Sezer’e “Söylemlerini Eskişehir’i
düşünerek söyle” çağrõsõnda bulun-
du.
Sezer’in, yaklaşõk bir yõl önce Eski-
şehir’de “Bu partiye kesinlikle Mus-
tafa Sarõgül’ü almayız” şeklindeki
sözlerine karşõn, Şişli Belediye Başka-
nõ Sarõgül’ün geçen günlerde DSP’ye
katõlmasõ da Kurucu Genel Başkan
Rahşan Ecevit başta olmak üzere, ba-
zõ DSP’li milletvekilleri ile Büyüker-
şen’in de tepkisine neden oldu.
DSP’de parti içi tartışmalar
Sarõgül’ün transferi birbirine pa-
muk ipliği ile bağlõ duran DSP’nin
önder kadrosunun arasõnõn açõlmasõna
yol açtõ. Parti içinde yaşanan bu tar-
tõşmalar DSP’nin önemli isimlerini
CHP’ye yaklaştõrdõ.
CHP Genel Başkanõ Baykal, PM
içindeki eski DSP’liler ve Genel Baş-
kan Yardõmcõsõ Yılmaz Ateş’i Büyü-
kerşen’i CHP’ye katõlmasõ için ikna et-
mekle görevlendirdi. Baykal’õn da Bü-
yükerşen’in birkaç kez telefonla araya-
rak CHP’ye davet ettiği belirtildi.
Kurban Bayramõ nedeniyle üç gün-
lüğüne Hõrvatistan’a bir ziyarette bu-
lunan Büyükerşen’in Baykal ve CHP
üst yönetimiyle sõk sõk telefonla gör-
üştüğünün duyulmasõ DSP yönetimi-
ni harekete geçirdi.
DSP Genel Başkanõ Sezer’e yakõn
olan partinin üst yöneticileri,
DSP’nin CHP’nin Ankara Büyükşe-
hir Belediye Başkan adayõ olan Mu-
rat Karayalçõn’õ koşulsuz destekleye-
ceğini ve Karayalçõn’a karşõ aday çõ-
karmayacağõnõ duyurdu. DSP’nin bu
çõkõşõ Büyükerşen’in CHP’ye geçme-
mesi için bir açõlõm olarak yorumlan-
dõ ve solda birlik söylemini güçlen-
dirdi.
DSP’nin etkili isimlerinden Eskişe-
hir Büyükşehir Belediye Başkanõ Bü-
yükerşen’in CHP’ye katõlõp katõlma-
yacağõ konusundaki kesin kararõnõ ise
bu hafta açõklayacağõ ifade edildi.
DSP’nin Karayalçõn’a destek
verecek olmasõ, yerel seçimler
öncesi sol ittifakõ yeniden
gündeme getirdi.
Gazetemiz yazarõ Ekinci,
basõnda yer alan CHP’nin
Fatih adayõ olduğu
haberlerini yalanladõ.
Yılmaz Büyükerşen
O K T A Y E K İ N C İ :
Sadecesolun
ortakadayõ
olurum
İstanbul Haber Servisi - DSP’nin
İstanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanlõğõ adaylõğõnõ “solun ortak ada-
yı” olma koşuluyla kabul ettiğini ka-
muoyuna açõklayan gazetemiz yaza-
rõ ve eski Mimarlar Odasõ Başkanõ Ok-
tay Ekinci, CHP’nin Fatih ilçesinden
de aday olduğuna yönelik basõnda yer
alan haberleri yalanladõ. İstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi için solun ortak
adayõ olma koşulunu yineleyen Ekin-
ci, “SHP destek verdi, CHP yöneti-
minden yanıt bekliyorum” dedi.
Ekinci yaptõğõ açõklamada, solda bir-
liğe verdiği önemin, geçici bir “seçim
ittifakı” olarak değerlendirilmemesi-
nin, ilkesel olduğunu vurguladõ.
Ekinci, DSP Genel Başkanõ Zeki
Sezer’in, solun ortak adayõ olma ko-
şuluyla aday olma önerisini olumlu
karşõladõğõnõ ve önerinin basõnda yer
almasõnõn ardõndan, CHP Ankara bü-
yükşehir belediye başkan adayõ Mu-
rat Karayalçın’õn da, SHP’nin ken-
disine destek vereceğini söylediğini be-
lirtti.
Ancak, aradan geçen zamana karşõn
CHP’den henüz bir yanõt gelmemesi-
ni eleştiren Ekinci, “Yıllardır, özel-
likle kentsel, kültürel ve çevresel de-
ğerlerin korunmasında yoğunlaşmış
toplumcu dünya görüşüne sahip
bir mimar olarak, soldaki bölün-
müşlüğün, yaşamın her alanında ne
denli zararlı olduğuna yakından
tanığım. Bu nedenle belediye baş-
kanlığı adaylığım, ancak bu yanlı-
şın giderilmesine katkıda bulunacak
bir konumda olabilir. Nitekim adı-
mın, diğer sol partilerde de anılıyor
olması, ortak adaylığa uygunluğu-
mu gösteriyor” dedi.
Dünyada yerel yönetim kültürü-
nün temelinde “sol” denilen “top-
lumcu” düşüncenin yattõğõnõn altõnõ çi-
zen Ekinci, özetle şöyle konuştu:
“Temel ilkeleri ulusal çıkarları sa-
vunmak olan, cumhuriyetin değiş-
mez değerlerine içtenlikle bağlı ve
Atatürk devrimlerini savunan tüm
partilerin temsilcisi olarak aday ol-
mayı anlamlı bulur ve görev kabul
ederim. Seçilebilmek için diğer sol
partilere ve adaylarına yüklenme-
yecğimi, hele hele partililere kendi
adaylarına değil, bana oy vermele-
rini istemeyeceğimi, sol oyların ar-
tık bütünleşmesi gerektiği yaşamsal
önem kazanmışken, ‘bölünmeye kat-
kõ koyacak bir konumda olamayaca-
ğõmõ’ bir kez daha kamuoyunun
takdirine bırakıyorum.”
İÜ’de seçimler bugün
13 adayõn yarõşacağõ rektörlük seçimlerinde ilk 6’ya giren isimler
YÖK’e gönderilecek. YÖK ise belirleyeceği 3 adayõ Gül’e bildirecek
İstanbul Haber Servi-
si - Türkiye’nin en köklü
üniversitelerinden biri olan
İstanbul Üniversitesi’nin
(İÜ) rektörlük seçimleri
bugün gerçekleştirilecek.
13 adayõn yarõşacağõ se-
çimlerde ilk 6’ya girenler
rektörlük tarafõndan Yük-
seköğretim Kurulu’na
(YÖK) bildirilecek. YÖK
de ilk 3’ü belirleyerek
Cumhurbaşkanõ Abdul-
lah Gül’ün onayõna su-
nacak.
İÜ Rektörü Prof. Dr.
Mesut Parlak’õn yaş had-
di nedeniyle 19 Ocak
2009’da görev süresinin
dolmasõ nedeniyle yapõ-
lacak rektör seçimleri, Be-
yazõt’taki Fen-Edebiyat
Fakültesi Cemil Bilsel
Konferans Salonu’nda bu-
gün saat 09.30’da başla-
yacak.
Seçimlerde, İÜ’de 2 bin
503 öğretim üyesi oy kul-
lanacak. Seçimlerin
16.30’da sona ermesinin
ardõndan sandõklar açõlarak
sayõm yapõlacak.
Rektörlük seçimine ka-
tõlan adaylar şöyle:
Prof. Dr. Erhun Eyü-
poğlu, Prof. Dr. Melih
Boydak, Prof. Dr. Gülçin
Bermek, Prof. Dr. Ali Ak-
yüz, Prof. Dr. Faruk Er-
zengin, Prof. Dr. Ahat
Andican, Prof. Dr. Mus-
tafa Keçer, Prof. Dr. Ka-
dir Erdin, Prof. Dr. Vey-
sel Batmaz, Prof. Dr. Sey-
fettin Uludağ, Prof. Dr.
Yunus Söylet, Prof. Dr.
Kenan Ulualp, Prof. Dr.
Gediz Akdeniz.
ADNAN AVUKA
MARDİN - Mardin’in Ömer-
li ilçesinde ilk kez üniversite me-
zunu biri belediye başkan adayõ
oldu.
CHP’den Ömerli belediye baş-
kan aday adayõ olan Mardin
Mimarlar Odasõ Başkanõ Yılmaz
Altındağ, kaderine terk edil-
miş olan ilçenin çehresini de-
ğiştirmeyi planladõklarõnõ söy-
ledi.
Modern bir ilçe yaratmak is-
tediğini ifade eden Altõndağ,
“Benim projem yalnızca ma-
halle ve sokakları betonlamak
değil. İlçenin çözülmesi gere-
ken en önemli sorunlarından
biri altyapı problemidir. Daha
sonra modern bir ilçe yarat-
mayı hedefliyorum” dedi.
Mardin’de ilk üniversite mezunu aday
Bakan Şahin personelle bayramlaştõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet
Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman ve bazı
bakanlık bürokratları ile geldiği Adalet
Sarayı’nda, personel ile bayramlaşan Adalet
Bakanı Mehmet Ali Şahin, gazetecilerin
sorularını yanıtladı.
Bakan Şahin, işin esasını incelemeden,
uluorta yapılan birtakım haberler ve
yorumların yargıya ve yargı kararlarına gölge
düşürdüğünü, bunun da halkın yargıya ve
yargı kararlarına olan güvenini olumsuz
etkilediğini söyledi. Şahin, “Hiç kimse bir
davaya bakan hâkimden daha fazla o dosyayı
bilemez. Bir savcı arkadaşımızın takip ettiği
dosyayı bir başkası ondan daha iyi
irdeleyemez” dedi. Geçmişe kıyasla bugün
Türkiye’nin çok daha şeffaf ve açık bir toplum
haline geldiğini anlatan Şahin, Türkiye’de
artık yargı ile ilgili haberlerin daha fazla yer
aldığını da bildirdi. (Fotoğraf: AA)
Ölen annenin adı listede yer aldı
AYDIN - Aydõn’õn Söke ilçesine bağlõ
Çalõköy’de eski Muhtar Mehmet Özev’in
ölen annesi Kübra Özev’in adõ seçmen
listelerinde yer aldõ. Eski takvime göre 1338
doğumlu annesi Kübra Özev’in 6 Mart
2006’da yaşamõnõ yitirdiğini belirten Mehmet
Özev şunlarõ söyledi: “Annem 6 Mart
2006’da da yaşamõnõ yitirince Söke Nüfus
Müdürlüğü kütüğünden ismi düşürülmüştü.
Fakat 26 Kasõm’da askõya çõkan seçmen
listesinde annemin ismini görünce çok
şaşõrdõm. Araya bayram tatili girdiği içinde
itiraz edemedim. İlk işim nüfus müdürlüğüne
gidip itiraz etmek ve itirazõmõ ilçe seçim
kuruluna taşõmak olacak.”