Katalog

CMYB C M Y B 16 ARALIK 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] Tiyatro Adam’õn ilk oyunu ‘Albay Kuş’, yarõn akşam Akatlar Kültür Merkezi’nde izleyiciyle buluşacak AYÇA TEZER S avaş günleri... Balkan Dağlarõ’nõn bir yerinde, manastõrdan bozma bir psi- kiyatri kliniğinde, kaderlerine terk edilmiş, birbirinden ilginç altõ deli ve mor- finman bir doktor... Ve bir sabah manastõrõn bahçesine Birleşmiş Milletler yardõm sandõğõ düşer ve bu yedi insanõn yaşamlarõnõ kökün- den değiştirir. Onlar artõk küçük ve örgütlü bir toplulukturlar... Hatta daha da ileri gidip ken- dilerini ulus ilan eder ve Birleşmiş Milletler’e katõlmak için Strasbourg’a kadar giderler. İç içe geçmiş halklarõn, birbiri içine dal bu- dak salmõş kültürlerin yurdu Balkan Yarõma- dasõ’nda akõllõlarõn başaramadõğõ bir arada ya- şayabilmeyi delilerin başarõşõnõn anlatõldõğõ ‘Al- bay Kuş’, Tiyatro Adam’õn ilk oyunu. Ka- sõm 2007’de konservatuvarlõ, tiyatro sevdalõ genç oyuncularca, Serdar Akar’õn öncülü- ğünde kurulmuş Tiyatro Adam. İlk olarak da Bulgar yazar Hristo Botychev’in ‘Albay Kuş’unu oynamaya karar vermişler. Neden derseniz, kendileri de, ‘Ah bir tiyatromuz ol- sa’ diye hayaller kurarken tõpkõ oyundaki gi- bi kendilerini tiyatro ilan etmişler de, ondan. Öykülerini şöyle anlatõyorlar: “Arkadaş- larımızla bir araya geldiğimizde hep kendi tiyatromuzu kurduğumuzu hayal ederdik. Aslında her şeyden önce Albay Kuş vardı. İlk önce metinden çok etkilendik. ‘Mutlaka bunu oynamalõyõz’ dedik. Kendimizi oyun- daki gibi tiyatro ilan ettiğimizde ne adımız, ne prova yapacak yerimiz, ne de yönetme- Akıllı delilerin öyküsü sahnede nimiz vardı. Sıfırdan başlamak kesinlikle çok güç oldu, ama şansımız da yaver gitti.” Serdar Akar’õn maddi, manevi her zaman ar- kalarõnda olduğunu dile getiren gençler, “Adam Film’in bütün olanaklarını bize sun- du. Provalarımıza katıldı. Ardından Murat Karasu’yla konuştuk. O da okuma prova- ları için Semaver Kumpanya sahnesini aç- tı. Daha sonra da Oyun Atölyesi hem sah- ne, hem de deneyim açısından destek oldu. Esra Akkaya ve Sihirli Anahtar da bizi çok destekledi” diyorlar. FARKLILIKLARA HOŞGÖRÜYLE BAKABİLMEK Oyunun farklõlõklara hoşgörüyle bakabilmeyi ve bu farklõlõklara karşõn ortak bir yaşam sür- dürülebileceğini gösterdiğini söyleyen Tiyatro Adam oyuncularõ, Türkiye’de de, her geçen gün farklõlõklarõndan dolayõ bir arada yaşa- malarõ zorlaşan topluluklar olduğunu belirti- yor ve ekliyorlar: “Oyunun etkileyici yan- larından biri de coğrafya olarak bize çok yakın ve benzer olmasıydı. İkinci perdede, yaşamın kıyısında kalmış o insanların sa- bah uyanmak için bir amacı oluyor. Ama bir yandan da birinci perdedeki doğallık- larını, içtenliklerini yitiriyorlar. Çünkü as- keri bir düzene geçmiş oluyorlar.” Nihal Geyran Koldaş’õn Türkçeye çevir- diği ‘Albay Kuş’u Murat Karasu sahneye koymuş. Sahne tasarõmõnõ Başak Özdoğan Pirim’in yaptõğõ oyunda Ali Kil, Deniz Öz- men, Burak Dur, Aşkın Şenol, Ayça Aykut, Sarp Akkaya, Fatih Koyunoğlu, Ferit Ka- ya rol alõyor. Yarõn ve 25 Aralõk’ta saat 20.30’da Akatlar Kültür Merkezi’nde izle- nebilir. İç içe geçmiş halklarõn, birbiri içine dal budak salmõş kültürlerin yurdu Balkan Yarõmadasõ’nda akõllõlarõn başaramadõğõ bir arada yaşayabilmeyi başaran delilerin öyküsü... Kültür Servisi - Bizim Tiyatro’nun ‘Yargı’ ad- lõ oyunu 23. gösterim yõlõnõ kutluyor. Barry Collins’in yazdõğõ, Enver Özen’in Türkçe- ye çevirdiği oyunu Zafer Diper yönetip oy- nuyor. Oyun 20 ve 27 Aralõk’ta saat 20.30’da Kadõköy Barõş Manço Kül- tür Merkezi’nde sahnele- necek. İkinci Dünya Sava- şõ’nda, bir hücreye yiye- ceksiz, susuz ve çõrõlçõplak bõrakõlan tutsak yedi Sov- yet askerin yaşam savaşõ- mõ... On birinci günde kura çekerek (diğer yol- daşlarõnõn yaşayabilme- leri adõna) içlerinden birini “yeme” yar- gõsõ... Kurtarõldõklarõ altmõşõncõ günde sağ ka- lan yalnõzca iki kişi... Bilincini yitirmiş bin- başõ Rubin ve yüzbaşõ Vukhov... Vukhov’un, başlarõndan geçenleri askeri heyete (izleyi- ciye) rapor etmesi ve hakkõnda verilecek yar- gõyõ beklemesi... (0 216 418 95 49) OYUNU ZAFER DİPER YÖNETİYOR Yargõ’nõn 23. yõlõ ERSİN ANTEP A ralarõnda yurt, ulus sev- gisi gibi konularõ işleyen pek az bestecinin bu- lunduğu genç kuşak bestecileri- mizden Kıvanç Tepe, “Bu Vatan Bizim” adõnõ taşõyan yapõtõnda Kurtuluş Savaşõ’nõn öncesini ve sonrasõnõ konu alõyor. Anlatõcõ (Erol İpekli), mezzosoprano (Ay- lin Ateş), tenor (Metin Turan), bas (Tuncay Kurtoğlu), koro (şef: Gülsevin Doğanay) ve or- kestra için yazõlan yapõtõ Burak Tüzün yönetimindeki Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrasõ bugün Eskişehir AKSM’de, yarõn Ankara CSO Salonu’nda dünyada ilk kez seslendirecek. Muammer Sun’un öğrencisi olan Tepe’nin armoni orkestrasõ için birçok yapõtõ var. Yerli-yabancõ bestecilerin yapõtlarõnõ, senfonik or- kestradan yaylõ ve tuşlularõn bu- lunmadõğõ armoni orkestrasõna ba- şarõyla uyarlamakla tanõnõyor. Yur- dun birçok yerinde armoni orkes- tralarõ (bando) var ve kendilerine uygun orkestrasyonlu klasik yapõt dağarõna sahip değil. Tepe’nin düzenlemeleri, bu orkestralar için büyük bir hizmet! Sağlam beste- cilik bilgisiyle bu alana önemli kat- kõ sağlayan Tepe, “Bu Vatan Bizim”le senfonik dağara da önemli katkõlar yapacağõnõn müjdesini vermiş oluyor. KIVANÇ TEPE’Yİ KUTLUYORUZ Müzikseverlerin kaçõrmamasõ gereken yapõta ilişkin kõsa bilgiler verelim. “Yaşamaz Ölümü Göze Almayan”, “Bir Hilal Uğruna” ve “Kendini Tarihe Verenler” başlõklõ üç bölümden oluşan ya- põtta, Mehmet Akif, Nâzım Hik- met gibi ünlü şairlerin dizeleri yer alõyor. Muammer Sun müzi- ğini bilenlerin kolayca benimse- yeceği müzik; modal yapõnõn yanõnda makamsal örgüye sahip. Kapalõ, loş havasõ; 3. bölümdeki açõk ara- lõklõ akorlarla umuda taşõnõyor. Tahta üfle- melilerin ana temayõ basamaklarla izleme- si, bakõrlarda tasarlanan renkler tanõdõk geli- yor. Yakõn zamanda, daha açõk akorlarla örülmüş yapõtlar bek- lentisiyle, Kõvanç Tepe’yi kutluyoruz. (ersin@muzikolo- ji.org) Kültür Servisi - İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Türk bale repertuvarõndaki gerek konu, gerekse müzik açõ- sõndan ‘Doğu öğeleri’ içeren dans parçalarõndan oluşan ‘Doğu Ez- gileri’ni bu akşam saat 20.00’de ve 21 Aralõk’ta saat 16.00’da Kadõköy Süreyya Opera- sõ’nda sunacak. Programõn sanat yönetmeni Bey- han Murphy Türk bale sanatõ- nõn, Doğu ile Batõ ara- sõnda var olan alanda çok zengin içeriklerle yer alabileceğine inanõ- yor. Türk balesinin duayenlerinden Oytun Turfanda’nõn ‘Hurrem Sul- tan’, Aysun Aslan’õn ‘Bi Rüya Gör- düm’ ve ‘Ağıt’ , Merih Çimenciler’in ‘Harem’ ve ‘Çalıkuşu’ gibi yapõtlarõndan alõnan parçalar ile süslenmiş programda, Selçuk Borak’õn ‘Gideyazdı’ adlõ parça- sõ Doğu Ezgileri için özel olarak tasar- landõ.1975’ten 2008’e uzanan bu yelpa- zede İlke Kodal, Selim Borak, Tülay Yalçınkaya, Deniz Zirek, Berk Sa- rıbay gibi sanatçõlar rol alõyor. Anadolu’danyükselenses:‘BuVatanBizim’Anadolu’danyükselenses:‘BuVatanBizim’ Tepe’nin yapõtõ bugün Eskişehir’de, yarõn Ankara’da çalõnacak Balede ‘Doğu Ezgileri’ Sahne tasarımını Başak Özdoğan Pirim’in yaptığı oyunda Ali Kil, Deniz Özmen, Burak Dur, Aşkın Şenol, Ayça Aykut, Sarp Akkaya, Fatih Koyunoğlu, Ferit Kaya rol alıyor. SÜREYYA OPERASI Biret sadece Liszt çaldõ... ZEYNEP ALTAY İ dil Biret’in Süreyya Operasõ’nda önce- ki akşam verdiği dinleti tümüyle Franz Liszt’in yapõtlarõndan oluşuyordu. Biret, Liszt’in Bach’tan “Fantezi ve Füg”, Wagner’den “Tannhauser Opera Uver- türü” piyano uyarlamalarõ ile “İki Ef- sane”, “Venedik ve Napoli”, “Gondol Şarkısı”, “Tarantel Dansı” ve “Piyano Sonatı”nõ yorumladõ. İdil Biret olağan dõ- şõ müzik yeteneği, duyduğu her parçayõ anõnda, eksiksiz olarak piyanoya aktara- bilmesi ve müthiş çalõşma disipliniyle Türk ve dünya müzik çevrelerinin hay- ranlõğõnõ kazanmayõ sürdürüyor. Beyin ve kol gücünün başarõsõnda sõnõr tanõmayan Biret, Liszt’in farklõ türdeki bestelerini ku- sursuz, berrak bir anlatõmla, ritim ve bü- tünlükleriyle beynimize yerleştirdi. Sü- reyya Operasõ’nda biletler konser öncesi tükenmişti, salonda klasik müziğe alõşõk olsun olmasõn her yaştan dinleyici vardõ. Biret, tümünü avcunun içine aldõ ve pi- yano ne denli olanaklarõ olan bir çalgõdõr, piyanist kimdir, gösterdi, belletti. Yoru- mundaki büyük olgunluk ve titizlik salo- na yayõldõ. Son olarak, Biret’in ocak ayõnda sõrasõyla Adana, Antalya ve Eski- şehir senfoni orkestralarõyla konserler vereceğini, Beethoven’in 32. piyano so- natõ, 5 konçertosu ve 9 senfoni uyarlamasõ kayõtlarõnõ da içeren 19 CD’lik “İdil Bi- ret Arşivi”nin dünya dağõtõmõnõn yakõn- da yapõlacağõnõ da duyuralõm. Kültür Servisi - Piyanist Gülsin Onay, 1974 yõlõndan beri solist sanatçõsõ oldu- ğu Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkes- trası ile bu hafta Ankara’da ve haftaya İz- mir’de iki özel konser verecek. Cum- hurbaşkanlõğõ Senfoni’nin 18-19 Aralõk “İsmet İnönü’yü Anma Konseri”nde solist olarak Gülsin Onay sahneye çõkõ- yor. İsmet İnönü’nün cumhurbaşkanlõğõ döneminde özel ilgisiyle çõkartõlan Üstün Yetenekli Çocuklar Kanunu’ndan ileriki yõllarda yararlanarak Paris’te eğitim gö- ren “harika çocuklar”dan biri olan Gül- sin Onay, Türkiye tarihinin bu dev kişi- sinin anõsõna Grieg’in Piyano Konçer- tosu’nu seslendirecek. Gülsin Onay, 28 Aralõk Pazar akşamõ ise Cumhurbaşkan- lõğõ Senfoni ile İzmir’de Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin açõlõşõnda bir konser verecek. Saygun’un yapõtlarõnõ bugüne ka- dar 59 ülkede tanõtõp sevdiren sanatçõ, ho- casõnõn adõnõ taşõyan bu dünya standart- larõndaki merkezde bestecinin 1. Piyano Konçertosu’nu yorumlayacak. “İsmet İnönü’yü Anma Konseri”nde şef Ender Sakpınar yönetimindeki CSO ayrõca Erkin’in 2. Senfonisi’ni seslendirecek. Orkestrayõ şef Rengim Gökmen’in yö- neteceği Adnan Saygun Sanat Merke- zi’nin açõlõş konserinde programda ayrõ- ca Alnar’õn İki Dans’õ ve Beethoven’in 5. Senfoni’si yer alõyor. İKİ ÖZEL KONSER GülsinOnay’dan anlamlõveda İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ