Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 OCAK 2008 PERŞEMBE 6 HABERLER Arslan avukatını azletti Danıştay ve gazetemize saldırı davasına devam edildi. Arslan’ın avukatı olduğunu belirten Sarıoğlu, laik rejimin unsurları önünde ayağa kalkmamak için duruşmaya katılmadığını söyledi ‘Öldürülen Anadolu halkıydı’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 15. Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılan panelde konuşan Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanı Muzaffer İlhan Erdost, AKP ve AB’nin laik Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkma girişimleri olduğunu belirterek “Türkiye’de bugün üretilen BOP çerçevesinde laiklik yerine Saidi Nursi öğretileri öneriliyor” diye konuştu. Erdost, Uğur Mumcu’nun katledilmesiyle ilgili olarak “Uğur’un ölümü ülkeyi ayağa kaldırdı, çünkü öldürülen yalnızca Mumcu değildi. Öldürülen ülkeydi, Anadolu halkıydı” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 2. Daire üyeleri ve gazetemize yönelik saldırılarla ilgili davada, sanıkların yargılanmasına devam edildi. Sanık Alparslan Arslan avukatını azlettiğini belirtirken, duruşmanın ardından açıklama yapan ve Arslan’ın avukatı olduğunu savunan Abdurrahman Sarıoğlu ise laik rejimin unsurları önünde ayağa kalkmayı reddettiği için salona girmediğini söyledi. Sarıoğlu, Arslan’ın “Ergenekon” çetesiyle bağlantısı olmadığını da ileri sürdü. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın dünkü duruşmasına, tutuklu sanıklar Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Tekin İrşi, Erkan Timuroğlu, Aykut Metin Şükre ve Süleyman Esen, sanıkların avukatları, saldırıda hayatını kaybeden Danıştay 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in ailesinin avukatları, gazetemiz avukatı ile Danıştay Başkanlığı’nın avukatı katıldı. Sanık Süleyman Esen’in avukatı Mehmet Ener de Cumhuriyet gazetesine atılan bombalarla ilgili Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın konuyla ilgili araştırma yapmaya başladığı bilgisinin yanıt olarak kendisine bildirildiğini söyledi. Ener, bir gazetede Cumhuriyet gazetesine atılan bombaların sanıklara, Zekeriya Öztürk tarafından verildiği yönünde haber çıktığını ve bu konunun araştırılmasının mahkemenin takdirinde olduğunu kaydederek, müvekkilinin tahliyesini istedi. Duruşmada savunma yapmayan Alparslan Arslan, mahkeme başkanının sorusu üzerine kafasını sallayarak avukatını azlettiğini ifade etti. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. Duruşmanın ardından Alparslan Arslan’ın avukatı olduğunu söyleyen ancak duruşmaya katılmayan avukat Abdurrahman Sarıoğlu, mahkemede ayağa kalkmamasının huzursuzluk oluşturmaması için duruşmalara katılmadığını söyledi. Sarıoğlu, “Ben Müslümanım, laik rejim önünde ayağa kalkmıyorum. Laik rejimle ben eşit durumdayım. Türkiye’de yasalar doğru uygulansın, yasalarda hüküm açıklanmadığı halde ayağa kalkmak yok’’ diye konuştu. Sarıoğlu, bazı gazetelerde Arslan’ın, “Ergenekon’’ çetesiyle ilişkisi olduğu yönünde haberler çıktığını hatırlatarak, bu iddiaların asılsız olduğunu savundu. Arslan’ın, Danıştay’a yönelik saldırıyı tek başına ve “İslami duygularla’’ yaptığını belirten Sarıoğlu, “Arslan, eylemini başörtüsüne yönelik hukuk dışı baskılara karşı tek başına yapmıştır. Bazı çevreler olayı İslami duygularla yapılmış göstermek istemiyor’’ dedi. Sanık Alparslan Arslan’ın babası İdris Arslan da oğlunun jandarmayla tartışması üzerine disiplin cezasına çarptırıldığını ve oğlunun verilen cezalara kızdığı için duruşmada konuşmadığını savundu. Mehmet Müezzinoğlu Hasip Kaplan Meclis’te sert tartışmalar ‘İSLAMİ DUYGULARLA’ Vakıflar Yasası’na rötuş yapıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda dün, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 9 maddesini geri gönderdiği Vakıflar Yasası görüşmeleri sert tartışmalara sahne oldu. CHP ve MHP sözcüleri “Bu yasa Türkiye’nin yüz karası. Bu kanuna karşı çıkmak askerlik görevi gibi” sözleriyle AKP’yi hedef aldı. Görüşmeler sırasında CHP Ordu Milletvekili Rahmi Güner, “vakıflar konusunun AB ve ABD’nin telkin ve baskılarıyla gündeme geldiğini, bu kanundan sonra Anadolu’da misyonerlik faaliyetlerinin artacağını, Lozan’ın kazanımlarının tehlikeye gireceğini” söyledi. DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, “Türkiye’de 50’ye yakın etnik grup ile çeşitli dini inançlara sahip yurttaşlar bulunduğunu, bunlar arasında ayrımcılık yapılmasının Mussolini veya Hitler çağrışımı yapılacak şekilde hareket edilmesinin kabul edilemeyeceğini’’ söyledi. “Bu kanuna karşı çıkmayı, askere gitmek, vergi vermek gibi bir vatan borcu olarak gördüklerini” söyleyen MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın, “Bu yasayla verdiklerimizi geri almamız için yasa yapmamız yetmeyecek, korkarım savaşmamız gerekecek’’ diye konuştu. AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu’nun konuşması sırasında “Türkiye’nin, dünyada hak ettiği saygın yeri alamadığını’’ söylemesi üzerine MHP’liler “Bu millet, bu devlet saygındır, sözünü geri al’’ diyerek tepki gösterdi. Yasanın “Yeni vakıfların kuruluşu, malvarlığı, şube ve temsilcilikleri’’ düzenleyen 5. maddesi üzerinde AKP’lilerin verdiği önergenin kabul edilmesiyle bir değişiklik yapıldı. “Yeni vakıfların kuruluşunda, amaçlarına göre özgülenecek asgari malvarlığının, her yıl vakıflar meclisince belirlenmesi’’ benimsendi. Yasada ise asgari malvarlığının “mahkemece” belirlenmesi öngörülüyordu. Yasanın görüşmelerine bugün devam edilecek. Kamuda türban yasağı AKP yandaşı başhekimler tarafından fiilen deliniyor Özkan, Mumcu ve İpekçi’yi anlatacak ? İstanbul Haber Servisi Gazeteci Tuncay Özkan, CHP Bahçelievler Gençlik Kolu’nun “Türkiye’de Aydınlığın Katliamı, Uğur Mumcu ve Abdi İpekçi Anması” konulu paneline konuşmacı olarak katılacak. Yunus Emre Kültür Merkezi’nde bugün saat 19.00’da başlayacak olan panelde Özkan, Mumcu ve İpekçi cinayetleri ile Türkiye’de Aydınlanma karşıtı girişimleri anlatacak. Başhekimler yasak dinlemiyor İstanbul Haber Servisi AKP’nin iktidara gelişinin ardından kamuda türban yasağı, AKP’li başhekimler tarafından hastanelerde fiilen delindi. İstanbul’un çok sayıda kamu hastanesinde bugün, türbanlı doktor, hemşire, laborant, röntgen görevlisi ve yardımcı personel çalışıyor. Türbanlı personeli görmek için çok fazla çaba sarfetmenin gerekmediği hastanelerde, başhekimler hiçbir yaptırım uygulamıyor. İstanbul’da, başta büyük hastaneler olmak üzere birçok hastanenin başhekimliği, AKP yandaşlarına teslim edildi. Tam olarak kadrolaşamayan AKP, Ekim 2005’te çıkardığı yasa ile başhekimlerin muayenehanelerde çalışmasını yasakladı. Yasa nedeniyle İstanbul’da 28, Ankara’da 2, Bursa’da 4 başhekim istifa etti. Yerlerine ise AKP yandaşları atandı. Bunun yansıması olarak da hastanelerde türbanlı çalışan sayısı her geçen gün arttı. Kamuda türban yasağının göze çarptığı ilk yer, yasalara uyulup uyulmadığını denetlemekle yükümlü, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü oldu. İl sağlık müdürlüğü görevini, türbanlı doktorları koruduğu gerekçesiyle ceza alan Dr. Mehmet Bakar, 3 yıldır vekil olarak yürütüyor. YÖNETİM İZİN VERİYOR Boğaziçi’nde türban serbest AKP iktidarıyla birlikte Türkiye’nin gündeminden hiç düşmeyen türban tartışması, MHP’nin de desteği ile üniversitelerde yasallaştırılmak isteniyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde uzun bir süredir hiçbir engelle karşılaşmayan türbanlı öğrenciler, sık sık medyada yer aldı. Üniversite yönetimi, kampus içinde ve dersliklerde türbanlı öğrencilere izin vermesi nedeniyle sık sık gündeme gelmişti. 26 Nisan 2006’da Boğaziçi Üniversitesi Uçaksavar Kampusu’nda laik eğitimle bağdaşmayan “türbanlı” öğrencilerin fotoğrafları gazetemizde yer almıştı. 17 Mayıs 2007’de de Meksika ve Türkiye kültürünün tanıtıldığı bir etkinlikte sahneye çıkan Boğaziçi Üniversitesi Folklor Grubu, peşmerge kıyafetlerine benzer kostümlerle program yapmış, orkestradaki bir türbanlı da gitar çalmıştı. Etkinlikte gerçekleştirilen slayt gösterisinde ise adeta “türban” şovu yapılmıştı. Ağzı bandajlı, başı türbanlı bir kız, “Okuma hakkımı istiyorum” yazısı ile yer almıştı. Yönetim, gösteriyi olağan olarak nitelendirmişti. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, yönetimin laik eğitimle bağdaşmayan uygulamalara göz yumduğunu, türbanlı öğrencilerin de okula rahatça girip çıktığını, üniversite içinde çeşitli tarikatların propaganda yaptığını, üniversitenin bu çağdışı tutumunu onaylamadıklarını vurgulamışlardı. İstanbul’a Piri Reis Üniversitesi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda dün Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı kabul edildi. Buna göre; yeni üniversitelerin kurulabilmesi için fen, edebiyat veya fenedebiyat fakültelerinin bulunma zorunluluğu kaldırılırken en az 3 fakülte bulunması zorunluluğu getiriliyor. Düzenlemeyle, Türk Deniz Vakfı tarafından İstanbul’da “Piri Reis Üniversitesi’’ adıyla bir vakıf üniversitesi kurulması da öngörülüyor. Hastanelerde türbanlı çalışan görmek için fazla çaba sarf etmeye gerek yok. Çünkü hastanelerde birçok türbanlı doktor, hemşire, laborant çalışıyor. SİYAH CAMİİN ARKASINDA Başhekimi Dr. Haldun Ertürk olan Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi bu konuda adı sık anılan sağlık kuruluşlarından biri oldu. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittiğimizde türbanlı çalışanlar ilk olarak başhekimlik binası giriş katında bulunan “Kan Alma Ünitesi”nde gözümüze çarpıyor. Hastane içine bakan bölümde laboratuvar camının siyaha boyanmış olmasıyla “Herkesin hizmet aldığı bir laboratuvarda gizlenmek istenen nedir” sorusunu gündeme getiriyor. Laboratuvarın içine girdiğimizde ise iki türban lı çalışanın bankonun arkasında çalıştığı görülüyor. Yemek saatinde ise yemekhane salonuna giden türbanlı görevlilerin sayısının oldukça fazla olduğu göze çarpıyor.Başhekimi Dr. Salih Koçak olan Esenler Başakşehir Devlet Hastanesi, türbanlı çalışanlarıyla dikkati çekiyor. Kadın doğum polikliniği ve servislerde, türbanı ile çalışan görevlileri görüyoruz. Aralarında, türbanlı çalışan doktorların da bulunduğu hastanede, röntgen bölümünde çalışan görevli objektiflerimize yakalanıyor. HER YERDE AYNI Bir diğer ilginç gelişme ise “tarikatçıların hastanesi” olarak da anılan Bezmi Âlem Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin başhekimliğine yapılan atama oldu. Atatürk büstüne saldırı ? AYDIN (Cumhuriyet) Aydın’ın Karpuzlu ilçesine bağlı Kovuk köyündeki öğretmen lojmanının köy imamına tahsis edilmesinin ardından, lojman önündeki Atatürk büstünün kaidesi parçalandı. ADD Aydın Şubesi olayla ilgili suç duyurusunda bulundu. 24 şefi bulunan Vakıf Gureba Hastanesi’ne, yasa gereği bu şeflerden birinin başhekim olarak atanması gerekirken uygun nitelikte biri bulunamadığı gerekçesiyle, 2000 yılında türbanlı doktora olumlu sicil veren uzman doktor Şener Yediyıldız atandı. AKP, geçen nisan ayında Yediyıldız’ın yerine, eşi türbanlı olan Doç. Dr. Turan Aslan’ı atadı. Hastanenin birçok yerinde çalışan türbanlı görevliler ise ortalıkta çok görünmemeye çalışıyor. Başhekimi AKP’ye yakınlığıyla bilinen Prof. Dr. Yusuf Özertürk olan Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeyse yine türbanla çalışanlar göze çarpıyor. Özertürk geçen günlerde sürpriz bir şekilde istifa etmiş ancak, istifası kabul edilmemişti. 18. ÖLÜM YILDÖNÜMÜ Aksoy anılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu, 31 Ocak 1990’da yaşamını yitiren gazetemiz yazarlarından, Türk Hukuk Kurumu Başkanı ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) kurucusu Prof. Dr. Muammer Aksoy, 18. ölüm yıldönümünde bugün çeşitli etkinliklerle anılacak. Aksoy için ilk tören, saat 12.30’da, Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki gömütü başında düzenlenecek. Daha sonra, saat 14.00’te Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde (ÇSM) “Hukuk Devletinde Özgürlük ve Güvenlik” konulu açıkoturum gerçekleştirilecek. Türkiye Barolar Birliği (TBB) ile Ankara Barosu’nun ortaklığında düzenlenecek açık oturumun ardından, ADD Genel Merkezi ve ADD Çankaya Şubesi tarafından “Özgürlük Savaşçısı Muammer Aksoy” başlıklı gösteridinleti, yine ÇSM’de yapılacak. Son etkinlik ise saat 19.00’daki dans gösterisi ve konser olacak. Aynı zamanda, 24 Ocak’tan bu yana devam eden “15. Adalet ve Demokrasi Haftası”nın da kapanış gecesi olacak etkinlik, Ankara Üniversitesi Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi (DTCF) Farabi Salonu’nda yapılacak. Prof. Dr. Sina Muammer Aksoy Akşin, Tarık Akan, Arif Erkin ve Ahmet Telli’nin de katılacağı gecede, Bulutsuzluk Özlemi, Erkan Oğur, İsmail Hakkı Demircioğlu, Bülent Ortaçgil ve Tuncer Tercan konser verecek. TBB’den yapılan açıklamada, Mumcu ve Aksoy’un uğradıkları hunharca saldırılarda yaşamlarını yitirdikleri belirtilerek “Bu iki değerli ve devrimci insanın yaşamları pahasına ortaya koydukları görüş, düşünce ve uyarıların ne denli haklı olduğu, 2008 Türkiye’sinde yaşanan olumsuzluklarla bir kez daha kanıtlanmıştır. ’’ denildi. Ergenekon operasyonu kapsamında serbest bırakılan iki kişi için mahkemeye itiraz RTÜK belge istedi ? ANKARA (AA) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), Turkuvaz Radyo TV Gazetecilik ve Yayıncılık AŞ’nin gerekli bilgi ve belgelerin tamamını kurula ibraz etmesi ve yükümlülüklerini tamamlamasının ardından Sabahatv’nin devir ve tescil konusunu değerlendireceği bildirildi. RTÜK’ten yapılan yazılı açıklamada, bazı basın ve yayın organlarında RTÜK’ün devir ve tesciline ilişkin işlemleri geciktirdiğine ilişkin iddiaların yer alması üzerine açıklama yapılması zorunluluğu görüldüğü belirtildi. Savcı ‘yakalama emri’ istedi İstanbul Haber Servisi Ergenekon terör örgütüne yönelik operasyonu yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, Scientology örgütünün eski üyesi İhsan Göktaş ve Recep Gökhan Sipahioğlu’nun mahkemece serbest bırakılmasına itiraz etti. Cumhuriyet Savcısı Öz, Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi Yasin Hayal’in avukatı Fuat Turgut ve gazeteci Güler Kömürcü’nün de aralarında bulunduğu 9 kişinin serbest bırakılmasına yaptığı itirazın ardından, Göktaş ve Sipahioğlu hakkında da yeniden yakalama emri çıkarılmasını istedi. Soruşturma kapsamında tutuklanan Hüseyin Görüm ve Erol Ölmez’in avukatı Şefik Çelik mahkeme heyetine dilekçe vererek, müvekkillerinin serbest bırakılmasını istedi. Çelik, dilekçesinde, müvekkilleri hakkında tutuklanmalarını gerektirir somut deli ? Soruşturma kapsamında tutuklanan Hüseyin Görüm ve Erol Ölmez’in avukatı Şefik Çelik mahkeme heyetine dilekçe vererek, müvekkillerinin tutuksuz yargılanmalarını istedi. Abdullah Arapoğlu’nun avukatı da müvekkilinin tutuklanma kararına itiraz etti. lin bulunmadığını, tutuksuz yargılanmaları gerektiğini belirtti. Abdullah Arapoğlu’nun avukatı da müvekkilinin tutuklanma kararına itiraz etti. İhsan Göktaş mahkemede verdiği ifadesinde, Kuvayı Milliye Derneği’ne gidip geldikten sonra, faaliyetlerinin yasaya aykırı olduğunu düşündüğünü söyledi. Derneği ait bazı bilgi ve belgeleri savcılığa iletmek üzere yanına aldığını ifade eden Göktaş, Türkiye’de Yavuz K. adında kendisini jandarma istihbaratçısı olarak tanıtan biriyle irtibatının bulunduğunu söyledi. K’nin kendisini arkadaşım dediği Sevgi Erenerol’la tanıştırdığını söyleyen Göktaş, “Ben hiç kimse için sahte belge hazırlamadım. Türkiye’de hiç kimse Scientology tarikatında öğrendiğim zihin kontrol yöntemlerini milli menfaatlarımız için kullanalım diye teklifte bulunmadı” dedi. Göktaş, savcılığa Emin Şirin’e ait fotoğraflar gönderdiği iddialarını da yalanladı. Recep Gökhan Sipahioğlu da, Kuvayi Milliye Derneği ile irtibatını Fikri Karadağ ile duygusal ilişkisi nedeniyle kesemediğini söyledi. Dernekte Atatürk’e ve dinsel değerlere ZİHİN KONTROLÜ... GENELKURMAY’A SAVAŞ yönelik saldırıda bulunulduğunu belirterek, “Dernekten ayrılmayı düşündüğümü Fikri Karadağ duyunca onunla telefonda, derneğin adını lekeleyenlere karşı alternatif oluşumdan söz ettim. Telefon konuşmalarında geçen 500 kişiden kastım budur. Evimdeki kurşunlar askerden anı olarak getirdiğim kurşunlardır” diye konuştu. Sipahioğlu, “Cenaze kalkması” yönündeki ifadelerinin de Dağlıca baskınıyla alakalı olduğunu söyleyerek, karşısında büyük bir güç olduğunu düşündüğü için dernekteki yolsuzluklara ilişkin şikâyette bulunmadığını belirtti. Sipahioğlu, Alparslan Arslan’ı tanımadığını ifade ederek, “Dağlıca baskınında Genelkurmay’ı hatalı gördüğümden telefonda ‘Genelkurmay’a savaş açtım’ diye bir kelime kullanmış olabilirim” dedi. CUMHURİYET 06 K